Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
23 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
CHP’li Elekdağ, PKK’yi tasfiye planõ için ABD’ye giden Erdoğan’õn eli boş döndüğünü belirtti:
7 Aralõk zirvesi fiyaskoBAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - CHP İstanbul Millet-
vekili, emekli Büyükelçi Şükrü
Elekdağ, hükümetin dõş politikasõnõ
ağõr bir dille eleştirirken Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn, PKK’yi
tasfiye planõna destek sağlamak için
gittiği Washington’dan eli boş dön-
düğünü söyledi. “Eğer, hükümet bu
hususu Barack Obama yönetimine
kabul ettiremeyecek kadar yete-
neksiz ve dirayetsiz ise Başba-
kan’ın ‘Türkiye’yi, bölgesel ve kü-
resel roller üstlenen yõldõz gibi par-
layan bir bölgesel güç’ yaptık açık-
lamaları gülünç, boş ve kof bö-
bürlenmeler olmaktan ileri git-
mez” diyen Elekdağ, Dõşişleri Bakanõ
Ahmet Davutoğlu’nu gökte yõldõz
ararken önündeki kuyuya düşen mü-
neccime benzetti. Elekdağ, Erme-
nistan ile imzalanan protokoller ko-
nusunda ise, “Ermeni tarafı, onay iş-
lemlerinin yerine getirilmesinden
itibaren iki ay içinde sınırın açıla-
cağını, İlişkilerin Geliştirilmesi
Hakkındaki Protokol’e kayıt et-
tirmek suretiyle güvence altına al-
mış. Türk tarafı ise, bu son derece
tartışmalı konuda oyuna gelmiş
ve onay işlemlerinin Karabağ so-
rununun halline bağlı olduğunu
protokole kaydettirememiş. Bu ka-
dar saftiriklik, bu kadar akıl fu-
karalığı olabilir mi?” eleştirisini
yöneltti.
Elekdağ’õn Cumhuriyet’in soru-
larõna verdiği yanõtlar şöyle:
- Başbakan Washington’dan ne
istedi. İstediğini alabildi mi?
- Washington ziyaretinin, Türkiye
açõsõndan yaşamsal önemde olan yö-
nü, kuşkusuz, Irak’õn kuzeyinde ko-
nuşlanmõş bulunan PKK unsurlarõnõn
tasfiyesiydi... Esasen Erdoğan da
Washington yolunda uçaktaki gaze-
tecilerle yaptõğõ sohbet sõrasõnda bu
hususu açõklamõş ve Obama ile ya-
pacağõ görüşmenin ana gündemini
PKK’yi tasfiye planõnõn teşkil ettiği-
ni vurgulamõş. Ayrõca, PKK’ye kar-
şõ Kandil ve Mahmur’u da kapsaya-
cak bir ortak strateji oluşturulacağõ
üzerinde durmuş. Bu hususlar, basõn
haberlerinde yer aldõ. Ne var ki, gö-
rüşmelerden sonra Beyaz Saray’da
düzenlenen ortak basõn toplantõsõnda,
Obama yaptõğõ açõklamayla, PKK’nin
tasfiyesi ve Kandil’in temizlenmesi
hususunda Türkiye’ye hiçbir destek
vermeyeceğini kesin bir şekilde or-
taya koymuştur. Yani, Erdoğan
“PKK’yi tasfiye planı” üzerinde
anlaşmak için Washington’a gitmiş ve
eli boş dönmüştür. Önerileri redde-
dilmiştir. Bu bakõmdan, Başbakan’õn
ABD ziyaretinin bilançosu, sõfõra sõ-
fõr, elde var sõfõrdõr.
Afganistan’da
Türkiye gerçeği
Bir NATO üyesi olarak Türkiye,
Afganistan savaşõna, kapsamlõ ve
boyutlarõ herkesçe takdir edilen kat-
kõda bulunuyor. Bu bağlamda, Kâ-
bil’in komutasõnõ bir kere daha üst-
lenmiş ve buranõn korunmasõ için
1700 askerini göndererek ABD ile
omuz omuza teröre karşõ mücadele
veren bir Türkiye gerçeği var. Buna
rağmen hükümet, Türkiye’ye büyük
önem verdiğini ve “Model Ortaklık”
kurmak istediğini söylediği Obama
yönetiminin, PKK’yi tasfiye planõna
destek vermesini sağlayamõyor...
- Bu nedenle mi bütçe görüşme-
lerinde Dışişleri Bakanı Davutoğ-
lu’na yönelttiğiniz sorulara yanıt
alamadınız?
- TBMM’de milletvekillerinin ko-
nuşmalarõndan sonra ilgili bakan
kürsüye gelir ve kendisine yöneltilen
sorularõ yanõtlar. Kural ve gelenek bu-
dur. Davutoğlu gibi dõş politikada id-
dialõ bir kişinin sorularõmõ yanõtla-
maktan kaçmasõnõ garip buluyorum.
- Ama, anlaşılan, Obama Türki-
ye’ye “anlõk istihbarat” verilmesini
ve Irak hava sahasının Türkiye’ye
açık tutulmasını sağlayacak...
- Türkiye’ye anlõk istihbarat veril-
mesi ve Irak hava sahasõnõn açõlma-
sõ üzerinde Erdoğan’õn Bush’la yap-
tõğõ 5 Kasõm 2007 görüşmelerinde
mutabõk kalõnmõştõ. Başbakan’õn
Obama ile yaptõğõ 7 Aralõk görüş-
mesinde buna ilaveten kõymet-i har-
biyesi olan hiçbir yeni imkân sağla-
namamõştõr. Ayrõca, ABD’den alõnan
kõsõtlõ istihbarat karşõlõğõnda hükümet,
ABD’nin izni olmadan Kuzey Irak’a
harekât yapmayacağõ yükümlülüğü
altõna girmiştir. Yani, Türkiye kutsal
bir hak olan, meşru savunma hak-
kõndan ve uluslararasõ hukuktan do-
ğan müdahale hakkõndan feragat et-
miştir. Bu Türkiye’nin siyasi tarihi-
ne bir kara leke olarak geçmiştir. Za-
manõn Genelkurmay Başkanõ olan
Yaşar Büyükanıt’õn, “anlık istih-
barat” sayesinde TSK’nin Kuzey
Irak’õ BBG evi gibi göreceği ve te-
röristleri imha edebileceği yolunda-
ki değerlendirmesi tamamen yanlõş
çõkmõştõr. ABD verdiği istihbaratla,
Türkiye’ye terör ağacõnõn gövdesini
vurdurtmamõş, dallarõnõ budatmõş-
tõr. ABD’nin iki yõldõr Türkiye’ye ver-
diği istihbarat bir şeye yarasaydõ,
Türkiye bugün hâlâ karşõsõnda, ar-
kasõnõ Barzani’ye dayayarak Türk
hükümetine meydan okuyan bir PKK
bulmazdõ. Türkiye’nin bu konuda
beklediği yardõm, ABD’nin fiilen
PKK ile mücadeleye girişmesi de-
ğildir. Türkiye’nin beklediği,
ABD’nin, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta
kendi özgür iradesiyle kara ve hava
operasyonlarõ yapmasõna getirdiği
kõsõtlamalarõ kaldõrmasõ ve Türki-
ye’nin Kuzey Irak’taki terör yuvala-
rõnõ imha için gerekli operasyonlarõ
kendi iradesiyle yapabilmesidir. Eğer
hükümet, bu hususu Obama yöneti-
mine kabul ettirmeyecek kadar yete-
neksiz ve dirayetsiz ise Başbakan’õn
söylediği “Türkiye’yi, bölgesel ve
küresel roller üstlenen yıldız gibi
parlayan bir bölgesel güç” yaptõk
yolundaki açõklamalar gülünç, boş ve
kof böbürlenmeler olmaktan ileri
gitmez.
Şükrü Elekdağ, Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nu gökte yõldõz
ararken önündeki kuyuya düşen müneccime benzetti. Elekdağ “hü-
kümet, Türkiye’ye büyük önem verdiğini ve ‘Model Ortaklõk’ kur-
mak istediğini söylediği Obama yönetiminin, PKK’yi tasfiye planõ-
na destek vermesini sağlayamõyor... Bu nedenle, malum basõn tara-
fõndan ‘büyük başarõ’, ‘Washington’da tam mutabakat’ diye nite-
lenmiş ve manşetler atõlmõş olan 7 Aralõk zirvesinin sonuçlarõ Tür-
kiye açõsõndan tam bir fiyaskodur” değerlendirmesinde bulundu.
ELEKDAĞ: Beyaz
Saray’da düzenlenen
ortak basın toplantı-
sında, Obama yaptığı
açıklamayla,
PKK’nin tasfiyesi ve
Kandil’in temizlen-
mesi hususunda Tür-
kiye’ye hiçbir destek
vermeyeceğini kesin
bir şekilde ortaya
koymuştur. Yani, Er-
doğan “PKK’yi tasfi-
ye Planı” üzerinde
anlaşmak için Was-
hington’a gitmiş ve eli
boş dönmüştür. Öne-
rileri reddedilmiştir.
Bu bakımdan, Başba-
kan’ın ABD ziyareti-
nin bilançosu, sıfıra
sıfır, elde var sıfırdır.
Öneriler
reddedildi
ERMENİ AÇILIMI
Erdoğan
ABD’de
farklõ konuştu
- Erdoğan’ın Türkiye-Ermenistan sı-
nırının açılması şartları konusunda
Obama’ya söyledikleri ile Azerbaycan
Parlamentosu’ndaki açıklaması birbi-
riyle çelişiyor... Bu durum devlet adam-
lığı niteliğine gölge düşürmez mi?
- Tamamen öyle. Bilindiği üzere, Erme-
nistan’la imzalanan protokollerin akõbeti 7
Aralõk Washington zirvesinde ele alõndõ ve
Obama bu konuda tüm ağõrlõğõnõ Ermenis-
tan Cumhurbaşkanõ Sarkisyan’dan yana
koyarak, Erdoğan’a şu uyarõda bulundu:
Protokolleri gecikmeden TBMM’den geçi-
rerek onaylayõn, Ermenistan’la diplomatik
ilişkileri kurun ve sõnõrõ açõn. ABD Kong-
resi’nde soykõrõm tasarõsõnõ durdurmamõz
çok zor olur. Erdoğan’õn bu uyarõya karşõ
yanõtõ, protokoller hakkõndaki son kararõn
TBMM tarafõndan verileceği yolunda ol-
du. Oysa Başbakan, 13 Mayõs’ta Azerbay-
can Parlamentosu’nda Azeri halkõna şeref
sözü vermiş ve “Karabağ’ın Ermenistan
tarafından işgali sona ermeden sınır ka-
pısı açılmaz” demişti. Başbakan’õn Was-
hington’da ve Bakû’da yaptõğõ açõklamalar
birbiriyle çelişkilidir. Bu hususta
TBMM’de Davutoğlu’ndan dürüst ve açõk
bir yanõt istedim. Bakan sorumu yanõtla-
maktan kaçtõ…
- Ermeni tarafı, Davutoğlu’nun proto-
kolleri önşart koymadan imzaladığını,
bu nedenle protokollerin TBMM tara-
fından onayının Karabağ sorununa
bağlanamayacağını vurguluyor. Hatta
protokolleri feshetme tehdidinde bulu-
nuyor...
- Obama yönetimi, Kafkasya’ya yönelik
stratejik hedeflerinin ve Ermenistan’õ
Rusya’nõn yörüngesinden çõkaracak bir sü-
reci başlatma arzusunun yanõ sõra, Anka-
ra-Erivan ilişkilerinin normalleşmesi yo-
luyla Kongre’ye sunulan Ermeni soykõrõm
tasarõlarõyla uğraşmaktan kurtulmak isti-
yor. Oysa, Moskova, Kafkaslar’daki son
kalesi olan Ermenistan’õ kesinlikle kaybet-
mek istemez ve bunun için de Karabağ so-
rununa çözüm bulunmasõnõ engeller. Ön-
şart konusuna gelince, Davutoğlu, Kara-
bağ sorununun çözümü ile onay işleminin
yapõlmasõ arasõnda Ermeni tarafõyla bir
mutabakata varõldõğõnõ ileri sürse de bunu
kanõtlayamõyor. Ermeni tarafõnõn ise eli
hukuken kuvvetli. Türk tarafõ ise, bu son
derece tartõşmalõ konuda oyuna gelmiş ve
onay işlemlerinin Karabağ sorununun hal-
line bağlõ olduğunu protokole kaydettire-
memiş. Bu kadar saftiriklik, bu kadar akõl
fukaralõğõ olabilir mi? Türkiye’yi yõldõz gi-
bi parlayan ve küresel roller üslenen bir
bölgesel güç yapma hayali peşindeki Dõş-
işleri Bakanõmõzõn hali Ziya Paşa’nõn bey-
tindeki gökte yõldõz arayan müneccimin
önündeki kuyuya düşmesini anõmsatõyor.
- Erdoğan, Obama’yı ikna
ederek Türkiye’ye İran ile
ABD arasında arabuluculuk
yapma rolünü kopardı. Fakat
ertesi gün, daha Erdoğan Was-
hington’dan ayrılmamışken,
İran hükümeti bir açıklama
yaparak “Bizim Türkiye’nin
arabuluculuğuna ihtiyacõmõz yok”
dedi…
- Obama’nõn, Başbakan’õn ara-
buluculuk önerisine “kerhen”
de olsa sõcak baktõğõ anlaşõlõyor.
Basõn toplantõsõnda bu hususu
açõkladõ da… Ancak bunun he-
men arkasõndan, İran Dõşişleri
Bakanlõğõ Sözcüsü Ramin Mih-
manperest’in Türkiye’nin ara-
buluculuğuna ihtiyaçlarõ olmadõğõ
yolunda bir açõklama yapmasõ
muhakkak ki Başbakan’õ ABD
yönetimi karşõsõnda müşkül bir
duruma sokmuş ve Türkiye’nin
itibar ve inandõrõcõlõğõna gölge dü-
şürmüştür. Fakat bu skandalõn
bence bir yönü daha var. Bu da
Sayõn Davutoğlu’nun ağzõndan
düşürmediği “pro-aktif dış po-
litika”nõn, “pro-komiğe” dö-
nüşmesidir. Zira, gerekli önlem-
lere önceden başvurarak böyle ta-
lihsiz bir olayõn vukuu önlene-
bilirdi. Ankara’nõn girişimi so-
nunda olacak, bu skandaldan bir-
kaç gün sonra Tahran ağõz de-
ğiştirdi. Ama Washington’da
olan oldu. Bad el harabül Basra…
- Askerlerini çektikten sonra,
ABD’nin Irak’ta Türkiye’ye
ihtiyacı var. Ama neden
PKK’nin tasfiyesi konusunda
Barzani üzerinde baskı kur-
muyor?
- Obama yönetiminin, 2011’de
kuvvetlerini Iraktan çektiği za-
man arkasõnda nispeten istikrar-
lõ, “ABD yörüngesinden çık-
mayan” ve bütünlüğünü koruyan
bir Irak bõrakmayõ ve Irak Böl-
gesel Kürt yönetimini Sünni ve
Şii Araplarõn hõşmõndan korumak
için Türkiye’ye emanet etmeyi
öngören bir tasarõmõ varsa, Tür-
kiye’nin, Kuzey Irak’taki PKK
unsurlarõnõ tamamen tasfiye et-
mesi için gerekli şartlarõn Obama
yönetimi tarafõndan yaratõlmasõ
gerekir. Nitekim, Türkiye tara-
fõnda 2008 yõlõ başõnda Barza-
ni’ye gönderilen talep listesinde
şu hususlar yer alõyordu:
PKK’nin terör örgütü olarak ilan
edilmesi. Örgütün elebaşõlarõnõn
Türkiye’ye teslim edilmesi.
PKK’nin siyasi bürolarõnõn ka-
patõlmasõ ve kamplarõnõn tecrit
edilmesi, kapatõlmasõ. PKK’ye lo-
jistik desteğin kesilmesi... Bar-
zani, Ankara’nõn bu meşru ta-
leplerinin hiçbirini yerine getir-
meyerek PKK’nin Türkiye’ye
yönelik kanlõ terör eylemlerine
destek vermeyi sürdürdü. Eğer
ABD, Barzani üzerinde gerekli
baskõyõ yaparak Ankara’nõn bu ta-
leplerini gerçekleştirseydi,
PKK’nin dağ kadrosunun mora-
li çoktan tarumar olurdu. Arkadan
da, Afganistan ve Pakistan dağ-
larõnõ Drone denilen insansõz
uçaklarla gece gündüz bombar-
dõman ettirmekte beis görmeyen
Obama yönetimi, bu Drone’lar-
dan sadece birkaçõnõ Kandil’e
gönderseydi, PKK’ye silah bõ-
raktõrõlmasõ çoktan sağlanõrdõ.
Pro-komik dõş politika
- ABD’nin övdüğü ve önem
verdiğini söylediği müttefiki Tür-
kiye’ye destek vermekten neden
kaçınıyor?
- Bunun sebebi Bush döneminden
bu yana aynen devam ediyor. Bush
yönetiminin Barzani ile sõkõ bir
dayanõşma içine girmesinin nedeni,
Irak’õn parçalanmasõ durumunda
kurulacak bağõmsõz Kürt devletine
yerleşerek burayõ bir “protektora”
ve askeri üsse dönüştürme ve Or-
tadoğu stratejisinin önemli bir da-
yanak noktasõ yapma planõndan
kaynaklanõyordu. Obama yönetimi
de “protektora” ve bağõmsõz Kürt
devletine yerleşme planõndan vaz-
geçmemiştir. Bu nedenle Barza-
ni’yi kollamakta ve onu el üstünde
tutmaktadõr. Tabii, bu arada,
AKP’yi de Kürt/PKK konusunda
bir ölçüde rahatlatarak kontrol al-
tõnda tutmak istemektedir. İşte bu
nedenle siyasi çözüm sürecine iv-
me kazandõrmak isteyen ABD, ha-
len bu konuda Barzani’nin ayak sü-
rümesiyle karşõlaşõyor. PKK kartõ-
nõ özellikle Kerkük meselesinde
Türkiye’ye karşõ kullanmak isteyen
Barzani, ABD’ye, “Türkiye, PKK
unsurlarını dağdan indirmek için
gerekli önlemleri almadan ben
hiçbirşey yapmam” diyor. Oysa,
Ankara, şimdiye kadar Barzani’nin
PKK ile mücadelede Türkiye’nin ta-
lebi doğrultusunda bazõ önlemler al-
masõnõn, Türk kamuoyundan ve
muhalefetten gelebilecek dirence
karşõ elini güçlendireceğini ve ge-
nel af ve anadilde eğitim alanla-
rõnda adõmlar atmasõnõ kolaylaştõ-
racağõnõ umut etmişti.
TÜRKİYE’YE KARŞI PKK KARTI VE AÇILIM SÜRECİ
KUVEYT (AA) - Cumhurbaşkanõ Abdul-
lah Gül, son dönemde yaşanan gelişmelerle
ilgili siyasetçilerin kullandõğõ üslubun yarala-
yõcõ olduğunu belirterek “Bu, Türkiye’ye
yakışmaz. Bu rahatsızlık büyürse dışarı-
daki görüntümüz zedelenir” dedi.
Kuveyt’teki temaslarõnõ izleyen Türk gaze-
tecilerle sohbet toplantõsõ düzenleyen Gül,
“yargı içinde bazı ayrışmalar olduğunun
ve herkesin hesap verebilirliğiyle ilgili tar-
tışmalar yaşandığının” ifade edilmesi üze-
rine, yargõ, Türk Silahlõ Kuvvetleri gibi ku-
rumlarõn büyük camialar olduğunu söyledi.
Gül, “Hukuk devletinde kurallar, ilkeler
neyse makamlara bakılmadan uygulanır.
Gönül arzu eder ki şahsi düşünceler mes-
leğin gerektirdiği titizliği zedelemesin. Te-
lefon dinleme ayrı bir şey. Tabii kanunsuz
dinlemeler suçtur. Yetkili organlar mah-
keme kararı olmadan dinleme yaparsa bu
büyük bir suç olur, delil olarak da sayıla-
maz. Mahkeme kararıyla yapılan dinle-
melere de kimse bir şey diyemez” dedi.
Gül, yasama, yürütme ve yargõ organlarõ-
nõn başkanlarõnõ geçen yõllarda yeni yõl ye-
meğinde bir araya getirdiğini hatõrlatarak, bu
yõl da böyle yemek düzenleneceğini bildirdi.
Gül, Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’a
suikast iddiasõyla ilgili olarak Türkiye’ye dö-
nünce ayrõntõlõ bilgi alacağõnõ söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, dün Kuveyt Emiri El Sa-
bah’ın onuruna verdiği akşam yemeğine katıldı.
El Sabah, Gül’e Kuveyt’in en yüksek nişanını
takdim etti. Bu sırada El Sabah plaketin ka-
pağını düşürdü. Gül’ün parmakları sıkışsa
da El Sabah plaketi açarak durumu kurtardı.
Türkiye ile Suriye arasındaki 3. demiryolu ge-
çiş kapısı olan Çobanbey Demiryolu Sınır
Kapısı, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Su-
riye Ulaştırma Bakanı Yarob Süleyman
Badr’ın katıldığı törenle açıldı. Yıldırım, bü-
yük bir hayali daha gerçekleştirdiklerini belirtti.
‘Suikast iddiası
düşündürücü’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yar-
dõmcõsõ Bülent Arınç’a yönelik suikast iddia-
sõ konusunda, “Şu andaki tespitlere, du-
yumlara baktığımız zaman bu süreç va-
him, düşündürücü” dedi.
Suriye’ye gidişi öncesinde Esenboğa Ha-
valimanõ’nda sorularõ yanõtlayan Erdoğan,
ziyarette demokratik açõlõm, Mahmur Kampõ
konusunun gündemlerinde olup olmadõğõna
yönelik soru üzerine, “Demokratik açılım
süreciyle alakalı, işin diplomatik boyutu-
nu ve komşularımızla olan boyutunu da
ele alacağız” dedi. Bir soru üzerine Arõnç’a
yönelik suikast iddialarõnõn yargõya aksetti-
ğini söyleyen Erdoğan, olayla ilgili yaşanan
süreci “vahim” ve “düşündürücü” olarak
nitelendirerek “Temenni ederiz ki savcılık-
ta olan bu süreç, yargı süreci endişeleri
yok edecek şekilde çıksın” dedi. Erdoğan,
Fener Rum Patriği Bartholomeos’un “çar-
mıha gerilmek” ile ilgili sözlerinin anõmsa-
tõlmasõ üzerine, açõklamanõn mayõs ayõnda
yapõldõğõnõ, Bartholomeos ile ağustos ayõnda
görüştüklerinde de kendisinin bu yönde bir
açõklamasõnõn olmadõğõnõ anlattõ.
‘Kanunsuz
dinleme
suçtur’
Fotoğraf:AA
SURİYE İLE YENİ SINIR KAPISI
NİŞAN TAKDİMİNDE KAZA
Erdoğan Suriye’ye gitti
Gül’den telekulak yorumu