21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Yazı ve fotoğraflar Timur ÖZKAN Peru’nun dünyaca ünlü Machu Pichu antik kenti kadar merak edilen bir diğer yeri de Nazca. Ülkenin güneybatõsõnda bu küçük kasabanõn ya- kõnlarõnda bulunan ve ne zaman, ne amaçla, kim- ler tarafõndan yapõldõğõ kesin olarak bilinmeyen yer resimlerinin dünyada başka bir örneği de yok. İn- san ve hayvan figürlerinden oluşan geometrik form- lardaki yer resimlerinin milattan önce 200-900 yõl- larõ arasõnda çizildiği sanõlõyor. “Nazca çizgileri”nin astronomik bir takvim ve- ya bir çeşit yõldõz falõ olabileceği şeklindeki tah- minlere karşõlõk daha yaygõn görüş İnkalarõn da ata- larõ olan Nazcalõlar tarafõndan dinsel amaçlõ ola- rak çizildiği şeklinde. Ancak bu görüştekiler, in- sanlarõn o çağlarda uçamayacaklarõna göre, yu- kardan görmeden bu şekilleri nasõl çizebildikleri- ni açõklayamõyor. İsviçreli yazar Eric von Daniken, 1968’de yayõmladõğõ ünlü bilim kurgu romanõ “Tanrıların Arabaları”nda; bu şekillerin uzay- lõlarca yapõlabileceğini öne sürerken, İtalyan ar- keolog Orefici bu işin o kadar zor olmadõğõnõ id- dia ediyor ve bu iddiasõnõ şekillerden birini Perulu çocuklarla sadece yarõm gün içinde yaparak ka- nõtlõyor. Orefici’ye göre bütün hüner fotoğrafçõlõkta kullanõlan büyütme yönteminde... Sonuç olarak bugün hâlâ gizini koruyan Nazca çizgilerini dünyaya tanõtan Alman araştõrmacõ Maria Reiche 1946 yõlõnda Nazca’ya yerleşerek ömrünü bu çizgilerin sõrrõnõ çözmeye adamõş. Bu çabalar 1983 yõlõnda Nazca çizgilerinin UNESCO Dünya Kültür Mirasõ Listesi’ne dahil edilmesiy- le sonuçlanmõş ancak Nazcalõlarõn şükran borcu olarak bir caddeye adõnõ verdikleri ve heykelini dik- tikleri Reiche bile bu resimlerin gizini çözememiş... 300 metrelik çöl çizgileri Nazca çizgileri 30 metreden 300 metreye kadar değişen farklõ büyüklüklerde ve çöle çizilmiş. Çiz- gilerin bulunduğu 50 kilometre uzunluğunda ve 15 kilometre genişliğindeki alan genellikle küçük uçaklarla geziliyor ama bazõlarõnõ karadan da görmek mümkün. 3-6 kişilik Cessna tipi uçaklar- la ve 500-600 metre yüksekten gerçekleştirilen uçuşlar pilotun kõsa bir açõklamasõyla başlõyor. Ha- valandõktan beş altõ dakika sonra ilk çizgilere ula- şõyoruz. İlk önce 63 metrelik “balina”yõ görüyo- ruz. Daha sonra sağõmõzda ve solumuzda yer alan ve havaalanõna benzetilen “trapezoidal formlar”õn arasõndan geçerek bir yamaca çizilmiş 32 metre- lik “astronot” motifine geliyoruz. Havaalanõna benzeyen üçgen ve dikdörtgen formlarõ birkaç kez daha göreceğiz. Sõrada 51 metrelik “köpek” ve 110 metrelik “maymun” resimleri var. Bundan son- ra gördüğümüz 136 metrelik “akbaba”, 46 met- relik “örümcek” ve 96 metrelik “kuş” motifleri Nazca çizgilerinin en çok tanõnanlarõ, Panameri- can otoyolunun (*) üzerinden geçerek ulaştõğõmõz 300 metrelik “balıkçıl” ve 200 metrelik papağan” resimleri ise Nazca çizgileri’nin en büyükleri ola- rak dikkatimizi çekiyor. Son olarak 70 metrelik “ağaç” ve 45 metrelik “el” resimlerini gördükten sonra dönüşe geçiyoruz. İnişten önce pilotumuz birer sertifika vererek bu ilginç uçuşumuzu bel- geliyor. Standart yarõm saatlik uçuşun bileti Lima’da 70 dolar, Nazca’da kent içinde 50 dolar fiyatla satõ- lõrken havaalanõnda 45 dolara alõnabiliyor. Uçuş- larda korkulacak bir şey yok; pilotlar şekilleri tam olarak gösterebilmek için uçağõ sõk sõk sağa sola yatõrõyor ama dayanõlmayacak gibi değil, yarõm saat çok çabuk geçiyor ve indiğimizde hafif bir baş dönmesi oluyor. Gene de uçuş korkusu olanlar ve- ya küçük uçaklarõn ani yükseliş veya dönüşlerinden çekinenler için Nazca çizgilerini görmenin bir se- çeneği daha var. Pan American Otoyolu üzerin- de ve Nazca’ya 15 kilometre uzaklõkta bulanan se- yir kulesinden “ağaç” ve “el” resimleri (hem de daha yakõndan) görülebilir. Nazca köy merkezinde yapõlacak bir şey yok, ge- nellikle herkes çizgileri gördükten sonra gece oto- büsleriyle Lima’ya ve Cusco’ya doğru yola devam ediyor. Nazca turizmcileri, çizgileri görmek için gelenlerin uçuş saati haricindeki zamanlarõnõ de- ğerlendirmek amacõyla bir çeşit çöl safari geliş- tirmişler. Özel olarak hazõrlanmõş arazi araçlarõy- la yapõlan birkaç saatlik turlar esnasõnda bazõ İn- ka mezarlarõ ve mumyalar görülebilir. Ayrõca gi- dişte veya dönüşte Nazca-Lima arasõndaki Para- cas açõklarõnda bulunan ve “fakir turistin gala- pagos’u” olarak tanõnan Ballestas Adalarõ’na gi- dilebilir. Lima’dan otobüsle yedi saatte geldiğimiz Naz- ca’dan, Cusco’ya yolculuğumuz 15 saat sürecek. Peru’da otobüs sistemi oldukça gelişmiş, yemek- li lüks servislerden başka bazõ otobüslerin alt ka- tõ biraz farklõ bir fiyatla “VIP” olarak satõlõyor. Oto- büslere binerken tüm yolcularõn videoya kayde- dilmesi Peru’ya özgü farklõ bir güvenlik önlemi ola- rak dikkat çekiyor. Yolculuk boyunca Nazca çiz- gilerinin sõrrõnõ düşünmeye ve aramõzda tartõşmaya devam ediyoruz. Uzaylõlar mõ yapmõş Nazcalõlar mõ? Diyelim ki geometrik şekiller bir havaalanõ pe- ki hayvan resimleri ne oluyor? O devirde bir as- tronot resmini kim hayal edebilirdi? Ve yanõtõ ol- mayan daha birçok soru... Nazca çizgileri büyük gizini korumaya devam ediyor. (*) Guiness Rekorlar Kitabõ’na göre dünyanõn en uzun otoyolu, 48 bin km uzunluğundaki yol Gü- ney Amerika’nõn en güneyindeki Arjantin’in Us- huaia kentinden, Kuzey Amerika’nõn en kuze- yindeki Alaska’nõn Kuzey Buz Denizi kõyõsõnda- ki Prudhoe Körfezi’ne kadar uzanõyor. [email protected] PERU2 CMYB C M Y B Elli yõldõr her gün, sanat edebi- yat alanõnda yazõyor Doğan Hız- lan... Bütün sanat dallarõnda doğ- ru ve iyi olandan yana olur. Fo- toğrafõ sever ve iyi bilir. Son yõl- larda, ona; “edebiyatın cumhur- başkanı” dediler. Gerçekten bu söz ona çok yakõştõ. Yazdõklarõ sadece sanat ve edebiyat için değildir, toplumsal gelişmemizin temel taş- larõnõn neler olduğuna da dairdir. Eğer onun yazdõklarõ özümsense, toplumsal çõtamõz beklenen çõtaya ulaşõr. O kitaplarla dosttur. Gaze- tedeki odasõ tamamen kitaplarla do- ludur. Kitap denizi gibidir odanõn yüzeyi. Bu odada, 50 yõlõnõ sanata ve edebiyata vermiş bir bilge yüzer. Doğan Hõzlan’õn fotoğrafõnõ, kitap fuarõ sõrasõnda çektim. Kitaplarõn içindeydi, mutluydu; sanki bir çi- çek tarlasõnõn içine düşmüş gibiy- di. Yapay õşõk kullanmadan dek- lanşöre bastõm. Doğan Hõzlan’õn fotoğraf üstüne bir söyleşini dinlemiştim yõllar ön- ce. Gerçek ve doğru fotoğrafõ çok iyi biliyordu. Her zaman fotoğra- fa ve fotoğrafçõlara değer verdi, ya- zõlar yazdõ. Bir fotoğrafçõ olarak ben de onu bu sütunda anmak is- tedim. DOG^AN HIZLAN VE KITAPLAR [email protected] Lütfi ÖzgünaydınFOTOĞRAFIN DİLİ Nazca çizgileri gizini koruyor Turgay TUNA Çocukluk yõllarõmõzõn Gülhane Parkõ, yaz ay- larõnda İstanbul’un en şenlikli yeriydi. Osmanlõ pa- dişahlarõnõ görmüş asõrlõk ağaçlarõn gölgesinde ku- rulan eğlence alanlarõ, kavurucu öğle sõcağõnõn uzaklaştõğõ ikindi saatlerinde yavaş yavaş dolmaya başlar, henüz televizyon, bilgisayar gibi teknolo- ji nimetlerinin ortaya çõkmamõş olduğu o dö- nemlerde Gülhane Parkõ bir oğul gibi dolup do- lup taşardõ. Nasõl dolmasõn ki, bir tarafta hayvanat bahçe- si; berisinde dönme dolaptan “korku tüneline” bir- birinden hareketli eğlence ve adrenalin sunan ma- kinelerin cazibesi, öteki tarafta yeni bir turneyle İstanbul’a gelmiş bulunan dünyaca ünlü Medra- no Sirki’nin çadõrõ ve daha bir yõğõn atraksiyon Gül- hane Parkõ’nõ rengârenk bir yere dönüştürürdü. Par- kõn içindeki hayvanat bahçesi; filleri, timsahlarõ ve aslanlarõyla Ankara Çiftlik Hayvanat Bahçe- si’nden sonra iki numaraydõ. Kardeş ülke Pakis- tan’õn birer dostluk anõsõydõ buradaki filler. Par- kõn girişinde Türk Hava Kurumu’nun getirip ser- gilediği küçük bir uçak gelenlerin ilgi odağõnõ oluşturan objelerden biriydi. Çoluk çocuk ya- nõnda hatõra fotoğrafõ çektirir, hatta, bazen uça- ğõn başõnda bulunan görevlinin izniyle pilot kol- tuğuna oturulup afili pozlar da verilirdi. Med- rano gibi, yaz aylarõnda İstanbul’a turneye ge- len sirk gruplarõ soluğu Gül- hane Parkõ’nda alõrlardõ. Tur- ne süresince de sirk çadõrõ hemen her gece tõka basa do- lardõ. Gülhane Parkõ’nõn şen- lik alanõna dönüşme sezonu bahar bayramõyla başlar, okullarõn açõldõğõ eylül ayõ- na kadar da devam ederdi. Parkta yalnõzca lunapark ve hayvanat bahçesi yoktu. Bu- rada ayrõca, Bizans döne- minden günümüze dek ko- runarak kalabilmiş küçük bir sarnõcõn içinde pek güzel bir akvaryum yer alõyordu.. İçlerindeki tropikal yeşil su bitkilerinin yansõttõğõ egzo- tik görünümlü akvaryum- larda Japon balõklarõ, Ama- zon kökenli Melek balõkla- rõ, rengârenk kuyruklarõyla göz kamaştõran Lepistesler bilhassa Anadolu’dan İstan- bul’a gelen taş-ralõlarõn il- giyle gezip görmek istedik- leri şeylerdi Hemen altõnõ çi- zerek belirtelim: Gül-hane Parkõ akvaryumunun, dün- yanõn bütün öteki akvar- yumlarõ arasõnda kendine özel bir yeri vardõ. Bu ayrõcalõk tabii ki akvaryumun eski bir Bizans sar- nõcõnõn içinde bulunmasõndan kaynaklanõyordu. Bütün bu özelliklerinin yanõ sõra, park ayrõca, için- de çok önemli tarihi eserler barõndõran bir açõk ha- va müzesiydi. Aslõnda, Topkapõ Sarayõ’nõn birbirinden güzel güllerle bezenmiş bahçelerini oluşturan bu 100 bin metrekarelik yeşil alanda, Roma dönemine ait Got- lar sütunu, Bizans dönemine ait bir kilise ve ma- nastõrõn kalõntõlarõ, Alay Köşkü, yakõn zamanlara kadar, parkõn bir köşesinde varlõğõnõ sürdürmüş olan Tanzimat Müzesi, şimdilerde İslam Tekno- loji ve Bilim Müzesi olarak işlev gören eski Gül- hane Askeri Hastanesi binalarõ, bütün bunlarõn ya- nõnda Saray-burnu tarafõnda yükselen İstanbul’ da- ki ilk Atatürk heykeli Gülhane Parkõ’nõn tarihi zen- ginliklerini oluşturan eserler ve yapõlar arasõnda yer alõyordu… Aradan geçen yõllar içinde, İstanbul’un “altı ka- val üstü şişhane” tarzõ abuk sabuk yapõlanmasõyla birlikte, Gülhane Parkõ da, eski güzelliklerini yi- tirmeye başladõ. Önce hayvanat bahçesi bozul- du. Birbirinden değişik hayvanlar bilinçsiz ellerin kontrolünde ardõ ardõna ölmeye baş-ladõlar. En acõsõ da, fillerin ölümüydü. Par- kõn son kalan fili, yanlõş bes- lenme sonucu göz göre göre öl- dürüldü. Hayvana yedirilen, içi buz tutmuş lahanalar ölü- müne neden oldu. Bahçe de son kalan vahşi hayvan, bi- çare kaderine gözyaşlarõ dö- ken uyuz bir aslandõ. Sonunda o da isyan etmiş, kafesin önüne yaklaşan bir çocuğun kolunu parçalamõş- tõ. Artõk, vahşi hayvanlardan boşalan kafeslerde eşek, ke- di, köpek, keçi, koyun, inek gibi evcil hayvanlar sergi- lenmeye başladõ. Bir süre sonra da, hayvanat bahçesi kapatõlarak Gülhane Par- kõ’ndaki hayvanlara çektirilen eziyet son buldu. Birkaç yõl sonra da, kendi konumunda dünyanõn tek örneği olan ak- varyumu kapattõlar. Bunlarõn ardõndan da, Tanzimat Mü- zesi kapatõldõ. Geçen yõllar içinde, Gülhane Parkõ çok güzel bir şekilde elden geçi- rilip yeni baştan düzenlendi. Ama, parkõn İstanbul’a renk katan o güzel, canlõ ve şenlikli eski havasõ hiçbir zaman ge- ri getirilemedi.. Gülhane Parkı 23 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA23 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA 2 Doğru planlama ve pazarlama şart Oti Holding, Antalya Belek’te, 2010 beklentilerini sektörle paylaşmak amacõyla 2009 sezonunu değerlediren bir toplantõ gerçekleştirdi. OTI Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Ayhan Bektaş, “2009’da yaşananlarõ artõk daha makul biçimde değerlendirebiliriz. Gördük ki başarõnõn esasõnda doğru planlama ve pazarlama yatmaktadõr. Başta umulanlar olmayõnca beklentiler değişti. Ancak sezon içinde pazarõn doğrularõ yerini buldu. 2009’da başkalarõna göre Türkiye’nin yaşadõğõ olumlu havanõn ardõnda gördük ki doğru atõlan adõmlar var. Buradan hareketle herkesin bilmesi gerekir ki başarõnõn esasõnda doğru planlama ve pazarlama yatmaktadõr” dedi. Yılbaşı gecesinin gözdesi Kıbrıs Bu yõl, yõlbaşõ eğlencelerinin kutlanacağõ en gözde adreslerden biri Kõbrõs. KKTC’deki oteller sanatçõlõ programlarõyla çok sayõda yerli turisti ağõrlayacak. Kaya Artemis Hotel, Acapulco Resort Hotel&Casino, Mercury Hotel, Merit Crystal Hotel, Malpas Otel, Salamis Bay Otel, yõlbaşõ gecesinde ilgi görecek mekânlarõndan. Atlas Jet, Irak’õn kuzeyine gerçekleştirdiği tarifeli uçuş sayõsõnõ iki katõna çõkaracak. Konuyla ilgili açõklama yapan Atlas Jet Yönetim Kurulu Başkanõ Murat Ersoy şunlarõ söyledi: “Irak’õn kuzeyi yatõrõma aç. İnşaat sektörünün yõldõzõ parlõyor. Türkiye’nin ticaretini geliştirebileceği yerler komşu ülkelerdir. Irak, Suriye gibi ülkelerde ise yatõrõm yaparsõnõz kazanõrsõnõz. Önemli olan sürekli rekâbet edebilir üretimi gerçekleştirebilmektir. Bu yapõlõrsa iş almak çok çok kolaylaşõr. Oraya yapõlan yatõrõmlar kõsa vadede kendini amorti eder ve sekiz misli de geri döner. Yatõrõmda Irak ve Suriye pazarõna girilmeli” dedi. Atlas Jet’in Irak uçuşları yatırımları arttıracak Atlas Jet’in Irak uçuşları yatırımları arttıracak Atlas Jet’in Irak uçuşları yatırımları arttıracak Atlas Jet’in Irak uçuşları yatırımları arttıracak Nazca çizgilerini dünyaya tanıtan Alman araştırmacı Maria Reiche. Atlas Jet’in Irak uçuşları yatırımları arttıracak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle