18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2009 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Neyin Tecrübesi? TV kanallarını rasgele gezerken karşıma çıkan “Tecrübe Konuşuyor” başlıklı programı sonuna kadar dikkatle izledim. “Tecrübe”lerini konuşturanlardan biri Cengiz Çandar, öteki Hasan Cemal’di. Bir başka deyişle, programın sahibi onlardı. Çandar daha bir ev sahibi görünümündeydi. Yanılabilirim ama Hasan Cemal bulunduğu konumda daha az rahat gibiydi. Konuştukları kişiler “Taraf”ın başyazarı Ahmet Altan ve bu gazetenin galiba her şeyi olan bir hanımefendiydi. Programın asıl konuğu, ağzından bal akan, bir bilge adam tadında konuşan Ahmet Altan, özetle, askerliğin yüce bir meslek olduğunu, bu meslek mensuplarının kendi alanlarında buluşlar yaparak daha da yükselmek yerine neden siyasete bulaşıp başbakan filan olmak istediklerini anlamadığını, büyük bir düşünür tavrıyla, kederli kederli, tatlı tatlı anlatıyordu. Onun bu parlak fikirleri hakkında düşüncemi sona bırakarak “tecrübe” sahiplerine gelelim... Cengiz Çandar’la, üniversite çağlarımızda arada bir karşılaşsak da arkadaşlık denebilecek bir yakınlığımız olmadı. Üzerinde sahibi olarak benim adımın bulunduğu “Dönüşüm” dergisini Kızılay bulvarında faşizm ve emperyalizm karşıtı sloganlar eşliğinde dağıtır ve (adı sonradan MHP olacak) CKMP’li faşist güruhlarla göğüs göğüse dövüşürken, Cengiz Çandar’ı hiç görmedim. (Oysa onunla tam tamına aynı yaşta olmaları gereken, çizgilerimizin sonradan ayrılacağı Mahir, Yusuf gibi arkadaşlar hep oradalardı.) Çandar’la, o dönemde birçoğumuzun neredeyse tüm yaşamımızı adadığımız Türkiye İşçi Partisi Lokali’nde, partinin toplantılarında da hiç karşılaşmadım. Anladığım kadarıyla o çok daha büyük devrimci projelerin içindeydi. 1970 başlarında kendisiyle Paris’te tesadüfen karşılaştık. Kaşlarından birini devrimci bir keskinlikle havaya kaldırıp beni görmezden gelerek geçip gittiği bugünmüş gibi gözlerimin önündedir. Ben bugün de aynı alçakgönüllü devrimci çizgimdeyim. Cengiz Çandar, maşallah, aradan geçen yıllarda çok mesafe aldı.. Şimdi de büyük bir rahatlıkla kurulduğu TV kanallarında “tecrübe” satıyor. Tavrında yine aynı keskinlik var. Fakat bu neyin tecrübesi ve keskinliğidir, anlamış değilim. Hasan Cemal hiçbir zaman solcu olmadı. Onunla ilgili olarak daha önce yazmıştım. Tekrara gerek görmüyorum.. Beklenmedik biçimde rahmetli Avcıoğlu’nun çömezi olarak başladığı siyaset ve gazetecilik kariyerini yine beklenmedik biçimde “Cumhuriyet” gibi bir gazetenin tepesine kondurularak taçlandırmıştı. Sonraki süreçleri biliyoruz. İyi eğitim görmüş ve bence erdemleri, yetenekleri olan bu arkadaş, iyi ve sözü dinlenir bir gazeteci olabilirdi. Bugün ise AKP gibi bir partinin ve onun başkanının sözcüsü durumunda, mesleki kariyeri hüsranla sonuçlanacak bir noktaya doğru hızla sürükleniyor. Ayrıca, hiçbir zaman başarılı bir yazar da olamadı.... Satırları arasındaki bağlantısızlıkları, kopuklukları, üslup ve düşünce zaaflarını, herhangi bir yazısını bu anlamda (ideolojisinden bağımsız olarak) her an irdeleyip göstermeye hazırım. Hasan Cemal şimdi tecrübe satıyor. Neyin tecrübesi? Bilmiyorum... Ahmet Altan “fenomen”ini nasıl açıklamalı? Romantik kitaplar yazıyordu. Birden “Taraf” ideologluğuna sıçradı. Ordu işiyle gücüyle meşgul olmalıymış. Adama, sen neden romanlarını yazmakla yetinmiyor da “Taraf” gibi bir gazetenin başyazarlığında, siyaset yazarlığının da ötesinde, ucu sonu belirsiz, karanlık entrikaların içinde ve başında yer alıyorsun diye sormazlar mı? Beğenelim beğenmeyelim, bir yazara, edebiyatçıya bu yakışıyor mu? Bilmediğimiz başka nedenler, belki kişisel sorunlar mı var? Ordunun işiyle gücüyle meşgul olmasını “solcu” kimliğimle, sizlerden daha çok ben isterim. Fakat yurtsever, aydınlanmacı kimliğim; aklım, sağduyum diyor ki, bugünkü siyasal iktidarın hedefi demokrasi filan değil, Türkiye Cumhuriyeti ordusunun aydınlanmacı, yurtsever değerlerini ve birikimlerini yok etmek, onu giderek İslamcı, mescitci, türbancı, namazcı, niyazcı bir üçüncü dünya İslam ordusuna dönüştürmektir. Bu ise Türkiye’de her türlü demokrasinin, aydınlanma kıpırdanışının, bu arada büyük olasılıkla sizler gibilerin birçoğunun da sonu olacaktır.. Entrika ve tuzak kokan bütün bu pislikler karşısında öfkemiz, kaygımız, demokrasi karşıtlığı ya da cunta yandaşlığımızdan değil, bundandır. “Tecrübe Konuşuyor” programı, karşıma rastlantıyla da çıksa bir daha izlemeyeceğim. Mahir Kaynak gibi bir zamanların ajan provokatörlerinin bile tecrübe sahibi kişiler olarak toplum önüne çıkabildiği bir ortamda; ruhları, görünümleri ve fikirleriyle kasvet duygusu uyandıran bu tecrübe pazarlamacılarından en ufak bir aydınlık ışıltısı beklemek boşunadır. [email protected] Faks: (0212) 343 72 64 Kadõköy’de yarõn düzenlenecek mitingde Aleviler demokratik taleplerini dile getirecek Aleviler meydana çõkõyor İlhan Erdost ölüm yõldönümünde anõlõyor Kuruluş yõldönümünde akademisyenler ve öğrenciler YÖK’ü protesto etti ‘Üniversite medrese olmayacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Sõkõyö- netim Komutanlõğõ’nca “ya- sak yayın bulundurduğu” savõyla gözaltõna alõnan ve Mamak Askeri Cezaevi’nde dövülerek öldürülen yayõncõ İlhan Erdost, ölümünün 29. yõlõ olan bugün, Karşõyaka Mezarlõğõ’ndaki gömütü ba- şõnda anõlacak. Anma çer- çevesinde bugün “İlhan Ki- tap Günü” nedeniyle, Sol ve Onur Yayõnlarõ, İlhanilhan Kitabevi’nde okura özel in- dirimle sunulacak. Sol ve Onur Yayõnlarõ sa- hipleri Muzaffer ve İlhan Erdost kardeşler, Ankara Sõ- kõyönetim Komutanlõğõ’nõn emriyle, evlerinde yapõlan aramada, kendi yayõnlarõ olan Engels’in, “Doğanın Diyalektiği” kitabõ nede- niyle ve “yasak yayın” ol- duğu savõyla gözaltõna alõn- mõştõ. Gözaltõna alõndõklarõ Ma- mak Askeri Cezaevi’nde, bir bloktan bir başka bloka na- killeri sõrasõnda, araca bin- dirilmeden, araç içersinde ve araçtan indirildikten son- ra dört ere dövdürülmüşler, koğuşa alõndõktan birkaç da- kika sonra da İlhan Erdost yaşamõnõ yitirmişti. İlhan Erdost’un ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost o gü- ne ilişkin duygularõnõ Cum- huriyet’e şu sözlerle anlat- tõ: “Elimde televizyon ku- mandası, gezinirken dur- dum. Hangi kanaldı bile- medim. Konu ‘12 Eylül’dü. Emekli bir general, 12 Ey- lül öncesi ve 12 Eylül sü- recinde sokakta, işkencede, hücrede, darağacında kay- bedilenlerin fotoğraflarıy- la yürüyenleri konuşması- na katarak, ‘Amaç, Türk Si- lahlõ Kuvvetleri’ni (TSK) küçük düşürmek, yõprat- mak!’ diyordu. General, TSK’yi küçük düşürenleri değil, küçük düşürenlerin teşhir edilmesini, ‘TSK’nin küçük düşürülmesi’ olarak niteliyordu. Bu, suçluların suçlanmasını suçlayan ne- gatif bir suçlamaydı. So- mutlaştırmak isterim: 12 Eylül’ün yıldönümlerinde, ilk iki yürüyüşte ben de vardım. Kesinlikle TSK’yi yıpratmak ya da küçült- mek gibi bir duyguyla de- ğil. Ama silahlı kuvvetlerin içersinde, silahlı kuvvetle- ri küçük düşürenleri tari- he taşımak, sorgulamak için yürüdüğüm açıktı.” Haber Merkezi - Yükseköğretim Kurulu (YÖK), kuruluşunun 28. yõ- lõnda çağdaş ve demokratik eğitim is- teyen öğrenciler ve akademisyenler tarafõndan gerçekleştirilen pek çok ey- lemle protesto edildi. 12 Eylül askeri darbesinin ardõndan kurulan YÖK’ün 28. yõldönümünde öğrenciler ve akademisyenler alanla- ra çõktõ. Başkentte ilk protesto Bil- kent’teki YÖK binasõnõn önünde ger- çekleştirildi. Halkõn Kurtuluşu Parti- si üyesi bir grup ve öğrenciler dün sa- at 11.30’da YÖK önünde toplanarak, “YÖK’ü tarihe gömeceğiz”, “YÖK’e hayır”, “Üniversiteler medrese olmayacak”, “Parasız eği- tim, parasız yurt” diye slogan attõ. Grup adõna yapõlan basõn açõklama- sõnda, YÖK’ün uygulamalarõ eleşti- rildi. Açõklamanõn ardõndan, grupta- kiler yaptõklarõ Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan ve YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’õn kuklalarõyla gösteri yaptõlar. YÖK protestocularõ üzerinde “YÖK, Ölüm Nedeni: De- mokratik Halk İktidarı” yazõlõ ma- ket tabutu YÖK binasõnõn önüne bõ- raktõ. Başkentteki ikinci YÖK pro- testosu Çankaya Köşkü’nün önünde yapõldõ. Üniversite Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu üyeleri, Köşk’ün 1 No’lu kapõsõnõn önüne gelerek üze- rinde derneğin adõnõn yazõldõğõ pankart açtõlar. 7-8 akademisyenin bulundu- ğu eyleme Eğitim-Sen Genel Başka- nõ Zübeyde Kılıç da destek verdi. Öğ- retim Üyeleri Derneği Başkanõ Prof. Dr. Tahsil Yeşildere, 30 yõldõr YÖK’e karşõ çõktõklarõnõ belirterek YÖK’ün kuruluş yõldönümünde bir kez daha YÖK’e hayõr dediklerini belirtti. Polis müdahale etti Abdi İpekçi Parkõ’nda ise 60 kişi- den oluşan grup hava kararana kadar parkta oturma eylemi yaptõ. Saat 17.20’de yürüyüşe geçen göstericiler ile polis arasõnda arbede çõktõ. Emni- yet güçlerinin biber gazõ ve coplarla müdahalesi üzerine grup park içine dağõldõ. Dağõlan grup bir süre sonra tekrar toplanarak, sloganlar atmaya başladõ. Grubun içinde bulunanlardan bazõlarõ polise taş attõ ve parktaki çöp konteynerlerini barikat olarak kul- landõ. Göstericilerin taşla saldõrõsõnõn yoğunlaşmasõ üzerine emniyet güçleri panzerle parkõn içine girdi. Bu arada emniyet güçlerinin attõğõ göz yaşartõcõ bombalar Yenişehir pazaryeri ve Sõh- hiye Köprüsü altõndaki dolmuş du- raklarõna düştü. Müdahalenin ardõn- dan öğrenciler Abdi İpekçi Parkõ’nõn içinden Hacettepe Tõp Fakültesi’ne doğru kaçarak dağõldõ. Sakarya Caddesi’nde toplanan üni- versite öğrencileri de ellerinde dö- vizler ve pankartlar taşõyarak çeşitli sloganlarla Yüksel Caddesi’ne yürü- dü. Burada grup adõna yapõlan açõk- lamada, YÖK’ün 28 yõldõr bilimsel ve demokratik eğitim hakkõ önünde bir duvar gibi durduğu belirtildi. Bu ara- da, Yüksel Caddesi’nde açõklamanõn yapõldõğõ sõrada Güven Park’ta pan- kart açmak isteyen üç öğrenci polis ta- rafõndan Çankaya Merkez Karako- lu’na götürüldü. Öğrencilerin kimlik tespitlerinin yapõlmasõnõn ve Kaba- hatler Yasasõ’na göre gerekli cezai iş- lemin uygulanmasõnõn ardõndan ser- best bõrakõlacağõ belirtildi. Bolu’da Abant İzzet Baysal Üni- versitesi kampusunda Eğitim Fakül- tesi önünde toplanan öğrenciler skeç- lerle YÖK’ü protesto etti. Şarkõlar söyleyip õslõklarla, YÖK’ü protesto eden öğrencilerden biri, temsili YÖK Başkanõ Prof. Dr. Özcan’õ canlandõ- ran öğrenci ile harç ve yurt paralarõ- nõn fazla olmasõ nedeniyle tartõştõ. Protestocu öğrenci skeç gereği Öz- can’õ dövdü. Bir öğrenci de ayağõnõ yerde yatan temsili YÖK Başka- nõ’nõn üzerine koyarak basõn açõkla- masõnõ okudu. YÖK, Samsun Ondokuz Mayõs Üniversitesi, Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi, Diyarbakõr Dicle Üniversitesi, Mersin Üniver- sitesi’nde, Hatay’da Mustafa Kemal Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi öğrencileri tarafõndan da protesto edildi. İstanbul’da protesto YÖK’ün 28. kuruluş yõldönümü İs- tanbul’da da 5 ayrõ gösteriyle protesto edildi. Protesto gösterilerinde öğren- ciler, YÖK ile birlikte üniversitelerin neoliberal politikalar sonucu gerici bir anlayõşla yönetildiğini belirterek “üni- versitelerin eşit, parasız ve bilimsel eğitim yapmasını” istediler. YÖK karşõtõ eylemler, Beyazõt Meyda- nõ’nda dün sabah saatlerinde KESK’e bağlõ Eğitim-Sen, Mücadele Birliği, YÖK Karşõtõ Öğrenciler, Üniversite Öğrencileri ve DİSK’e bağlõ Genç- Sen gruplarõ tarafõndan protesto edil- di. “Eğitim haktır satılamaz”, “AKP bilim ve üniversite düşmanıdır” ve “Gericiliğe son, üniversiteler bi- zimdir” dövizleri taşõyan gruplar, “AKP’nin YÖK’ünü dağıtacağız” ve “Ferman devletin üniversiteler bizimdir” sloganlarõnõ attõ. İstanbul Haber Servisi - Alevi ör- gütlerince yarõn Kadõköy Meyda- nõ’nda gerçekleştirilecek olan ve yüz binlerce yurttaşõn katõlmasõnõn bek- lendiği “Ayrımcılığa karşı eşit yurt- taşlık hakkı” mitinginde, Alevilerin demokratik talepleri bir kez daha yüksek sesle dile getirilecek. Alevi ör- gütleri, AKP hükümetinin Alevilerle ilgili söylemlerinde samimi olmadõ- ğõnõ belirterek “Cumhurbaşkanı mi- ting öncesinde Alevileri yatıştır- mak için cemevi ziyareti yaptı. Alevilerle ilgili samimiyse neden ce- mevlerinin yasal statüye kavuşma- sı için bir adım atmadı?” dediler. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) öncülüğünde çok sayõda Alevi dernek ve örgütünün yarõn saat 13.00’te Ka- dõköy Meydanõ’nda düzenleyeceği mitinge yüz binlerce yurttaş katõlacak. Mitingin Aleviler için önem taşõ- dõğõnõ vurgulayan ABF Genel Başkan Yardõmcõsõ Avukat İsmail Metin, “AKP hükümeti, Aleviler adına yaptığı hiçbir şeyde samimi değil. Bunlar, yalnızca Avrupa Birliği ilerleme raporlarında ‘Alevilerle ilgili biz bunlarõ yaptõk’ demek için göstermelik işlerdir” dedi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Tunceli’ye giderek Cemevi ziyare- tinde bulunmasõ ile ilgili Metin, “Ma- dem Aleviler düşünülüyor.. neden bu ziyaretlerinde cemevlerinin ya- sal olması için herhangi bir giri- şimde bulunmuyor? Cumhurbaş- kanı miting öncesinde bu ziyareti gerçekleştirerek de Alevileri yatış- tırmak istemektedir” diye konuştu. Alevi Kültür Dernekleri Genel Baş- kanõ Tekin Özdil, mitingde Alevile- rin, son 20 yõldõr sesli dile getirdikleri talepleri ile devletten kaynaklõ so- runlarõnõn çözümünü arayacaklarõnõ belirterek “Geçen yıl 9 Kasım An- kara’da düzenlenen mitingde de bu taleplerimizi dile getirmiştik. Ancak somut bir adım atılmadı.. birtakım çalıştaylar düzenleyerek bu süreç zamana yayılıp, sulandırılmak is- teniyor” dedi. Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Genel Başkanõ Ali Kenanoğlu ise “AKP, Alevi açılımı adı altında Al- evileri tanımlamaya çalışıyor ve destek verdiğini söylüyor. Alevi ça- lıştaylarının koordinasyonunu ya- pan Bakan Faruk Çelik geçen gün- lerde, ‘Cemevleri yasal statüye ka- vuşturulamaz’ dedi ve Madımak’ın müze olmasının istenmesini provo- katörlük olarak tanımladı. Bu tu- tum, Alevilerle ilgili nasıl çalışıldı- ğının göstergesidir” diye konuştu. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarõ Birliği Dönem Sözcüsü İlhan Gülek de “Zorunlu din derslerinin kaldı- rılması, Alevi köylerine cami ya- pılmaması, cemevlerine yasal sta- tü tanınması, Madımak’ın müze ol- ması gibi istekleri anayasamızın de- mokrasi, laiklik ve eşitlik ilkeleri- nin hayata geçirilmesi açısından destekliyoruz” dedi. Zere serbest bırakıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül, cezaevi koşulla- rõnda kalamayacağõna ilişkin Adli Tõp Kurumu’nun raporu uyarõnca 1 yõldõr kanserle mü- cadele eden hükümlü Güler Zere’nin cezasõnõ erteledi. Gül, Zere dõşõnda üç hükümlünün de cezasõnõ sürekli hastalõk nede- niyle affetti. Cumhurbaşkanlõğõ’ndan ya- põlan yazõlõ açõklamada, “Dos- yaları Adalet Bakanlığı’nca gönderilen Nurettin Ateş’in felçli olduğunun; Şirin Ay- dõn’ın vücudunun sol tarafı- nı kullanamadığının ve ihti- yaçlarını tek başına karşıla- yamadığının; Fehmi Akar’ın istemsiz hareketler yaptığı- nın ve desteksiz ayakta du- ramadığının; Güler Zere’nin ise kanser olduğunun has- taneler ve Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu ta- rafından tespit edilmesini ve bu kurumlarca düzenle- nen raporlarda belirtilen ay- rıntılı tıbbi bulguları dik- kate alarak, anayasanın 104. maddesinin ikinci fıkrası- nın (b) bendinde sözü edilen sürekli hastalığı sebebi ile il- gililerin kalan cezalarını, söz konusu madde uyarınca kal- dırmışlardır” denildi. Adana’da kõzõnõn mahkûm koğuşunda bulunduğu Çuku- rova Üniversitesi Tõp Fakülte- si Balcalõ Hastanesi bahçesinde bekleyen babasõ Haydar Zere, af kararõna “çok sevindikleri- ni ancak genç kalmış bir ka- rar olduğunu” söyledi. Zere akşam saatlerinde bürokratik işlemlerin tamamlanmasõnõn ar- dõndan, serbest bõrakõlarak ai- lesine teslim edildi. Zere, has- taneden zafer işareti yaparak çõ- karken onu dõşarõda bekleyen grup, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur, Güler Zere onurumuzdur” sloganlarõ attõ. Enfeksiyon riski nedeniyle özel bir hastaneye kaldõrõlan Ze- re’nin bugün uçakla İstanbul’a getirilerek, Çapa Tõp Fakülte- si’ne kaldõrõlmasõ bekleniyor. İstanbul Beyazıt’ta bir araya gelen öğrenciler YÖK’ü protesto etti. Başkentte ise YÖK binası önünde gerçekleştirilen eylemde protestocu öğrenciler parasız eğitim talebini dile getirdiler. Abdi İpekçi Parkı’ndaki eyleme ise polis müdahele etti. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK, AA) Bilkent’teki YÖK binasõnõn önünde düzenlenen eylemde protestocular Başbakan Erdoğan ve YÖK Başkanõ Özcan’õn kuklalarõyla gösteri yaptõlar. ESP partileşiyor İstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve sosyalizm için mücadele edecek, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) adõyla yeni pir parti kurulduğu belirtildi. Ezilenlerin Sosyalist Partisi Girişimi’nden yapõlan açõklamada, partinin deklarasyonunun bugün İstanbul’da saat 13.00’da Hill Hotel’de düzenlenecek toplantõyla kamuoyuna duyurulacağõ belirtildi. Anma çerçevesinde bugün “İlhan Kitap Günü” nedeniyle, Sol ve Onur Yayõnlarõ, İlhanilhan Kitabevi’nde okura özel indirimle sunulacak. İlhan Erdost Mamak Cezaevi’nde dövülerek öldürülmüştü. MİTİNG NEDENİYLE BAZI YOLLAR KAPALI İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, yarın düzenlenecek miting nedeniyle Kadıköy Boğa Meydanı’ndan Rıhtım Caddesi’ne kadar tüm yollar trafiğe kapatı- lacak. Açıklamada, ihtiyaç duyulması halinde, Söğütlüçeşme Caddesi’nden Rıhtım Cadde- si’ne inen ara sokaklar ile Taşköprü, Kışla, Orgeneral Şahap Gürler ve Albay F. Sözdener caddelerinin de ulaşıma kapatılacağı kaydedildi. Kapalı yolları kullanacak sürücüler, Bur- hanfelek Caddesi’nden E-5 yönüne ve Behiçbey Sokak’tan İbrahimağa Işıklar istikametine gönderilecek. Söğütlüçeşme Caddesi’nden gelen trafik akımı Kuşdili Caddesi, Salı Pazarı istikametine, Moda’dan gelen araçlar da Mühürdar Kavşağı’ndan geri yönlendirilecek. Ailesine teslim edilen Zere özel bir hastaneye kaldırıldı. Fotoğraf:YUSUFBAŞTUĞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle