22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Prof. Ayşe Buğra, özellikle son dünya ekonomik krizi sonrası serbest piyasa düzeni üzerinden tartışmaları uluslararası bilim insanlarını kaynak yaparak özetliyordu... Kimi bilim insanlarımız, iyi niyetli kabul edersek tembelliklerinden, ezberlerini değiştirmemekte diretiyorlar, koşulsuz serbest piyasa düzenini kutsuyorlardı. Oysa dünya gerçekleri, hele de krizlerin öğrettiği, kuralsız serbest piyasa düzeninin, insan için olmazsa olmaz sağlık, eğitim, çalışma hakları başta, kamu yararının gözetilmesi gereken tüm alanlarda krizleri ürettiğiydi. Artık her alanda özelleştirmelerin modası geçmiş, insandan, sosyal devletten yana kamu etkinliğinin artırılması zorunluluğu ortaya çıkmıştı... Dünya çapında ortaya çıkan sorunlar, krizler karşısında, ister zengin kuzey, isterse yoksul dünyada olsun kamunun insan eksenli ekonomiye müdahalesini, kamulaştırmaları, sosyal yarar kriteri ile serbest piyasa düzenine müdahaleleri kaçınılmaz kılıyor. Krizler kapitalist düzenin, serbest piyasanın çıkmazlarının görülmesinde olumlu işlevler yapsa da, kitleler üzerindeki olumsuz etkileri, işsizlik patlaması, çaresizliğin yaygınlaşması ile birlikte hızla sağlıklı önlemler alınabilmesini getirmekten çok, siyasal arenada, demokratik gelişmeleri güçlendirme yerine ırkçı, dinci örgütlenme eğilimlerini tırmandırıyor... Dünyada tüm bu yaşanan acılı deneyimlerden sonra, Dünya Bankası, IMF gibi kurumlar bile kamu yararı öncelikli çözüm reçeteleri arayışlarında önemli adımlar atıyorlar. Türkiye ise piyasacıların eğilimleri bir yana, hükümetin icraatları, kuralsız düzen, serbest piyasadan, özelleştirmeden yana icraatları ile Dünya Bankası, IMF’nin gerisinde bir çizgide kalıyor. Oysa sıcak gündemimizdeki Kürt açılımı da dahil, katlanan işsizlik sorunu, büyük kriz, sağlık, eğitim hizmetlerindeki geriye gidiş, maliyeti yüksek katkısı çok düşük sosyal devlet hizmetlerindeki gidişatın bütününde, kamu yararı, kamunun ekonomideki etkinliğinin önemi giderek katlanıyor... Bilim adına bir zamanlar Marksizmden yola çıkmış, şimdilerde serbest piyasa havarisi, bilimsel etiketli aydınların bilime ihanetleri, elbet ekonomi alanı, sosyal politikalarla sınırlı değil. Toplumsal, siyasal yaşamın her alanına dönük çıkışları, fetvalarında, insana, insan hakları, demokrasi, hukuk ilkelerini ayaklar altına alarak bunları savunuyor şovlarındaki kirlilik katlanılır gibi değil. Sözde demokrat kimliği ile, diktatoryal eğilimleri, insan hakları ihlallerini savunmaları örneklerinin bini bir para... Dün dikkatli bir okur uyarıyordu... Bunlar bir koro halinde Hrant Dink cinayeti üzerinden Türkiye’de laiklik, Cumhuriyet, Atatürk devrimlerini savunan herkesi bir kefeye koyup, darbecilikle karalar ve Ergenekoncular olarak suçlayıp dururlarken, Hrant Dink davası içindeki kimi gelişmeler karşısında sus-pus olduklarının altını çiziyordu... Tabii ki sorumlu birey olarak hepimizin Hırant Dink cinayetinde, ailesinin, avukatlarının da hep altını çizdikleri üzere, suçluların aranması, yargılama sürecinde tetikçilerle sınırlı kalınması, suça suç katan bir gelişme. Geçmişin bütün faili meçhullerinde de yaşandığı üzere, Uğur Mumcu cinayeti tipik örnek, yargılamanın tetikçiler ile sınırlı kalması, cinayetin aydınlanmaması, azmettirenlerin, örgütlerinin ortaya çıkarılmaması.. Türkiye’nin en büyük insan hakları, demokrasi yarası... Kim bilir bu köşeden kaç kez altını çizmeye çalışmışımdır; Erdoğan hükümetlerinin insan hakları, demokrasi, AB üyeliği, uygarlıktan yana sınıfta kalmamasının ölçütü, önce kendi iktidar icraatlarıdır. İktidarları sürecinde işlenmiş faili meçhul cinayetlerin gerçek azmettirenlerine, örgütlerine inecek operasyonların önünü açmaları ilk görev ve sınavları sayılır. Yani Hırant Dink, Trabzon papaz cinayeti, İstanbul cami cemaati linç eylemi, Malatya katliamı.. eylemlerinde hazır tetikçiler de ortalıktayken, örgütlenmelere ulaşılacak operasyonların önünü açmak öncelikli sorumlulukları; kendi derin devletleri emniyet, kamu kadrolaşmalarına uzanacak bir sorumlular halkasını içerir. Hırant Dink davasında gelinen aşamada yargının önünü açmama lüksleri olabilir mi? Yoksa siyaseten cinayeti azmettiren, tetikçileri kullanan örgütlenmelere inme niyetleri yok mu? Cemaat-tarikat-siyasal İslamcı-ırkçı sarmalında, siyasal İslamcı iktidar kadrolaşmasının gücüne güç katmak ne kadar kolaysa, suç örgütleri operasyonlarında ucuna kadar gitmek o kadar zordur... Deniz Feneri davasında yargının önünü açmak AKP iktidar kadrolarını sıkar... İsrail’in Ortadoğu poltikalarına, emperyal düzene katkılarına siyaseten karşı olunsa da, büyükelçisinin son Karadeniz gezisinde yaşadığı saldırıları güçlü devlet, demokratik hukuk düzeni içinde savunma lüksümüz olabilir mi? Sahi, ekranlarda izlediğimiz AKP’li belediye başkanının konuşması hangi çerçeveye oturtulabilir? Kim demokrat, kim diktatör, kimler askeri ya da sivil fark etmez, darbeci?.. Gerçeklerin tersyüz edilmesi ucuz şovu yetti gayrı... ekonomi@cumhuriyet.com.tr 7 KASIM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kraldan Çok Kralcı... soner@cumhuriyet.com.tr Yeşilõrmak ihalesi Çalõk’õn Osmangazi Elektrik Dağõtõm’õ 485 milyon dolarla Eti Gümüş alõrken ikinci ihalenin kazananõ 441.5 milyon dolarla Çalõk oldu. Son kararõ ÖYK verecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özel- leştirme İdaresi Başkanlõğõ (ÖİB) tarafõndan gerçekleştirilen Yeşilõrmak Elektrik Dağõtõm AŞ ihalesini, Çalõk Grubu’na bağlõ Çalõk Enerji kazandõ. ÖİB’nin Osmangazi Elektrim Dağõtõm AŞ ihalesine ise en yüksek teklifi, önceden kendisi de özelleştirmeyle Yõldõrõm ailesine geçen Eti Gümüş AŞ verdi. Şirket- lerin devri için son kararõ Başbakan Erdo- ğan’õn başkanlõğõndaki Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) verecek. Üç bölgenin elektrik dağõtõm ihaleleri ya- põldõ. Dğer taliplilerin ilk turlarda çekildiği Os- mangazi Elektrik Dağõtõm AŞ ihalesinde Aksa Elektrik ile Eti Gümüş arasõnda rekabet oldu. Fiyatõ 457 milyon dolardan 485 milyon dolara çõkan ihale, Eti Gümüş’e kaldõ. Eti Gü- müş’ü de önceden özelleştirmeden alan şir- ketin Yönetim Kurulu Başkanõ Sabahattin Yıldız “Bundan sonraki üretim ve dağıtım özelleştirmelerine de katılacağız” dedi. ‘Diğer ihalelerle de ilgileniyoruz’ Günün ikinci ihalesi olan Yeşilõrmak Elektrik Dağõtõm AŞ ihalesinde ise eleme- siz turun en yüksek teklifi 270 milyon dolar olurken 386 milyon dolardan başlayan açõk arttõrmanõn ilk turunda Limak İnşaat, SII Enerji ve Özaltõn İnşaat, 2. turunda Cengiz Elektrik, 12. turunda Kolin İnşaat ihaleden çekildi. Bundan sonra fiyatõ 407 milyon do- lardan 441.5 milyon dolara çõkan ihalede, Anadolu Doğalgaz Dağõtõm AŞ de 45. tur- da çekilince ihaleyi bu fiyatla Çalõk Enerji AŞ aldõ. TPAO’nun genel müdürüyken Ça- lõk Enerji ile ortaklõk anlaşmasõ yapõp, on- dan sonraki ay Çalõk Enerji’ye genel müdür olan Osman Saim Dinç diğer ihalelerle de ilgilendiklerini belirtti. Çoruh Elektrik A.Ş’nin blok satõş yönte- miyle özelleştirilmesine ilişkin nihai pazarlõk görüşmesinde ise en yüksek teklifi 227 mil- yon dolarla Aksa Elektrik Perakende Satõş A.Ş. verdi. Öte yandan ÖİB 4 elektrik dağõtõm böl- gesi için pazartesi günü ilana çõkacak. Ukrayna gaz borcunu ödedi MOSKOVA (AA) - Ukrayna’nõn Rusya’ya olan gaz borcunu zama- nõnda ödemesi, Avru- pa’daki kõş aylarõnda gazsõz kalma endişesini “şimdilik” giderdi. Rusya Başbakanõ Vla- dimir Putin’in geçen hafta Ukrayna’nõn gaz borcunu ödememesi ha- linde bu ülke üzerinden gönderdikleri gazõ ke- sebilecekleri açõklamasõ Avrupa’da ciddi endişe- ye neden olmuştu. Uk- rayna Başbakanõ Yulya Timoşenko’nun Mos- kova’ya 500 milyon do- larlõk gaz borcunu öde- dikleri açõklamasõ Av- rupa’ya adeta rahat bir nefes aldõrdõ. Rus Gazp- rom yetkilileri ise bor- cun ödenip ödenmedi- ğine ilişkin bir açõklama yapmadõlar. Putin ge- çen hafta yaptõğõ açõkla- mada, Ukrayna’nõn öde- me taahhütlerini yerine getiremeyebileceğini be- lirterek, AB’den Ukray- na’nõn gaz ödemelerini yapabilmesi için en az bir milyar dolarlõk kredi sağlamasõnõ istemişti. Ukrayna Devlet Baş- kanõ Viktor Yuşçen- ko’nun enerjiden so- rumlu danõşmanõ Bog- dan Sokolovskiy de ge- çen hafta yaptõğõ açõkla- mada, gaz borcunu öde- yebilmek için Mosko- va’dan bile kredi iste- yebileceklerini söyle- mişti. Ukrayna’nõn gaz borcunu ödemedeki en büyük sorunun tüketici- lerin gaz faturalarõnõ ödememesinden kay- naklandõğõ belirtiliyor. AVRUPA RAHAT NEFES ALDI HOOVER ESKİŞEHİR’DE FABRİKA AÇTI Eskişehir Organize Sanayi Bölge- si’nde İtalyan Candy Grubu tara- fından kurulan Hoover Çamaşır Kurutma Makinesi Fabrikası dün düzenlenen törenle açıldı. Fabrika- nın Eskişehir’in rekabet gücünü daha da yükseleceğini ifade eden Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Er- gün “Türkiye’ye yatırım yapan as- la pişman olmadı” dedi. Candy Group Başkanı Aldo Fumagalli de 2007 yılında Eskişehir’de yaptıkla- rı yatırımın Candy ve Hoover mar- kalarının Türkiye’ye girmesinin te- melini oluşturduğunu anımsattı. Fumagalli, yeni fabrikanın kurut- ma makineleri üretimi konusunda tek fabrika olduğunu ve yılda 600 bin birim üretim kapasitesine sahip olduğunu belirtti. (Fotoğraf: AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle