22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B Türkiye, KESK ve Kamu-Sen’in öncülüğünde gerçekleşen ve sivil top- lum örgütlerinin de destek verdiği bir günlük iş bõrakma eylemi nedeniy- le dün yoğun bir gün geçirdi. Yüz binlerce kamu çalõşanõ toplusöz- leşmeli grev hakkõ için dün iş bõ- rakma eylemi yaptõ. KESK Başkanõ Sami Evren, yurttaşlardan destek bekledikleri- ni dile getirerek, grevin nedeni hükümettir derken Türkiye Ka- mu-Sen Genel Başkanõ Bircan Akyıldız, keyiften eylem yapma- dõklarõnõ söyledi. Akyõldõz ve Türk Ulaşõm- Sen Başkanõ Nazmi Güzel, sabaha karşõ günün ilk saatlerinde eyleme katõlan TCDD çalõşanlarõnõ ziyaret etti. AKP ik- tidarõnõn diyalog mekanizmalarõnõ tahrip ettiğini söyleyen Akyõldõz şunlarõ kaydetti: “Bugün verdiğimiz mücadelede gü- cümüzü haklılığımızdan almaktayız. Şimdi artık haklı davamız için yola çık- tık. Bizler de demokratik, ekonomik, sosyal ve siyasal haklarımızı istiyo- ruz. Yıllardır memursuz bir ülke öz- lemiyle yanıp tutuşanlar şimdi me- mursuz Türkiye’yi görsünler.” Anayasa ve uluslararasõ sözleşmelerin kendilerine tanõdõğõ haklarõ kullandõklarõnõ dile geti- ren Akyõldõz, haklarõnõ alana kadar mü- cadeleye devam edeceklerini söyledi. Akyõldõz, düzenlediği basõn toplantõsõnda da eyleme katõlõmõn tahminlerinin çok öte- sinde gerçekleştiğini belirterek 25 Kasõm 2009’un “memur sendikacılığının mi- ladı” olarak yazõlacağõnõ kaydetti. Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Bir- liği (TMMOB) Genel Başkanõ Mehmet Soğancı grevle Türkiye’deki demokrasi mücadelesine büyük bir “ünlem işareti” koyduklarõnõ belirtti. Memuru eylemeiten gerekçeler Memuru, bir gün için iş bõraktõğõ “Uyarı Grevi”ne iten gerekçelerin başõnda, 4688 sayõlõ Kamu Görevli- leri Sendikalarõ Yasasõ’nõn sendikal hak ihlallerine kay- naklõk eden içeriği geliyor. Bu yasa, Uluslararasõ Ça- lõşma Örgütü’nün (ILO) örgütlenme özgürlüğü ve uz- manlar komitesi raporlarõna göre, 87, 98 ve 151 sayõlõ ILO sözleşmelerine aykõrõ. Kamu çalõşanlarõ, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararasõ sözleşmelerle mev- cut yasalar arasõnda herhangi bir çelişki söz konusu ol- duğunda, uluslararasõ sözleşmelerin esas alõnacağõnõ hü- küm altõna alan anayasanõn 90. maddesi gereceğince ye- ni bir yasa hazõrlanmasõnõ istiyor. Kamu Emekçileri Sendikalarõ Konfederasyonu’nun (KESK) 2010 yõlõna dönük Toplu İş Sözleşmesi (TİS) Talepleri Raporu’na göre, 4688 sayõlõ yasanõn sadece değiştirilmesi TİS ve grev hakkõ olmayan bir sendikal yapõnõn devam etmesini sağlamanõn ötesine geçmeye- cek. Rapor’da “87, 98 ve 151 sayılı ILO sözleşmele- riyle 4688 sayılı yasa arasında çok ciddi bir çelişki olduğu bilinmektedir. Anayasa değişikliğiyle birlikte artık 87, 98 ve 151 sayılı ILO sözleşmelerinin esas alınması gerekmektedir” deniliyor. ILO Uzmanlar Ko- mitesi’nin 87 sayõlõ ILO sözleşmesi uyarõnca hazõrla- nan son Türkiye Gözlem Raporu’na göre, ILO sözleş- melerine aykõrõ olduğu için 4688 sayõlõ yasada yapõlmasõ talep edilen değişiklikler şöyle: ? Örgütlenme hakkõnõ kõsõtlayan 3. ve 15. maddeler... ? Hizmet kollarõnõn gözden geçirilmesi ve sõnõrlama- larõn kaldõrõlmasõna ilişkin 5. madde... ? Sendika yöneticilerine yeterince güvence vermeyen 18. madde... ? Sendika ve konfederasyon tüzüklerine yapõlan mü- dahalelerden vazgeçilmesi için 6. maddedeki müdaha- leye imkân veren düzenlemelerin kaldõrõlmasõ... ? Seçimler nedeni ile görevinden aday olan sendika yö- neticilerinin görevde kalmasõnõn sağlanmasõ ve bu hu- susun sendikaya bõrakõlmasõna ilişkin kõsõtlamalarõn kal- dõrõlmasõnõ içeren 10. madde... ? Kamu hizmetinde grev hakkõnõn tanõnmasõnõ engel- leyen 35. madde... ? Kamu emekçilerine toplusözleşme ve grev hakkõ ta- nõnsõn... ? Sendikalõ kamu çalõşanlarõna yönelik sürdürülen, sür- gün, soruşturma ve yõldõrma politikalarõ son bulsun... ? Kamudaki taşeronlaşma durdurulsun... ? Sağlõk hizmetlerinde özelleştirme politikalarõ dur- durulsun. Herkese parasõz eşit sağlõk hizmeti sağlansõn... ? Eğitime devlet desteği arttõrõlsõn, öğretmenleri “tah- sildar” olarak gören politikalara son verilsin... ? Temel tüketim mallarõna ve ulaşõma yapõlan zamlar geri alõnsõn... ? İşten çõkarõlmalar durdurulsun, işsiz kalanlara “yurt- taşlık” maaşõ bağlansõn... Eylemden izlenimler ? Eyleme katõlan memurlarõn tramvay güzergâhõnõ kul- lanmasõ nedeniyle seferler aksadõ... ? Millet Caddesi, sabah saatlerinde yürüyüş nedeniy- le tek yönlü olarak trafiğe kapatõldõ... ?Haydarpaşa Garõ’nda tren seferleri durdu. Gardan, ban- liyö, ana hat ve bölgesel yolcu trenleri sefere çõkmadõ... ? Eyleme sağlõk çalõşanlarõ da destek verdiği için ço- ğu hastanede “acil servis ve yatan hastalar” dõşõnda gün boyunca hiçbir hastaya hizmet verilmedi... ? Bazõ okullarda öğretmenlerin eyleme destek verme- si nedeniyle dersler yapõlmadõ... ? Türk Haber-Sen üyesi PTT çalõşanlarõnõn eyleme des- tek vermesi nedeniyle büyük postanelerde işlemler ak- sadõ... ? Otoyol gişe memurlarõnõn da greve gitmesi nedeniyle otoyol geçişlerinde konvoylar oluştu... ? Atatürk Havalimanõ çalõşanõ 150 kişilik bir grup da- vul ve zurna çalarak uyarõ grevine katõldõ... ? Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde çalõşan doktor ve hemşirelerden oluşan bir grup sabah saatlerinde sloganlar eşliğinde hastane bahçesinde toplandõ, çevredeki yurt- taşlardan da memurlara destek geldi... ? Haseki Eğitim Araştõrma Hastanesi’nde eyleme ka- tõlamayan sağlõk çalõşanlarõ camlara çõkarak kamu ça- lõşanlarõnõ destekledi... Kamu emekçilerinin AKP hükümetine karşı, İzmir’de gerçekleştirdikleri eyleme 5 binin üzerinde kişi katıldı. Ken- tin farklı noktalarında toplandıktan sonra Konak Meydanı’na yürüyen emekçiler, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Kri- zin yükü patronlara”, “Yaşasın demokrasi mücadelemiz”, “Toplusözleşme hakkımız grev silahımız” sloganları attı. Her yerde eylem vardı Son yõllarõn en etkili protestolarõndan birinin yaşandõğõ gün yurdun hemen her yerinde memurlar isteklerini çeşitli şekillerde dile getirdi Eskişehir’de tepki: An- kara’dan İstanbul’a seyahat eden Anadolu Ekspresi’nin iki makinisti Eskişehir Garõ’nda iş bõraktõ. Sloganlarla me- murlarõ protesto eden yolcular Gar Müdür- lüğü’ne yürüdü. Yolcular arasõndan 3 kişi, temsilci olarak Gar Müdürü ile görüştürül- dü. Kõsa süre sonra gara, Ankara’dan Hay- darpaşa’ya giden yataklõ tren Ankara Eks- presi geldi. Eskişehir Garõ’nda eylem nede- niyle 2 bin yolcu uzun süre bekletildi. Yol- cularõn bir bölümü otobüslerle, bir kõsmõ da makinist temin edilen trenlerle gidecekleri yere gönderildi. Sakarya’da tartışma: Fatih, Mavi ve Güney ekspresleri Sakarya’nõn Arifiye İs- tasyonu’nda KESK’e bağlõ sendikalarõn grevi kapsamõnda önceki gece saat 02.00’de durduruldu. Bir başka trenin makinisti de is- tasyona 1 kilometre uzaklõkta iş bõraktõ. Sendikacõlara tepki gösteren tren yolcularõ Kamu-Sen Genel Başkanõ Bircan Akyıldız aleyhine “Bircan istifa” diye slogan attõ. Yaklaşõk 400 tren yolcusuyla sendika gö- revlileri arasõnda tartõşma yaşandõ. Bazõ trenler saatler sonra yollarõna devam eder- ken Ankara ve İç Anadolu ekspresleri uzun süre garda bekledi. Balıksir’de gözaltı: Balõkesir Gar’õn- da Mavi Tren’in hareketini engellemek için raylarõn üzerine inen 5 sendikacõ gözaltõna alõndõ. Kõsa süre sonra bõra- kõlan sendikacõlarõn kimlik tespiti ya- põlõrken gecikmeli de olsa Mavi Tren Ankara’ya hareket etti. Polis çevik kuv- vetle barikat kurup, eylemcilerin trenin önüne geçmesini engellemeye çalõştõ. KESK ve Kamu-Sen üyeleri polis ba- rikatõnõ aşmaya çalõştõ. Bir süre devam eden gerginlik ardõndan eylemciler tren garõnõ alkõşlarla terk etti. Erzurum’da yoğun güvenlik: Memurlarõn tren durdurmak isteme- leri nedeniyle emniyet güçleri yoğun güvenlik önlemi aldõ. Polislerin grubun tren garõna girmelerine izin vermeme- si üzerine gergin anlar yaşandõ. Me- murlar, “Başkaları kırmızı halı ile havai fişekle karşılanırken bizim tren garına gir- memize izin verilmiyor” diye bağõrdõ. Tren garõna giremeyen grup, daha sonra garda bu- lunan Türk Ulaşõm-Sen şubesine girdi. Diyarbakır’da halay: Diyarbakõr’da Defterdarlõk, Büyükşehir Belediyesi ve Milli Eğitim Müdürlü- ğü’nün önünde toplanan memurlar, davul zurna eş- liğinde halay çekti, slogan attõ. Eğitim-Sen Şube Baş- kanõ Abdullah Karahan, grevle özgürlük, eşitlik, kardeşlik, demokrasi ve herkese ana- dilde eğitim hakkõ, okullara bütçeden ye- terli ödenek istediklerini söyledi. Bazõ okullarõn girişine “Bu işyerinde grev var” yazõlõ pankart asõldõ. Mersin’de Erdoğan’a tepki: Mer- sin’deki iş bõrakma eylemi, önceki gece 24.00’te Birleşik Taşõmacõlõk Sendikasõ üyelerinin Mersin Garõ’na gelen Niğde tre- nini durdurmasõ ile başladõ. Katõlõmõn yüksek olduğu eylemde AKP İl Başkanlõ- ğõ önünde toplanan memurlar, grevi yasa- dõşõ olarak nitelendiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Me- murlar, Erdoğan’õ 20 yõl önce destek için katõldõğõ grevde gösteren fotoğrafõ taşõdõ. İş bõrakma eylemi yapan memurlarõ pro- testo etmek isteyen bir kişi ise gözal- tõna alõndõ. Hastanelerin yalnõzca acil servisleri hizmet verirken okullarda dersler boş geçti. Çorum’da polis yolu kesti: Kültür Sitesi önünde topla- nan memurlar Saat Kulesi’ne yürümek isteyince polis yolu kesti. Bu sõrada KESK dönem söz- cüsü Leyla Köse, Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanõ Halil Özbent ve yürüyüşe destek veren CHP İl Başkanõ Tufan Köse ile Çorum Emniyet Müdür Yardõmcõsõ Abdulkerim Polat arasõnda kõsa süre- li tartõşma yaşandõ. Kõsa sü- reli bir arbedenin yaşandõğõ eylemde çalõşanlarõn kaldõ- rõmdan yürüyüşü kabul etme- leri üzerine son buldu. NİÇİN BİR GÜN İŞ BIRAKTILAR Kamu-Sen ve KESK’in çağrõsõyla yapõlan eyleme tüm sendikalar katõldõ. Kamu-Sen’in 375 bin 990, KESK’in 224 bin 413, Birleşik Kamu-İş’in 20 bin 731, BASK’õn 4 bin 976 ve HAK-SEN’in 2 bin 967 üyesi bulunuyor. Beş konfederasyon katıldı Ülkede yaşamõ durduran eylem nedeniyle trenler çalõşmadõ, hastaneler acil servisleri dõşõnda sağlõk hizmeti vermedi, okullarda dersler boş geçti. BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Darbe - 2 “Darbeci” yani durmadan ülkemizde darbe tehlikesine işaret eden bir yandaş yazar, son bir yazısında “kafes” koduyla piyasaya sürülen bildik savlardan “daha dehşet verici” birine, toplumda ilgi gösterilmediğinden şikâyetçi; bunu feci buluyor! Bu iyiye işaret! Neredeyse yıllardır “darbe geliyor” savlarıyla toplumun ensesinde boza pişirenler inandırıcılıklarını yitirmeye başladılar demektir. Belge yetmez, artık “gerçek darbeye yakın” veya sanal bir “askeri darbe” planlarıyla ortaya çıkmalılar! Silivri’deki yargılamada, savcının, Balbay’a “darbecinin yargılanması” tavrı da, bir çırpınışın ifadesi ve bu davanın da hızlı düşüşte olduğunun bir kanıtı görülebilir. Şimdi gelelim, “darbe korkuluğunun” elbisesini çıkartma işlemine... İşe askerlerin hiyerarşik davranışlarına bakmakla başlayalım: 28 Şubat 1997 “postmodern darbe” olarak siyasi literatüre geçti. Askerler “siyasi ve toplumsal baskı” ortamı yaratarak Erbakan’a el çektirdiler. Kısa sonuç çıkartırsak: a) İktidara el koyamadılar. Bu saptama tarihi bir dönüm noktasına işaret ediyor! b) Bu operasyonun yürütücülerinden Çevik Bir (ve belki de diğerleri) yanlış yaptıklarını söyledi! Geldik 2002 sonrasına: AKP liderlerinin geçmiş söylemleri ve demokratik laik sosyal hukuk devletine, dolayısıyla anayasaya bağlılıkları üzerine yoğun şüpheler, tabii askerler arasında da huzursuzluk yarattı. Eğer doğruysa, amiral emeklisi Özden Örnek’in bilgisayarından sızdırılan “günlük”te, hiyerarşik olmayarak bazı komutanların ne yapalım arayışına giriştikleri görülüyor. Bu bağlamda yine eldiven-meldiven gibi isimler takılan, “darbe” planları yapıldığı ileri sürüldü. Ancak Türkiye’de türbanın Çankaya’ya tırmanması ve benzeri bir dizi “en üst düzeyde” olay yaşanmasına rağmen ordudan ciddi bir karşılık gelmedi. Sadece gece yarısı bildirileri gibi ordunun son derece yanlış, kime hizmet edeceği de asla hesaplanamamış ve “kurmayca” olmayan görüş açıklamaları kamuoyuna yansıdı! Genelkurmay’ın tavrının belki de daha çok “içerideki huzursuzluğu” yatıştırmaya yönelik olduğu varsayılabilir. Ama siyasal sonuçları, AKP’yi sürekli mağdur duruma iterek güçlendirmesi oldu. Yine sonuç çıkartırsak: a) Türkiye çok önemli bir “İslamcı dönüşüm” baskısı altında olmasına rağmen ordu “darbe” yapmadı. b) Cumhuriyet bütün geçmişiyle en fütursuzca, en sahtekârca, en gaddarca ve beyin ishaline uğramışçasına büyük bir top ateşi altına girmesine rağmen ordu sessiz kaldı! c) Bu saldırılar en çok orduya yönelmesine, ordu bütünüyle aşağılanmasına rağmen. Dışarıda pek çok kesimde çok yaygın olarak “Ordu bu koşullarda darbe yapmayacak da ne zaman yapacak... Artık orduda da iş bitmiş...” düşüncelerinin dillendirildiğini gazeteciler olarak biliyoruz. Ordu tam tersine, demokrasiye ve yasalara bağlıyız demeçleri veriyor! Ancak darbe yapma niyetinde olmadığı açık seçik olan bu kurumun üzerine daha ağır bir saldırı ile gidilmesinin artık başka amaçları olduğu açıktır. Bu niyet iktidar ve ortaklarının “her şeyi ele geçirmek” politikasında dile geliyor. Erdoğan ve Fetocular orduya kendileri atama yapamadıkları sürece belki de, “ikinci el”leriyle saldırılarını sürdüreceklerdir. Erdoğan Genelkurmay Başkanı ile görüşmelerden sonra bir yandan “kurumları yıpratmayın” diye kendisinin de inandığını sanmadığımız demeçler verirken öte yandan adamları bu amaçla tasarlanmış “gazetelere”, “saldırı belgeleri” yayma imalatını sürdüreceklerdir. Durum çok açık ve net: Darbe bahanedir; bırakın orduyu, hedefte Cumhuriyetin son kurumsal yapısı CHP’yi bile yok etmek vardır! (*) Gerçekten bir darbe olasılığı olsaydı, bugünün büyük demokrat pozundaki sahtekârların hiçbiri saldırılarının onda birini bile yapamazlardı! Fetocular uzlaşmacı kılığa bürünür “aman bize bir zarar gelmesin” diyerek.. Hepsinin burunları darbe kokusunu alacak kadar son derece hassastır! Kuyruklarını kısarak köşelerine çekilirlerdi! Onlar ucuz mu ucuz tatlı su kahramanlarıdır! Sonuç: Türkiye’de bu koşullar sürdüğü ve gerçekten büyük altüst oluşlar yaşanmadığı ve Türkiye yıkılışın eşiğine gelmediği sürece bu ülkede darbe olmaz. Ayrıca darbe koşulları dünyada da ortadan neredeyse kalkmıştır!.. Bizzat ABD bu “oyundan” uzaklaşmıştır. Bu açıdan analiz gelecek yazıda. (*) Örsan Öymen’in Dersim üzerine ifadesinin büyük yanlış anlamalara gebe olduğu açıktır. “Hata değil” bir bakış düzeltmesi yapması, CHP ve Cumhuriyet kurumlarına fırsatçı patojen saldırıları anlamsız kılar. O günkü olayları bugünün değerleriyle haklı kabul etmek mümkün değil. Öymen ve Baykal bunu neden görmüyor ve kan kaybettiriyor! obursali@cumhuriyet.com.tr Eyleme, CHP, MHP, DSP ve DTP’li bazı milletvekilleri, Türk-İş Başkanı Kumlu ile Türki- ye İşçi Emekli- leri Derneği, TESK, Kamu Çalışanları Vakfı, emek- li dernekleri destek verdi. Eylemin ardından memurlara simit da- ğıtıldı. Grev ne- deniyle tren seferlerinde önemli aksama yaşandõ. Başta Ankara olmak üzere birçok kentte polis bazõ gös- tericilere müdahale ederek biber gazõ kullandõ. Memur konuştuBinlerce memur toplandı Tüm Türkiye’de yapõlan uyarõ grevi büyük oranda başarõ sağladõ. Yüz binlerce çalõşan iş bõraktõ SAYFA CUMHURİYET 26 KASIM 2009 PERŞEMBE 6 EMEK ‘Bugün ezan yok. Grevdeyiz’ İstanbul Haber Servisi- Kamu çalõşanlarõnõn ey- lemine Üsküdar Davutpaşa Cami imamõ Ya- kup Sözen de destek verdi. Ezan okumayan Sözen, grev önlüğünü giyerek Aksaray’daki eyleme katõldõ. “İnsan emeğinin karşılığını istemeli ve almalıdır. Burada dinimizce de hiçbir sakınca yok” diyen, cemaatin eyleme katõldõğõ için tepki göstermesine bir anlam ve- remediğini ifade eden Sözen,“Ben mihraba geçtiğimde kredi kartı borcunu düşündü- ğüm zaman cemaatin kıldığı namazında pek önemi kalmaz. Ne denirse densin, bugün ezan okumayacağım. Grevdeyiz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle