22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 2009 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Karamsarlık İnsanlığa İhanet Karamsarlık insanlığa ihanettir. Umudu tüketmek, har vurup harman savurmak da. Ama ne yapabiliriz ki, üzerimize çullanan postmodern sahtekârlık ağır basıyor bugün. İyimser olmak güç. Felaketlerin birbirini kovaladığı, salgın hastalıkların devlet katında bile ciddiye alınmadığı bu ülkede, sizi sahte bir demokrasinin “yüksek çıkarlarına” teslim olmaya, muhafazakâr bir diktatörlüğe boyun eğmeye çağıran, eleştiriye tahammülsüz, dediğim dedik çaldığım düdük gazetelerle, televizyon kanallarıyla nasıl iyimser olunabilir ki? “Umut sivil toplumda, sivil toplum örgütlerinde” diyordu geçenlerde aklı şaşmış bir arkadaşım. “Batı gibi olamamışız, sivil toplum bak nasıl da örgütlenmiş Batı toplumlarında.” Zaten kararmış olan ruhum iyice karardı. “Umut, sesi çok çıkan üç beş kişilik örgütlerde değil, kitlesel demokratik örgütlenmelerdedir” deyince de şu “küreselleşen” dünyada kafamdaki “eski” fikirlerden bir türlü kurtulamadığım için sıkı bir azar işittim değerli arkadaşımdan. Benim aklı bir karış havada, bildiklerini ve inandıklarını bir heves unutmuş güzel dostum, komünistlerin, solcuların, sosyal demokratların demokrasi düşmanı olduklarını bir güzel “kanıtlamış”, beni fena halde açmazlara sokmuştu. “Niye öyle olsunlar be kardeşim, ne zarar gördü bu arkadaşlar demokrasiden” diyemedim. Bir huruç harekâtı denedim son bir gayret: “Peki” dedim, “her türlü geriliğin savunucuları, ülkenin nereye doğru gittiğini açık seçik gördükleri, bölgemiz için hazırlanmış Batı planlarını, Amerikan dümenlerini bildikleri halde herkesi aptal yerine koyanlar, bizi bu ‘kaçınılmaz’ sona hazırlamaya çalışanlar, din simsarları, şeriat heveskârları, tarikat bülbülleri, daha dün Sıvas’ta aydınları ateşe verenler, Çorum’da, Kahramanmaraş’ta Alevilerin kapılarına çarpı işaretleri koyanlar, hiç utanmadan bugün ‘Dersim, ah Dersim!’ diye timsah gözyaşları döken sahtekârlar nasıl demokrat olabiliyorlar?” Tam “iyi soru sordum ama” diyecekken, müstehzi bir edayla dudak büktü arkadaşım: “Senin şeriatçı dediklerin dedi, halkın demokratik, bugüne kadar baskı altında tutulmuş eğilimlerini yansıtırlar. Seninkilere gelince: Onlar, bunca zamandır yaptıklarıyla demokrasinin gelişmesini engelleyenlerdir, onlar zaten bunca geriliğimizin günahkârlarıdır, onlar devletin giderek küçüldüğü şu dünyada hâlâ devletçidirler, onlar küreselleşmeyi anlayamayanlar, onlar...” Dilim tutuldu bu “açık”, “net” sözler karşısında. Küreselleşme denilen şeyin uluslararası şirketlerin, tekellerin egemenlik alanlarını genişlettiğini, ama demokrasiyi genişletmediğini, teknolojik gelişmenin örgütsüz insanların çok kolay yönlendirilebilmesine olanak sağladığını, yoksulluğun giderek arttığını, gelir dağılımı diye bir şeyi, sendikayı, sendikacılığı insanların artık unuttuğunu, devletin ve devletçiliğin birden fazla anlamı olabileceğini söyleyemedim. İkinci bir denemeyi medya konusundan dalarak yaptım: “Her gün dedim, yalan üstüne yalan yazan, ihbarcılığı gazetecilik zanneden, meslektaşlarının tutuklanmasından gizli ya da açık sevinç duyan, küreselleşmenin, az patronlu çoksesliliğin, postmodern sivil toplumculuğun kalemşorluğunu kimseye bırakmayan medyamız konusunda ne diyeceksin?” Ama gene tutturamadım. “Medya” dedi, “toplumun ve siyasetin aynasıdır.” Doğru söze ne denir! Çürütülmüş son tezimi de yeniden cebime tıkarak büktüm boynumu. İyice kararmış ruhumla, Türkiye’de demokratikleşmenin yeni bir kumpasla karşı karşıya olduğuna daha fazla inandım; gerçek bir sivilleşme, uygarlaşma konusunda umudumu ise hepten yitirdim, son bir yudum daha içtim acı kahvemden. Ama karamsarlık insanlığa ihanettir. Hakkımız var mı karamsar olmaya? Yok! En iyisi şu kapkara bulutların ardındaki güneşe inanmaya devam etmenin bir yolunu bulmalı yeniden. e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr Sendikasõnõn çağrõsõyla işe gitmeyen memura disiplin cezasõ verilmesi yasalara aykõrõ Eylem memurun hakkıFIRAT KOZOK ANKARA - Bugün tüm yurtta iş bõrakacak olan memurlarõ “Yapıla- cak iş yasal bir iş değildir. O za- man da neticesine katlanırlar” sözleriyle tehdit eden Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, yargõ karar- larõnõ ve uluslararasõ sözleşmeleri unutuyor. Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi (AİHM) sendikal faali- yetlere katõlanlar hakkõnda yapõlan iş- lemler nedeniyle Türkiye’yi bugüne kadar 3 kez tazminata mahkûm etti. Danõştay da sendikanõn aldõğõ karar uyarõnca işe gelmeyen memura di- siplin cezasõ verilmesinin Kamu Görevlileri Sendikalarõ Yasasõ’na ve uluslararasõ sözleşmelere aykõrõ ol- duğuna hükmetti. Memurlar, toplusözleşme hakkõnõ savunmak ve daha insanca şartlarda görev yapabilmek için bugün tüm yurtta 1 günlük iş bõrakma eylemi ya- pacak. Ancak kamu emekçilerinin birçoğu haklarõnda yasal işlem ya- põlacağõ korkusuyla greve katõl- maktan çekiniyor. Başbakan’õn ya- põlacak eylemin yasal olmadõğõnõ savunarak “neticesine katlanırlar” tehdidi bu endişeyi daha da tõrman- dõrõyor. Oysa uluslararasõ sözleş- meler, AİHM ve Türk mahkemele- rinin verdiği kararlar, memurlarõn en- dişelerinin yersiz olduğunu ortaya koyuyor. 6 Mart 1998’de KESK “Sahte Sendika Yasası”na karşõ iş bõrakma kararõ almõştõ. Boğaziçi Köprüsü’nde çalõşan Yapõ-Yol Sen üyesi gişe memurlarõ da bu karara uyarak iş bõ- rakmõştõ. Eyleme katõlan gişe me- murlarõna disiplin cezasõ verilirken oluşan zararõn da tazmin edilmesi is- tenmişti. 1 Aralõk 2000’de de kamu çalõşanlarõ, memur maaşlarõna yapõ- lan zammõ protesto etmek amacõyla Türkiye genelinde 1 günlük iş bõ- rakma eylemi yapmõştõ. Yerel mah- keme, eyleme katõlan 11 öğretmeni para cezasõna mahkûm etmiş, Yar- gõtay da kararõ onamõştõ. 2002’de de yine KESK’in kararõ doğrultusunda, memur maaşlarõnõn protesto edilmesi amacõyla yapõlan eyleme katõldõğõ ge- rekçesiyle KESK’e bağlõ Yapõ-Yol Sen üyesi Erhan Karaçay’a uyarõ cezasõ verilmişti. Bu üç önemli da- vada da AİHM’ye başvurulmuş, mahkeme de Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşmesi’nin 11. maddesinde gü- vence altõna alõnan “örgütlenme hakkı”nõ ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye’yi tazminata mahkûm et- mişti. Türk mahkemeleri de AİHM’ye uydu AİHM’nin bu kararlarõnõn ardõn- dan idare mahkemeleri ve Danõştay da açõlan davalarda kamu emekçileri lehine karar vermeye başladõ. Bu çer- çevede üyesi bulunduğu sendikanõn aldõğõ karara uyarak 2003 yõlõnda bir gün işe gelmeyen öğretmen hakkõn- da açõlan davada öğretmene aylõktan kesme cezasõ verilmişti. Karar üze- rine Danõştay’a başvuran öğretmen kesilen para cezasõnõn ve işlemden kaynaklanan zararlarõn yasal faiziy- le birlikte geri ödenmesini istemiş- ti. Başvuruyu görüşen Danõştay 12. Dairesi, öğretmenin sendikal faaliyet kapsamõnda göreve gelmemesinin mazeret olarak kabul edilmesi ge- rektiğine işaret etmişti. Mahkeme ka- rarõnda şunlarõ kaydetmişti: “Olayda davacının üyesi bu- lunduğu sendikanın yetkili ku- rullarınca alınan, üretimden ge- len güçlerini kullanma çağrısına uyarak 11.12.2003 tarihinde gö- reve gelmediği anlaşılmış olup, da- vacının sendikal faaliyet kapsa- mında göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün ge- rektiği, dolayısıyla 657 sayılı ya- sanın 125/C-b maddesi anlamın- da özürsüz olarak göreve gelme- mek fiilinin sübuta ermediği gö- rülmüştür.” V A L İ G Ü L E R ’ D E N D E ‘ E Y L E M T E H D İ D İ ’ İstanbul Haber Servisi - İstanbul Valisi Muam- mer Güler, kamu çalõşanlarõnõn bugün yapacaklarõ “uyarı grevine” katõlacaklarõ “uyararak”, “iş bı- rakma, toplu eylem konusunda yasaklanmış ey- lem türleridir. İdari ve disiplin yönünden yaptı- rımlar vardır” dedi. Ataşehir’deki Zübeyde Hanõm Öğretmenevi’nde resepsiyona katõlan Güler , gazete- cilerin sorusu üzerine şunlarõ söyledi: “Hak arama- yı saygı ile karşılıyoruz. Sendikal taleplerin elbet- te yeri vardır ama kanuna uymayan eylemlere te- vessül edilmesinde, idari ve disiplin yönünden yaptırımlar vardır. İş bırakma, toplu eylem konu- sunda yasaklanmış eylem türleridir. Hak arama özgürlüğü içerisinde değerlendirilmemektedir.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Memur konfederasyonlarõ, bugün “uyarı grevi” adõyla iş bõrakma eylemi yapacak. Türkiye Kamu-Sen ve Kamu Emekçileri Sendikalarõ Konfederasyonu (KESK) çağrõsõyla yapõlacak eyleme, Birleşik Kamu-İş, BASK ve HAKSEN üyeleri de katõlacak. Eyleme, memur konfederasyonlarõndan sadece Memur-Sen katõlmayacak. Türk-İş, DİSK, TTB, TMMOB’nin de aralarõnda bulunduğu konfederasyon, meslek ve sivil toplum örgütleri de memurlarõn eylemine destek verecek. Ankara ve İstanbul’da yürüyüş Türkiye Kamu Sen Genel Başkanõ Bircan Akyıldız, uyarõ grevi ile ilgili düzenlediği basõn toplantõsõnda, Valilikten gelen ve tehdit içerdiğini söylediği fotokopi kâğõdõ yõrtarak tehditlere pabuç bõrakmayacaklarõnõ belirtti. Eyleme tüm kesimlerden destek geldiğinin altõnõ çizen Akyõldõz, memurlarõn sabah 08.30-10.00 arasõ kurumlarõn önünde toplanarak, iş başõ yapmayacaklarõnõ, 24 saat sürecek eylemin saat 24.00 itibarõyla başlayacağõnõ, gece trenlerin depodan çõkõşõna izin verilmeyeceğini, 02.30’da marşandizde trenlerin çõkõşõnõn durdurulacağõnõ ve Abdi İpekçi Parkõ’nda toplanacaklarõnõ açõkladõ. KESK Genel Başkanõ Sami Evren de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, uyarõ grevinin yasadõşõ olduğuyla ilgili sözlerine karşõlõk, “Demokratik bir eylemi tehdit ederek eldeki devlet otoritesini kullanmak hukuksuzluktur” dedi. Evren, sabah saatlerinde Haydarpaşa Garõ’nda olacaklarõnõ merkezi etkinlik için de Beyazõt Meydanõ’nda bir araya geleceklerini söyledi. Türk Eğitim-Sen, üye öğretmenlerin, akademisyenlerin bugün derslere girmeyeceklerini açõkladõ. Bağõmsõz Eğitimciler Sendikasõ Genel Teşkilat Sekreteri Bekir Candan da, greve katõlacaklarõnõ belirterek, öğrencilerin ve velilerin de okullara gelmeyerek greve destek vermelerini istedi. Türk İmar-Sen Genel Başkanõ Necati Alsancak da, eylemde köprü ve otoyol gişelerinde ve tapuda hizmet vermeyeceklerini açõklayarak vatandaşlardan bir günlük anlayõş beklediklerini kaydetti. Kamu emekçileri miting için İzmir’de saat 11.00’de Konak Alanõ’nda bir araya gelecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu ve 81 ilden gelen öğ- retmenler, 24 Kasõm Öğretmenler Günü dola- yõsõyla Anõtkabir’i ziyaret etti. Anõtkabir’deki törenin ardõndan Şule Demirtaş adlõ kadõn, gelini ile birlikte Ankara Valisi Kemal Önal ile görüşerek gelininin Şanlõurfa’da oğlunun ise Hatay’da sözleşmeli öğretmen olduğunu, bu nedenle üç çocuklu ailenin ayrõ yaşamak zorunda kaldõğõnõ belirerek yardõm istedi. De- mirtaş’õ dinledikten sonra tepki gösteren Önal, “Teyzemin torunu kız, Şırnak’ın Teke kö- yünde öğretmenlik yapıyor. Hakkınızı doğ- ru dürüst anlatın. Yapmasın o zaman. Ben burada öğretmen bulamıyorum. Bu kadar sorunlu öğretmen, öğrencisine de yararlı olamaz. Aklınızı başınıza getirmek için ko- nuşuyorum. Diyelim ki gelininizi aldık, ora- sı ne olacak? Oraya da bir atama oldu sizin gibi sonra geldi dedi ki ‘Ben İzmirliyim, İz- mir’e gideceğim’ o zaman ne olacak?” dedi. ‘Uyarõ grevi’ adõyla bir gün iş bõrakacak memurlar, birçok ilde yürüyüş de yapacaklar Bugün alanlara iniyorlar Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP) üyesi öğretmen- ler, atamalarının yapılmadığı gerek- çesiyle Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde eylem yaptı. Grup adına burada açıklama yapan Serkan Subaşı, Türkiye’de 327 bin ataması yapılmayan öğretmen bulunduğunu, bunlardan 243 bininin KPSS’ye girdiğini belirtti. Hiçbir siyasi amacın peşinde olmadıklarını, sadece hak arayışı içinde olduklarını vur- gulayan Subaşı, yetkililerden sorunlarına çözüm bulmasını beklediklerini söyledi. Eyleme, bazı CHP milletvekilleriyle, çeşitli sendikaların temsilcileri de destek verdi. (Fotoğraf: AA) Türk Eğitim Derneği’nin yaptõğõ araştõrma sonucunda ortaya çõkan rapor: Öğretmenler iyi yetiştirilmiyor Eğitim Servisi - Türk Eğitim Derneği’nin 12 ilde iki bin 7 öğretmen, 277 yö- netici, 4 bin 450 öğrenci ve 2 bin 112 veliyle görüşerek hazõrladõğõ, “Öğretmen Ye- terlikleri Araştırması” baş- lõklõ rapor, öğretmenlerin “kalitesiyle ilgili sorunları” ortaya koydu. Öğretmenle- rin mesleki gelişimleri için yeterli ve uygun bir hizmet içi eğitim sağlanamadõğõ, uygulanabilir bir öğretmen yeterlikleri sistemi bulun- madõğõ tespitlerinin yer al- dõğõ raporda yer alan bazõ bulgular şöyle: ? Geçmişte yapõlan alan dõşõ atamalar nedeniyle, öğ- retmenlerin öğretmenlik eği- timi aldõklarõ alanõn dõşõnda görev yapmalarõ hâlâ yaygõn olarak devam ediyor. Öğ- retmenlerin yüzde 21.7’si mezun olduğu alanõn dõşõn- da öğretmenlik yapõyor. ? Sõnõf öğretmenlerinin yüzde 38.8’i ve branş öğ- retmenlerinin ise yüzde 32.2’si kendi ilgi ve isteği dõ- şõnda zorunluluklardan kay- naklanan nedenlerle öğret- menlik mesleğini seçtiğini belirtmiş. ? Öğretmenlerin sadece yüzde 40’õ son iki yõlda her- hangi bir mesleki gelişim et- kinliğine katõlmõş. Öğret- menlerin yüzde 12’si eğitim bilimleri ya da alanlarõ ile il- gili bir süreli yayõnõ izliyor. ? Öğretmenlerin, yüzde 55’i ders planõnõn yararõna inanmõyor ya da ders planõ yapmõyor, yüzde 53’ü sõnõf hâkimiyetini ve disiplini sağlamada güçlük çekiyor. Yüzde 49’u derslerinde te- pegöz, bilgisayar, projek- siyon cihazõ gibi teknoloji- leri en az ayda bir iki kez kullanmõş. Öğrencilerin yüzde 45’i ise öğretmenle- rinin bilgisayar, tepegöz ve projeksiyon cihazõ gibi araçlarõ hiç kullanmadõğõnõ ifade etti. ? Öğretmenler yenilenen programlarõn gerektirdiği al- ternatif ölçme ve değerlen- dirme yöntem ve araçlarõnõ kullanmada yetersiz kalõyor ve çoğunlukla geleneksel ölçme ve değerlendirme yöntemlerini kullanõyorlar. Görevdeki tek kadın milli eğitim müdürü CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Milli Eği- tim Bakanõ Nimet Çu- bukçu, 24 Kasõm Öğ- retmenler Günü’nde Hülya Ertürk Koç’u Samsun İl Milli Eğitim Mü- dürlüğü’ne ata- yarak Türki- ye’nin görevdeki tek kadõn milli eğitim müdürünü göreve getirdi. İzmir Fen Li- sesi Müdürü Koç, geçen hazi- ran ayõnda vekâleten Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanmõş- tõ. Yaklaşõk 6 aydõr gör- evini vekâleten yürüten Koç, 24 Kasõm’da asa- leten Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandõ. Koç, 1990 yõlõn- da dönemin Milli Eğitim Bakanõ Avni Akyol ta- rafõndan İzmir’e atanan ve çok kõsa bir süre gö- rev yapan Güler Karakul’dan sonra Türkiye’de il milli eğitim müdürlüğü gör- evine getirilen ikinci kadõn oldu. Atatürk Kültür Merkezi’nde dü- zenlenen 24 Ka- sõm Öğretmenler Günü Progra- mõ’na katõlan Koç, Samsun’un okul önce- si eğitimde okullaşma oranõ bakõmõndan Tür- kiye’de ilk sõrada yer almak için çalõşma yap- tõklarõ söyledi. 26 öğrenci gözaltında ADANA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Memurlarõn Türkiye ge- nelinde bugün yapacağõ uyarõ grevine katõlõm sağlanmasõ için Çukurova Üniversitesi’nde bildi- ri dağõtan öğrencilerle müdahale eden polis 26 öğrenciyi gözaltõ- na aldõ. Gözaltõ sõrasõnda yaşa- nan arbedede bazõ öğrencilerle polisler hafif yaralandõ. CHP destek verecek İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, bugün yapõlacak memur greviyle ilgili, “Neticesi- ne katlanõrlar” yönündeki sözle- rine tepki gösterdi. Tekin, “Baş- bakan Erdoğan sürekli olarak demokratik açõlõmlardan bahse- diyor; ama memurlar hak arama yoluna çõkõnca yaptõğõ açõklama- larla faşizan bir baskõ yaratõyor” dedi. Tekin eyleme CHP olarak destek vereceklerini söyledi. Türk vekile saldırı Dış Haberler Servisi - Avus- turya Parlamentosu’ndaki tek Türk kökenli milletvekili Alev Korun, mecliste konuştuğu sõra- da õrkçõ sataşmalara hedef oldu. Nazi dönemine tanõk olan yaşlõ bir doktorun kendisine gönderdi- ği mektubu okuyan Korun’un sözü, Özgürlükçüler Partisi ve Gelecek İçin Birlikte Hareket Partisi milletvekilleri tarafõndan kesildi. Bir milletvekili “Geldi- ğin yere dön!” diye bağõrdõ. Koyun koyuna KONYA (Cumhuriyet) - Beyşehir’de kurulan kurban pazarõ zaman zaman ilginç gö- rüntülere sahne oluyor. Fazla nakliye parasõ vermemek için satõn aldõklarõ 9 koyunu bir otomobile bindiren 3 alõcõnõn ürettiği çözüm yurttaşlar tara- fõndan tebessümle karşõlandõ. Koyunlarõ otomobilin bagajõna ve arka koltuklara yerleştiren alõcõlar büyük ilgi çekti. 10 bin atamaya onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Ku- rulu’nda 10 bin öğretmen kad- rosuna 31 Aralõk’a kadar ata- ma yapõlmasõna ilişkin yasa teklifi kabul edildi. Genel ku- rulda, yasa teklifinin görüşme- leri sõrasõnda söz alan CHP Milletvekili Engin Altay, ata- mayõ “Çukura düşmüş 30 kişi- den birinin kurtulmasõ” şeklin- de değerlendirdi. Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu ise 76 açõk bulunduğunu savundu. Boşanan eşini öldürdü Dış Haberler Servisi - Al- manya’da 43 yaşõndaki bir Türk, kendisinden ayrõlan 31 yaşõndaki eşini sokak ortasõnda öldürdü. Polis, adamõn kendisini de öldür- meye çalõştõğõnõ ve soruşturma- nõn sürdüğünü belirtti. Hülya Koç. ATAMA İSTEYEN YURTTAŞA KIZDI Vali Önal’dan atama tepkisi AYÖP’ten atama eylemi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle