23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 25 KASIM 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yüzleşme... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Tuncelilileri ziyaret etti İstanbul Haber Servisi - Türkiye Deği- şim Hareketi lideri ve Şişli Belediye Başkanõ Mustafa Sarõgül Ümrani- ye Mustafa Kemal Ma- hallesi’ndeki Tuncelililer Derneği’ni ziyaret etti. Burada CHP Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Onur Öy- men’in, Dersim olaylarõ- na ilişkin sözlerine deği- nen Sarõgül, “Herkes bili- yor ki Tunceli halkõ Cumhuriyet’e en bağlõ, demokrasiye en çok sa- hip çõkan, okuyanõyla, yazanõyla, ozanõyla yeni- den uygarlõğõ yaratmõş bir halk. Kim ne söylerse söylesin, toplumsal daya- nõşmamõz, insan sevgi- miz asla eksilmeyecek- tir” dedi. Tunceli Der- nekleri Federasyonu Ge- nel Başkanõ Özkan Tacer taleplerini dile getirmek için de 13 Aralõk’ta Ka- dõköy’de miting düzenle- yeceklerini söyledi. 3 protestocu tutuklandı İstanbul Haber Ser- visi - İstanbul’da 6-7 Ekim tarihinde düzenle- nen IMF ve Dünya Bankasõ toplantõlarõnõ protesto etmek için, protestocularõ takip eden polis helikopterine havai fişek attõklarõ ge- rekçesiyle gözaltõna alõ- nan 7 kişi adliyeye sevk edildi. Beşiktaş’taki İs- tanbul Adliyesi’ne çõka- rõlan 7 kişiden 1’i savcõ- lõk sorgusunun ardõndan serbest kaldõ. 6 kişi tu- tuklanmalarõ talebiyle Nöbetçi 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. 3 kişi “yasadõşõ örgüte üye olmak” id- diasõyla tutuklanõrken 3 kişi serbest bõrakõldõ. ‘Dönüşleri destekliyoruz’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Ge- nel Başkanõ Bayram Bozyel, Diyarbakõr İl Başkanlõğõ’nda düzenle- diği basõn toplantõsõnda Mahmur ve dağdan dö- nüşleri desteklediklerini söyledi. Bozyel, “Bu konuda üzerimize dü- şen ne varsa yapmaya hazõrõz. Demokratik ve barõşçõl bir çözümün dõ- şõnda seçenek kalma- mõştõr” dedi. Bozyel, İs- veç’te yaşayan eski Kürdistan Sosyalist Par- tisi lideri Kemal Bur- kay’õn “Türkiye’ye dö- nersem HAK-PAR’da siyaset yapmak isterim” sözlerini memnuniyetle karşõladõğõnõ söyledi. ‘Şafak’ operasyonu ANKARA (AA) - Ankara Jandarma Alay Komutanlõğõ tarafõndan silah kaçakçõlarõna yö- nelik gerçekleştirilen “Şafak” operasyonunda gözaltõna alõnan 42 zan- lõdan aralarõnda DTP Viranşehir İlçe Teşkilatõ üyesi 2 kişinin de oldu- ğu 32’si tutuklandõ. Zanlõlar Sincan Ceza- evi’ne gönderildi. Çöpten el bombası çıktı DENİZLİ (Cumhu- riyet) - Denizli’de Mehmetçik Mahallesi 1300 Sokak’ta bir çöp poşeti içerisinde 2 el bombasõ, 45 mermi bu- lundu. Malzemeler in- celenmek üzere labora- tuvara götürüldü. Yaşamla yüzleşmek, tarihle yüzleşmek... Ezenin değil ezilenin yanında olmak; genç ölümler karşısında sessiz kalmamak. 15 yıl önce Tunceli’de gıda kısıtlaması yapılırken o yörenin insanının yaşadığı zorlukları anlatmak. 12 Eylül faşist askeri darbesinde Tuncelilileri potansiyel suçlu olarak görüp onları “komünist uşağı” ilan eden gazete manşetlerini unutmamak. Kimliklerinde doğum yeri “Tunceli” yazanları İzmir’e sokmayıp aynı otobüsle gerisin geri gönderenleri sorgulamak. 90’lı yıllarda devlet işi gücü bırakmış, terörle mücadele adı altında Tunceli’yi “pilot bölge” ilan etmemiş miydi? Kışlık gıda gereksinimleri, nohut, bulgur, fasulye, şeker, un, tuz karneye bağlanmamış mıydı? Unuttuk, unutturulduk! Şimdi Dersim kıyımıyla yine gündeme geldi Tuncelililer... Kendilerini “Dersimli” gördükleri için yıllarca aşağılandılar; yurtsever, devrimci, sosyalist oldukları için suçlandılar. Onlar ki, laik demokratik Cumhuriyete sımsıkı bağlıydılar... Onlar ki Mustafa Kemal’i canları gibi severlerdi... Onlar ki, dinciliğe, tarikatçılığa hep karşı çıkmışlardı... Gelin görün ki Tunceli tarikatçı bir kuşatma altında şimdi. Tüm kentlerde milletvekili çıkaran AKP’nin salt Tunceli’de sırtı kündeye gelmişti... Devlet 12 Eylül’de onları “komünist” görmüş, 1990’lı yıllarda “terörist” yaftasını yapıştırmıştı. 2007’de devletin valisi, buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon, koltuk takımı, yatak ve yorgan dağıtmıştı... Seçimler gelip çattı... Dersimli oyunu vermedi AKP’ye... 81 kentte milletvekili çıkaran AKP, Tunceli’de avucunu yaladı, tıpkı CHP gibi... CHP kurmayları hiç düşünmedi Dersimlilerin neden partilerine oy vermediğini... Zaten düşünmeye de hiç niyetleri yoktu! Onur Öymen’in o talihsiz konuşması işin tuzu biberi oldu şimdi... Dersimliler kırılgandır, alıngandır. Kırıldılar, demokratik tepki gösterdiler! Oysa Aleviler hep CHP’ye oy vermişlerdi yıllardan beri. Öfkelenseler de, içlerine sinderemeseler de sandığa gittiklerinde “CHP” dediler... Toplum olarak ne kendimizle yüzleşiyoruz ne de yakın tarihimizle... Tarih bilinci olmayan toplumlar, yaşamın acı ırmağının ne olduğunu bilmez! Türk olsun, Kürt olsun, Alevi olsun, Sünni olsun! Yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgi... Sevgi ve sevgisizlik... Umut ve umutsuzluk... Türk olsun, Kürt olsun, mezhebi, etnik kimliği ne olursa olsun bizim insanımızdır onlar, bizim çocuklarımız... Büyük kentlerin varoşlarında yaşayanları da, Şanlıurfa’da, Diyarbakır’da kaçak sigara satanları da. Şişli’de sabahın ayazında simit satanı da, akşam saatlerinde Boğaziçi Köprüsü’nde “kâğıthelvası” diye bağıranı da. Son 20 yılda Güneydoğu’dan yoğun göç alan İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Mersin’de de görürüz onları, Ege ve Akdeniz kıyılarında da... Karadeniz’de, Karacabey Ovası’nda, Çukurova’da, İzmir Gümüldür’de çadırlarda yaşarken... Üzüm bağlarında, pamuk tarlalarında, fındık ve meyve bahçelerinde ürün toplarken. Kendi düşleriyle avunurlar, yaşama tutunmak için çabalarlar! Hüzünleri vardır, sevinçleri bilmezler! Kimi zaman Munzur’da bir türküdürler, kimi zaman Harran Ovası’nda yas! İkisi birbirine karışır... Bu coğrafyada yüzyıllardır birlikte yaşadık; bağımsızlık savaşını birlikte verdik; Atatürk’ün aydınlanma ışığında büyüdük. Birlikte söyledik Nâzım’ın, Ahmed Arif’in, Kemal Burkay’ın, Ataol Behramoğlu’nun şiirlerini... Ceylan kızların, Uğur’ların ölümlerine, Mardin Bilge köyü katliamına seyirci kaldık... Ne kendimizle, ne umutlarımızı alıp götürenlerle ne de yakın tarihimizle yüzleştik. Çünkü hep korkuttular bizi! Korkularla büyüttüler, korkularla yaşatıyorlar! ÇİĞLİ CHP KARIŞTI Haczettiği koltuğa oturdu HAKAN DİRİK İZMİR - Çiğli Beledi- ye Başkanlõğõ koltuğu, il- ginç bir serüven yaşõyor. Son olarak AKP’lilerin oylarõyla başkanlõğa seçi- len CHP’li Metin Solak, oturacağõ koltuğu, selefi Ensari Bulut başkan se- çildiğinde haczetmişti. Ensari Bulut, 2004 yõ- lõnda Çiğli Belediye Baş- kanõ seçildiğinde, borçlu bir belediye devraldõ. Be- lediyenin çalõştõğõ pek çok şirket, alacaklarõ için ka- põda bekliyordu. Bunlar- dan biri olan Sükay İnşa- at ise beklemek yerine haciz yolunu seçti. Bu- lut’un makam koltuğunu haczeden avukat Metin Solak, bugün o koltukta kendisi oturuyor. Bulut, 29 Mart seçimlerinde So- lak’õ meclis üyesi listesi- ne aldõ. Yeniden başkan seçildikten sonra da baş- kanvekili olarak atadõ. Bu- lut’un yaşamõnõ yitirme- sinin ardõndan meclis üye- lerinin arasõndan seçilecek yeni başkan için CHP gru- bu Şeref Bektaş’õn ismi- ni belirledi. Ancak önce- ki gün Çiğli Belediye Meclisi’ndeki seçimlerde Bektaş’la birlikte Solak da aday oldu. CHP’den 5 kişi ve 11 AKP’li üye So- lak’õ destekleyince, CHP grubunun adayõ Bektaş seçilemedi. Disiplin süreci Solak’õn “CHP’li be- lediye başkanı” unvanõ da kõsa sürecek gibi. Ye- ni başkanõn grup kararõna uymamasõ, il yönetimini harekete geçirdi. Nalban- toğlu, Solak’õn partiden ihraç istemiyle Merkez Yürütme Kurulu’na sevk edildiğini kaydetti. Baykal, Öymen tartõşmasõnõn kapatõlmasõnõ istedi, Erdoğan’a, ‘Alevilerden sana hayır yok’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen’in sözleriyle başlayan tartõşma- nõn kapatõlmasõnõ, suiistimal edilmemesini istedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn İzmir’de yaşananlardan sonra “PKK bayrağı açılırsa böyle olur” dediğine dikkat çeken Baykal, “Kim alıştırdı? PKK bayra- ğı açılmasına göz yuman sen değil misin?” diye sordu. Öymen grup salonuna gi- rerken bazõ partililer kendisi- ni ayakta alkõşladõ ve yanõna giderek desteklerini ifade etti. Baykal, toplantõya Grup Baş- kanvekili Kemal Kılıçda- roğlu ile birlikte geldi. Dõşiş- leri Bakanõ Ahmet Davutoğ- lu’nun “1 Mart tezkeresi geçmiş olsaydı Türkiye savaş alanı olacaktı” dediğini vur- gulayan Baykal, “6 yıl sonra CHP’nin haklı olduğunu iti- raf ediyor. Peki, o tezkereyi kim getirmişti” dedi. Telefon dinleme olaylarõnõn “bireysel bir şikâyet konusu olmaktan çıkıp bir rejim ola- yına dönüştüğünü, bir ka- rargâhın temel araçlarından olduğunu” kaydeden Baykal şöyle konuştu: “Resmi dinle- me TİB’in dinlemesinden ibaret değil. Ortam dinle- mesi de var, 15 civarında araç Türkiye’de cirit atıyor. Dinleme kararları var, kimin dinleneceği ‘faili meçhul.’ Bir yargı mensubunun sabit te- lefonlarının dinlenmesi, iş- yerinin -işyeri Yargıtay- tek- nik araçlarla izlenmesi, ses veya görüntü kaydı alınma- sı kararı var. Yargıtay’ı din- lemekle kalmıyorsunuz, ses ve görüntü kaydı ile takibat da yaptırıyorsunuz.” Baykal, Öymen’in tepki ve partiden istifalara yol açan söz- leriyle ilgili olarak ise şu açõk- lamayõ yaptõ: “Sistemli bir kampanya yürütülüyor. Her toplumun tarihinde yaşanan acı olaylar vardır. Aklı ba- şında ülkeler, sorumlu devlet adamları toplumun hissiya- tına saygı göstererek bu ko- nuların güncelleştirilmesine fırsat vermezler. Fransa’da hangi siyasetçi Afrika’da, Ce- zayir’de, Vietnam’da yaşa- nan acı olayları istismarcı bir yaklaşım içinde dile ge- tirmeye teşebbüs eder? Der- sim konuşuluyor. Türkiye’de başka isyanlar da yaşandı. Feodalite ile yeni devlet dü- zeni karşı karşıya, kolay bir dönüşüm değil... Böyle bir dönemde yaşanmış acı olay- lar var. Bunları kimse mez- hep, inanç, etnik kimlik tar- tışmasının dayanağı haline dönüştürmeye kalkışmasın.” “Bu mezhep olayı olsaydı Anadolu ayağa kalkardı” di- yen Baykal, Erdoğan’õn Dersim ayaklanmasõnõn lideri olduğu gerekçesiyle idam edilen Seyit Rıza’nõn “Evladı Kerbe- la’yız” sözlerini anõmsatarak partilerine yönelttiği eleştirile- re de sert tepki gösterdi. Baykal, sözlerini şöyle sür- dürdü: “Anadolu’da Alevi inancına yönelik saldırı ve inançlarını koruma mücade- lesi, Başbakan’ın ifade ettiği gibi -bir Başbakan’ın ağzın- dan duymaktan utanıyorum- bir Kerbela olayı olarak de- ğerlendirilmiş olsaydı olay böyle mi olurdu? Sudan’da El Beşir’in yaptığı karşısında ‘katliam değildir’ diyen sen, nasıl olur da 62 yıl önce ya- şanmış yüreğimizi hâlâ ka- natan bu acı olaylara böyle demeyi içine sindirebilirsin? 60 yıl öncesinden siyasi men- faat derleyecek Başbakan... Benzin bidonlarıyla Madı- mak’a saldıranların dostları, onları himaye edenler şimdi gelmişler yıllarca inanç or- taklığı içinde olduğumuz, Türkiye’yi laik demokratik cumhuriyet olarak yaşatma iddiasında dayanışma içinde olduğumuz insanlarla bizim aramızı açmaya çalışacak... Bu kampanyalara aklı ba- şında kimse alet olmayacak- tır. Hazreti Muhammed’i Haz- reti Ali’den ayırmak mümkün değildir. Hazreti Ali’yi Mus- tafa Kemal Atatürk’ten ayır- mak mümkün değildir.” Salonda bir kadõn “Ama bu örneği vermemeliydi” derken Baykal, “Bu olayı kapatmak istiyorum” dedi. İzmir’de üzü- cü olaylar yaşandõğõnõ kayde- den Baykal, “Başbakan, PKK bayrakları açılınca böyle ol- du, diyor. Sayın Başbakan PKK bayrağı açmak Türki- ye’nin neresinde suç, nere- sinde değil? PKK bayrakla- rı açılmasına göz yuman sen değil miydin? Kim alıştırdı bunu?” diye konuştu. Erdoğan’õn “Türkiye üze- rinde ameliyata izin verme- yiz” dediğine dikkat çeken Baykal, “Vay, vay, vay... Bu- nu yapmak isteyenler olursa sana gelinceye kadar izin ver- meyecek çok insan var. Ay- rıca, Başbakan, onların ço- cukları şehit olmadı, diye ko- nuşuyor... Bu çocuk işini aç- ma. Millet çocuğunu askere gönderiyor, herkes çocuğu- nun hesabını veriyor” dedi. Baykal, geçen haftaki grup top- lantısına Onur Öymen ile gelmiş ve bu görüntü Baykal’ın Kılıç- daroğlu ile yaşa- nan polemikte Öymen’e desteği olarak yorumlan- mıştı. CHP lideri dünkü toplantıya da Almanya’dan dönen Grup Baş- kanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte gelerek tartışmalara nok- tayı koydu. (Fotoğraf: AA) Öymen’in sözleri üzerinden başlayan Dersim tartõşmasõnõn kampanyaya dönüştürülmeye çalõşõldõğõnõ belirten Baykal, “Erdoğan’a, “Benzin bidonlarõyla Madõmak’a gidenlerin dostlarõ, onlarõ himaye edenler CHP ile Alevilerin arasõnõ açamaz. 60 yõl öncesinden siyasi menfaat derleyemezsin, başka kapõya” mesajõ verdi. Bu kez Kõlõçdaroğlu ile geldi ‘AMACINIZ ALEVİLERİ ERİTMEK Mİ?’ TUNCELİ (Cumhuriyet) - DTP’li Şerafettin Halis, Tunce- li’de Devlet Bakanõ Faruk Çe- lik’in Fethullah Gülen grubuna yakõnlõğõyla bilinen bazõ özel okullarõn açõlõşõna katõldõğõnõ anõmsatarak “Bu okullar Alevile- ri eritmek amaçlı mı” diye sordu. Halis, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn yanõtlamasõ istemiyle ver- diği soru önergesinde Çelik’in Tunceli’de Gülen cemaatine ya- kõnlõğõyla bilinen özel okullarõn açõlõşõnõ yaptõğõna dikkat çekti. Halis, önergesinde Gülen’in in- ternette yer alan bir video kay- dõnda yer alan Alevilerle ilgili olarak şu ifadelerine yer verdi: “Açtığımız okullarda bunlarla diyalog kurabiliyoruz. Bir ölçü- de bu dalgaları kırma imkânı- mız oluyor. Fakat esas, Sürya- nilerden meydana gelmiş aslen Nuseyri olan Tunceli civarın- daki Aleviler bu işin arkasında- dır. Bunlar Türkiye’de gaileler açtığı zaman devletinizle ordu- nuzla bu işin karşısına çıka- mazsınız ve bunların dinleri yoktur.” Halis, önergesinde “Gülen cemaatinin; Aleviliği eritip, Sünnileştirme girişimleri karşısında tedbir almayı düşü- nüyor musunuz” diye sordu. CEMEVLERİ İÇİN İBADETHANE KARARI İZMİR (AA) - İzmir İl Genel Meclisi’nde cemevlerinin resmi ibadethane olarak kabul edilmesi, elektrik ve su giderleri ayrõcalõkla- rõndan yararlandõrõlmasõyla ilgili ikinci kez temenni kararõ alõndõ. Meclis toplantõsõnda, 5 Ekim 2009’da alõnan ve İzmir Valili- ği’ne gönderilen temenni kararõna valiliğin yanõtõ okundu. Valilik ya- nõtõnda, hukuken temenni kararõnõn uygulanmasõnõn mümkün olmadõğõ belirtildi. Bu yanõtõn ardõndan CHP Grubu adõna konuşan Canan Ka- raca, Alevilerin uzun yõllardõr iba- detlerini kahvehane ve düğün sa- lonlarõnda yapmak zorunda kaldõk- larõnõ ifade ederek “Valilik tara- fından geri gönderilen temenni kararından ‘resmi’ sözcüğünün çıkarılarak yeniden valiliğe gön- derilmesini, tekrar dönecek olursa da konuyla ilgili bir ko- misyon kurularak bu komisyo- nun çalışma yapmasını öneriyo- ruz” dedi. Yapõlan oylamada ce- mevlerinin resmi ibadethane ola- rak kabul edilmesi, indirimli elek- trik ve su ayrõcalõklarõndan yarar- lanmasõ konusunda yeni bir temen- ni kararõnõ alõndõ. CHP ve AKP gruplarõnõn tamamõnõn olumlu gö- rüş bildirdiği oylamada, MHP’li 2 üye olumsuz görüş verdi. ‘Başka kapıya’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle