Katalog

CMYB C M Y B 2 KASIM 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Frankenstein ürünler olarak da adlandırılan Genetiği Değiştirilmiş Organizma- ların Türkiye’ye girişi serbest bırakıldı. Cumhurbaşkanı Slovakya’da İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, iki ülke arasõnda gelişen işbirliği kapsamõnda dün Slovakya’ya gitti. Ziyaret öncesi Atatürk Havalimanõ Devlet Konukevi’nde basõn toplantõsõ düzenleyen Gül, bu ülkeyle ekonomik ve ticari ilişkilerin de son yõllarda önemli gelişme gösterdiğini, Türkiye’nin Slovakya’yla 2000’li yõllar başõnda 75 milyon Avro olan ticaretinin bugün 1 milyar Avro’ya ulaştõğõnõ söyledi. Başbakan nikâh şahidi İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin’in oğlunun düğününde nikâh şahitliği yaptõ. Erdoğan, Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen nikâh töreninde, Şahin’in oğlu Ömer Faruk ile Şeyma Çalõk’õn nikâh şahitliğini yaptõ. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ Kadir Topbaş’õn kõydõğõ nikâhta Erdoğan’õn yanõ sõra Bosna Hersek Federasyonu Başbakanõ Mustafa Mujezinoviç ve Devlet Bakanõ Hayati Yazõcõ da nikâh şahidi oldu. YÖK Başkanı BAE’ye gitti İSTANBUL (AA) - YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Birleşik Arap Emirlikleri Yüksek Eğitim ve Bilimsel Araştõrma Bakanõ Nahayan Mabarak el Nahayan’õn daveti üzerine bu ülkeye gitti. Etihad Havayollarõ’na ait uçakla İstanbul’dan Abu Dabi’ye hareket eden Prof. Dr. Özcan, Nobel ödüllü düşünür ve bilim insanlarõnõn yer aldõğõ “3. Düşünürler Festivali”ne katõlacak. Kemaloğlu başkan ANKARA (AA) - Türk Amerikan Derneği’nde (TAD) yapõlan genel kurul sonucu Ali Kemaloğlu başkanlõğa yeniden seçildi. Genel kurulda Thomas Leary ve Seçkin Arõkan başkan yardõmcõlõğõna, Osman Zeki Yalçõn dernek saymanlõğa, Marleen Elwell ise genel sekreterliğe getirildi. Yönetim kurulu ise Esin Tan, Gregg Pepin, Mehmet Buçukoğlu, Craig Dicker, Clay Bridges ve Nancy Walker’dan oluştu. Latife Tekin’e Sansür, Yaşar Kemal’e Yasak! Latife Tekin, Muniar adlı kitabında “Rüzgâr uçursun türbanlarını!” diyordu. Türbana bakış açışı kendisini belli kesimlerin boy hedefi haline getirirken, Karabük’te “Aşağılık bir enerji politikası var bu hükümetin. Ben AKP’nin enerji politikasını aşağılık ve halka karşı buluyorum” deyince tartaklanmıştı. Son kitabı Rüyalar ve Uyanışlar Defteri kitapçı raflarında sergilenmeye başlarken, Tekin türban tartışmalarıyla ilgili olarak yeniden söz alıyor: “İnsanların kafalarını örtüp açmalarını bir ‘yasal hak’ olarak görüyorum ben. Bu, toplumsal bir anlaşmadır. Fakat bunu özgürlük sözcüğüyle bulandıramayız. (...) Bir de, özgür olmak isteyenler, kapıları dışarı doğru açar. Hapishaneden kaçmak isteyenler, tünelleri dışarı doğru kazar. Kuşlar, kafeslerinin kapılarını dışarı doğru açar... Oysa kafalarında türban olsun ya da olmasın, üniversiteye gitmek isteyen insanlar, üniversitenin kapısını içeri doğru itmeye çalışıyor. O kapıların içi özgür mü ki, bu bir özgürlük hareketi olsun?” Radikal gazetesi kitap ekinde yayımlanan söyleşiden öğrendiğimize göre, Tekin’in “türban” konusundaki görüşleri bu kez yayıncıları rahatsız etmiş ve hatta sansür girişiminde bulunmuşlar. Tekin, bu girişimi şöyle anlatıyor: “Kitap daha yayım aşamasında sansüre uğradı! ‘Rüyalar ve Uyanışlar Defteri’ için Turkuvaz Kitap’la bir sözleşme imzalamıştık. Yayım aşamasında dosyadan üç yazının çıkarılması ve bir yazıda geçen ‘türbanlı bebek’ lafının sadece ‘bebek’ olarak kullanılması önerilince, yayınevlerinin hukuk büroları değil, fikir evleri olduğunu söyleyerek dosyayı geri çekip sözleşmeyi iptal ettik.” Latife Tekin’e sansür girişiminde bulunuluyor, Yaşar Kemal’in kitapları Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevi’ne giremiyor... CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, konuyu TBMM gündemine taşırken Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e “Kitaba yasak getirmek, hükümetin demokratikleşme iddiası ve açılımıyla ne kadar örtüşüyor” diye soruyor. İşte, “açılımlar Türkiye’sinden” 21. yüzyıl manzaraları... ÖSYM ve Fatih Terim’in maaşı! CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, geçtiğimiz günlerde TBMM’de kürsüye çıkarak ÖSYM’nin sorunlarına dikkat çekti. İnce, bu kuruma sahip çıkılmasını isterken, “Hepimiz çok çeşitli isteklerle karşılaşıyoruz, tayin isteniyor, iş isteniyor, yurt isteniyor, burs isteniyor, ehliyetimi kaptırdım geri al, deniyor. Beni karakoldan kurtar, deniyor ama hiçbir milletvekiline ‘Benim çocuğumu üniversiteye sok’ denmiyor, ‘Benim çocuğum tıp fakültesini kazansın, torpil yap’ denmiyor. Bu, ÖSYM’ye duyulan güvenden” dedi. İnce, sözlerini şöyle sürdürdü: “1974’ten beri ÖSYM sınav ve yerleştirme işini yapıyor. ÖSYM’nin bir kuruluş kanunu yok. YÖK Başkanı atıyor ÖSYM başkanını, görev süresi iki dudağının arasında. Çalışmalarını YÖK’e bağlı olarak sürdürüyorlar. ÖSYM başkanının maaşı, kendi hocalık maaşından ayrı olarak 525 TL... 280 kadrolu personeli, 38 sözleşmeli personeli var ÖSYM’nin. ÖSYM Başkanı hariç ÖSYM’deki en üst düzey bürokratın maaşı 1650 lira. Bu ÖSYM’nin tüm personelinin maaşını topladım. Fatih Terim’in maaşı da 230 milyar, yani bütün bu personelin bir yılda aldığı parayı Fatih Terim tek başına iki yılda alıyor. Bu kurum devletten bir lira yardım almıyor. Politize olmamış, saygınlığı herkesçe kabul gören bu kurumu koruyalım, bu kurumu hırpalamayalım. YÖK’e partinizden aday olmuş birini atayabilirsiniz, doktorunuzu rektör yapabilirsiniz ama ÖSYM teknik bir kurumdur. Burayı bir bozarsanız, mali yönden bozdunuz ama güvenilirlik, saygınlık yönünden de bozarsanız çok tehlikeli bir gelişme olur. ” Siyasette ‘adres değişiklikleri’ yolda Siyasette “adres değişiklikleri” dönemi başladı. ANAP tarih olurken, Demokrat Parti tabanını genişletmeye, sosyal demokrat, demokratik solcu isimleri kadrolarına katmaya çalışıyor. Rahşan Ecevit, “Demokratik Sol Halk Partisi” adıyla yeni parti kurmaya çalışıyor. Ancak bu girişimine en yakın çevresindeki pek çok isim bile sıcak bakmıyor. Bir zamanlar en yakınında yer alan isimlerden biri olan Emrehan Halıcı da “Yeni partide ben yokum” diyenler arasında. DSP “var olma” mücadelesi veriyor. Eski DSP milletvekillerinden gazeteci yazar Uluç Gürkan ile uzun yıllar CHP’de milletvekilliği, bakanlık ve genel sekreterlik görevlerinde bulunan Erol Tuncer geçtiğimiz günlerde DSP’ye katıldı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, “Ben de varım” diyor. Sarıgül’ün bazı CHP milletvekilleri ile temasta olduğu söylentileri TBMM kulislerinde dile getiriliyor. Öte yandan, SHP merkezli “solda büyük buluşma” arayışları sürüyor. ÖDP’den istifa eden bağımsız İstanbul Milletvekili Ufuk Uras da bu arayışların içinde yer alıyor. Bir yandan tek tek yeni parti kurma çabaları sürerken, öte yandan bazı oluşumları bir araya getirme girişimleri de eksik olmuyor. DP kongresinden sonra TBMM’de temsil edilen parti sayısı 7’ye yükseldi. Öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki dönemde daha çok “adres değişikliği” ve “TBMM’de temsil edilen parti sayısı arttı” haberleri yazacağız... Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan parlamentokulisi@gmail.com Baykal, Erdoğan’õn erken seçimi göze alamayacağõnõn görüldüğünü belirtti ‘Başbakanaçõlõmsanmõş’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, 29 Ekim tören- leri sõrasõnda Anõtkabir’de Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan’la yaptõklarõ konuşmayla ilgili olarak “Ben, ‘Yarõn sizin ne yapacağõnõz belli olmaz’ der- ken bir seçim olasılığını dü- şünerek öyle konuştum. Ama daha sonraki tartışmalardan anlıyorum ki Başbakan bunu bir seçim olasılığı olarak dü- şünmemiş. Seçimden çok korktuğu, erken seçimi göze alamayacağı bir kez daha gö- rülmüştür” açõklamasõnõ yaptõ. Baykal, dün Ankara’nõn Hay- mana ilçesi Yenice beldesini ziyaret ederek bir inşaatõn bal- konundan yurttaşlara seslendi. Türkiye’de kökü, mezhebi, inancõ ne olursa herkesin eşitlik ve kardeşlik anlayõşõ içinde el ele yaşadõğõnõ vurgulayan CHP li- deri, “Kimse bizi ‘sen Kürt- sün’, ‘sen Alevisin’, ‘sen Arap- sõn’ diye ayırmaya kalkma- sın. Bana ne olduğumu söyle- mek kimsenin işi değil, Baş- bakan’ın da işi değil. O Allah ile benim aramda. Sana ne? Herkesin kimliğiyle iftihar et- mek hakkıdır. Bizim kimliği- mizle uğraşmayın” görüşünü dile getirdi. Gazetecilerin sorularõnõ da yanõtlayan Baykal, Anõtka- bir’deki konuşmayla ilgili olarak yapõlan “külliyen yalan” açõk- lamasõ anõmsatõlarak yöneltilen soruya şu yanõtõ verdi: “Aramızdaki konuşma ba- sına doğru yansımıştır. Baş- bakan bana ‘Turlara devam mõ?’ diye sordu. Ben, ‘Anla- madõm’ deyince ‘Yurt gezileri- ne devam mõ?’ dedi. Ben de ‘Evet, devam ediyoruz. İstan- bul’dan geldim bugün. Önü- müzdeki günlerde de İzmir ve Karaman’a gideceğim’ dedim. Sonra durdum ‘Sizin yarõn ne yapacağõnõz belli olmaz. O ne- denle devam ediyoruz’ dedim. Başbakan da buna cevaben ‘Evet, doğrudur, her şey olabilir’ dedi. Bu konuşmayı medya kamuoyuna bir erken seçim iması olarak yansıttı. Ben de konuşmamda ‘Yarõn sizin ne yapacağõnõz belli olmaz’ derken bir seçim olasılığını düşünerek öyle konuştum. O da doğru- dur, kafamda o vardı ama da- ha sonraki tartışmalardan an- lıyorum ki Başbakan bunu bir seçim olasılığı olarak dü- Deniz Baykal, “Ben, ‘Yarõn sizin ne yapacağõnõz belli olmaz’ derken bir seçim olasõlõğõnõ düşünerek öyle konuştum. Ama Başbakan bunu bir seçim olasõlõğõ olarak düşünmemiş” dedi. şünmemiş, hatta kendi ifadesiyle ‘Kürt açõlõmõ’ konusunda böyle ko- nuştuğumu zannetmiş. Başbakan’ın daha sonra söylediği gibi ‘Kürt açõlõ- mõ’ kesinlikle orada söz konusu olmamıştır. Te- laffuz edilmemiştir. ‘Ben onu söyledim’ diyor, onu düşünmüş olabilir. Öy- le konuşmadık. Anlıyo- rum ki Başbakan seçimi kastetmemiş. Başbakan erken seçimden bahset- ti, diye bir açıklamam da yok. Zaten o gün, o ko- nuşmadan sonra Sa- yın Ertuğrul Özkök’le bir araya geldik. Öz- kök ‘Seçimi ne zaman düşünüyorsunuz?’ de- diği zaman ben bu ko- nuşmayı Başbakan’la yapmış birisi olarak ‘2011 Mayõsõ’nda bekli- yorum. Bu iktidar seçimi göze alamaz’ dedim.” Baykal, daha sonra Haymana’nõn Balçõkhisar beldesini ziyaret etti. Par- ti otobüsünde yurttaşlara hitap eden Baykal, hükü- metin ekonomi politika- larõnõ eleştirdi. Baykal, “‘Ekonomi kalkõnõyor’ di- yorlar, kalkınan ekono- mi böyle mi olur” diye sordu. Toplumda kardeş- liği ve barõşõ hâkim kõla- caklarõnõ anlatan Baykal, “ Devletin işi vatandaşın köküyle, kökeniyle uğ- raşmak değil. Onların da inşallah tezkeresini şöyle bir-bir buçuk sene sonra vereceksiniz” dedi. Tüzmen, Erdoğan’õn ABD’ye ilişkilerin gelişmesi için gideceğini söyledi ‘Ankara’nın rolü konuşulacak’ MERSİN (Cumhuriyet) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Kürşad Tüzmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn 7 Aralõk’ta yapacağõ ABD ziyaretinin iyi ilişkilerin ge- liştirilmesi için bir davet olduğunu belirterek “Ziyarette, Türkiye- Ermenistan, Türkiye-İsrail iliş- kileri gündeme gelecek ve Irak’tan ABD askerlerinin çekilmesi ko- nusunda izlenecek politikalar gö- rüşülecek. Türkiye’nin bölgede alacağı pozisyon ve rol gündeme gelecek” dedi. Ziyaretle dõş politika açõsõndan Türkiye’nin öneminin dünyaya vur- gulanacağõnõ, Türkiye’nin popüler- liğinin artacağõnõ ifade eden Tüzmen, “Türkiye bulunduğu coğrafyada son derece önemli. Dünyada en önemli NATO ülkesi ABD’den sonra Türkiye’dir. Yapılacak zi- yaret önemli çalışmalara imza atacağımız bir dönemin de aslın- da göstergesidir. Türkiye bakıldığı zaman ABD için son derece önem- li bir müttefiktir. Ziyareti, ABD ile ilişkilerin geçmişte yaşanan iniş çı- kışların artık geride bırakılıp iyi ilişkilerin pekiştirilmesi için önem- li bir davet olarak görüyorum” di- ye konuştu. Ziyaret sõrasõnda her iki ülke arasõndaki ticaretinin arttõrõl- masõnõn da gündeme geleceğini ifa- de eden Tüzmen, “ABD gibi çok büyük bir ekonomiye sahip olan ülkeden Türkiye ne yazık ki yeterli payı alamıyor. Sonuçta ABD, çok yüksek rakamlarda ithalat yapı- yor ama Türkiye’nin payı çok küçük” dedi. Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tüz- men, “Bunun peşini de bırakma- yacağız” dedi. Los Angeles Times, Barack Obama’nõn Erdoğan’õ uyarmasõ gerektiğini yazdõ ‘Türkiye’ninİran’laflörtüzararveriyor’ LOS ANGELES (ANKA) - ABD’de yayõmlanan Los An- geles Times gazetesi, “Türki- ye, İran ile Flört Ediyor” başlõğõ ile yayõmladõğõ yazõda “NATO’nun tek Müslüman üyesi, İran ile ticari bağları geliştirerek Batı’nın nükleer silahları bu ülkeden uzak tutma çabalarını baltalıyor” yorumunu yaptõ. Gazete, ABD Kongresi’ne İran’a petrol satan yabancõ şir- ketleri cezalandõrmaya yönelik yasa sevk edilirken ve Birleşmiş Milletler nükleer görüşmelerin başarõsõzla sonuçlanmasõ halin- de İran’a yaptõrõm uygulanmasõnõ değerlendirmeye hazõrlanõrken “İran liderleri, bu hafta kilit bir Ortadoğu gücü ile ticaret bağlarını üç kat arttırma plan- ları nedeniyle sevinç içindey- diler” diye yazdõ. Yazõda, “Aslında, NATO üyesi, AB adayı ve stratejik olarak ABD’nin en önemli Müslüman müttefiki Türki- ye” denildi. Los Angeles Times, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, İran ile ticaret hacmini 2011 yõlõna ka- dar 7 milyar dolardan 20 milyar dolara çõkarma planlarõnõ açõk- ladõğõnõ belirtirken iki ülke ara- sõnda enerji santrallarõ, banka- cõlõk ve doğalgaz gibi alanlarda anlaşmalara varõldõğõnõ, bu an- laşmalarõn, BM’nin İran’a uy- gulayabileceği yaptõrõmlarõn eko- nomik etkilerini telafi etmeye yardõmcõ olacağõnõ savundu. Gazetenin yazõsõnda, “An- laşmalar, model bir demo- kratik Müslüman devlet ve Avrupa ile Arap dünyası ara- sında hayati bir köprü olan Türkiye’nin, Doğu’daki İs- lamcı rejimleri kucaklamak amacıyla sırtını Batı’ya dön- mekte olduğu korkularını alevlendiriyor” denildi. Yazõda, “Ancak Ankara’nın Tahran’a artan bağlılığı can sı- kıcıdır. Bundan kısmen, Tür- kiye’nin AB üyeliğine karşıtlığı ile Türkiye içerisinde Batı kar- şıtı hissiyatı körükleyen, Fran- sa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy gibi liderler sorumlu. Başka bir faktör de, ülkenin yeni kavuştuğu özgüvendir. Ekonomik etki gücü ve jeopo- litik önemi, Türkiye’yi dünya diplomatik sahnesinde önem- li bir oyuncu olmak yönünde- ki uzun bir süreden beri var olan arzularını gerçekleştirme konumuna getirdi. İran ile flört etmek, küresel güçler- den bağımsızlığını beyan et- menin bir yoludur” denildi. Gazete, iki ülke arasõnda anlaşmalar yapõldõğõnõ, bunun da İran’a uygulanacak yaptõrõmlarõ tehlikeye sokacağõnõ savundu. Yaşar Kemal. Latife Tekin. CHP lideri Baykal. Kürşad Tüzmen.