21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 31 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 15 Finansbank KOBİ Bankacõlõğõ, Microsoft Türkiye ve Özgür Kâ- şifler KOBİ Koçluğu işbirliğiyle hayata geçirilen “KOBİ Güçlen- dirme Kampõ” ile KOBİ’lerin glo- bal krizden güçlenerek çõkmalarõ hedefleniyor. KOBİ Güçlendirme Kampõ’na katõlõmda Finansbank müşterisi KOBİ’ler, yüzde 30 in- dirim kazanõrken CardFi- nans’a özel 12 taksit imkâ- nõndan da faydalanabiliyor. Ayrõca tüm KOBİ sahipleri, 2 günlük “İş Geliştirme Koçlu- ğu” deneyim programõna üc- retsiz olarak katõlarak, 1 yõllõk kamp süresince nasõl bir ça- lõşma şekli içerisinde oluna- cağõnõ deneyimleyebilecek. KOBİ sahiplerinin 1 yõl sü- reyle İş Geliştirme Koçluğu hizmeti alacağõ bu kampta, her katõlõmcõnõn özel bir koçu olacak. Kamp süresince, KOBİ patronlarõ işletmele- rini büyütmeye doğru sağlam bir yönetimin te- mellerini atacaklar. Kamp programõ kapsamõnda, KOBİ sahip- leri, iş geliştirme koçlarõnõn yardõmlarõyla iş- letme yönetiminin 7 temel alanõnda (Liderlik, Pazarlama, Para Yönetimi, Yönetim, Müşte- ri Memnuniyeti, Müşteri Kazanma ve Müşte- ri Yaratma) inovatif sistemler kuracaklar. Eğitim ve koçluk hizmetleri ABD lisanslõ, 32 yõldõr 50 binin üze- rinde KOBİ tarafõndan başarõ ile uygulanmõş E-Myth Ustalõk Kazanma Programõ’nõn Tür- kiye lisansörü Özgür Kâşifler KOBİ Koçluğu firmasõ tarafõndan sağlanacak. Ayrõca kaza- nõlacak başarõda önemli köşe taşla- rõndan biri olan teknik donanõm için gerekli CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi) prog- ramõ tüm kamp katõlõmcõlarõna Microsoft Türkiye tarafõndan 1 yõl boyunca ücretsiz olarak sunulacak. İlk aydan başlamak üzere ortaya çõkan değişim ve iler- lemeler firma sahipleri ve ayrõca kamuoyu ile düzenli aralõklarla paylaşõlacak. Bir yõlõn so- nunda en başarõlõ KOBİ’ler ilan edilecek. KOBİ Güçlendirme Kampõ’na katõlõm için başvurular 15 Kasõm 2009 tarihine dek alõna- cak. Katõlõm şartlarõna ilişkin geniş bilgi ve baş- vuru formuna www.kobifinans.com.tr/kgk ad- resinden ulaşõlabiliyor. Dünya devi McDonald’s’õn res- toran zincirlerine 22 yõldõr turşu ih- racatõ yapan Fersan, girilmesi en zor pazarlardan Japonya’ya da ihra- cata başladõ. Fersan’õn CEO’su Ar- can Çelengil, “Japonya’ya ihracat çok önemli. Çünkü çok ciddi de- netimlerden geçtik. Yıllarca süren titiz araştırmaların arkasından ilk sevkıyatımızı aralıkta başlattık, ocakta devam ediyor. Bir ay evvel de limon suyu satışlarımız Fersan markasıyla başladı” dedi. Çelengil, “Sirke üretimi bir yan- dan devam ederken başka ürün- lerde gelişme kaydettik. Meksika biberi (Jalapeno biberi) turşusu üretimimiz her yıl katlanarak ar- tıyor. 500 tona ulaştık. Salatalık turşusunda önemli bir ihracatımız var. Avrupa ülkeleri, ABD, Ja- ponya, Gürcistan ve Azerbay- can’da varız. Suudi Arabistan’dan nar ekşisine talep var. Şalgam üretimimiz 2 bin tonlara dayandı” diye konuştu. “McDonald’s’ın turşucusu” ola- rak da ün yapan Fersan İngiltere, İr- landa, İsveç, Danimarka’daki McDo- nald’s zincirlerine 22 yõldõr turşu ve- riyor. Böyle bir deve istikrarlõ olarak mal satmanõn zorluğuna dikkat çeken Çelengil, “O dönemde az bir satışla başladığımızda firma tarafından ABD ve Avrupa’dan gönderilen denetimci uzmanlar gelip inceleme yaptı. Hatta McDonald’s bizden al- dığı maldan daha fazla bir mikta- rı uzmanlara veriyordu. Kalitemizi gördüler ve ikna oldular” diye konuştu. Eylül ayı sonlarında Başbakan Yar- dımcısı Ali Babacan tarafından kamuo- yuna açıklanan Orta Vadeli Program’ın (OVP), sivil toplum kuruluşları, iş dünyası ve aka- demik çevrelerin geniş katılımı, yoğun katkısı ve görüşleri alınarak hazırlandığı bilgisi verilmişti. Oysa OVP’nin tartışıldığı ortamlarda çeşitli STK ve meslek kuruluşları programın hazırlanma aşa- masında kendilerinden herhangi bir katkı isten- mediğini açıkladılar. TOBB, TÜSİAD, TOSYÖV gi- bi STK ve bazı meslek kuruluşları OVP’nin açık- lanan bu konumuyla uygulanmasının kâğıt üzerinde kalmak zorunda kalacağı açıklaması yaptılar.. Reel sektörün acil beklentisi ise OVP ile birlik- te “Kısa Vadeli Program”ın ivedilikle yürürlüğe so- kulması. Son üç ayda ekonomide yaşanan durağanlık, başta Denizli olmak üzere Gaziantep, Adıyaman, Kahramanmaraş gibi tekstil sektörünün yoğun ol- duğu kentlerimizde yaşanılan sıkıntılarla kendini gösteriyor. Düşük kur, yüksek faiz, ithalatla büyüme, en- flasyon odaklı ekonomi politikalarla üretim yap- mak, işletmeleri ayakta tutmak çok zor.. Adıyamanlı bir işadamı yaşadıklarını “Şapkanın içinden tavşan çıkartan sihirbazdan farkımız yok” sözüyle özetli- yor. Hafta içinde İstanbul ve Ankara’da katıldığım ekonomi ve üretim ana temalı toplantılarda OVP ile ilgili tanımlamalar ve değerlendirmelerin ortak paydası ise “Şiir gibi, dinleyince hoş; işinizde ya- şadıklarınızı görünce bu haliyle içi boş.. İçini dol- durmadan bize faydası olmaz” şeklinde. Yine herkesin bir başka ortak noktası da istihdamda 1 milyon 250 bin kişilik bir artış öngörüsüne ilişkin “Biz mevcut şartlarda çalışan işçilerimizi çıkartmamak için direniyoruz, yeni yatırımlar olmadan bu kadar insana kim nasıl iş verebilecek?” sorusu. OVP’nin başarılı olabilmesi için, “Kısa Vadeli Program” olarak tanımlanacak bir dizi karar ve uy- gulamalar iş dünyası ve tüm sektörleri rahatlata- bilir. Neler yapılmalıydı ve halen neler yapılabilir so- rusuna ise verilen yanıtlar özetle şu şekilde: Bazı AB ülkelerinde olduğu gibi ekonomiyi canlandırmak için kamu yatırımlarının yapılması ve geniş halk kesimlerine gelir desteğinin sağlan- masıyla krizin toplumsal etkisi azaltılır ve ellerine para geçen geniş kitleler bu parayı kullanabilirdi. Yeni pazarlara yönelik hedef pazarların be- lirleneceği ve bu pazarlara girmeye yönelik stra- teji ve destekler somut olarak belirlenmeliydi. EXIMBANK kredilerinin kullandırılmasında ye- ni pazar olarak hedeflenen ülkelerle iş yapacaklara öncelik verilmeli. İthalatta politikasızlık nedeniyle iç pazarımı- za giren standartlara uygun olmayan kalitesiz ve ucuz mallar haksız rekabete neden olmakta. Otomotiv sektöründe ÖTV indirimiyle kaza- nılan üretim ve satış alanında kazanılan ivme sür- dürülmeli, örneğin hurda araç indirimi devreye so- kulmalı. Kayıt dışılığı azaltıcı somut önlem- lerin alınamaması tüm sektörlerde haksız rekabete neden olmaktadır. Vergi mevzuatındaki karışıklık ve karmaşa gi- derilememiş ve vergilerdeki ve çalışanların SSK primleri ve istihdam üzerindeki ağır yüklerin indi- rimi ve peşin vergi uygulamasının sonlandırılma- sı gibi konular bir türlü gerçekleştirilememiştir. Enerji fiyatları üzerindeki yüksek vergi ve TRT payı uygulamasına çözüm getirilememiştir. Yeni teşvik sistemindeki çelişkiler giderile- memiş, öncelikli sektörlerin belirlenmesinde bir me- safe kazanılamamıştır. Faizlerdeki düşüş, ticari kredi maliyetlerine birebir yansıtılamamaktadır. Vergisini ve istihdam ettiği elemanların tüm vergi ve primlerini zamanında ödeyen işletmelere kolaylıklar ve prim uygulaması getirilerek bu tür iş- letmeler özendirilmelidir. Sonuç olarak Orta Vadeli Planı ekonomiye, iş dünyasına ve yerli-yabancı tüm yatırımcılara yol ha- ritası olarak görmekle birlikte, üretimi ve yeni ya- tırımları destekleyen politikaların benimsenerek uy- gulanabilmesi için kısa vadede yapılması gere- kenlerin ancak yaşama geçirilmesiyle OVP’den olumlu sonuç alınabileceğini bir kez daha hatır- latmakta yarar görüyorum.. [email protected] Şapkadan Tavşan Çıkarmak... S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ YAHYA ARIKAN [email protected] YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM Belediyenin Gõda Bankasõna Vergi İndirimi Yok, Vakõf ve Derneklere Var B elediyelere gıda bankacılığı kap- samında gelir/kurumlar vergisi mükelleflerince yapılan bağışlar, net kazancın tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. mad- desine göre gider olarak indirilemez. Ku- rumlar Vergisi, mükelleflerin bir hesap dö- nemi içinde elde ettikleri safî kurum kazan- cı üzerinden hesaplanır ve net kurum ka- zancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygula- nır. Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin (10) numaralı bendinde, “fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, te- mizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin ti- cari işletmeye dahil olanların maliyet bede- linin net kazancın tespitinde gider olarak in- dirilebileceği” hükme bağlanmıştır. Yardım belediyeler aracılığıyla yapılmamalı Gıda bankacılığı kapsamında yapılacak ba- ğışlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen 251 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin “2. Bağışın Yapılacağı Dernek veya Vakıflar” baş- lıklı bölümünde, gıda maddesi bağışının dernek veya vakfa yapılmış olması gerekti- ği, ihtiyacı bulunanlara doğrudan veya baş- ka organizasyonlar aracılığıyla yapılacak gıda yardımlarının Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin (10) numaralı bendi ile 89. maddesinin (6) numaralı bendi kapsamında yapılmış bağış olarak değerlendirilmesinin mümkün olmayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle, söz konusu bağışların ihtiyacı bulunanlara belediyeler aracılığıyla yapılması mümkün değildir. 5393 sayılı Belediye Ka- nunu’nun 14. maddesinde, gıda bankacılı- ğı faaliyetinin belediyelerin görev ve so- rumlulukları arasında sayılması da durumu değiştirmemektedir. Dolayısıyla, belediyelere gıda bankacılığı kapsamında gelir/kurumlar vergisi mükelleflerince yapılan bağışların, sa- fi kazancın tespitinde Gelir Vergisi Kanu- nu’nun 40. maddesinin (10) numaralı ben- dine göre gider olarak indirilebilmesi müm- kün bulunmamaktadır. Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanu- nu’nda, genel ve özel bütçeli kamu idarele- rine, il özel idarelerine, belediyelere ve köy- lere, Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti ta- nınan vakıflara ve kamu yararına çalışan der- nekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faa- liyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yar- dımların toplamının o yıla ait kurum kazan- cının yüzde 5’ine kadar olan kısmı kurum- lar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gös- terilmek şartıyla, kurum kazancından indiri- lebileceği hükmüne yer verilmiştir. Aynı hüküm, gelir vergisi mükelleflerine yö- nelik olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanu- nu’nun 89. maddesinin 4 numaralı bendin- de yer almakta olup ayrıca, aynı maddenin son fıkrasında da bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yar- dımın konusunu teşkil eden mal veya hak- kın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyo- nu’nca tespit edilecek değerinin esas alı- nacağı hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gerek kurumlar vergisi mü- kelleflerince gerekse gelir vergisi mükellef- lerince belediyelere yapılan gıda, temizlik, gi- yecek ve yakacak maddeleri bağışlarının makbuz karşılığı yapılması ve karşılıksız ol- ması halinde, bunların maliyet bedelinin il- gili yıla ait kurum kazancı veya yıllık topla- mı beyan edilecek gelirin yüzde 5’ine kadar olan kısmının kurumlar vergisi beyanname- si ve gelir vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından ve beyan edilecek gelirden indirilebilmesi müm- kün bulunmaktadır. Ünlü restoran zincirine 22 yõldõr turşu ihracatõ yapan Fersan Japonya’ya limon suyu satõyor KOBİ’lere ‘Güçlendirme Kampı’ “Geçmiş yıllardaki gün boşluklarının ödenmesi mümkün değildir” demiş- siniz. Acaba sanatçılar için hiçbir uygulama yok mu? Zaman zaman buna ben- zer şeyler duyuyorum. Veya bu boşlukların ödenmesi için kısa süreliğine de olsa kanun çıktığı oluyor mu? Sigorta başlangıç tarihinin yedek subaylık tarihi olarak dikkate alınması için şimdiden başvurmak ge- rekiyor sanırım değil mi? Hakan Çelik Geçmiş yıllardaki boşlukların tamamlanması için kanun çık- malıdır. Sanatçı borçlanması 15 yıl önce yapılmış bir uygula- madır. Şu an bu yönde bir yasa çıkartılması söz konusu de- ğildir. Sigorta başlangıç tarihi olarak yedek subaylığın dikka- te alınması için şimdiden başvurmanızda sakınca olmamak- la birlikte, hizmet birleştirmeleri emeklilik başvurusunda ya- pılmaktadır. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. SANATÇILARA BORÇLANMA YOK Arcan Çelengil’in başarõsõ Ana ürünü sirke üretimi olan Fersan, 1984 yõlõnda kurulduğunda 4 milyon litre kapasitesine sahipti. Ancak bu rakama ulaşamayan firma 1986 yõlõnda Arcan Çelengil tarafõndan devir alõnõnca adeta uçuşa geçti. O tarihlerde 1 milyon litre civarõnda olan satõş önce 4 milyonluk kapasiteye ulaştõ. Birkaç yõl içinde ilave bir kapasite oluşturuldu. 14 milyon litreye çõkan kapasite birkaç yõl sonra ihtiyacõ karşõlayamaz hale geldi. Sonra bir yatõrõm daha yapõlan firma, kapasitesini 30 milyon litreye çõkardõ. Tarõm alanõnda özellikle turşuluk salatalõk ve biber üretimine ağõrlõk veren ve sözleşmeli çiftçilik modeli uygulayan firma, üretimde de bilimselliği ön plana alõyor. GYİAD-KOSGEB işbirliği girişimcilik eğitimleri başladı GYİAD’õn Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Ge- liştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlõğõ (KOSGEB) işbirliği ile hayata geçirilen “Giri- şimciliği Geliştirme Sertifika Programõ” eği- timlerinin başladõğõ be- lirtilerek, GYİAD ve KOSGEB’in kendi işi- nin patronu olmak iste- yen ve iş fikri olan gi- rişimcileri ücretsiz eği- timler ile desteklediği vurgulandõ. “Girişimciliği Geliş- tirme Sertifika Progra- mõ”nõn bu yõl dördüncü kez düzenlendiği ifade edilen açõklamada, GYİAD Yönetim Ku- rulu Üyesi Fuat Sami, 2009 ve 2010 yõllarõnõn Türkiye’de girişimcilik yõlõ olacağõnõ belirtti. Açõklamada, sertifika programõ kapsamõnda işlenen konular şöyle aktarõldõ: “Girişimci adaylarõ, GYİAD ve KOSGEB İstanbul Merkezi tarafõndan ha- zõrlanan eğitim progra- mõ kapsamõnda giri- şimcilik, iş planõ, fi- nansal analiz, bütçele- me, nakit yönetimi, iş geliştirme, personel yö- netimi, şirket kurma, proje geliştirme, iş ida- resi, yasal ve vergisel mevzuat gibi önemli konularda eğitim alõ- yorlar. Eğitim programõnõ ta- mamlayan girişimci adaylarõna ‘Girişimci- liğe İlk Adõm’ sertifi- kasõ veriliyor. İş fikri beğenilen kişilerin pro- jeleri KOSGEB desteği ve GYİAD önderliğin- de yatõrõmcõlara tanõtõ- lõyor. Başarõlõ adaylara kendi işlerini kurmala- rõ için olanak sağlanõyor ve çalõşmalarõ GYİAD ve KOSGEB tarafõn- dan takip ediliyor. Finansbank KOBİ Bankacõlõğõ, Microsoft Türkiye ve Özgür Kâşifler KOBİ Koçluğu işbirliğiyle hayata geçiriliyor Kamp programõ kapsamõnda, KOBİ sahipleri, iş geliştirme koçlarõnõn yardõmlarõyla işletme yönetiminin 7 temel alanõnda (Liderlik, Pazarlama, Para Yönetimi, Yönetim, Müşteri Memnuniyeti, Müşteri Kazanma ve Müşteri Yaratma) inovatif sistemler kuracaklar. Kayıt dışı ekonomi, Türkiye’nin acı bir gerçeği. Gençlerimizin, çocukları- mızın geleceğini çalan bu gerçekle yüz- leşemediğimiz sürece kamu hizmet- lerine yeterli kaynak ayrılabilmesini, adil gelir dağılımını, dolaylı vergilerin ya- rattığı adaletsizliğin giderilmesini bek- lemek hayal olur. Bildiğiniz gibi, İSMM- MO olarak açıkladığımız toplumsal raporlar ile Türkiye’nin ekonomik ve sosyal sorunlarına dikkat çekmeye, çö- züm önerileri geliştirmeye çalışıyo- ruz. Bu çerçevede birkaç yıldır yaptığı- mız çalışmalarla TV yarışmalarının iş- size umut kaynağı olduğunu da gün- deme getirdik talih oyunlarındaki pat- lamaya da dikkat çektik... Son olarak, kısa bir süre önce ekonomik krizin is- tihdama etkilerine ilişkin raporumuz- da “krizin işsizi de çalışanı da vurdu- ğunu, ücretleri erittiğini” söyledik. Ekonomik krizin özellikle yüksek ver- gi oranları altında ezilen çalışan kesi- me olumsuz etkileri artık verilere de yansımıştır. Bu çalışmayı yaparken yıllardır ön- lem alınması ve uzun vadeli politika- larla çözülmesi gerektiğine inandığımız bir sorunun daha giderek büyüdüğünü fark et- tik: Kayıt dışı. İşsizliği artıran, ücretleri eriten kriz, kayıt dışı ekonominin temellerinden biri olan kayıtsız çalışmayı yaygınlaştırmıştır. 2009 yı- lının Ocak ayından itibaren kayıt dışı çalı- şanların sayısı periyodik olarak artış gös- termiş ve neredeyse 21.9 milyon kişilik ka- yıtlı istihdamın yarısına ulaşmıştır. 2008 yı- lında 8 milyon 50 bin kişi olan kayıt dışı ça- lışanların sayısı, 2009 yılının Haziran ayın- da 1 milyon 975 bin kişi artarak 10 milyon 25 bin kişiye çıkmıştır. Yüzde 40.7’lik kayıt dışı çalışma oranı ise yüzde 45.7’ye yük- selmiştir. Bütçe açığı soru- nunu yıllardır borç- lanma ile günübirlik çözmeye çalışan ül- kemizin artık kayıtlı istihdamı özendirici, her alanda kayıt dışını azaltmayı hedefleyen po- litikaları takvime bağlamasının, yarınlarını dü- şünmesinin, planlamasının ve harekete geçmesinin zamanı gelmiştir. Hepimizin bil- diği bir gerçek var ki, şimdi krizle artan ka- yıt dışı istihdam ve faaliyetler, Türkiye’nin en temel sorunlarından biridir. Yaşadığımız kriz koşulları değişecektir, geçecektir, ancak uzun soluklu politikaların belirlenmemesi du- rumunda kazanan Türkiye olmayacaktır. İşsizlik Kayıt Dışını Besliyor McDonald’s’õn Türk turşucusu Japonya’da
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle