Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
31 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Fotoğrafı Görmek...
Makine görüntüyü objektifle yakalıyor olsa da,
her fotoğraf karesi gerçeği göstermez. Objektifi
yaşanan olayın gerçek görüntüsünü saptayabilecek
biçimde ayarlayabilmek önemlidir. Medya çağında,
kirli çıkar savaşlarında, güç odaklarının güçleri
bağlantılı, gerçeği yakalamak üzere kullanılacak
objektifin görüş alanı ile oynanır. Hele de işin içinde
büyük iktidar savaşları, güçler dengeleri, emperyal
çıkarlar oyunları söz konuysa...
Türkiye, dünya çıkar dengelerinin yeniden
oluşumunda, Türkiye üzerinden bu kadar çok
oyunun gündemde olduğu bir süreçte, Erdoğan
Hükümeti her gün bir başka iç-dış politika
gündemi, projesi ile karşımıza çıkarken, iktidarın
sıkıştığı her adımda gündem değiştirerek işin
içinden çıkamaz. Son bir haftanın sıcak gündemi
tek başına, Türkiye’nin geleceği üzerinde sahneye
konulan projelerin, bağlantılı, oyunlar, tuzakların,
yaşamsal değişikliklerin boyutları üzerinde birbirinin
zıddı kaygılarla zaten çok ağır yaşanan gerilim,
cepheleşmenin katlanarak tırmanışı için yeterli...
Ermeni, Kürt açılımlarında nerede kaldığımız
sorusu üzerinde düşünemeden, İran ziyareti ile çok
farklı bir adımın Batı medyasında bile sıcak, etkin
tartışmalar yarattığı bir noktada, araya Kıbrıs
gündeme giriverdi. Kendi adıma çerçevesi, yeni
boyutu hakkında en küçük bir görüş
geliştiremediğimi düşünüyordum ki... Değişen
haberle bayram günü gerçekleştirilen Erdoğan -
Başbuğ belge zirvesi haberi ile gerildim. Zirvenin
sonuç açıklaması, içi doldurulursa belge
geriliminde ülkemiz açısından olabilecek en az
hasarla çıkmamız için sanki umut vericiydi; askeri,
sivil yargı süreçlerinin sonuçları beklenecekti...
Gelin görün ki askeri, sivil yargı süreçlerinin
işletilmesine ilişkin dünün taze haberleri, yine
gerilim, cepheleşmeyi tırmandırıcı içerikleriyle öne
çıktılar. Bir cepheden ıslak belgenin adli tıp
bilirkişiliğinin oluşumuna ilişkin şaibe, gölgeler, son
dakika atamaları, görevlendirmeleri Meclis
soruşturması ile gündeme geldi. Diğer cepheden
Ergenekon davası kapsamındaki yeni
sorgulamaların görüntüleri tam tersi güç
gösterisinin sahneleri olarak karşımıza çıktı. Sözün
kısası Başbakan, Genelkurmay Başkanı, iktidar ve
TSK kurumları adına yargılama sonuna kadar
cepheleşmeyi tırmandırmamak üzere anlamlı özen
gösterilebilse de, yargılama süreçlerinin işletilmesi,
askeri-sivil yargı gelişmeleri üzerine medyatik
tartışmalar yeterince gerilim tırmandırıcı olacaklar.
Kaçınılmaz askeri-sivil darbe gerilimi, çatışması
tırmanışı, Türkiye’nin çok yaşamsal dünya gündemi
bağlantılı sorunlarına gölge düşürmede etkin
işlevini yapacak...
Erdoğan ile Başbuğ’un kamuoyuna yansıyan,
yargı sonunu bekleme iradelerinin gerçeklik
kazanması, gerçekten, içtenlikle bağımsız yargının
işletilmesi işlevinin önünün sözde değil özde
açılması ile ancak bağlantılı olabilir... Bunun da bir
cephede, “demokratik, sivil iktidarı devrimeye
çalışan askeri darbe”, diğer cephede “Sandığı,
Meclis çoğunluğunu, Cumhuriyet, laiklik, Atatürk
devrimleri, rejim karşıtı sivil darbe iktidarı için
kullanmış ılımlı İslam iktidarı, tarikatların TSK’yi tam
teslim alma operasyonu...” önyargılarının giderek
katılaştığı bir çatışma ortamında, hukuk düzeninin
en çabuk, en yapıcı işletilmesinden yana işlemesi
zor... Keşke ülkenin içinde bulunduğu tehdit
boyutları algılanmış olarak kurumların söz konusu
iradeyi göstermeleri sağlanabilse...
Oysa biz şimdi ıslak belge yerine, Bağdat’ta
yaşanan son kanlı çatışmaların anlamından yola
çıkarak, Afganistan, Pakistan’a uzanan halkada
ABD’nin Türkiye siyasi iktidarı, TSK’sinden
beklentilerini sağlıklı tartışmak noktasında
olmalıydık. Erdoğan’ın ABD ziyaretinin gündemi,
Türkiye’ye, TSK’ye ABD çıkarları üzerinden biçilen
yeni rollere, yeni zorlamalara açık düşünceler
geliştirme sağduyusunu gösterebilmeliydik...
ABD, AB medyası dünya dengelerinin bu çok
sıcak sorunlarını, kendi kamuoylarını uyutma
işlevlerine karşın çok daha açık tartışabiliyorlar.
Oralardan ABD silahlı güçlerinin Irak bataklığındaki
yeni çıkmazını biraz daha net görebiliyoruz. ABD
askerlerinin Bağdat sokaklarında burunlarını
gösteremediklerinden yola çıkıyor, ABD askeri
gücünün aşağı çekilmesinin ardından Irak’ın daha
kanlı bir iç savaşa sürüklenmemesi için, yeni daha
bir demokratik seçim yapma zorunluluğunun altı
çiziliyor. Afganistan’da ise ABD askerlerinin
Vietnam’dan daha sıkışık bir konuma düşmelerinin
an meselesi olduğu vurgulanıyor. Pakistan’da ABD
yandaşı yeni bir askeri darbe bile kurtarıcı, ufuk
açıcı görülemiyor, tarafları bir araya getirecek yeni
bir siyasal uzlaşma düşleniyor...
Bu darboğaz, açılımlardaki çuvallamalar da
dahil iç-dış kritik dengelerdeki kaymalar, ıslak
belgenin gündeme gelmesinin zamanlaması ile
ilişkili olabilir mi?
soner@cumhuriyet.com.tr
Son aylarda ette yaşanan fiyat artõşõ sürerken komşu ülkelerle aradaki fark dudak uçuklatõyor
Et komşuda 9, bizde 30 liraEkonomi Servisi - Türkiye’de son
aylarda ette yaşanan fiyat artõşõ sü-
rerken komşu ülkelerdeki et fiyatlarõ
ile aradaki fark da giderek büyüyor.
AA muhabirinin Edirne, Bulgaris-
tan’õn Sivilengrad ve Yunanistan’õn
Orestiada kentlerinde yaptõğõ belirle-
melerde, et fiyatlarõnda büyük farklõ-
lõk olduğu ortaya çõktõ. Edirne’de 1 ki-
logram dana kõyma 20, bonfile 30, da-
na kuşbaşõ 22, kuzu pirzola 25, kuzu
parça 20-28 liradan satõlõrken, Edir-
ne’ye 20 kilometre mesafedeki Bul-
garistan’õn Sivilengrad kentinde, da-
na (kõyma, bonfile, parça ve diğerle-
ri) 9-12 liradan, koyun eti 6.5, kuzu eti
(kemiksiz) 10, kemikli 8 liradan satõ-
şa sunuluyor. Aynõ yerde piliç 5, tavuk
butu 3.5 liradan satõlõyor.
Edirne’ye 18 kilometre mesafede-
ki Yunanistan’õn Orestiada kentinde
ise dana eti 14-15 lira, kõyma 14, ku-
zu 18 liradan satõlõyor. Birbirine çok
yakõn olan ve aynõ coğrafi koşullara sa-
hip 3 ayrõ ülkede, et fiyatlarõndaki ina-
nõlmaz fark dikkati çekerken, özellikle
Kurban Bayramõ’nda Bulgaristan’dan
Türkiye’ye göç etmiş çok sayõdaki
soydaşõn Bulgaristan’a giderek, ya-
kõnlarõnõn yaşadõğõ Türk köylerinde
kurban kesimi yaptõklarõ belirtiliyor.
Canlõ hayvanlarõn Bulgaristan’dan,
kasaplarda satõlan et fiyatlarõnõn yüz-
de 40 daha azõna temin edilebileceği-
ni belirten soydaşlar, “Türkiye’de
kurban kesmek isteyenler en az
400 lira ayırmak zorunda. Orta
boy bir kurbanlığın 500 liradan
aşağı bulunması çok zor. Bulgaris-
tan’da 200-300 liraya iyi bir kur-
banlık bulunabiliyor” diye konuştu.
TOBB Yönetim Kurulu üyesi ve
Edirne Ticaret Borsasõ Başkanõ Mus-
tafa Yardımcı, fiyatlardaki artõşõ,
hayvancõlõk konusunda yanlõş politi-
ka uygulanmasõna bağladõ. Yardõmcõ,
besicilerin yeteri kadar desteklenme-
diğini savunarak şunlarõ kaydetti:
“Besicilik mutlak surette destek-
lenmelidir. Özellikle küçükbaş des-
teklenmeli. Süt ve et için destekle-
me yapılmalıdır. Yeterli desteği
alamayan üretici, süt fiyatlarında-
ki düşüş de eklenince hayvan bak-
mıyor. Geçen yıl 725 TL olan süt fi-
yatı 630 TL’ye geriledi. Kurban
Bayramı yaklaştıkça et fiyatların-
daki artış da sürecek. Bu yıl 50 ki-
logramlık ufak bir kurban 400 li-
radan aşağıya alınmaz. 70-80 kilo-
gram arasındaki kurbanlık fiyatla-
rı 500’ü aşar. Borsa olarak bu yıl
baskül fiyatı yerine serbest bırak-
mayı planlıyoruz. Pazarlıkla belki
fiyatlar biraz daha aşağıda olur.”
Birbirine çok yakõn olan ve aynõ coğrafi koşullara sahip 3 ayrõ ülkede et fiyatlarõndaki
inanõlmaz fark dikkati çekiyor. Edirne’ye 20 kilometre mesafedeki Bulgaristan’õn
Sivilengrad kentinde, dana kõyma, bonfile, parça ve diğerleri 9-12 liradan, koyun eti 6.5,
kemiksiz kuzu eti 10 liradan satõlõyor.
Devlerin
yüzü güldü
Ekonomi Servisi - Ja-
pon elektronik devi Sony,
temmuz-eylül aylarõnõ kap-
sayan 3. çeyrekte 26.3 mil-
yar yen (289 milyon dolar)
zarar açõkladõ. Tokyo mer-
kezli şirket, 2010 yõlõ Mart
ayõnda biten mali yõla iliş-
kin öngörülerini de revize
ederek, daha önce 120 mil-
yar yen (1.3 milyar dolar)
olan zarar tahminini 95
milyar yene (1 milyar do-
lar) çekti. Sony, bir önce-
ki mali yõlda 98.9 milyar
yen zarar etmişti. Şirket,
çeyrek yõlda, çekirdek
elektronik ve cihaz bö-
lümlerinde kâra döndüğü-
nü, ancak LCD televiz-
yon ve bilgisayar oyunla-
rõ çip bölümlerinin, fiyat
rekabetinden etkilendiğini
bildirdi.
Samsung
Güney Koreli elektro-
nik devi Samsung’un ise 3.
çeyrek kârõ, geçen yõlla
kõyaslandõğõnda üçe kat-
landõ. Kârõn artmasõnda,
bilgisayarlar için hafõza
kartlarõ ve düz ekran tel-
evizyonlardan mobil tele-
fonlara tüketici ürünlerin-
de artan satõşlarõn etkisi
oldu. Geçen yõl 3. çeyrek-
te 1.22 trilyon von kâr
eden şirket, bu yõl söz ko-
nusu çeyrekte 3.72 trilyon
von (3.14 milyar dolar)
kâr elde etti. Bu rakamla
çeyrek yõl net kârõnda bü-
tün zamanlarõn rekoru kõ-
rõldõ.
Panasonic
Japon elektronik üreti-
cileri Panasonic ve Toshi-
ba kâra geçti. Panasonic,
temmuz-eylül aylarõnõ kap-
sayan 3. çeyrekte bir yõldan
bu yana ilk kez 6.1 milyar
yen (67 milyon dolar) kâr
etti. Toshiba da 3. çeyrek-
te, maliyetleri kõsmasõ ve
yüksek hafõza kartõ satõşlarõ
nedeniyle kâra geçti.
LG Electronics
LG Electronics mali yõ-
lõn üçüncü çeyreğinde ci-
rosunu ve operasyon ge-
lirlerini arttõrmayõ başardõ.
Şirket dünya çapõndaki sa-
tõşlarõnõ geçen yõlõn aynõ
dönemine göre yüzde 15.7
oranõnda arttõrarak 11.2
milyar dolar ciro elde etti.
Operasyon kârõ ise yüzde
1.3 puan artõşla bir önceki
yõlõn üçüncü çeyreğine gö-
re yüzde 6.1 marjla 685
milyar dolara çõktõ.
Asya ekonomileri küresel durgunluktan geri sõçramayõ başardõ ancak önlerinde zorlu bir süreç var
Asya hem öncü hem tehdit
PELİN ÜNKER
Küresel ekonomik durgunluk Asya’yõ de-
rinden sarssa da, Asya ekonomileri hõzla to-
parlanõyor. IMF 2010’da Asya için yüzde
5 büyüme öngörürken, toparlanma sağ-
lamlaşõncaya kadar teşvik programlarõ-
nõn devamõnõn ve iç talebi arttõrõcõ uygu-
lamalarõn gerekliliğine işaret ediliyor.
IMF’nin Asya-Pasifik Ekonomik Görünüm
Raporu’na göre, Asya bölgesi dünyanõn di-
ğer bölgelerine göre ekonomik toparlan-
mada yeşil filizleri çok önceden gördü ve
bu filizler kök salmaya başladõ. Faiz oran-
larõnõn düşürülmesi, hükümete harcama-
larõna yönelik destekler, daha güvenilir ve
kurumsal kamu politikalarõ, sağlam banka
bilançolarõ bunu mümkün kõldõ.
Ancak, diğer yandan da enflasyonist bas-
kõlarõn ve mali sürdürülebilirliğin tehdidi
de başladõ. Asya’nõn küresel kriz sürecin-
deki başarõsõ, küresel yatõrõmcõlarõn bu
ülkelere olan ilgisini arttõrdõ. Gayrimenkul
ve hisse senetlerine yönelik artan ilgi, bu
ülkeler açõsõndan balon riskini de berabe-
rinde getirdi.
2010’da küresel kriz sonrasõ toparlanma
sürecinin güç kazanmasõ için önde gelen
merkez bankalarõnõn gevşek para politikasõ
uygulamalarõnõn devam etmesi gerekiyor.
Çin yönetiminin, rezervlerindeki Avro ile
Japon yeni oranõnõ arttõrma kararõ, ABD
Dolarõ’nõn değer kaybetmesini tetikliyor.
Dolarõn değer kaybõnõn devam etmesi,
küresel emtia fiyatlarõndaki yükselişin hõz
kazanmasõ durumunda faiz arttõrõmõna gi-
dilmesi söz konusu olabilir. Asya merkez
bankalarõnõn erken faiz arttõrõm kararlarõ da
küresel ekonomide bir şok etkisi yaratabilir.
Asya’da veriler iyileşmeyi gösteriyor
2. çeyrekte Asya-Pasifik bölgesinde Japonya, Sin-
gapur, Hong-Kong, Tayvan, Tayland ve Yeni Zelanda
durgunluktan çõktõ.
Güney Kore ekonomisi, 3. çeyrekte son 7.5 yõ-
lõn en hõzlõ büyümesini kaydederken, Çin ve Singa-
pur da hõzlõ büyüme rakamlarõna ulaştõğõnõ açõkladõ.
Japonya’da eylül ayõnda işsizlik oranõ yüzde 5.3’e
düşerken, tüketici fiyatlarõ endeksi de yüzde 2.3 ge-
riledi. Japonya ekonomisi, haziran ile biten 3 ayda yüz-
de 0.6 büyüme kaydetti.
Nisan-haziran döneminde yüzde 7.9 büyüyen Çin
ekonomisi, temmuz-eylül döneminde yüzde 8.9 bü-
yüdü. Üçüncü çeyrek için denizaşõrõ yatõrõmlarda yüz-
de 190 artõş kaydeden Çin, küresel ekonomik topar-
lanmadaki yön verici rolünün altõnõ çizdi.
Singapur ekonomisi ağustos ayõnda resesyondan
çõktõğõnõ açõkladõ. 2. çeyrekte ekonomi biomedikal üre-
tim ve inşaat sayesinde son 6 yõlõn en hõzlõ büyüme-
sini kaydetti.
Hong-Kong da 2. çeyrekte bir önceki çeyreğe gö-
re yüzde 3.3 büyüme kaydetti.
İsrail ekonomisi, 2. çeyrekte yõllõk bazda yüzde
1 büyüme kaydetti.
İkinci çeyrekte Tayvan ekonomisi bir yõldan faz-
la bir süredir ilk kez büyüdü. Tayland ekonomisi de
söz konusu çeyrekte 11 yõldan bu yana karşõ karşõya
kaldõğõ en kötü resesyondan çõktõ. Ekonomi 2. çeyrekte
bir önceki çeyreğe göre yüzde 2.3 büyüme kaydetti.
Ekonomi Servisi - Krizin etkisiyle sarsõlan
ABD, son bir yõldan uzun süredir ilk kez
büyüme kaydetti. ABD Ticaret Bakanlõğõ’nõn
açõkladõğõ verilere göre, ABD’de gayri safi
yurtiçi hasõla temmuz-eylül aylarõnõ kapsayan
çeyrekte yõllõk bazda yüzde 3.5 büyüdü.
Ekonomi, 4 çeyrektir üst üste daralma
yaşõyordu. Büyümede 787 milyar dolarlõk
teşvik planõnõn etkisi olduğu vurgulandõ.
ABD ekonomisinde en son 2008’in 2.
çeyreğinde yüzde 2.4 büyüme yaşanmõştõ.
Beyaz Saray, ABD Başkanõ Barack
Obama’nõn ekonomik teşvik planõyla 650
binden fazla işin kurtarõldõğõnõ ya da
yaratõldõğõnõ açõkladõ. Yapõlan açõklamada,
288 milyar dolarlõk vergi kesintilerinin teşvik
olarak aktarõlmasõ da eklendiğinde, teşvik
planõnõn 1 milyondan fazla iş kurtardõğõ ya da
yaratõldõğõ ifade edildi.
Bunun yanõ sõra, teşvik harcamalarõnõn
kullanõmõ ve istihdama ilişkin verilerin
bundan böyle internet ortamõnda
yayõmlanacağõ da açõklandõ. Böylece, teşvik
harcamalarõnõn nasõl harcandõğõna ilişkin en
büyük ve en eksiksiz bilgilere
ulaşõlabileceğinin altõ çizildi.
Borsalar şaşırdı
ABD’nin 4 çeyrek aradan sonra yüzde 3.5
büyüdüğünün açõklanmasõya birlikte
resesyonun artõk sona erdiği düşüncesi önceki
gün Amerikan borsalarõnõ sõçrattõ. Dün gelen
veri ise ABD’nin tüketim harcamalarõndaki
2009’daki en büyük düşüşe işaret ederken
borsalardaki olumlu havayõ negatife çevirdi.
ABD Başkanõ Barack Obama da, iş yaratõlõp
yaratõlmadõğõ, ailelerin faturalarõnõ ödeyip
ödeyemediği ve iş yaşamõnda kredilerin akõp,
işlerin doğru yapõlõp yapõlmadõğõ gibi
ekonomik ilerlemenin ölçülmesi için başka
göstergeler de olduğuna işaret etti.
ABD’nin üçüncü çeyrekte yõllõk bazda yüzde 3.5 büyümesi dünya eko-
nomisine ilişkin umut veren bir sinyal oldu. Ancak ünlü yatõrõmcõ Ge-
orge Soros, küresel ekonomik iyileşmenin kõrõlgan olduğunu ve iyi-
leşmenin ikinci bir diple bölünebileceğini belirtti. Budapeşte’de
bir konuşma yapan Soros, iyileşmenin kolaylõkla son bulabile-
ceğini söyledi. Soros, olasõ bir ikinci dibin 2010 veya 2011’de
yaşanabileceğini kaydetti. Bu arada IMF Başkanõ Dominique
Strauss-Kahn, ABD ekonomisinin büyümeye geçmesinin cesa-
ret verici olduğunu ancak işsizlik arttõğõ sürece, krizin devam
edeceğini belirtti.
ULUSOY, EVDEN EVE TAŞIYACAK
Ulusoy’un, İstanbul’dan Türkiye’nin dört bir yanõna “evden eve
ve işten işe” taşõmacõlõk hizmeti gerçekleştireceği bil-
dirildi. Ulusoy’dan yapõlan açõklamada, sektördeki
deneyimlerini şimdi de taşõmacõlõk alanõna ak-
tardõğõ belirtildi. Açõklamada, müşteri memnuni-
yeti ve güvenlik unsuru başta olmak üzere, eksper
hizmetlerinden taşõnacak eşyanõn sigortalanma-
sõna kadar profesyonel ve eğitimli kadrosu ile bu
alanda da hizmet verecek olan Ulusoy’un, sektöre
yeni bir soluk getirmeyi hedeflediği kaydedildi.
VOB BÜYÜMEDE DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasõ (VOB), ku-
ruluşunun beşinci yõlõnda uluslararasõ
alanda sağlam adõmlarla ilerliyor. VOB’un,
vadeli işlem piyasalarõnõn en
önemli ve saygõn derneklerinden
Futures Industry Association’a
(FIA) üyeliği kabul edildi. FIA’nõn
üyeleri arasõnda dünyanõn önde gelen bor-
salarõ ve takas kurumlarõ ile aracõ kuru-
luşlar, bankalar, hukuk, muhasebe ve tek-
noloji firmalarõ ve vadeli işlem piyasala-
rõnda faaliyet gösteren diğer şirketler yer
alõyor. FIA verilerine göre 2009’un ilk ya-
rõsõnda VOB’da işlem miktarõ
yüzde 73.2 arttõ. Bu sonuçla VOB,
yüzde 207.6 büyüyen Shanghai
Futures Exchange ve yüzde 94.7
büyüyen Multi Commodity Exchange of In-
dia’nõn ardõndan en hõzlõ gelişen üçüncü va-
deli işlem borsasõ oldu.
ABD ekonomisinde yaşanan büyümeyle toparlanmanın
artık başladığı sinyalleri verilirken bir yandan da tüketici
harcamaları ve gelirlerdeki zayıflık devam ediyor. İşsizlik
oranı da rekor yüzde 9.8 seviyelerinde kalmayı sürdürüyor.
Tüketici harcamaları eylülde yüzde 0.5 düştü. Bunda, hü-
kümetin otomobil satışlarını arttırmak için uyguladığı
hurda teşviki programının sona ermesi etkili oldu.
SOROS: İYİLEŞME 2. DİPLE BÖLÜNEBİLİR
TEKNOLOJİ
Asya’da endüstriyel üretimin ve gayri safı yurtiçi hasılanın desteklenmesi ihracatta hızlı toparlanmayı körükledi.
Krizden çõkõşta öncü olarak
görülen Asya’da yeşil filizler çoktan
kök saldõ, ancak düşük faiz oranlarõ
sayesinde yabancõ yatõrõmcõnõn
yoğun iştahõnõ çeken bu ülkeler
küresel ekonominin gidişatõna karşõ
tehdit de barõndõrõyor.
Tüketici 120 milyar lira borçlu
Ekonomi Servisi - Tüketicilerin bankalara olan
toplam borcu 16-23 Ekim haftasõnda 17.4 milyon TL
artarak 120 milyar 212.6 milyon TL oldu. Merkez
Bankasõ’nõn verilerine göre, bankalarõn tüketici kre-
disi alacaklarõ 16-23 Ekim haftasõnda 484.4 milyon
TL artarak 86 milyar 144.8 milyon TL’ye yükselir-
ken, kredi kartõ borçlarõ 466.9 milyon TL’lik düşüş-
le 34 milyar 67.8 milyon TL düzeyinde gerçekleşti.
Tüketicilerin bankalara olan toplam borcu 17.4 mil-
yon TL artarak 120 milyar 212.6 milyon TL oldu.
ABD’de büyüme başladõ