18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 31 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Doğu - Batı Satrancı Başbakan’ın “İran açılımı” ardından dünya; “Türkiye yüzünü Doğu’ya mı dönüyor” sorusuyla meşgul olurken, Washington’dan bir “no comment” (yorum yok!) sessizliği yükseliyor. “Davos çıkışı” ardından da aynı şey yaşanmıştı… Uluslararası medya; “Türk Başbakanı’nın İsrail Cumhurbaşkanı’yla uluorta koz paylaşması talihsiz ve yakışıksız; hayra alamet değil. Türkiye yoksa farklı bir yerlere mi kayıyor? Eksen mi değiştiriyor?” tartışmalarıyla çalkalanırken, resmi çevreler Washington’da derin sessizliğe gömülmüştü. Demek ki böyle oluyor… Taşlar ne denli başdöndürücü hızla yerlerinden oynarsa; süper güç ülke o denli bariz bir “no comment” siperi ardına giriyor. ‘Puzzle-muamma-ülke’ “Washington-Ankara-Tahran hattında tam neler döndü/dönüyor” sorusunun yanıtlarını, RTE’nin 7 Aralık’a ertelenen ABD gezisinde almayı beklerken; İran çıkarması öncesinde, ABD’li uzmanlar ve Washington’a yakın bazı kaynaklardan edindiğim izlenimleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Sırayla gitmek gerekirse… Türkiye, ABD başkentinde henüz “problem country” (problem ülke) kategorisinde değerlendirilmiyormuş. Ama ülkemize bir süredir “solution country” (sorun çözen ülke) gözüyle de bakılmıyormuş. Bu iki uç arasında Türkiye’ye “puzzle country” tanımı uygun görülüyormuş ki “puzzle country” tanımını artık meşrebinize göre - “muamma/bilmece ülke”, “soru işareti ülke”, “ne yapacağı/sağı solu belli olmayan ülke” diye- tercüme edebilirsiniz… Türkiye böyle bir ara bölge/araf alanında tanımlanırken; bir yandan da şimdiye dek görülmediği ölçülerde Ankara’nın eli serbest bırakılmış. Bizde “stratejik derinlik”, “komşularla sıfır sorun” gibi afili tanımlarda ifadesini bulan Türkiye’nin araf bölgesindeki açılımlarına ABD sadece iki kırmızı çizgi koyuyor: a) Nükleer programın durdurulması amacıyla İran’a konan/konabilecek baskılarda Batılı müttefiklerle aynı doğrultuda hareket etmek; b) Antisemitizm/Yahudi düşmanlığı yapmamak… İki kırmızı kalın çizgi dışında kalan tüm alanlarda, AKP hükümetine Obama yönetimi alabildiğince esnek bir “hareket kabiliyeti”, “serbesti” tanınmış. Washington hazzetmese de ‘anlayış gösteriyor’ Bu “serbesti” içinde AKP, “taban desteğini sürdürmek” adına İsrail’le -son dönemlerde tanık olduğumuz biçimde- “eleştiri, çıkışma dozu yüksek” politikasını sürdürebilir… Bu politikadan “hazzetmese de” -Ahmedinejad ölçülerinde bir antisemitizm sergilemediği sürece- ABD, AKP’ye “müsamaha göstermeye” açık. Aynı “müsamaha” AKP’nin İran açılımında da bariz bir biçimde hissediliyor. “T.C. hükümetinin kendisini Tahran’la rahat hissetmesini”, “Washington’lu analistler”; “anlayışla karşılıyorlar”! Ahmedinejad’ın yaz başındaki tartışmalı seçimini, henüz kimse tebrik etmeden; Ankara’nın kutlamış olmasını; -bir kenara kaydetmiş olsalar da!- keza gene “anlayışla karşılayabiliyorlar!”… İran’la ticaret hacimlerini arttırmak için “Avrupalı müteffikler” dahi birbirleriyle yarış ederken; kendisine kapı komşusu olan büyük bir ülkeyle Türkiye’nin “ticaretini geliştirmek istemesine” de zira gene “anlayışla bakabiliyorlar!”… Zurnanın zırt dediği yer “Müsamaha” fakat bir noktada, bıçakla kesilmiş gibi bitiyor. O nokta; Ahmedinejad’la -RTE’nin tam Tahran’da yapmış olduğu gibi!- aşırı ve gereksiz “kanka görüntüsü vermemek” ve gereğinde Washington’la birlikte Ahmedinejad’dan mesafe alacak bir “boşluk”; “manevra alanı” bırakmak. Obama yönetiminin AKP dış politikasına tanıdığı “marjlar”; bir yanıyla anlayacağınız böyle inanılmaz ölçüde muğlak ve geniş… Bir yanıyla da çok net. Çok net olan çizgi; son tahlilde BM Güvenlik Konseyi’nde olası bir İran oylamasında, Türkiye’nin alacağı tavır ve İran’a uygulanacak yaptırımlar üzerinden belirleniyor. Bıçak kemiğe dayandığında; Türkiye -örneğin- BM Güvenlik Konseyi’nde ABD ile birlikte mi hareket edecek? Yoksa Çin ve Rusya ile mi hizalanacak? “Puzzle/muamma ülke” Türkiye’nin Batı-Doğu arasında hangi eksene oturacağı, son kertede bu soruların yanıtında yatıyor. [email protected] 11 Eylül zanlısının pasaportu Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn Afganistan sõnõrõndaki Güney Veziristan bölgesinde Taliban örgütüne karşõ operasyonlarõnõ sürdüren Pakistan ordusu, 11 Eylül saldõrõlarõyla bağlantõlõ olabilecek pasaportlar ele geçirdi. Pakistanlõ askeri yetkililer, Taliban’õn kalesi Şervangi Tor adlõ Peştu köyünde ele geçen belgeler arasõnda El Kaide’nin Hamburg hücresine üye ve ABD’deki 11 Eylül 2001 terör saldõrõlarõnõn planlayõcõsõ Sait Bahaji adlõ Alman vatandaşõna ait pasaport ve 11 Mart 2004 yõlõnda Madrid’de meydana gelen saldõrõlarda yer almakla suçlanan Amir Azizi adlõ kişinin eşi İspanyol vatandaşõ Raquel Garcia Burgos’un pasaportunun bulunduğunu ifade ettiler. Showcroft’un yerine Armitage WASHINGTON (Cumhuriyet) - Türk- Amerikan Konseyi (ATC) Başkanõ Brent Scowcroft’un emekliye ayrõldõğõ ve yerini ABD’nin eski Dõşişleri Bakan Yardõmcõsõ Richard Armitage’a bõrakacağõ bildirildi. ATC Yönetim Kurulu’ndan yapõlan açõklamada, Armitage’õn yeni görevine 1 Ocak 2010 tarihinde başlayacağõ belirtildi. ATC üyelerinin Büyükelçi Armitage’a “Hoş geldiniz” mesajõna yer verilen açõklamada, konsey üyelerinin “iki müttefik ve dost ülke” ABD ile Türkiye arasõnda iş dünyasõ, savunma, ticaret ve yatõrõm, dõş politika ve kültürel ilişkilerin güçlendirilmesi yolunda Armitage ile birlikte çalõşmayõ “dört gözle beklediği” belirtildi. Dış Haberler Servisi - Fransa eski Cumhurbaşkanõ Jacques Chi- rac’õn belediye başkanlõğõ sõrasõn- da yandaşlarõnõ çalõşõyor gösterip maaşa bağladõğõ gerekçesiyle yar- gõlanmasõna karar verildi. Soruşturma yargõcõ Xaviere Simeoni, Chirac’õn baş- kanlõk yaptõğõ 1977-1995 yõllarõ arasõnda 21 kişiye “danışman” gibi sõfat- larla Paris Belediye- si’nde sahte işler ayar- ladõğõ iddiasõnõn mah- kemede görüşülme- sini istedi. Savcõnõn karara itiraz etmemesi ha- linde Chirac, yolsuzluk nedeniyle yar- gõlanan ilk Fransa Cumhurbaşkanõ olacak. Ancak Paris savcõsõ Jean Clau- de Marin, Chirac aleyhinde yeterli ka- nõt olmadõğõnõ ve suçlamaya konu olaylarõn zamanaşõmõna uğramõş ol- duğunu açõklamõştõ. Savcõ Marin’in, yargõcõn kararõna itiraz etmesi halinde son sözü ileriki ay- larda temyiz mahkemesi verecek. “Zimmete para geçirme” ve “ema- nete ihanet” suçlamalarõyla karşõ kar- şõya olan Chirac’õn bürosundan yapõ- lan açõklamada ise, eski Cumhurbaş- kanõ’nõn “sakin ve iddiaların geçer- sizliğini ispatlamaya kararlı olduğu” belirtildi. Yaklaşõk 7 yõl önce Chirac’õn emrinde çalõşanlardan bazõlarõ benzer suçlamalarla soruşturmaya uğramõş ve bu soruşturmalarda, Chirac ile 10 ay hapis cezasõna çarptõrõlan halefi Jean Tiberi’nin Paris kentini 4.5 milyon Av- ro zarara soktuklarõ iddia edilmişti. Hâlâ popüler Hakkõnda eskiden beri yolsuzluk ve kayõrmacõlõk iddialarõ bulunmasõna rağmen halen ülkenin en popüler po- litikacõsõ kabul edilen 76 yaşõndaki Chi- rac, Cumhurbaşkanlõğõ yaptõğõ 1995- 2007 döneminde dokunulmazlõk sahi- biydi. 2002 seçimlerinde õrkçõ lider Je- an-Marie Le Pen ile yarõşan Chirac, solcularõn “faşist yerine sahtekâra destek” kampanyasõ sayesinde oy ora- nõnõ yüzde 82’ye çõkarmõştõ. HONDURAS’TA ANLAŞMA Dış Haberler Servisi - Honduras’ta darbeyle görevinden uzaklaştõrõlan devrik Devlet Başkanõ Manuel Zelaya ve darbenin ardõndan oluşturulan yönetimin müzakerecileri arasõnda anlaşmaya varõldõğõ açõklandõ. Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) Siyasi İlişkiler Sekreteri Victor Rico, anlaşmanõn içeriğini açõklamamakla birlikte, Zelaya’nõn görevine iadesini öngördüğünü duyurarak, anlaşmanõn, Honduras halkõ ve Honduras demokrasisi için yararlõ olduğunu söyledi. Askeri darbe sonrasõ Honduras’a gizlice girerek Brezilya Büyükelçiliği’ne sõğõnan Zelaya da, devlet başkanlõğõna iadesi konusunda iyimser olduğunu belirterek anlaşmayõ “Honduras demokrasisi için bir zafer” olarak değerlendirdi. Darbenin ardõndan geçici olarak devlet başkanlõğõna getirilen Roberto Micheletti ise, anlaşmanõn Zelaya’nõn geleceği konusunu Yüksek Mahkeme ve Kongre’ye bõraktõğõnõ söyledi. ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton, Zelaya’nõn görevine dönüşünün yolunu açan anlaşmayõ memnuniyetle karşõladõğõnõ duyurdu. AB’den Blair’e kırmızı ışık ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - AB’nin yeni ana- yasasõ olarak kabul edilen Lizbon Anlaşmasõ’nõn yürürlüğe girmesi- nin kesinleşmesiyle rahatlayan Av- rupalõ liderler, bu anlaşma kapsa- mõnda AB Başkanlõğõ’na atanacak kişiler arasõnda adõ geçen İngiltere eski Başbakanõ Tony Blair’e kõr- mõzõ õşõk yaktõ. Önceki gün başlayõp dün sona eren AB zirvesinde 26 ülkenin hü- kümet ve devlet başkanõ Lizbon Anlaşmasõ’nõ onaylamasõ bekle- nen son ülke olan Çek Cumhuri- yeti’nin Cumhurbaşkanõ Vaclav Klaus ile uzlaşmaya vardõ. Uzlaş- maya göre Çek Cumhuriyeti’ne daha önce İngiltere ve Polonya’ya olduğu gibi Temel Haklar Sözleş- mesi’nden muafiyet tanõnacak. Anlaşma çerçevesinde belirle- necek AB Başkanlõğõ konusunda ise Blair’in şansõnõn kalmadõğõ bildi- rildi. Blair, Irak işgalinde ABD’ye tam destek verdiği gerekçesiyle siyasi ailesi sosyalistlerden bile destek alamadõ. Almanya Başbakanõ Angela Merkel ile daha önce İngiliz ada- ya destek vaat eden Fransa Cum- hurbaşkanõ Nicolas Sarkozy de Blair’e yeşil õşõk yakmadõ. Lük- semburg Dõşişleri Bakanõ Jean Asselborn, gelecek nesillerin Irak işgaliyle ABD Başkanõ George Bush ve Blair’in isimlerini birlik- te anacağõnõ belirterek, “O Avru- pa’yı temsil edecek en iyi aday değil. Birleştirmekten çok bölen biri” dedi. Şimdilik Hollanda Başbakanõ Jan Peter Balkenende AB başkanlõğõ için en olasõ aday durumunda. Zirvede ayrõca küresel õsõnmanõn önlenmesi için yõlda 100 milyar Avro’luk iklim paketine ih- tiyaç olduğu saptamasõ onaylandõ. Dış Haberler Servisi - Yaklaşõk 20 yõldõr istikrarlõ bir hükümetin bulunmadõğõ Somali’de dinci El Şebab örgütü militanlarõnõn şimdi de çorap giy- meyen kadõnlarõ kõrbaçladõklarõ bildirildi. Gör- gü tanõklarõ, ülkenin güney kesimleri ile baş- kent Mogadişu’nin bir bölümünü kontrol eden ve El Kaide terör örgütüyle ilişkili olduğu öne sürülen militanlarõn, artõk başkentte de kendi şeriat kanunlarõnõ zorla uyguladõğõnõ dile getir- di. Adõnõ açõklamayan işyeri sahibi bir kadõn, “El Şebab Bakara pazarı civarında erkekle- ri kamçılarla sokaklara dağıttı ve çorap giy- meyen kadınlara dayak attı” dedi. Doğu Af- rika ülkesinde geçen iki gün içinde 130 kadõn ve erkeğin, peçe takmadõklarõ veya uyarõcõ etki- si olan “kat” yapraklarõ çiğnedikleri için silahlõ militanlar tarafõndan alõkonulduklarõ belirtildi. Görgü tanõğõ kadõn, “O kadınların çoğu sebze satıcılarıydı, yani yoksullar ve 600 bin Şilin verip peçe alamazlar” diye konuştu. El Şebab şimdi de çorap devriyesinde SOMALİ’DE DİNCİ TERÖR Chirac’a yargı yolu Açık Avrupa üyeleri, Brüksel’de AB zirvesi sırasında yaptıkları eylem- de, Çek Cumhuriyeti liderini Lizbon Anlaşması’nı onaylamamaya ça- ğırdılar. Ancak AB, anlaşma konusunda Klaus’u ikna etti. (AP) Lizbon Anlaşmasõ’nõn onayõ ile AB Başkanlõğõ suya düştü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle