Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
3 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Anayasada Var Zaten...
Hukukla siyaset arasındaki ilişkilerin çarpıklığı
her geçen gün biraz daha netleşiyor. Ancak net-
leşmekle kalmıyor, Türkiye’nin görüntüsüne ve
yurttaşlarının yaşamına verdiği zarar da katmer-
leşiyor.
Yakın dönemde Türk Ceza Yasası ile Ceza Mu-
hakemeleri Yasası tümüyle değiştirildi.
Terörle Mücadele Yasası’nda da değişiklik ya-
pıldı.
Türk Ceza Yasası değiştirilirken çok sayıda mad-
de eleştirilere uğramıştı. Kimileri için “yoruma çok
açık”, kimileri için de “hukuka uygun değil” de-
ğerlendirmeleri yapılmıştı.
Eleştirilere verilen yanıt ise neredeyse tek cüm-
leydi:
“Hele bir uygulanmaya başlansın, değerlendi-
ririz.”
Bu yaklaşımla bugünlere geldik. Uygulamanın
görülebilmesi için yerel mahkemelerin verdiği ka-
rar doğal olarak yeterli değil. Yargıtay deneti-
minden geçmesi gerekiyor. Arada çelişkili karar-
lar olursa onun da içtihadı birleştirme kararı ile gi-
derilmesi bekleniyor.
Yerel mahkemelerdeki dosya sayısının çoklu-
ğu, alınacak kararların Yagıtay’a gitmesiyle, ora-
da da yoğunlaşan iş yükü nedeniyle Avrupa İn-
san Hakları Mahkemesi’nin de dikkatini çeken çok
uzun bir yargılama sürecimiz var. Davaların uza-
ma süreci, insan ömrünün uzama sürecine oran-
la daha fazla olduğu için adaletin yerini bulması
olanaksızlaşıyor.
Sanıklarının kalan hayatları boyunca bitecek ol-
masından umut kesilen davalar da sorunun ca-
basını oluşturuyor.
Ceza Muhakemeleri Yasası konusunda da
benzer bir durum var. Maddeler mi istenilen şe-
kilde yoruma açık, yoksa yanlış mı uygulanıyor,
belli değil.
Siyaset, hukuku kendi görüşüne göre yasaya
dönüştürme alışkanlığından vazgeçmezse, en üst
yargı organımız sayılan Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin dosya yükü daha da artacağa ben-
ziyor.
Söylediklerinin ya da yaptıklarının anayasa ve
yasalarda örtüşmediğinin farkında olmayanlar
da hukuku büsbütün zora koşuyorlar.
Bugünlerde tartışılması yoğunlaşan, bu nedenle
de dallanıp budaklanan konular var. Çözüm ara-
nıyorsa anayasanın 10’uncu maddesini yaşama
geçirmekle başlanabilir.
Daha önce de anımsattığım maddeyi yinelemeyi
zorunlu görüyorum.
“Madde 10 - Herkes ırk, dil, renk, cinsiyet, si-
yasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve ben-
zeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önün-
de eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Dev-
let bu eşitliğin yaşama geçirilmesini sağlamakla yü-
kümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz
sağlanamaz. Devlet organları ve idare makamla-
rı bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesi-
ne uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
oerinc@cumhuriyet.com.tr
D T P ’ L İ B A Ş K A N A E T N İ K
A Y R I M C I L I K P R O T E S T O S U
MERSİN (Cumhuriyet) - Mersin’in Akdeniz
Belediyesi’nin taşeron firmasõnda çalõşõrken
işten çõkarõlan bir grup işçi, Atatürk Cadde-
si’nde düzenledikleri gösteride DTP’li Bele-
diye Başkanõ Mehmet Fazıl Türk’ü protesto
etti. İşçiler, belediye başkanõnõn etnik ayrõm-
cõlõk yaptõğõnõ ileri sürdü. İşçiler adõna açõkla-
ma yapan Mustafa Oğuz, “Mersinlilerin
Mersin’de yaşama, Mersin’de çalışma
hakları gasp edilmektedir. Bu rüzgâr
ekenler fırtına biçmeye hazır olmalıdır”
dedi. (Fotoğraf: ABİDİN YAĞMUR)
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Polise
taş attõklarõ için yargõlanan çocuklara yönelik
faaliyet gösteren Çocuklar İçin Adalet Çağrõ-
cõlarõ, 4 çocuğun dosyasõnõ Birleşmiş Milletler
(BM) İşkence Komisyonu’na taşõyacak. Ey-
lemde yasadõşõ slogan atmak, uyarõlara karşõn
dağõlmayarak polise taş atmak suçlamalarõyla
biri hakkõnda 7 yõl 6 ay, üçü hakkõnda da 11
ay 10 gün hapis istenen Diyarbakõrlõ dört ço-
cuk için Adalet Çağrõcõlarõ harekete geçti.
Yaşlarõ 16-17 arasõnda değişen Terörle Müca-
dele Yasasõ mağduru çocuklarõn dosyasõnõ
BM’ye sunmaya hazõrlanan Çocuklar İçin
Adalet Çağrõcõlarõ, dağda silahlõ eyleme katõl-
mayõp teslim olanlara ceza verilmediğini be-
lirterek, çocuklarõn adil yargõlanmadõğõna dik-
kat çektiler. Önümüzdeki hafta içinde BM’ye
sunulacak olan dosyayla, davanõn hukuki ve
psikolojik boyutlarõna işaret edilerek A.N.,
H.H.A., M.E. ve M.Z.Y.’nin gözaltõ ve sorgu
sõrasõnda kötü muamele ve işkence gördükleri
de rapor edildi. Çağrõcõlar, bu girişimleriyle
hukuksuzluğun uluslararasõ kamuoyu tarafõn-
dan giderilmesini amaçladõklarõnõ belirttiler.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Te-
rör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan “De-
mokratik müzakere ve çözüm sürecinin baş-
laması iki hafta içinde netleşir” dedi. Öcalan,
açõlõm sürecinde görüşmelerde muhatap olarak
DTP’yi gösterdi.
Terör örgütü PKK’ye yakõnlõğõyla bilinen Fõ-
rat Haber Ajansõ, Öcalan’õn geçen çarşamba gü-
nü İmralõ Adasõ’nda avukatlarõyla yaptõğõ görüş-
menin içeriğini yayõmladõ. Öcalan, Kürt açõlõ-
mõyla ilgili olarak “Demokratik müzakere sü-
reci gelişirse bu, DTP etrafında gelişecek. El-
bette Kandil ve ben de bu sürece dolaylı şe-
kilde katılacağız. Ben buna dolaylı müzakere
demiyorum, demokratik müzakere diyorum.
DTP’nin bir komisyon oluşturarak, öneriler
hazırlaması gerek. Ve parlamentoda da de-
mokratik müzakere süreciyle ilgili bir komis-
yonun oluşmasını sağlayabilmelidir. Bu ko-
misyon, Kandil, İmralı’dan tutalım, Genel-
kurmay’dan, DTP’den MHP’ye kadar ve
tüm kesimlerle görüşmeler yapabilir” dedi.
Çözüm sürecinin iki hafta içinde netleşeceği-
ni, AKP’nin parlamento açõlõşõndaki sunumu-
nun önemli olduğunu belirten Öcalan, aksi tak-
dirde çatõşmalarõn yeniden başlayacağõ tehdi-
dinde bulundu. Öcalan, “Eğer demokratik
müzakere süreci gelişmezse şiddet, çatışma,
baskı ve ölümlere zemin açılmış olur. Benim
amacım böyle bir sürecin önüne geçmektir”
diye konuştu. Öcalan, “Süreç olumsuza gider-
se halk kendi kararını verir” dedi.
Abdullah Öcalan
tehdit etti
Türk ve Ayna
yerini koruyacak
Soruşturma sürerken Bingöl Valisi PKK’yi işaret etti. Genelkurmay ‘Havan mermisi atõlmadõ’ dedi
Ceylan’õ kim öldürdü?MAHMUT ORAL
DİYARBAKIR - Diyarbakõr’õn Lice il-
çesi Şenlik köyü Paşaçiya mezrasõnda 28
Eylül’de meydana gelen patlamada yaşamõnõ
yitiren 12 yaşõndaki çoban Ceylan Önkol’la
ilgili savcõlõk “soruşturma devam ediyor”
açõklamalarõ yapmalarõna karşõn Bingöl
Valisi İrfan Balkanlıoğlu resmi açõklama
yaptõ. Vali, patlamanõn “PKK’nin döşedi-
ği mayından” kaynaklandõğõnõ ileri sürdü.
Ceylan’õn vücudunu paramparça eden pat-
lamayla ilgili dün savcõlõk, bilirkişi heyeti-
nin bölgede incelemeler yaptõğõnõ açõkladõ.
Ancak olayõn nedeniyle ilgili ilk “kesin”
açõklama Bingöl Valisi Balkanlõoğlu’ndan
geldi. Balkanlõoğlu, patlamanõn PKK’nin dö-
şediği mayõndan kaynaklandõğõnõ öne sür-
dü. Genelkurmay’õn “bölgedeki askeri
birliklerden o saatte herhangi bir havan
atışı yapılmadığı tespit edildi” şeklinde-
ki açõklamasõ ise bölgedeki insan haklarõ sa-
vunucularõnõ tatmin etmedi.
Olayõn meydana geldiği alanda incele-
melerde bulunan İHD Doğu ve Güneydo-
ğu temsilcisi Ali Akıncı, “Eğer olay ger-
çekten aydınlatılmak isteniyorsa mak-
tulün üzerindeki elbiseler, olay yeri ve ölü
muayene tutanaklarından yola çıkılarak
araştırma yapılmalıdır. Olay yerinde
yaklaşık 150 metrekareye yayılmış et par-
çaları, otopsi raporu dikkate alındığında
ateşin nereden edildiği ortaya çıkabilir”
dedi. Otopsi raporuna göre küçük kõzõn kar-
nõndan yaralandõğõna dikkat çeken Akõncõ,
şunlarõ söyledi: “Eğer Ceylan yere gömülü
veya yerdeki bir patlayıcıya basmış olsa
idi, o zaman ayaklarının kopması gere-
kirdi. Ama yerde bir patlamaya dayalı
çukur izi yoktur. Şayet Ceylan’ın bul-
duğu bir cismi kurcalarken patlatması
gündeme getirilecekse ellerinde ve kol-
larında kopma yoktur. Dolayısıyla Cey-
lan ağır bir silahla hedef alınıp ateş edi-
lerek katledilmiştir.”
Diyarbakõr Tabip Odasõ Yönetim Kuru-
lu Üyesi Cengiz Günay ise yaptõklarõ araş-
tõrma ve köylülerin anlatõmlarõna göre Cey-
lan’õn vücudunda hiçbir uzuv kaybõ olma-
masõnõn ateş edilmesi kanaatini güçlendir-
diğini belirtti. Günay, heyetin ve köylüle-
rin bulduğu ve halen de kendilerinde olan
“kurşun benzeri metal parçanın” olayõn
önemli delili olduğunu, bunlarõn araştõrõl-
masõnõ isteyeceklerini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - PKK
operasyonlarõ nedeniyle 54 dolayõnda yönetici-
si tutuklanan DTP yönetimi, aldõğõ karar doğ-
rultusunda 3. olağanüstü kongresini yarõn top-
layarak yeni yöneticilerini belirleyecek. Genel
Başkan Ahmet Türk’ün yeniden aday olacağõ
kongrede, genel başkanlõk çekişmesi beklen-
mezken, Türk’ün özeleştiri yapõp, “Türkiye
partisiyiz” mesajõ vermesi bekleniyor.
Selim Sõrrõ Tarcan Spor Salonu’nda “Eşit ve
özgür birlik için demokratik çözüm” ve
“Özgür kimlik, özgür ülke, özgür önderlik”
sloganõ ile gerçekleştirilecek kongrede “Kürt
açılımı” tartõşmalarõ da masaya yatõrõlacak.
Kongrede, “zorla ifadelerinin alınması” ka-
rarõ çõkan 4 milletvekiliyle ilgili stratejiler de
tartõşõlacak. Terör örgütü başõ Abdullah Öca-
lan ve Osman Öcalan’õn sert eleştirilerine he-
def olan DTP yönetiminin, “bölge partisi”
görüntüsünden kurtarõlõp, “Türkiye’nin par-
tisi” olmasõna dönük mesajlar verilmesi bekle-
niyor. Genel Başkan Türk’ün bu konuda
önemli mesajlar vereceği belirtiliyor. Kongre-
de, Genel Başkan Türk’ün “tek aday” olacağõ
belirtilirken, kongre sonrasõnda da Mardin
Milletvekili Emine Ayna’nõn “eşbaşkanlık”
yerini korumasõ bekleniyor. Parti yönetimi,
bu kongreye, MHP dõşõndaki partilerin genel
başkanlarõnõ da davet etti.
‘ÇATIŞMALAR YENİDEN BAŞLAR’
DTP OLAĞANÜSTÜ KONGRESİ YARIN
DTP’den yeni
anayasa önerisi
ÇALIŞTAY SONA ERDİ
TAŞ ATAN DÖRT ÇOCUĞUN
DOSYASI BM’YE TAŞINACAK
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Genelkurmay Genel Sekreteri
Tümgeneral Ferit Güler, komu-
tanlarõn TBMM’nin yeni yasama
yõlõ açõlõşõna katõlmasõna “özel an-
lam yüklenmesi ve bu doğrultuda
değerlendirme yapılmasının” doğ-
ru olmadõğõnõ söyledi.
Genelkurmay’da düzenlenen haf-
talõk basõn bilgilendirme toplantõsõna,
Genel Sekreter Tümgeneral Güler, İle-
tişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Me-
tin Gürak ve Adli Müşavir Tuğge-
neral Hıfzı Çubuklu katõldõ. Gürak,
Türkiye’nin Kâbil Bölge Komutanlõ-
ğõ’nõ bir yõllõğõna üstleneceğini, bu ül-
kedeki 900 kişilik askeri birliğin
mevcudunun 2007 yõlõ seviyesine çõ-
kacağõnõ aktardõ.
Afganistan halkõna güvenlik ve
istikrar konularõnda yardõm edilece-
ğini ve Afgan Milli Ordusu’nun eği-
tileceğini dile getirerek, “Birlikle-
rimizin terörle mücadele, uyuştu-
rucu ile mücadele ve mayın temiz-
leme görevi olmayacaktır. Bu
muharip birliklerin görevlerin-
de değişiklik yoktur” dedi. Gürak
Afganistan’daki asker sayõsõnõn 1700
civarõnda olacağõnõ belirtti.
Tümgeneral Güler, TSK Komuta
Heyeti’nin TBMM’nin açõlõşõna ka-
tõlmasõna ilişkin bir soru üzerine şu
yanõtõ verdi: “Sayın komutanlarımız
TBMM’nin yeni yasama yılı açılı-
şı nedeniyle yapılan toplantıya ka-
tılmışlardır. Bu katılıma özel an-
lamların yüklenmesi ve bu doğ-
rultuda değerlendirmeler yapıl-
ması doğru değildir.”
Güler, İstanbul Milletvekili Ufuk
Uras ve bazõ akademisyenlerin Baş-
buğ hakkõndaki suç duyurusunun
nasõl değerlendirildiği yönündeki
soru üzerine, “Kamuoyunun her şe-
yi en iyi şekilde değerlendirdiğine
inanıyoruz. Ancak suç duyuru-
sunda bulunanların tehdit edildi-
ğini görüyoruz. TSK’nin bu tür
davranışları tasvip etmesi söz ko-
nusu olamaz. Bursaspor-Diyar-
bakırspor arasında yaşanan olay-
ları da TSK’nin tasvip etmesi
mümkün değildir” dedi. Gürak, Li-
ce’de bir kõz çocuğunun havan mer-
misi ile vurulduğu iddialarõna ilişkin
bir soru üzerine, ilk incelemelerde
olay sõrasõnda bölgede havan atõşõnõn
yapõlmadõğõnõn tespit edildiğini söy-
ledi. Hava Kuvvetleri Askeri Sav-
cõsõ Albay Ahmet Zeki Üçok hak-
kõnda gündeme gelen olaylar hak-
kõnda açõklama yapan Çubuklu,
“Kişisel hataların kuruma mal
edilmesi ve koruma görmesi
mümkün değildir” diye konuştu.
‘Özel anlam yüklenmemeli’
DİYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) - Şõrnak Valiliği,
uzman çavuş Ahmet Sol-
gun’un şehit, 1 jandarma onba-
şõnõn ağõr yaralanmasõna neden
olan olayõn silah kazasõ sonucu
meydana geldiğini açõkladõ.
Valilikten yapõlan açõklamada
“Askeri Savcılığın talimatı ile
Cizre Cumhuriyet Başsavcı-
lığ’ınca başlatılan soruştur-
ma sürüyor” denildi. 24 ya-
şõndaki uzman çavuş Solgun,
Adana’da dün törenle toprağa
verildi. Ölen askerin annesi
Fatma Solgun ile babaannesi
Hatice Solgun, camideki töre-
ne gelen askerlere, “Oğlumu-
zu 2 ayda yediniz, gelmeyin”
diye tepki gösterdi.
1KORUCU ŞEHİT, 1
KORUCU YARALI
Silopi’nin Cudi Dağõ eteğin-
de bulunan Gürümlü beldesi
kõrsalõnda, önceki akşam saat-
lerinde bir grup teröristle sõcak
temas sağlandõ. Terörist grubu-
nun açtõğõ ilk ateş sonucu koru-
cu Sabahattin Özdel şehit ol-
du, Mesut Demirhan ise yara-
landõ.
DİYARBAKIR (Cumhu-
riyet Bürosu) - ADD Genel
Merkez Yönetim Kurulu ile
Doğu ve Güneydoğu Anado-
lu şube başkanlarõ, Diyarba-
kõr’daki sivil toplum örgütle-
riyle bir araya gelecek,
AKP’nin “Kürt Açılımı”nõ
tartõşacak. Aynõ zamanda
“Atatürkçü Düşünce ve
Ulusal Birlik” konulu bir pa-
nel düzenleyecek.
Atatürkçü Düşünce Derne-
ği (ADD) Genel Sekreteri İz-
zet Polat Ararat, Kürt açõlõ-
mõnõn Türkiye’yi iç savaşa
sürükleyeceğini savundu.
Ararat, “Bu açılım halkı
ayaklanmaya kışkırtır.
Kürtler kandırılıyor. Kürt
açılımı dış destekli bir pro-
jedir. İç destekli olsa da bir
şey değişmez. Bu sürece
karşıyız, olumsuz bakıyo-
ruz. Ağalık, şıhlık, toprak
köleliği devam ederken de-
mokratik açılım deniyor.
Bu inandırıcı mı? Bu süreç
halkı kışkırtır” dedi. Ara-
rat, düzenleyecekleri etkin-
liklerle “uyarı” görevini ye-
rine getireceklerini söyledi.
Valilik: Olay silah kazası Kürt açılımı tartışılacak
ŞIRNAK’TA 1 UZMAN ÇAVUŞUN ŞEHİT OLMASI ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ DİYARBAKIR’DA
Genelkurmay Genel Sekreteri, komutanlarõn TBMM açõlõşõna gitmesini değerlendirdi
MERSİN (Cumhuriyet) - MHP
Mersin Milletvekili Akif Akkuş, hü-
kümetin Kürt açõlõmõnõ değerlendirir-
ken Türkiye’de Kürt diye bir millet,
Kürtçe diye bir dil olmadõğõnõ savun-
du. MHP Mersin Milletvekili Behiç
Çelik de Akkuş’a destek verdi.
Mersin’in Tarsus ilçesinde yerel bir
gazeteyi ziyaret eden, aynõ zamanda
coğrafya profesörü olan Akif Akkuş,
“Türkiye’de tarihi kökeni olan bir
Kürt topluluğu yok. Ama bugün bir
vaka, bugün ‘Ben Kürt’üm’ diye
Kürtçe konuştuğunu söyleyen in-
sanlar var” dedi. Akkuş Kürtçenin Kõr-
mançi şivesinde 8 bin kadar kelime bu-
lunduğunu, bunlarõn içerisinde 2 bin ka-
dar Türkçe, 2 bin kadar Arapça, 2 bin
kadar Farsça ve Osmanlõca kelime yer
aldõğõnõ savundu. Kürt sanatçõ Şivan
Perver’in konserinde Kürtçe konuştu-
ğunu ancak bundan kimsenin bir şey an-
lamadõğõnõ öne süren Akkuş, “Kürtçe
diye bir dil yok. Kürt milleti yok.
Kürt denilen bir grup var” dedi.
Akkuş’a Mersin’in diğer MHP mil-
letvekili Behiç Çelik de destek verdi.
Çelik, “Akif Bey sosyolojik bir ger-
çeği vurgulamış ve siyasal projeler
konusunda uyarılarda bulunmuş-
tur” diyerek desteğini dile getirdi. Çe-
lik, “Kürtler zaten kendilerine Kürt
demezler, Kırmançi derler. Kürt ke-
limesi sonradan çıkarıldı” dedi.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakõr Devlet Tiyatrosu (DDT), yeni
sezonu Orhan Asena’nõn yazdõğõ, bazõ bö-
lümlerinde Kürtçe anlatõmlarõn bulunduğu
“Ölümü Yaşamak” adlõ oyunla açtõ. Kan da-
vasõnõ konu alan oyun Diyarbakõrlõlardan
büyük ilgi gördü. Levent Tamer’in yönet-
tiği oyunda, Kürtçe ağõtlara yer verilirken kan
davasõnõn yarattõğõ korku, bilinmezlik, çare-
sizlik ve acõ duygularõ öne çõkarõldõ. Güney-
doğu’nun vazgeçilmez çalgõlarõndan olan
vurmalõ “arbane”nin de kullanõldõğõ oyunda,
Kürtçe şarkõ söylenirken “Zeybek” oynanmasõ
dikkat çekti. Vali Hüseyin Avni Mutlu ve va-
li yardõmcõlarõ olmak üzere kamu yöneticile-
rinin de ilgi gösterdiği oyunu izleyenler ara-
sõnda uzun yõllar Türkiye’ye girişi yasak
olan Kürt sanatçõ Brader de yer aldõ.
MHP’lilere göre Kürt yok
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile Demo-
kratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde
iki gün devam eden Kürt Meselesinde Anaya-
sal Öncelikler Çalõştayõ’nda yeni bir anayasa
önerisi sunuldu.
İki günlük çalõştayda bölge barolarõndan,
çeşitli siyasi partilerden, insan haklarõ örgütle-
rinden, hukukçular ve akademisyenlerden alõ-
nan önerilerle, Kürt meselesinin demokratik
ve kalõcõ bir çözümü için yeni ve sivil bir ana-
yasada olmasõ gereken maddeler belirlendi.
Başlangõçta ikinci öneri olarak sunulan metin-
de de “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları”
ifadesi yer aldõ. Çalõştayda özetle şu maddele-
rin yer almasõ istendi.
“Madde 1: Türkiye Cumhuriyeti, insan
haklarına dayanan, özgürlük ve adalet de-
ğerleri üzerine kurulu, laik, demokratik ve
sosyal bir hukuk devletidir. Madde 2: Tür-
kiye Cumhuriyeti, farklı kimlik ve kültür-
lerden oluşan ayrılmaz bir bütündür. Bay-
rağı, şekli yasada belirtilen, beyaz ay yıl-
dızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklal Mar-
şı’dır. Başkenti, Ankara’dır. Madde 3:
Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili, Türk-
çedir. Herkes, kamusal ve özel işlemlerde
resmi dilin yanı sıra kendi anadillerini kul-
lanma hakkına sahiptir.”
İzleyiciye ilk kez Kürtçe ile ulaştıklarını söyleyen DDT Bölge Müdürü Orkun Gülşen,
kan davalarını önlemek için böyle bir oyun sahnelediklerini belirtti. Gülşen şöyle ko-
nuştu: “Oyunda cenaze sahnemiz var. Kadınlar ağıt yakıyor. Hem Kürtçe hem Türk-
çe ağıtlar yakılıyor. Biz kan davasına karşı duruşumuzu bu oyunda hem Kürtçe hem
de Türkçe dile getirdik” diye konuştu. Vali Hüseyin Avni Mutlu oyunu ise büyük bir
keyifle izlediğini söyledi. Mutlu,“Geniş kitlelerin izlemesi için çaba sarf edeceğiz.
Kürtçe kullanılması çok doğru bir karar. Her türlü yöresel motif kullanılmış” dedi.
Milletvekili Akkuş Kürt diye bir millet, Kürtçe diye bir dil
olmadõğõnõ savundu. Behiç Çelik de Akkuş’a destek verdi
DDT yeni sezonu Kürtçe oyunla açtı
BingölValisiBalkanlõoğlu,Ceylan’õnvücudunuparamparçaedenpatlamanõnPKK’nin
döşediği mayõndan kaynaklandõğõnõ öne sürdü. Genelkurmay’õn “o gün havan atõşõ ya-
põlmadõğõ” yönündeki açõklamasõna sivil toplum kuruluşlarõ tepki gösterdi.
Behiç Çelik.
Akif Akkuş.