25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 3 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Anayasada Var Zaten... Hukukla siyaset arasındaki ilişkilerin çarpıklığı her geçen gün biraz daha netleşiyor. Ancak net- leşmekle kalmıyor, Türkiye’nin görüntüsüne ve yurttaşlarının yaşamına verdiği zarar da katmer- leşiyor. Yakın dönemde Türk Ceza Yasası ile Ceza Mu- hakemeleri Yasası tümüyle değiştirildi. Terörle Mücadele Yasası’nda da değişiklik ya- pıldı. Türk Ceza Yasası değiştirilirken çok sayıda mad- de eleştirilere uğramıştı. Kimileri için “yoruma çok açık”, kimileri için de “hukuka uygun değil” de- ğerlendirmeleri yapılmıştı. Eleştirilere verilen yanıt ise neredeyse tek cüm- leydi: “Hele bir uygulanmaya başlansın, değerlendi- ririz.” Bu yaklaşımla bugünlere geldik. Uygulamanın görülebilmesi için yerel mahkemelerin verdiği ka- rar doğal olarak yeterli değil. Yargıtay deneti- minden geçmesi gerekiyor. Arada çelişkili karar- lar olursa onun da içtihadı birleştirme kararı ile gi- derilmesi bekleniyor. Yerel mahkemelerdeki dosya sayısının çoklu- ğu, alınacak kararların Yagıtay’a gitmesiyle, ora- da da yoğunlaşan iş yükü nedeniyle Avrupa İn- san Hakları Mahkemesi’nin de dikkatini çeken çok uzun bir yargılama sürecimiz var. Davaların uza- ma süreci, insan ömrünün uzama sürecine oran- la daha fazla olduğu için adaletin yerini bulması olanaksızlaşıyor. Sanıklarının kalan hayatları boyunca bitecek ol- masından umut kesilen davalar da sorunun ca- basını oluşturuyor. Ceza Muhakemeleri Yasası konusunda da benzer bir durum var. Maddeler mi istenilen şe- kilde yoruma açık, yoksa yanlış mı uygulanıyor, belli değil. Siyaset, hukuku kendi görüşüne göre yasaya dönüştürme alışkanlığından vazgeçmezse, en üst yargı organımız sayılan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin dosya yükü daha da artacağa ben- ziyor. Söylediklerinin ya da yaptıklarının anayasa ve yasalarda örtüşmediğinin farkında olmayanlar da hukuku büsbütün zora koşuyorlar. Bugünlerde tartışılması yoğunlaşan, bu nedenle de dallanıp budaklanan konular var. Çözüm ara- nıyorsa anayasanın 10’uncu maddesini yaşama geçirmekle başlanabilir. Daha önce de anımsattığım maddeyi yinelemeyi zorunlu görüyorum. “Madde 10 - Herkes ırk, dil, renk, cinsiyet, si- yasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve ben- zeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önün- de eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Dev- let bu eşitliğin yaşama geçirilmesini sağlamakla yü- kümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz sağlanamaz. Devlet organları ve idare makamla- rı bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesi- ne uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” oerinc@cumhuriyet.com.tr D T P ’ L İ B A Ş K A N A E T N İ K A Y R I M C I L I K P R O T E S T O S U MERSİN (Cumhuriyet) - Mersin’in Akdeniz Belediyesi’nin taşeron firmasõnda çalõşõrken işten çõkarõlan bir grup işçi, Atatürk Cadde- si’nde düzenledikleri gösteride DTP’li Bele- diye Başkanõ Mehmet Fazıl Türk’ü protesto etti. İşçiler, belediye başkanõnõn etnik ayrõm- cõlõk yaptõğõnõ ileri sürdü. İşçiler adõna açõkla- ma yapan Mustafa Oğuz, “Mersinlilerin Mersin’de yaşama, Mersin’de çalışma hakları gasp edilmektedir. Bu rüzgâr ekenler fırtına biçmeye hazır olmalıdır” dedi. (Fotoğraf: ABİDİN YAĞMUR) DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Polise taş attõklarõ için yargõlanan çocuklara yönelik faaliyet gösteren Çocuklar İçin Adalet Çağrõ- cõlarõ, 4 çocuğun dosyasõnõ Birleşmiş Milletler (BM) İşkence Komisyonu’na taşõyacak. Ey- lemde yasadõşõ slogan atmak, uyarõlara karşõn dağõlmayarak polise taş atmak suçlamalarõyla biri hakkõnda 7 yõl 6 ay, üçü hakkõnda da 11 ay 10 gün hapis istenen Diyarbakõrlõ dört ço- cuk için Adalet Çağrõcõlarõ harekete geçti. Yaşlarõ 16-17 arasõnda değişen Terörle Müca- dele Yasasõ mağduru çocuklarõn dosyasõnõ BM’ye sunmaya hazõrlanan Çocuklar İçin Adalet Çağrõcõlarõ, dağda silahlõ eyleme katõl- mayõp teslim olanlara ceza verilmediğini be- lirterek, çocuklarõn adil yargõlanmadõğõna dik- kat çektiler. Önümüzdeki hafta içinde BM’ye sunulacak olan dosyayla, davanõn hukuki ve psikolojik boyutlarõna işaret edilerek A.N., H.H.A., M.E. ve M.Z.Y.’nin gözaltõ ve sorgu sõrasõnda kötü muamele ve işkence gördükleri de rapor edildi. Çağrõcõlar, bu girişimleriyle hukuksuzluğun uluslararasõ kamuoyu tarafõn- dan giderilmesini amaçladõklarõnõ belirttiler. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Te- rör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan “De- mokratik müzakere ve çözüm sürecinin baş- laması iki hafta içinde netleşir” dedi. Öcalan, açõlõm sürecinde görüşmelerde muhatap olarak DTP’yi gösterdi. Terör örgütü PKK’ye yakõnlõğõyla bilinen Fõ- rat Haber Ajansõ, Öcalan’õn geçen çarşamba gü- nü İmralõ Adasõ’nda avukatlarõyla yaptõğõ görüş- menin içeriğini yayõmladõ. Öcalan, Kürt açõlõ- mõyla ilgili olarak “Demokratik müzakere sü- reci gelişirse bu, DTP etrafında gelişecek. El- bette Kandil ve ben de bu sürece dolaylı şe- kilde katılacağız. Ben buna dolaylı müzakere demiyorum, demokratik müzakere diyorum. DTP’nin bir komisyon oluşturarak, öneriler hazırlaması gerek. Ve parlamentoda da de- mokratik müzakere süreciyle ilgili bir komis- yonun oluşmasını sağlayabilmelidir. Bu ko- misyon, Kandil, İmralı’dan tutalım, Genel- kurmay’dan, DTP’den MHP’ye kadar ve tüm kesimlerle görüşmeler yapabilir” dedi. Çözüm sürecinin iki hafta içinde netleşeceği- ni, AKP’nin parlamento açõlõşõndaki sunumu- nun önemli olduğunu belirten Öcalan, aksi tak- dirde çatõşmalarõn yeniden başlayacağõ tehdi- dinde bulundu. Öcalan, “Eğer demokratik müzakere süreci gelişmezse şiddet, çatışma, baskı ve ölümlere zemin açılmış olur. Benim amacım böyle bir sürecin önüne geçmektir” diye konuştu. Öcalan, “Süreç olumsuza gider- se halk kendi kararını verir” dedi. Abdullah Öcalan tehdit etti Türk ve Ayna yerini koruyacak Soruşturma sürerken Bingöl Valisi PKK’yi işaret etti. Genelkurmay ‘Havan mermisi atõlmadõ’ dedi Ceylan’õ kim öldürdü?MAHMUT ORAL DİYARBAKIR - Diyarbakõr’õn Lice il- çesi Şenlik köyü Paşaçiya mezrasõnda 28 Eylül’de meydana gelen patlamada yaşamõnõ yitiren 12 yaşõndaki çoban Ceylan Önkol’la ilgili savcõlõk “soruşturma devam ediyor” açõklamalarõ yapmalarõna karşõn Bingöl Valisi İrfan Balkanlıoğlu resmi açõklama yaptõ. Vali, patlamanõn “PKK’nin döşedi- ği mayından” kaynaklandõğõnõ ileri sürdü. Ceylan’õn vücudunu paramparça eden pat- lamayla ilgili dün savcõlõk, bilirkişi heyeti- nin bölgede incelemeler yaptõğõnõ açõkladõ. Ancak olayõn nedeniyle ilgili ilk “kesin” açõklama Bingöl Valisi Balkanlõoğlu’ndan geldi. Balkanlõoğlu, patlamanõn PKK’nin dö- şediği mayõndan kaynaklandõğõnõ öne sür- dü. Genelkurmay’õn “bölgedeki askeri birliklerden o saatte herhangi bir havan atışı yapılmadığı tespit edildi” şeklinde- ki açõklamasõ ise bölgedeki insan haklarõ sa- vunucularõnõ tatmin etmedi. Olayõn meydana geldiği alanda incele- melerde bulunan İHD Doğu ve Güneydo- ğu temsilcisi Ali Akıncı, “Eğer olay ger- çekten aydınlatılmak isteniyorsa mak- tulün üzerindeki elbiseler, olay yeri ve ölü muayene tutanaklarından yola çıkılarak araştırma yapılmalıdır. Olay yerinde yaklaşık 150 metrekareye yayılmış et par- çaları, otopsi raporu dikkate alındığında ateşin nereden edildiği ortaya çıkabilir” dedi. Otopsi raporuna göre küçük kõzõn kar- nõndan yaralandõğõna dikkat çeken Akõncõ, şunlarõ söyledi: “Eğer Ceylan yere gömülü veya yerdeki bir patlayıcıya basmış olsa idi, o zaman ayaklarının kopması gere- kirdi. Ama yerde bir patlamaya dayalı çukur izi yoktur. Şayet Ceylan’ın bul- duğu bir cismi kurcalarken patlatması gündeme getirilecekse ellerinde ve kol- larında kopma yoktur. Dolayısıyla Cey- lan ağır bir silahla hedef alınıp ateş edi- lerek katledilmiştir.” Diyarbakõr Tabip Odasõ Yönetim Kuru- lu Üyesi Cengiz Günay ise yaptõklarõ araş- tõrma ve köylülerin anlatõmlarõna göre Cey- lan’õn vücudunda hiçbir uzuv kaybõ olma- masõnõn ateş edilmesi kanaatini güçlendir- diğini belirtti. Günay, heyetin ve köylüle- rin bulduğu ve halen de kendilerinde olan “kurşun benzeri metal parçanın” olayõn önemli delili olduğunu, bunlarõn araştõrõl- masõnõ isteyeceklerini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - PKK operasyonlarõ nedeniyle 54 dolayõnda yönetici- si tutuklanan DTP yönetimi, aldõğõ karar doğ- rultusunda 3. olağanüstü kongresini yarõn top- layarak yeni yöneticilerini belirleyecek. Genel Başkan Ahmet Türk’ün yeniden aday olacağõ kongrede, genel başkanlõk çekişmesi beklen- mezken, Türk’ün özeleştiri yapõp, “Türkiye partisiyiz” mesajõ vermesi bekleniyor. Selim Sõrrõ Tarcan Spor Salonu’nda “Eşit ve özgür birlik için demokratik çözüm” ve “Özgür kimlik, özgür ülke, özgür önderlik” sloganõ ile gerçekleştirilecek kongrede “Kürt açılımı” tartõşmalarõ da masaya yatõrõlacak. Kongrede, “zorla ifadelerinin alınması” ka- rarõ çõkan 4 milletvekiliyle ilgili stratejiler de tartõşõlacak. Terör örgütü başõ Abdullah Öca- lan ve Osman Öcalan’õn sert eleştirilerine he- def olan DTP yönetiminin, “bölge partisi” görüntüsünden kurtarõlõp, “Türkiye’nin par- tisi” olmasõna dönük mesajlar verilmesi bekle- niyor. Genel Başkan Türk’ün bu konuda önemli mesajlar vereceği belirtiliyor. Kongre- de, Genel Başkan Türk’ün “tek aday” olacağõ belirtilirken, kongre sonrasõnda da Mardin Milletvekili Emine Ayna’nõn “eşbaşkanlık” yerini korumasõ bekleniyor. Parti yönetimi, bu kongreye, MHP dõşõndaki partilerin genel başkanlarõnõ da davet etti. ‘ÇATIŞMALAR YENİDEN BAŞLAR’ DTP OLAĞANÜSTÜ KONGRESİ YARIN DTP’den yeni anayasa önerisi ÇALIŞTAY SONA ERDİ TAŞ ATAN DÖRT ÇOCUĞUN DOSYASI BM’YE TAŞINACAK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, komu- tanlarõn TBMM’nin yeni yasama yõlõ açõlõşõna katõlmasõna “özel an- lam yüklenmesi ve bu doğrultuda değerlendirme yapılmasının” doğ- ru olmadõğõnõ söyledi. Genelkurmay’da düzenlenen haf- talõk basõn bilgilendirme toplantõsõna, Genel Sekreter Tümgeneral Güler, İle- tişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Me- tin Gürak ve Adli Müşavir Tuğge- neral Hıfzı Çubuklu katõldõ. Gürak, Türkiye’nin Kâbil Bölge Komutanlõ- ğõ’nõ bir yõllõğõna üstleneceğini, bu ül- kedeki 900 kişilik askeri birliğin mevcudunun 2007 yõlõ seviyesine çõ- kacağõnõ aktardõ. Afganistan halkõna güvenlik ve istikrar konularõnda yardõm edilece- ğini ve Afgan Milli Ordusu’nun eği- tileceğini dile getirerek, “Birlikle- rimizin terörle mücadele, uyuştu- rucu ile mücadele ve mayın temiz- leme görevi olmayacaktır. Bu muharip birliklerin görevlerin- de değişiklik yoktur” dedi. Gürak Afganistan’daki asker sayõsõnõn 1700 civarõnda olacağõnõ belirtti. Tümgeneral Güler, TSK Komuta Heyeti’nin TBMM’nin açõlõşõna ka- tõlmasõna ilişkin bir soru üzerine şu yanõtõ verdi: “Sayın komutanlarımız TBMM’nin yeni yasama yılı açılı- şı nedeniyle yapılan toplantıya ka- tılmışlardır. Bu katılıma özel an- lamların yüklenmesi ve bu doğ- rultuda değerlendirmeler yapıl- ması doğru değildir.” Güler, İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ve bazõ akademisyenlerin Baş- buğ hakkõndaki suç duyurusunun nasõl değerlendirildiği yönündeki soru üzerine, “Kamuoyunun her şe- yi en iyi şekilde değerlendirdiğine inanıyoruz. Ancak suç duyuru- sunda bulunanların tehdit edildi- ğini görüyoruz. TSK’nin bu tür davranışları tasvip etmesi söz ko- nusu olamaz. Bursaspor-Diyar- bakırspor arasında yaşanan olay- ları da TSK’nin tasvip etmesi mümkün değildir” dedi. Gürak, Li- ce’de bir kõz çocuğunun havan mer- misi ile vurulduğu iddialarõna ilişkin bir soru üzerine, ilk incelemelerde olay sõrasõnda bölgede havan atõşõnõn yapõlmadõğõnõn tespit edildiğini söy- ledi. Hava Kuvvetleri Askeri Sav- cõsõ Albay Ahmet Zeki Üçok hak- kõnda gündeme gelen olaylar hak- kõnda açõklama yapan Çubuklu, “Kişisel hataların kuruma mal edilmesi ve koruma görmesi mümkün değildir” diye konuştu. ‘Özel anlam yüklenmemeli’ DİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Şõrnak Valiliği, uzman çavuş Ahmet Sol- gun’un şehit, 1 jandarma onba- şõnõn ağõr yaralanmasõna neden olan olayõn silah kazasõ sonucu meydana geldiğini açõkladõ. Valilikten yapõlan açõklamada “Askeri Savcılığın talimatı ile Cizre Cumhuriyet Başsavcı- lığ’ınca başlatılan soruştur- ma sürüyor” denildi. 24 ya- şõndaki uzman çavuş Solgun, Adana’da dün törenle toprağa verildi. Ölen askerin annesi Fatma Solgun ile babaannesi Hatice Solgun, camideki töre- ne gelen askerlere, “Oğlumu- zu 2 ayda yediniz, gelmeyin” diye tepki gösterdi. 1KORUCU ŞEHİT, 1 KORUCU YARALI Silopi’nin Cudi Dağõ eteğin- de bulunan Gürümlü beldesi kõrsalõnda, önceki akşam saat- lerinde bir grup teröristle sõcak temas sağlandõ. Terörist grubu- nun açtõğõ ilk ateş sonucu koru- cu Sabahattin Özdel şehit ol- du, Mesut Demirhan ise yara- landõ. DİYARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - ADD Genel Merkez Yönetim Kurulu ile Doğu ve Güneydoğu Anado- lu şube başkanlarõ, Diyarba- kõr’daki sivil toplum örgütle- riyle bir araya gelecek, AKP’nin “Kürt Açılımı”nõ tartõşacak. Aynõ zamanda “Atatürkçü Düşünce ve Ulusal Birlik” konulu bir pa- nel düzenleyecek. Atatürkçü Düşünce Derne- ği (ADD) Genel Sekreteri İz- zet Polat Ararat, Kürt açõlõ- mõnõn Türkiye’yi iç savaşa sürükleyeceğini savundu. Ararat, “Bu açılım halkı ayaklanmaya kışkırtır. Kürtler kandırılıyor. Kürt açılımı dış destekli bir pro- jedir. İç destekli olsa da bir şey değişmez. Bu sürece karşıyız, olumsuz bakıyo- ruz. Ağalık, şıhlık, toprak köleliği devam ederken de- mokratik açılım deniyor. Bu inandırıcı mı? Bu süreç halkı kışkırtır” dedi. Ara- rat, düzenleyecekleri etkin- liklerle “uyarı” görevini ye- rine getireceklerini söyledi. Valilik: Olay silah kazası Kürt açılımı tartışılacak ŞIRNAK’TA 1 UZMAN ÇAVUŞUN ŞEHİT OLMASI ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ DİYARBAKIR’DA Genelkurmay Genel Sekreteri, komutanlarõn TBMM açõlõşõna gitmesini değerlendirdi MERSİN (Cumhuriyet) - MHP Mersin Milletvekili Akif Akkuş, hü- kümetin Kürt açõlõmõnõ değerlendirir- ken Türkiye’de Kürt diye bir millet, Kürtçe diye bir dil olmadõğõnõ savun- du. MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik de Akkuş’a destek verdi. Mersin’in Tarsus ilçesinde yerel bir gazeteyi ziyaret eden, aynõ zamanda coğrafya profesörü olan Akif Akkuş, “Türkiye’de tarihi kökeni olan bir Kürt topluluğu yok. Ama bugün bir vaka, bugün ‘Ben Kürt’üm’ diye Kürtçe konuştuğunu söyleyen in- sanlar var” dedi. Akkuş Kürtçenin Kõr- mançi şivesinde 8 bin kadar kelime bu- lunduğunu, bunlarõn içerisinde 2 bin ka- dar Türkçe, 2 bin kadar Arapça, 2 bin kadar Farsça ve Osmanlõca kelime yer aldõğõnõ savundu. Kürt sanatçõ Şivan Perver’in konserinde Kürtçe konuştu- ğunu ancak bundan kimsenin bir şey an- lamadõğõnõ öne süren Akkuş, “Kürtçe diye bir dil yok. Kürt milleti yok. Kürt denilen bir grup var” dedi. Akkuş’a Mersin’in diğer MHP mil- letvekili Behiç Çelik de destek verdi. Çelik, “Akif Bey sosyolojik bir ger- çeği vurgulamış ve siyasal projeler konusunda uyarılarda bulunmuş- tur” diyerek desteğini dile getirdi. Çe- lik, “Kürtler zaten kendilerine Kürt demezler, Kırmançi derler. Kürt ke- limesi sonradan çıkarıldı” dedi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr Devlet Tiyatrosu (DDT), yeni sezonu Orhan Asena’nõn yazdõğõ, bazõ bö- lümlerinde Kürtçe anlatõmlarõn bulunduğu “Ölümü Yaşamak” adlõ oyunla açtõ. Kan da- vasõnõ konu alan oyun Diyarbakõrlõlardan büyük ilgi gördü. Levent Tamer’in yönet- tiği oyunda, Kürtçe ağõtlara yer verilirken kan davasõnõn yarattõğõ korku, bilinmezlik, çare- sizlik ve acõ duygularõ öne çõkarõldõ. Güney- doğu’nun vazgeçilmez çalgõlarõndan olan vurmalõ “arbane”nin de kullanõldõğõ oyunda, Kürtçe şarkõ söylenirken “Zeybek” oynanmasõ dikkat çekti. Vali Hüseyin Avni Mutlu ve va- li yardõmcõlarõ olmak üzere kamu yöneticile- rinin de ilgi gösterdiği oyunu izleyenler ara- sõnda uzun yõllar Türkiye’ye girişi yasak olan Kürt sanatçõ Brader de yer aldõ. MHP’lilere göre Kürt yok DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile Demo- kratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde iki gün devam eden Kürt Meselesinde Anaya- sal Öncelikler Çalõştayõ’nda yeni bir anayasa önerisi sunuldu. İki günlük çalõştayda bölge barolarõndan, çeşitli siyasi partilerden, insan haklarõ örgütle- rinden, hukukçular ve akademisyenlerden alõ- nan önerilerle, Kürt meselesinin demokratik ve kalõcõ bir çözümü için yeni ve sivil bir ana- yasada olmasõ gereken maddeler belirlendi. Başlangõçta ikinci öneri olarak sunulan metin- de de “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları” ifadesi yer aldõ. Çalõştayda özetle şu maddele- rin yer almasõ istendi. “Madde 1: Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına dayanan, özgürlük ve adalet de- ğerleri üzerine kurulu, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir. Madde 2: Tür- kiye Cumhuriyeti, farklı kimlik ve kültür- lerden oluşan ayrılmaz bir bütündür. Bay- rağı, şekli yasada belirtilen, beyaz ay yıl- dızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklal Mar- şı’dır. Başkenti, Ankara’dır. Madde 3: Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili, Türk- çedir. Herkes, kamusal ve özel işlemlerde resmi dilin yanı sıra kendi anadillerini kul- lanma hakkına sahiptir.” İzleyiciye ilk kez Kürtçe ile ulaştıklarını söyleyen DDT Bölge Müdürü Orkun Gülşen, kan davalarını önlemek için böyle bir oyun sahnelediklerini belirtti. Gülşen şöyle ko- nuştu: “Oyunda cenaze sahnemiz var. Kadınlar ağıt yakıyor. Hem Kürtçe hem Türk- çe ağıtlar yakılıyor. Biz kan davasına karşı duruşumuzu bu oyunda hem Kürtçe hem de Türkçe dile getirdik” diye konuştu. Vali Hüseyin Avni Mutlu oyunu ise büyük bir keyifle izlediğini söyledi. Mutlu,“Geniş kitlelerin izlemesi için çaba sarf edeceğiz. Kürtçe kullanılması çok doğru bir karar. Her türlü yöresel motif kullanılmış” dedi. Milletvekili Akkuş Kürt diye bir millet, Kürtçe diye bir dil olmadõğõnõ savundu. Behiç Çelik de Akkuş’a destek verdi DDT yeni sezonu Kürtçe oyunla açtı BingölValisiBalkanlõoğlu,Ceylan’õnvücudunuparamparçaedenpatlamanõnPKK’nin döşediği mayõndan kaynaklandõğõnõ öne sürdü. Genelkurmay’õn “o gün havan atõşõ ya- põlmadõğõ” yönündeki açõklamasõna sivil toplum kuruluşlarõ tepki gösterdi. Behiç Çelik. Akif Akkuş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle