Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
‘İrade-i Şahane’leri...
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü İsmail Yük-
sel, neredeyse tek başına aldığı bir kararla, üniversitenin
en önemli bölümlerinden birini, Sanat ve Tasarım Fa-
kültesi’ni (Yıldız yerleşkesinde) kapattı ve fakülte de-
kanlığına gönderdiği yazılı emirle fakültenin derhal
Davutpaşa Kışlası’ndaki yerleşkeye taşınmasını istedi.
Üniversite karıştı. Eğitim-öğrenimin başlayacağı bir
sırada, böyle bir karar alınır mı? Tam Türkiye’ye layık
müthiş bir planlama becerisi!
Sayın Yüksel, rektör adayları arasında 2. sıradaydı.
Cumhurbaşkanı’nın yüksek iltifatlarına mazhar oldu ve
en çok oy alan adayın üstü çizilerek rektör atandı. Ge-
nellikle ve her zamanki gibi, İÜ’de, İTÜ’de ve daha pek
çok üniversitede aynı olay yaşanmış, Bay Gül, üniver-
sitelerde öğretim üyelerinin iradesini hiçe sayarak, en
büyük ve yüksek iradenin kendisi olduğunu kanıtlayıp
durmuştu!
Rektör bey neden son anda Sanat ve Tasarım Fa-
kültesi’ni kapatıyorum, dedi! Bu tahliye kararı için ne-
den Fakülte’nin ve Senato’nun görüşünü ve desteğini
almadı?
Yanıtları, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin tarihsel özel-
liğinde arayacağız.
Biliyorsunuz, YTÜ’nin Yıldız yerleşkesi, Yıldız Sara-
yı’nın önemli binalarına sahip: Şimdi rektörlük binası ola-
rak kullanılan, Valide Sultan Köşkü veya Hünkar Sof-
rası adıyla da bilinen Hünkar Dairesi ile Hanım Sultanlar
Dairesi olan Çukur Saray’ın yanı sıra, daha pek çok bi-
rim (Bekâr Sultanlar, Şehzade Köşkleri, Sünnet Köşkü,
Damatlar Dairesi, Agavat, Kileri-i Hümayun), üniversi-
teye hizmet veriyor.
Boşaltılması istenen Sanat ve Tasarım Fakültesi, Aga-
vat (Saray ağaları) ve Kileri-i Hümayun (Saray mutfa-
ğı) binalarında bulunuyor.
Bu binalar, rektörlük binası ve diğer bazı binalar gi-
bi “şatafatlı” değil.
Rektör bey bu binaları ne yapacak?
Milli Saraylar, Büyük Millet Meclisi’ne bağlı. Daha
önceki Rektörlerden Ayhan Alkış döneminde, Bülent
Arınç’ın Meclis Başkanı olduğu sıralarda, YTÜ’deki sa-
ray binalarının boşaltılması ve Milli Saraylar’a devre-
dilmesi konusunda istekler geliyor. Dahası, üniversitenin
Davutpaşa Kışlası’na yeni binaların yapılması için de
önemli parasal yardım yapılabileceği söyleniyor… An-
cak, Rektörlük, buna karşı çıkıyor.
Özetle, aslında AKP iktidarı, YTÜ’yü oradan ta-
mamen atmak istiyor.
Neden derseniz: İktidar liderlerinin (Gül, Erdoğan,
Arınç vd.) Osmanlı aşklarını biliyoruz.
Gül’ün seçtiği Rektör Yüksel’in kulağına “Şu boşaltma
işine en kolayından başla bakalım” dendi mi denmedi
mi?
Rektör bey, kendi oturduğu Hünkar Dairesi’nden baş-
layamayacağına göre, Saray kilerinden ve Saray ağa-
larının binasından işe koyuldu. Sanat ve Tasarım Fa-
kültesi, ensesinden tutulduğu gibi Davutpaşa Kışlası’na
postalanmak isteniyor!
Üniversite çevresinde dolaşan söylentiye göre, bo-
şaltılan binalar Cumhurbaşkanı’na çalışma ofisi ola-
rak hazırlanacakmış!
İşte buna güldüm!
Erdoğan Dolmabahçe Sarayı’na yerleşecek...
Gül ise, Saray müştemilatlarına!
Olacak iş değil!
Yoksa YTÜ’deki bu operasyon, Yıldız Sarayı’nın Cum-
hurbaşkanlığı’na hazırlanmasının ilk kısmı mı? (*)
Sanat ve Tasarım Fakültesi’nden sonra, sıra, hangi
binaların boşaltılmasına gelecek?
Eğer bu varsayım (veya öngörü deyin!) doğruysa, Yük-
sel’in Rektör seçilme bedeli, YTÜ’ye çok pahalıya pat-
layacak demektir!
Bu arada belirtelim: Sanat ve Tasarım Fakültesi, bu
taşınmanın neden mümkün olmadığını rektörlüğe açık-
ladı ve bu işlemden vazgeçilmesini istedi…
Fakülte ayrıca bir komisyon kurdu, Davutpaşa Kış-
lası’nda durumu inceledi ve bir rapor hazırladı… Rapor
da, 10 açıdan, “rektör emri”nin uygulanmasının mad-
di ve manevi olarak olanaksızlığına işaret ediyor.
Ancak, hepsi, bu emrin esas sahibinin “İrade-i Şa-
hane’leri”ne ait olduğunu unutuyor! (**)
(*) Bütün bunlardan sonraki operasyon herhalde, Baş-
kent’in İstanbul’a taşınması olabilir! Ehh Merkez Bankası
da -finans merkezi falan gerekçesi veya bahanesiyle- İs-
tanbul’a gönderilmiyor mu? En kötüsünden, Türkiye bir
yazlık başkent (Osmanlı sarayları) bir de kışlık, iki baş-
kente sahip olabilir...
(**) Nitekim Rektör Nuh diyor peygamber demiyor.
Rektör’ün Cumhurbaşkanı’nın askerlik ve namaz ar-
kadaşlığı var mı? Kendisine başvuran fakülte öğren-
cilerine, sanatla ilgili düşüncelerini açıklarken neler de-
di? Merak ediyoruz…
DEVRİMCİ KARARGÂH İDDİANAMESİ
Duruoğlu’nun 15 yõla
kadar hapsi isteniyor
Hülya
Avşar
adliyede
İstanbul Haber Servisi - Sanatçõ Hül-
ya Avşar, “demokratik açılım” konu-
sundaki sözlerinden dolayõ hakkõnda baş-
latõlan soruşturma kapsamõnda ifade vermek
üzere dün Bakõrköy Adliyesi’ne geldi.
Gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan sanat-
çõ Avşar, böyle bir konuyla gündeme gel-
mekten bir taraftan gurur duyduğunu ancak
bir taraftan da “gerekli olup olmadığını”
düşündüğünü söyledi.
Avşar, “Bir tarafım Kürt, bir tarafım
Türk olarak geniş de bir aileye mensup
olduğum, aşiret kızı olduğum için aile-
min de benden istedikleri var. Amcala-
rım, kuzenlerim herkes arayıp ‘nasõl bu
konuda sessiz kalõyorsun’ dedikleri za-
man kendimi kötü hissediyorum. Ha-
yatımdan memnunum. Burada oldu-
ğum için Türk tarafımla son derece şaş-
kınım, ama Kürt tarafımla gururluyum
açıkçası” dedi. Avşar, “pişman olup
olmadığı” yönündeki soruya ise
“Hiç pişman değilim. Soruştur-
ma açılmış olması şaşkınlık ve-
rici, ama savcımızdır. Sonuna
kadar saygım var” yanõtõnõ ver-
di. Avşar, daha sonra Bakõrköy
Cumhuriyet Savcõsõ Ali Çakar’a
ifade vermek üzere adliye bina-
sõna girdi.
AKP, anayasadeğişikliği,yasadeğişikliğivemahkemeninkararõnõ değiştirmesi formülleri üzerinde duruyor
DTP krizine çözüm arayõşõANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP, Ankara 11.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nin
DTP’li milletvekillerinin ifa-
delerinin alõnmasõ için polis
zoruyla mahkemeye götürül-
mesi yönünde verdiği karar
üzerine yaşanan krizin aşõla-
bilmesi için çeşitli formülleri
tartõşõyor. AKP yöneticileri, ke-
sin çözümün anayasa değişikliği
ile sağlanabileceğini, ancak bu
koşullarda anayasa değişikliği-
nin mümkün olmadõğõnõ dile ge-
tirirken; ikinci olarak yasa de-
ğişikliği ile bölücülük suçlarõ-
nõn sayõlmasõ formülü dile ge-
tiriliyor. AKP yöneticileri, yet-
kili mahkemenin kararõnõ geri
alabileceğine de dikkat çekiyor.
DTP’li milletvekilleriyle ilgili
olarak Ankara 11. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nin zorla mahke-
meye getirilmeleri yönündeki
kararõyla ilgili tartõşmalar sü-
rüyor. AKP de, yaşanan sõkõn-
tõnõn aşõlabilmesi için neler ya-
põlabileceği üzerinde duruyor.
Bu konuda parti kurullarõnda
henüz bir değerlendirme ya-
põlmadõğõnõ belirten AKP yö-
neticileri, bu konuda çözüm
olabilecek formülleri şöyle sõ-
ralõyor:
Anayasa değişikliği: Bu
konuda kesin çözüm ancak ana-
yasa değişikliği ile olabilir.
Anayasanõn “Yasama Doku-
nulmazlığı” başlõklõ 83. mad-
desindeki, anayasanõn 14. mad-
desine yapõlan atõfõn kaldõrõl-
masõ gerekiyor. Anayasanõn
83. maddesinde, “Seçimden
önce veya sonra bir suç işle-
diği ileri sürülen bir millet-
vekili, Meclis’in kararı ol-
madıkça tutulamaz, sorguya
çekilemez, tutuklanamaz ve
yargılanamaz. Ağır cezayı ge-
rektiren suçüstü hali ve se-
çimden önce soruşturmasına
başlanılmış olmak kaydıyla
anayasanın 14. maddesinde-
ki durumlar bu hükmün dı-
şındadır” hükmünü düzenliyor.
Söz konusu maddedeki “se-
çimden önce soruşturulması-
na başlanılmış olmak kay-
dıyla anayasanın 14. madde-
sindeki durumlar” ifadesinin
metinden çõkarõlmasõ gereki-
yor. Ancak TBMM’nin bu-
günkü yapõsõ ve MHP faktörü
nedeniyle anayasa değişikliği
mümkün gözükmüyor.
Yasa değişikliği: Yasa-
larda anayasanõn 14. maddesi
kapsamõna giren suçlar belli
değil. Bununla ilgili olarak bir
katalog çalõşmasõ yapõlõp “aşa-
ğıdaki suçlar anayasanın 14.
maddesi kapsamındadır” de-
nilebilir. Türk Ceza Yasasõ
(TCY), Ceza Muhakemesi Ya-
sasõ (CMY) ya da bir başka ya-
sada değişiklik yapõlarak böy-
le bir düzenlemeye gidilebilir.
Mahkeme kararını de-
ğiştirebilir: Bu mahkeme-
nin verdiği bir ara karar. Sanõk
avukatlarõnõn itirazõ üzerine
mahkeme, kararõnõ rücu (cayma,
vazgeçme) edebilir, bu da bir ih-
timal olarak değerlendirilebilir.
ADALET ÇAĞRICILARI GRUBU
AKP kulislerinde, DTP’li milletvekillerinin
ifadelerinin alõnmasõ için zorla mahkemeye götürülme
kararõ tartõşõlõyor. Sorunun çözümü için 3 formül
olduğunu dile getiren AKP yöneticileri, “Kesin çözüm
anayasa değişikliği, ancak bu koşullarda mümkün
değil. İkinci olarak yasa değişikliği yapõlabilir. Üçüncü
olarak mahkeme kararõnõ değiştirebilir” dediler.
Tuncel ve Tuğluk da
zorla getirilecek
‘Sorun bu
yaklaşımla
çözülemez’
Hükümetin bu adõmõna göre 18 yaşõna
kadar olan çocuklar terör suçu işlese bile
cezalarõ ertelenebilecek ya da kitap
okuma, belli bir yerde çalõşma gibi
yaptõrõmlar uygulanabilecek. Tasarõda,
çocuklarõn aldõklarõ cezalarõn yarõ
oranõnda arttõrõlmasõna ilişkin hükmün de
kaldõrõlmasõ öngörülüyor.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Hükü-
metin Terörle Mücade-
le Yasasõ (TMY) kapsa-
mõnda suç işleyen ço-
cuklarõn çocuk ağõr ceza
mahkemelerinde yargõ-
lanmalarõ ve ceza indi-
rimleri konusundaki adõ-
mõ olumlu, ancak ye-
tersiz bulundu. Çocuklar
İçin Adalet Çağrõcõlarõ
Grubu, TMY mağduru
çocuklarõn sorununun
iktidarõn mevcut yakla-
şõmõyla çözülemeyece-
ğini belirtti.
Çocuklar İçin Adalet
Çağrõcõlarõ Grubu tara-
fõndan yapõlan açõkla-
mada, bu değişikliklerin
önemli olduğu ancak
“TMY mağduru” ço-
cuklarõn sorununu asla
çözmeyeceği belirtildi.
Açõklamada şu örnek
verildi:
“Bu değişiklikler
olursa örneğin 190 ay
ceza almış bir çocu-
ğun cezası sadece yirmi
ay azaltılmış olur. Bu
çocuklar şu an için bir-
kaç düşük ceza almış
olanlar dışında en az
71 ay 10 gün ceza al-
mışlardır. Aralarında
190 ay ceza almış ço-
cuklar vardır. Bu ce-
zalardan sadece 20 ay
indirim sağlayacak bir
değişikliğin bu sorunu
çözmeyeceği açıktır.
Çocukların tamamının
çocuk ağır ceza mah-
kemelerinde yargılan-
maları önemlidir, ama
çocuklara yüksek ce-
zalar verilmesine ne-
den olan yasa madde-
leri değişmezse çocuk
ağır ceza hâkimlerinin
de farklı kararlar ver-
mesi mümkün değil-
dir.”
‘Yasa değişmeli’
Çocuklara ceza yerine
seçenek yaptõrõmlarõ uy-
gulanmasõ yolunu aç-
manõn önemli olduğu
belirtilen değerlendir-
mede, “Ama bu yaptı-
rımların uygulanabil-
mesi için örneğin erte-
leme için en fazla üç yıl
ceza verilmesi gerekir.
Çocuklara üç yıldan
fazla ceza verilmesine
yol açan kanun mad-
deleri değiştirilmeden
bu değişikliğin yapıl-
masının da büyük ço-
ğunluk bakımından
bir anlamı olmaya-
caktır” denildi.
Adalet Çağrõcõlarõ, so-
runun tam çözümü için
yapõlmasõ gerekenleri
şöyle sõraladõ:
“TMY’nin cezaları
arttıran maddesi, ço-
cuklara örgüt ilişkisi
olmasa da örgüt üyeli-
ğinden ceza verilmesi-
ne yol açan uygulama-
yı önlemek için ko-
nuyla bağlantılı mad-
desi, yüzünü kısmen
veya tamamen kapat-
mak nedeniyle çocuk-
lara örgüt propagan-
dasından ceza vermeye
yol açan maddesi, on
altı-on sekiz yaş grubu
çocukların çocuk ağır
ceza mahkemelerinde
yargılanmasını engel-
leyen maddesi, aynı
yaş grubundaki ço-
cuklara hükmün açık-
lanmasını geri bırak-
ma, erteleme, paraya
çevirme ve seçenek
yaptırıma çevirme ya-
sağı getiren maddesi,
cezaların infazı ile şart-
la salıvermeyle ilgili
maddesi, Türk Ceza
Yasası’nın çocuklara
örgüt ilişkisi olmasa
da örgüt üyeliğinden
ceza verilmesine yol
açan maddesi ile Top-
lantı ve Gösteri Yürü-
yüşleri Kanunu’nun
taş atmayı güvenlik
güçlerine silahlı diren-
me sayarak çocuklara
ceza vermeye yol açan
maddesi çocuklar le-
hine değiştirilerek ço-
cuk koruma hukukuna
uygun hale getirilme-
lidir.”
Buldan’dan müdahillik talebi
DTP Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan, Susurluk davası
kapsamında yargılanan Mehmet
Ağar hakkındaki davaya müdahillik
talebinde bulundu. Buldan, talebine,
faili meçhul cinayete kurban giden
eşi Savaş Buldan’ın, Ağar ve
dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in
kamuoyuna yaptıkları “Kürt
işadamlarının listesi elimizde, gereği
yapılacak” açıklamalarından sonra
öldürülmesini gerekçe gösterdi.
Cumhuriyet Savcısı Kubilay Taştan,
“suçtan doğrudan zarar görme şartı
gerçekleşmediği” gerekçesiyle
talebin reddini istedi. Ağar’ın
avukatları da talebin reddini istedi.
Mahkeme, Buldan’a bilgi ve
belgelerini sunması için gelecek
celseye kadar süre verilmesine,
katılma talebinin ise daha sonra
değerlendirilmesine karar verdi.
Duruşma, 23 Aralık’a ertelendi.
Buldan, yaptığı açıklamada,
“Ağar’ın işlediği cinayetlerin,
yaşanan olayların mutlaka açığa
çıkması için burada dinlenmesi ve
olayları bire bir anlatması
gerektiğini düşünüyorum” dedi.(AA)
21. Yüzyõl Türkiye Enstitüsü’nün raporuna göre 25 bin asker gönderilecek
‘Gürcistan’a iki ABD üssü’
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - ABD Irak’tan ayrõlmak için
düğmeye basarken, Washington yönetiminin
bu kez de Gürcistan’a iki üs kurup, bu ülke-
de 25 bin askerini konuşlandõrmak için çalõşma
başlattõğõ öne sürüldü.
ABD’nin Gürcistan’a asker yerleştirmesi-
ne ilişkin ayrõntõlar, 21. Yüzyõl Türkiye Ens-
titüsü Kafkasya Uzmanõ Ali Asker’in “Gür-
cistan ABD ve Rusya’nın Kafkaslar Poli-
tikasındaki Önemini Korumaktadır” baş-
lõklõ raporunda yer aldõ. “Söz konusu pro-
je çerçevesinde ABD’nin 2015 yılında Gür-
cistan’da iki kara ve bir deniz üssü kura-
bileceği ifade edilmektedir” denilen rapor-
da, söz konusu projenin Pentagon’da, eski
Başkan Yardõmcõsõ Dick Chaney’nin baş-
kanlõğõnda tamamlanma aşamasõnda olduğuna
işaret edildi.
Projenin 2010 yõlõnda tamamlanmasõ ve bir
yõl sonra Kongre’nin müzakeresine sunul-
masõnõn beklenmekte olduğuna ve 2014-
2015’te inşasõ tamamlanacak üslerde yakla-
şõk 25 bin ABD askerinin görev yapacağõna
dikkat çekilen raporda, “Tiflis bu konuda
herhangi bir resmi açıklama yapmamak-
tadır. 21 Eylül 2009’da H. Clinton ve M. Saa-
kaşvili New York’ta görüşerek bu konuda
mutabakata varmışlardır” denildi.
Bu adõmõn “füze kalkanı” projesinin askõya
alõnmasõ karşõlõğõnda atõlabileceğini düşün-
menin gerçekçi bir yaklaşõm olmayacağõna işa-
ret edilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
“Çünkü 25 bin askerin görev yapacağı iki
kara ve bir hava üssü çok önemli bir güç-
tür. Başka bir ihtimal de son dönemde Ku-
zey Kafkasya’da tırmanan gerginliğin art-
masına ilişkindir. 2009’da Kuzey Kafkas-
ya’da yaşanan terör, saldırı ve şiddet olay-
ları yeni bir iç savaşın habercisi olabilir. Bu
gerginlik Moskova’da büyük sıkıntı ya-
ratmaktadır. Güney Kafkasya’da ABD
varlığına müsaade etmekle, Kuzey Kaf-
kasya’daki şiddetin dış desteği durduru-
labilir mi? Bugün Kuzey Kafkasya’daki
durum on sene önceki durumdan çok
farklıdır. On sene önce bölgedeki şiddetin
ana nedeni sadece ‘İslami radikalizm’ ola-
rak görülürken bugün terörü besleyen
eğitimsizlik, işsizlik, yoksulluk gibi çok sa-
yıda iç dinamik bulunmaktadır. Bu yüz-
den yakın bir dönemde ABD’nin bu pro-
jeyi gündeme getirmesi Rusya ile yaşanan
mutabakat sürecini olumsuz yönde etki-
leyecektir. Güney Kafkasya’nın Rus nü-
fuzundan çıkıp Amerikan’ın etki alanına
girmesi, ABD’nin hem Rusya’yı kuzeye
doğru iterek Güney Kafkasya’daki ener-
ji yollarının güvenliğini sağlaması hem de
burayı Afganistan ile birlikte Orta Asya’ya
yönelik bir sıçrama tahtası olarak kullan-
ması demektir. En azından yakın dönem
için Rusya’nın Güney Kafkasya konu-
sunda ‘geri adõm atmasõ’ beklenmemekte-
dir. “Sovyetler Birliği’nin dağılmasın-
dan sonra Gürcistan’ın Rusya’dan müm-
kün olduğu kadar uzaklaşma politikası,
Rusya’nın ise Güney Kafkasya’da etkin-
liğini kaybetme korkusu bugün de de-
vam etmektedir” saptamasõnõn yapõldõ-
ğõ raporda “ABD Güney Kafkasya’da
önemli bir prestij kaybı yaşadı” ifadesine
yer verildi.
Gürcü askerlerine eğitim...
Öte yandan raporda, ABD’nin, Afganis-
tan’da görev yapacak Gürcü askerlerinin eği-
timi için de harekete geçtiğine dikkat çekildi.
Raporda, “Ağustos ayında ilk Amerikalı eğit-
men kafilesi Gürcistan’a gelmiştir. Önü-
müzdeki altı ay içinde Gürcistan ordusuna
eğitim verecek deniz piyade eğitmenlerinin
sayısı 60-70’e yükselecektir. Mart 2010’da
Gürcü askerlerinin Afganistan’a gönderi-
leceği tahmin edilmektedir” denildi.
İstanbul Haber Servisi - Devrimci Karargâh
Örgütü üyesi olduğu gerekçesi ile hakkõnda dava
açõlan Vatan gazetesi internet sitesi genel yayõn
yönetmeni Aylin Duruoğlu hakkõnda 7.5 yõldan
15 yõla kadar hapis cezasõ istendi.
Bostancõ’da örgütün lideri olduğu öne sürülen
Orhan Yılmazkaya’nõn ölü ele geçirildiği, bir
emniyet amirinin şehit olduğu ve 7’si polis 9 ki-
şinin de yaralandõğõ operasyon sonrasõ terör ör-
gütü “Devrimci Karargâh” üyesi olduklarõ id-
diasõyla yakalanan ve aralarõnda Duruoğlu’nun
da bulundu 17 kişi hakkõnda hazõrlanan iddiana-
me, mahkemece kabul edildi. AKP İstanbul İl
Başkanlõğõ’nõn “müşteki” olarak yer aldõğõ id-
dianamede, 18 “mağdur müşteki”, 1 “tanık” ve
16 kişi de “şikâyetçi” olarak bulunuyor. İddiana-
mede, 17 sanõğõn “devletin birliğini ve ülke bü-
tünlüğü bozma”, “silahlı terör örgütü kurma
veya yönetme”, “silahlı terör örgütüne üye ol-
ma” suçlarõnõn yanõ sõra 13 ayrõ suçtan 7.5 yõldan
15 yõla kadar değişen hapis cezalarõ isteniyor. İd-
dianamede, teknik takip sonucu örgüt lideri Or-
han Yõlmazkaya ile ilişkili olduğu tespit edilen
Vatan gazetesi internet sitesi yayõn yönetmeni
Duruoğlu’nun Devrimci Karargâh terör örgütü
adõna faaliyet yürüttüğü iddia edildi.
Öte yandan dün terörle mücadele şube ekipleri
“Devrimci Karargâh” örgütüne yönelik bazõ il-
lerde eşzamanlõ operasyon düzenledi. İstanbul’da
4 kişinin gözaltõna alõndõğõ öğrenilirken gözaltõ sa-
yõsõnõn artabileceği kaydedildi.
obursali@cumhuriyet.com.tr
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
11. Ağõr Ceza Mahkemesi, DTP Grup Başkan-
vekili Selahattin Demirtaş ile Genel Başkan
Yardõmcõsõ Emine Ayna’nõn ardõndan dün de İs-
tanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve Diyar-
bakõr Milletvekili Aysel Tuğluk’un ifadelerinin
alõnmasõ için mahkemeye zorla getirilmelerine
karar verdi. DTP’li Sebahat Tuncel’in de arala-
rõnda bulunduğu DTP Kadõn Meclisi üyesi 23 ki-
şinin “suçu ve suçluyu övme” gerekçesiyle yar-
gõlanmalarõna dün de devam edildi. Mahkeme
Başkanõ Hasan Şatır sanõk Sebahat Tuncel hak-
kõnda zorla getirme müzekkeresi düzenlenme-
sine karar verildiğini açõkladõ. Ankara 11. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nde dün yargõlanan ikinci
isim ise DTP’li Aysel Tuğluk olurken, duruş-
maya katõlan olmadõ. Mahkeme, savcõlõğõn talebi
doğrultusunda Tuğluk hakkõnda da zorla getir-
me müzekkeresi düzenlenmesini kararlaştõrdõ.