25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 1 EKİM 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr soner@cumhuriyet.com.tr Gidişata bakılırsa, yolu yordamı, pusulası, ro- tası olmadan gündeme gelen Erdoğan hükü- metleri açılımları, açılamadan açılıp saçılmalar, dağılmalar olarak yaşanıyor... En günceli, ülke- miz için sonuçları, beklentileriyle en önemlisi Kürt açılımı tabii ki... Gül-Erdoğan ikilisinin çerçevesini saklı tuta- rak ya da çizemeden, durumlara göre esnek bı- rakarak gündeme getirdikleri Kürt açılımı, daha şimdiden açılmış saçılmış kördüğüm olacak gi- bi gözüküyor. Gündeme getiriliş biçimi ile uzlaşma arayışla- rından çok çatışma yaratacağı kaygılarını bes- leyen, kaçınılmaz sert muhalefete yol açan Kürt açılımı, yine de sıcak çatışmaların, akan kanla- rın yorgunu halkımız için bir umut. Kim barış dü- şünün karşısında durabilir ki? AKP’nin bugün havada, askıda kalan AB üye- lik düşü de gücünü çok köklü bir özlemden al- mamış mıydı? Tarihi bir yana atabilsek bile son 30 yılın on binlerle sayılan ölümün üzerine top- lumsal barışa ulaşma düşü, çağrısı öylesine red- dedilemez ki... AKP’nin havada kalan, götürüsü getirisinden fazla açılımlarının düş kırıklıkları, bedelleri gör- mezlikten geliniyor. Aydın, demokrat, sol mas- kesinde AKP’nin emperyal çıkarlara hizmet pro- jelerini desteklemeyi görev edinenler, televizyon kanallarında birinden diğerine zıplayarak beyni- mizi yıkıyorlar... “Türkiye’nin parçalanacağı korkusu, travma- sından arınmanın zamanıdır. Elbette açılım gün- demde olduğuna göre taraf olarak PKK, Kandil, DTP, Talabani-Barzani, dahil her kesimin di- yeceklerine kulak verilecek, en aykırı öneriler de- ğerlendirilecektir...” Gelin görün ki, kan dökülmemesini istemek, ba- rış özlemi üzerinden gerçekten anlamlı kimi çı- kışların yanında, gerçek insan hakları, özgürlük ilkeleri ile çelişen, ayrımcılık tohumları saçan çok fazla önemli girişim gündeme geldi. Başbakan Erdoğan’ın “sindire sindire, haz- mettire hazmettire kabul ettirmek”le kastettiği çer- çeveyi bilemiyoruz. Gerçek şu ki ortalığa açılıp saçılan önerilerde ağırlık “parçalanmadan, birlikte, barış içinde” ya- şamaya ilişkin evrensel ilkelerden yana değil. So- runlara çözüm üretme adına kökten ayrımcı, kes- kin cepheleşmenin, parçalanmanın, en hafifi ile federal yapılarda bile yürüyemeyecek gettolaş- manın kök salması öngörülüyor. Kimileri hâlâ “Öyle olsa da korkmayalım. Ay- rılıkçılar açık açık istediklerini ortaya koyduklarında, birlikte yaşamaktan yana çoğunluğun sesi, gü- cü egemen olur” deseler de ipin ucu kaçıyor. İktidara tam yandaş, tarikatın sahipliğindeki medyayı bir bir izleme şansımız yok. Geçen haf- ta Habertürk’te “Kürdistan” coğrafyasındaki ce- maat, tarikatlara ait illegal Kuran kurslarına iliş- kin bir programı izledim. Bölgeyi bildiğimi sanı- yordum. Ancak bu kadar etkin, güçlü oldukları- na inanasım gelmedi. Aşiret-tarikat sarmalında töre-dinsel örgüt- lenmeler, cemaatlerin bölge halkını giderek da- ha olumsuza, geriye çektikleri de ortada. Ancak bilim adına sosyolog-hukukçu sözde otorite, uz- man kişilerin Kürt açılımı projesi kapsamında öne- rilerini duymak tüyler ürpertici. Özetle Kürt tarikatların illegal medreselerinin toplumsal gerçeklik olarak kabul edilmesi gere- ği ile söze giriyorlar. 50 yıllık Cumhuriyetin eği- tim kurumları ile bunları kıramadıklarının altını çi- ziyorlar. Bu tarikat okullarında imam hatiplerden çok daha içerikli din eğitiminin yapıldığını, en iyi yaşayan Kürtçenin öğretildiğini savlıyorlar. Ge- çerli çözümün gereken anayasal-yasal değişik- liklerle Kürt tarikat okullarının legalleştirilmesi ola- cağını söylüyorlar... Bu gidiş nereye? İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Açılıp Saçılma Uluslararasõ Para Fonu yõlda iki kez yayõmlanan Küresel Finansal İstikrar Raporu’nu İstanbul’da açõkladõ Küresel finansal sistem için toplam zarar 3.4 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor. Bu rakam önceki rapora göre 400 milyon dolar daha düşük. Şimdiye dek açõklanan zararlar ise 1.6 trilyon dolar. Hesap kesinleşiyor Krizde iyileşme yolunda adõmlar atõlsa da bu risklerin ortadan kalktõğõ anlamõna gelmiyor. Sistematik risklerin ortaya çõkmasõ ve iyileşme yolundan sapõlmasõ riski hâlâ korkutuyor. Risk devam ediyor Kredi piyasasõndaki sorunlar sürüyor; çõkõşõn yavaş olacağõ tahmin ediliyor. Finansal kuruluşlarda yeniden yapõlanma ve sermaye arttõrõmõ şart. Kredi piyasası kırılgan Ekonomi Servisi - IMF Para ve Sermaye Piyasalarõ Bölümü Başkanõ ve Finans Danõşmanõ Jose Vinals, alõnan önlemlerle küresel finansal istikrarõn iyileş- tiğini ancak yüksek risklerin de- vam ettiğini söyledi. IMF-Dünya Bankasõ Yõllõk Toplantõlarõ çer- çevesinde düzenlenen “Küresel Finansal İstikrar Raporu”nun açõklandõğõ toplantõda konuşan Vinals, “Şu anda krizin fatu- rasının 3.4 trilyon dolar oldu- ğu düşünülüyor. Bu, geçen yıl- ki raporda belirtilen rakamdan 600 milyar daha düşük. Bunun temel nedeni de menkul de- ğerlerin değerlerindeki artış. Bu çok olumlu bir gelişme ol- masına rağmen, özellikle ban- kalar için hâlâ önümüzde zor- lu engeller var. Şu anda önü- müzde bankalarda 1.5 trilyon dolarlık değer kaybı olacağına dair tahminler var” dedi. Bankaların sermaye pozisyonu güçlenmeli Bankalarõn sermaye pozisyon- larõ ve kazançlarõnõn en son ra- porun açõklanmasõndan bu yana oldukça iyileştiğini belirten Vinals ancak sermaye ihtiyaçlarõnõn hâ- lâ sürdüğünü ve kredi zararlarõ- nõn bilançolar üzerinde baskõ ya- ratacağõnõ tahmin ettiklerini söy- ledi. Vinals, sorunlu varlõklarõ temizlemenin ve sermaye arttõrõ- mõnõn önemine dikkat çekerek, bankalara fonlama profillerini iyileştirme ve devlet destekli fi- nansman ihtiyaçlarõnõ daha aşağõ çekme tavsiyelerinde bulundu. Vinals, özellikle kredi arzõnõ güç- lendirmeye yönelik olarak banka bilançolarõnõn sorunlarõnõ aşan ve menkul kõymetleştirmeyi daha destekleyen politikalarõn benim- senmesinin gerektiğini söyledi. Politika müdahaleleri ile destek mekanizmalarõnõn ortadan kaldõ- rõlmasõ arasõnda doğru dengenin kurulmasõnõn önemine işaret etti. Vinals, gelişmekte olan piya- salara bakõldõğõnda, şartlarda iyi- leşme görüldüğüne işaret ede- rek, “Riskler azalmakla birlik- te kırılganlık sürüyor. Geliş- mekte olan ekonomilere ulus- lararası sermaye akımları bir miktar iyileşti ancak sermaye daha yüksek kaliteli borçlula- ra yöneldi, yurtiçi ve yurtdışı dengesizlikler yaşayan ve sı- nırlar arası banka para akışına bağlı olan ülkelerde riskler önümüzdeki yıllarda da de- vam edecek” dedi. Dünya ülkeleri borç batağında Ekonomi Servisi - Jose Vinals, Çin’de kredilerin çok hõzlõ bir şekilde arttõğõnõ belirterek, “Kredinin çok hızlı büyüdüğü ekonomilerde en büyük kaygı, bunun bir noktadan sonra fazlaya sebep olacağıdır. Ve birtakım aktif fiyatların da balonlara da sebep olabileceğidir. Bu alanda bir risk var. Bu nedenle Çin yetkililerinin, ekonomisinin toparlanması için gerekli olan kredi büyümesinde mali dengesizliklere sebep olmayacak şekilde bir politika belirlemesi gerekiyor” dedi. Çin’in bir istisna olduğunu söyleyen Vinals, kredilerde istikrar işaretlerinin görülmeye başlandõğõnõ ifade etti. Dünyanõn tüm bölgelerinde bankalarõn daha fazla sermayeye ihtiyacõ bulunduğuna dikkati çeken Vinals, “Esas dikkat etmemiz gereken toksik veya bozulmuş olan varlıklar. Bence esas ilerlemenin yavaş olduğu alan budur. O alanda daha yeterince ilerleme sağlanmış değil” diye konuştu. Rapora göre, krizi önlemek adõna kredi standartlarõnõn gev- şetilmesi, faiz oranlarõnõn dü- şürülmesi ve yardõm politika- larõna rağmen, küresel toplam borçlanma oranõ arttõ. Kõsa va- deli faiz oranõyla borçlanma oranõ arasõndaki fark krizin baş- langõcõndan beri olan en yüksek seviyeye yükseldi. Özel sektördeki borç büyü- mesinin büyük ekonomilerde devam eden bir durum olduğu ifade edilen rapora göre, piya- sadaki faaliyetlerin daha zayõf kalmasõ ve hanehalkõ gelirle- rindeki zayõflama sonucu orta- ya çõkan özel sektör kredi tale- bi de sorun olmaya devam ede- cek. Kamu sektörü borç açõğõ- nõn yüksek olmasõ da kredi im- kânlarõnõn kõsõtlõ kalmasõna ne- den olacak. Orta vadedeki so- runlara bakõldõğõnda ise krizle baş etme yolunda atõlan adõm- larõn ortaya çõkardõğõ kamu borçlanmasõ ve mali borçlan- manõn düşünülmesi gerekecek. Jose Vinals, Türkiye’nin, diğer gelişmekte olan piyasalara göre nispeten biraz daha zayõf olduğu alanlar bulunduğunu söyledi. Bunun özellikle kurumsal sektörün refinansmanõ alanõnda olduğunu ifade eden Vinals, ekonomi politikalarõnõ yapanlarõn gelecekteki sistemik riskleri azaltmak için dengeyi korumaya ihtiyaçlarõ olduğunu belirtti. Vinals, Türkiye’de alõnan önlemlerle ilgili “Küresel mali kriz biteli çok olmadı. Türkiye’de de yetkililer tedbirler aldılar. Özellikle bankacılık sisteminde oldukça güçlü bir fonlama bazı var. Yurtdışından alınan kredilere az ihtiyaç duyuluyor. Toksik-bozulmuş olan ürünlere hiçbir şekilde girilmemiş, likidite iyi ve kurumsal karlılıklar iyi. Bütün bunlar, Merkez Bankası’nın kriz sırasında aldığı tedbirlerin başarılı olduğunu gösteriyor. Faiz oranı ciddi şekilde düşürüldü. Hem lira hem döviz piyasasındaki likidite sayesinde, Türk finans sistemi güçlü kaldı” dedi. IMF-Dünya Bankasõ yõllõk toplantõlarõ çerçe- vesinde bugün saat 9:30’da Dünya Ekonomik Görünümü ile ilgili basõn toplantõsõ düzen- lenecek. İstanbul Kongre Merkezi’nde ger- çekleştirilecek toplantõya konuşmacõ olarak IMF Ekonomik Danõşmanõ ve Araştõrma De- partmanõ Yöneticisi Olivier Blanchard ka- tõlacak. Toplantõda sonra, “Küresel kriz sonrasında dünyanın durumu”nun tartõşõlacağõ bir pa- nel düzenlenecek. Panele, Dünya Bankasõ Başkanõ Robert B. Zoellick, Endonezya Maliye Ba- kanõ H. E. Sri Mulyani Indrawati, Mõsõr Ma- liye Bakanõ H. E. Mahmoud Mohieldin, Eti- yopya Ticaret Borsasõ Üst Yöneticisi (CEO) Eleni Gabre-Madhin, Oxford Üniversitesi Ekonomi Profesörü Paul Collier gibi isimler katõlacak. Lütfi Kõrdar Kongre Merkezi’nde saat 13:00’te başlayacak panelin 14:30’da so- na ermesi bekleniyor. GÜNÜN PROGRAMI T Ü R K İ Y E ’ Y E N A Z İ K U Y A R I Krizin faturasõ 3.4 trilyon dolar Şenlik devam ediyor “IMF ve DB’nin İstanbul’da ala- cağı kararları meşru görmüyo- ruz” diyen IMF karşıtı eylemciler bugün de Taksim’de olacak. Di- renistanbul ‘IMF ve Dünya Ban- kasına Karşı Direniş Günleri’ kapsamında Sosyal Güvenlik Yasası’nın 1. yıldönümü için bugün saat 11’de Taksim Gezi Parkı’nda bir eylem düzenleye- cek. IMF-DB Karşıtı Birlik ise sen- dika ve meslek örgütleriyle saat 12:30’da Tünel’den Taksim’e yürüyecek. İhracat yüzde 30.1, ithalat yüzde 39.9 azaldı Ekonomi Servisi - İhracat ocak- ağustos döneminde yüzde 30.1 azalarak 64 milyar 622 milyon do- lara, ithalat da yüzde 39.9 azala- rak 87 milyar 574 milyon dolara geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açõkladõğõ dõş ticaret veri- lerine göre, aynõ dönemde dõş ticaret açõğõ ise yüzde 56.9 azalõşla 22 mil- yar 951 milyon dolar oldu. Ağus- tos’ta ihracat yüzde 29.1 azalõşla 7 milyar 833 milyon dolara, ithalat yüzde 34 azalõşla 12 milyar 709 milyon dolara düştü. Dõş ticaret açõ- ğõ da yüzde 40.6 azalõşla 4 milyar 876 milyon dolar oldu. Buna göre, ihracat ocak-ağustos döneminde geçen yõlõn aynõ döne- mine göre 92 milyar 394 milyon do- lardan 64 milyar 622 milyon dola- ra geriledi. Aynõ dönemde ithalat 145 mil- yar 658 milyon dolardan 87 mil- yar 574 milyon dolara düştü. Bu- nun sonucunda ocak-ağustos dö- neminde geçen yõlõn aynõ döne- mine göre dõş ticaret açõğõ yüzde 56.9 gerileyerek 22 milyar 951 milyon dolara inerken, ihracatõn it- halatõ karşõlama oranõ yüzde 63.4’ten yüzde 73.8’e çõktõ. Türkiye üç çeyrektir küçülüyor Ekonomi Servisi-İstanbul Sanayi Odasõ (İSO) Yönetim Kurulu Başkanõ Tanõl Küçük, İSO’nun eylül ayõ meclis toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada bir yõl- da, Türkiye ekonomisinin krizden ol- dukça ağõr etkilendiğini söyleyerek “Bi- zim dışımızda başlayan kriz, bizim kri- zimiz haline geldi. Ekonomimiz, 2008’in son çeyreğinden bu yana üç çeyrektir, aralıksız küçülüyor” dedi. Devlet Bakanõ Egemen Bağış’õn da hazõr bulunduğu İSO Meclisi’nde ko- nuşan Küçük, “Orta vadeli planda 2009’da yüzde 6’lık bir küçülme ön- görülüyor. Güncellenen milli gelir serisine göre 2001’de ekonomimizdeki küçülme oranı yüzde 5,7 idi. Dolayı- sıyla bu yaşadığımız son yılların, en ağır krizi olarak karşımıza çıkmak- tadır” dedi. Küçük, veriler analiz edildiğinde, üre- timdeki toparlanmanõn ‘oldukça’ yavaş seyredeceğinin anlaşõldõğõnõ kaydederek bankacõlõk sektörünün çok fazla etki- lenmezken reel sektörün özelikle de sa- nayinin “adeta bir yıkım yaşadığını” di- le getirdi. Büyüme verilerinin alõnan tedbirlerin işe yaradõğõnõ ortaya koyduğunu da be- lirteren Küçük, “ÖTV ve KDV indiri- mi uygulaması tüm sektörleri kapsa- yacak şekilde, genişletilerek, mutlaka devam etmelidir” dedi. Tanõl Küçük, şöyle devam etti: “Üretimin öncü göstergesi diyebile- ceğimiz kapasite kullanım oranı ise ağustos ayında bir önceki aydan daha düşük çıktı. Verileri bir arada değer- lendirdiğimizde üretimdeki topar- lanma oldukça yavaş seyredecek.” Çin’de kredi riski büyüyor TÜİK 8 AYLIK BİLANÇOYU AÇIKLADI İSO Başkanõ Küçük, ‘Esas darbeyi reel sektör yedi’ dedi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle