Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Bakanõ ve Baş-
bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç,
NTV’de gündemdeki konulara
ilişkin sorularõ yanõtladõ.
TBMM’nin tek hâkiminin
Meclis Başkanõ olduğunu vur-
gulayan Arõnç, DTP’li millet-
vekillerinin zorla götürülmesine
izin vermeyebileceği, dõşarõdan
gelen hiçbir memuru parlamen-
toya sokmayabileceğini söyledi.
Arõnç, “Belki en doğrusu 3 de-
ğerli milletvekili arkadaşımızın
göğüslerini gere gere mahke-
mede ifade vermeleridir” dedi.
DTP’li milletvekillerinin durumu
protesto edebileceklerini anla-
tan Arõnç, “Ben de onlara katı-
labilirim. Ama Türkiye’de ye-
ni bir gerginliğe yol açmamak,
TBMM’yi tartışmalı bir ku-
rum haline getirmemek için
milletvekili arkadaşlarımız ifa-
delerini vereceklerdir, sonra
zaten serbest bırakılacaklardır,
yargı süreci devam edip gide-
cektir. Böyle bir jest yaparlar-
sa çok daha iyisini yapmış olur-
lar” diye konuştu.
Konsensüs sağlanır
Arõnç, Cumhurbaşkanlõğõ se-
çimine ilişkin yasa tasarõsõnõn
anõmsatõlmasõ üzerine, Cumhur-
başkanõ Abdullah Gül’ün 7 yõl-
lõğõna seçildiğini belirtti. Arõnç,
“Benim şahsi kanaatim, bir
hukukçu olarak bizim seçildi-
ğimiz anda yürürlükte olan
hükümlere göre bizim süre-
miz 5 yıl, cumhurbaşkanının
süresi 7 yıl. Kendi aramızdaki
kanatte de ben biraz azınlıkta
kalıyorum, daha çok 5 ve 4 yıl
olması şeklinde. Ben bir tar-
tışma olmayacağını ve genel
olarak 5 yıl olması konusunda
bir konsensüs sağlandığını dü-
şünüyorum” dedi.
Genelkurmay Başkanõ Orge-
neral İlker Başbuğ’un açõkla-
malarõyla ilgili bir soru üzerine
Arõnç, herkesin kendi görevini en
iyi şekilde yapmasõ gerektiğini,
Askeri Ceza Yasasõ’na göre si-
yasi demeç vermelerinin müm-
kün olmadõğõnõ söyledi.
Arõnç, “Bu astsubay için ne
kadar geçerliyse komutanlar
için de o kadar geçerlidir.
Ama bugüne kadar gelirken
pek çok Genelkurmay Baş-
kanı, kuvvet komutanı, Tür-
kiye’nin toplumsal meseleleri
konusunda bir şeyler söyle-
mişler, hatta daha da ileri
gitmişlerdir” dedi.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2009 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Türkiye’yi AB’ye
Ben de Olsam Almam!
Almanya’da Merkel’in önderliğindeki tutucula-
rın seçimleri kazanması üzerine dikkatler yeniden
bu ülkeye çevrildi.
Herhalde SPD’nin Almanya’daki büyük yenil-
gisinden sosyal demokratların çıkaracağı çok
ders var. Patronların dostu Schröder’in tersinde
boncuk arayarak, sermayenin dümen suyu poli-
tikasını yeni sol olarak sunanların büyük yenilgi-
sini daha sonraki yazıda ele alacağım.
Bugün Merkel’in seçiminin ülkemizde, AB üye-
liği açısından yarattığı düş kırıklığı ve bu konuda
aklı başında, hatta soldaki arkadaşlarımızın Tür-
kiye’yi AB’ye üye olarak istemeyenlere gösterdikleri
inanılmaz ve çok haksız tepkiye değinmek isti-
yorum.
Bilindiği gibi, Alman Angela Merkel ile Fransız
Sarkozy Türkiye’nin AB üyeliği karşıtlığının başı-
nı çekiyorlar.
AB içinde çok etkili olan Almanya ve Fransa’da
bu ikili iktidar oldukları sürece Türkiye’nin AB’ye
üye olmasının imkânsız olduğunu biliyoruz hepi-
miz.
Bilmediğimiz ise AB içinde adaylığımıza ters bak-
mayanların bulunmasına karşın, çoğunluğun Mer-
kel ile Sarkozy’den farklı düşünmedikleridir.
Gayet çelişkili bir durumdayız. Dünyada bizim
kadar AB’yi isteyen ve AB tarafından da bizim ka-
dar istenmeyen bir ülke yok.
Doğrusunu isterseniz biraz haysiyet kırıcı bir du-
rum.
Haysiyet kırıcı olan onların bizi istememeleri de-
ğil, bizim bu kadar onların ayakları dibinde sürü-
nüp “Ne olur abi bee!” yollu yakarışlarımızdır.
Doğrusu AB de bizi bu yakarışlara teşvik ediyor,
çünkü kimi kemikler atarak, isteklerini de teslimi-
yetçilere kabul ettiriyor.
Oysa Türkiye’nin tutması gereken haysiyetli ve
akılcı yol, “Arkadaş sen beni Avrupa’ya istemi-
yorsun, seni anlıyorum, sen de benden Kıbrıs vs.
gibi konularda herhangi bir talepte bulunma, sen
de beni anla!” demektir.
Aklın yolu budur.
Ama aklın yolunu Ankara’nın egemenine kim an-
latabilecek ki?
Kaldı ki, Türkiye AB’ye kimi vaatlerde zaten bu-
lunmuş ve hata etmiştir, şimdi bu hata öden-
mektedir.
Üstelik bu büyük hatalar büyük zafer olarak al-
gılanmış, büyük bozgunun mimarı Ankara’da Av-
rupa fatihi olarak karşılanmıştır.
Tarihte bu derece fahiş hamakatı cezasız kal-
mış bir tek toplum yoktur.
Eğri oturup doğru konuşalım, Avrupalı bizi
kendi içinde görmek istememekte haksız mıdır?
Biz Avrupa’yı, biz yabancıyı istiyor muyuz?
Frekans Araştırma adlı şirketin yaptığı kamuo-
yu araştırması dünkü gazetelerde yayımlandı.
Okuyun tüyleriniz diken diken olur, utançtan ye-
rin dibine geçersiniz. Çünkü söz konusu araştır-
ma Türk toplumunun ırkçı olduğunu bütün açık-
lığıyla gözler önüne seriyor. Üstelik, son araştır-
ma şimdiye kadar yapılmış olan öncekilerle de
uyum içinde, çeşitli kurumların araştırmaları üç aşa-
ğı beş yukarı benzer sonuçlar veriyorlar.
Araştırma sonucuna göre, toplumun yarıdan ço-
ğu (yüde 55- 57) gayrimüslimlerin MİT’te, Yargı’da,
Emniyet’te, Ordu’da görev almasından rahatsız-
lık duyuyor. Kendisiyle aynı dinden olmayan va-
tandaşlarının devlete bağlılığına yani sadakatine
inanmıyor.
İnsanların çok önemli bir bölümü, Hıristiyan, Ya-
hudi ya da ateist komşu istemiyor.
Anımsayacaksınız, daha önce yapılan bir ankette
de halkımızın çoğunluğu ateist, Hıristiyan, kızı şort
giyen, içki içen komşu istemiyordu.
Dikkatinizi çekerim, istenmeyen komşu profili or-
talama Avrupalı profilidir.
Bu durumda onu istemeyen gafil insanlar söy-
lesenize bana, o sizi neden istesin?
Irkçılığın da bir sınırı var. Siz onu istemezsiniz, ama
“sen yine de beni iste!” diye de yalvar yakar ol-
mazsınız. Faşistin bile bir haysiyeti olmalı değil mi?
Lafın kısası, bütün şu anketlerin gösterdiği so-
nuçlardan sonra Avrupalı olsaydım, ben de Tür-
kiye’yi AB’ye istemezdim.
Çok mu haksız olurdum.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
CHP LİDERİ DENİZ BAYKAL
Ergenekon
eleştirisi
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Demokrat Parti (DP)
Genel Başkanõ
Hüsamettin Cindoruk,
Ergenekon davasõ ile
ilgili her gün yeni olay
ve suçlamalarõn ortaya
çõktõğõnõ belirterek,
“Gizli tanõk kurumu
devam ettiği sürece
gözaltõlar kolay,
tahliyeler zorlaşõyor.
Davalar kolay açõlõyor,
bitirmek zorlaşõyor”
dedi. Cindoruk, dün
parti genel merkezinde
düzenlediği basõn
toplantõsõnda, “Cezaevi
koşullarõ ile mahkeme
koşullarõ arasõnda, daha
doğrusu muhakeme
koşullarõ arasõnda fark
vardõr. Cezaevi
standartlarõ ortadadõr.
Talebimiz Silivri’deki
mahkeme, esas yerine
taşõnmalõdõr. O yer de
Beşiktaş Adliyesi’dir”
diye konuştu.
Erdoğan ulusa
seslendi
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Tayyip
Erdoğan,
televizyonlarda
yayõmlanan “Ulusa
sesleniş” konuşmasõnda
Kürt açõlõmõyla ilgili
olarak açõklama yaptõ.
Erdoğan, “Bu açõlõmdan
maksadõmõz belli bir
konuyu değil, bu
ülkenin insanlarõnõn
zihinlerinde ve
vicdanlarõnda yer eden
ne kadar meselemiz,
sorun alanlarõmõz varsa
hepsini tartõşmaya
açmak, bir ortak kanaate
ulaşmak ve bunlarõn her
biri için çare neyse
bulup hayata
geçirmektir. Türkiye’nin
bütünlüğü asla tartõşma
konusu değildir” dedi.
Çankaya’da
1 kişi tutuklandı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
“Çankaya
Belediyesi’nde
çalõşanlarõn
maaşlarõndan elde
edilen promosyon
üzerinden yolsuzluk
yapõldõğõ” iddiasõyla
adliyeye sevk edilen 8
kişiden 1’i tutuklandõ.
Cumhuriyet Savcõsõ
Şadan Sakõnan
tarafõndan sorgulanan
zanlõlardan 7’si serbest
bõrakõlõrken Çankaya
Belediyesi eski Hesap
İşleri Müdürü Nusret Ö.
“zimmet” suçundan
tutuklanmasõ istemiyle
mahkemeye sevk edildi.
Nöbetçi Ankara 4. Sulh
Ceza Mahkemesi’nde
hâkim karşõsõna
çõkartõlan Nusret Ö.
tutuklandõ.
Buca’da yine
operasyon
İZMİR
(Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Buca
Belediyesi’nde yemek,
temizlik ve güvenlik
ihalelerine fesat
karõştõrõldõğõ savõyla
İzmir Emniyet
Müdürlüğü tarafõndan
operasyon yapõldõ. 12 ili
kapsayan operasyonda
toplam 18 kişi gözaltõna
alõnõrken Buca
Belediyesi’nin CHP’li
yeni başkanõ Ercan Tatõ,
soruşturmanõn AKP’li
eski başkan Cemil
Şeboy dönemini
kapsadõğõnõ öne sürdü.
Cumhurbaşkanõ seçimine ilişkin tasarõ kaç yõl Köşk’te kalacağõnõ netleştirmiyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP hükümeti,
cumhurbaşkanõnõn halk tara-
fõndan seçilmesine ilişkin ana-
yasa değişikliğine koşut olarak
bir uyum yasa tasarõsõ hazõrla-
dõ. Bakanlar Kurulu’nda be-
nimsenen tasarõ, Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül’ün görev
süresinin 5 mi yoksa 7 yõl mõ
olacağõna ilişkin düzenleme
öngörmüyor. AKP içinde görüş
ayrõlõğõ sürerken bazõ AKP yö-
neticileri, “Bu durum TBMM
Başkanlığı’nın Cumhurbaş-
kanlığı seçim sürecini baş-
latmasına kadar sürer” gö-
rüşünü dile getirdiler.
AKP hükümetinin cumhur-
başkanõnõn halk tarafõndan se-
çilmesine ilişkin hazõrladõğõ
anayasaya uyum yasa tasarõsõ,
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün görev süresinin 5 mi
yoksa 7 yõl mõ olacağõna ilişkin
yaşanan tartõşmayõ sona erdir-
miyor. Edinilen bilgiye göre, ta-
sarõda Gül’ün görev süresiyle il-
gili bir geçici madde düzenle-
mesi öngörülmüyor.
Tasarõnõn, yalnõzca anayasa
değişikliğine bağlõ olarak cum-
hurbaşkanõ seçiminin nasõl
yapõlacağõna ilişkin teknik dü-
zenlemeler içerdiği kaydedil-
di. Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn Gül’ün görev süresinin
5 yõl olduğu yönündeki açõk-
lamasõna karşõn parti içinde bu
konudaki görüş ayrõlõğõ sürü-
yor. Bazõ parti yöneticileri,
Gül’ün eski anayasa hüküm-
lerine göre seçildiğini, bu ne-
denle görev süresinin 7 yõl ol-
masõ gerektiğini belirtirken
bazõlarõ da görev süresinin 5
yõl olduğu ve bir kez daha se-
çilme hakkõna sahip olduğunu
dile getiriyor.
Bir parti yöneticisi, Adalet
Bakanlõğõ’nõn hazõrladõğõ yasa
tasarõsõnõn Gül’ün görev süre-
siyle ilgili tartõşmalarõ sona er-
dirmeyeceğine dikkat çekerek
“Tasarıda bir geçici madde
eklenemez. Çünkü anayasa-
da Gül’ün görev süresiyle il-
gili bir intikal hükmü bu-
lunmuyor. Buna rağmen ta-
sarıya böyle bir madde ko-
nulması anayasaya aykırı
olur ve Anayasa Mahkemesi
tarafından iptal edilir. Bu
tartışma, TBMM Başkanlı-
ğı’nın Cumhurbaşkanlığı se-
çim sürecini başlatmasına
kadar devam eder” görüşünü
dile getirdi.
Erdoğan’ın
kararıyla netleşecek
Kulislerde cumhurbaşkanõnõn
görev süresinin Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn cumhurbaşka-
nõ adayõ olup olmayacağõ ve si-
yasetteki gelişmelere göre net-
leştirileceğine dikkat çekili-
yor. Erdoğan, bir konuşmasõn-
da “Bizim tüzüğümüzde 3
dönem milletvekilliği var. Be-
nim bir dönemim kaldı. On-
dan sonra bırakmak zorun-
dayım. Genel başkanlık için
de süre 5 dönemdir. Herkes
bırakmayı bilecek” açõkla-
masõnõ yapmõştõ.
Kararõnda bir değişiklik ol-
mazsa Erdoğan, 2011 yõlõnda
yapõlacak seçimde son kez mil-
letvekili seçilecek ve 2015 yõ-
lõna kadar genel başkanlõk gör-
evini sürdürecek. Gül’ün görev
süresinin 5 yõl olarak belirlen-
mesi durumunda Cumhurbaş-
kanlõğõ seçimi 2012 yõlõnda, 7
yõl olmasõ durumunda ise 2014
yõlõnda yapõlacak.
Hükümetin, cumhurbaşkanõnõn halk tarafõndan seçilmesine ilişkin hazõrladõğõ
anayasaya uyum yasa tasarõsõ, Gül’ün görev süresinin 5 mi yoksa 7 yõl mõ olacağõna
ilişkin belirsizliği netleştirmiyor. Tasarõda, Gül’ün görev süresinin ne olacağõna
ilişkin bir düzenleme yer almazken AKP içinde bu konudaki görüş ayrõlõğõ sürüyor.
‘5 yıl için konsensüs sağlanır’
‘Cumhurbaşkanını
TBMM seçmeli’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri
Deniz Baykal, cumhurbaşkanõnõn halk tarafõndan
seçilmesinin altyapõsõnõn bulunmadõğõnõ vurgula-
yarak, TBMM’de bir uzlaşma sağlanõrsa cumhur-
başkanõnõn parlamento tarafõndan seçilmesine yö-
nelik sisteme yeniden dönülmesine ilişkin düzen-
lemeye destek vereceklerini söyledi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Baykal
başkanlõğõnda toplandõ. Alõnan bilgiye göre, top-
lantõda DTP’li milletvekillerinin mahkemeye zor-
la getirilmeleri kararõ da ele alõndõ. Konuya yasal
çözüm bulunmasõ gerektiğini söyleyen Baykal,
“Ya dokunulmazlar kaldırılır ya da bütün do-
kunulmazlık dosyaları TBMM Genel Ku-
rul’unda görüşülür, dokunulmazlıklar kaldırı-
lır ve herkes gider hesabını yargıda verir” dedi.
Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin de değerlendi-
rildiği toplantõda ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary
Clinton’un konuya ilişkin açõklamalarõna dikkati
çeken Baykal, Türkiye-Ermenistan sõnõrõnõn açõl-
masõnõn Ermenistan’õn işgal ettiği Azerbaycan
topraklarõndan çõkmasõ koşuluna bağlanmadõğõnõn
görüldüğünü kaydetti.
CHP MYK, toplantõda olağan kurultay süreci-
nin 12 Ekim’de başlamasõnõ kararlaştõrdõ. Olağan
kurultayõn da bu takvim içerisinde 2010 yõlõnõn
mayõs ayõ sonunda ya da haziran ayõ başõnda ya-
põlmasõ planlanõyor.
Gül’ün süresi tartõşmalõ
DTP’li milletvekillerinin ifade kriziyle ilgili olarak ‘Jest yapõp mahkemeye giderlerse daha
doğru olur’ görüşünü dile getiren Arõnç, Gül’ün görev süresinin ‘5 yõl’ olacağõnõ işaret etti
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ)
akademik yõlõ açõlõşõ için İzmir’e gelen
Başbakan Tayyip Erdoğan, gittiği her
yerde protestolarla karşõlaştõ. Bazõ öğ-
renci gruplarõ açõlõşõn yapõldõğõ salonun
önünde gösteriler düzenlerken, 2 öğrenci
kendilerini saat kulesinin demirlerine
zincirledi, 2 kişi de viyadük üzerinde
“Cumhuriyet düşmanı Tayyip’i iste-
miyoruz” yazõlõ pankart açtõ. Erdo-
ğan, konuşma yaptõğõ salonda da pro-
testo edildi. Erdoğan, kürsüye çõktõğõ sõ-
rada, bir öğrenci “Cumhuriyet yıkıcı-
ları kürsüye çıkıyor” diye bağõrdõ.
Gösterilerde 7 öğrenci gözaltõna alõndõ.
DEÜ’nün akademik yõlõ açõlõşõ olay-
lõ başladõ. Erdoğan, tören için Sabancõ
Kültür Merkezi’ne geldikten sonra Tür-
kiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi bir
grup öğrenci Atatürk Kültür Merkezi
karşõsõnda toplandõ. Tören alanõna yak-
laştõrõlmayan öğrenciler açõklama ya-
parken iki arkadaşlarõ da Konak’daki bir
üstgeçide “Cumhuriyet Düşmanı Tay-
yip’i Üniversitelerimizde, İzmir’de-
İstemiyoruz” yazan pankart açtõ. Polis,
pankartõ açan öğrenciler Çağatay Yıl-
dız ve Cem Durak’õ gözaltõna aldõ.
AKM önünde toplanan Emek Genç-
liği ve İzmir Öğrenci Kolektifleri’nden
2 ayrõ öğrenci grubu da “Müşteri değil,
öğrenciyiz”, yazõlõ dövizler taşõyarak
protestolarõnõ ortaya koydular.
Harç sistemine eleştiri
Gösteriler sürerken salondaki tören-
de öğrenciler adõna kürsüye gelen Fen
Edebiyat Fakültesi öğrencisi Merve
Sağlamer, harç sistemini eleştirdi. Sağ-
lamer, imam-hatiplilere üniversite yo-
lu açan katsayõ düzenlemesi için de
“Eğitimin kalitesi düşürülüyor” dedi.
Sağlamer’in ardõndan Erdoğan, ko-
nuşmasõnõ yapmak üzere kürsüye çağ-
rõldõ. Bu sõrada Özgür Senger adlõ öğ-
renci, “Cumhuriyet yıkıcıları kürsü-
ye çıkıyor” diye bağõrdõ. Korumalarõn
susturmaya çalõştõğõ Senger, salondan çõ-
karõlarak gözaltõna alõndõ. Senger’in
daha önce TGB İzmir Sorumlusu olarak
görev yaptõğõ, bu yõl hukuk fakültesini
birincilikle kazandõğõ öğrenildi. Ko-
nuşmasõnda protesto hakkõnda herhan-
gi bir şey söylemeyen Erdoğan, her üni-
versiteyi bitirenin veya tüm halkõn iş sa-
hibi olacağõna ilişkin bir kural olma-
dõğõnõ söyleyerek “Tabii ki mücade-
lemizi vereceğiz” dedi.
Daha sonra valiliğe giden Erdoğan yi-
ne protestoyla karşõlandõ. 2 üniversite öğ-
rencisi, vilayet binasõnõn karşõsõndaki sa-
at kulesinin direklerine kendilerini zin-
cirle bağladõ. Zincirli 2 kişinin yanõnda
bulunan 2 üniversite öğrencisi de IMF
ve Dünya Bankasõ karşõtõ pankartlar aç-
tõ. 4 öğrenci gözaltõna alõndõ.
Erdoğan partisinin il başkanlõğõ bi-
nasõna geçerken burada da aynõ sokak-
ta bulunan Halkõn Kurtuluşu Partisi
bürosunun balkonuna “AB yolu Sevr’e
çıkar, savunanlar ya gafildir, ya ha-
in” yazõlõ pankartõn asõldõğõ gözlendi.
Avukatlara dayak
Erdoğan, parti binasõndayken, büro-
sunun penceresine çõkan avukat Ta-
cettin Çolak, güvenlik önlemlerine
tepki gösterdi. Başbakan’õ bekleyen
kalabalõkla yaşanan sözlü tartõşmanõn
büyümesi üzerine çevik kuvvet binaya
girdi. Büronun pencere ve perdelerinin
kapatõldõğõ gözlendi. Polisin binadan ay-
rõlmasõnõn ardõndan açõklama yapan
Çolak, polislerin ve Başbakanlõk koru-
malarõnõn kendisiyle avukat arkadaşõnõ
dövdüğünü ileri sürdü. Çolak, suç du-
yurusunda bulunacaklarõnõ açõkladõ.
Erdoğan’a adõm başõ protesto
DEÜ’nün açõlõşõ için İzmir’e gelen Başbakan, gittiği her yerde eylemlerle karşõlandõ: 7 gözaltõ
Başbakan Erdoğan’ı protesto eden gruplara sert müdahalede bulunan güvenlik güçleri göstericileri apar topar gözaltına aldı. Polis ve Erdoğan’ın koru-
maları tarafından dövüldüğünü ileri süren avukat Tacettin Çolak suç duyurusunda bulunacağını açıkladı (altta sağda). (Fotoğraflar: HAKAN DİRİK / AA)