Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
7 OCAK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
İhtiras Aklın Önüne
Geçerse...
İzlemeyenler için söyleyeyim:
Dün sabah NTV’nin “Yazı İşleri” programına ko-
nuk olan Yavuz Donat, Baykal’ın kendisine
CHP’nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Baş-
kanlığı’na aday göstereceğini söylediğini iletti.
Her siyasi partinin, seçimlere kendi adayı ile ka-
tılması kadar doğal bir şey yok elbette. Ama 29
Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin, Türkiye’nin ge-
leceği için taşıdığı önemi, önceden değerlendirip
yorumlayanların ortak akıl etrafında birleştikleri bir
başka gerçek, aylardır yazılıp çiziliyor.
Sadece sol ya da sağda yer alanlarla ilgili ay-
rım bile yapmayı, dönemin koşulları karşısında lüks
görenler “cumhuriyetçi”ler olarak nitelendirdik-
leri politik oluşumların ortak adaylarla yerel se-
çimlere katılmasını öneriyorlar.
O öneriyi bu seçimlerden çok öncesinde yaşama
geçirmeye çalışan politikacıların başında da Yıl-
maz Büyükerşen’in geldiği biliniyor.
Büyükerşen, 29 Mart seçimlerinin bu değer-
lendirmesi için, kendi partisinin yöneticilerini ay-
lar öncesinde uyarmakla kalmadı. Başta CHP ol-
mak üzere, Cumhuriyeti kuruluş ilkelerini öne çı-
kartarak savunan tüm partilere çağrı yaptı.
Bir belde ya da kentte, hangi partinin ağırlığı faz-
la ise onun çatısı altında ortak adayların belir-
lenmesini önerdi.
Karayalçın örneği
Aynı öneriyi, Büyükerşen gibi yine yıllardır ısrarla
savunan bir başka politikacı olan Murat Kara-
yalçın, öyle bir birlikteliği Melih Gökçek karşısında
gerçekleştirebilmek amacıyla genel başkanlığını
yaptığı, dahası zor koşullara direnerek adeta
sırtında taşıdığı SHP’den ayrılmayı ve CHP’nin An-
kara adayı olmayı kabul etti. Kendisine, başkentin
büyükşehir belediye başkanlığını öneren CHP’nin
belediye meclis üyeliği ve alt belediyelerin baş-
kanlıkları için, kimlerin aday olmalarını istersin di-
ye bir soruyu yönetmeyişini bile Karayalçın’ın so-
run yapmadığını da unutmayalım.
Baykal, Eskişehir’deki başarılarını takdir ettiği-
ni kamuoyu önünde söylediği Büyükerşen’e 29
Mart için adaylık önerisi yaptı. İki dönem bu gö-
revi üstlenmiş olan Büyükerşen’in DSP’den ay-
rılma koşulunu da içine sindirmeye çalıştığını ya-
kından bilenlerdenim. Yıllardır birlikte politika
yaptığı eski arkadaşlarının partilerinden ayrılma-
dan, ortak listede yer almaları önerisi CHP Genel
Merkezi’nce benimsenmediği için Büyükerşen, 29
Mart seçimlerine yine DSP’nin adayı olarak katı-
lacağını açıklaması üzerine Deniz Baykal’ın “Ken-
di takdiridir” yanıtı şeklinde yorumlaması da yü-
reğime su serpmişti.
CHP’nin, aday çıkartmayarak tıpkı bundan ön-
ceki yerel seçimde uyguladığı stratejiyi tekrarla-
masını umuyordum.
DP-DYP ve ANAP’tan katkılar...
Büyükerşen de CHP’nin bu katkısını hem be-
lediye meclisi üyelikleri hem de kentin Odunpa-
zarı Belediyesi’nin başkanlığı için CHP’li adaylara
yer vererek ortak listeler ile değerlendirmek için
çalışıyordu.
Yavuz Donat’ın dün TV’de yaptığı açıklamanın
Büyükerşen’i karma liste için düşüncelerini ta-
mamen yok saymaya yönelteceğini sanmıyorum.
29 Mart’ta sandık başına giden Eskişehirli seçmen,
DSP omurgasının ağırlık taşıyacağı listede, sadece
CHP’lilerin değil, Demokrat Partili, Doğru Yol’lu
ve Anavatan’lı hemşerilerinin de isimlerini göre-
cekler.
Bu doğrultuda bir aday listesini oluşturmak ama-
cıyla çalışan Büyükerşen, “... İki dönemdir se-
çildiğim büyükşehir belediye başkanlığı gör-
evim sırasında, Eskişehirlilerin benim parti kim-
liğimi neredeyse unuttuklarını, son dönemde
yaşanan parti değiştirme tartışmalarını yadır-
gadıklarını biliyorum. Ama kamuoyunun, bu sü-
reçte benim çabalarımı sağlıklı bir biçimde de-
ğerlendireceğinden şüphem yok. Umarım
Türk halkı, bir gün farklı partileri bir araya ge-
tirerek veya en azından ülke sorunlarına işbirliği
alışkanlığına zorlayarak, her türlü krizden
Türkiye’nin kendini yenileyerek çıkmasını sağ-
layacaktır. Halkımıza güvenim tamdır” diyor.
Eskişehir’de gösterilecek CHP adaylarının,
herkesten çok Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı
memnun edeceğini saklamaya gerek yok. AKP
karşısındaki seçmenlerin DSP ve CHP seçenek-
leri için bölünmeleri gibi bir tehlikeyi CHP Genel
Başkanı’nın göze alarak adeta bir Rus ruleti oy-
namaya kalkışması gerçekten şaşırtıcıdır.
Deniz Baykal, Siirt’ten milletvekili olması için Er-
doğan’ın önüne kırmızı halı serercesine yaptığı kat-
kıları tekrarlamayı mı düşünüyor?
Ve kişinin ihtirası, aklının önüne mi geçiyor?
Göreceğiz...
Faks: 0 216 302 82 08 [email protected]
Ergenekon davasõnõn 37. oturumunda İP Genel Sekreteri Senem ‘Herkes haddini bilsin’ deyince salondan çõkarõldõ
Savcõlarõn sorularõna tepkiHATİCE TUNCER/ HİLAL KÖSE
Ergenekon davasõnda, tutuklu sanõk
Sakarya Üniversitesi Öğretim üyesi
Doç. Dr. Emin Gürses’e savcõlarõn
yönelttiği sorular, sanõklarõn ve avu-
katlarõn tepkisine neden oldu. Mah-
keme Başkanõ’nõn İşçi Partisi (İP)
Genel Sekreteri Nusret Senem’i sa-
londan çõkarmasõ üzerine tüm İP’li sa-
nõklar salonu terk etti. Ergenekon so-
ruşturmasõnõ yürüten Cumhuriyet
Savcõsõ Zekeriya Öz, mahkemeye
gönderdiği yazõda, Güney’in tali-
matla ifadesinin alõnmasõ için Kana-
da adli makamlarõ nezdinde girişim-
lerinin sürdüğünü bildirdi. Kanada ma-
kamlarõna gönderdiği yazõyõ da mah-
kemeye gönderen Öz, yazõda Erge-
nekon soruşturmasõnõn özetine yer ve-
rerek, “Tuncay Güney’in bu suç ör-
gütü içerisinde bir dönem yer aldı-
ğını” belirtti.
Ergenekon davasõnõn 37. oturu-
munda Doç. Dr. Emin Gürses’in çap-
raz sorgusu yapõldõ. Cumhuriyet Sav-
cõsõ Nihat Taşkın’õn sorusu üzerine
İP’ye üye olmadõğõnõ belirten Gürses,
“İnşallah olur. Türkiye’de parti
üyeliğim olmadı. İngiltere’de İP
Gençlik Kolları’nda üyeydim” de-
di. Taşkõn, aramalarda evinde ele ge-
çirilen Doğu Perinçek’in kitle çalõş-
masõ raporunu sorduğu sõrada ayağa
kalkan Perinçek, “İP yasadışı bir
örgüt mü?” diye bağõrdõ. Savcõ Taş-
kõn’õn, Gürses’e Hrant Dink ve Ne-
cip Hablemitoğlu ile ilgili sorularõ da
avukatlarõn itirazõna neden oldu. Yar-
gõç Köksal Şengün de, “Savcı Bey
olayımızla ilgili değil” dedi. Savcõ
Taşkõn’õn bu konunun Kemal Ke-
rinçsiz ve Sevgi Erenerol arasõnda-
ki telefon görüşmelerinde geçtiğini
söylemesi üzerine Başkan Şengün,
“Sayın savcı, yargılama iddiana-
medeki sevk maddeleriyle sınırlı. O
beyanlar ayrı bir tahkikatın konu-
su olabilir. O tahkikatta gündeme
getirilir” dedi.
İP’LİLER SALONU TERK ETTİ
Savcõ Taşkõn sõrasõyla Gürses’e Şe-
ner Eruygur, Hurşit Tolon, Hasan
Atilla Uğur, Sinan Aygün, Durmuş
Ali Özoğlu’nu tanõyõp tanõmadõğõnõ
sordu. Gürses de, bu sorulara hayõr ya-
nõtõnõ verdi. Bu sõrada sanõklar, “Bu
davayla ne ilgisi var. Burada ko-
vuşturma mı, soruşturma mı yapı-
lıyor” diye tepki gösterdi. Tutuklu sa-
nõk İP Genel Sekreteri Nusret Senem,
“Herkes haddini bilsin” diye bağõr-
dõ. Mahkeme Başkanõ’nõn müdahale-
si üzerine Senem, savcõlarõ kastederek
“Yüzüme öyle bakamaz. Bakarsa
konuşurum. Bana öyle bakanın
haddini bildiririm” dedi. Başkan
Şengün de Senem’in salonu terk et-
mesini istedi. Senem dõşarõ çõkarken
Doğu Perinçek’in de aralarõnda bu-
lunduğu İP’li sanõklar ile Erol Ölmez
duruşma salonunu terk etti.
Savcõ Taşkõn, “Alparslan Arslan’ın
bahsettiği Salih Kurter, Bulgaris-
tan’a gidilmesi ve para mevzularıyla
ilgili ne biliyorsunuz” sorusuna Gür-
ses, şu açõklamayõ yaptõ: “Bunları tel-
evizyona çıktım, açıkladım. Savcı-
ları uyardım. Şu hattı takip edin di-
ye. Avukatım bana söylemişti. Sal-
dırının arkasında türban meselesi
değil, 10 milyar dolarlık yatırımın
yasadışı bulunup Danıştay’da iptal
edilmesi yatıyor dedim. Bilgi verdim
kendi görevimi yaptım. Tetikçilerin
ötesine bakın diye her zaman söy-
lüyorum. Hablemitoğlu ile ilgili de
savcılar çağırırsa tekrar açıklama-
da bulunurum.”
‘CİNAYETİ İŞLEYENİ
AÇIKLARIM’
Söz alan tutuklu sanõk Ergün Poy-
raz da, “Necip Hablemitoğlu cina-
yetini çözmek için Amerika’nın
Ankara Başkonsolosluğu’na Hab-
lemitoğlu’nu niye takip ettirdiniz?
Niye evini gözlemek için araba ki-
raladınız, sorularının sorulması
gerekir. Bu sorulursa cinayeti ya-
panları tetiği çekenlere kadar söy-
lerim. Necip Hablemitoğlu’nun
Çevik Bir ile ilişkisi yok” dedi.
Mahkemenin tarikatçõlarõn intikam sa-
hasõ haline geldiğini savunan Poyraz,
“Tarikatçı hâkim, tarikatçı savcı”
dediği sõrada Başkan Şengün müda-
hale ederek, mahkeme hakkõnda bu
şekilde konuşmamasõnõ söyledi. Tu-
tuklu sanõk Kemal Kerinçsiz de,
savcõlarõn mahkemenin izin vermediği
sorularõ bile sorduklarõnõ ifade ederek,
“Az önce önlerine bir faks geldi.
Emniyet soruları buraya yollu-
yor” iddiasõnda bulundu.
Gürses, savcõ Pekgüzel’in operas-
yonlara ilişkin olarak yaptõğõ telefon
görüşmesinde, “beni alanın da al-
mayanın da a..k....” şeklindeki kü-
fürlü konuşmasõnõ anõmsatmasõ üzerine
“korum” dedi. Savcõ Pezgüzel, Gür-
ses’e telefon görüşmelerindeki “bi-
zimkiler koruyacak” sözlerine gön-
derme yaparak, “Bizimkiler yine Ri-
zeliler mi” diye sordu. Gürses de,
“Onlar bizimkiler. Beni koruya-
cak olanlar. Bu operasyonu bana
CIA, MOSSAD yapıyor. Beni göz-
altına emniyet almıyor. Bu operas-
yonu emniyet istihbarattan bir ekip
yapıyor” dedi. Yazar Ergün Poy-
raz’dan Şener Eruygur ile ilgili belge
almadõğõnõ söyleyen Gürses “Necip
Hablemitoğlu beni ‘İsrail, Amerikan
ekipleri peşinde’ diye uyardıktan
sonra öldürüldü” dedi.
‘İSTİHBARATÇI MISIN’
Savcõ Pekgüzel’in herhangi bir is-
tihbarat örgütünde çalõşõp çalõşmadõ-
ğõnõ sormasõ üzerine, Gürses, “Allah’a
şükür Mustafa Kemal’in istihbarat
örgütünde çalışıyorum” dedi. Gürses,
“İngiltere’de CIA çalışanı herhan-
gi bir kişi tarafından kendisine kart
verilip verilmediği” sorusuna da şu
yanõtõ verdi: “Üniversitede çalışırken
konferans verilen yerlerden ben
sorumluydum. Buraya bütün is-
tihbarat birimlerinden insanlar ge-
lirdi. Bu kişilerden aldığım kartla-
rı orada bulunan Türk istihbarat
yetkilisine verirdim. Almanlar is-
tihbarat konusunda acemidir. İn-
gilizler daha profesyoneldir. Bu ko-
nu hakkında bilgi almak istiyorlarsa
büyükelçilikten alabilirler.”
Emin Gürses’in vekili avukat Filiz
Esen savunmasõnda Ergenekon dava-
sõnõn siyasi bir dava olduğunu savu-
narak hukuki bir temelinin olmadõğõ-
nõ söyledi. Esen,“Temel hedef TSK
ve Türkiye Cumhuriyeti devleti-
nin bölünmez bütünlüğüdür” dedi.
Avukat Bozkurt Nuhoğlu da
Emin Gürses’in tüm iddialara bilim
insanõ hassasiyetiyle yanõt verdiğini
ifade ederek, “Bu iddialar 1876’dan
beri yani 1. Meşrutiyet’ten beri
sürmektedir. Aydınlanmacılar ile
karşı olanların sürtüşmesine
1923’te ateşkes yapıldı. 1950’den
sonra iyi niyetli ahmaklar ile kö-
tü niyetli ahlaksızlar Cumhuriye-
ti ele geçirdiler” dedi.
‘GÜNEY VE İPEK AYNI KİŞİ’
MİT’ten mahkemeye gönderilen
yazõda Tuncay Güney ile Tuncay
Güney İpek’in aynõ kişi olduğu be-
lirtildi. Güney’in gazeteci olarak ça-
lõştõğõ dönemde bazõ temaslarõnda
İpek’i de kullandõğõ kaydedilerek,
Güney’in nüfusa Tuncay Güney adõy-
la kayõtlõ olduğunun bilindiği ifade
edildi. MİT, Başbakanlõk ve Genel-
kurmay’a gönderdiği, Ergenekon ör-
gütüne ait şema ile bilgi notundan olu-
şan dokumanõn hazõrlanmasõnda, Tun-
cay Güney’in bir katkõsõnõn olmadõ-
ğõnõ da bildirdi.
‘BİR DÖNEM ÖRGÜTTEYDİ’
Çalõşmada, 3 Temmuz 2002’de
gönderilen, kaynağõ tespit edileme-
yen isimsiz ihbar mektubu ile ekin-
deki 6 CD’de bulunan Ergenekon Lo-
bi projesi ve diğer dokumanlardan ya-
rarlanõldõğõ belirtilerek, “Doküman,
Tuncay Güney’in bahse konu
CD’ler içerisinde yer alan ifade-
sindeki iddialarının tetkiki ile ar-
şivimize yansıyan ve teyit edilme-
miş bilgileri içeren, ayrıca açık
kaynaklara da yansıyan bilgilerle
sınırlı tutulan incelemelerden ha-
zırlanmıştır” denildi.
Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten
Cumhuriyet Savcõsõ Zekeriya Öz,
mahkemeye gönderdiği yazõda, Tun-
cay Güney’in 2001 yõlõnda gözaltõna
alõndõğõ dönemde evinde ele geçiri-
len dokümanlarõn ve bu soruştur-
mayla ilgili üç klasörün Ergenekon
dava dosyasõna eklendiğini bildirdi.
Güney’in mülakat görüntülerinin
bulunduğu kasetin de DVD ortamõ-
na aktarõlarak adli emanete alõndõğõ-
nõ belirten Öz, ‘şüpheli’ sõfatõyla
hakkõnda soruşturma yürüttükleri
Güney ile ilgili kendilerinde özel bir
dosya olmadõğõnõ kaydetti. Güney’in
talimatla ifadesinin alõnmasõ için
Kanada adli makamlarõ nezdinde gi-
rişimlerinin sürdüğünü bildiren Öz,
Kanada makamlarõna gönderdiği ya-
zõyõ da mahkemeye gönderdi. Öz’ün
Kanada makamlarõna gönderdiği ya-
zõda Ergenekon soruşturmasõnõn öze-
tine yer verilerek, “Tuncay Gü-
ney’in bu suç örgütü içerisinde
bir dönem yer aldığı” vurgulandõ.
Güney’in suç örgütü liderleri olarak
yargõlanan sanõklarla yakõn ilişki
içinde olduğunun anlaşõldõğõ ve hak-
kõnda soruşturma başlatõldõğõ kay-
dedilen yazõda, “Şüphelinin adli
soruşturma makamları huzurun-
da tayin edilen bir avukat ile bir-
likte hazır edilmesi, maddeler ha-
linde belirtilen soruların sorulması
sonrasında hazırlanan tutanağın,
şüphelinin sunacağı belgeler ek-
lendikten sonra gönderilmesini ta-
lep ederiz” denildi.
MAHKEME HEYETİ İZLİYOR
Mahkeme Başkanõ, Tuncay Gü-
ney’e ait mülakat kasetlerinin, CD’ye
aktarõlmõş olarak kendilerine gönde-
rildiğini ve mahkeme tarafõndan iz-
lendiğini söyledi. Bunun üzerine söz
alan sanõk avukatlarõ Güney’in mü-
lakatlarõnda çelişkili ifadeler verdiğini
belirterek kasetlerin bir oturumda iz-
lenmesini talep etti. Mahkeme avu-
katlarõn talebinin yarõnki oturumda de-
ğerlendirilmesine karar verdi. Du-
ruşmaya yarõn devam edilecek.
Mahkeme başkanõ Köksal Şengün’ün, savcõ Nihat Taşkõn’õ sorularõ nedeniyle
‘Sayõn savcõ, yargõlama iddianamedeki sevk maddeleriyle sõnõrlõ. O beyanlar ayrõ
bir tahkikatõn konusu olabilir. O tahkikatta gündeme getirilir’ sözleriyle uyardõğõ
oturumda İP’li sanõklar salonu terk etti.
Bitmeyen önemli davalar
2009’a sarkan davalar arasõnda 27 yõldõr süren Dev-Sol ana davasõ, Hrant Dink cinayeti, Engin
Çeber’in ve Nijeryalõ Festus Okey’in gözaltõnda öldürülmelerine ilişkin davalar da yer alõyor
İstanbul Haber Servisi - Kamuoyunun
uzun süredir tartõşmaya devam ettiği Agos Ga-
zetesi Genel Yayõn Yönetmeni Hrant Dink’in
katledilmesiyle ilgili davanõn yanõ sõra polis
kurşunuyla yaşamõnõ yitiren veya felç kalan ki-
şiler ve polis memurlarõna açõlan davalar 2009
yõlõnda da gündemi işgal edecek.
Dink’in 19 Ocak’ta Şişli’deki gazete binasõ
önünde öldürülmesine ilişkin 8’i tutuklu 18
sanõğõn yargõlandõğõ davaya devam edilecek.
Sanõk Yasin Hayal’in ağabeyi Osman Ha-
yal hakkõnda, bir süre önce, Dink cinayetiyle
ilgili olarak “adam öldürmeye iştirak” ve
“yasadışı örgüte üye olmak” suçlarõndan,
22.5-35 yõl arasõnda hapis cezasõ istemiyle İs-
tanbul 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde dava
açõlmõştõ. İki dava birleştirildi. 7 kişinin ölü-
müne ve 127 kişinin yaralanmasõna yol açan
Mõsõr Çarşõsõ’ndaki patlamayla ilgili dava ise
yeniden görülmeye devam edecek.
27 YILLIK DEV-SOL ANA DAVASI
İstanbul 1. Ordu Komutanlõğõ 2 No’lu Sõkõ-
yönetim Mahkemesi’nce 1981’de açõlan ve
Yargõtay’õn eksik evrak nedeniyle bozduğu
1243 sanõklõ Devrimci Sol ana davasõ da de-
vam edecek. İşadamõ Üzeyir Garih’i öldür-
düğü gerekçesiyle hüküm giyen Yener Yer-
mez’in avukatõ Mustafa Yalçınkaya’nõn,
2009’un ilk haftasõnda “iade-i muhakeme”
talebi dikkate alõnõrsa bu davayla ilgili yargõ-
lama da yeniden başlayacak. Türkiye’nin ilk
öğrenci sendikasõ olan Öğrenci Gençlik Sen-
dikasõ hakkõnda açõlan kapatma davasõ de-
vam edecek.
Genç Parti (GP) Genel Başkanõ Cem
Uzan’õn da aralarõnda bulunduğu 33 sanõğõn
“Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve
örgüte üye olmak”, “dolandırıcılık” ve
“zimmet” suçlarõndan yargõlanmasõ sürerken
Güngören’de meydana gelen 17 kişi ve bir
doğmamõş bebeğin ölümüne 154 kişinin de
yaralanmasõna yol açan patlamanõn davasõ bu
yõl içinde başlayacak. İddianamede sanõklar-
dan Hüseyin Türeli ve Nusret Tebiş hak-
kõnda toplam 18’er kez ağõrlaştõrõlmõş müeb-
bet hapis isteniyor. ABD’nin İstanbul Konso-
losluğu’na saldõrarak 3 polis memurunu şehit
eden 2 kişi hakkõnda El Kaide üyesi olmak
suçundan 7.5 ile 15’er yõl arasõnda hapis iste-
miyle açõlan dava da bu yõl içinde başlayacak
davalar arasõnda.
ÇEBER’İN DAVASI
Metris Cezaevi’nde kötü muamele ve iş-
kence sonucu hayatõnõ kaybeden Engin Çe-
ber’in davasõyla ilgili hazõrlanan iddianame
Bakõrköy Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan
kabul edildi. İddianamede tutuklu 6 gardi-
yandan bir kõsmõ için ağõrlaştõrõlmõş müebbet,
diğer sanõklar hakkõnda işkence suçundan 12
yõla kadar hapis cezasõ verilmesi isteniyor.
Bahçelievler’de dergi dağõtõrken polisin ta-
bancasõyla yaralanan ve yürüme yeteneğini
kaybeden Ferhat Gerçek’in de aralarõnda
bulunduğu 7’si polis 13 kişinin yargõlanmasõ-
na devam ediliyor.
Moda sahilinde sigara istediği polis memuru
tarafõndan vurularak felç kalan ve tedavisi ha-
len devam eden Yasin Kırbaş’õn da aralarõnda
bulunduğu iki şüpheli hakkõnda “silahlı yağ-
maya teşebbüs” ve polis memuru Bülent Oku-
muş hakkõnda “kasten adam öldürmeye te-
şebbüs” suçlarõndan açõlan dava da sürüyor.
2009’da sürecek davalardan bir diğerini ise Ni-
jeryalõ Festus Okey’in gözaltõnda ölümüne ne-
den olmakla suçlanan polis memurunun yargõ-
landõğõ dava oluşturuyor. İddianamede, polis
memuru Cengiz Yıldız hakkõnda “taksirle ölü-
me neden olmak” suçundan 3 ila 6 yõl arasõnda
hapis cezasõ isteniyor.
16 MART KATLİAMINA ZAMANAŞIMI
Beyazõt’ta 30 yõl önce 7 öğrencinin ölümü,
41 öğrencinin de yaralanmasõyla sonuçlanan
olaya ilişkin 3 sanõğõn yargõlandõğõ dava za-
manaşõmõndan düştü. Yine aynõ durum “Ha-
yata Dönüş Operasyonu” kapsamõnda, Bay-
rampaşa Cezaevi’nde “tutuklulara kötü
muamele yaptıkları” ve “görevlerini kötü-
ye kullandıkları” iddiasõyla 1460 kamu gö-
revlisinin yargõlandõğõ davada meydana gel-
di. Operasyon sõrasõnda hapishanelerde bulu-
nan tutuklularõn yargõlanmasõ sürerken ope-
rasyonu düzenleyen görevlilerin davasõ za-
manaşõmõndan düştü.
19 Ocak 2008’te gazetesinin önünde öldürülen Hrant Dink ve gözaltında işkenceyle öldürülen Engin Çeber davaları bu yıl da sürecek.
Garih dosyası mahkemede
İstanbul Haber Servisi - İşadamõ Üzeyir Ga-
rih’i öldürdüğü gerekçesiyle müebbet ağõr hapis
cezasõna çarptõrõlan Yener Yermez’in avukatõ
Mustafa Yalçõnkaya, “iadei muhakeme” talebiyle
mahkemeye başvurdu. Yalçõnkaya, yeniden yar-
gõlama yapõlmasõ istemiyle hazõrladõğõ 3 sayfalõk
dilekçe ve eklerinin bulunduğu dosyayõ Bakõrköy
14. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sundu. Yalçõnkaya
yaptõğõ açõklamada, mahkemenin, “Ergenekon”
davasõna bakan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahke-
mesi’nden Üzeyir Garih ile ilgili dava dosyasõnõ
talep edeceğini ve bu dosyanõn incelenmesinin
ardõndan talebinin kabul edilip edilmeyeceğini
hükme bağlanacağõnõ söyledi.
Güvenlik Müsteşarlığı geliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İngiltere
İçişleri Bakanõ Jacqui Smith’le bir araya gelen İç-
işleri Bakanõ Beşir Atalay, terörle mücadele için
Güvenlik Müsteşarlõğõ’nõn kurulmasõ konusunda
yaptõklarõ taslak çalõşmayõ Başbakan’a sundukla-
rõnõ söyledi. Atalay, “Yeni yapõlanma İçişleri Ba-
kanlõğõ bünyesinde olacak” dedi. Atalay, yapõlan
çalõşmalar hakkõnda, Terörle Mücadele Yüksek
Kurulu’nda bilgi vereceklerini bildirdi.