22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 30 OCAK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 13 K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K [email protected] O rhan Duru. Yõllarca birlikte çalõştõğõm ar- kadaşõm. Önümde ufuklar açan yazar. Gözlemleri- ne, geleceği, ironiyi, eleştiriyi ka- tan öykücü... Bir zamanlar, der- gimin atardamarõ... Kendini de- ğil, işini önemseyen, sahici, dü- rüst, çalõşkan, alçakgönüllü, bil- gili, iyi insan... Ne yazsam hep eksik... On yõl önce Sanat der- gisine (15 Eylül 1998) yazdõğõ “Gizlem” başlõklõ yazõyõ payla- şõyorum: “Her şey karışık ve durum çelişik. Toplumsal ve devletsel yaşamın gizleriyle uğraşıyo- ruz. Bir konuşsam yer yerin- den oynar. Şu anda konuş- mamak en iyisi. Ne olur ne olmaz. Oysa ekran- lara çıkıp sağa sola t e l e f o n edebilirim. Bir şey bilmiyorum. Her şe- yi medyadan öğre- niyorum. Ne bilgiler var onlarda, dosyalar dolusu, allayıp pul- layıp yayımlıyorlar. Her gün yeni adlar çıkıyor ortaya. Cep telefonlarının numa- ralarını bile biliyorlar. Nasıl oluyor da akılda tutu- yorlar akıl alır gibi değil. Bel- lekleri güçlü, bilgisayarları da. Bilgileri sayıyorlar. Üstelik telefonlarım dinleni- yor. Ne zaman telefonu aç- sam hırıltılı bir ses ‘Alo’ diyor. Ben de ‘Kimsin ulan?’ diye so- ruyorum. Görüyorsunuz din- liyorlar. Dinlemekle kalsalar iyi, unuturlar bir süre sonra. Ama dinlemekle yetinmiyor- lar ve her şeyi banda alıyor- lar. Herkesin elinde bir bant, kaset, bir Unkapanı dolaşıp duruyor. Gençler artık bu bantları dinliyor ve bunları dinleyerek büyüyor. Evet. Dinleniyorum. Tele- fonumla birlikte sırtüstü yatıp dinleniyorum. Bu kadarı faz- la. Ben de beni dinleyenin hı- rıltı ve horultularını banda alıyorum. Hiç açık ver- miyor. Önemli olan gizlilik. Giz, gizlem, gözlem, düzlem ve söylem. İşin içinde gizlilik olunca işler bambaşka ve tatlı oluyor. Ne kadar gizliyse o kadar iyi. Bu yüzden her şeyi örtüyorlar, örtüp basıyorlar, paraları ise örtülü ödenekten çekiyorlar. Bulandırıp sulandırıyor, sis perdesi çekiyorlar. Havada pasaportlar uçuşu- yor. Yeşil, kırmızı, turuncu ve mor. Bildiğimiz pasaport- lardan değil bunlar. Eskiden hiç pasaport alamazdık. Kök söktürürlerdi bir pasaport ala- bilmek için. Şimdi isteyene ve- riyorlar. Rengini seçiyorsun o kadar. Ne büyük kolaylık va- tandaşa ve yurttaşa. Ayrıca önce pasaport verip sonra kır- mızı bültenle arıyorlar. Görü- yorsunuz. Kırmızı bülteniniz varsa, etkinliğiniz de var. Bir kez olsun kırmızı bülten çı- karmadılar bana. Ne bu, adamdan saymıyorlar mı bizi? Ne çabuk unuttular. Doğrusu yalnızlık duygusuna kapılıyo- rum. Bir kırmızı bültenciği bile esirgiyorlar insandan. Olur mu? İşte artık soyutlan- dım ve kimse sevmiyor beni. Oysa biz devle- te az mı çalıştık? Bunalıma kapılı- yorum. Somut bir yabancılaş- ma bu. Aşa- ma aşama kendimi dışlıyo- rum. Oysa bir konuşsam neler söyleyeceğim, ama dilim tutuluyor, çenele- rim zıngırdıyor, kulak- larım çınlıyor. Gizlenmek ve gizli bil- giler edinmek ne ka- dar keyif verici bir şey, insan orgazma giriyor nerdeyse. Viagra’ya gerek yok. Bildiklerimi bir açıklasam ortalık birbirine girer. Medya yapıyor bunu ve ortalığa bir şey olmuyor. Bildiklerim ağır- lık veriyor. Hepsini silip atsam olmuyor, bilgiler sinir siste- mine giriyor, beyin hücreleri- ne yerleşiyor, sonra olmadık bir zamanda, hiç yeri değilken çıkıp saçılıyor ortalığa. On- dan sonra işin yoksa bunları toparla. Şimdi çeteleri çitiliyor biri- leri. Çetelerin çetelesi tutuluyor ve defterleri dürülüyor. Sen onu külahıma anlat. Delikan- lılıkta var mı böyle yapmak? Hem bunlar hepsi delikanlı çocuklar. Ne yaptıklarını bil- miyorlar. Bir şey bilmemek. Gizlili- ğin baş kuralı bu. Bilmem ge- rekli olmayan şeyleri hiç duy- masam daha iyi. Bildiklerini nasıl olsa öttürüyorlar ada- ma. Onun için bilmezlikten geliyorum. Bildiklerim de bir şeye benzemiyor. Her gün bi- raz daha karışıyor, biraz daha çorbaya dönüyor ve paça. Susurluğu susturuyorlar sus- turucularla. Kusmuklar ya- pışıyor. Kirlenme yaygınlaşı- yor ve doruğa tırmanıyor. Korku dağları bekliyor.” Gördünüz ya Orhan Duru bi- zimle... Tüm sevenlerine, ya- kõnlarõna sabõr diliyorum. [email protected] faks: 0212. 257 16 50 Orhan Duru, 10 yõl önce, bugünümüzü yazmõştõ: Korkudağlarõbekliyor... BeşTürkfilmi İran’da TAHRAN (AA) - Türkiye, İran’da dü- zenlenen 27. Uluslararasõ Fecr Film Fes- tivali’ne dört filmle katõlõyor. 63 ülke- den 277 filmin yarõşacağõ festivalde Tür- kiye’yi uzun metrajlõ filmlerde Semih Kaplanoğlu’nun ‘Süt’, Yeşim Usta- oğlu’nun ‘Pandora’nın Kutusu’ ve Mahsun Kırmızıgül’ün ‘Beyaz Melek’ filmleri temsil edecek. Kõsa metrajlõ filmde de Mehmet Can Mertoğlu, ‘Yokuş’ adlõ filmiyle yarõşacak. Ulusal ve uluslararasõ dallarda yapõlacak ya- rõşmalarda seçici kurulda, aralarõnda Se- mih Kaplanoğlu’nun da bulunduğu, 15’i yabancõ 20 yönetmen yer alacak. Başkent Tahran’da yarõn başlayõp 10 Şu- bat’a kadar sürecek olan festivalde kõ- sa ve uzun metrajlõ filmlerin yanõ sõra belgeseller, ‘Kristal Simurg’ ödülleri- nin sahibi olmak için yarõşacak. Semih Kaplanoğlu’nun ‘Yumurta’ adlõ filmi, geçen yõlki festivalde ‘En İyi Yönetmen Kristal Simurg Ödülü’ ile ‘En İyi Tek- nik ve Artistik Başarı Kristal Si- murg Ödülü’ne değer görülmüştü. ‘Barış Mançosuz 10 Yıl’ konseri Kültür Servisi - Kurtalan Ekspres’in ‘Barõş Mançosuz 10 Yõl’ konseri, yarõn akşam saat 22.00’de Studio Live’de yapõlacak. Miras bõraktõğõ Gül Pembe, Dağlar Dağlar, Arkadaşõm Eşek, Kol Düğmeleri, Dönence, Kara Sevda, Gibi Gibi, Anlõyorsun Değil mi, Sakõz Hanõm ve Mahur Bey, Halil İbrahim Sofrasõ ve daha yüzlerce şarkõyla gönüllere taht kuran Barõş Manço’nun 1973 yõlõnda kurduğu ve onsuz geçen 10 yõldõr yoluna devam eden Kurtalan Ekspres’in, sanatçõnõn anõsõna düzenlediği geceye çok sayõda sanatçõ katõlacak. Süt BAŞSAĞLIĞI Vakfımızın Danışma Kurulu üyesi, İSMMM Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yahya ARIKAN’ın babası GÜZEL ARIKAN yaşama veda etmiştir. Ailesine, tüm dostlarına ve 68’liler topluluğuna başsağlığı dileriz. 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI BEYOĞLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2008/501 Davacõ TAŞÇIOĞLU TAVUKÇULUK GIDA MADDELERİ PAZARLAMA İNŞ.OTOM.TUR SAN VE TİC. LTD. ŞTİ. tarafõndan davalõ KAANTUR TURİZM İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. aleyhine açõlan İflas davasõ nede- niyle; Davalõ Kaantur Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Necati Bey Caddesi Vekilharç Sok No:8 D:13-14 Tophane - Ka- raköy-Beyoğlu ) hakkõnda iflas davasõ açõldõğõndan itiraz eden alacaklõlarõn İİK nun 158/1 ve 166/2 maddeleri gere- ğince 15 gün içinde itirazda bulundurabilecekleri duruşma günü olan 23.02.2009 günü saat 14.10’da yapõlacak celse- de bizzat veya bir vekil bulundurabilecekleri, delillerin derhal ibrazõ gerektiği gõyaplarõnda da karar verilebileceği HUMK 509 ve 510 madde gereğince ilan ve tebliğ olunur. 25.12. 2008 (Basõn: 4646) USTKB’DEN TÜRK ULUSUNA DUYURU Biz, aşağıda ismi olan Sivil Toplum Kuruluşları  Tam bağımsız, demokratik, laik Türkiye’den,  Atatürk milliyetçiliğinden,  Ülkemizin bölünmez bütünlüğünden,  Ulusal, yurtsever güçlerin öncelikle yerel seçimler olmak üzere, her alanda güç birliği yapmasından,  Hukuk devletinden ve insan haklarından  Karanlığa karşı, aydınlıktan  Sosyal devletten yanayız.  “Ergenekon Soruşturması” adıyla yapılan hukuksuz, suçluyla suçsuzu harman eden, sindirme, yok etme politikalarına,  TSK’nın, siyasi partilerin, muhalif basının, üniversitelerin, sendikaların, hukukçuların, sivil toplum örgütlerinin susturulması girişimlerine,  Ilımlı İslam ülkesi yakıştırmalarına ve kanla çizilen BOP haritalarına,  Teslimiyetçi, kişiliksiz dış politikaya,  ABD ve AB emperyalizmine, bölücü, gerici ve işbirlikçi eylemlere karşıyız. USTKB (Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği) www.ulusalstkb.org
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle