23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B kultur@cumhuriyet.com.tr TC DÖRTYOL İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2008/81 Bir borçtan dolayõ hacizli bulunan aşağõda cins, miktar ve takdir edilen kõymeti ya- zõlõ mahcuz menkul mallar açõk arttõrma suretiyle satõşa çõkartõlmõştõr. Birinci arttõrma 25.2.2009 tarihinde saat 11.10-11.20 arasõnda Dörtyol ilçesi Ocaklõ Mahallesi Türkoğlu sok No: 131’de yapõlacağõ ve o gün kõymetlerinin %60’õna istek- li bulunmadõğõ takdirde 2.3.2009 tarihinde saat 11.10-11.20 arasõnda ikinci artõrmanõn aynõ yerde yapõlacağõ, şu kadar ki artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõnõn ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõnõn ve bundan başka paraya çevirme ve paylarõn paylaştõrma giderini geç- mesinin şart olduğu, mahçuzun satõş bedeli üzerinden %18 oranõnda KDV’nin alõcõya ait olacağõ ve satõş şartnamesinin icra dosyasõnda görülebileceği, gideri verildiği tak- dirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği fazla bilgi almak isteyenle- rin yukarõda yazõlõ dosya numarasõyla dairemize başvurmalarõ ilan olunur. 20.1.2009 Not: İhaleye iştirak edeceklerin %20 nispetinde nakti teminat veya milli bir banka- nõn kati teminat mektubu vermesi lazõmdõr. Tebligat yapõlamayan ilgililere tebliğ yeri- ne kaimdir. Takdir edilen değeri Lira krş Adedi Cinsi niteliği ve özellikleri 15.600,00 26 Vestel marka SX-18 modelkomprö sörlü duvar tipi spilit klima. 14.400,00 16tk Samsung marka 740N 17C lik LCD ekran monitör LG marka kasa klavye ve maustan oluşan toplama bilgisayar. (Basõn: 4497) ZEYNEP ALTAY İ stanbul’un Avrupa Kültür Başkenti ola- cağõ 2010 hõzla yaklaşõrken, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ’nõn opera ve klasik müzik dalõnda “Müzik Yönetmeni” Cem Mansur istifa etti. Ka- muoyu Mansur’un istifasõnõ Serhan Ye- dig’in 14 Ekim 2008 tarihli Hürriyet ga- zetesinde çõkan “Çakma Festival” baş- lõklõ yazõsõndan öğrendi. Haberde Man- sur’un, bütçesi Ajans, İstanbul Büyükşe- hir Belediyesi (İBB) ve Kültür Bakanlõ- ğõ’ndan sağlanan, St. Petersburg Balesi ve Rusya Devlet Senfoni Orkestrasõ adõyla, ’toplama’ sanatçõlarõn sahneye çõkarõldõğõ, 22 etkinliğe katõlan sanatçõlara da,tahsil edilen kaşe ücretlerinin yüzde 50 ila 70’inin ödendiği 6. Boğaziçi Festiva- li’nin, Müzik ve Opera Bölümü’nün ona- yõndan geçmeden, yönetim kurulu kara- rõyla yapõlmasõna tepki göstererek istifa et- tiği belirtiyordu. Ajans’a acil çözüm bekleyen sorunlar karşõ- sõnda doğan boşluğu nasõl giderecekleri- ni sorduğumuzda, Müzik Yönetmenleri- nin Cem Mansur ve Garo Mafyan oldu- ğunu, Mansur’un istifasõ dolayõsõyla diğer yönetmen Mafyan’õn görevi tek başõna yü- rüteceğini bildirdiler. İstifa gerekçesi ola- rak da; “Cem Mansur İstanbul 2010 Av- rupa Kültür Başkenti projelerinde te- melde orkestra şefi olarak görev almak istediği ve gerek asli görevi, gerekse 2010 projelerinin yönetimi ve orkes- tra şefliği görevlerinin bağdaşmama- sı nedeniyle görevinden istifa etmiştir. Değerli arkadaşımız Cem Mansur ile işbirliğimiz sürmektedir. Kendisi bun- dan böyle İstanbul 2010 müzik proje- lerine danışman ve orkestra şefi olarak katkıda bulunacaktır” açõklamasõnõ yaptõlar. İstifa sonrasõ suskunluğunu koruyan Mansur ise, açõklamaya ne diyorsunuz sorumuza sadece “Danışman değilim” yanõtõnõ verdi. Garo Mafyan ise, kendisinin de kon- servatuvar mezunu olduğunu, klasik mü- zik eğitimi aldõğõnõ anõmsatarak; “Koltuk boşluğu yok. Ajans’ın açıklaması doğ- ru, ben Müzik Yönetmeni sıfatını şim- di tek başına taşıyorum. Bir yönetmen arayışı yok. Cem Mansur’un danış- manlığı sürüyor” diye konuştu. SUNGU ÇAPAN 54 yõl önce İstanbul’un, şehir dõşõndan kamyonlarla bindirilmiş kõtalar ha- linde getirilip İstiklal Caddesi’ne salõnmõş, her şeyi kõrõp dökerek gayri müslimle- re ait 5 bin kadar dükkân ve işyerini yağmala- manõn ve işaretlenmiş evlere saldõrmanõn gözle- rini kararttõğõ, eli sopalõ bir yağmacõlar güruhu ta- rafõndan talan edilmiş Beyoğlu’sundaki (dönemin DP iktidarõnca Kõbrõs davasõ bahane edilerek dü- zenlenip teşvik edilmiş ve kõşkõrtõlmõş kör milli- yetçiliğin iyice gemi azõya aldõğõ yanõ başõndaki bu feci saldõrõlara vaktiyle tanõk olmuş) eski bir sinemada seyrettiğim Güz Sancısı, bir Türk genciyle bir Rum kõzõnõn dokunaklõ aşk hikâye- si ekseninde kuşkusuz cumhuriyet tarihimizin bu en yüz karasõ tertiplerinden biri olan 6-7 Eylül vah- şetini fon alõyor. Yönetmen Tomris Giritlioğ- lu’nun tõpkõ Yılmaz Karakoyunlu’nun roma- nõndan on yõl kadar önce sinemaya aktardõğõ, 1945’te azõnlõklara adaletsizce uygulanan Varlõk Vergisi olayõnõn acõlarõnõ ve vergisini ödeyeme- yenlerin doğuya, mahrumiyet bölgesine sürgüne gönderilmelerinin dramõnõ konu edinen Salkım Hanımın Taneleri filmi gibi yine Yõlmaz Ka- rakoyunlu’nun aynõ adlõ romanõndan uyarladõğõ Güz Sancõsõ da bir kez daha bizi yakõn tarihimizle yüzleştirme işlevini yerine getirmeye girişiyor. 1955 MODEL DERİN DEVLET ÖYKÜSÜ Filmin kahramanlarõndan Behçet (Murat Yıl- dırım), yerel bir ağa izlenimi uyandõran, milli- yetçi ve otoriter babasõnõn (Tuncel Kurtiz) baskõsõ altõnda yetişmiş, babasõnca yönlendiril- miş, bir an önce siyasete atõlõp yükselmenin he- deflendiği bir hayatõn eşiğindeki, Nemika (Bel- çim Bilgin) adlõ bir genç kõzla da sözlendirilmiş bir genç. Ama gözü ve gönlü, sözlüsünden çok karşõ pencerede sõk sõk röntgenlediği alõmlõ ve gü- zel Rum kõzõ Eleni’de (Beren Saat). İktidarõ eleş- tiren muhalif gazete sahibi bir lideri (Kenan Bal) zehirleyen, o dönemdeki ‘derin devlet’in yö- neticilerinden, Nemika’nõn babasõ Kenan Bey’in (Hüseyin Avni Danyal) zorla muhbirlik ettirdiği Behçet, üniversitedeki solcu arkadaşlarõnõ gam- mazlayõnca, zaten muhalif gazetecinin öldürül- mesi olayõnõ kurcalayan, çocukluk arkadaşõ ‘ko- münist’ Suat (Okan Yalabık) da okkanõn altõ- na gidiyor ve Behçet Suat’õn gözü dönmüş, mil- liyetçi bir kalabalõk tarafõndan sokakta sille to- kat dövülerek öldürülmesini sadece seyrediyor çaresizce. Suat’õn böylesine harcanõşõ, Beh- çet’in sözlüsü Nemika’nõn da gözlerini açõyor, ba- basõnõn kirli, karanlõk yüzünü görüp olaylara sa- dece ‘seyirci’ kalan Behçet’i de terk ediyor. Pa- ragöz babaannesinin (Zeliha Berksoy) yüksek zevattan memurlara peşkeş çekerek zorla fahişelik yaptõrdõğõ güzel Eleni’ye âşõk olan Behçet so- nunda seçimini yapõyor ve hayatõnõ ona adamõş ağa babasõnõ değil de aşkõnõ yeğliyor. Ama Ele- ni’cik, olaylarõ kõşkõrtõp tezgâhlayan, karanlõk Ke- nan beyin yardakçõsõ ve filmin habis kötü adamõ İsmet’in (İlker Aksum) takibinden ve elinden kurtulabilecek midir? Filmin son bölümüne sõkõştõrõlmõş ve iyice kont- rolden çõktõğõ Kenan Bey tarafõndan amirlerine bil- dirilen, azõnlõklarõn canlarõna değilse mallarõna, mülklerine, servetlerine yönelik tezgâhlanmõş bu ‘büyük yağma’ olaylarõnõn vahşetini perdede es- tirmeye soyunmasõyla önem kazanan Güz San- cõsõ, günümüzün pehlivan tefrikasõ gibi sürdü- rülen, malum ETÖ davasõyla fonda paralellik- ler kurulan, beylik ağdalõ bir aşk hikâyesinin an- latõldõğõ,1955 model derin devlet öyküsü çe- şitlemesi olarak ilgiyle seyrediliyor özetle. An- cak genelde kahramanlarõnõn klişelikten, anlatõ- mõnõn durağanlõktan, oyunculuğunun acemilikten pek kurtulamadõğõ Güz Sancõsõ, senaryosunun ham halatlõğõ, dramatik yapõsõnõn tekdüzeliği ve sine- matografik açõdan sõradanlõğõyla çok da başarõlõ sayõlamayacak bir film sonuçta. Salt el attõğõ ko- nunun sarsõcõlõğõyla görülmeyi hak etse de. ÜÇLEME... Dönem filminin zorluklarõnõ genelde Beyoğ- lu’nun ara sokaklarõnõ seçerek çözümlemiş yö- netmen Giritlioğlu’nun filmografisinde Suyun Öte Yanõ’yla başlayõp Salkõm Hanõm’la süren tarih- sel üçlemesini tamamlayan Güz Sancõsõ’ndan ak- lõmda kalan, besteci Tamer Çıray’õn yer yer gör- kemli olabilen müzikleri, 6-7 Eylül olaylarõnõn can- landõrõldõğõ, o bağõrõş çağõrõş, dehşetengiz mümayiş atmosferini bir nebze yansõtan talan görüntüleri ve polisle jandarmanõn bir kenarda durup olanõ bi- teni bir kara komedi izlercesine seyrettiği, konu- nun tüm ürperticiliğine karşõt bir gülmece duygusu veren kimi sahneler. Bir de, oldukça çabalayan genç, toy oyuncular arasõnda fiziği ve oyunuyla öne çõkan Beren Saat. TV’deki Yabancõ Damat di- zisinden tanõdõk, Küçük Kõyamet’le hatõrladõğõmõz İlker Aksum da, sert, karanlõk bir Özel Harp Dai- resi maşasõ rolünde parlõyor. SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2009 CUMA 12 KÜLTÜR Yakın tarihimizin yüz karası Yönetmen: Tomris Gi- ritlioğlu / Senaryo: Etyen Mah- çupyan, Nilgün Öneş, Yõlmaz Karako- yunlu’nun romanõndan / Kamera: Ercan Yõlmaz / Müzik: Tamer Çõray / Oyuncular: Beren Saat, Murat Yõldõrõm, Okan Yalabõk, Belçim Bilgin Erdoğan, Hüseyin Avni Dan- yal, İlker Aksum, Zeliha Berksoy, Tun- cel Kurtiz, Kenan Bal, Avni Yalçõn / 2008 (C yapõm-Özen F.) Güz Sancısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “16. Adalet ve De- mokrasi Haftası” etkinlikleri kapsamõnda, gazetemiz yazarõ Işık Kansu ile gazetemiz ka- rikatüristlerinden Murat Sa- yın’õn “Düz Çizgi” adlõ ya- zõ ve karikatür sergisi, Uğur Mumcu Araştõrmacõ Gaze- tecilik Vakfõ (um:ag) sergi sa- lonunda başkentlilerle buluş- tu. Serginin önceki gün akşam yapõlan açõlõşõna, Uğur Mum- cu’nun eşi TBMM Başkan- vekili Güldal Mumcu, kõzõ Özge Mumcu, Yargõçlar ve Savcõlar Birliği (YARSAV) Başkanõ Ömer Fa- ruk Eminağaoğlu, ressam Cemil Eren, Prof. Dr. Cevat Geray, emek- li diplomat Daver Darende, Prof. Dr. Necdet Adabağ, Ankara Devlet Ti- yatrosu (ADT) oyuncusu Şebnem Gürsoy ile çok sayõda davetli katõldõ. Şevket Salcı’nõn insan yaşamõnõ ko- nu edinen ve ahşaptan yapõlan değişik yapõtlarõnõn da yer aldõğõ sergide, Kansu’nun gazetemizde yayõmlanan yazõlarõyla Sayõn’õn Kansu’nun yazõ- larõ doğrultusunda çizdiği karikatürler yer alõyor. Gazetemiz yazarõ Işõk Kansu, ser- gide yer alan yazõ ve karikatürlerin, gü- nümüz Türkiyesi’nin fotoğrafõnõ yan- sõttõğõnõ dile getirdi. Serginin yitirdi- ğimiz gazetemiz yazarlarõ Uğur Mum- cu ve Prof. Dr. Muammer Aksoy’a adandõğõnõ vurgulayan Kansu, “Sanat, tarih boyu siyasetten soyutlanmamıştır. Çünkü sanat yaşanı- lanı yoğurur. Bu ne- denle sanatı başka bir şeymiş gibi algılamak yanlıştır. Biz de bu sergide bunu anlat- maya çalıştık. Bu ser- gide salt duygular yok, yaşanılanlar var” dedi. Gazetemiz kari- katüristlerinden Murat Sayõn, günümüz Türki- yesi’nde karikatür sa- natõnõn önemini yitirdiğine dikkat çe- kerek, “Karikatür sanatı artık kor- kan bir eleştiri sanatı olmaya baş- ladı. Karikatür önce korkuyor, son- ra eleştiriyor. Bugün ne yazık ki Türkiye’de gerçek anlamda var olan karikatür sanatçılarının sayı- sı da gitgide azalıyor” görüşünü di- le getirdi. Sergi, 12 Şubat tarihine dek um:ag sergi salonunda görülebile- cek. Kansu ve Sayõn’õn kaleminden ‘Düz Çizgi’ sergisi YazõveçizgilerleTürkiye...Kültür Servisi - Resmimizin ustalarõndan Ferruh Başağa, retrospektif sergisiyle Beşiktaş Çağdaş’ta. Başağa’nõn tam yet- miş beş yõllõk sanat yaşamõndan önemli bir kesiti yansõtan yapõt- larõn yanõ sõra sergide, sanatçõnõn çocukluğundan başlayarak bu- güne uzanan bazõ belge ve fo- toğraflara da yer veriliyor ve bir de belgesel gösteriliyor. ‘So- yutun duayeni’ olarak tanõnan Başağa, yorumunu soyut anlatõ- ma sanat yaşamõnõn erken sayõ- lacak dönemlerinde taşõdõ. Bu- güne dek sanat çalõşmalarõnõ öz- gün çizgisi içinde sürdüren sa- natçõnõn aldõğõ birçok ulusal ve uluslararasõ ödül arasõnda ‘Cum- hurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ de (2005) bulu- nuyor. Sanat eğitimini 1940’ta mezun olduğu İstanbul Güzel Sa- natlar Akademisi Resim Bölü- mü’nde alan sanatçõ, 1971’de burada öğretim görevlisi olarak vitray ve mozaik atölyesini kur- du. Bugüne dek yaklaşõk 50 ki- şisel sergi açan sanatçõ, yurtiçi ve dõşõnda, İtalya, Fransa, İngiltere, Hindistan, Brezilya, ABD, Mõsõr, Şili gibi çeşitli ülkelerde 52 top- lu sergiye, bienallere katõldõ. Sergiyle birlikte, Prof. Kaya Özsezgin’in sanatçõ için kaleme aldõğõ kitap da sanatseverlerin il- gisine sunuluyor. (0 212 251 93 90) ‘SOYU TUN DUAYENİ’... FerruhBaşağa’dansergi ‘Aşk Tutulması’nın Avrupa galası KÖLN (AA) - ‘Aşk Tutulmasõ’ filminin Avrupa galasõ, Köln Fenerbahçeliler Derneği’nin organizasyonuyla Almanya’nõn Köln kentindeki Cinedom sinemasõnda yapõldõ. Murat Şeker’in yönettiği filmin gösterimine, Şeker’in yanõ sõra oyuncular Tolgahan Sayõşman, Fahriye Evcen, Tim Seyfi ve Ali Erkazan katõldõ. Bugün Almanya, Hollanda, Belçika, İsviçre, Avusturya sinemalarõnda gösterime giren ‘Aşk Tutulmasõ’, daha sonra Danimarka, Fransa ve ABD’de de gösterilecek. Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü Kültür Servisi - Beş ayrõ dalda dönüşümlü olarak verilen “Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü” 2009 yõlõnda “Roman” dalõnda verilecek. 1 Eylül 2008 – 31 Ağustos 2009 tarihleri arasõnda basõlmõş kitaplarõn aday olabilecekleri yarõşmanõn seçici kurulu da belli oldu. Oya Baydar, Yõldõz Ecevit, Semih Gümüş, Handan İnci ve Hasan Ali Toptaş’dan oluşan seçici kurul, kararõnõ ekim ayõ ortasõnda açõklayacak ve kazanan yazara ödülü TÜYAP Kitap Fuarõ’nda yapõlacak bir törenle verilecek. Aday kitaplarõn ise en geç 31 Ağustos 2009 tarihine kadar 6 nüsha olarak, yazarõn kõsa özgeçmişi ve adaylõk başvurusu ile birlikte Cevdet Kudret Edebiyat Ödülleri, Amiral Fahri Engin Sok., Vaizoğlu Apt., No: 8/5, Rumelihisarõ, İstanbul adresine gönderilmesi gerekiyor. CEM MANSUR’UN İSTİFASI... 2010’da klasik müziğinboynubükük
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle