22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Aziz Kocaoğlu, İzmir Anakent Belediye Başkanlı- ğı’na Ahmet Piriştina’nın 2004’teki yerel seçimlerin hemen sonrasında yaşamını yitirmesiyle oturdu. Kendisini Bornova Belediye Başkanı olarak hazırla- yan Kocaoğlu için zor bir dönemdi. Ne yapsa Piriş- tina ile karşılaştırılacaktı. Ancak Kocaoğlu bu hata- ya düşmedi, kendisini Piriştina ile yarışa sokmadı. “Ben kendim olarak belediye başkanlığı yapacağım, kendi üslubumla yapacağım” dedi. Kocaoğlu’nun bu üslubu İzmir’de benimsenmiş gö- rünüyor. Murat Karayalçın’ı anlatmaya gerek yok. İyi bir be- lediye başkanı, iyi bir projeci. Melih Gökçek’in övünerek söyleyebileceklerinin tümünün temelinde Karayalçın imzası var. Karayalçın’ın projeciliği yerel yönetimlerde olum- lu sonuçlar verdi. Ancak siyasette aynı sonucu ala- madı. Bunu da doğal karşılamak gerekir. Çünkü si- yasetin imar planı yok. Ankara ve İzmir adaylarının belli olmasından son- ra gözler İstanbul’a çevrildi. Genel Başkan Baykal, bu seçimlerde aday belirleme yöntemini önemli öl- çüde değiştirdi. Baykal, genel merkezin yanı sıra, ye- rel eğilimlerin de anket yöntemiyle dikkate alınaca- ğını söylemişti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı AKP yöneticileriyle il- gili yolsuzluk iddiaları tartışmalarında öne çıktı. Ken- dinden emin, sinirlerine hâkim, bilgi sahibi ve güven veren bir portre çizen Kılıçdaroğlu, verimsiz siyaset tarlasında hızla büyüdü. Yolsuzluklarla mücadele etme gücü İstanbul Ana- kent Belediyesi’ni almaya yeter mi? Yetmez... Öncelikli olarak yönetim becerisi de gerekli. Kılıçdaroğlu’nda bu var mı? Var... Bize göre Kılıçdaroğlu’nun siyasi ve mesleki yaşam çizgisi yan yana konsa, en çok öne çıkan dönem SSK Genel Müdürlüğü yıllarıdır. Türkiye’nin neredeyse ya- rıya yakın bir kesimine hitap eden bu kurumu birkaç hükümet değiştirerek 7 yıl boyunca yönetmek kolay iş değil. Devleti ve çalışanları iyi bilen Kılıçdaroğlu’nun iyi bir kadroyla birlikte İstanbullulara hitap edebileceğini düşünüyoruz. Vedat Dalokay’ları, İhsan Alyanak’ları, Aytekin Kotil’leri bünyesinden çıkaran CHP’nin önümüzde- ki seçimlerde sıçrama yapma fırsatı var. Bu noktada iki ana unsura ilişkin düşüncemizi pay- laşalım. Merkez solun kadroları seçime giderken ikiye ay- rılır. Bir grup seçime hazırlanır, bir grup da seçim son- rasına! Önümüzdeki seçimler için örneklemek gerekirse bir grubun hedefi 29 Mart’taki başarıdır, öteki grubun he- defi 30 Mart sabahındaki başarısızlık tablosudur! İkinci grup başarısızlığın üzerine hemen fırsatçılı- ğı ekleyip seçim öncesi iyi dinlenmiş olmanın verdi- ği enerjiyle yola koyulur. Bu seçimlerde böyle bir lüks yok. Solun küçülmesi, herkesin küçülmesi demek. Sa- dece parti yöneticilerinin değil. Öteki sözümüz de CHP’nin çekirdek seçmenine... Eğer yine lanet olsun diye sandığa giderlerse o laneti kendilerine okuyorlar demektir. Kararsız seçmen on- lara bakıp şöyle düşünmez mi: “CHP’nin üyeleri partiye güvenmiyor, biz nasıl güvenelim?” Bu lüks de yok. CHP üç K’yi şu şekilde de okuyup topluma buna inandırmalı: Kesinlikle Kazanmaya Kararlıyız... GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada geldikleri ABD’nin dostluğundan söz ediyor. Ne ki; dost, müttefik, stratejik ortak ABD: Washington’a giderek veya sık sık telefonla gör- üştükleri bir önceki başkan Bush; görevinden ay- rılırken, Meksika’nın eski başkanından, Ortado- ğu’daki kimi devlet başkanlarına, başbakanlara kadar hemen pek çok “dostunu” arayıp veda etti. Fakat Erivan’a gitmeden, Ermenistan’a açılış po- litikasını başlatmadan önce Bush’u arayıp onay alan Çankaya’daki AKP’liyi, Başbakan RTE’yi aramadı. Siyahi Başkan Obama and içti, göreve başladı. Pek çok devlet başkanlarını aradı, ama Çanka- ya’daki AKP’li ve RTE ile konuşmadı. RTE sürekli övünüyor; Türkiye Ortadoğu’nun en güçlü devleti! Lakin Gazze sorununa çözüm için Filistin lideri Ab- bas’ı arayan, ardından İsrail, Mısır ve Ürdün lideriyle telefonla diplomasi başlatan Başkan Barack Oba- ma; ne Çankaya’dakini ne de RTE’yi arıyor. Obama’nın RTE’yi ve Çankaya’dakini aramayış ne- deni Türkiye’nin dünyanın terörist diye tanımladığı Hamas’a tam gövde destek vermesi… İsrail’e vurdu mu, Hamas’ın seçimlerde yüzde 75 oy aldığını söyledi mi, Türkiye gibi bir ülkenin söy- lemlerine dünya diplomasisinin kul kurban olacağını sanan bir kafa!.. Türkiye gerisini ilerisini düşünmeden uluslarara- sı soruna balıklama atlıyor. ABD’li dış politika ana- listi Hugh Hope’un dediği gibi; “… (RTE’nin) en bü- yük sorunu Ortadoğu’daki her pastaya parmağını sok- mak!..” Dünya basını sözü dinlenen, aranan Türkiye’yi Obama’nın Filistin konusunda devre dışı bıraktığı- nı yazıyor. Olsun! Bizim ikili, Çankaya’daki ile Başbakanlık’taki aranmadığı için sıkılacak, tersyüz edilmekten yıla- cak insanlar değil... Bush veda etmez, Obama aramaz; ne olmuş ya- ni? Çankaya’daki kalemi kâğıdı alır eline ve.. yeni ABD Başkanı’na bir mektup döktürür. İlk icraatından birinin Ortadoğu sorununa çözüm arayışına yönelik olmasının Türkiye’de takdirle kar- şılandığını bildirir. İşte büyük devlet adamlığı, işte aranan, sözü din- lenen dış politika! Baykal’ın dediği gibi “Ne kaldı elde”: Laiklik, sosyallik, hukuk devleti ve demokratiklik gitti gider. Elde kalan; “Çeyrek porsiyon demokrasi, yarım por- siyon hukuk devleti”. Çeyrek porsiyon da dış politika! İçeride övünmek için yeter de artar bile RTE’ye! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA25 OCAK 2009 PAZAR CUMHURİYET 19HABERLERİN DEVAMI UğurMumcuYüreğimizde demeyen; yõlmadan, eğilmeden yazõlarõyla yõllarca toplumumuzu uyaran Uğur Mumcu, ülkemizi içten ve dõştan çökertmeye yönelik teh- likeyi önceden gören aydõnlarõmõzdan biridir. Değerli yazar Ali Sir- men, bir yazõsõnda Uğur Mumcu için şöyle de- mişti: “Gerçekten eğer toplum Uğur Mumcu gibi olabilseydi veya onun uyarılarından gerekli dersleri çıkar- mayı başarabilseydi bugün içinde bulun- duğumuz duruma düşmezdi.” (Cumhuri- yet, 25 Ocak 2008) Uğur Mumcu, “Ku- vayı Milliye Ruhu”nun aramõzda soluk alan inançlõ temsilcisiydi. Türkiye’ye egemen ol- mak isteyen iç ve dõş güçlerin oyunlarõnõ or- taya çõkaran Uğur Mumcu’nun uyarõlarõ- nõ, ne acõdõr ki toplu- mumuz göz ardõ etti, gereken dersi çõkarma- dõ. Ulusal onurumuzu hi- çe sayanlara karşõ aman- sõz bir savaş veren, yü- reklerimizdeki Kuvayõ Milliye ruhunu yeniden yaratan bir yõldõz dün- yamõzdan kaydõ. Uğur Mumcu’yu artan bir öz- lem ve saygõyla anõyo- rum. Geleceğe umutla bakmak zorundayõz. Çünkü umutlar, karanlõk gökyüzünde parõldayan yõldõzlardõr ve evrende her insan için bir yõldõz vardõr. Özgür insanlarõn sev- gilisidir Uğur Mumcu. Bir şey dikkatinizi çekiyor mu? Ölüme, kalıma, ölümden sonra yaşama dair... İnsanlar ölür. Kalanlar, sevenleri üzülür, ağlar, yas tutar. Zaman geçer o acı unu- tulmasa da azalır. Gözyaşları diner, yas aza- lır, hayat devam eder. Doğanın gereğidir belki de bu. Uğur Mumcu öldü. Öldürüldü. 16 yıl ön- ce. Ama nedense Uğur Mumcu için dökülen yaş- lar, tutulan yaslar azalmadı, azalmıyor. Hatta her yıl artıyor. Her geçen yıl Uğur Mumcu da- ha bir özlemle, daha yaygın törenlerle anılıyor. Sadece anılıyor mu? Hayır. Türkiye’nin hemen her köşesinde bir hafta Uğur Mumcu haftası ilan ediliyor. Sayısız etkinlikler düzenleniyor. An- ma toplantılarından konserlere, belgesellerden, söyleşilerden, karikatürlerden tiyatro oyunla- rına kadar hemen her alanda etkinlikler... Mumcu’nun düşünceleri, fikirleri, yazdıkları, yaptıkları konuşuluyor. Araştırmacılığı, gaze- teciliği, yazarlığı örneklerle dile getiriliyor. Ve önemli olan, her geçen yıl, Uğur Mumcu et- kinliklerine ve anma törenlerine daha fazla genç katılıyor. Uğur Mumcu, öldürülen bir aydın olmaktan çıkıyor, bugünkü ve yarınki nesilleri aydınlatan bir ışığa dönüşüyor. Çünkü Uğur Mumcu aydınlıktır, ışıktır. Çünkü Uğur Mumcu bilgidir, fikirdir. Aramızdan ayrılışının 16’ncı yılında Uğur Mumcu’yu özlemle, saygıyla anıyoruz. Ve o gün bugündür, bir onur abidesi gibi, Uğur Mumcu’ya ve onun onurlu mirasına sa- hip çıkan, başını hep dik, hep yukarıda tutan, yüzlerce Uğur Mumcu yetiştirmek için gece- sini gündüzüne katan eşi Güldal Mumcu’yu bir kez daha kutluyoruz. Uğur Mumcu’nun eşi olduğu için. Uğur Mumcu’ya layık iki evlat bü- yüttüğü için... Uğur Mumcu’nun davasını bu- güne kadar ısrarla, kararlılıkla sürdürdüğü, ci- nayetin asıl suçlu ve sorumlularının peşine düş- tüğü için... Uğur Mumcu’yi katledenler, sadece bir büyük yazarı değil, kızı Özge’nin deyimiyle ‘mutlu bir aile’yi de hedef aldılar. O gün 11 yaşında olan Özge Mumcu’nun anlattık- larını okurken, Uğur Mumcu’nun ne kadar güzel ve aydınlık bir baba olduğunu da gö- rüyoruz: “Babam çok sevecen, sıcakkanlı, ço- cuklarını çok seven, ailesine ve dostlarına çok önem veren bir insandı. Bizleri imkânları- mız elverdiği ölçüde şımartırdı. Biz ne yapar- sak yapalım, arkamızda olduğunu hissettirirdi. Eğer bir hata yapmışsak, ileride bizlere sorun çıkarmaması için, o hatanın telafisini sağlaya- cak yolları bulurdu. Ama bunu da hatamızın ne olduğunu anlamamızı sağlayarak yapardı.” Özge Mumcu’nun bu baba tanımı, Türki- ye’nin tanıdığı, bildiği, güvendiği ve özlediği ya- zar Uğur Mumcu tanımına ne kadar benziyor, değil mi? Uğur Mumcu’yu katledenler, onun, ölü- münden sonra daha da büyüyeceğini, daha da sevileceğini ve ölümsüzleşeceğini akıllarına ge- tirmişler miydi acaba? hikmetbila@ttmail.com GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Uğur Mumcu Işıktır Baştarafı 2. Sayfada Daver DARENDE Emekli Diplomat-Yazar İstanbul Y 13 Edirne Y 11 Kocaeli Y 14 Çanakkale Y 14 İzmir Y 16 Manisa Y 12 Aydın Y 14 Denizli Y 11 Zonguldak B 13 Sinop B 15 Samsun PB 19 Trabzon PB 16 Giresun PB 15 Ankara Y 13 Eskişehir Y 9 Konya B 11 Sıvas PB 7 Antalya Y 18 Adana B 18 Mersin B 18 Diyarbakır B 12 Şanlıurfa B 15 Mardin B 10 Siirt B 12 Hakkâri S 1 Van B 5 Kars S - 2 Oslo K - 1 Helsinki K 2 Stockholm K 3 Londra Y 7 Amsterdam Y 6 Brüksel 5 Paris Y 8 Bonn K 4 Münih K 4 Berlin K 5 Budapeşte K 5 Madrid Y 16 Viyana B 5 Belgrad Y 6 Soyfa Y 11 Roma Y 16 Atina B 16 Zürih Y 8 Moskova K 0 Aşkabat K 0 Astana K -11 Taşkent PB 7 Bakû A 7 Bişkek PB 4 Tiflis B 8 Kahire B 22 Şam B 16 Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, gece saatlerinde Marmara, Ege, Batı Ak- deniz, Bolu, Düzce ve Karabük çevreleri sağa- nak yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu ge- çecek. Hava sıcaklığı Batı bölgelerinde 2 ila 4 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir de- ğişiklik olmayacak. IŞIL ÖZGENTÜRK Basın Etiği mi, Nedir O? Sanki ‘Üzülecek bir şey yok’ diyor gibi o vuruş. O gülüş ve dokunuş- lar ‘Sen aslansõn, sen bü- yüksün bu anda tamam da; sen yine de benimle kaç yõldõr yatmayõ bece- remediğini de unutma’ demenin hareketi gibi geldi bana. Daha coşkulu bir sa- rılma, bir öpüşme yapı- lamıyor işte, gördünüz... Bu, kendisiyle yatma- yı bırakmış kocaya ka- dının tipik davranış bi- çimleriydi. Ve Obama, skandala çok yakın hatta şimdi bi- le teğet geçmeye başla- mış olan karısının yaşa- yacağı eve, intihar eder gibi soyadı Clinton olan bir insanı soktu. Beyaz Saray’da verilecek da- vetlere filan eski baş- kan Bill Clinton da Hil- lary’nin kolunda gele- cek. ...Suratında ‘skandala açõğõm’ yazan bir zenci kadın ile şimdi iş yo- ğunluğu nedeniyle daha da iktidarsızlaşacak ko- cası ve Bill Clinton bir araya gelince ne olur? Ben açık söylemeye- yim bunu da siz tahmin edin.” İşte yazõ bu. Peki kim bu yazar, işte can alõcõ so- ru, neden patronlar bu ya- zõlar için çok yüksek pa- ralar öder? Bunu hiç anlamõyorum, aynõ patron kriz nedeniy- le kendine ait başka bir kuruluştan 160 kişi çõka- rõyor. Bu çok muhterem seks uzmanõnõn aldõğõ pa- ra o 160 kişinin parasõn- dan daha çok. Hadi artõk adõ da açõklayayõm; muh- terem Akşam gazetesi yazarõ, Serdar Turgut. Baştarafı Arka Sayfada İş Bankası’ndan turizmciye destek olmasõ ve yõlõn bazõ dönemleri dõşõnda işletmele- rin sõkõntõ çekmesinin geldiğini belirterek, “kış aylarında yenilenme yatırımları için finans- man desteğinin gerekliliği ile son yıllarda yapı- lan yeni yatırımların da sektörün finansman yükünün sürmesine yol açtığını” vurguladõ. Türkiye İş Bankasõ Genel Müdürü Ersin Özince ise küresel ekonomik krizle baş edebilmek için alõnacak önlemler arasõnda, “turizm sektörünün uluslararası platformda öne çıkması”nõn bu- lunduğunu kaydetti. Özince, “İş Bankası olarak, sektörleri desteklemeyi misyonumuzun bir parçası olarak değerlendiriyoruz” dedi. TÜ- ROFED ve İş Bankasõ arasõndaki protokol, “tu- rizm sektöründe teminat mektupları için öde- nen komisyonun yıllık yüzde bire indirilmesi, post cihazlarına değişik tarife uygulanması” gibi 13 ayrõ uygulamayõ içeriyor. TÜROFED üyeleri, kendilerine sağlanan olanaklar hakkõnda daha ayrõntõlõ bilgiyi, İş Bankasõ şubeleri ve “www.turofed.org.tr” adresinden de alabilecek. Baştarafı 1. Sayfada Mahmut Yõldõrõm’õn ismi yerel seçimler için güncellenen listelerde yer aldõ Yeşil’in izi Keçiören’de ‘Kardeşler’in umudu Erdoğan Suriye’den sõnõr dõşõ edilen Müslüman Kardeşler örgütünün önemli isimleri Türkiye’de İLHAN TAŞCI ANKARA - “Yeşil” kod adlõ Mahmut Yıldırım’õn izine An- kara Keçiören’de rastlandõ. Ye- şil’in Esertepe Mahallesi’nde Ev- yap Sitesi’nde 41 No’lu dairede oturduğu resmi kayõtlara yansõdõ. Yerel seçimler için güncellenen seçmen kütüklerinde de Mahmut Yõldõrõm seçmen olarak yer aldõ. Yõldõrõm’õn eşi ve oğlu da seçmen listesinde görülüyor. Yeşil’in yan komşusu, “Eşi hasta ve burada yaşıyor. Ancak Mahmut’u 5-10 yıldır hiç görmedim” dedi. Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasõ “14599729242” olan Yeşil kod adlõ Mahmut Yõldõrõm Mernis kayõtlarõna göre, Eserte- pe Mahallesi, Yellice Sokak, No: 4/41 Keçiören adresinde oturuyor. Adreste Evyap Sitesi bulunuyor. A Blok’ta görülen dairedeki kişiler sorularõmõz üze- rine önce “isim benzerliği” ol- duğunu söylediler. Kayõtlarda bu adreste bulunduğunu belirt- memiz üzerine ise “Mahmut Yıldırım buradan taşındı” ya- nõtõnõ verdiler. “Dün buraday- mış” dememiz üzerine ise “...de- folun gidin buradan” karşõlõğõnõ verdiler. Mahmut Yõldõrõm’õn ismini vermek istemeyen bir komşusu, bu adreste Yõldõrõm ailesinin oturduğunu doğrulayarak, “Eşi burada oturuyor ailesiyle. Ama 5-10 yıldır Mahmut’u hiç gör- medim” dedi. “Kamuoyunun bildiği Mahmut Yıldırım’dan (Yeşil’den) söz ediyorsunuz” dememiz üzerine gülümseyerek, “Bildiğiniz Yeşil. Komşumdur ama yıllardır ben görmedim” karşõlõğõnõ verdi. Keçiören İlçesi Esertepe Ma- hallesi Muhtarlõğõ’nda askõya çõkan seçmen listelerinde de Ye- şil kod adlõ Mahmut Yõldõrõm seçmen olarak yer alõyor. Liste- deki bilgiler ile Mahmut Yõldõ- rõm’õn anne ve baba adõyla do- ğum yeri de tutuyor. Resmi bel- geye göre, Esertepe Mahallesi Yellice Sokak 4/41 Keçiören adresindeki sitede, Mahmut Yõl- dõrõm, eşi Esma Yıldırım ile oğ- lu Nevzat Yıldırım oturuyor. Seçmen kayõtlarõna göre, baba adõ Salih, anne adõ Derdi ola- rak kayõtlara geçen Mahmut Yõl- dõrõm, 3 Mayõs 1953 tarihinde Bingöl’ün Solhan ilçesinde doğ- du. Mahmut Yõldõrõm “17734” No’lu seçmen olarak kayda ge- çirildi. 29 Mart seçimlerinde oy kullanacaklar için güncellenen listede adõ bulunan Mahmut Yõl- dõrõm yaşõyor ise ve isterse oy kullanabilecek. Yeşil’in eşi Es- ma Yıldırım da Bingöl/Solhan nüfusuna kayõtlõ gözüküyor. Mahmut Yõldõrõm’õn oğlu 1980 doğumlu Nevzat Yıldırım da aynõ adreste 17735 sõra num- arasõyla seçmen kaydedildi. 1. KOŞU: F: İlbeyi (6), P: Yaldõz (10), PP: Kõvanç Can (1), S: Bonkör(3). 2. KOŞU: F: Servanhan (1), P: Depreşen (11), PP: Hõşõr (5), S: Sökmener (8). 3. KOŞU: F: Serdeste (4), P: Baba Necmi (5), PP: Günal (8), S: Me- tinim (6). 4. KOŞU: F: Doria (4), P: Kõzõm Elif (9), PP: Shall We Dance (10), S: Şepşeker (11). 5. KOŞU: F: Enzo (5), P: Berkşah (3), PP: Aene- as (1), S: Best Tango (9). 6. KOŞU: F: Royal Victory (1), P: Su Damlasõ (5), PP: İstanbul (3), S: Artem (2). 7. KOŞU: F: Mean Mac- hine (8), P: Paşa Kõzõ (9), PP: Akdeniz Güzeli (1), S: Saygõn (11). 8. KOŞU: F: Mr Private (1), P: Eskişehirbeyi (7), PP: Duriwand(5),S:UmutYolu(2). ALTILI GANYAN 4 4 5 1 8 1 5 9 5 9 7 8 10 1 5 6-1 11 11-5 BURSA Yeşil kod adlı Mahmut Yıldı- rım Mernis ka- yıtlarına göre, Esertepe Mahal- lesi, Yellice So- kak, No: 4/41 Ke- çiören adresinde oturuyor. Keçiö- ren İlçesi Eserte- pe Mahallesi Muhtarlığı’nda askıya çıkan seç- men listelerinde de Yeşil kod adlı Mahmut Yıldı- rım seçmen ola- rak yer alıyor. (Fotoğraf: ALİ- CAN ULUDAĞ) MAHMUT GÜRER ANKARA - Suriye’den sõnõr dõşõ edilen Müslüman Kardeşler örgütünün önemli isimlerinden Muhammed Fatih Er Ravi ve Züheyir Salim, Beşşar Esad yönetimi ile aralarõnõn düzeltil- mesi için Türkiye’ye başvurdu. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn Hamas ile ilgili açõkla- malarõ, Suriye’deki Müslüman Kardeşler örgütlenmesine cesaret verdi. Müslüman Kardeşler’in Suriye’deki uzantõsõ olan “İh- van-ı Müslimin”in sürgünde olan iki lideri Er Ravi ve Salim’in İs- tanbul’a geldiği belirtildi. Er Ra- vi ile Züheyir Salim’in Başba- kanlõk’tan Esad yönetimi ile ken- di aralarõnda ülkeye dönebilmeleri için arabuluculuk yapõlmasõ için randevu talep ettiği belirtiliyor. İki yasaklõ liderin Türkiye’den, yurt- dõşõnda bulunan 10 bine yakõn si- yasi yasaklõnõn Suriye’ye dön- mesine olanak tanõyacak bir ge- nel affõn çõkarõlmasõ için Esad yö- netimi ile masaya oturmasõnõ is- tediği de iddia ediliyor. Örgütün sürgündeki liderlerine henüz bir randevu verilmediği öğrenildi. Geçen yõla kadar hapiste olan Müslüman Kardeşler üyelerinin bir kõsmõ, Suriye Devlet Başkanõ Beşşar Esad’õn reform politikalarõ çerçevesinde serbest bõrakõlmõş- tõ. Er Ravi ve Salim de, o dönem Suriye’den sõnõr dõşõ edilerek İn- giltere’ye yerleşmişti. Hamas, 1928’de Mõsõr’da kurulan Müs- lüman Kardeşler örgütünün Fi- listin’deki kolu olarak biliniyor. Öte yandan, Muhammed Fatih Er Ravi ile Züheyir Salim’in önü- müzdeki günlerde Başbakan Er- doğan’õn Dõş Politika Başdanõş- manõ Ahmet Davutoğlu ile gö- rüşebileceği belirtiliyor. Ahmet Davutoğlu daha önce pek çok kez, Hamas’õn siyasi lideri Halid Me- şal ile bir araya gelmişti. UÇAKTAN İNDİRİLDİ PİLOTU DÖVDÜRDÜ ANTALYA (Cumhuriyet) - Antal- ya-Frankfurt seferini tamamladık- tan sonra Antalya’ya dönen uçağın pilotu Gökhan Dinçer, 4 kişi tarafın- dan darp edildi. Hastaneye kaldırı- lan Dinçer, yüzü ve vücudundaki darp nedeniyle, “15 gün iş göremez” raporu aldı. Saldırının ardından po- lis kuyumcu H.Ö’yü saldırıyı azmet- tirdiği gerekçesiyle gözaltına aldı. H.Ö’nün Frankfurt seferini yapmak üzere kalkışa hazırlanan uçaktan hostesle tartışarak kavga çıkardığı için pilot tarafından indirildiği be- lirlendi. H.Ö’nün bu sırada kaptan ve hosteslere “Size bunun hesabını soracağım” dediği ileri sürüldü. Ad- liyeye sevk edilen H.Ö. tutuklanma istemiyle sevk edildiği nöbetçi mah- keme tarafından serbest bırakıldı. H.Ö’nün pilot Dinçer’i dövmediğini söylediği öğrenildi. ‘MADIMAK İÇİN ÖDENEK GELMEDİ’ SIVAS (AA) - Sıvas’ta 2 Temmuz 1993’te 37 kişinin ölümüyle sonuçla- nan olayların yaşandığı Madımak Ote- li’nin altındaki lokantanın, tadilat ve taşınma giderleri için Kültür ve Tu- rizm Bakanlığı’nın göndermeyi taah- hüt ettiği meblağ gelmediğinden taşı- namadığı bildirildi. Lokanta sahibi Se- bati Manav, Belediye Başkanı Sami Aydın’ın kendilerini çağırdığını ve olayla ilgili görüştüklerini söyledi. Ay- dın’ın 27 Haziran Öğretmenler Par- kı’ndaki Kütükevi’ni kendilerine ver- meyi teklif ettiğini ifade eden Manav, “Biz kabul ettik. Ama tadilat ve taşın- ma giderleri için bakanlığın gönderme- yi taahhüt ettiği meblağ gelmediği için taşınamıyoruz” dedi. İl Kültür ve Tu- rizm Müdürlüğü yetkilileri ise mal sa- hiplerinin bu konuda karar vermesinin beklendiğini, bakanlıktan ödenek gel- mesinin söz konusu olmadığını belirtti. GAZZE’YE DESTEK EYLEMLERİ Bazı siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, dün Taksim Gezi Parkı’nda bir araya ge- lerek, Türkiye’nin İsrail ile bütün askeri ve ekonomik anlaşmalarını iptal etmesini is- tediler. Grup adına konuşan Leyla İpekçi, Gazze’de tüm dünyanın şahitlik ettiği bir vahşetin yaşandığını belirtti. Taksim tram- vay durağında bir araya gelen ve ellerinde “İşgal bitmedi, sürüyor, yaşasın kadınların dayanışması” yazılı pankartlar taşıyan ka- dınlar, Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüdü. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle