Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
23 OCAK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Tarikatın Kolları...
Hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsız-
lığını savunurum...
Bir hukuk devletinde bireyler eğer suç işle-
diyse kimliklerine bakılmaksızın gözaltına alınır-
lar ve sorgulanırlar.
Bu kişilerin meslekleri ne olursa olsun bir ayrım
yapılmaz, bir başka deyişle “ayrıcalıklı kişi”
olarak görülmez.
Olaya bu açıdan bakıp Türkiye’de olup bi-
tenleri irdelemeye çalışalım:
Ergenekon davasının birinci ayağının iddiana-
mesi 2500 sayfa ve 450 klasörden oluşuyor...
İddianamenin önemli bir bölümü telefon din-
lemeleri. Pek çok kişinin adı bu telefon konuş-
malarında yer alıyor.
Hukuk devletinin ilkeleri bellidir...
İnsanlar ev, kahve sohbetlerinde, telefon ko-
nuşmalarında “siyasal iktidarın ülkeyi nereye gö-
türdüğü” konusunda düşüncelerini söyleyebilir-
ler.
2008’de yurtdışında toplantıda konuşurken bir
izleyici şu soruyu yöneltti:
“AKP iktidarından kurtulmanın yolu TSK’nin dar-
be yapmasından geçer, siz bu konuda ne düşü-
nüyorsunuz?”
Verdiğim yanıt çok kısa oldu:
“Ben 12 Mart’ları, 12 Eylül’leri, 28 Şubat sü-
recini yaşamış bir gazeteciyim... En kötü sivil ik-
tidar en iyi askeri rejimden iyidir. Bir askeri dar-
be, demokrasi ve özgürlükleri ortadan kaldırır ve
bugünleri arar duruma geliriz...”
Soruyu soran kişi çok kızdı benim yanıtıma ve
salondan ayrıldı...
Bana o soruyu soran kişi suç mu işlemişti?
Bence hayır!
Bireyler siyasal yanlışlar yapabilir, değerlen-
dirmeleri de farklı olabilir...
Devlet içinde “başına buyruk silahlı güç
odakları” faili meçhul cinayetlere karışmadı mı?
Karıştı! Pek çok arkadaşımızı, meslektaşımızı bu
cinayetlerde yitirmedik mi? Yitirdik!
TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştır-
ma Komisyonu’nun 1994 yılında hazırladığı ra-
por da ortada, Susurluk raporu da...
Toprak altından çıkan silahlar, mermiler, bom-
balar polisin elinde...
Peki kimin bu silahlar, bombalar, mermiler? An-
kara “Zir Vadisi”nde 800 mermi bulundu ama si-
lahlar yok. Bu konuda dün değindiğim gibi açık-
lama yapan da yok...
Kimi gazeteciler “komplo teorileri” kuruyor...
Ergenekon’da kim suçlu, kim suçsuz ayırt edi-
lemiyor!
Hele işin içine “Fethullahçı örgütlenme” gir-
diğinde, tarikat şeyhinin müritleri ortalığı ayağa kal-
dırıyor...
Doç. Dr. Hakan Yavuz’un açıklamalarının bir bö-
lümünü dün aktardım. Cemaatlere pek uzak
durmayan Yavuz bile Fethullahçıların yarattığı
“Korku İmparatorluğu”ndan söz edip ekliyordu:
“Cemaat 28 Şubat’ın rövanşını alıyor. Gözal-
tı dalgaları sürecektir. 28 Şubat’ın simge isim-
leri de alınacaktır.”
Hakan Yavuz ne Atatürkçü Düşünce Derne-
ği’nin ne de Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-
neği’nin genel başkanı!
Cemaatlere karşı olan bir ad değil... Bir bilim in-
sanı olarak yaşananları değerlendirip göz-
lemlerini aktarıyor.
Dün kaldığım yerden devam edersem, bir
önemli noktanın altını çizmekte yarar var.
Hakan Yavuz ne diyordu:
“Cemaat içine sızdığı ve ele geçirdiği es-
trümanlarla bir korku imparatorluğu yaratmış.”
Konuyu açmakta yarar var:
Hakan Yavuz’un “Enstrüman” dediği şey ne-
dir?
Özellikle istihbarat birimleri ve yargı...
Çünkü Fethullahçılar “duyarlı kurumlara” sız-
mışlar... Kamuoyu bunun adını “F Tipi” olarak bi-
liyor...
Hakan Yavuz’un Sky Türk’te yaptığı bir başka
saptaması da şöyleydi:
“Cemaat 28 Şubat’ın rövanşını alıyor.”
Ve ekliyordu Hakan Yavuz:
“28 Şubat’ın bir ayağı da medya idi. Kanadoğ-
lu’nun maruz kaldığı muamele 28 Şubat’ın en
önemli enstrümanı olan bir büyük medya patro-
nu için de hazırlanıyor olabilir.”
Soner Yalçın Hürriyet’te (18 Ocak 2009) ben-
ce çok önemli bir yazı yazdı ve ilişkiler zincirinin
halkalarını ortaya döktü...
Soner Yalçın soruyordu:
“Türkiye’nin en güvenilir kurumuna karşı ya-
pılan bu sistematik psikolojik savaşın amacı ne-
dir? TSK bir karşı darbenin saldırılarına mı ma-
ruzdur?”
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
‘Gökçek rol
çalıyor’
ANKARA (AN-
KA) - CHP’nin Büyük-
şehir Belediye başkan
adayõ Murat Karayalçõn,
kendisinin seçim vaadi
olarak kamuoyuna du-
yurmasõnõn ardõndan,
Büyükşehir Belediye
Başkanõ Melih Gök-
çek’in şubat ayõnda su
faturalarõnõn 30 gün üze-
rinden hesaplanacağõnõ
açõklamasõnõ “rol çal-
mak” olarak nitelendirdi.
Karayalçõn, çok kõsa sü-
re önce hemşerilerine bir
müjde verdiğini ve yöne-
time geldikten sonra su
faturalarõnõn 30 günlük
su tüketimi üzerinden
hesaplanacağõnõ açõkla-
dõğõnõ hatõrlatarak “An-
laşõlan Sayõn Gökçek bir
proje üretmekten çok,
benim sözlerimi kopya
etmeye dayalõ yeni bir
seçim stratejisi geliştir-
miş” dedi.
Sözleşmeliye
kötü haber
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Milli
Eğitim Bakanõ Hüseyin
Çelik’in geçen aralõk
ayõnda sözleşmeli öğret-
menlere verdiği “asker
öğretmenlik” müjdesi
gerçekleşmedi. Milli
Eğitim Bakanlõğõ ile
MSB arasõnda bir süredir
sözleşmeli öğretmenlerin
de askerlik hizmetlerini
kadrolu öğretmenler gibi
asker öğretmen olarak
yapmasõ konusundaki
görüşmelerden sonuç
alõnamadõ. MSB Genel
Sekreterliği’nden yapõ-
lan yazõlõ açõklamada
“Bakanlõğõmõzca yapõlan
çalõşmalar sonucunda,
sözleşmeli öğretmenlerin
bugünkü hukuki statüleri
karşõsõnda kadrolu öğret-
menlerin tabi olduğu re-
jime intibak ettirileme-
yecekleri anlaşõlmõştõr”
denildi.
Öğrencilerle
polis çatıştı
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Anka-
ra Üniversitesi Dil ve
Tarih Coğrafya Fakülte-
si’nde protesto gösterisi
düzenlemek isteyen “Öğ-
renci Kolektifi” üyesi bir
grupla polis arasõnda ar-
bede çõktõ, bir polis ile
çok sayõda öğrenci yara-
landõ. Fakülte bahçesinde
toplanan öğrenciler pro-
testo eylemine izin veril-
memesi üzerine kaldõ-
rõmdan söktükleri taşlarõ
polislere fõrlattõ. Taşlarla
polise saldõran gruba, po-
lis biber gazõ ve tazyikli
su kullanarak müdahale
etti. Olaylarda bir polis
memuru ve çok sayõda
öğrenci yaralandõ. Ayrõca
güvenlik güçlerine ait iki
aracõn camlarõ kõrõldõ.
Sicil affı
yasalaştı
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
TBMM Genel Kuru-
lu’nda, kamuoyunda
“sicil affõ” olarak bili-
nen “Karşõlõksõz Çek ve
Protestolu Senetler ile
Kredi ve Kredi Kartlarõ
Borçlarõna İlişkin Ka-
yõtlarõn Dikkate Alõn-
mamasõ Hakkõnda Tasa-
rõ”, kabul edilerek yasa-
laştõ. Yasaya göre, kar-
şõlõksõz çek, protesto
edilmiş senet ve kredi
borcu nedeniyle kara
listeye alõnanlar borçla-
rõnõ 6 içinde ödedikleri
ya da yeniden yapõlan-
dõrdõklarõ takdirde Mer-
kez Bankasõ’nda tutulan
kayõtlardan silinecek.
TBMM Başkanõ, yemekte Ergenekon soruşturmasõnõn da gündeme geldiğini söyledi
Toptan, Gül’ü yalanladõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, önce-
ki gün yasama, yürütme ve yargõ or-
ganlarõnõn başkanlarõna verdiği yeni yõl
yemeğinde Ergenekon soruşturmasõnõn
gündeme gelmediğini belirterek “Gö-
rülen davayla ilgili konuşulur mu;
mahkeme başkanları, Cumhurbaş-
kanı, Başbakan hukuku çiğner mi?”
diye sorarken, toplantõya katõlan TBMM
Başkanõ Köksal Toptan, “Türki-
ye’nin sorunları konuşulurken, temel
ilkeler çerçevesinde, bu konuya da te-
mas edildi” dedi.
Cumhurbaşkanõ Gül, Afrika ülkele-
rinin Ankara’daki büyükelçilerini ka-
bulünde, gazetecilerin Ergenekon so-
ruşturmasõna atõfta bulunarak önceki
gün verdiği yemeğin yankõlarõnõ nasõl
değerlendirdiğini sormalarõ üzerine,
“Bazılarınızın manşetlerine bak-
tım, hayretler içinde kaldım doğru-
su. Görülen bir davayla ilgili orada
konuşulur mu, mahkemelerin baş-
kanları, Cumhurbaşkanı, Başba-
kan, Meclis Başkanı hukuku çiğner
mi? Her şey çok magazinel. Konu-
şulan şeyler, söylenen şeyler zaten
güzelce açıklanmış. ‘Hukukun temel
ilkeleri’ denmiş, ‘demokrasi’ den-
miş.” karşõlõğõnõ verdi. TBMM Baş-
kanõ Toptan ise dün gazetecilerin so-
rularõnõ yanõtlarken, Ergenekon so-
ruşturmasõnda sorumluluk bilinciyle
hareket edilmesini isteyerek “Dile-
ğim, bu sürecin bir an önce sona er-
mesidir. Varsa suçluların hak et-
tikleri cezayı görmeleri, suçsuzların
ise bir an önce bu işten aklanıp
çıkmalarıdır” dedi. Toptan, Cum-
hurbaşkanõ Gül’ün yemekli toplantõsõna
ilişkin sorulara dikkat çekici yanõtlar
verdi. Toptan, “Yemekte bu konula-
rın konuşulduğu yorumları yapıldı,
arkasından böyle bir operasyon
gerçekleşti” diyen gazeteciye “Bun-
lar arasında bağlantı kurmanın
mantığı yok. Daha önce planlanmış,
ancak dün yapılabilen bir yemek.
Hepimizin Ankara’da bulunduğu
gün, düne denk geldi. Dünkü yemek
ile bugün yapılan operasyonların
hiçbir bağlantısı yok” karşõlõğõnõ
verdi. Toptan, “Bu konular konu-
şuldu mu” sorusuna da “Çok ayrın-
tılı şekilde konuşulmadı ama Tür-
kiye’nin sorunları konuşulurken,
temel ilkeler çerçevesinde, bu ko-
nuya da temas edildi. Bildiri dikkatle
okunursa, bu konuda devletin zir-
vesinin ne düşündüğü ortaya çı-
kar” karşõlõğõnõ verdi.
Cumhurbaşkanõ Gül, önceki gün verdiği yemekte Ergenekon
soruşturmasõnõn gündeme gelmediğini belirtirken TBMM Başkanõ
Toptan, “Türkiye’nin sorunlarõ konuşulurken, temel ilkeler
çerçevesinde, bu konuya da temas edildi” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül’ün önceki gün yasama, yürüt-
me ve yargõ organlarõnõn başkanlarõyla bir araya
geldiği yemekten sonra yapõlan usul uyarõsõ dünkü
gözaltõlarla “sözde” kaldõ. Çankaya Köşkü’nün
açõklamasõnõn daha mürekkebi kurumadan dün sa-
bah yine evler basõldõ, aramalar yapõldõ.
Ergenekon soruşturmasõndaki tartõşmalõ gözal-
tõlarõn kamuoyunda rahatsõzlõğõn en üst noktaya
çõkmasõ ve tepkilere neden olmasõnõn ardõndan
Cumhurbaşkanõ Gül, yasama, yürütme ve yargõ
organlarõ başkanlarõyla önceki gün öğle yemeğin-
de bir araya gelmişti. Yemekte “memleket mese-
leleri” konuşulurken her şeyin hukuka uygun yü-
rütülmesi konusunda duyarlõ davranõlmasõ için
tüm katõlõmcõlar görüş birliğine varmõştõ. Henüz,
toplantõnõn ardõndan işaret edilen usul uyarõsõnõn
nasõl yankõ bulacağõ sorusuna yanõt aranõrken Er-
genekon soruşturmasõnda 11. dalga olarak adlandõ-
rõlan yeni gözaltõlar geldi. Kişinin savcõlõğa çağrõ-
larak ifadesi alõnmasõ yerine, yine sabah evler ba-
sõldõ, aramalar yapõldõ. Bir anlamda açõklama ve
uyarõ da “sözde kalmış” oldu. Gözaltõ kararlarõnõn
savcõlõk talebi ve mahkeme kararõyla gerçekleşti-
rildiği de dikkate alõndõğõnda, dünkü gözaltõ karar-
larõnõn Çankaya Köşkü’ndeki öğle yemeğinin biti-
minin hemen ardõndan alõndõğõ da anlaşõldõ.
AÇIKLAMANIN MÜREKKEBİ KURUMAMIŞTI
Köşk’ünuyarısı
‘sözde’ kaldı
Ergenekon’da
gecikmeli usul ‘İsterlersekapõmõzçalõnõr’
İstanbul Haber Servisi - Erge-
nekon operasyonunun 11. dalga-
sõnõn hemen ardõndan dün öğle
saatlerinde eski asker, bürokrat ve
büyükelçiler Kadõköy’deki Moda
Deniz Kulübü’nde bir araya geldi.
Kamuoyuna Ergenekon’un üst
kurulu olduğu iddialarõyla günde-
me gelen Encümen’i Dâniş’in
dünkü toplantõsõna emekli Orge-
neral Hüseyin Kıvrıkoğlu, eski
TBMM Başkanõ Necmettin Ka-
raduman, emekli Orgeneral İs-
mail Hakkı Karadayı, eski Dõş-
işleri Bakanõ İlter Türkmen, es-
ki MİT Müsteşarõ Köksal Sönmez,
Cahit Arel, Sefa Reisoğlu, eski
Kara Kuvvetleri Komutanõ emek-
li Orgeneral Aytaç Yalman, Em-
re Gönensay, Nahit Özgür, İlhan
Evliyaoğlu katõldõ. Toplantõ ön-
cesinde açõklama yapan eski Ge-
nelkurmay Başkanõ Kõvrõkoğlu, bir
önceki Ergenekon operasyonunda
gözaltõna alõnan emekli Orgeneral
Kõlõnç’õn iddialarõyla Encümen-i
Dâniş’in gündeme geldiğini anõm-
satarak “Kılınç, Encümen-i Dâ-
niş’in üyesi değildir. Ankara’da
katıldığı bir toplantı, burada ka-
tılmış gibi gösteriliyor” dedi. Er-
genekon adõnõ, dava açõlõnca duy-
duğunu belirten Kõvrõkoğlu, “Ka-
pınızın çalınacağını düşünüyor
musunuz?” sorusuna “Bilemi-
yoruz neye göre kapı çalıyorlar.
Birilerinin düşüncesi kapımızı
çalmayı gerektirirse çalarlar”
yanõtõnõ verdi.
Encümen-i Dâniş’in dünkü toplantõsõna katõlan emekli Orgeneral
Kõvrõkoğlu, Ergenekon adõnõ dava açõlõnca duyduğunu belirtti
İstanbul Haber Servisi - Gözaltõ-
na alõnan Verso Siyasal Araştõrmalar
Merkezi sahibi Erhan Göksel, An-
kara’da 1959 yõlõnda doğdu. 1976’da
Hacettepe Ü. Tõp Fakültesi’ne girdi.
Ardõndan ekonomi doktorasõnõ yap-
tõ. Politik psikoloji üzerine çalõştõ.
1987’de Ankara Numune Hastane-
si’ndeki görevinden istifa etti. 1983-
87 arasõnda Türkiye’nin yurtdõşõndaki
lobi faaliyetlerini yürüttü. Politik da-
nõşmanlõk hizmetlerine, 1989’da Ver-
so Siyasal Araştõrmalar Merkezi’ni
kurarak Adnan Kahveci ile birlikte
başladõ. Sõrasõyla Turgut Özal, Sü-
leyman Demirel, Tansu Çiller, Ay-
dın Güven Gürkan, Hikmet Çetin,
Deniz Baykal ve Mesut Yılmaz’a si-
yasi danõşmanlõk yaptõ. Yõlmaz’la
yollarõ 1999 seçimleri öncesinde ay-
rõldõ. Ayrõca 1996’da Bulgar Başba-
kanõ Kostov’un, 1999’da Kazakistan
Devlet Başkanõ Nazarbayev’in baş-
kanlõk kampanyalarõ-
nõ yürüttü. 1998-
2000 arasõnda
ABD’de Başkan
Yardõmcõsõ Al
Gore’a Ortado-
ğu danõşmanlõ-
ğõ yaptõ.
Göksel, 11
Ocak’ta SKY Türk’te
10’uncu dalga operasyo-
nuyla gelinen süreci “Er-
genekon’da, adeta kirli ça-
maşırlarla temizler bir ara-
da yıkanıyor. Yargıtay
Onursal Başsavcısı Sabih
Kanadoğlu ile eski Özel Ha-
rekât Dairesi Başkanveki-
li İbrahim Şahin’in aynı ke-
feye konulmasının, huku-
kun siyasallaştığı kuşku-
sunu yarattığını” şeklinde
değerlendirmişti.
İstanbul Haber
Servisi - Gözaltõna
alõnan gazeteci Ünal
İnanç’õn www.ay-
kõrõhaber.net internet
sitesinde 3 gün önce
kaleme aldõğõ “Konu-
yu Adalete Bıraka-
lım” başlõklõ yazõsõn-
da 10’uncu dalga göz-
altõlarla ilgili “Benim
satılmışlarımın, entelleri-
min, servis edilen medyamın
sayesinde herkes korkuyor,
ben de dahil” değerlendirme-
sinde bulunmuştu.
İnanç, “Son 20 yıl içinde
Türkiye’de Ergenekon’dan çı-
kan silahların on katı yaka-
landı. Hiç kimsenin aklına bu
silahları yakalatanların baş-
taki hükümeti devirmek için
kurduğu gelmedi” yorumunda bu-
lundu. İnanç, şunlarõ dile getirmişti:
“Çocukları Suç ve Suçlardan Ko-
ruma Vakfı ile Güvenlik ve Yargı
Muhabirleri Derneği’nce verilen
‘Yurttaşlõk ödülleri’ verdiklerimiz
arasında Hikmet Çiçek, Hurşit To-
lon, Sabih Kanadoğlu, Mustafa Bal-
bay, Tuncay Mollaveisoğlu da var-
dı. İkisi tutuklu yatıyor, birini ser-
best bıraktılar, öbürünü gözaltına
almadılar. ...Hiram Abas’ın nasıl bir
faili meçhule kurban gittiği konu-
su tartışılsın. Gladyonun kasası İs-
viçreli Rochildbank Genel Müdü-
rü Jurkher’in Abdullah Çatlõ ile ça-
tışan akıbeti araştırılsın. TNT ka-
lıplarıyla 30 yıl önce yakalanan
esrarengiz Yüzbaşı Mehmet Ali
Çevikel olayı irdelensin. 7 TİP’li
gencin ölümüne katkıda bulun-
duktan sonra İstanbul’da barınan
Abdullah Çatlı’nın akıbeti araştı-
rılsın. Onu kimler himaye etmiş?”
‘Kirli çamaşırlarla temizler
bir arada yıkanıyor’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon
soruşturmasõnda en çok tartõşõlan konularõn başõnda
bilgisayar kayõtlarõna el koyma usulünün delil topla-
ma yöntemine uygun yapõlmamasõ geliyordu. Polis
son operasyonlarda bilgisayarlarõn hafõzasõnõ kopya-
layarak bir örneğini de şüpheliye verme yoluna gitti.
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna
alõnan pek çok kişinin bilgisayarõna kopyalanmak
yerine olduğu gibi el konulmasõ yöntemi izleniyor-
du. Ancak son dönemde polisin kopyalama yerine el
koyma yönteminden vazgeçtiği gözleniyor. Son ola-
rak Türk Metal Sendikasõ Genel Merkezi’nde yapõ-
lan aramada bilgisayarlarõn hafõzasõ polislerce kop-
yalanarak alõndõ. Yargõlama aşamasõnda usulüne uy-
gun elde edilmeyen delillerin hukuki nitelikli olma-
yacağõ kaygõsõ bu yöntemde etkili oldu.
BİLGİSAYARLARDA KOPYALAMA YAPILDI
Ü Ç G Ü N Ö N C E K A L E M E A L D I Ğ I Y A Z I S I
Gazeteci İnanç: Herkes gibi
ben de korkuyorum
musakart yahoo.com
Erhan Göksel.
ARAŞTIRMACI GÖKSEL 10. DALGAYI DEĞERLENDİRMİŞTİ