Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
23 OCAK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 15
PROF. DR. METİN FEYZİOĞLU
(Ankara Hukuk Fakültesi
Ceza ve Ceza Usulü Hukuku Anabilim
Dalı Başkanı)
- 2-
5.Tutuklama çok sıkı şartlara tabi kı-
lınmış bir koruma tedbiri olup istis-
naen uygulanmalıdır. Kanunda yazılı şart-
lar oluşmadan uygulanan tutuklama, ezi-
yettir.
Tutuklama bir ceza değildir. Tutuklama bir
koruma tedbiridir. Tutuklama ceza muhake-
mesinin amacõna ulaşmasõnõ sağlamak için
başvurulan bir araçtõr. Kişinin tutuklanmasõ,
onun suçlu olduğunu göstermez. Tutuklama,
makul süreyi aşmamalõdõr (AİHS md. 5/3). Tu-
tuklu işleri, soruşturma ve kovuşturmalarõnõn
mümkün olan en kõsa sürede sonuçlandõrõlma-
sõ gereklidir. Tutukluluğun makul süreyi aş-
mamasõndan soruşturma evresinde öncelikle
savcõ, kovuşturma evresinde mahkeme so-
rumludur. Tutuklama kararõ verilebilmesi için
CMK’nin aradõğõ bütün şartlarõn (CMK md.
100) aynõ anda bulunmasõ gereklidir. Kanunun
emrettiği şartlarõn tamamõ aranmaksõzõn uy-
gulanan bir tutuklama, koruma tedbiri değildir.
Çünkü böyle bir “tutuklama”yõ ceza muha-
kemesi amaçlarõyla haklõ göstermek imkânsõzdõr.
Şartlarõ oluşmadan uygulanan veya şartlarõ or-
tadan kalkmasõna rağmen devam eden tutuk-
lamaya “peşin ceza” denilmesi, yapõlan hak-
sõzlõğõn ağõrlõğõnõ anlatmaya yetmez. Çünkü ce-
zanõn miktarõ ve süresi belirlidir. Oysa tutuk-
lu, ne zaman tahliye edileceğini bilmez. Tutuklu,
tutukluluk halinin incelemeye alõnacağõ her ta-
rihi, duruşma devresinde yapõlan her celseyi sõ-
kõntõyla bekler ve kendi kendine fazla umut-
lanmamayõ telkin eder. Tutuklanan kişiye top-
lumun suçlu gözüyle bakmasõ, onun çektiği acõ-
yõ daha da arttõrõr. Öyleyse şartlarõ oluşmadan
uygulanan tutuklama, ceza değil, eziyettir.
HUKUKUMUZDA KURAL TUTUKSUZ
SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMADIR
Tutuklama ve tutukluluğun devamõna ilişkin
kararlarda, kanunun aradõğõ şartlarõn her biri, ge-
rekçelendirilmiş olarak yazõlmak zorundadõr
(Anayasa md. 141, CMK md. 100/2). “Delil du-
rumu” ifadesi, olsa olsa, kuvvetli suç şüphe-
sinin varlõğõna işaret eden bir gerekçe olabilir.
“Şüphelinin/sanığın kaçma ihtimalinin var-
lığı”, “şüphelinin/sanığın delilleri karartma
ihtimalinin varlığı”, “henüz bütün delillerin
toplanmamış olması”, “tüm dosya kapsamı”
gibi ifadeler ise hiçbir şekilde gerekçe değildir.
Tutuklama kararõnõ veren yargõlama maka-
mõ, yazdõğõ gerekçede, hangi somut olgularõn
şüphelinin/sanõğõn kaçacağõna (veya saklana-
cağõna) dair şüphe oluşturduğunu, şüpheli-
nin/sanõğõn hangi davranõşlarõnõn delilleri ka-
rartacağõna dair kuvvetli şüphe yarattõğõnõ ve
adli kontrol uygulanmasõnõn kanunen mümkün
olduğu hallerde neden adli kontrol uygula-
masõnõn yetersiz kalacağõnõ açõklamalõdõr.
Soruşturmada ve kovuşturmada tutuklama
kararõ vermek zorunlu değildir. Türk huku-
kunda kural, tutuksuz soruşturma ve kovuş-
turmadõr. CMK md. 100/3’te yer alan suç lis-
tesinde sayõlan suçlarõn soruşturmasõ ve ko-
vuşturmasõnda dahi tutuklama zorunlu değil-
dir. Yargõlama makamõ, bu suçlarda bile suçun
işlendiğine dair delillere dayanan kuvvetli
şüphe sebebinin varlõğõnõ tesbit etmelidir.
Yargõlama makamõ, söz konusu listede sayõ-
lan suçlarõn şüpheli veya sanõk tarafõndan iş-
lendiğini gösteren kuvvetli şüphe olsa da, ge-
rekçe göstererek şüphelinin ya da sanõğõn
kaçmayacağõnõ veya delilleri karartmaya ça-
lõşmayacağõnõ kabul edebilir.
Tutuklama kararõ verilebilmesi için CMK’nin aradõğõ bütün unsurlarõn aynõ anda bulunmasõ gerekir
Şartlarõ oluşmamõş tutuklama eziyettir
10.Açık yargılama ku-
raldır. Açık yargıla-
ma kuralına aykırı uygulama-
lar istisnadır.
Açõk yargõlama kuralõ (CMK
md. 182), sanõklar için en büyük
güvencelerden biri olduğu gibi,
toplumun da davayõ takip etmesi-
ne ve adil yargõlanma hakkõnõn ih-
lal edilip edilmediğini gözlemle-
yebilmesine imkân tanõr. Bu ne-
denle açõk yargõlama kuralõndan,
kanunda şartlarõ sõkõca belirlenmiş
çok istisnai hallerde sapõlabilir. An-
cak kanunda belirlenen bu şartlar
yorumlanõrken, AİHM kararlarõ
mutlaka göz önünde bulundurul-
malõdõr. Çünkü Anayasamõzõn 90.
maddesine göre usulüne göre yü-
rürlüğe konulmuş temel hak ve
hürriyetlere ilişkin bir milletlerarasõ
sözleşme hükümleri ile kanun hü-
kümleri çatõştõğõnda, milletlerara-
sõ sözleşmeye öncelik verilmesi
gerekir. Şu halde açõk yargõlama
hakkõnõn kõsõtlandõğõ en önemli ör-
neklerden biri olan gizli tanõklõkta,
Tanõk Koruma Kanunu’nun 9/8.
maddesinin “… hakkında tedbir
uygulanan tanığın beyanı tek
başına hükme esas teşkil et-
mez” hükmü yorumlanõrken, kim
olduğu açõklanmayan ve/veya
yüzleri, sesleri gizlenen tanõkla-
rõn beyanlarõnõn hükme tek başõ-
na esas teşkil edemeyeceğinden
öte, bunlarõn ancak yan delil ola-
bileceğini, hükmün temel daya-
nağõnõ gizli tanõğõn beyanõnõn
oluşturamayacağõnõ ifade eden
AİHM kararlarõ da dikkate alõn-
malõdõr (AİHM Kararõ, Visser
davasõ, 14 Şubat 2002, paragraf
43; AİHM Kararõ, Van Mechelen
ve diğerleri davasõ, 23 Nisan
1997, paragraf 55).
Öte yandan birden çok gizli ta-
nõk beyanõnõn bulunmasõ, Tanõk
Koruma Kanunu’nun gizli tanõk
beyanõnõn hükme tek başõna
esas teşkil edemeyeceğine dair
kuralõnõn aşõlmasõ sonucunu do-
ğuramaz. Delillerin değerlen-
dirilmesinde önemli olan sayõsal
çokluk değil, niteliktir. Savun-
ma makamõ, kim olduğunu bil-
mediği tanõklarõn beyanlarõnõ
çürütme imkânõndan büyük öl-
çüde yoksun bõrakõldõğõ için,
birden çok gizli tanõğõn bulun-
masõ durumunda dahi, bunlarõn
beyanlarõ hükme tek başõna esas
teşkil edemez.
SON SÖZ
Bir toplumun yönetim şeklini,
o toplumun ceza kanunlarõna hiç
dokunmadan, yalnõzca ceza mu-
hakemesi kanunlarõnõ değiştirerek
veya keyfi şekilde uygulayarak is-
tenildiği yönde şekillendirmek
mümkündür. Bu yüzden ceza
muhakemesi kanunlarõ suç işlesin
veya işlemesin toplumdaki her bi-
reyi doğrudan ilgilendirir.
9.İddianamedeki iddiala-
rın belirli, isnad edilen
suç fiillerinin unsurlarıyla ta-
nımlanmış ve delillerin tek tek
olaylarla ilişkilendirilmiş olma-
sı gereklidir.
Dava açõlmadan, yargõlama ya-
põlamaz. Dava açõlmasõ demek, so-
mut, unsurlarõ belirlenmiş bir ce-
zai uyuşmazlõğõn çözülmek üzere
ceza mahkemesinin önüne geti-
rilmesidir. Uyuşmazlõğõn somut-
laştõrõlmasõ için, isnad edilen fiilin
unsurlarõnõn açõk bir şekilde id-
dianamede tanõmlanmasõ zorun-
ludur. Aksi takdirde hangi uyuş-
mazlõkla ilgili dava açõldõğõ, sanõ-
ğa hangi suç fiilinin isnad edildi-
ği bilinemez. Hal böyle olur ise
yargõlanacak uyuşmazlõk duruş-
mada, yargõlama makamõnca be-
lirli hale getirilir ki, bu, hukuk dev-
letinin ceza muhakemesinde kabul
edilemez. Yargõlanacak uyuş-
mazlõğõ yargõlama yapan mahke-
menin belirlediği sistem, tahkik
sistemi olup, ortaçağda engizisyon
mahkemelerince kullanõlmõştõr.
Bu sistemin, çağdaş, demokratik
bir toplumda yeri yoktur.
CMK, davasõz yargõlama ol-
maz ilkesinin hayata tam anla-
mõyla geçirilmesini teminen, id-
dianamenin nasõl düzenleneceği-
ni ayrõntõlõ olarak hükme bağla-
mõştõr (CMK md. 170). CMK, yal-
nõzca isnadõn bu şekilde somut-
laştõrõlmasõnõ emretmekle yetin-
memiş, isnad edilen suçu oluştu-
ran olaylarõ hangi delillerin ispat
ettiğinin savcõ tarafõndan düşü-
nüldüğünün iddianamede açõkça
belirtilmesini istemiştir (CMK
md. 170/4).
Buna göre iddianamede şüp-
heli, örneğin suç örgütünün üye-
si veya kurucusu olmakla itham
ediliyorsa, şüpheli ve örgüt üyesi
olduğu iddia edilen diğer kişiler
arasõndaki eylem ve fikir birliği-
nin, suç işlemek amacõ etrafõnda
fiili birleşmenin, örgütün hiye-
rarşik yapõsõnõn hangi delillerle is-
patlanmak istendiği açõkça, delil-
ler ve olaylar irtibatlandõrõlmak su-
retiyle açõklanmalõdõr. Bu örneği
vermemizin sebebi, suç örgütü
üyesi veya kurucusu olmak isna-
dõnõn kovuşturulduğu bir ceza da-
vasõnda sanõğõn savunma hakkõnõ
kõsõtlayan birtakõm hükümlerin
uygulanabilecek olmasõdõr.
DELİLLER TEK TEK OLAYLARLA
İLİŞKİLENDİRİLMİŞ OLMALI
AÇIK YARGILAMAYI KISITLAYAN
GİZLİ TANIKTA AİHM’YE DİKKAT
B İ T T İ
8.“Mülakat” diye bir delil
türü yoktur.
Ceza muhakemesinde tanõğõn,
mağdurun, şüphelinin, sanõğõn ifa-
desinin hangi yöntemle elde edile-
ceği, ifade alma sõrasõnda uygula-
nacak kurallar ve yasaklar ayrõntõlõ
olarak hükme bağlanmõştõr. İfade alõ-
nõrken, ifade verenin kim olduğu,
hangi konuda ifadesine başvuruldu-
ğu, ifadenin hangi tarihte, nerede,
kimler tarafõndan alõndõğõ tutanağa
yazõlõr, kişiye kanuni haklarõ hatõr-
latõlõr, kişi tanõk sõfatõyla ifade veri-
yor ise, olayla ilgisinin ne olduğu,
şüpheliyi, sanõğõ, mağduru tanõyõp ta-
nõmadõğõ, bunlarla husumetinin ve-
ya menfaat ilişkisinin olup olmadõ-
ğõ belirlenir.
İfadenin yazõldõğõ tutanağõn her
sayfasõ, ifadeyi veren, ifadeyi alan ve
ifadeyi yazan tarafõndan imzalanõr.
Böylece, hem ifade verenin beyanõ-
nõ daha sağlõklõ bir şekilde değer-
lendirmek hem de ifade alõnõrken bir
hukuka aykõrõlõk olup olmadõğõnõ
belirleyebilmek mümkün olur.
Neticede, soruşturma veya ko-
vuşturmada tanõğõn, mağdurun, şüp-
helinin, sanõğõn bu yöntemlerle ve
yasaklar (CMK md. 148) ihlal edil-
meksizin ifadesi alõnõr; onlarla “mü-
lakat” yapõlmaz. Ceza muhake-
mesinde delil serbestisi ilkesinin
geçerli olmasõ, önceden kanunla
belirlenmiş ifade alma yöntemleri dõ-
şõnda yeni yöntemlerin icat edilme-
sine izin vermez. Dolayõsõyla “mü-
lakat” diye tanõmlanabilecek bir
beyan türü veya beyan elde etme
yöntemi yoktur. Adõna “mülakat”
denilen bir beyan, hukuka aykõrõ
yöntemle elde edilmiştir. Hukuka ay-
kõrõ yöntemle elde edilmiş bir bul-
gunun delil olarak kullanõlmasõ hiç-
bir şekilde mümkün değildir (Ana-
yasa md. 38/7, CMK md. 217/2).
Şu halde “mülakat” adõ verilen
açõklamalar, yakalama, tutuklama,
telefon dinleme, arama gibi hiçbir
koruma tedbirinin uygulanmasõnõn
dayanağõ olamaz. İddianame dü-
zenlenirken “mülakat” adõ verilen
bir belge kullanõlamaz.
Böyle bir belgenin hüküm veri-
lirken kullanõlmasõ da elbette müm-
kün değildir.
İDDİANAMEDE ‘MÜLAKAT’ DİYE BİR BELGE KULLANILAMAZ
7.Şüphelinin veya sa-
nığın üstünün, evi-
nin, işyerinin, aracının aran-
ması için makul şüphe ge-
reklidir.
Şüphelinin veya sanõğõn üs-
tü, eşyasõ, konutu, işyeri ve
ona ait diğer yerlerin aranmasõ
için, yakalanabileceğine veya
suç delillerinin elde edilebi-
leceğine dair makul şüphe
bulunmalõdõr (CMK md. 116).
Sözü edilen şüphe, elbette,
delillere dayanmalõdõr. Aksi
takdirde özel hayatõn gizlili-
ğine keyfi bir şekilde müda-
hale edilmiş olur.
ARAMA İÇİN MAKUL
ŞÜPHE GEREKLİ
6.Kişilerin telefonlarının ve tele-
komünikasyon yoluyla yapılan
diğer iletişimlerinin denetlenmesi
çok sıkı şartlara tabi kılınmıştır.
CMK md. 135 uyarõnca telefonlarõn
dinlenmesi, e-postalarõn denetlenmesi,
mobil telefonlardan çekilen mesajlarõn
okunmasõ gibi tedbirlerin uygulana-
bilmesi için kişinin suç işlediğine da-
ir delillere dayanan kuvvetli bir şüp-
henin bulunmasõ ve iletişimin denet-
lenmesine son çare olarak başvurulmasõ
gereklidir. Şüpheli ve sanõk ismi be-
lirtmeksizin genel bir dinleme, denet-
leme söz konusu olamaz. Yargõlama
makamõnõn bu şartlarõn gerçekleşip
gerçekleşmediğini titizlikle inceleme-
si zorunludur. Aksi takdirde bireylerin
haberleşme hürriyetine (Anayasa md.
22) ve özel hayatlarõnõn gizliliği hak-
kõna (Anayasa md. 20) dair beklentileri
kalmaz. Bireylerin böyle bir beklenti-
lerinin kalmadõğõ, yani insanlarõn ör-
neğin telefonlarõnõn muhtemelen din-
lendiğini düşündüğü bir toplum de-
mokratik toplum olarak nitelendirile-
mez. Sonuçta, soruşturma ve kovuş-
turmanõn kendisi, soruşturulan veya ko-
vuşturulan suçun verdiği ileri sürülen
zarardan çok daha ağõr zararlar verir.
Çekinecek bir şeyi olmayanõn telefo-
nunun dinlenmesinden de rahatsõz ol-
mayacağõna dair bir söylem, kuşkusuz
hukuk devletinde taraftar bulamaz.
D İ N L E M E S O N Ç A R E
OCAK AYI AYDINLANMA KAHVALTISI
24 Ocak 2009 Cumartesi Saat: 10.30
KONUĞUMUZ
MUSTAFA BALBAY
ile
KATLEDİLİŞİNİN 16. YILINDA
UĞUR MUMCU’YU
SAYGIYLA ANIYORUZ
Yer: Mecidiyeköy Kültür Merkezi
Alisamiyen Stadı yanı, Katlı otopark Kat: 6
İletişim ve yer ayırma:
0537 871 82 34 - 0535 636 59 11
0532 344 57 22
Not: Söyleşi sonrası kitaplarını
imzalayacaktır.
LÜTFEN YERİNİZİ AYIRTINIZ
Açık büfe kahvaltı ederi: 20.-YTL.
İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI
www.cumok.org
BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN
ESAS NO: 2008/1631 Esas KARAR NO: 2008/2692
Mahkememizin yukarõda dosya ve karar numarasõ yazõlõ kararõyla, İstanbul ili, Bakõrköy ilçesi, Yeşilköy Mah./Köy. C:
68, H: 208’de nüfusa kayõtlõ İzzet ve Emine kõzõ 29.03.1927 doğumlu 28885778340 TC Kimlik No’lu Hakime Akkaya’nõn
rahatsõzlõğõ sebebiyle Kõsõtlanarak Vesayet Altõna Alõnarak, kendisine aynõ yerde nüfusa kayõtlõ Abdullah ve Hakime kõzõ
06.03.1957 doğumlu 53029626294 TC Kimlik No’lu Pervin Akkaya vasi olarak atanmõştõr. İlan olunur.
Basõn: 3364
ŞARKİKARAAĞAÇ 1. İCRA DAİRESİ’NDEN
TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI
Dosya No: 2007- 272
Bir borçtan dolayõ ipotekli bulunan;
Tapu Kaydõ: Şarkikaraağaç Ulvikale mah. 260 ada, 6 parsel, 12 cilt, 1136 sayfada kayõtlõ 661.91
m2. yüzölçümlü taşõnmaz.
Özellikleri: Taşõnmaz üzerinde petrol istasyonu vardõr. Zemin kilitli parke kaplõdõr 5 adet sa-
tõş pompasõ bulunur. Pompacõ odasõ. 50 m2.1ik petrol istasyon marketi,70 m2.1ik müdüriyet oda-
sõ vardõr. Belediye imkânlarõndan yararlanõr. Çevre yoluna yakõndõr. Halen faaldir. Şarkikaraağaç
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 01.02.2008 tarihli kararõndaki bilirkişi raporuna göre değer ve özel-
likleri belirlenmiştir.
İmar Durumu: Dosyasõndadõr.
Değeri: 450.000,00 YTL Satõş Saati: 10.00 - 10.05
İpotekten ari olarak satõlarak paraya çevrilecektir.
Satõş Şartlarõ:
1-Satõş 06.03.2009 Cuma günü yukarõda yazõlõ saatler arasõnda Şarkikaraağaç Hükümet Konağõ
Zemin Katõnda açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetinin
%60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar versa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile
ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartiyle
16.03.2009 Pazartesi günü yukarõda yazõlõ saatler arasõnda Şarkikaraağaç Hükümet Konağõ Zemin
Katinde ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da bu miktar elde edilememişse taşõnmaz
en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere arttõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok
artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ
bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan
başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõk-
mazsa satõş talebi düşecektir. 2-Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetinin %20 si
nispetinde pey akçesi (YTL veya devlet tahvili dõşõndaki döviz kabul edilmeyecektir.) veya bu
miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir,
alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Teiiaüye resmi, damga resmi, tahli-
ye ve teslim masraflarõ ile KDV, tapu alõm harcõ alõcõya aittir. Tapu satõm harcõ ile birikmiş ver-
giler satõş bedelinden ödenir. 3-İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üze-
rindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün
içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça pay-
laşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4-İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiy-
le ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli ara-
sõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr.
İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark,
varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5-Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin gö-
rebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebi-
lir. 6-Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, baş-
kaca bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze başvurmalarõ ile
satõş ilanõn tebliğ edilemeyen alakadarlara tebliğ yerine kâim olacağõ ilan olunur. 14.01.2009 (*)
İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 3080)
UĞUR MUMCU’YU
ANMA ETKİNLİKLERİ
Demokrasi şehidimiz Uğur Mumcu’yu
24 Ocak 2009 Cumartesi
günü anõyoruz.
Saat: 10.30 Atatürk Parkõ’nda buluşma,
anma töreni 11.00
Cumhuriyet Gazetesini ziyaret 11.30
Cumhuriyet Kültür
Sanat Merkezi’nde söyleşi,
slayt gösterimi ve müzik dinletisi.
CUMOK ADANA ÇAĞRISI
www.cumok.org