25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada “Daha fazla bastırma!” 1991’de Sovyetler’in çöküşünün ardından, bağım- sızlığını ilan eden Ukrayna, o gün dünyanın 3. büyük nük- leer gücü oluvermişti. Rusya ve Batı, Ukrayna’nın bu güç- te durmasına izin vermedi. Kiev yönetimi bütün nükle- er olanaklarını Moskova’ya aktardı. Elde kaldı doğalgaz... Sovyetler Birliği döneminde Uk- rayna’nın işlevi şuydu: Bütün Sovyetler’in doğalgaz merkez üssü. Dağıtım borularından, üretim merkezlerine kadar her şey Ukrayna’daydı. Dağılmanın ardından Rusya, Uk- rayna’nın elindeki bu olanakları hemen kendine çevire- medi. 2006’ya kadar uzanan uzun süreli bir doğalgaz an- laşması yaptı. Buna göre, Ukrayna’nın işlevi devam ede- cek, Rusya da Ukrayna’ya çok ucuza 1000 metreküpü 100 doların da altında doğalgaz verecekti. 2006 geldi, Rusya yeni bir bölüşüm anlaşması istedi. Yılbaşından bu yana, Rusya, Ukrayna ve AB arasın- daki doğalgaz anlaşmazlığının özünde yatan bu. Rusya, Ukrayna’yı eski Sovyet döneminde olmasa bi- le, her konuda kendine danışarak karar alması gereken bir ülke olarak görüyor. Ukrayna yönetiminin amacı ise, bir an önce AB’ye ve NATO’ya kapağı atmak. Rusya bu- na izin vermiyor. Ukrayna’nın iç yapısı da, Rusya’nın elini güçlü tutan unsurlar içeriyor. 50 milyon nüfuslu ülkenin yüzde 15’i Ruslardan oluşuyor. Rusya’nın ağırlığı ise, yüzde 15’in en az 3 katı... Buna karşın Ukrayna da alttan almıyor, “Rusya’nın ta- rihi Ukrayna ile başlar. Biz ayrı bir ulusuz, kararları da ken- dimiz vermek istiyoruz” diyor. Ukrayna’nın sesini yükseltebilmesi için, arkasında AB ve NATO desteğini görmesi gerekiyor. AB ise bütün do- ğalgaz gereksiniminin neredeyse yüzde 50’sini Ukray- na üzerinden, Rusya’dan karşılıyor. Bu nedenle Rusya’ya da, Ukrayna’nın başını dik tutmasını sağlayacak kadar kafa tutamıyor. Kuzeyimizdeki bu gerilim, ister istemez Türkiye’yi de doğrudan ilgilendiriyor. Enerji Bakanı Hilmi Güler, haf- ta içinde Moskova’ya gitti. Güler, Türkiye’nin durumu- nu sağlamlaştırıp dönmek istiyordu. Ancak Bakan’ın Mos- kova dönüşü yaptığı açıklama, ancak fındık kabuğunu dolduracak cinstendi: “Doğalgaz ve kömür yenmez ama fındık yenir. Fındı- ğı yiyince de üşüme derdiniz olmaz. Bunun dışında bi- liyorsunuz başka avantajları da var.” Yukarıdaki sözlerin tümü Bakan Güler’e ait. Bakana Rusya’da “nanik” yapmış olacaklar ki, Bakan da İstan- bul’da “aganigi” yaptı! Kara mizah bir yana, Türkiye’nin enerji politikasızlığı bundan daha güzel anlatılamazdı. Enerjide kaynak ülke kadar geçiş ülkesi olmak da çok önemli, Türkiye’nin bu konuda, pek çok olanağı var. Ba- kû-Tiflis-Ceyhan bir dizi engele karşın yaşama geçti. Şim- di Nabucco gündemde... Türkiye, Bulgaristan, Maca- ristan, Avusturya ve Almanya Ortak Boru Hattı Projesi, Avrupa’ya Rusya’nın yanı sıra Türkiye’nin üzerinden de bir enerji koridoru sunuyor. Gelin görün ki, bu projeye ayak sürüyen ülkelerden bi- ri Türkiye... 21. yüzyılın stratejik konularından biri enerji... Rusya, Batı’yı tümüyle kontrolünde tutmak için doğuyu içine alıp 14 ülkeli “Doğalgaz OPEC”ini kurma girişimi- ne çoktan başladı. Kuzey’de soğuk savaş... Güneyde, her şey yavaş! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada rak iki emekli orgeneralle kimi yüksek rütbeli subayların göz- altına alınmasından, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Başbakan’ı ve Çankaya’yı saatler süren ziya- retinden sonra böyle bir uyarıda bulunmak gereğini mi duy- du? Ya da Orgeneral Başbuğ’u dinledikten sonra böyle bir açıklama ile suskunluğuna son vermek zorunda kaldı! Genelkurmay’dan görüşmeyi izleyen 7 gün herhangi bir açıklama yapılmadı. Fakat Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Me- tin Gürak, önceki gün basını bilgilendirme toplantısında Er- genekon soruşturmasına askerin bakış açısını açıkladı: Temel insan haklarının.. anayasanın 38. maddesinde yer alan, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suç- lu sayılmayacağı hükmünün.. masumiyet karinesinin.. adil yar- gılama hakkı gibi temel hukuk ilkelerinin ihlal edildiğini söy- ledi. Tuğgeneral Gürak’ın söyledikleri, kuşku yok, Orgeneral Baş- buğ’un yaptığı ikili görüşmelerdeki söylemlerin özünü açıklıyor. Ne ki, Orgeneral’in Başbakan’a ve Çankaya’dakine; ordu içinde bu temel ilkelerin ihlalinin, şüpheli gibi gösterilip, su- çu ne olduğu açıklanmadan gözaltına alınmaların, tutukla- maların nasıl karşılandığını... ...Ordu ile Ergenekon örgütü arasında bir bağ kurulması- na çalışıldığını, bu yöntemle TSK’nin yıpratılma sürecine gi- rildiğini söyleyip söylemediği bilinmiyor. Bu nedenle askerin Ergenekon’a bakış açısını irdelerken Genelkurmay başkanları; İsmail Hakkı Karadayı ile Hüse- yin Kıvrıkoğlu’nun soruşturmanın amacında TSK’nin yıp- ratılması olgusunun yattığını saptayan açıklamalarına özen- le yer vermek gerekiyor. Kıvrıkoğlu, özellikle ABD’nin Irak müdahalesinden sonra “adım adım TSK’yi hedef alan yıpratma kampanyasının baş- latıldığını” söylüyor. Buna karşın gerçek şu: AB’nin TSK’nin etkinliğini hedef alan sürekli açıklamalarına zamanın Dışişleri Bakanı, bugün Çankaya’da ikamet eden AKP’li ile Başbakan RTE, karşı bir davranış göstermediler, onaylar gibi sustular. İçimizdeki ikinci Cumhuriyetçiler, Soros’un dolarlarıyla bes- lenenler, AKP ve AB yalakaları, Cumhuriyet düşmanları ile dışımızdaki güçler -hâlâ- her vesile ile asker düşmanlığı ser- giliyorlar. Yıllardır yaşadığımız bu süreç gelişti, gelişti.. sonunda han- gi amaçlar peşinde olduğu bilinen AKP döneminde Ergenekon soruşturmasına geldi, dayandı. İki saygın orgeneral; Karadayı ile Kıvrıkoğlu onca yıllık as- ker. Yıllarca görev yaptıkları Genelkurmay Başkanlığı’nda Er- genekon adında hükümeti devirmeyi amaç edinen bir terör örgütünün adını bile duymadıklarını, varlığıyla ilgili bilgileri olmadığını söylüyor. Her iki orgeneral darbeler döneminin kapandığını yineli- yorlar. Üstelik, Ergenekon örgütünün varlığından haberleri olsa derhal gerekeni yapacaklarını da sözlerine ekliyorlar. Bu açıklamaların tarihsel bir dayanağı var: 27 Mayıs 1960 ihtilali, komuta zincirine karşın yapıldı. 27 Mayıs’tan sonra gelen 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 dar- beleri ise Genelkurmay Başkanı ile dört kuvvet komutanı ta- rafından gerçekleştirildi. Bugünkü disiplinli bünyesi ile TSK içinde komuta zinciri dışında kimi subayların çete kurmaları, darbe yapmaya ha- zırlanmaları, bu hazırlıklardan komuta düzeyinin haberi ol- maması olanaksız. Kimi subayların emekli olduktan sonraki davranışlarıyla ey- lemlerini TSK’ye bağlamak da abesle iştigal! Ama bugün Türkiye’de elmalarla armutlar birbirine karış- tırıldı, karıştırılıyor. Genel kanı: İktidar, siyasal amaçlarına malzeme arıyor. ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA18 OCAK 2009 PAZAR CUMHURİYET 17HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 8 Edirne PB 6 Kocaeli B 9 Çanakkale B 9 İzmir PB 11 Manisa PB 8 Aydın PB 12 Denizli PB 11 Zonguldak B 11 Sinop B 9 Samsun B 9 Trabzon Y 10 Giresun Y 9 Ankara B 0 Eskişehir S 4 Konya S - 1 Sıvas K - 3 Antalya PB 16 Adana S 15 Mersin PB 13 Diyarbakır S 10 Şanlıurfa B 12 Mardin B 10 Siirt B 7 Hakkâri B - 2 Van S 0 Kars K - 5 Oslo K - 2 Helsinki K - 3 Stockholm K 1 Londra Y 8 Amsterdam Y 8 Brüksel Y 6 Paris Y 9 Bonn Y 4 Münih Y 9 Berlin Y 6 Budapeşte Y 5 Madrid B 10 Viyana Y 5 Belgrad B 8 Soyfa B 10 Roma Y 16 Atina PB 16 Zürih Y 8 Moskova K - 4 Aşkabat B 15 Astana B - 7 Taşkent B 12 Bakû B 7 Bişkek PB 7 Tiflis B 4 Kahire PB 17 Şam B 17 Yurt geneli parçalı çok bulutlu, Orta Ka- radeniz’in doğusu, Doğu Karadeniz, Do- ğu Anadolu’nun ku- zeyi ile Sıvas çevre- leri yağışlı geçecek. Yağışlar; kıyılarda yağmur ve sağanak, iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. da Genel Kurul’da da ele alõna- maz, ama Gazze olayõ gündem başlõğõ biraz değiştirilerek Genel Kurul’da karara bağlanabilir. An- cak, bu kurulun yetkisi yalnõz (bağlayõcõ olmayan) tavsiye ka- rarlarõyla sõnõrlõdõr. Arap Devletleri Örgütü, çoğu kez olduğu gibi, bu olayda da kõ- lõnõ kõpõrdatmõyor. Ayrõca, Mõsõr Arap Cumhuriyeti’nin de özel sorumluluğu var. Mõsõr, İsrail ku- şatmasõnõ kendi sõnõrõnda uygula- yõp Filistinlileri daha da zor du- rumda bõrakan komşu Arap dev- letidir. Mõsõr’õn bu tavrõ 1949 Ce- nevre Antlaşmalarõna ve Arap Birliği Örgütü’ne aykõrõdõr. Av- rupa Birliği de çözüm üretmiyor. 2002’de kurulmuş olan Uluslar- arasõ Ceza Mahkemesi de (ve onun Statüsünde M. 13/b) var, ama ABD vetosu bu mahkemeyi de devre dõşõ bõrakacak. İsrail yargõ organlarõ da suskunluklarõ- nõ koruyor. Bu durumda, yasal çözümün sahnesi, vetolarõn olmadõğõ ve dünya kamuoyunu yansõtacak olan BM Genel Kurulu’dur. Bu kurul, ayrõca, M. 22’ye dayanarak “Gazze’ye ilişkin bir savaş suç- ları komitesi” de oluşturup tüm İsrail suçlarõnõn dizelgesini yapa- rak dünya kamuoyunu daha sağ- lõklõ bilgilendirebilir. Uzun erimli ikinci çözüm ge- leneksel Filistin topraklarõ üstün- de biri Yahudiler biri de Araplar için iki ayrõ devlet yerine, “tek bir devlet” kurmaktõr. Bu yola en baş- ta İsrail karşõ çõkacak ve engelle- nemezse nükleer savaş başlõklõ fü- zelerini devreye sokacaktõr. An- cak, iki ayrõ devletin uygulamada yürümeyeceğini, ayrõca sõk sõk kan dökümüne, ardõndan savaşlara yol açacağõnõ 1930’larõn kimi ün- lü Yahudi düşünürleri belirtmiş- lerdi. Türkler Filistin’den 1917’de çõkarõldõktan sonra, oradaki Müs- lüman ve Hõristiyan Arap toplu- luğu haklarõnõ bir daha kazanma- mak üzere hemen yitirdiler ve o günden bugüne köprülerin altõn- dan çok sular, daha doğrusu çok kan aktõ, ama uzun erimli çözüm birçok Yahudi aydõnõnõn da öner- miş olduğu tek devletti. Bu seçe- neğin geçmiş birikimi ve bugünü için ayrõ yazõ gerekir. Baştarafı 2. Sayfada Filistin’de Çözüm Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV Vakfımızın Kurucu Üyesi, Mimarlık Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi II. Başkanı, Avrupa Mimarlar Konseyi (ACE) Türkiye Temsilcisi, Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) Konsey Üyesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi, sevgili ve değerli dostumuz, hocamız, Prof. Dr. Mimar H. H. Günhan Danışman’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Tüm meslektaşlarımızın, dostlarının ve ailesinin başı sağ olsun. MİMARLIK VAKFI ACI KAYBIMIZ Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi II. Başkanı, Mimarlık Vakfı Kurucu Üyesi, Mimarlık Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı, Avrupa Mimarlar Konseyi (ACE) Türkiye Temsilcisi, Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) Konsey Üyesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi, değerli hocamız, Prof. Dr. Mimar H. H. Günhan Danışman’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Tüm meslektaşlarımızın, dostlarının ve ailesinin başı sağ olsun. MİMARLAR ODASI GENEL MERKEZİ VE MİMARLAR ODASI ŞUBELERİ ACI KAYBIMIZ Pişmanım! Bu Uras’õn meselesi sa- dece ömür boyu para ve Ci- hangir sosyetesiymiş. Ne sosyete ama, Türkiye va- tandaşlarõ işsizlikten kõrõ- lõrken sendikal haklar ayak- lar altõna alõnõrken, binler- ce genç işsiz kendini uyuş- turucuya vururken, ülke- nin en önemli meselesi Er- menilerden özür dilemek olduğunu düşünen bir sos- yete. Atladõm bir de ikide bir Cumhurbaşkanõmõz Ab- dullah Gül’e yaranmaya çalõşan bir sosyete. Onlarõn içinde çok sevdiklerim de var. Ama şunu anladõm ve korktum, savaştan on yõl sonra Saraybosna’da dola- şõrken hep aynõ soruyu sor- muştum. “İnsan nasıl kırk yıllık dostunu öldürebi- lir?” Bunu soran ben, şimdi bu yazõyõ yazõyorum, trajik ve korku verici. Kendimi suç- luyorum “Işõl sen çok kö- tü oldun” diye ama F tipi cezaevlerinden gelen mek- tuplar masamõn üstünde ve anlaşõlan o ki, Türkiye bir iç savaştan geçecek, tõpkõ Yunanistan ya da İspan- ya’da olduğu gibi. Gazete- miz çok ölüm gördü ve an- laşõlan o ki, daha çok ölüm görecek. Fazlasõyla karam- sar bir yazõ bu. Ama ne ya- palõm bu köşenin yazarõ bir süredir şaşkõn, siz onun sizi güldürmesini seversiniz ama yazarõn içinden gül- mek gelmiyor. isilozgenturk gmail.com Baştarafı Arka Sayfada Yılmaz Çimen’le birlikte Ay- dõn’a gelen Birden, ülkede ya- şanan hukuk tartõşmalarõ ko- nusunda üstü kapalõ mesajlar verdi. Birden, “Yargı bağım- sızlığının temel amacı va- tandaşa adaletin her türlü et- kiden uzak, kendi kurum ve kuralları içerisinde gerçek- leşeceği güven ve inancı ver- mek, verebilmektir” diye ko- nuştu. Birden, anayasal ve yasal hükümlerin yoruma gereksi- nim duyulmayacak kadar açõk olmasõna karşõn, idarenin yar- gõ kararlarõnõ yerine getirme- mesinin hâlâ bilimsel toplan- tõlarõn konusu olduğuna da dikkat çekti. Aydõn Baro Baş- kanõ Sümer Germen , Tür- kiye’nin ümmet toplumun- dan Cumhuriyete geçiş süre- cini henüz tamamlayamadõ- ğõnõ belirterek “Yaşadığımız sıkıntılar da bunun birer kanıtıdır. Umuyoruz ki en kısa sürede her şeye rağmen hukuk içerisinde hukukun üstünlüğü ilkesine inanıla- rak, evrensel hukuk ilkele- rine uygun olarak sorunla- rın çözülür” dedi. ADANA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adana Barosu’nca gerçekleştirilen “AİHM Ka- rarlarında Adil Yargılama” konulu konferansta, Ergenekon konusunda gelinen noktada bu durumun yeniden tartõşõlmaya başlandõğõnõ kaydedenTürki- ye Barolar Birliği Başkanõ Öz- demir Özok şunlarõ söyledi: “Ergenekon davası artık bir pehlivan tefrikası haline ge- tirilmiştir. Her gün yeni şey- lerin yazılması, yeni şeylerin tartışmaya açılıp konuşul- ması, birçok kurum ve kav- ramı yaralamakta, yıprat- maktadır.” Özok: “Hiçbiri- mizin gideceği yer yok, tek sı- ğınacağımız adalettir. Bunu makul bir süre içerisinde yapmak zorundasınız. 2001’de başlamış bir soruş- turma, 2007’de açılmış, sonu ne zaman açıklanacağı belli olmayan bir dava, ne zaman temyizden döneceği belli ol- mayan bir dava ve siz bunu ‘adil yargõlama’ diye tanım- layamazsınız. Bunu söyleye- bilirsiniz ama, çağdaş huku- kun egemen olduğu bir ül- kede böyle olmadığını da herkes size söyler” dedi. Baştarafı 1. Sayfada ‘Gül’e haber verildi’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Genelkurmay başkanlarõndan emekli Orge- neral Hüseyin Kıvrıkoğlu, “Encümen-i Daniş” toplantõ- larõndan Abdullah Gül’ün de, başbakanlõğõ döneminde ha- berdar edildiğini söyledi. Tür- kiye’de darbeler döneminin bittiğini belirten Kõvrõkoğlu, “Benim için Ergenekon’un bir numarasıdır diyorlar, şa- şırdım. Bu kadar yıl hizmet yaptım, Ergenekon’u bu ope- rasyondan sonra öğrendim” dedi. Emekli Orgeneral Kõvrõkoğ- lu, Hürriyet gazetesine Erge- nekon soruşturmasõna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ergenekon soruşturmasõnõn “başlamasına neden olduğu” iddia edilen Tuncay Güney’in konuşmalarõnõ yorumlayan Kõvrõkoğlu, “Türkiye’nin enerjisini, gücünü, her şeyi al- dı götürdü. Herkes buraya dikkat kesildi, bu son derece kötü oldu. Bu ifadeleri veren kişi kim; akli dengesi kay- bolmuş, hayal gücü son de- rece geniş, daldan dala konan biri. İfadelerini okudum. Ku- laktan dolma, sanki empoze edilmiş şeyleri söylüyor” de- ğerlendirmesini yaptõ. Kendisi için “Ergenekon’un çekirdeğidir, 1 numarasıdır” dendiğini anõmsatan Kõvrõkoğ- lu, “Ergenekon adını bu ope- rasyonlardan sonra öğren- dim. Genelkurmay Başkanı olarak hiç duymadım. Birçok değerli komutan bu işlere bulaştırıldı. İsmail Hakkı Ka- radayı Paşa, 19 yıl önce emekli olmuş Necip Torum- tay Paşa, Teoman Koman, birçok arkadaş. Saçma sapan açıklamalar; ama maalesef Türk halkını televizyonlara kilitlediler. İstenen; herke- sin aklını o yöne yöneltmek, kargaşa yaratmaktır. Bu ki- şinin Türkiye’den kaçıp git- tiği, bir daha dönmediği dik- kate alınırsa, arkasında Tür- kiye dışı bazı güçler olduğu- nu kabul etmek gerek” diye konuştu. Daha önce gözaltõna alõnan emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un eşleriyle görüştüklerini, moral verdiklerini belirten Kõvrõkoğ- lu, “Bu arkadaşlarımın ko- mutanlığını yaptım. Son de- rece başarılı işler yapmışlar. Böylesi olaylarla bir ilişkile- ri olacakları kanısında deği- lim. Zaten uzun zamandır TSK’ye karşı yıpratma kam- panyası var. Özellikle Irak’a ABD müdahalesinden sonra başlatılmıştır. İşte çuval ge- çirme falan. Adım adım TSK hedef alınıyor” diye konuştu. Türkiye’de darbeler döne- minin kapandõğõnõ belirten Kõv- rõkoğlu, buna gerek olmadõğõ- nõ, sõkõntõlõ durumlarda her haf- ta Başbakan ve Cumhurbaşka- nõ ile görüşmeler yapõldõğõnõ söyledi. ‘Yargı yansız olmalı’ ‘Kurumlar yıpratılıyor’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle