22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2009 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Sağduyunun Soruları ve Yanıtları “Bilgi kirliliği” (ya da “kirletilmiş bilgi”) deyimi İngi- lizce “disinformation” (Fr. desinformation) kavramının mükemmel bir Türkçe karşılığı. Bilgi bozulması, bilgi karışıklığı diye de çevrilebilir- di… Bilgi kirliliği dediğimizde bunların hepsini bir arada düşünüp duyumsuyoruz. Bu da Türkçemizin bir yeteneği… Konumuz dil ve Türkçe olsaydı yazıyı mutluluk du- yarak sürdürebilirdim. Yaşamakta olduğumuz bilgi kirliliği ortamında böyle bir şansa ne yazık ki sahip değiliz… AKP’nin hükümet oluşundan bu yana Recep Tay- yip Erdoğan’la yatıp Recep Tayyip Erdoğan’la kal- kıyoruz. Bir süredir buna bir de Ergenekon eklendi. Bu iki ad birbiriyle buluştu, birleşti, kaynaştı, için- den çıkılmaz bir yumak oluşturdu. Öyleyse sağduyunun zorunlu kıldığı ilk soruyu so- ralım: Bu kişinin ve başkanlığındaki siyasal partinin söz konusu soruşturma ve davayla ilişkileri demokrasiye olan sevgi ve bağlılıklarıyla açıklanabilir mi? Eğer sağduyumuzu bütünüyle yitirmişsek, yanıtı- mız evet olacaktır. Fakat eğer sağduyu bizi bütünüyle terk etmemiş, bir başka deyişle de yaşamakta olduğumuz bilgi kir- liliği ortamında aklımız ve vicdanımız henüz tümüy- le kirlenmemişse, başka nedenler de arayacağız de- mektir… Bu nedenler neler olabilir? Çok yazılıp konuşulmuş olsa da bazılarını yine de sıralayalım: AKP’ye ne kadar muhalif ses varsa susturmak. Medyayı bütünüyle AKP’nin (bu demektir ki Recep Tayyip Erdoğan’ın) buyruğu altına almak. Orduda direnmekte olan bağımsızlıkçı, yurtsever- ci geleneği tümüyle yok edip AKP (Recep Tayyip Er- doğan) emrinde bir ılımlı İslam ordusu yaratmak. Mümkünse CHP başta olmak üzere bütün muha- lefet partilerini de darbeci olarak söz konusu dava- nın içine tıkıştırarak sindirip susturmak, yok etmek, bü- tünüyle ortadan kaldırmak ya da belki göstermelik ola- rak(demokrat görünmek için) varla yok arası yaşa- malarına izin vermek… Vb… Çirkin “Taraf”ların yanı sıra aynı çirkinlikteki “taraf- sız”lar, mide bulandırıcı bir “konformizm” ve kolaycılıkla “Peki ya bulunan silahlar, el bombaları” diyeceklerdir ve zaten demekteler… Sağduyu onları şu sorularla yanıtlıyor: Hangi ahmak, evinde, hem de polisin eliyle koy- muşçasına bulacağı biçimde, bu silahların gömülü ol- duğu yerlerin sözüm ona krokilerini saklar? Bu silahlar neden şimdi, şu sırada bulundu? Bazıları neden, hemen az önce gömülmüşçesine gıcır gıcır? Vb… Sağduyunun bir başka temel sorusu şu olabilir: Bu ülkenin yurtseverleri, ülkenin geleceği için kay- gı duyan insanlar, bir çıkış yolu ararlarken, katillerle, devletin içinde ve dışındaki çetelerle işbirliği yapma- yı düşünebilirler mi? Bilgi kirliliği vicdanınızı ve aklınızı kirletmişse ya da zaten aklınız ve vicdanınız en baştan kirliyse, bu so- ruyu evet diye yanıtlayabilirsiniz. Ama sağduyunuzu henüz yitirmediyseniz yapaca- ğınız şey böyle bir soruyu elinizin tersiyle itmektir. Sağduyunun beklediği de budur. Kanada’dan konuşan psikopatı izlerken, jestlerin- de ve mimiklerinde “Kuzuların Sessizliği”ndeki Ant- hony Hopkins’i görüyordum… Fakat daha da vahim olanı, bir ülkenin yazgısını il- gilendiren böyle bir davayı zırvalarıyla yönlendiren bir manyağın, neredeyse bütün bir toplumca bir kuzu sessizliğiyle izlenmesi… Bilgi kirliliği sonuçta bu akıl ve vicdan kirliliğini ya- rattı. İstenen ve beklenen de herhalde buydu… Böyle bir durumda sağduyunun göstereceği çıkış yolu ne olabilir? Etrafa saçılmış ve saçılmakta olan pisliğin herhangi bir biçimde bir parçası olmayı kesinlikle reddetmek ve söz konusu kirlenmenin, bozulmanın, karışıklığın başlıca sorumlusu olan bugünkü siyasal iktidardan mutlaka ve mümkün olabilecek en kısa sürede kur- tulmak. ataolb@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ Zaman gazetesine sert tepki gösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, siyasi partileri soruşturmakla görevli cumhuriyet savcõlarõnõn ad ve soyadlarõ ile görevlen- dirildikleri siyasi partileri yayõmlayan Za- man gazetesine tepki gösterdi. “Savcılar hedef haline getirilmiştir” diyen Baş- savcõlõk, bu konuda yasal yollardan gere- ğinin yapõlacağõnõ da bildirdi. Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ basõn bürosundan yapõlan açõklamada, Zaman ga- zetesinde, Yargõtay Cumhuriyet Başsav- cõlõğõ’nda siyasi partileri soruşturmakla gö- revli Cumhuriyet savcõlarõnõn ad ve so- yadlarõnõn, görevlendirildikleri siyasi par- tilerin isimleri ile birlikte yazõlmasõyla sav- cõlarõn hedef haline getirildiklerine işaret edildi. Açõklamada şöyle denildi: ‘Yasal yollara başvurulacaktır’ “Yargıtay telefon rehberinde, siyasi partileri soruşturmakla görevli Cum- huriyet savcılarının ad ve soyadları be- lirtilmiş, soruşturmakla görevli olduk- ları siyasi partiler ise işin yoğunluğuna göre aşamalı bir şekilde değişmesi, siyasi güçlerin etkilerinden korunması, kişisel ve ailevi güvenliğin sağlanması yönle- rinden açıklanmamıştır. Bu nedenle basın yoluyla hangi siyasi partinin so- ruşturmasında hangi Cumhuriyet sav- cısının görevde olduğu konularında varsayımlarla hareket edilmesi, yakış- tırmalarda bulunulması ile basın öz- gürlüğünün sınırları dışına çıkılarak ka- mu görevlisinin şöhret ve hakları, kamu düzeni ve kamu güvenliği ihlal edil- miştir. Yasal yollardan gereği yapıla- caktır.” Zaman gazetesi önceki gün, hangi Yar- gõtay savcõlarõnõn AKP’nin anayasa ve Si- yasi Partiler Yasasõ’na aykõrõ faaliyetleri- ni izlediğini yazmõştõ. Gazete ayrõca açõk- lamalarõyla hükümetin tepkisini çeken YARSAV yönetimindeki isimleri ve gö- rev yaptõklarõ mahkemeleri de açõkça ya- zarak hedef haline getirmişti. Dalan hastaneye kaldõrõldõ İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda hakkõnda yakalama talimatõ çõkarõlan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ ve İs- tek Vakfõ Yönetim Kurulu Baş- kanõ Bedrettin Dalan’õn kalp damarlarõndaki sorun nedeniy- le Amerika’da Miami Üniver- sitesi Hastanesi’ne kaldõrõldõğõ belirtildi. Yapõlan tahlil ve tet- kikler sonrasõnda sol arterde tõkanõklõk olduğu belirlenen Dalan’õn pazartesi günü anjiyo olmasõ bekleniyor. Eşinin rahatsõzlõğõ nedeniyle ABD’de bulunan Bedrettin Da- lan’õn sağlõk durumunun ağõr- laşmasõ üzerine hastaneye kaldõrõlarak tedavi altõ- na alõndõğõ belirtildi. Pazartesi günü anjiyo olmasõ beklenen Dalan’a, çõkan sonuca göre stent takõlõp takõlmayacağõna karar verilecek. ANJİYO OLMASI BEKLENİYOR ‘Endişe duyuyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Barosu Yönetim Kurulu, Ergene- kon soruşturmasõ kapsamõnda gerçekleş- tirilen gözaltõlar sõrasõndaki uygulamalara sert tepki gösterdi. Ankara Barosu’ndan yapõlan açõklama- da, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tu- tuklanan emekli albay, avukat Mustafa Le- vent Göktaş’õn ofisinin polisler tarafõndan cumhuriyet savcõsõ ve baro tarafõndan gö- revlendirilen iki avukat gelmeden önce arandõğõ belirtildi. Göktaş ve ofiste bulu- nan diğer avukatlarõn bir odada yaklaşõk 3 saat tutulduklarõna işaret edilen açõklama- da, “Bu süre zarfında kendilerinin (po- lislerin) büro içindeki diğer odaları tek başlarına dolaştıkları, arama sonrasın- da büroda çalışan avukatların mesleki çalışmalarında kullandıkları bilgisa- yarların yanı sıra CD, flash-disk ve hard-disklere el konulduğu, talep edil- mesine rağmen el konulan bilgisayarlar ile hard-disk, flash-disk ve CD’lerin kopyalamasının yapılmadığı ve birer ör- neklerinin verilmediği anlaşılmakta- dır” denildi. Açõklamada, mahkemece verilen arama, el koyma ve yakalama kararõnõn cumhuri- yet savcõsõ yerine önce Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilmiş olmasõnõn Avu- katlõk Yasasõ’nõn 61. maddesi hükmüne ay- kõrõ olduğu belirtildi. Görevli polislerin cumhuriyet savcõsõ ile aramada hazõr bu- lunmak üzere baro tarafõndan görevlendi- rilen avukatlarõn arama yerine gelmesinden önce arama yerine gelmelerinin de yine Avukatlõk Yasasõ’nõn 58. maddesi ile Ce- za Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 130/1. maddesi hükümlerine açõkça aykõrõ oldu- ğu vurgulandõ. ‘Yapılanlar yasaya aykırı’ Açõklamada, CMK’nin 130/2. maddesi hükmüne göre, arama sõrasõnda avukatõn müvekkili ile arasõndaki mesleki ilişkiye ait olduğunu ileri sürdüğü her türlü belge ve maddenin bir zarf veya paket içersine ko- nularak hazõr bulunanlar tarafõndan mü- hürlenmesi ve bunlarla ilgili olarak karar verilmek üzere sulh ceza mahkemesine gönderilmesi gerektiği halde, bu madde hükmüne de aykõrõ işlem yapõldõğõna dik- kat çekildi. Aynõ gün Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda Yalçın Küçük’ün eski eşi, baro üyesi avukat İffet Temren Küçük’ün evinde de arama yapõldõğõ be- lirtilirken Küçük’ün evinde de cumhuriyet savcõsõ ve baro tarafõndan görevlendirilen avukatlar olmadan arama yapõldõğõna işa- ret edilen açõklamada, bilgisayar, CD ve disketlere el konulduğuna işaret edildi. Bu işlemlerin de yasalara aykõrõ olduğu vur- gulandõ. Açõklama, “Bütün bunlardan dolayı ül- kemiz adına, halkımız adına, hukuk adına endişe duyduğumuzu belirtir, başta devlet yetkisi kullananlar olmak üzere herkesi hukukun çizdiği sınırlar içerisinde hareket etmeye davet ederiz” ifadeleriyle sona erdi. BULUNAN BOMBALARIN 2003 YILINDA İZMİR’DE PATLAYAN BOMBALARLA AYNI SERİDE OLDUĞU BİLDİRİLDİ A NKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yeni- kent’teki Zir Vadi- si’nde yapõlan kazõda bulunan el bombalarõnõn, 2003 yõlõnda İz- mir’de patlayan bombalarla aynõ seriden ol- duğu bildirildi. Etimesgut tren istasyonunda da dün bir adet el bombasõ bulundu. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda ara- nõrken firar eden ve daha sonra askeri yetki- lilere teslim olan yarbay Mustafa Dönmez’in evinde bulunduğu belirtilen krokilerden ha- reketle Yenikent’teki Zir Vadisi’nde 30 el bombasõ ile patlayõcõlar bulunmuştu. Yapõlan araştõrmada, Yenikent’te bulunan bombalarõn 2003 yõlõnda MLKP’nin İzmir’deki bazõ ey- lemlerinde ve Türkiye genelinde bankalara yö- nelik saldõrõlarda kullanõlan bombalarla aynõ seriden olduğu belirlendi. İzmir’deki bomba- larõn MLKP’nin bölge sorumlularõndan Sami Özbil’in düzenlediği eylemlerde kullanõldõk- larõ da anlaşõldõ. Ankara, İstanbul, Aksa- ray ve Konya’da ele geçi- rilen mühimmatlarõn ar- dõndan dün başkentte yine bomba bulundu. Etimesgut tren istasyonuna sabah saatlerinde el bombasõ bulunduğu bil- gisini alan Etimesgut İlçe Emniyet Müdürlü- ğü ekipleri, istasyonda çevre güvenliği aldõ. Ekipler, daha sonra el bombasõnõ alarak terörle mücadele ekiplerine teslim etti. Savunma ti- pi bombanõn DM-72 marka Alman menşeili olduğu anlaşõldõ. İstasyonda el bombasõ ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi (AİHM) Yargõcõ Rıza Türmen, Ergenekon soruşturmasõnda yaşanan aksaklõklarõn, yargõlama aşamasõnda düzeltilmemesi durumunda AİHM’nin Türkiye’nin başõnõ ağrõtabileceğini söyledi. Adana Barosu’nca düzenlenecek bir konferansa katõlmak üzere Adana’ya gelen Türmen, Seyhan Oteli’ndeki basõn toplantõsõnda gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Ergenekon soruşturmasõ hakkõnda temkinli konuştuğu gözlenen Türmen, “Barolar tarafından dile getirilen görüşleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soruya, “Barolar, hukuka gayet saygılı, dengeli ve ihtiyatlı açıklamalarda bulundu. Herkesin ve her kesimin de bu tavırda olması gerekir” yanõtõnõ verdi. Ergenekon soruşturmasõnda kullanõlan yöntemlerin eleştirilebileceğini aktaran Türmen, şöyle konuştu: “Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanan aksaklıkların yargılama aşamasında düzeltilmesi gerekir. Yargılama sürecinde soruşturma genişletilebilir. Kullanılan yöntemler eleştirilebilir. Savcı varsayım oluşturur. Savcı tarafsız olamaz. Yargıyı ikna etmeye çalışır. Savcı suçlu olduğuna inanıyor ki soruşturma açılıyor. Tutukluluk süresi makul süreyi aşıyorsa, soruşturmanın gizliliği ihlal ediliyorsa ve aksaklıklar düzeltilmezse AİHM’de Türkiye’nin başı ağrıyabilir. Kamu vicdanını rahatsız eden şey, çok sayıda insanın belli suçlamalarla ite kalka götürülmesi ve sonra serbest bırakılması olabilir. Tutukluluk nedeni açıklanmıyorsa rahatsızlık duyulabilir.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon şüphelisi Tuncay Güney’i canlõ yayõn konuğu yaparak tarafsõzlõk ilkesini zedeleyen TRT’nin, Kana- da’dan programa katõlan Güney’e 15 bin dolar, yayõn için Avrupa Yayõn Bir- liği’ne de 60 bin dolar ödediği ileri sü- rüldü. Tuncay Güney’i canlõ yayõna çõkaran TRT, bu kez de Güney’e kaç para ver- diği konusunda köşeye sõkõştõ. TRT’ye yakõn çevreler Güney’e program için toplam 15 bin dolar para ödendiğini, ay- rõca canlõ bağlantõ için de Avrupa Ya- yõn Birliği’ne 60 bin dolar verildiğini ileri sürdü. Konu, TBMM gündemine de taşõndõ. CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Devlet Bakanõ Mehmet Aydın tarafõndan yanõtlanmasõ istemiyle soru önergesi verdi. TRT’den net bilgi yok TRT yönetimi ise programõn mali- yetiyle ilgili net bir bilgi vermedi. TRT’nin üst düzey bir yöneticisi tara- fõndan yapõlan açõklamada, kurumun son 6 aydõr daha iyi habercilik için çe- şitli adõmlar attõğõ ifade edildi. Açõk- lamada, “Tuncay Güney’in TRT ek- ranlarına çıkmasını eleştirenler; Tuncay Güney’le röportaj yapma- dılar mı? Biz haberciyiz... Kimin haber değeri varsa objektif ölçüde yansıtırız...” denildi. Programõn ma- liyeti ile ilgili tartõşmalara da değinen yetkili şöyle konuştu: “Avrupa Yayın Birliği çerçeve- sinde Eurovizyon diye bir sistem var. Bu sistem içinde yayıncılık an- laşması yapılır ve Avrupa Yayın Birliği bu tür zor çekimlerde devre- ye girer ve minimum maliyetle bu ya- yınların teknik sorunları çözülür. Bi- zim Kanada’ya ekip göndermemizin imkânı yoktu; gereği de yoktu. Çün- kü EBU Avrupa Yayın Birliği dev- reye girdi, anlaşmalı olduğu kanala talimat verdi ve parasını bizden tah- sil ederek o kanala ödeme yaptı. TRT olarak biz de yurtdışındaki EBU üyelerine Türkiye çekimlerin- de minimum maliyetle yardım edi- yoruz.” Güney’in TRT’den para aldığı iddiası tartışma yarattı Güney’in TRT’ye 75 bin dolara mal olduğu iddia edildi. ‘AİHM Türkiye’nin başõnõ ağrõtabilir’TRT’YE KINAMA Şahin CHP’lilerle görüşmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay başkanlõğõndaki yaklaşõk 30 CHP milletvekili, TRT Genel Mü- dürlüğü’ne giderek Ergenekon soruş- turmasõnõn şüphelisi Tuncay Gü- ney’in TRT’de canlõ yayõna katõlma- sõnõ kõnadõ. TRT Genel Müdürü İb- rahim Şahin CHP’lilerle görüşmedi. Okay, TRT Genel Müdürlüğü’nden ayrõlõrken gazetecilere yaptõğõ açõkla- mada, CHP milletvekilleri olarak TRT Genel Müdürlüğü’nü ziyaret ederek, konuyla ilgili görüşlerini iletmek is- tediklerini kaydetti. TRT Genel Mü- dürü İbrahim Şahin ile görüşmek is- tediklerini ancak Şahin’den herhangi bir yanõt alamadõklarõnõ ifade eden Okay, Şahin yerine genel müdür yar- dõmcõlarõndan biriyle görüşüp düşün- celerini ilettiklerini söyledi. TRT’nin yayõn politikasõnõ tasvip etmedikleri- ni ve bu konudaki eleştirilerini sõk sõk dile getirdiklerini belirten Okay, “Biz zaten İsmet İnönü’ye ‘millet düşma- nõ’ diyen zihniyet TRT’de prog- ram yaptığı sürece boykot ettiğimizi belirtmiştik” dedi. TÜRMEN ERGENEKON SORUŞTURMASINI DEĞERLENDİRDİ ‘Savcõlar hedef gösteriliyor’ Adana Barosu’nca düzenlenecek bir konferansa katılmak üzere Adana’ya gelen Türmen, (sağda) Seyhan Oteli’ndeki basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Fotoğraf: YUSUFBAŞTUĞ) Hukuk adõna endişelerini dile getiren Ankara Barosu Ergenekon uygulamalarõna tepki
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle