Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Sağduyunun Soruları
ve Yanıtları
“Bilgi kirliliği” (ya da “kirletilmiş bilgi”) deyimi İngi-
lizce “disinformation” (Fr. desinformation) kavramının
mükemmel bir Türkçe karşılığı.
Bilgi bozulması, bilgi karışıklığı diye de çevrilebilir-
di…
Bilgi kirliliği dediğimizde bunların hepsini bir arada
düşünüp duyumsuyoruz.
Bu da Türkçemizin bir yeteneği…
Konumuz dil ve Türkçe olsaydı yazıyı mutluluk du-
yarak sürdürebilirdim.
Yaşamakta olduğumuz bilgi kirliliği ortamında
böyle bir şansa ne yazık ki sahip değiliz…
AKP’nin hükümet oluşundan bu yana Recep Tay-
yip Erdoğan’la yatıp Recep Tayyip Erdoğan’la kal-
kıyoruz.
Bir süredir buna bir de Ergenekon eklendi.
Bu iki ad birbiriyle buluştu, birleşti, kaynaştı, için-
den çıkılmaz bir yumak oluşturdu.
Öyleyse sağduyunun zorunlu kıldığı ilk soruyu so-
ralım:
Bu kişinin ve başkanlığındaki siyasal partinin söz
konusu soruşturma ve davayla ilişkileri demokrasiye
olan sevgi ve bağlılıklarıyla açıklanabilir mi?
Eğer sağduyumuzu bütünüyle yitirmişsek, yanıtı-
mız evet olacaktır.
Fakat eğer sağduyu bizi bütünüyle terk etmemiş,
bir başka deyişle de yaşamakta olduğumuz bilgi kir-
liliği ortamında aklımız ve vicdanımız henüz tümüy-
le kirlenmemişse, başka nedenler de arayacağız de-
mektir…
Bu nedenler neler olabilir?
Çok yazılıp konuşulmuş olsa da bazılarını yine de
sıralayalım:
AKP’ye ne kadar muhalif ses varsa susturmak.
Medyayı bütünüyle AKP’nin (bu demektir ki Recep
Tayyip Erdoğan’ın) buyruğu altına almak.
Orduda direnmekte olan bağımsızlıkçı, yurtsever-
ci geleneği tümüyle yok edip AKP (Recep Tayyip Er-
doğan) emrinde bir ılımlı İslam ordusu yaratmak.
Mümkünse CHP başta olmak üzere bütün muha-
lefet partilerini de darbeci olarak söz konusu dava-
nın içine tıkıştırarak sindirip susturmak, yok etmek, bü-
tünüyle ortadan kaldırmak ya da belki göstermelik ola-
rak(demokrat görünmek için) varla yok arası yaşa-
malarına izin vermek…
Vb…
Çirkin “Taraf”ların yanı sıra aynı çirkinlikteki “taraf-
sız”lar, mide bulandırıcı bir “konformizm” ve kolaycılıkla
“Peki ya bulunan silahlar, el bombaları” diyeceklerdir
ve zaten demekteler…
Sağduyu onları şu sorularla yanıtlıyor:
Hangi ahmak, evinde, hem de polisin eliyle koy-
muşçasına bulacağı biçimde, bu silahların gömülü ol-
duğu yerlerin sözüm ona krokilerini saklar?
Bu silahlar neden şimdi, şu sırada bulundu?
Bazıları neden, hemen az önce gömülmüşçesine
gıcır gıcır?
Vb…
Sağduyunun bir başka temel sorusu şu olabilir:
Bu ülkenin yurtseverleri, ülkenin geleceği için kay-
gı duyan insanlar, bir çıkış yolu ararlarken, katillerle,
devletin içinde ve dışındaki çetelerle işbirliği yapma-
yı düşünebilirler mi?
Bilgi kirliliği vicdanınızı ve aklınızı kirletmişse ya da
zaten aklınız ve vicdanınız en baştan kirliyse, bu so-
ruyu evet diye yanıtlayabilirsiniz.
Ama sağduyunuzu henüz yitirmediyseniz yapaca-
ğınız şey böyle bir soruyu elinizin tersiyle itmektir.
Sağduyunun beklediği de budur.
Kanada’dan konuşan psikopatı izlerken, jestlerin-
de ve mimiklerinde “Kuzuların Sessizliği”ndeki Ant-
hony Hopkins’i görüyordum…
Fakat daha da vahim olanı, bir ülkenin yazgısını il-
gilendiren böyle bir davayı zırvalarıyla yönlendiren bir
manyağın, neredeyse bütün bir toplumca bir kuzu
sessizliğiyle izlenmesi…
Bilgi kirliliği sonuçta bu akıl ve vicdan kirliliğini ya-
rattı.
İstenen ve beklenen de herhalde buydu…
Böyle bir durumda sağduyunun göstereceği çıkış
yolu ne olabilir?
Etrafa saçılmış ve saçılmakta olan pisliğin herhangi
bir biçimde bir parçası olmayı kesinlikle reddetmek
ve söz konusu kirlenmenin, bozulmanın, karışıklığın
başlıca sorumlusu olan bugünkü siyasal iktidardan
mutlaka ve mümkün olabilecek en kısa sürede kur-
tulmak.
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ Zaman gazetesine sert tepki gösterdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, siyasi
partileri soruşturmakla görevli cumhuriyet
savcõlarõnõn ad ve soyadlarõ ile görevlen-
dirildikleri siyasi partileri yayõmlayan Za-
man gazetesine tepki gösterdi. “Savcılar
hedef haline getirilmiştir” diyen Baş-
savcõlõk, bu konuda yasal yollardan gere-
ğinin yapõlacağõnõ da bildirdi.
Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ basõn
bürosundan yapõlan açõklamada, Zaman ga-
zetesinde, Yargõtay Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ’nda siyasi partileri soruşturmakla gö-
revli Cumhuriyet savcõlarõnõn ad ve so-
yadlarõnõn, görevlendirildikleri siyasi par-
tilerin isimleri ile birlikte yazõlmasõyla sav-
cõlarõn hedef haline getirildiklerine işaret
edildi. Açõklamada şöyle denildi:
‘Yasal yollara başvurulacaktır’
“Yargıtay telefon rehberinde, siyasi
partileri soruşturmakla görevli Cum-
huriyet savcılarının ad ve soyadları be-
lirtilmiş, soruşturmakla görevli olduk-
ları siyasi partiler ise işin yoğunluğuna
göre aşamalı bir şekilde değişmesi, siyasi
güçlerin etkilerinden korunması, kişisel
ve ailevi güvenliğin sağlanması yönle-
rinden açıklanmamıştır. Bu nedenle
basın yoluyla hangi siyasi partinin so-
ruşturmasında hangi Cumhuriyet sav-
cısının görevde olduğu konularında
varsayımlarla hareket edilmesi, yakış-
tırmalarda bulunulması ile basın öz-
gürlüğünün sınırları dışına çıkılarak ka-
mu görevlisinin şöhret ve hakları, kamu
düzeni ve kamu güvenliği ihlal edil-
miştir. Yasal yollardan gereği yapıla-
caktır.”
Zaman gazetesi önceki gün, hangi Yar-
gõtay savcõlarõnõn AKP’nin anayasa ve Si-
yasi Partiler Yasasõ’na aykõrõ faaliyetleri-
ni izlediğini yazmõştõ. Gazete ayrõca açõk-
lamalarõyla hükümetin tepkisini çeken
YARSAV yönetimindeki isimleri ve gö-
rev yaptõklarõ mahkemeleri de açõkça ya-
zarak hedef haline getirmişti.
Dalan hastaneye
kaldõrõldõ
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda hakkõnda yakalama talimatõ çõkarõlan
eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ ve İs-
tek Vakfõ Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Bedrettin Dalan’õn kalp
damarlarõndaki sorun nedeniy-
le Amerika’da Miami Üniver-
sitesi Hastanesi’ne kaldõrõldõğõ
belirtildi. Yapõlan tahlil ve tet-
kikler sonrasõnda sol arterde
tõkanõklõk olduğu belirlenen
Dalan’õn pazartesi günü anjiyo
olmasõ bekleniyor.
Eşinin rahatsõzlõğõ nedeniyle
ABD’de bulunan Bedrettin Da-
lan’õn sağlõk durumunun ağõr-
laşmasõ üzerine hastaneye kaldõrõlarak tedavi altõ-
na alõndõğõ belirtildi. Pazartesi günü anjiyo olmasõ
beklenen Dalan’a, çõkan sonuca göre stent takõlõp
takõlmayacağõna karar verilecek.
ANJİYO OLMASI BEKLENİYOR
‘Endişe duyuyoruz’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Barosu Yönetim Kurulu, Ergene-
kon soruşturmasõ kapsamõnda gerçekleş-
tirilen gözaltõlar sõrasõndaki uygulamalara
sert tepki gösterdi.
Ankara Barosu’ndan yapõlan açõklama-
da, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tu-
tuklanan emekli albay, avukat Mustafa Le-
vent Göktaş’õn ofisinin polisler tarafõndan
cumhuriyet savcõsõ ve baro tarafõndan gö-
revlendirilen iki avukat gelmeden önce
arandõğõ belirtildi. Göktaş ve ofiste bulu-
nan diğer avukatlarõn bir odada yaklaşõk 3
saat tutulduklarõna işaret edilen açõklama-
da, “Bu süre zarfında kendilerinin (po-
lislerin) büro içindeki diğer odaları tek
başlarına dolaştıkları, arama sonrasın-
da büroda çalışan avukatların mesleki
çalışmalarında kullandıkları bilgisa-
yarların yanı sıra CD, flash-disk ve
hard-disklere el konulduğu, talep edil-
mesine rağmen el konulan bilgisayarlar
ile hard-disk, flash-disk ve CD’lerin
kopyalamasının yapılmadığı ve birer ör-
neklerinin verilmediği anlaşılmakta-
dır” denildi.
Açõklamada, mahkemece verilen arama,
el koyma ve yakalama kararõnõn cumhuri-
yet savcõsõ yerine önce Ankara Emniyet
Müdürlüğü’ne gönderilmiş olmasõnõn Avu-
katlõk Yasasõ’nõn 61. maddesi hükmüne ay-
kõrõ olduğu belirtildi. Görevli polislerin
cumhuriyet savcõsõ ile aramada hazõr bu-
lunmak üzere baro tarafõndan görevlendi-
rilen avukatlarõn arama yerine gelmesinden
önce arama yerine gelmelerinin de yine
Avukatlõk Yasasõ’nõn 58. maddesi ile Ce-
za Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 130/1.
maddesi hükümlerine açõkça aykõrõ oldu-
ğu vurgulandõ.
‘Yapılanlar yasaya aykırı’
Açõklamada, CMK’nin 130/2. maddesi
hükmüne göre, arama sõrasõnda avukatõn
müvekkili ile arasõndaki mesleki ilişkiye ait
olduğunu ileri sürdüğü her türlü belge ve
maddenin bir zarf veya paket içersine ko-
nularak hazõr bulunanlar tarafõndan mü-
hürlenmesi ve bunlarla ilgili olarak karar
verilmek üzere sulh ceza mahkemesine
gönderilmesi gerektiği halde, bu madde
hükmüne de aykõrõ işlem yapõldõğõna dik-
kat çekildi. Aynõ gün Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda Yalçın Küçük’ün
eski eşi, baro üyesi avukat İffet Temren
Küçük’ün evinde de arama yapõldõğõ be-
lirtilirken Küçük’ün evinde de cumhuriyet
savcõsõ ve baro tarafõndan görevlendirilen
avukatlar olmadan arama yapõldõğõna işa-
ret edilen açõklamada, bilgisayar, CD ve
disketlere el konulduğuna işaret edildi. Bu
işlemlerin de yasalara aykõrõ olduğu vur-
gulandõ.
Açõklama, “Bütün bunlardan dolayı ül-
kemiz adına, halkımız adına, hukuk
adına endişe duyduğumuzu belirtir,
başta devlet yetkisi kullananlar olmak
üzere herkesi hukukun çizdiği sınırlar
içerisinde hareket etmeye davet ederiz”
ifadeleriyle sona erdi.
BULUNAN BOMBALARIN 2003 YILINDA İZMİR’DE PATLAYAN BOMBALARLA AYNI SERİDE OLDUĞU BİLDİRİLDİ
A
NKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Yeni-
kent’teki Zir Vadi-
si’nde yapõlan kazõda bulunan el
bombalarõnõn, 2003 yõlõnda İz-
mir’de patlayan bombalarla aynõ seriden ol-
duğu bildirildi. Etimesgut tren istasyonunda
da dün bir adet el bombasõ bulundu.
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda ara-
nõrken firar eden ve daha sonra askeri yetki-
lilere teslim olan yarbay Mustafa Dönmez’in
evinde bulunduğu belirtilen krokilerden ha-
reketle Yenikent’teki Zir Vadisi’nde 30 el
bombasõ ile patlayõcõlar bulunmuştu. Yapõlan
araştõrmada, Yenikent’te bulunan bombalarõn
2003 yõlõnda MLKP’nin İzmir’deki bazõ ey-
lemlerinde ve Türkiye genelinde bankalara yö-
nelik saldõrõlarda kullanõlan bombalarla aynõ
seriden olduğu belirlendi. İzmir’deki bomba-
larõn MLKP’nin bölge sorumlularõndan Sami
Özbil’in düzenlediği eylemlerde kullanõldõk-
larõ da anlaşõldõ.
Ankara, İstanbul, Aksa-
ray ve Konya’da ele geçi-
rilen mühimmatlarõn ar-
dõndan dün başkentte yine
bomba bulundu. Etimesgut tren istasyonuna
sabah saatlerinde el bombasõ bulunduğu bil-
gisini alan Etimesgut İlçe Emniyet Müdürlü-
ğü ekipleri, istasyonda çevre güvenliği aldõ.
Ekipler, daha sonra el bombasõnõ alarak terörle
mücadele ekiplerine teslim etti. Savunma ti-
pi bombanõn DM-72 marka Alman menşeili
olduğu anlaşõldõ.
İstasyonda el bombasõ
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi
(AİHM) Yargõcõ Rıza Türmen,
Ergenekon soruşturmasõnda yaşanan
aksaklõklarõn, yargõlama aşamasõnda
düzeltilmemesi durumunda AİHM’nin
Türkiye’nin başõnõ ağrõtabileceğini
söyledi. Adana Barosu’nca düzenlenecek
bir konferansa katõlmak üzere Adana’ya
gelen Türmen, Seyhan Oteli’ndeki basõn
toplantõsõnda gazetecilerin sorularõnõ
yanõtladõ. Ergenekon soruşturmasõ
hakkõnda temkinli konuştuğu gözlenen
Türmen, “Barolar tarafından dile
getirilen görüşleri nasıl
değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki
soruya, “Barolar, hukuka gayet saygılı,
dengeli ve ihtiyatlı açıklamalarda
bulundu. Herkesin ve her kesimin de bu
tavırda olması gerekir” yanõtõnõ verdi.
Ergenekon soruşturmasõnda kullanõlan
yöntemlerin eleştirilebileceğini aktaran
Türmen, şöyle konuştu:
“Ergenekon soruşturması kapsamında
yaşanan aksaklıkların yargılama
aşamasında düzeltilmesi gerekir.
Yargılama sürecinde soruşturma
genişletilebilir. Kullanılan yöntemler
eleştirilebilir. Savcı varsayım oluşturur.
Savcı tarafsız olamaz. Yargıyı ikna
etmeye çalışır. Savcı suçlu olduğuna
inanıyor ki soruşturma açılıyor.
Tutukluluk süresi makul süreyi
aşıyorsa, soruşturmanın gizliliği ihlal
ediliyorsa ve aksaklıklar düzeltilmezse
AİHM’de Türkiye’nin başı ağrıyabilir.
Kamu vicdanını rahatsız eden şey, çok
sayıda insanın belli suçlamalarla ite
kalka götürülmesi ve sonra serbest
bırakılması olabilir. Tutukluluk nedeni
açıklanmıyorsa rahatsızlık
duyulabilir.”
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ergenekon şüphelisi Tuncay Güney’i
canlõ yayõn konuğu yaparak tarafsõzlõk
ilkesini zedeleyen TRT’nin, Kana-
da’dan programa katõlan Güney’e 15
bin dolar, yayõn için Avrupa Yayõn Bir-
liği’ne de 60 bin dolar ödediği ileri sü-
rüldü.
Tuncay Güney’i canlõ yayõna çõkaran
TRT, bu kez de Güney’e kaç para ver-
diği konusunda köşeye sõkõştõ. TRT’ye
yakõn çevreler Güney’e program için
toplam 15 bin dolar para ödendiğini, ay-
rõca canlõ bağlantõ için de Avrupa Ya-
yõn Birliği’ne 60 bin dolar verildiğini
ileri sürdü. Konu, TBMM gündemine
de taşõndõ. CHP Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk, Devlet Bakanõ Mehmet
Aydın tarafõndan yanõtlanmasõ istemiyle
soru önergesi verdi.
TRT’den net bilgi yok
TRT yönetimi ise programõn mali-
yetiyle ilgili net bir bilgi vermedi.
TRT’nin üst düzey bir yöneticisi tara-
fõndan yapõlan açõklamada, kurumun
son 6 aydõr daha iyi habercilik için çe-
şitli adõmlar attõğõ ifade edildi. Açõk-
lamada, “Tuncay Güney’in TRT ek-
ranlarına çıkmasını eleştirenler;
Tuncay Güney’le röportaj yapma-
dılar mı? Biz haberciyiz... Kimin
haber değeri varsa objektif ölçüde
yansıtırız...” denildi. Programõn ma-
liyeti ile ilgili tartõşmalara da değinen
yetkili şöyle konuştu:
“Avrupa Yayın Birliği çerçeve-
sinde Eurovizyon diye bir sistem
var. Bu sistem içinde yayıncılık an-
laşması yapılır ve Avrupa Yayın
Birliği bu tür zor çekimlerde devre-
ye girer ve minimum maliyetle bu ya-
yınların teknik sorunları çözülür. Bi-
zim Kanada’ya ekip göndermemizin
imkânı yoktu; gereği de yoktu. Çün-
kü EBU Avrupa Yayın Birliği dev-
reye girdi, anlaşmalı olduğu kanala
talimat verdi ve parasını bizden tah-
sil ederek o kanala ödeme yaptı.
TRT olarak biz de yurtdışındaki
EBU üyelerine Türkiye çekimlerin-
de minimum maliyetle yardım edi-
yoruz.”
Güney’in
TRT’den para
aldığı iddiası
tartışma yarattı
Güney’in TRT’ye 75 bin dolara
mal olduğu iddia edildi.
‘AİHM Türkiye’nin
başõnõ ağrõtabilir’TRT’YE KINAMA
Şahin
CHP’lilerle
görüşmedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Grup Başkanvekili Hakkı Süha
Okay başkanlõğõndaki yaklaşõk 30
CHP milletvekili, TRT Genel Mü-
dürlüğü’ne giderek Ergenekon soruş-
turmasõnõn şüphelisi Tuncay Gü-
ney’in TRT’de canlõ yayõna katõlma-
sõnõ kõnadõ. TRT Genel Müdürü İb-
rahim Şahin CHP’lilerle görüşmedi.
Okay, TRT Genel Müdürlüğü’nden
ayrõlõrken gazetecilere yaptõğõ açõkla-
mada, CHP milletvekilleri olarak TRT
Genel Müdürlüğü’nü ziyaret ederek,
konuyla ilgili görüşlerini iletmek is-
tediklerini kaydetti. TRT Genel Mü-
dürü İbrahim Şahin ile görüşmek is-
tediklerini ancak Şahin’den herhangi
bir yanõt alamadõklarõnõ ifade eden
Okay, Şahin yerine genel müdür yar-
dõmcõlarõndan biriyle görüşüp düşün-
celerini ilettiklerini söyledi. TRT’nin
yayõn politikasõnõ tasvip etmedikleri-
ni ve bu konudaki eleştirilerini sõk sõk
dile getirdiklerini belirten Okay, “Biz
zaten İsmet İnönü’ye ‘millet düşma-
nõ’ diyen zihniyet TRT’de prog-
ram yaptığı sürece boykot ettiğimizi
belirtmiştik” dedi.
TÜRMEN ERGENEKON SORUŞTURMASINI DEĞERLENDİRDİ
‘Savcõlar hedef gösteriliyor’
Adana Barosu’nca düzenlenecek bir konferansa katılmak üzere Adana’ya gelen Türmen, (sağda)
Seyhan Oteli’ndeki basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Fotoğraf: YUSUFBAŞTUĞ)
Hukuk adõna endişelerini dile getiren Ankara Barosu Ergenekon uygulamalarõna tepki