18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Lüpçü Yahudi Düşmanları Şu Gazze sanıldığının aksine ne bereketli top- rakmış, ora ahalisinin sırtından geçinen geçinene... Önce son günlerde, eğitim uçuşlarını Konya ova- sında yapan, hedefe tam isabet bombalamayı topraklarımız üzerinde öğrenip, Gazze’de Filistin- li çocukları öldüren İsrail uçaklarının bombardı- manının hemen ardından hamasi nutuklar atarak, Filistin ile ya da daha doğrusu Filistin bahane de, pek de umursamadığı mazlum Müslümanlar ile se- çim sandığına yönelik ilişkiye girmek isteyen Re- cep Tayyip Erdoğan esip gürledi. Çevreyi yıktı ge- çirdi. Hepsi lafta kalan tepkilerini birbiri ardından sı- raladı. Bilenler bunun laf-ı güzaf olduğunu, kimsenin al- dırmayacağının farkındaydılar. Gerçek tepki “Bundan böyle senin benim top- raklarım üzerinde talim ve eğitim uçuşu yapmanı ya- saklıyorum. Çünkü sen edindiğin eğitim ile gidip Müslüman kardeşlerimi vuruyorsun” demekti. Ama Tayyip Bey’i iktidara taşıyan ABD’deki Yahudi lo- bisi bu işe ne derdi? Tayyip Bey ne Ortadoğu olayının tam ayırdında, ne de Filistin sorununun, o son olaylara katledilen Müslümanlarla dayanışma etiketli, sandık amaçlı bir yöntemle yaklaşıyor her şeye. Aslında Müslüman- lar falan da umurunda değil. Nitekim Irak’ta Ame- rikan cinayetleri karşısında kılı bile kıpırdamadı. Müs- lümansa, Iraklılar da Müslümandı, ama Patron Bush’a karşı çıkmak mümkün değildi. İsrail’e ve İsrail’in kınanası politikasına, öze in- meyen lafta kalan karşı çıkışın ardında ise Tay- yip Bey’in partisinin bağnaz tabanını da aşan ve ne yazık ki, Türkiye’de artan tutuculuk ve onun mahalle baskısı sonunda büyük bir tehlike halini alan yabancı düşmanlığında ilk sırayı alan anti-semitist (Yahudi düşmanı) duyguları sömürerek sandık rantına çe- virmek isteyen taktik bulunmaktadır. Bu çok tehlikeli bir oyundur. Tarihi boyunca pek önemli bir Yahudi karşıtı ola- ya sahne olmamış, bu çok çekmiş kavmin çocuk- ları için bir güven adacığı olmuş olan toprakları- mızda, şimdiye kadar gür çıkmayan kimi Yahudi düşmanı sesler yükselmeye başlamış bulunmak- tadır. Aynı zamanda kovuşturulması gereken bir suç oluşturan bu davranışa, kışkırtması iktidar partisi yandaşı gazeteler ile, belirli cemaatlerin örgütlü ol- dukları camilerden geldiği için, devlet seyirci kal- maktadır. Emperyalist İsrail politikaları din ve kavim teme- line indirgenerek, ırkçılığa malzeme haline getiril- mektedir. Son yıllarda siyasal İslamın yükselmesi ile birlikte Yahudi düşmanlığının da tırmanışa geçtiği olayla- rı izleyenlerin gayet iyi bildikleri bir gerçektir. Bu tırmanan Yahudi düşmanlığı, Musevi kökenli yurttaşlarımızı da çok rahatsız etmekteydi; nihayet Türk Musevi Cemaati yöneticileri hedef gösteril- diklerini ve bundan endişe duyduklarını açıklamak zorunluluğunu hissettiler. Musevi kardeşlerimiz kaygılarında haklıdırlar. Üstelik karşılarındaki bağnaz dinci güruha, ola- yın bir din ve ırk olayı olmayıp, emperyalizmden kay- naklanan bir sorun olduğunu anlatmaya kalkma- nın da bir anlamı olacağını düşünmüyorum. Çünkü bu kafalarda hurafe ve ırkçılık yer etmiş durumda. Bu arada ne yazık ki gittikçe yaygınlaş- makta olan Yahudi düşmanlığının primini paraya, avantayla lüplemeye çevirmek isteyen aynı güru- hun uyanıkları da, şimdi okullar ve camilerde Filistin için para toplamaya başladılar. Daha önce Bosna için toplanan paraların nerelere gittiğinin, Deniz Fe- neri çetesinin lüplediği paraların ne olduğunun bi- linmesine karşın cami ve okullardan kayıtsız, mak- buzsuz bağış toplanmaya devam ediliyor. Lüpçüler ile ırkçılar avanta ve kin tabanında el ele vermişler, Filistinlilerin sırtından geçinip, vatan- daşlarımızı da, tehdit eden bir şekilde Yahudilere fatura çıkarmaya çalışıyorlar. Hödüklük ile lüpçülük gelmiş cihane, Filistin ile dayanışma bahane. [email protected] Genelkurmay Başkanlõğõ, Ergenekon soruşturmasõnda adil yargõlanma hakkõnõn ihlal edildiği uyarõsõ yaptõ ‘Yargõvedevletzarargörüyor’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon soruşturmasõ hakkõnda suskunluğunu bozan Genelkur- may’dan hukuk uyarõsõ geldi. Genelkurmay’da 2 haftalõk aradan sonra basõnõ bilgilendirme toplantõsõ soru alõnmadan gerçekleştirildi. Ge- nelkurmay İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin Gürak, ilk önce bölücü terörle mücadelede 2008 yõlõ- na ilişkin istatistiki bilgiler verdi. Ge- çen yõl 1602 iç güvenlik olayõ yaşan- dõğõnõ, bu olaylardan yüzde 62’sinin güvenlik güçlerinin inisiyatifinde ger- çekleştiğini anlatan Gürak, yurtiçi ve yurtdõşõnda düzenlenen operasyonlar sonucu bir önceki yõla oranla etkisiz hale getirilen terörist sayõsõnõn yüzde 72 oranõnda arttõğõnõ söyledi. Gürak, geçen yõl, 696’sõ ölü, 237’si sağ olmak üzere toplam 933 teröristin etkisiz ha- le getirildiğini bildirdi. Aynõ dönem- de teslim olan terörist sayõsõnda da bir önceki yõla göre yüzde 62’lik bir ar- tõş olduğunu belirten Gürak, sayõnõn da 177 olduğunu dile getirdi. Geçen yõl 51 yurttaşõn terör olaylarõ nedeniyle ya- şamõnõ yitirdiğini, 11’i polis, 22’si ge- çici köy korucusu olmak üzere 171 gü- venik görevlisinin şehit olduğunu açõklayan Gürak, TSK zaiyatõnõn yüz- de 32’sinin mayõn ve patlayõcõ mad- delerden kaynaklandõğõnõ anlattõ. PKK’ye ait 3.5 ton amonyum nitrat, 255 kilogram TNT ve 197 kilogram plastik patlayõcõ ele geçirildiğini kay- deden Gürak, operasyonlar sonucu 22 ton uyuşturucu maddenin yakalandõ- ğõnõ dile getirdi. Karargâh evleri soruşturması Gürak, toplantõnõn son bölümünde TSK’nin kendisine iletilen ve tespit edilen tüm adli olaylarõ titizlikle araş- tõrdõğõnõ ve gecikmeden yasal gereği- ni yaptõğõnõ vurguladõ. Bu uygulama- yõ örneklendiren Gürak, 5 ayrõ olay- la ilgili yapõlanlarõ sõraladõ. Gürak’õn verdiği bilgiler konu başlõklarõyla şöyle: Sauna Çetesi: Kamuoyunda Sauna Çetesi olarak bilinen olay sonucu 17 Şubat 2006’da tutuklanan bir yüzba- şõ hakkõnda Genelkurmay Başkanlõ- ğõ’nca 28 Şubat 2006’da soruşturma emri verildi. Açõlan kamu davasõ so- nuçlandõ ve yargõlama sonunda 3 yõl 1 ay 15 gün hapis cezasõ ve yüzbaşõ- nõn TSK’den çõkarõlmasõna hükme- dildi. Yüzbaşõ Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararõ alõnarak TSK’den ihraç edildi. Atabeyler Çetesi: 4 Haziran 2006’da tutuklanan 3 personel hak- kõnda sivil mahkemede verilen gö- revsizlik kararõ nedeniyle dosya Ge- nelkurmay’a gönderildi. 17 Temmuz 2007 tarihinde verilen soruşturma emrinin ardõndan yapõlan yargõlama sonucunda sanõklardan biri 5 yõl 7 ay 15 gün, diğer ikisi 5 ay 10’ar gün ce- za aldõlar. Kararõn Askeri Yargõtay’da temyiz aşamasõ sürerken YAŞ kara- rõyla üç personelin TSK ile ilişiği kesildi. Emekli Binbaşı Fikret Emek: Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda 26 Haziran 2007’de Emek’in evinde yapõlan arama sonucunda ortaya çõkan mühimmatla ilgili olarak Genelkurmay bir gün sonra soruşturma emri verdi. “Askeri eşyayı gizlemek” iddiasõya yargõlanan Emek 1 yõl 8 ay 25 gün ha- EMEKLİ ORGENERAL KARADAYI ‘1 numara iddiasına gülüyorum’ Ergenekon örgütünün 1 numarasõ olduğu iddialarõna gülüp geçtiğini söyleyen Eski Genelkurmay Başkanõ İsmail Hakkõ Karadayõ, ‘TSK’yi yõpratmaya çalõşõyorlar’ dedi. Ergenekon diye bir örgütü duymadõğõnõ vurgulayan Karadayõ, “Duysam, böyle bir örgüt olduğunu bilsem, zaten müdahale ederdim’’ diye konuştu. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Eski Ge- nelkurmay Başkanõ emek- li Orgeneral İsmail Hak- kı Karadayı, firari şüpheli Tuncay Güney’in Erge- nekon örgütünün çekir- dek kadrosu olarak kendi ismini de açõklamasõna, “50 yıllık meslek haya- tımda, 78 yaşımda böy- le rezalet, böyle kepaze- lik, böyle hokkabazlık görmedim” dedi. Karadayõ, Milliyet ga- zetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila’nõn sorularõnõ yanõtladõ. Karadayõ, ör- gütün “1 numarası ol- duğu” iddialarõna “Böy- le söylentiler olduğunu duydum. Hatta bir top- lantıda arkadaşlarım- dan biri de gülerek ‘1 nu- mara sizmişsiniz’ dedi. Gülüp geçtim tabii. Öy- le mi diyorlarmış, de- dim. Ne diyeyim? Tür- kiye ne hallere geldi” dedi. “Ergenekon soruş- turmasıyla ilgili olarak tutuklanan, gözaltına alı- nan, iddialarda bulu- nanları tanıyor musu- nuz?” sorusuna Karadayõ, şu yanõtõ verdi: “Ben Ergenekon diye resimleri, isimleri sıra- lanan insanların hiçbi- rini tanımam. Ne tanı- şıklığım vardır, ne gö- rüşmüşlüğüm ne de ko- nuşmuşluğum vardır. Ülkesine, milletine şe- refle hizmet etmiş emek- li komutan arkadaşla- rımızın bu insanlarla bir ilgisi yoktur. Onları bu- laştırmaya çalışıyorlar. TSK’yi yıpratmaya ça- lışıyorlar. Buna da üzü- lüyorum. Ben Veli Kü- çük denen adamı hiç gör- medim biliyor musunuz, tanımam.” Ergenekon diye bir ör- gütü duymadõğõnõ vurgu- layan Karadayõ, “Duy- sam, böyle bir örgüt ol- duğunu bilsem, zaten müdahale ederdim. Böy- le bir şey duymadım. Hatta ben, bu mevzu ka- muoyuna yansıyınca Ya- şar Paşa’ya (Büyükanõt) sordum. Nedir bu, diye. O da bu soruşturmadan bahsederek buna Erge- nekon adını verdiler, di- ye anlattı ” diye konuştu. Ergenekon’u 28 Şu- bat’õn uzantõsõ örgütlen- meler olarak tarif edenler olduğunun anõmsatõlma- sõ üzerine Karadayõ, “28 Şubat’ın hiç ilgisi yok. Çelik harekâtını (Kuzey Irak’a sınır ötesi hare- kât) yaptık, Kardak’ı yaptık. Belki bunları ba- şarıyla yaptık diye bu olaylar oluyor. Belki Çe- lik harekâtını, Kardak’ı yapamasaydık, bunlar olmazdı, diye düşünü- yorum. Ama biz görevi- mizi yaptık. Yaptıkları- mın hiçbirinden pişman değilim” dedi. Karadayõ, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda üst düzey emekli komutanlarõn göz- altõna alõnmasõ ve tutuk- lanmasõnõ da şöyle değer- lendirdi: “TSK’yi böl- meye, yıpratmaya uğra- şıyorlar. TSK aleyhine bir hava yaratmaya ça- lışıyorlar, onu hedef alı- yorlar.” pis cezasõ ile cezalandõrõldõ. Mahkeme hükmün açõklanmasõnõ geri bõraktõ. Buna göre Emek, kararõn alõnmasõn- dan sonra 5 yõl içinde 2 yõlõ aşkõn bir ceza almasõ durumunda bu karardaki cezasõnõ da çekecek. Karargâh evleri: Alõnan istih- bari mahiyetteki bilgiler sonucunda öncelikle Hava Kuvvetleri Komutan- lõğõ’nda geniş kapsamlõ idari soruş- turma başlatõldõ ve gerekli idari ted- birler alõndõ. İdari soruşturmanõn ta- mamlanmasõnõn ardõndan adli soruş- turma 31 Mayõs 2008’de başlatõldõ, bir yarbay tutuklandõ. Soruşturma tüm bo- yutlarõyla sürdürülüyor. Mustafa Dönmez: İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca yürü- tülen soruşturma ile ilgili olarak Yar- bay Mustafa Dönmez’in evlerinde ya- põlan aramalarda silah ve mühimmat bulunmasõ üzerine Genelkurmay 9 Ocak 2009’da soruşturma emri verdi. Teslim olmasõnõn ardõndan tutukla- narak askeri cezaevine konulan Dön- mez, önceki gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan gelen talimat gere- ği İstanbul’a gönderildi. Mahkemeye mesaj Gürak, daha sonra Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõndaki hukuk ih- lallerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yasalara göre soruşturma- larõn gizli yürütülmesi gerektiğini anõmsatan Gürak, şu değerlendirme- yi yaptõ:“Yetkili mahkemece, ‘Ko- nunun hassas olmasõ ve sürekli ifa- delerin medyada yer almasõnõn adil yargõlamayõ etkileme ve delilleri ka- rartma şüphesini doğurduğu’ gerek- çesiyle, soruşturma dosyasının in- celenmesi ve belgelerden suret alın- masına bile kısıtlama kararı veril- miştir. Buna rağmen, temel insan hakları, anayasanın 38. maddesin- de yer alan ‘suçluluğu hükmen sabit oluncay akadar, kimsenin suçlu sayõ- lamayacağõ’ hükmü, ‘masuniyet ka- rinesi’, ‘adil yargõlanma hakkõ’ gibi en temel hukuk ilkelerinin ihlal edildiği görülmektedir. Sorumlu olması beklenen kesimlerin yarattığı bu hassas ortam, kişilere, kurumlara, yargıya ve nihayetinde devlete de büyük zararlar vermektedir.” Devlet televizyonuna sorumlu yayõncõlõk uyarõsõ Gül de TRT’yi eleştirdi Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunan Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh ile Çankaya Köşkü’nde düzenlediği ortak basın toplantısın- da soruları da yanıtladı. (Fotoğraf:AA) Ankara (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Ergenekon şüphelisi Tuncay Güney’i ekrana çõkaran TRT’yi “Birçok insanın ismi sorumsuz bir şekilde televizyon ve gazetelerde gündeme geliyor... Hem resmi hem de diğer basın yayın kuruluşları dikkatli olmalı” sözleriyle eleştirdi. Gül, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Cibuti Cumhurbaşkanõ İsmail Ömer Guelleh ile Çankaya Köşkü’nde düzenlediği ortak basõn toplantõsõnda sorularõ da yanõtladõ. Gül, “Ergenekon” soruşturmasõndaki gelişmeleri anõmsatan bir gazetecinin, “Türkiye’de bir demokrasi savaşı verildiğini düşünüyor musunuz” sorusu üzerine isim vermeden Güney’i canlõ yayõn konuğu yaparak tepkilerin odağõna yerleşen TRT’yi eleştirdi. Gül, şunlarõ kaydetti: “Türkiye, bir hukuk ülkesidir. Bütün bu olaylarda sorgulamalar, yargılamalar bağımsız yargının kontrolündedir. Bunların usulüyle ilgili herhangi bir hukuki boşluk söz konusu değil. Bu aşamada söyleyeceğim şey şu; bütün bu süreç içinde bir taraftan yargıyı ve hukukun işlemesini baskı altına alıcı hiçbir davranışta bulunmamak ve bağımsız yargının en güzel şekilde işlemesini temin etmek, diğer yandan da gördüğümüz şu ki, birçok insanın ismi gayet sorumsuz bir şekilde televizyonlarda, gazetelerde gündeme gelmekte ve zan altında bırakılmakta, bundan da kaçınmak gerekir. Bu konuda hem resmi hem de diğer basın yayın kuruluşları herkes çok dikkatli olmalıdır. Çünkü bu işler kutuplaşma ve polemiğe çevrilirse bunun Türkiye için büyük zararı olur.” CHP’li Onur Öymen’e göre Ergenekon’da dõş faktörler AKP’yi desteklemek için devrede ‘AKP’nin amacõ teokratik devlet’ IŞIK KANSU ANKARA - CHP Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Onur Öymen, Ergenekon soruşturmasõ ile mu- halefetin bastõrõlmak istendiğini dile getirerek, “Amaç, dışa ba- ğımlı teokratik bir devlettir. Din devletine götürülmek is- teniyor Türkiye. Çünkü din devletinde muhalefet yok, biat etmek var, itaat etmek var, tartışmasız her şeyi kabul etmek var” dedi. Öymen, Ergenekon so- ruşturmasõna ilişkin sorula- rõmõzõ yanõtlarken, daha ön- ce NATO amaçlarõ için eği- tilmiş insanlardan yararla- narak yurtiçinde muhaliflerin tasfiye edilmesi çabalarõnõn yalnõzca Türkiye’ye özgü olma- dõğõnõ ifade etti. Öymen, şunla- rõ söyledi: “Yüzyılı aşkın za- mandan beri bazı büyük dev- letler, kendileri açısından hem askeri, hem ekonomik, hem siyasi açıdan önem taşıyan başka devletlerin kendilerine yakın olmayan yönetimler ta- rafından idare edilmesinden çok rahatsızlık duyuyorlar. Bunları devirmek ya da kendi yandaşlarını iktidarda tutmak için büyük çaba sarf ediyorlar. Türkiye’de olanlar da benzer gelişmeler. Amaç, AKP gibi bir iktidarın illa işbaşında kal- ması...” Öymen, görüştüğü kimi Av- rupalõ politikacõlarõn açõk açõk “Biz AKP iktidarını destekli- yoruz, çünkü her istediğimiz tavizi alıyoruz” dediklerini de anõmsatarak “Dış faktörler bu iktidarı desteklemek için dev- rededir” dedi. Öymen, soruşturma ile birbi- riyle hiç ilgisi olmayan insanla- rõn arasõnda bağlantõ varmõş gi- bi bir izlenim yaratõlmak isten- diğine de değinerek, şu değer- lendirmeleri yaptõ: “İddiaların büyük bölümü belli siyasi ama- ca yönelik unsurlar gibi kalıyor ortada ve davanın siyasallaş- tırdığı izlenimi kuvvet kazanı- yor. Eğer siz silahlı eylemleri planlayanları, bunun için silah depolayanları yargılarsanız, kamuoyunda kimse size bir şey diyemez. Bunlar yasadışı eylemlerdir. Ama aynı paketin içine hükümete muhalefet et- mek özelliğinden başka bir özelliği olmayan tanınmış say- gın insanları koyarsanız top- lumun vicdanı rahatsız olur.” Soruşturma ile Türki- ye’deki tüm olumsuzluk- lardan hükümeti eleştiren- ler sorumluymuş gibi gös- terildiğine de vurgu yapan Onur Öymen, “Bugünkü iktidarın eleştiriye ta- hammülü yok. Kendisini eleştiren insanları, şu veya bu şekilde etkisiz kılmak, yargı yo- luyla sindirmek, muhalefeti bertaraf etmek istiyorlar. Çün- kü kafalarındaki rejim de- mokrasi değil. Amaç, dışa ba- ğımlı teokratik bir devlettir. Bunlar din devletine götür- mek istiyor Türkiye’yi. Çünkü, din devletinde muhalefet yok, biat etmek var, itaat etmek var” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyeleri, Tuncay Güney’in TRT’nin canlõ yayõnõna katõlmasõnõ protesto ederek TRT binanõn giriş kapõsõna siyah çelenk bõraktõlar. CHP İstanbul teşkilatõna üye partililer, Ulus’ta bir araya gelerek TRT binasõna kadar yürüdü. “CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hakkında, asılsız ve kamuoyunu olumsuz yönlendirmeye olanak sağlayacak bir yayına imkân verdiği” gerekçesiyle TRT’yi protesto eden partililer adõna yapõlan açõklamada, “Bugün yaşamakta olduğumuz süreçte açıkça görüyoruz ki yürütülmekte olan kampanya, sadece bir siyasi partiyi veya onun genel başkanını değil, Cumhuriyet rejimini ve Atatürk Türkiye’sini hedef almaktır” görüşü savunuldu. TRT eliyle bir iftira kampanyasõ yürütüldüğü ileri sürülen açõklamada, “TRT yönetimi, CHP ve Cumhuriyet aleyhinde propaganda karşılığında özel bir prim mi almaktadır? Türkiye’de TRT dahil olmak üzere pek çok devlet kurumu AKP zihniyetine biat etmeyenlerin yıpratıldığı, infaz edildiği yerlere dönüştüyse, artık takke düşmüş kel görünmüştür. Deli saçmalarına çanak tutan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, derhal görevinden istifa etmelidir” denildi. Partililer daha sonra, binanõn giriş kapõsõna siyah çelenk bõraktõ. İP’den Şahin için suç duyurusu ANKARA (AA) - İşçi Partisi, “Büyüteç” prog- ramõna, Tuncay Güney’in konuk olarak katõlma- sõyla ilgili, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile programõn yapõmcõ ve yöneticisi hakkõnda suç du- yurusunda bulundu. İP Merkez Karar Kurulu Üye- si ve Ankara İl Başkanõ Sefa Koçoğlu, Ankara Adalet Sarayõ önünde yaptõğõ basõn açõklamasõnda, “Tuncay Güney’i ekrana çõkartan TRT yöneticile- rinin suç işlediklerini, suça ve suçluya yardõm et- tiklerini” söyledi. Koçoğlu, “Hedeflerinde Türk Ordusu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İşçi Partisi ve ulusalcõ güçler vardõr” iddiasõnda bulundu. AKP’den MÜSİAD’a arazi İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un Hadõmköy Deliklika- ya Köyü’nde MÜSİAD’õn isteğiyle yapõldõğõ öne sürülen ve TOKİ tarafõndan uygulanan kamulaştõr- ma çalõşmalarõ ile ilgili olarak verdiği soru önerge- sini yanõtladõ. Çiçek, kamulaştõrma çalõşmalarõna kooperatiflerin talebiyle başlandõğõnõ kabul eder- ken, ucuz kamulaştõrma için durdurulan altyapõ ya- tõrõmlarõ ile ilgili sorularõ ise yanõtsõz bõraktõ. Açõk- lamada, kamulaştõrmanõn amacõnõn “Bölge bütün- lüğünde planlõ, çağdaş, sanayi ve küçük sanayi bi- rimlerini oluşturmak” olduğu kaydedildi. Zana’ya 10 yıl hapis istemi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Leyla Zana hakkõnda, DTP tarafõndan düzenlenen iki ayrõ programda yaptõğõ konuşmalar nedeniyle 10 yõla kadar hapis istemiyle dava açõldõ. Diyarbakõr Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’nca hazõrlanan iddianamede, DTP’nin 22 Eylül’de Belediye Konukevi önünde düzenlediği etkinlikte konuşan Zana’nõn mahke- mece “sivil başkaldõrõ çağrõsõ” olduğu gerekçesiyle yasaklanan ve Kürtçe “artõk yeter” anlamõna gelen sözcükleri sõk sõk telaffuz ettiği belirtildi. Genelkurmay İletişim Başkanõ Tuğgeneral Metin Gürak, Ergenekon soruşturmasõ üzerindeki yayõn yasağõna dikkat çekerek “Buna rağmen, temel insan haklarõ, anayasanõn 38. maddesinde yer alan ‘suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayõlamayacağõ’ hükmü, ‘masuniyet karinesi’, ‘adil yargõlanma hakkõ’ gibi en temel hukuk ilkelerinin ihlal edildiği görülmektedir” dedi. Ergenekon soruşturmasõndaki iddialarõn büyük bölümünün belli bir siyasi amaca yönelik göründüğünü belirten Öymen, “Bugünkü iktidarõn eleştiriye tahammülü yok” dedi. CHP’den TRT eylemi ŞAHİN’İN İSTİFASINI İSTEDİLER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle