21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 OCAK 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ‘Memleketin huzuru kaçtı’ İstanbul Haber Servisi - KKTC 1’nci Cumhurbaşkanõ Rauf Denktaş, Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõndaki son gözaltõ- larla ilgili “Suçlu olup olmadõğõ bilinmeyen insanlarõ şüphe altõnda hapsetmenin, suçluy- muş gibi insanlõk hak- larõnõ kõsõtlayarak do- laşmasõna müsaade et- memek memleket için büyük bir acõdõr. Memleketin huzuru kaçmõştõr. Bu durum Türkiye’ye yakõşma- maktadõ” dedi. Bağış’tan AB’ye mesaj ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - AB ile tam üye- lik görüşmelerinde “Başmüzakereci” gör- evini yürütmek üzere Devlet Bakanlõğõ gör- evine atanan Egemen Bağõş, AB Genel Se- kreterliği’nde düzen- lenen törenle bu gör- evi Dõşişleri Bakanõ Ali Babacan’dan dev- raldõ. “AB’yi Türki- ye’nin diyetisyeni ola- rak gördüğünü” belir- ten Bağõş, AB’ye “Oyunu kurallarõyla oynayõn, oyun sürer- ken yeni kurallar ve kõsõtlamalar koyma- yõn” mesajõ verdi. Eski bakan Çelik öldü ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Eski Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanõ ve Hak-İş Konfe- derasyonu Genel Baş- kanõ Necati Çelik, ha- yatõnõ kaybetti. Çelik için bugün önce Hak- İş Genel Merkezi’nde, ardõndan da Meclis’te tören düzenleneceği belirtildi. Çelik’in ce- nazesi Kocatepe Ca- mii’nde kõlõnacak na- mazõn ardõndan Ko- caeli’ye götürülecek. ‘Türkiye’ye yönelik saldırı’ İZMİR (Cum- huriyet) - İşçi Partisi (İP) Genel Başkanve- kili Mehmet Bedri Gültekin, İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde, partisinin İzmir İl Ge- nel Kurulu’nda yaptõ- ğõ konuşmada, Türki- ye’nin tarihi bir dö- nüm noktasõnda bu- lunduğunu söyledi. Gültekin, “Ergenekon Türkiye’ye yönelik bir saldõrõdõr. Türki- ye’yi savunduğumuz için partimiz hedef alõndõ” dedi. İki başkana tutuklama İZMİR (Cum- huriyet) - İzmir’de, “ihaleye fesat karõştõr- mak, İmar Kanunu’na muhalefet, rüşvet alõp vermek, görevi kötüye kullanmak, irtikap, devleti zarara uğrat- mak’’ iddialarõyla ilgi- li gözaltõna alõnan 74 kişiden 39’u tutuklan- dõ. Tutuklular arasõnda Güzelbahçe Belediye Başkanõ Ertan Avkõ- ran ile Değirmendere Belediye Başkanõ Necati Şemsettin Eren de bulunuyor. AKP’lilerin Ergenekon sopası... Ergenekon soruşturması kapsamında geçen hafta emekli orgeneraller, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, İstek Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan’a varan gözaltı operasyonu, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun evinde yapılan arama, tartışmaları da beraberinde getirdi. Anamuhalefet partisi başta olmak üzere hukuk çevreleri, sivil toplum örgütleri ve yazarların da aralarında bulunduğu pek çok kesim, bu operasyonu AKP iktidarının intikamı olarak nitelendirdi. Yaşanan tartışmaların TBMM Genel Kurulu’na yansıması gecikmedi. Görüşmeler sırasında kürsüye gelen CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, konuşması sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Suudi Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud’u konakladığı otelde ziyaret ettiği zaman çekilen ve büyük tartışmalara neden olan bir resmi milletvekillerine gönderdi: “Burada Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız bir otel odasında Suudi Kralı’nın yanında diz çökmüş oturuyor” Ekici’nin bu sözleri üzerine AKP sıralarından “Nerede diz çökmüş?” tepkileri yükseldi. Bunun üzerine Ekici, imalı olarak sözlerini düzeltti: “Peki, düzeltiyorum. Diz çökmemiş, doğru. sandalyede oturuyor. Ama bir cumhurbaşkanına, bir başbakana yakışıyor mu?” Ekici’nin sözleri, genel kurulda tansiyonu daha da yükseltti. Bunun üzerine oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Meral Akşener, oturuma ara verdi. Tam da bu sırada AKP sıralarından Ekici’ye bir uyarı geldi. Ancak bu sözler oturuma ara verildiği için tutanaklara geçmedi: “Bak ha, Ergenekon’u size de uygularız. Ergenekon’u hatırla.” Daha sonra kürsüye gelen Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, Ergenekon soruşturması kapsamında gerçekleştirilen gözaltı operasyonunu eleştirdi ve AKP’lilerin Ergenekon ile ilgili sözlerine tepki gösterdi: “Bugün, Türkiye karanlık bir rejime gidiyor arkadaşlar. Türkiye’de bugün devletin en saygın makamlarında görev yapan bir YÖK Başkanı gidiliyor evinden içeriye alınıyor. Bu memleket için canını veren komutanlar içeriye alınıyor. Kimle beraber? Çete mensuplarıyla beraber, aynı soruşturma kapsamında! Böyle karanlık bir rejim sürdürülebilir mi? Biraz önce, oradaki AKP’li milletvekili bağırıyor ‘Bak ha, Ergenekon’u size de uygularız!’ Ee getirin, uygulayın! Herhalde Ergenekon’u uygulamaya kalkarsanız en başta bana uygularsınız! Ama o gücünüz yok, sizde o cesaret yok.” AKP sıralarından yükselen tepki yine tehditkârdı: “Sen çok cesursun...” Papağanın hikmeti CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, son dönemde siyasi kulislerde anlatılan bir fıkrayı anlattı. Biz de “yorumsuz” olarak okurlarımızla paylaşalım istedik: “İki kadın papağan almak için pet- shop’a gitmiş. Gözlerine güzel bir papağan çarpmış. Satıcıya fiyatını sormuşlar. Satıcı, ‘10 bin dolar’ yanıtını verince, kadınlar ‘Özelliği nedir ki bu kadar pahalı?’ demişler. Satıcı, ‘Efendim bu, İngilizce bilir’ demiş. Daha sonra biraz arkada, daha gösterişli bir papağan görmüşler, onun da fiyatını sormuşlar. Satıcı, ‘Bu 15 bin dolar efendim, İngilizce, Fransızca, Almanca bilir’ demiş. Kadınlar bir başka papağanı sormuşlar, satıcı, ‘25 bin dolar, çünkü bu, 6 dili, anadili gibi konuşur’ karşılığını vermiş. Kadınlar fiyatı pahalı bulunca, arkalarda, dip köşede duran, tüyleri yoluk yoluk, süklüm püklüm bir papağan daha görüp fiyatını sormuşlar. Satıcı, ‘Bunun fiyatı 75 bin dolar efendim’ yanıtını vermiş. Kadınlar, ‘Ama nasıl olur, bu hiç de gösterişli değil, ne özelliği var ki bu kadar pahalı’ diye sormuşlar hayretle. Satıcı, kendisi de biraz hayret eden ifadeyle yanıtlamış: “Valla, ne özelliği olduğunu ben de çok iyi bilmiyorum. Ama herkes ona ‘dışişleri bakanı’ diyor.’ Nâzım Hikmet, Deniz Gezmiş “itibarlı” yurttaşlarımız Nâzım Hikmet’in yurttaşı olmaktan gurur duyuyoruz. Bugün Nâzım Hikmet’in “resmen” yurttaşımız olması; olsa olsa onu yurttaşlıktan çıkaranlara, “dünya şairi” Nâzım’ı yıllarca “yurttaş”ı görmeyen devlet yetkililerine iade-i itibar anlamına gelebilir. Bu vesileyle yıllarca Nâzım Hikmet’e “vatan haini” diyen, 16 yıl hapislerde çürütenlerin mahcubiyetlerini ve “özür”lerini de duymak isterdik. DSP-MHP hükümet ortaklığı döneminde Nâzım Hikmet’e yurttaşlık hakkının verilmesi için bir kararname imzaya açılmış, ancak MHP’li bakanlar imzalamamıştı. MHP’li bakanlardan Abdülhaluk Çay, “Nâzım Hikmet, Türkiye’yi terk etmiş bir vatan hainidir. Türk vatandaşı olması mümkün değildir, bu kabul edilemez. Dirisi işimize yaramadı, ölüsü mü yarayacak? Tanrı Türk’ü korusun” demişti. Dönemin Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz “Ben Atatürkçü ve milliyetçi biriyim. Vatan hainliği yapmış birine vatandaşlığın iadesine razı olmam” derken, Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp de “Ben ölülerle uğraşmıyorum, hayvanlarla, tarımla uğraşıyorum” demişti. Ne yazık ki “koalisyon ortağı MHP” yüzünden dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in tüm çabalarına karşın bu girişim sonuçsuz kalmıştı... Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan idama giderken “3-3!” diye bağıran sağcı politikacıların da vicdanlarını rahatlatacak açıklamalar yapmaya, adımlar atmaya ihtiyaçları yok mu? CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı ve DTP’li Şerafettin Halis’in Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamlarını öngören 2 Mayıs 1972 tarihi ve 1586 sayılı yasanın yürürlükten kaldırılması için verdikleri yasa önerileri TBMM Adalet Komisyonu’nda bekliyor. Baratalı, “Kimseyi öldürmemiş bu üç gencin idam cezaları, maalesef Meclis kararı ile kesinleşmiş ve infaz gerçekleştirilmiştir. Anayasaya bağlılık ve tam bağımsızlık için Mustafa Kemal yürüyüşü düzenleyen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının itibar iadesine ihtiyaçları yoktur. Onların bu toplumda zaten itibarları vardı. Bu kanun teklifinin amacı itibar değil, Meclis’in yıllar önce aldığı bu yanlış idam kararının ortadan kaldırılıp geri alınmasıdır” diyor... Tarih, Nâzım Hikmet için de, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için de çoktan hükmünü verdi. Halk, bu “itibarlı” yurttaşlarıyla gurur duyuyor. Ülkeyi yönetenler; tarih karşısında, dünya önünde mahcubiyetten kurtulmak ve “itibarlarını” kurtarmak istiyorsa üstlerine düşeni yapmalı... Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] Ergenekon operasyonunda tutuklananların sayısı 15’e yükseldi, 15 kişi de serbest kaldı İstanbul Haber Servisi - Er- genekon operasyonu kapsamõnda gözaltõna alõnan eski YÖK Baş- kanõ Prof. Dr. Kemal Gürüz, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, eski Genelkurmay Adli Müşavi- ri emekli Tümgeneral Erdal Şe- nel serbest bõrakõldõ. Son dalgada tutuklananlarõn sayõsõ 15’e yük- seldi. Savcõlõk sorgulamalarõ ak- şam geç saatlerde tamamlanan Prof. Dr. Yalçın Küçük, Albay Mustafa Levent Göktaş, emek- li Orgeneral Tuncer Kılınç’õn avukatõ Hüseyin Buzoğlu tutuk- lanmalarõ istemiyle nöbetçi mah- kemeye sevkedildi. Ergenekon soruşturmasõnõn son dalga operasyonunda gözaltõna alõnan ve emniyetteki sorgularõ önceki gün tamamlanarak Be- şiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevkedilen 19 kişinin savcõlõk sorgularõ gece saatlerinde ta- mamlandõ. Bedrettin Dalan’õn oğlu Barış Dalan, şoförü Coşkun Umur, Özkan Bektaş, İlhami Ümit Handan, İzmir’de yakala- nan polis Mehmet Engin Erkı- lınçoğlu, Sõvas’ta gözaltõna alõnan öğretmen Bekir Çelik ve Erdal Şahin savcõlõk sorgularõnõn ar- dõndan serbest bõrakõldõ. Savcõlõk sorgularõnõn ardõndan mahkemeye sevk edilen Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İb- rahim Şahin, Bağõmsõz Cum- huriyet Partisi (BCP) Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Engin Aydın, “Biz Kaç Kişiyiz Platformu” yöneticilerinden Hasan Ataman Yıldırım, polis memuru Yaşar Oğuz Şahin, öğretmen Oğuz- han Sarıoğlu, işadamõ Hüdai Ünlüer, işadamõ Mehmet Koral, Fatma Cengiz, Fahri Kepek, Ersin Dönenci ve Oğuz Bulut tu- tuklanarak cezaevine gönderildi. Dün adliyeye sevk edilen Prof. Dr. Kemal Gürüz ve emekli Or- general Kemal Yavuz, savcõlõk sorgularõnõn ardõndan serbest bõ- rakõldõlar. Tümgeneral Erdal Şe- nel ve emekli Albay Hüseyin Vural ise tutuklanma istemiyle sevk edildiği nöbetçi 13. Ağõr Ce- za Mahkemesi tarafõndan, yurt- dõşõna çõkõş yasağõ getirilerek ser- best bõrakõldõ. Emniyette 21 saat ifade veren Prof. Dr. Yalçõn Küçük, daha çok 1998 yõlõndan önceki faali- yetleri nedeniyle sorgulandõ. Kü- çük’e dört kez Türk vatandaşõ olup olmadõğõ soruldu. Yazõla- rõnda Kürtleri övücü ifadeler kul- landõğõ, Atatürk’e hakaret ettiği id- dialarõna da yanõt veren Küçük, te- rör örgütü lideri Abdullah Öca- lan ile çekilmiş fotoğraflarõ ve Öcalan ile 1989 yõlõnda yaptõğõ gö- rüşme nedeniyle de sorgulandõ. Avukat Buzoğlu ise emniyetteki gibi savcõlõkta da susma hakkõnõ kullandõ. Buzoğlu, Başbakan’õn bu soruşturmanõn savcõsõ olduğunu söylediğini ve bu durumun so- ruşturmayõ siyasallaştõrdõğõnõ sa- vundu. Akşam geç saatlerde sor- gularõ tamamlanan Küçük, Gök- taş ve Buzoğlu tutuklanmalarõ is- temiyle mahkemeye sevk edildi. ‘Issız yere gömerdim’ İstanbul Haber Servisi - Er- genekon soruşturmasõnõn son dalga operasyonuyla 7 Ocak’ta gözaltõna alõnan ve eski Özel Ha- rekât Dairesi Başkanvekili İb- rahim Şahin, nöbetçi mahkeme tarafõndan Ergenekon terör ör- gütü yöneticiliği ve Ateşli Si- lahlar Kanunu’na muhalefet suçlarõndan tutuklandõ. İbrahim Şahin, önce Üsküdar Paşakapõ- sõ Cezaevi’ne, hakkõndaki suç- lama teröre ilişkin olmasõ ne- deniyle buradan Metris Ceza- evi’ne gönderildi. Şahin, nöbetçi mahkemede ver- diği ifadede, İstanbul’daki evin- de ele geçirildiği söylenen kroki ve Alevi önderlerine suikast plan- larõ ile ilgili olarak “Kriminal in- celeme yapılabilir. Bu yazılar bana ait değildir. Ayrıca lav si- lahlarının bulunduğu söyleni- yor. Polisin elinde böyle bir si- lah yoktur. Askeriyede vardır. Ben böyle bir şey yapmam. Ni- ye oraya gömeyim. Elmadağ’da daha ıssız yerler var oralara gö- merim. Ben Aleviliğe karşı de- ğilim. Ele geçen silahlarla ilgim yoktur. Hiçbir kimseye karşı da bir saldırı planlamadım” dedi. 1983 yõlõnda komiser rütbe- siyle ASALA örgütüne karşõ ku- rulan polis gücüne amir olarak ge- tirildiğini belirterek “ASALA’nın ve PKK’nin sözde liderleri bir araya geldi. ASALA kaldırıldı yerine PKK ortaya çıktı” dedi. Görev yaptõğõ süre boyunca PKK ile mücadele ettiğini ifade eden Şahin, “PKK Kürt kökenli kar- deşlerimi temsil eden bir örgüt olmayıp bir Ermeni örgütü- dür. Bu tezimi, ele geçen terör örgütü mensuplarının sünnetsiz oluşu doğruluyor” iddiasõnda bulundu. Hüdai isimli kişinin kendisine, gerçek adõ Matit Sar- sanyan olan Sibel isimli bir ka- dõnõn Erzincan bölgesinde altõn aradõğõnõ söylediğini belirten Şa- hin, “Hüdai bu kadının ayrıca Güneydoğu’da çeşitli illerde evler kurduğunu, bu evlerde yurtdışından gelen Ermeni yan- daşı kişileri barındırdığını an- lattı. Ben de bunu MİT’ten ta- nıdığım kişilere iletince ayrın- tılı bilgi istendi. Hüdai’de bu ne- denle ayrıntılı bilgi elde etmeye çalışıyordu. Ayrıca Diyarba- kır’da bulunan Kolordu Ko- mutanı Bekir Kalyoncu Paşa da bu kadın hakkında bilgi istedi- ği için araştırma yapıyorduk. Telefon kayıtlarındaki konuş- malar bununla ilgilidir” dedi. Cemil Çiçek’in 2008 yõlõnõn son 3 ayõnda Terörle Mücadele’de yeni oluşuma gidileceği konu- sunda bir açõklama yaptõğõnõ be- lirten Şahin, şöyle konuştu: “Ge- nelkurmay’dan Metin Paşa ile Bekir Kalyoncu Paşa bu yeni oluşumun müsteşarlığına be- nim getirileceğimi ve hazırlık yapmamı söylediler. Yeni olu- şumda görev almak üzere eski özel harekât polislerinden, 30 yaşın altındaki askerlerden lis- te hazırladım. Bana ‘300 kişi se- çeceksin’ dediler. Ben bu liste- yi oluşturuyordum. Ele geçen S1 belgesi buna aittir.” Doğu’da görev yaptõğõ sõrada ta- nõdõğõ koruculardan Aktütün Ta- buru’na saldõrõ yapõlacağõnõ öğ- rendiğini belirten Şahin, “Saldı- rıyı 20-25 gün önce öğrendim. Bunu MİT’te tanıdığıma bil- dirdim” dedi. KAZIM GENÇ Koruma tahsisi yok İstanbul Haber Servisi - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) eski Genel Başkanõ Kazım Genç kendile- rine emniyetten “özel koruma” tahsis edildiği yönündeki iddialarõ yalanladõ. Genç, İbrahim Şahin’in İstanbul’da- ki evinde ele geçirildiği öne sürülen sui- kat planõ iddialarõyla ilgili gazetemize açõklamada bulundu. Genç, Alevi Bek- taşi Federasyonu Genel Başkanõ Ali Balkız, Sõvas Ermeni cemaati lideri Mi- nas Durmaz ve kendisinin de arala- rõnda bulunduğu 12 kişilik bir suikast listesinden söz edilmesine karşõn yal- nõz 3 ismin öne çõkarõldõğõnõ belirterek “Koruma tahsis edildiği ve konunun basına yansımadan önce korumaya alındığımız iddiası doğru değildir. Bu saate kadar hiçbir kamu görevlisi be- ni aramış ya da resmi bir yazı gön- dermiş değil. Ali Balkõz ile görüştüm onu da arayan yok” dedi. Son dö- nemde kendisine yönelik “tehdit” ben- zeri bir durumla karşõlaşmadõğõnõ da be- lirten Genç, “Birileri bizim adımızı ve Alevi toplumunu kullanarak bir fon oluşturmak istiyor. Bundan da ra- hatsızlık duyuyoruz” diye konuştu. Kazõda kanõtlar bõrakõldõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda Anka- ra’nõn Gölbaşõ ilçesinde yapõ- lan ve aralarõnda lav silahlarõ ile çeşitli tipte patlayõcõlarõn ele geçirildiği kazõ, soru işaretle- rini beraberinde getirdi. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda Ankara’nõn Göl- başõ başta olmak üzere çeşit- li ilçe ve semtlerinde yapõlan arama kazõlarõ sõrasõndaki ön- lem zafiyeti soru işaretlerine neden oldu. Kazõ bölgelerinde silah, bomba ve patlayõcõlar ti- tizlikle aranmasõ gerekirken kepçe ve dozer gibi ağõr iş ma- kineleri kullanõldõ. Köpeklerin ve dedektörlerin sinyal verdi- ği yerlerin iş makineleriyle kazõlmasõ, kazõ yapõlan yer- lerde bomba ve patlayõcõlar bu- lunmasõ dikkat çekti. Silah ve mühimmatõn, sadece topra- ğõn 20-25 santimetre altõnda bulunduğu açõklanõrken, ka- zõda ağõr iş makineleriyle ça- lõşõlmasõnõn patlamalara yol açabileceğine işaret edildi. Soruşturma gizli yürütül- mesine karşõn, kazõlardan can- lõ yayõn yapõldõ. Güvenlik çemberine karşõn gazete ve televizyon muhabirlerinin çok yakõndan görüntü almalarõna izin verildi. Gölbaşõ’ndaki ka- zõ yerinde, basõnõn silahlarõn sarõlõ olduğu gazetelerin ta- rihlerini görecek kadar yakõn olmalarõna izin verilmesi dik- kat çekti. Televizyonlarõn ka- zõ yerinden, hatta örtülmemiş çukurlardan canlõ yayõn yap- malarõ, silahlarõn sarõlõ oldu- ğu gazete parçalarõnõn kazõ alanõnda bõrakõlmasõ tartõşma yarattõ. Gürüz ve Yavuz serbest Gölba- şındaki kazılarda soruştur- manın gizliliği ihlal edildi, özenli araştır- ma yapıl- madı. Tutuklanan İbrahim Şahin, evinde bulunan krokiyle ilgili olmadõğõnõ savundu İstanbul Emniyeti, “Ergenekon” soruşturması kapsamında 11 ilde eşzamanlı düzenlenen ve 33 kişinin gözaltına alındığı operasyonda ele geçiri- len lav silahlarının seri numaralarının silindiğinin belirlendiğini öne sürdü. Yetkililer, krokilerden yola çıkılarak 114 adet 9 milimetre çapında kovan, 1 anti personel tüfek bombası, 1 uçaksavar mer- misi, 11 MKEK sis kutusu, 2 MKEK sis lanche- ri, 2 kuru sis kutusu, 4 hakem bombası, 4 ABD gaz bombası, 1 M4 A1 askeri aydınlatma tuzağı, 1 ha- vai fişek ateşleme fitili, 2 MKE gösteri el bomba- sı, 210 santimetre plastik dış kaplı saniyeli fitil, 8 metre infilaklı fitil, 3 shootgun fişeği, 2 dolu lav si- lahı ile 590 gram detasheet patlayıcı, 100 gram C- 3 patlayıcı, 130 gram C-4 patlayıcının da bulun- duğunu kaydetti. Yarbay Mustafa Dönmez’in evin- de de 22 el bombası, 1 Mısır yapımı makineli tü- fek, 2 Kalaşnikof silah, 8 Kalaşnikof şarjörü ele geçirildiği öğrenildi. Yetkililer, ABD yapımı “De- tasheet” patlayıcının tahrip gücü bulunmadığını ve Türkiye’de ilk kez ele geçirildiğini ifade etti. Silahlar sergilendi Fotoğraf:AA Kemal Yavuz. Kemal Gürüz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle