03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada lim, bu aşamaya gelemedi ama, Ergenekon med- yası geldi. Dün Star gazetesinin birinci sayfasının yarısın- dan fazlası İlhan Abi’ye ayrılmıştı. İki sütun da bi- zim payımıza düşmüş! Habere göre, İlhan Abi, Mustafa Balbay’la konuşurken şöyle bir tümce kullanıyor: “Az önce Turhan telefon etti, bu partiyi kapat- mazlarsa felaket olur dedi...” İlhan Selçuk, Cumhuriyet’in başyazarı, Yayın Kurulu Başkanı. Mustafa Balbay da Ankara Tem- silcisi... Günlük konuları konuşmalarından, de- ğerlendirmelerinden daha doğal bir şey olamaz. Böyle bir konuşma iddianameye konuyor, geçe- lim... İlhan Abi’nin Turhan dediği kişi, kardeşi Turhan Selçuk... Telefon görüşmelerimizde zaman zaman Turhan Selçuk’un da adı geçer, onun günlük karikatür- lerinden söz açılır. Turhan-İlhan Selçuk kardeşlerin arasındaki im- renilecek ilişkiyi, karşılıklı bağlılığı sadece Cum- huriyet’in içindekiler değil, biraz mürekkep yala- mış herkes bilir. Haberi okuduktan sonra İlhan Abi’yi aradım: - Abi Star’ı okudunuz mu? “Hayır okumadım... Yine ne var?” - Abi Turhan Selçuk’u Turhan Çömez yapmış- lar... “Yaparlar abi...” - Abi aramızdaki telefon konuşmasını yayımla- mışlar. Siz az önce Turhan telefon etti, diyorsu- nuz... Onun Turhan Çömez olduğunu yazmışlar... “Yazarlar abi...” - İlhan Abi, bu da oldu... “Olur abi...” Telefon görüşmemiz bu akışla devam etti... İl- han Abi artık hiçbir şeye şaşırmıyor! Olup bitene gülüyor ama, bütün bunların çok ba- sit bir kurgu olmadığını düşünüyor. İlhan Abi’nin telefonda sözünü ettiği kişi Turhan Selçuk’tu ama, ola ki diye sordum: - Abi siz hiç Turhan Çömez’le konuştunuz mu? Çömez, yıllarca Başbakan’ın özel kalem mü- dürlüğünü yapmış, Balıkesir’den milletvekili se- çilmiş, sonra da AKP muhalifi olmuş bir kişi. Ko- nuşabilirdi de, ama hiç konuşmamış... Yalanın bu kadarına ne denebilir? Yalanın daniskası desek, az gelir! Ergenekon ola- yının bütünü içinde bulunduğu iddia edilen kimi kir- li işlerin ortaya çıkmasını biz de istiyoruz. Ama, olay artık temiz devlet yaratma kaygısından çıktı. Te- miz kalmış herkesi kirletme girişimine dönüştü. Bu medya faşizmine, hukukun da işlemediğini görüyoruz. Olay “çamur at izi kalsın”ı da geçti: Çamura at, orada kalsın... Bu medya kampanyasına AKP kuyrukçularıyla kimi idraksiz solcular dışında kimse de inanmıyor ama, ısrarla sürdürüyorlar. 12 Eylül döneminde 3 kişi bir araya gelirse, giz- li örgüt kurmaktan yargılanıyordu. Bugün, iki kişi bir araya gelip üçüncü bir kişiye selam yollarsa, hemen medya mahkemesinde yar- gılanıyor ve terörist ilan ediliyor! Tam Aziz Nesin’lik bir olaylar zinciri ile karşı kar- şıyayız... Bizim de aklımıza bir dizi kara mizah anlatımı ge- liyor ama, zamana yayalım... Son sözümüz Turhan Selçuk için... Mesleğinin ilk yılları dahil hiç çömez olmamış- tı... Yaptılar... Çok kötü bir karikatür! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Gazetecilerin sorularını ayaküstü yanıtlamaya ba- yılır; son günlerde habercilerden de uzak duruyor. Tek yorumu doğasına uygun düşmeyen bir yo- rum. Bu kez sağa sola saldırmadan İstanbul’un ün- lü balık lokantalarına gitmediğine değinen yazıla- rı eleştiriyor. Kendini bildi bileli bu lokantalara gidermiş. O son- radan görme kimileri gibi; aaa elbette elbette, Tür- kiye’de Kayseri mantısına kaşık sallayıp, New York’ta ıstakozlu makarna yiyenlerden değil. Arada sırada kendisiyle, hükümeti ile ilgili yazı- lardan başını kaldırıp başkentte oturan bir vatan- daş gibi, başkentin iki büyük ilçesi belediye baş- kanının söylemlerine, yaptıklarına bir göz atsa.. ne- ler görecek neler! Örneğin usandıran TV konuşmalarıyla, yerel se- çimde Çankaya’yı partisine değil, başkan adayı ola- cağı söylenen oğluna kazandırmak için bir aydır uygulamalarıyla artık yaka silkilen bir insan ko- numundaki Melih Gökçek! Gölbaşı yolu üzerindeki köprüyü yenilemeye gi- rişti. Trafikte günlerdir tam bir keşmekeş yaşanıyor. Kimi saatlerde araçlar, yollarda saatler boyu uzun kuyruklar oluşturuyor. Ana caddeleri, yolları kapadı Bay Gökçek; tek bir kanaldan Zühtü Tiğrel Caddesi üzerinden ya Konya yoluna çıkacaksınız, ya da aynı yoldan Çan- kaya’ya, Kavaklıdere’ye ulaşacaksın! Oran üzerinden kentin birçok bölgesini bağla- yan yolların asfaltını yenilemeye girişti. Turan Güneş Bulvarı üzerinde ithal ettiği ağaç- ların yüzde sekseni kurudu. Çiçekler getiriyor yol kenarlarına. Bir aylık öm- rü olan… Asfalt döşeniyor, bir ay sonra üzerinde bir çukur kazılıyor. Oran; RTE ve Gökçek sayesinde zaten temiz ha- va kenti olmaktan çıktı. Toz, toprak ve pislik! RTE’nin yıktırdığı eski milletvekili evleri arsası- na şimdi TOKİ’nin otuz kırk katlı binaları inşa edi- liyor. Milletvekili evlerindeki yüzlerce çam yok edil- di. Acaba çevrecinin daniskası RTE’nin bu uygu- lamalardan haberi var mı? Elbette haberi yok, olsa da umrunda değil. Ge- ce içki satıyor diye ruhsatlı dükkânı Keçiören Be- lediyesi’nin ellerinde sopalı adamları basıyor. Dükkân sahibi küfürlerle nasıl içki satarsın lan di- ye dövülüyor. ABD Büyükelçiliği olayla ilgilenir ilgilenmez bi- zimkiler kıpırdanıyor. Keçiören’de oturan RTE, an- cak Cuma namazından sonra belediye başkanı Turgut Altınok ile dayak sorununu görüşme zahmetine katlanıyor. Ankara’nın iki ilçesinde –biri Çankaya– içki ya- sağı uygulanmıyor. RTE belediye başkanlarına ver- diği talimat ise şu: “İçen içer, içmeyen içmez. Ka- rışmayın!” Başbakan lafta laik, uygulamada dinci! Belediyeler sözde içene içmeyene karışmıyor- lar ama, içilmesini engellemek için içkili lokanta- lara baskı yapıyor ya da içki satanlara dayak atı- yorlar! Bugün Keçiören’de tek bir içkili lokanta yok. Ne- den? Yerel seçimde başkent belediye başkanlığına göz diken Keçiören başkanı’nın açıklamasına bakın: “Benden içki ruhsatı isteyen yok!” Demek ki içkili lokantaların sahipleri din açısın- dan yasak diye içki vermekten vazgeçiyorlar. İç- ki en büyük beladır diyen dinsel bir söyleme ka- pılarak belediye başkanına ruhsat için başvur- muyorlar. Yersen rafta dolma var! Karadeniz’de aşağı tükürse sakal (ABD), yuka- rı tükürse bıyık (Rusya) arasında sıkışmış. RTE, dayak yiyen vatandaşla, başkent halkına aylardır kentin pek çok yerinde eziyet etmeyi adet edinen, her gün birilerine saldırmayı, ODTÜ ile uğ- raşmayı, en büyük benim diye durmadan konuş- malar yapmayı meslek edinen Gökçek ile ilgile- necek değil ya! Karadeniz’e çıkan ABD savaş gemilerine Mont- rö Antlaşması gereği 21 gün sonunda geri dön- mesinin zorunluğu olduğunu bildirdi mi acaba? Bildirmediyse; Moskova, zaten RTE’nin yerine bu görevi yerine getirdi: ABD savaş gemileri 21 gün sonra Karadeniz’i terk etmek zorunda! O, bir başbakan. Ama içeride böyle, cart curt, dediğim dedik. Dışarıya geldi mi, işte öyle, idare- i maslahatçı, yumuşak! [email protected] / IŞIL ÖZGENTÜRK Devletin resmi kurumlarõndan biri olan TÜİK’in, açlõk sõnõrõnõ 255 YTL olarak belirttiği bu ülkede ayõk gezmek mümkün mü? Vallahi çoluk çocuk, he- pimizin çok yakõnda içkiden başka sõ- ğõnõlacak hiçbir şeyi kalmayacak. Ger- çi içki de pahalõ, onun yerine yeşil re- çetesiz satõlan çok ucuz ilaçlar var, cümleten onlara başvurmamõz gereke- cek, çünkü bu kadar keriz yerine kon- mak artõk dayanõlõr gibi değil. Yõllarca sağ hükümetler bu ülkeyi plansõz programsõz çok kötü yönetti ama AKP hükümeti hepsinin üstüne tüy dikti. Alkõşlamak lazõm. Ormanlar ya- nõyor, Orman Genel Müdür Yardõmcõ- sõ, “Keneler de öldü” diye bir laf yu- murtluyor. Ortalõk birbirine girmiş, Ruslar binlerce Türk plakalõ TIR’õ gün- lerce sõnõrda bekletiyor, sõkõntõ Devlet Bakanõ Kürşad Tüzmen’e bildiriliyor, bir çözüm bulmasõ isteniyor, Bakan, “Biz de Rusları rahatsız ederiz” diye efeleniyor. Bu lafõ sana öyle bir yedirirler ki, şaşar kalõrsõn. Bu arada Dõşişle- ri’nin görmüş geçirmiş bürokratlarõ saç- larõnõ başlarõnõ yoluyorlardõr. AKP artõk yönetemiyor. Ve para da suyunu çekmek üzere. Boşuna İran Cumhurbaşkanõ ve Sudan soykõrõmcõsõnõ bu ülkeye davet etmediler, resmen di- lenci durumundayõz. Ama ne gam tür- ban ve içki yasağõ var ya, ülkeyi bunlarla düze çõkaracaklar. Madem iş içki yasağõna gelip dayan- dõ, Keçiörenli Metin Şahin içki sattõğõ için insafsõzca dövüldü, Moda’nõn en gü- zel yeri dolaylõ olarak içkiye kapatõldõ, biz de bildiklerimizi anlatalõm. Malu- munuz Anadolu topraklarõnda yaşayan tüm uygarlõklar içkiyi severlerdi. İlk Hõ- ristiyanlar Kapadokya’yõ bir şarap cen- netine çevirmişlerdi, atalarõmõz kabul et- tiğimiz Hititler daha çok biracõydõlar. Ya- ni genlerimizde ne kadar inkâr edersek edelim, bir içki kültürü var. İçki ne ka- dar yasaklanõrsa yasaklansõn insanlar bir yolunu bulup içecekler. Bu sadece biz- de değil, dünyanõn her yerinde böyle. Ör- neğin 1930’lu yõllarda içki Amerika’da yasaklandõ, bu da mafyanõn ekmeğine yağ sürdü, otuzlu yõllar Amerika’da kaçak içkinin su gibi tüketildiği yõllar ol- du ve içki yasağõ kalktõ. Ben Gorbaçov zamanõnda davetli olarak 15 günlüğüne Rusya’ya gitmiştim. Gorbaçov sabahtan votkaya başlayan yurttaşlarõna içki ya- sağõ getirmişti ve o günlerde tam 100 bin kişi evinde yasak içki yaptõklarõ için ha- pisteydi. Pek çok Rus kardeşime sade- ce turistlerin alõşveriş yapabildiği ba- buşkalardan (özel mağazalar) içki aldõ- ğõmõ itiraf ediyorum. Şimdi gelelim en can alõcõ hikâyeye.. efendim hatõrladõğõm kadarõyla 12 yõl önce gazetem beni görevlendirdi. Kon- ya’da üniversite öğrencisi genç erkek- ler ve genç kõzlar ayrõ otobüslere bin- meye zorlanmõşlardõ. Ben de durumu bizzat yerinde görmek için Konya’ya gi- decektim. Ramazan ayõydõ. Gazetedeki büyüklerim “Aman Işıl olur olmaz yer- de sigara içme, başın belaya girer” di- ye beni çok sõkõ bir biçimde uyardõlar. Öte yandan görev gereği otelde kalma- yacaktõm, ailecek tanõdõğõm çok güve- nilir bir ailenin evinde konuk olacaktõm. Ve göreve başladõm, eş dost vasõta- sõyla durumu kavramaya çalõşõrken an- sõzõn yanõmda kendisini un tüccarõ diye tanõtan, arabalõ, oldukça genç bir adam belirdi. Ve adeta özel şoförüm gibi be- ni oradan oraya taşõmaya başladõ, ayrõ- ca beni hiç bilmediğim meclislere sok- tu. Bu meclislerden biri de asansörsüz bir apartmanõn çatõsõnda bulunan Avcõ- lar Kulübü’ydü. Oraya akşam yemeği- ne davet edildim, o zamanlar cep tele- fonu yok, yanõnda kaldõğõm aileye gi- deceğim yerin adresini verdim ve saat ona kadar gelmezsem beni aramaya çõkmalarõnõ istedim. Un tüccarõnõn beni götürdüğü Avcõ- lar Kulübü’nde önce adamõn biri çiğ köf- te yoğurdu, ardõndan çatõ katõnõn terasõna çeşitli mezelerden bir masa kuruldu. Söylemeyi unuttum yemek yenilecek te- rasõn dört bir tarafõ kalõn perdelerle ör- tülmüştü. Neyse konuklar gelmeye baş- ladõ, kentin adlarõnõ şimdi sayamaya- cağõm tüm yüksek bürokratlarõ arz-õ en- dam ettiler. Ve rakõlar çõkarõldõ, bu ara- da ben perdeleri şöyle bir aralayõp cad- deye baktõğõmda teravih namazõndan çõ- kan insanlarõ görüyordum. Ve dört bir yanõ kapalõ çadõr gibi terastaysa kadeh- ler tokuşturuluyordu. Tabii hikâyenin so- nunu merak ettiniz, bendeniz birden Konya oturak âlemlerini hatõrlayõp, ce- sur gazeteci rolünden anõnda sõyrõldõm ve un tüccarõna beni evime götürmesi- ni rica ettim. Artõk nasõl söylemişsem adam anõnda kalktõ ve beni eve bõraktõ. Sonra ben gazetede bunlarõ yazdõm ve bir gün mahkemede tanõk olmam için Konya’dan arandõm. Asla muhbir va- tandaş olamam kusura bakmasõnlar, ta- nõklõk yapmadõm ama bu muhteşem kan- dõrmacõlõğõ anlatmadan geçemezdim. Türbanõn modasõ geçti arkadaşlar, şimdi AKP içki yasaklarõyla gündemi döndürmeye çalõşacak çünkü kõş geliyor ve AKP’nin Amerika’nõn ileri karako- lu yapmaya çalõştõğõ Türkiye’de işler iyi- ce zorlaşõyor. Not: İçkinin yasak olduğu İran’da ev votkasõnõn nasõl yapõldõğõnõ bir güzel öğ- rendim, ihtiyaç halinde bana başvurunuz. Bu arada önemli bir duyuru: Türki- ye Yazarlar Sendikasõ, PEN Türkiye Merkezi ve Edebiyatçõlar Birliği üye- leri 1 Eylül Barõş Günü Taksim’de top- lanõp 1 Mayõs 2008 olaylarõnõ yeniden protesto ederek 2009 1 Mayõs’õna kadar yapõlacak eylemlerin yol haritasõnõ ba- sõna sunacaklar. Cümle yazarlara, çi- zerlere ve 1 Mayõs 2008’i içine sindi- remeyen yurttaşlarõmõza duyurulur. SAYFA 31 AĞUSTOS 2008 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 27 Edirne PB 29 Kocaeli Y 27 Çanakkale PB 27 İzmir PB 31 Manisa PB 32 Aydın B 34 Denizli B 35 Zonguldak Y 22 Sinop Y 24 Samsun Y 25 Trabzon Y 24 Giresun Y 24 Ankara PB 32 Eskişehir PB 30 Konya PB 30 Sıvas PB 27 Antalya PB 31 Adana B 34 Mersin B 33 Diyarbakır B 38 Şanlıurfa B 38 Mardin B 39 Siirt B 36 Hakkâri B 29 Van B 29 Kars Y 25 Oslo PB 18 Helsinki Y 14 Stockholm B 17 Londra Y 24 Amsterdam Y 26 Brüksel Y 25 Paris Y 23 Bonn B 30 Münih B 27 Berlin B 25 Budapeşte B 24 Madrid B 31 Viyana B 23 Belgrad B 24 Soyfa PB 26 Roma B 29 Atina Y 28 Zürih Y 28 Moskova Y 13 Aşkabat A 34 Astana A 27 Taşkent A 34 Bakû A 29 Bişkek A 32 Tiflis A 33 Kahire A 32 Şam PB 38 Yurdun kuzey kesim- leri parçalı ve çok bu- lutlu; Batı ve Orta Ka- radeniz ile Kocaeli, Sa- karya, Kars ve Arda- han çevreleri kısa süreli sağanak ve gökgürül- tülü sağanak yağışlı; diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı kuzey ve iç kesimlerde 2 ila 4 de- rece azalacak. isilozgenturk gmail.com Bu Ülkede Ayık Gezmek Mümkün mü? Şehiteruğurlandı Yurt Haberleri Servisi - İzmir’in Konak il- çesinde park halindeki bir otomobile konulan patlayõcõnõn uzaktan kumandayla patlatõlma- sõyla yaralanan ve önceki gün tedavi gördüğü hastanede şehit olan er Hüseyin Arısoy, dün Niğde’nin Ulukõşla ilçesine bağlõ Darboğaz beldesinde toprağa verildi. Törene çok sayõda yurttaş ile askeri ve idari yetkililer katõldõ. Cinnet getiren er ölüm saçtı Şõrnak’õn Silopi ilçesindeki Hisar Tabu- ru’nda cinnet getiren er Hacı Demir nöbet tu- tan jandarma çavuş Zekeriya Demirkaya ile Jandarma Er Erhan Boz’a ateş ederek öldür- dü. Zekeriya Demirkaya’nõn cenazesinin memleketi Sõvas’a, Erhan Boz’un ise Zongul- dak’a gönderileceği bildirildi. Arısoy’un yakınları cenaze töreninde fenalaştı. Harbiyeliler yemin etti Kara Harp Okulu 159. dönem me- zunları için dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un katılımıyla diploma töreni düzen- lendi. 8’i kadın, 29’u yabancı ülke- lere mensup toplam 940 teğmenin diplomasını aldığı törende konu- şan Kara Harp Okulları Komutanı Orgeneral Kenan Hüsnüoğlu, genç teğmenlerin “laik devlet, ulus dev- let ve üniter devletten” taviz ver- meyeceğini söyledi. Törende devre birincisi Piyade Teğmen Mustafa Canbolat da bir konuşma yaparken Harbiyeliler birlikte ant içti. (AA) Devir teslim törenindeki uygulamaya kõzdõ, resmi kutlamalara katõlmadõ Kılıç’ın protokol tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Genelkurmay Başkanlõğõ devir teslim töreninde kendisine ayrõlan yere kõzan Anayasa Mah- kemesi Başkanõ Haşim Kılıç, bu nedenle 30 Ağustos törenlerine katõlmadõğõnõ söyledi. Kõlõç, “Ya- sama ve yürütme önde, yargı arkadaydı. Yargı bir anlamda ötelenmişti. Bu yüzden bu tö- renlere gitmedim. Pazartesi günü, bu sorunların gideril- mesi için ilgili yerlere yazı ya- zacağım” dedi. 30 Ağustos nedeniyle Genel- kurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, Gazi Orduevi’nde re- sepsiyon verdi. Resepsiyona Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan, Dõşişleri Bakanõ Ali Baba- can, Anayasa Mahkemesi Baş- kanõ Haşim Kõlõç, Kara Kuvvet- leri Komutanõ Işık Koşaner, TBMM Başkanõ Köksal Toptan, çok sayõda milletvekili, bürokrat ve komutan katõldõ. Gündüz ya- põlan kutlamalara katõlmayan CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal resepsiyona ise katõldõ. Erdoğan: ABD müttefik, Rusya ticaret ortağımız Başbakan Erdoğan, “Yeni bir soğuk savaş dönemine girildi- ğine ilişkin görüşler var. Buna inanıyor musunuz” sorusuna şu yanõtõ verdi: “İnanmak iste- miyorum. Olacağını düşün- müyorum. Hele hele bölgemiz- de hiç olmasın. Yaptığımız gö- rüşmeler de buna yönelik zaten. ABD müttefikimiz. Rusya ve Gürcistan sınır komşumuz. Do- ğalgazın üçte ikisini Rusya’dan alıyoruz. Elektrik santrallarının yüzde 52’si doğalgazla çalışıyor. Müteahhitlerin büyük bölümü orada iş yapıyor. Rusya birin- ci derece ticaret ortağımız. Rusya’nın bizim için özel bir yeri var. Ama Gürcistan’a da hassasiyetimiz var.” Ermenistan ile yaşanan sorun- lar ve çözüm arayõşlarõ konu- sunda “Masa başı bütün so- runların çözüm yeridir. Herkes masadan kaçar, biz ise masa- dayız” değerlendirmesinde bu- lunan Erdoğan, Cumhurbaşkanõ Gül’ün Ermenistan’õ ziyaret ede- ceğinin anõmsatõlmasõ üzerine “Hayırlı olsun diyorum. İlişki- lerin masada çözülmesinden yanayız” dedi. Cumhurbaşkanõ Gül ise Er- menistan ziyaretinin sorulmasõ üzerine “Henüz karar verme- dim” dedi. Erdoğan, Rus Genel- kurmay Başkan Yardõmcõsõ’nõn Karadeniz’deki yabancõ gemile- re ilişkin Türkiye’yi sorumlu gördükleri ifadesinin anõmsatõl- masõ üzerine: “Böyle bir şey olamaz. Yanlış diye düşünüyo- rum. İspanya ve ABD ile gör- üştük. Kendileri de yardım malzemelerini bırakıp çıkmak istiyorlar” diye konuştu. Erdoğan, önümüzdeki dönem- lerde Şam’a gerçekleştireceği zi- yarete ilişkin ise “İsrail-Suriye etabının dördüncüsünü yap- tık. Beşincisini de inşallah ya- pacağız. Sarkozy AB Dönem Başkanı. Katar Körfez İş Kon- seyi Başkanı. Suriye de Arap Ligi Dönem Başkanı. Onlarla Ortadoğu’yu görüşeceğiz.” di- ye konuştu. ‘Yargı ötelendi’ Anayasa Mahkemesi Başkanõ Kõlõç da, devir teslim töreninde- ki protokol krizi yaşandõğõ ve ar- ka koltuklarda kendisine ayrõlan yeri beğenmediği yönündeki ha- berleri doğrulayarak söz konusu yanlõşlõğõn Atatürk Kültür Mer- kezi’ndeki törenlerde de devam ettirildiğini söyledi. Genelkur- may Sekreteri’nin kendisini ara- dõğõnõ ve yaşanan kriz nedeniyle kendisinden özür dilediğini söy- leyen Kõlõç, “Yasama ve yü- rütme önde, yargı arkadaydı. Yargı bir anlamda ötelenmişti. Bu yüzden bu törenlere git- medim. Pazartesi günü, bu so- runların giderilmesi için ilgili yerlere yazı yazacağım” diye konuştu. Ergenekon soruşturma- sõ kapsamõnda şüpheli olarak ifa- desi alõnan Ferda Paksüt’ün eşi Osman Paksüt’ü arayarak geç- miş olsun dileğinde bulunduğu- nu söyleyen Kõlõç, “Tabii konu tamamıyla yargıda olan bir süreçtedir. Ben insani olarak kendisini aradım” dedi. Orgeneral Başbuğ, gazeteci- lerin sorularõ üzerine “Güncel ko- nulara girmeyeceğim” yanõtõnõ vererek, gazetecilerle Büyük Ta- arruz ve daha öncesindeki 10 aylõk planlama ve hazõrlõk safhasõ üzerine uzun uzun sohbet etti. Zafer Bayramı nedeniyle Orgeneral Başbuğ, Gazi Orduevi’nde resepsiyon verdi. (Fotoğraf: AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle