03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2008 PAZAR 12 PAZAR KONUĞU CMYB C M Y B Rusya Federasyonu’nun Ankara Büyükelçisi İvanovskiy’den Kafkasya kriziyle ilgili uyarõlar ve net açõklamalar: ‘Montrö’ye dokundurtmayõz’ Rusya Federasyonu’nun Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovskiy’le Güney Osetya’nõn Gür- cistan saldõrõsõna uğramasõnõn ardõndan meydana gelen gelişmeleri konuşuyoruz. İvanovskiy, Gü- ney Osetya ve Abhazya’nõn bağõmsõzlõklarõnõ ilan etmeleri ve Rusya’nõn bu iki devleti tanõdõğõnõ açõklamasõnõn ardõndan KKTC modeli uygulana- bileceğine işaret ediyor. ABD’nin Montrö Antlaş- masõ’nõ tartõşmaya açma niyeti olduğu spekülas- yonlarõ konusunda, Türkiye ve Rusya’nõn Montrö konusundaki hassasiyetlerine dikkat çekiyor ve “Ant-laşmayı dokundurtmayız” mesajõ veriyor. Güney Osetya kaynaklõ krizde Rusya’nõn sert tep- kilerinin Kosova’nõn bağõmsõzlõk ilanõnõn bir rö- vanşõ mõ olduğu soruma da şu yanõtõ veriyor: “Kosova’nın bağımsızlığına yol açan ve onu destekleyenleri olacaklar konusunda çok önce- den uyarmıştık.” - Gürcistan neye ve kimlere güvenerek Güney Osetya ’ya saldırarak Kafkasya krizini çıkardı? V. İ. - İyi bir soru. Biz de bunu bilmek isterdik. Aslõnda Gürcistan Rusya’yõ bertaraf edeceğini ve Rusya’nõn boş boş seyredeceğini düşünüyordu. Gürcistan’õn hiçbir hazõrlõk yapmadan Güney Osetya’ya saldõrdõğõnõ söylemek zordur. Tabii ki hazõrlõk yapmõştõr. Bir kere uzun zamandõr Türki- ye dahil pek çok ülkeden silah satõn alõyor, ciddi biçimde silahlanõyordu. Üstelik Gürcü ordusunda 500 Amerikalõ askeri danõşman bulunuyordu. Dü- şünün, 30 bin kişilik bir orduda ABD’den gelen 500 askeri danõşman… Bizim yazarlardan Anton Çehov’un ünlü bir sözü var. “Bir tiyatro oyununda sahnede dekor olarak bir tüfek asılıysa o asla dekor değildir. Oyunun sonunda mutlaka o silahla ateş edile- cektir” diye yazmõştõr. Bütün bu söylediklerim ciddi bir birikim oluşturdu. Böyle bir birikimin sonunda mutlaka bir patlama olacaktõ. Öte yandan ABD Gürcistan’õ sürekli olarak böyle bir harekete geçmemesi için uyarmõştõr. Benim, meslektaşlarõ- mõn ve ABD’nin Moskova büyükelçisinin görüş- leri de bu yöndedir. Bizim Rus diplomatlarõn kişi- sel görüşlerine göre Saakaşvili (Gürcistan Devlet Başkanõ) ani bir saldõrõyla Güney Osetyalõlarõ Gü- ney Osetya’dan çõkarmayõ ve bölge topraklarõnõ ele geçirmeyi planlõyordu. Böylece de Gürcis- tan’õn toprak bütünlüğünü sağlamak istiyordu. Bi- liyorsunuz, saldõrõ günü dünya liderlerinin çoğu ve Başbakanõmõz Putin, Pekin Olimpiyatlarõ’nõn açõlõş törenindeydi. Cumhurbaşkanõmõz Medve- dev Volga Nehri’nde kõsa bir tatildeydi. Bu du- rumdan yararlanmak, ardõndan da işi oldu bittiye getirip ABD’nin de desteğiyle Rusya’yõ bertaraf edip Güney Osetya’da kendi varlõğõnõ pekiştirmek istiyordu. Bu bir hata bile değil, bize göre bir suç- tur. Sivil halka ve bölgede bulunan Rus barõş gü- cü askerlerine ateş açmak uluslararasõ yasalarõn ayaklar altõnda çiğnenmesi anlamõna gelir. Bili- yorsunuz, 8 Ağustos’ta Putin Pekin’de Bush’la görüştü. Bize gelen bilgilere göre ABD yönetimi de Gürcistan’õn yaptõklarõnõ şaşkõnlõkla izledi. Yeni bir soğuk savaşa doğru - ABD’nin bu işten hiç haberi yok muydu? - Yokmuş. Tiflis, Rusya’yõ saldõrgan taraf ola- rak göstermeye çalõşõyordu. Ama 8 Ağustos gece- si Gürcistan Genelkurmay Başkanõ, “Gürcistan anayasal görevlerini yerine getirmektedir” de- di. Bu açõklamadan sonra da savaş başladõ. G. Osetya’da 350 Rus barõş gücü askeri vardõ. Gürcü askerleriyle birlikte orada görev yapõyorlardõ. Dü- şünün, Gürcü barõş gücü Rus barõş gücü askerleri- ne ateş açtõ. Ben bunu neden yaptõklarõnõ bir türlü anlayamõyorum. Çok tuhaf bir durum. - Güney Osetya ve Abhazya bağımsızlıklarını ilan etti. Rusya da bu iki devleti tanıdığını açık- ladı. Uluslararası arenada Rusya’nın bunu yap- makla elindeki son kartı da harcadığı konuşulu- yor. Siz buna ne diyorsunuz? - Son kelimesini hiç sevmem. Tayvan 1949 yõ- lõndan beri Çin’den bağõmsõz olarak varlõğõnõ sür- dürüyor. Pek çok devlet tarafõndan tanõnmõş du- rumda. Kosova olayõnõ da biliyoruz. Sanõyorum Kosova’nõn bağõmsõzlõğõnõ 46 devlet tanõdõ. - Bir de 1983’te bağımsızlığını ilan eden KKTC var ama Türkiye’den başka hiçbir devlet bağımsızlığını tanımıyor… - Biz olaylara reel açõdan bakmaya çalõşõyoruz. Tabii ki tanõnmanõn çok kolay olacağõnõ düşün- müyoruz. Bunun zor bir süreç olacağõnõn farkõn- dayõz. Ben kişisel bir görüşümü sizinle paylaşmak istiyorum. Belki bakanlõğõm da olmak üzere pek çok çevre tarafõndan bu görüşüm kabul görmeye- cek. Bence İkinci Dünya Savaşõ’ndan sonra oluş- turulan dünya düzeninin yeniden anlaşõlmasõ süre- cinden geçiyoruz. Dünyanõn gelişme iklimi değiş- mektedir. Ama bunu başlatan Rusya değildir. Bu- nu Yugoslavya’yõ bombalayarak başlatan NA- TO’dur. Bugün belki biz bu yolu izliyoruz. Ama başlatan biz değiliz. - Dünya bir soğuk savaşa doğru mu gidiyor? - Bu hem objektif hem sübjektif bir süreçtir. Umarõm böyle bir şey olmayacak. Ama dünya son yõllarda artõk çok değişti. Bütün taraflar, Mosko- va, Washington akõllarõnõ başlarõna toplarlarsa so- ğuk savaş çõkmaz. Bu yapõlmaz ve soğuk savaş çõkarsa bütün taraflarõ zor günler bekler. Ama bu süreci durdurmak da oldukça güç. - İki ay önce yaptığımız söyleşide çok kutuplu bir dünyaya doğru gidildiğini söylemiş, “Zaman benim haklı olup olmadığımı ortaya çıkaracak” demiştiniz. Haklı mı, haksız mı çıktınız? - Bugün artõk herkes tarafõndan kabul edilmiş bir süreçten geçiyoruz. Bundan önce tek kutuplu dünya söz konusuydu. Sonra bu tek kutupluluk çok kutuplu sisteme dönüşmeye başladõ. Şimdi bir denge oluştu. İleride bu gelişecektir. Şu anda bu- nunla yaşamak zorundayõz. Çok kutuplu dünya derken sadece ABD ve Rusya’yõ kastetmiyoruz. İşler askeri ve teknik alanlara kadar çok hõzlõ bir biçimde gelişiyor. Sizinle BRIC’nin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) önümüzdeki 10 yõl içinde ciddi olarak yükselen ülkeler haline gelecekleri ülkeler topluluğunu konuşmuştuk. Birkaç gün ön- ce BRIC ülkeleri liderleri Japonya’da bir zirve toplantõsõ yaptõlar. Herkes artõk bundan söz etme- ye başladõ. NATO kime karşı silahlanıyor? - Rusya’nın kendini, güney bölgesinden ABD ve NATO tarafından kuşatılmış hissettiği görüşü egemen oluyor. Polonya’yla bir füze kalkanı an- laşması yapıldı. Romanya ve Bulgaristan NATO üyesi oldular. Bu ülkelerde NATO üsleri kurul- ması gündemde. Ukrayna’nın batı blokuna kay- dığını biliyoruz. Son örnek de Gürcistan. Eski Sovyetler Birliği’ne yakın ülkelerin hemen ta- mamı NATO üyesi oldu. Acaba ABD ve NATO özellikle Karadeniz havzasını etki alanları altına alıp Rusya’yı yalnızlaştırmaya mı çalışıyor? - Doğru söylediniz. Kuşatõyorlar. Ama dünya bugün artõk çok gelişti. Bir komşunuzun, bir orta- ğõnõzõn çõkarlarõnõ hiçe saymak hiç doğru bir dav- ranõş değildir. Birçok ülke NATO üyesi olmak is- tiyor. NATO da “Eğer istiyorsanız er ya da geç NATO üyesi olacaksınız” diyor. Bize de aynõ şe- yi söylüyorlar. Ama biz bunlarõ şaşkõnlõkla izliyo- ruz. 1988, 1989 yõllarõnda NATO, “Biz Sovyetler Birliği’nin sınırlarına karşı hiçbir harekette bulunmayacağız” sözü veriyordu. Ondan sonra Sovyetler Birliği Vietnam ve Küba’dan askeri üs- lerini kaldõrdõ. Ama buna karşõlõk NATO Roman- ya ve Bulgaristan’da askeri üsler kurdu. Bu bizim için sevinilecek bir durum tabii ki değildir. Her zaman, “Rusya’nın hiç kimseyle savaşmak gibi bir niyeti yoktur. Rusya ordusunu neredeyse üçte bire indirdi,” diyoruz. Rusya komşularõ ve başka ülkelerle ticari ilişkilerini geliştirmeye çalõ- şarak güçlenmek istiyor. Türkiye’yle ilişkilere ba- kalõm. On beş yõl önce neredeydik? Şimdi nerele- re geldik? Yaklaşõk üç milyon Rus turist Antalya sahillerini işgal ediyor. Bunun için para da ödü- yorlar. Her şeyin çok açõk ve iyi olduğunu söyle- miyorum. Ama biz de kör değiliz ve ilişkilerimi- zin gelişme sürecini biliyoruz. İkili ilişkilerimizde birbirimize zarar vermeyi amaçlamõyoruz. Ülkele- rimiz arasõndaki güven düzeyi çok yüksek. Gürcü askerlerin yaptõklarõnõn aksine Türk askerlerinin Rus askerlerini arkadan vurmayacaklarõnõ çok iyi biliyoruz. Biz NATO’ya karşõ değiliz. Ama sü- rekli silahlanma sürecini de göz önüne alarak on- lara, “Siz kimden korunmak için bunu yapıyor- sunuz? Irak’tan ya da Kuzey Kore’den mi? Acaba başka amaçlarınız mı var? Kimden ko- runmaya çalıştığınızı bilmiyorsanız o zaman Romanya ve Bulgaristan’da neden üs kuruyor- sunuz?” diye soruyoruz. - Polonya’ya kurulacak füze kalkanı var... - Bunu söylemeye bile gerek yok. “Kuzey Vi- etnam füzelerinden korunmak için Polonya’da üs kuracağız” diyorlar. Bütün dünyayõ aptal mõ sanõyorlar? Biz ayõn öbür tarafõnda değil burada yaşõyoruz ve olan biteni görüyoruz. 70 gün içinde Yugoslavya’yõ bombalayan herhalde biz değildik. Irak’ta bunca kişinin ölümüne herhalde biz sebep olmadõk. Sizin sõraladõğõnõz olaylara ben birkaç olay daha ekledim. NATO üyesi İtalya, İspanya, Yunanistan, Türkiye’yle çok iyi ikili ilişkilerimiz var. Ama nedense başka NATO üyeleri bu iyi iki- li ilişkileri kurmak istemiyorlar. Kuzey Kõbrõs örneği Kafkasya bölgesinde de uygulanabilir - Yine sizinle yaptığımız iki ay önceki söyleşide Avrasya ve Ortadoğu’da yeni enerji haritaları çizilirken çatışma çıka- bileceğini söylemiştiniz. Acaba Güney Osetya kaynaklı bu krizin altında bir enerji çatışması mı yatıyor? - Böyle olduğunu sanmõyorum. Büyük Kafkasya’da birçok devletin çõkarlarõ bir- birine bağlõdõr. Güney Osetya’daki son olaylar Saakaşvili’nin kendi hatasõ hatta suçudur. Saakaşvili’nin hayata geçirmek istediği, “Gürcistan sadece Gürcüler içindir,” sloganõ iyi bir slogan değil. Saa- kaşvili Güney Osetya’da bu sloganõ haya- ta geçirmeye çalõştõ. Güney Osetya’dan, Güney Osetyalõlara etnik temizlik uygula- yarak tamamõyla çõkarmak istedi. Bu amaçla da son derece agresif, ahlaki olma- yan ve hiçbir insani değerle bağdaşmayan bir saldõrõ düzenledi. - Soykırım mı yaptılar? - Saakaşvili planlarõnõ hayata geçirmeyi başarabilseydi gerçek bir soykõrõm yaşa- nabilirdi. Çünkü planlarõ buna yönelikti. Saldõrõlar sõrasõnda Güney Osetya’nõn baş- kentinde okullara, hastanelere, müzelere, tarihi anõtlara ateş açõldõ. Amaç apaçõktõ. O insanlar yüzyõllardõr orada oturuyorlar- dõ. Aniden böyle bir saldõrõ düzenlendi. Eğer Gürcistan’õn toprak bütünlüğünü ko- rumak için bir savaş açmak isteseydi baş- ka türlü yöntemler uygulardõ. Ama bu sa- vaşõn yöntemleri tamamõyla farklõ. Kitle imha silahlarõ kullandõlar. Ama Rus ordu- su çabuk davrandõ. Ondan sonra da olanlar oldu. Aslõnda Gürcistan’õn Rusya’yla sa- vaşma niyeti yoktu. Amaç Güney Oset- ya’yõ Osetler’den temizlemekti. - Rusya’nın Güney Osetya bağımsızlı- ğını ilan ettikten sonra Güney ve Kuzey Osetya’nın birleşmesini sağlayıp Oset- ya’yı kendi topraklarına ilhak etmeyi planladığı yorumları yapılıyor. Rus- ya’nın böyle bir planı var mı? - Geçen gün bizim televizyonda bir program vardõ. O programa Abhazya ve Güney Osetya’dan gelen liderler, uzman- lar katõlmõştõ. Abhazyalõ liderler, Abhaz- ya’nõn Rusya topraklarõna katõlma gibi bir isteği olmadõğõnõ açõkça ifade ettiler. Dün- yanõn zaten bu gibi konularla ilgili tecrü- beleri var. Buna Kuzey Kõbrõs’õ da örnek olarak gösterebilirim. Biz bu tecrübeleri kullanabiliriz. Yõllardan beri çalõşan bir mekanizmayõ görüyorsak onu neden örnek almayalõm? Kafkasya çok hassasiyetle yaklaşõlmasõ gereken bir bölge. Orada en küçük bir hata bile çok ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Bu hafta da gelecek hafta da gündemimiz çok yoğun. Türkiye’de yaşa- yan Kafkas halklarõ temsilcilerini sürekli olarak büyükelçiliğimizde ağõrlõyoruz. Türkiye’deki Kafkasya derneklerinin tem- silcilerine göre burada altõ milyon Kafkas kökenli kişi yaşõyor. Hepsi bize teşekkür ediyor ve Rusya’nõn tarih açõsõndan doğru adõm attõğõnõ söylüyor. Ayrõca buradaki Kafkas kökenli kişiler insani yardõm da topluyorlar. Yakõnda Trabzon’dan Abhaz- ya’ya insani yardõm taşõyan bir gemi gide- cek. İnsanlar kendi girişimleriyle bu çalõş- malarõ yapõyorlar. Burada bizim bir rolü- müz yok. Rusya’nõn Abhazya’nõn bağõm- sõzlõğõnõ tanõmasõ nedeniyle bize içtenlikle teşekkür ediyorlar. Onlara ve bize göre Rusya bunu yaparak Güney Osetya ve Abhazya’nõn güvenliğini ve barõşõ sağla- yabilir. - Güney Osetya olayı patlak verdikten sonra özellikle ABD’nin Montrö Antlaşması’nı delmeye, hatta tartış- maya açmaya çalıştığı yorumları yapılıyor. Anlaşıldığı kadarıyla da Ankara’da bu endişe had safhada. Bili- yorsunuz, insani yardım amaçlı olduğu söylenen 18 ABD savaş gemisi Karadeniz’e çıktı. Montrö’ye göre bu gemiler 21 günün sonunda geri dönmedikleri tak- dirde sizce ne olur? ABD Montrö’yü değiştirtme yo- lunda bir adım atarsa Rusya’nın tavrı ne olur? - Tarihi karõştõrmak istemiyorum ama 1915’te hatõr- larsanõz Boğazlar’dan Göben ve Breslau adlõ iki Alman gemisi geçerek Rus donanmasõnõ topa tuttu. Bu, Türki- ye, bütün Avrupa, Rusya için neye mal oldu? Çok iyi biliyorsunuz. Karadeniz aslõnda önemli bir deniz. Bizim onu korumamõz lazõmdõr. Rusya Federasyonu ve Türki- ye, Montrö Antlaşmasõ’nõ değişemez bir uluslararasõ belge olarak görüyoruz. Ayrõca Montrö Antlaşmasõ’na göre bu antlaşmanõn değiştirilmesiyle ilgili kararõ sadece bu belgeye taraf olan ve Karadeniz’e kõyõdaş ülkeler ala- bilir. Umarõm Karadeniz’e kõyõdaş ülkeler Karadeniz’in ne kadar önemli olduğunu anlõyorlardõr ve Montrö Ant- laşmasõ’na da sağduyuyla yaklaşõyorlardõr. Biz bu böl- geyi Avrupa ve Akdeniz arasõnda bir barõş köprüsü hali- ne getirmek zorundayõz. Sözünü ettiğiniz gemilerin Ka- radeniz’de kalmalarõyla ilgili koşullara bakarsak 21 gü- nü aşmamalarõ gerekir. Bu süreci bütün kõyõdaş ülkeler izliyorlar. Bugün Karadeniz’de gemileri bulunan tüm ülkeler bu gemilerin bölgede 21 günden fazla kalamaya- cağõnõ bildiklerini açõkladõlar. Örneğin ABD savaş ge- misi McFoul’un Karadeniz’den 1 Eylül’de çõkmasõ ge- rekiyor. Komplo teorilerine itibar etmeden Montrö An- tlaşmasõ’na bütün ilgili taraflarõn uyacağõnõ umuyoruz. - Acaba Washington yönetimi bu son hamleleriyle Genişletilmiş Karadeniz Projesi’ni hayata mı geçirme- yi amaçlıyor? - ABD bu projesini hayata geçirmek istiyorsa bile bu- nun için seçtiği yöntemler oldukça tehlikelidir. Böyle bir projeyi hayata geçirmek için bölgeyi silahlandõrmak bana göre anlamsõzdõr, çok tehlikelidir. Biz her zaman şunu vurguladõk: “Kafkasya’da iki ülkenin, Türkiye’nin ve Rusya’nın çıkarlarına saygı duyulmalıdır. Çünkü bu iki devlet Kafkasya’da her zaman vardı. Bundan sonra da olacaktır. Bu iki ül- kenin Kafkasya’daki çıkarlarına mutlaka saygı du- yulmalıdır. Bu yapılmazsa krize yol açar.” Büyük mü, küçük Kafkasya mõ olacak? Kafkasya konularõnda Türkiye ve Rusya’yla mutlaka istişare etmek, görüşleri- ni almak ve saygõ duymak lazõmdõr. P O R T R E VLADİMİR İVANOVSKİY 1948 doğumlu. Yükseköğrenimini Moskova Uluslararasõ İlişkiler Devlet Enstitüsü’nde yaptõ. 1977’de diplomasi kariyerine başladõ. Sovyetler Birliği döneminde Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn çeşitli kademelerinde çalõştõ. Daha sonra Sovyetler Birliği dağõlõp Rusya Federasyonu kurulunca 1997-98 arasõ Rusya’nõn İstanbul Başkonsolosu oldu. 2000-2002 arasõ Makedonya, 2002-2004 arasõ Yugoslavya büyükelçisi olarak görev yaptõ. 2004- 2007 arasõ geniş yetkiyle donatõlmõş büyükelçi olarak görevlendirildi. Mart 2007’de Ankara’ya büyükelçi olarak atandõ. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU - Güney Osetya kaynaklı krizin Kosova’nın bağımsızlık ilanına kar- şı Rusya’nın bir rövanşı olduğu söyleniyor. Bu görüşe katılır mısı- nız? - Biz Kosova’nõn bağõmsõzlõk ila- nõna sebep olanlarõ ve buna destek verenleri uyarmõştõk. Bunun bir son olduğunu da söyleyemeyiz. Yani o tarafa her şey çoktan ifade edilmişti. - ABD Dışişleri Bakanı Condole- ezza Rice geçenlerde Brüksel’de düzenlenen NATO Dışişleri Bakan- ları toplantısında , “Gürcistan de- mokrasisini, devletini ve altyapısını askeri güç kullanarak yıpratmak is- teyen Rusya’ya karşı NATO mutla- ka kararlı davranmalı” dedi. Rice bu sözlerle sizce ne demek istedi? - Condoleezza Rice’õn bu açõkla- malarõna karşõ bir şey söylemek iste- miyorum. Condoleezza Rice’õn sağ duyusu bu sözlerine cevap versin. Tabii ki Gürcistan’õn kendisi Rus- ya’yõ bu adõmõ atmaya mecbur bõ- raktõ. Biz de böyle bir karar aldõktan sonra üzerimize düşen sorumlulukla- rõ yerine getireceğiz. - Son bir sorum var. Rusya KKTC’yi ne zaman tanıyacak? - (Çok gülüyor) Türkiye Dõşişleri Bakanlõğõ’ndaki meslektaşlarõmõzla bu konu sõk sõk gündeme geliyor. Ben de size şu cevabõ vereyim. Tür- kiye Güney Osetya ve Abhazya’yõ tanõdõktan sonra Rusya da KKTC’yi tanõyacak. Bu karşõlõklõ tanõma eşza- manlõ da olabilir. ABD’nin tehlikeli oyunlarõ Güney Osetya ve Abhazya Kosova’nın rövanşı “Kosova’nõn bağõmsõzlõğõna yol açan ve onu destekleyenleri olacaklar konusunda çok önceden uyarmõştõk” diyen Rusya Federasyonu’nun Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovskiy, Güney Osetya ve Abhazya’nõn bağõmsõzlõklarõnõ ilan etmeleri ve Rusya’nõn bu iki devleti tanõdõğõnõ açõklamasõnõn ardõndan KKTC modeli uygulanabileceğine işaret etti. Moskova ve Washington’õn akõllarõnõ başlarõna toplamasõ halinde soğuk savaş çõkmayacağõnõ belirten İvanovskiy “Bu yapõlmaz ve soğuk savaş çõkarsa bütün taraflarõ zor günler bekler. Ama bu süreci durdurmak da oldukça güç” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle