Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2008 PAZAR
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
İzlenmesi Gereken
Bir Program
Sevgili,
Bugün el değiştirip, Fethullahçı grubun egemen-
liğine geçmiş olan, Kanaltürk’te anlaşma gereği hâ-
lâ sürmekte olan bir programın son bölümü yayım-
lanacak.
Saat 17’de yayımlanacak olan bu programın adı
“Kiosk”, yöneticisi ise Mine Kırıkkanat. Bugün
programda, Mine Kırıkkanat, yine program ekibin-
den olan Prof. Süheyl Batum ile son noktayı koya-
caklar.
Biliyorsun, bizim televizyon programlarının, dizi-
lerinin formatları çoğu zaman özgün değil. Avrupa
ya da Amerikan programlarından alınıyor. Mine Kı-
rıkkanat’ın Kiosk’u da (kiosk Türkçe “köşk”ten ge-
len ve gazete satılan kulübeleri anlatan Fransızca bir
sözcük) Fransız TV 5 Europe kanalında 1995’ten bu
yana yayımlanan Kiosque programının Türkiye’ye
uyarlanmış biçimi.
Sylvie Braibant’ın, buluşu olan Fransız TV 5 Eu-
rope’da her pazar yerel saat ile 17’de, (Türkiye saa-
tiyle 18’de) yayımlanan Kiosque programında her haf-
ta ülkedeki ve dünyadaki güncel olaylar ele alınıyor.
Bu arada geçmişin önemli ya da ilginç bir olayı-
na da gönderme yapılıyor.
Bütün bunlar, enternasyonal çerçevede işleniyor.
Zaten program sırasında da, söz konusu olayların
dünya basınının çeşitli organlarındaki yansımaları da
veriliyor.
Bir saatlik programın her hafta genelde dört, ba-
zen de beş yabancı gazeteci konuğu oluyor. Onlar,
olayların kendi ülkelerinde nasıl karşılandığını, nasıl
yorumlandığını kısaca anlatıyorlar, ele alınan konu
hakkında kendi görüşlerini açıklıyorlar.
Bir saatlik program, hiçbir zaman çerçeveyi aş-
mıyor, bunda gazeteciliğe öğretmenlikten geçiş
yapmış olan (iyi ki de yapmış) tecrübeli sunucu ve
televizyoncu Phillipe Dessaint’in büyük katkısı var.
Genelde dört beş konunun bir saat gibi bir süre-
de dört kişi tarafından ele alınıp tartışılması, büyük
hızı gerektiriyor, bu yüzden de program son dere-
cede akıcı ve izlenmesi kolay.
Hemen belirteyim, Kiosque Türkiye’den de izlenen
bir program. Üç yıl önce Galatasaray pilavında bir ar-
kadaşım, beni izlediğini söylediğinde, diğer arka-
daşların da Kiosque’u kaçırmadıkları belli oldu.
Bir keresinde de, oldukça ilginç bir olay yaşadım.
Meyve almakta olduğum İstanbul’daki seyyar satı-
cı, yüzüme dikkatlice baktı ve sonra da:
- Abi dedi, seni geçen hafta Fransız televizyonunda
gördüm çok hoşuma gitti.
Sonra da ekledi:
- Ne dediğini anlamıyorum tabii, ama, yine de iyi
konuştun, bravo!
Programın ilginç yönü, kısa sürede, çok ülkenin
gazetecisinin bakış açısını dinlemek olanağı sunması.
Kiosque programına, dostum Mine Kırıkkanat
sıklıkla katılıyor, yılda bir iki kez de Fransa’da bu-
lunduğumda beni çağırıyorlar.
Türkiye’nin dünya basınında, hele hele Batı’nın ka-
lıplaşmış düşüncelerine ters düşen görüşlerini dile
getirebilmesinin güçlüğü göz önünde bulundurulursa,
bizler için, bu programın ne büyük bir fırsat olduğu
kolayca anlaşılır. Hele hele Türkiye’nin güzel Fran-
sızca konuşan zarif bir kadının ağzından konuşma-
sı (tabii ki, hükümet ya da devlet görüşlerinin tem-
silcisi değil Mine) şu sırada imajımız açısından ne den-
li yararlı bir düşün!
Mine Kırıkkanat, dostu Sylvie Braibant’ın yarattı-
ğı programı Türkiye’ye uygularken, ülkemizdeki bir
eksikliği gideriyordu.
Artık ülkemizde de, dünya basınının temsilcileri var.
Türkiye’yi büyük gazetelerinin Atina muhabirlerinin
yansıttığı dönemler geride kaldı. Kiosk, işte buradaki
muhabirlerin bakış açısını, haftanın önemli iç ve dış
olayları konusundaki görüşlerini yansıtıyordu bir
saatlik bir zaman dilimi içinde ve bir de Türk uz-
manların da katılımıyla Türkiye – AB ilişkilerini irde-
lemekteydi.
Bu program ne yazık ki, bu hafta bitiyor, umarım
ileride başka kanallardan birinde yeniden başlar.
Ama sen o günleri beklerken, Digitürk’ün 102. ka-
nalında da olan TV 5’teki Kiosque’u her pazar Tür-
kiye saatiyle 18’de izleyebilirsin. (Bugün yok, çün-
kü temmuzun 2. haftasıyla eylül başı arası yaz tati-
line giriyor.)
Hem başarılı bir program izlemiş, hem de Türki-
ye’nin sesini duymuş olursun.
Başarı deyince aklıma geldi. Kiosqueprogramı bu
yıl Avrupa Yayın Ödülü’nü aldı.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
YURTTAŞLAR TEPKİLİ
9 ildeki vakõflar
müdürlüğükapatõldõ
CAN HACIOĞLU
ESKİŞEHİR - Vakõflar Genel Müdürü Yu-
suf Beyazıt’õn emri ile Eskişehir, Siirt, Ela-
zõğ, Amasya, Zonguldak, Çanakkale, Afyon-
karahisar, Manisa ve Bilecik’teki Vakõflar il
müdürlükleri kapatõldõ. Eskişehir’de 500 yõl-
lõk Kurşunlu Külliyesi içinde, Kütahya Va-
kõflar Bölge Müdürlüğü’ne bağlõ olarak faali-
yet gösteren Eskişehir Vakõflar İl Müdürlü-
ğü, 28 Ağustos’ta Vakõflar Genel Müdürlü-
ğü’nden gönderilen yazõyla kapatõldõ. İl Mü-
dürlüğü’nde görevli personelin bir kõsmõnõn
bölge müdürlüğüne, diğerlerinin de genel
müdürlük emrine verildiği belirtildi. Bundan
sonra, Eskişehir bölgesindeki 6 bin 500 vakõf
gayrimenkulü ile 222 bin dekar vakõf arazi-
sinde kiracõ durumundaki yurttaşlarõn, her-
hangi bir sorunla karşõlaştõklarõnda, Kütah-
ya’daki Bölge Müdürlüğü’ne başvuracaklarõ
bildirildi. Vakõflar İl Müdürlüğü’nden gün-
lük yemek alan yoksul yurttaşlarõn ise bu ye-
meklerini nasõl ve nereden alacaklarõ henüz
bir netlik kazanmadõ. Eskişehir bölgesinde
vakõf eserinin çok bulunduğu ilçelerin köyle-
rinde yaşayan yurttaşlarõn, Vakõflar Eskişehir
İl Müdürlüğü’nün kapanma kararõnõ protesto
etmek için imza topladõklarõ ifade edildi.
Ergenekon dava dosyasõnda, olayla ilgisi olmayan birçok kişinin özel telefon görüşmeleri yer alõyor
Mağdurlar dava açabilirİstanbul Haber Servisi -
Ergenekon dava dosyasõnda,
olayla ilgisi olmayan birçok
kişinin özel telefon görüşmele-
ri, işlendiği iddia edilen suçla il-
gisiz pek çok ayrõntõ yer alõyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğre-
tim Üyesi Prof. Dr. Süheyl
Batum, anayasal hak olan özel
yaşamõn gizliliğinin, haberleş-
me özgürlüğünün ihlal edildi-
ğine dikkat çekiyor. Mağdurlar,
ortaya çõkan bu durumun so-
rumlularõ hakkõnda tazminat
davasõ açabilecek ya da suç
duyurusunda bulunabilecek.
Batum, telefonlarõn ‘önleme
dinleme’ şeklinde yani tedbir
amaçlõ dinlenebileceğini veya
bir suç işlendiği şüphesiyle,
mahkeme kararõyla belirlenen
kişilerin telefonlarõnõn kayõt al-
tõna alõnabildiğini anõmsattõ.
Batum “Bizim hukukumuzda
telefon dinlemeleri son dere-
ce ayrıntılı olarak düzenlen-
miş vaziyette. Çünkü tele-
fonların dinlenmesi, normal
hallerde haberleşmenin gizli-
liğine ve özel yaşamın gizlili-
ğine son derece ağır ihlaller
oluşturur” dedi. İki tür dinle-
menin de Ceza Muhakemeleri
Kanunu (CMK) ve Polis Vazi-
fe ve Selahiyetleri Kanunu’yla
belirlendiğini ifade eden Batum,
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK)
ise iletişimin dinlenmesinin kö-
tüye kullanõlmasõ durumunu
bir suç olarak düzenlediğini
vurguladõ.
‘Hukuksal yaptırım’
Kişilerin özel yaşamlarõnõn
gizliliğinin ve haberleşme öz-
gürlüğünün korunmasõ ama-
cõyla hukuksal yaptõrõmõn ön-
görüldüğünü kaydeden Batum,
“Bugünkü uygulamaya bak-
tığımızda inanılmaz büyük
ihlaller görüyoruz. Kişilerin
özel telefonları dinleniyor.
Kesinlikle bir suç ile doğru-
dan ilişkilendirilemeyecek ko-
nuşmalar, konu ile ilgisi ol-
mayan kişilerin konuşmaları
iddianamede ve gazetelerde
de çarşaf çarşaf yer alıyor” di-
ye konuştu.
Anayasa Mahkemesi Baş-
kanvekili Osman Paksüt’ün
eşi Ferda Paksüt’ün gazete-
lerde yer alan telefon görüş-
melerinin kayda alõnmasõnõn
bu ihlale örnek oluşturduğunu
dile getiren Süheyl Batum, şöy-
le devam etti:
“Bunlara karşı şikâyet yol-
ları ve hukuki yaptırımlar
yasalarda yer alıyor. Ancak
daha iddianame bile yokken,
gizli soruşturmaya ilişkin bil-
giler, belli yayın organları
tarafından tamamen beyin
yıkama amacıyla, bir psiko-
lojik savaşın unsurları olarak
kullanıldı. Bu konu da ceza
kanununda suç iken bu suçu
işleyenlere karşı hangi işlem
yapıldı? Sonuç ne oldu?”
‘Korku salmak
istiyorlar’
Batum, Ergenekon soruştur-
masõnda gözaltõna alma, tutuk-
lama, tahliye talebinin reddi
gibi işlemlerde de hukuka ay-
kõrõlõğõn olduğuna, bu kararla-
rõn birçoğunun Avrupa İnsan
Haklarõ Sözleşmesi’ne aykõrõ ol-
duğuna dikkat çekti. Batum,
şunlarõ söyledi:
“Evrensel hukuk ilkeleri
var. Hani bazı liberal aydın-
lar çok sık sözünü ediyor. O
evrensel hukukun temel ku-
rumlarından biri olan Avru-
pa İnsan Hakları Mahkeme-
si’nin bu yöndeki içtihatları-
na baksınlar.”
Prof. Dr. Batum, anayasal hak olan özel yaşamõn
gizliliğinin, haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğine
dikkat çekiyor. Mağdurlar, ortaya çõkan bu durumun
sorumlularõ hakkõnda dava açabilecek.
ERGENEKON DAVASI
Hâkim ve
savcıyı satın
alma iddiası
Devlet Bakanõ Hayati Yazõcõ’nõn,
1998’deki şiir davasõnda avukatlõğõnõ
yaptõğõ Erdoğan’õn mahkûm olmasõnõ
önlemek için, iki hâkim ile bir savcõyõ
satõn aldõğõ iddia ediliyor.
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon id-
dianamesinin ek dosyalarõnda yer alan
AKP’den Genç Parti’ye geçen eski mil-
letvekili Emin Şirin ile Milli Gazete mu-
habiri Şaban Kalafat’õn telefon tutanak-
larõnda, Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı’nõn
1998’deki şiir davasõnda avukatlõğõnõ
yaptõğõ Erdoğan’õn mahkûm olmasõnõ
önlemek için, iki hâkim ile bir savcõyõ sa-
tõn aldõğõ iddia ediliyor. Kalafat, Başba-
kan Erdoğan’õn “bağırsağının nasıl yat-
tığını” bildiğini anlatarak çeşitli iddialarõ
Şirin’e aktarõyor.
Geçen yõl haziran ayõnda Ümraniye’de
bir gecekonduda bulunan bombalarla ilgi-
li olarak başlatõlan Ergenekon soruştur-
masõ kapsamõnda gözaltõna alõnan ve da-
ha sonra serbest bõrakõlan Emin Şirin ile
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a İstan-
bul Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ dö-
neminde yakõn isimlerden olan Şaban Ka-
lafat’õn telefon görüşme kayõtlarõ iddiana-
menin 429. klasöründe yer alõyor. Teknik
takibe takõlan görüşmede gazeteci Kala-
fat, Emin Şirin’e, Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn 1998’deki şiir davasõnda mahkûm
olmasõnõ önlemek için o dönemde avukat-
lõğõnõ yapan Devlet Bakanõ Hayati
Yazıcı’nõn iki hâkim ve bir savcõyõ satõn
aldõğõ iddiasõnõ dile getiriyor. Kalafat, Şi-
rin’e söz konusu paranõn da “Kalyon İn-
şaat” adlõ müteahhitlik firmasõ tarafõndan
verildiğini anlatõyor.
Görüşmeden...
ŞABAN KALAFAT: Adam (Erdoğan) o
kadar akõllõ ki, bak Abdülkadir Aksu’yu
tasfiye ediyor, tasfiye ederken Aksu’nun
otuz yõllõk arkadaşõ olan Cemil Çiçek’e
birinci başbakan yardõmcõlõğõ vererek sus
payõ veriyor ve Abdülkadir Aksu’yu sat-
masõna vesile oluyor.
EMİN ŞİRİN: Cemil Çiçek’e sattõrdõlar
Aksu’yu...
ŞABAN KALAFAT: Satõldõ ama Kalyon
İnşaat dik durdu. Halbuki o Hasan Kal-
yoncu, ki parasõnõ kendi cebinden verdi,
Recep Tayyip Erdoğan minareler süngü
şiirinden yargõlanõrken...
ŞİRİN: Biliyorum, biliyorum...
KALAFAT: O zaman Hayati Yazõcõ avu-
katõydõ, üç hâkimden iki hâkimi ve savcõ-
yõ satõn aldõ Kalyon’un verdiği parayla
ama Abdülkadir Aksu’yu bakan yapmadõ
diye Kalyon İnşaat bütün işlerden çekildi,
mesela Büyükşehir Belediyesi’nin yaptõğõ
işlerden metrobüs işini bõraktõ falan...
ŞİRİN: Helal olsun...
KALAFAT: Ya adam böyle de tavõr
koydu, niye çünkü Kalyon’un büyük or-
tağõ Abdülkadir’di...
ŞİRİN: Abdülkadir ne yapacak şimdi?
KALAFAT: Abdülkadir Abi şu anda
hiçbir şey yapmayacak, bekle gör... Çalõ-
şõrlarsa Melih’le (Ankara Büyükşehir Be-
lediye Başkanõ Melih Gökçek) beraber
çalõşabilir, çünkü Melih’in bir daha aday
olma şansõ yok.
ŞİRİN: Onlar Melih’le ekip yapacaklar...
KALAFAT: Evet Melih’le birlikte, çün-
kü Melih dikkatinizi çekiyorsa etrafõnõ
hep boşaltõyor, bürokratlarõnõn hepsini
tasfiye ediyor, kendisine yeni bir ekip
oluşturmaya çalõşõyor, çünkü başõna gele-
ceği biliyor.
ŞİRİN: Evet...
KALAFAT: Bütün eski ekibi Tayyip’e
yakõn, Abdullah’a yakõn ne kadar ekip
varsa onlarõ boşaltõyor, şirket genel mü-
dürlerini, yok işte orda bilmem ne su işle-
ri genel müdürü kimse onu, ASKİ’yi,
EGO’yu megoyu hepsini boşaltõyor...
ŞİRİN: Ama kongrede bir şey yapamaz,
Tayyip çok kuvvetli...
KALAFAT: Ben bu Tayyip denilen ada-
mõ da çok iyi tanõrõm yani. Mesela Erhan
Göksel, Mesut Yılmaz’õn danõşmanõydõ
ama 94 öncesi parayõ bastõrõyordu VER-
SO’ya, Erhan Göksel’e... Seçimlerde hep
Refah Partisi’ni birinci gösteriyordu, ve-
yahut ikinci, üçüncü gösteriyordu ki pota-
ya girsin diye...
ŞİRİN: Parayõ veren de Ahmet Ergün...
KALAFAT: Ahmet Ergün bond çantayla
veriyordu, bende resimleri var.
ŞİRİN: Biliyorum canõm, hepsini biliyo-
rum.
CHP’Lİ BAŞKAN
Saruhan
görevden
alındı
NURPERİ DEĞİRMENCİ
Bodrum (Cumhuriyet Ege Büro-
su) - Bodrum’un Yalõkavak Belde Be-
lediye Başkanõ Mustafa Saruhan
dün İçişleri Bakanlõğõ’nõn talimatõyla
görevden alõndõ. Karara tepki gösteren
Yalõkavaklõlar belediye binasõ önün-
de toplanarak AKP’yi protesto etti.
Yalõkavak Belediyesi’nin CHP’li
Belediye Başkanõ Saruhan, dün İçiş-
leri Bakanlõğõ’nõn talimatõyla göre-
vinden alõndõ. Saruhan, “İmar plan ve
tadilatları nedeniyle hakkımda açı-
lan davaların ve soruşturmaların se-
lameti açısından görevimden alın-
dığımı sanıyorum. Ancak şu ana ka-
dar hiçbir kesinleşen cezam veya su-
çum yok. İşten el çektirme kararı-
nın seçimler öncesinde politik olarak
alındığını düşünüyorum, sonucu
bekleyip göreceğiz” dedi.
Yurttaşlardan tepki
Saruhan’õn görevden alõnmasõna
tepki gösteren Yalõkavaklõlar, beledi-
ye binasõnõn önünde toplanarak AKP
aleyhinde slogan attõlar. Gösteriye
CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz
ve Bodrum Yarõmadasõ’nõn CHP’li
tüm belediye başkanlarõ da katõldõ. To-
puz, gerekçesiz görevden almayõ
AKP’nin siyasi tavrõ olarak yorumla-
dõ. Topuz, “Seçimlere 7 ay gibi bir
süre kala bunların yaşanması, bir
siyasi tavır olduğu izlenimi veriyor.
Saruhan ve CHP Yalıkavak’ta ba-
şarıya ulaşacaktır” diye konuştu.
AKP hükümeti döneminde SGK’nin özel hastanelere aktardığı kaynak 14 kat arttı.
SGK’nin özel hastanelere yaptõğõ ödeme 6 yõlda 14 kat arttõ
Sağlõkta AKP dönüşümü
MAHMUT ILICALI
ANKARA - AKP hükümetin iktidara
geldikten sonra uygulamaya koyduğu
“Sağlıkta Dönüşüm Programı” kapsa-
mõnda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun
(SGK) özel hastanelere yaptõğõ ödeme 6 yõl-
da 14 kat arttõ. AKP döneminde 2.5 kat ar-
tan ilaç harcamalarõnõn büyük bir kõsmõ da
yurtdõşõndaki ilaç firmalarõnõn kasasõna
giriyor.
Tõp Kurumu’nun hazõrladõğõ rapor, SGK
sağlõk harcamalarõnõn AKP hükümetinin iş-
başõna geldiği 2002 yõlõndan bugüne kadar
hõzlõ bir artõş gösterdiğini ortaya koydu. Ra-
porda, 2002 yõlõnda 7.6 milyar YTL olan
toplam SGK (SSK, Bağ-Kur ve Emekli
Sandõğõ) sağlõk harcamalarõnõn 2007’de 20
milyar YTL’ye yükseldiği belirtilirken
söz konusu harcamalarõn 2008 yõlõnda ise
25 milyar YTL’yi bulmasõnõn tahmin edil-
diği belirtildi.
Raporda, 2002 yõlõnda 4.3 milyar YTL
olan ilaç harcamalarõnõn 2007’de 8.6 mil-
yar YTL’ye çõktõğõ, 2008 yõlõnda ise ilaç
harcamalarõnõn 10.5 milyar YTL’yi bula-
cağõ kaydedildi. SGK hastane ödemeleri
içerisinde özel hastanelerdeki çok hõzlõ ar-
tõşõn Sağlõkta Dönüşüm Programõ’nõn ka-
çõnõlmaz sonucu olduğu vurgulanan ra-
porda, 2002 yõlõnda 0.4 milyar YTL olan
SGK özel hastane ödemelerinin 2007 yõ-
lõnda 2.35 milyar YTL’ye, 2008’de de bir
önceki yõla göre katlanarak 5.5 milyar
YTL’ye yükselmesinin beklendiği dile ge-
tirildi. Raporda, AKP hükümeti dönemin-
de SGK’nin özel hastanelere aktardõğõ
kaynağõn 14 kat arttõğõna dikkat çekildi.