22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 30 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ABD ve NATO, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün hâkim olduğu enerji yollarõnõn güvenlik misyonunu yüklenmek istiyor Çõkarlar çatõşmanõn temeliMAHMUT GÜRER ANKARA - Gürcistan ile Rusya arasõndaki çatõşmalarõn ardõndan ye- niden gündeme gelen Şanghay İş- birliği Örgütü ŞİÖ ile NATO ve ABD’nin çõkarlarõ taban tabana ça- tõşõyor. Üye sayõsõnõn azlõğõna karşõn, dünya coğrafyasõnõn yüzde 25’ine ya- yõlan ve nüfusun yüzde 50’sinden fazlasõnõ bünyesinde bulunduran ŞİÖ ülkeleri dünya petrol ve doğalgaz kaynaklarõnõn çoğunluğuna sahip ol- duğu gibi aynõ zamanda potansiyel en büyük tüketici olma özelliği taşõyor. ABD ve NATO ise başta Rusya ol- mak üzere ŞİÖ ülkelerinin hâkim ol- duğu enerji yollarõnõn, güvenliğini sağlama misyonunu üzerine almaya çalõşõyor. Gürcistan’õn Güney Osetya’ya mü- dahalesi ile başlayan olaylar zinciri ABD ile Rusya’yõ karşõ karşõya geti- rirken, NATO ile ŞİÖ de karşõt iki ta- raf konumuna düştü. Dünyanõn önem- li örgütleri arasõnda ŞİÖ, Şanghay Beşlisi adõ altõnda ilk olarak 1996’da Çin, Rusya, Kazakistan, Kõrgõzistan ve Tacikistan tarafõndan kuruldu. Örgütün amacõ ilk olarak, silahlarõn kontrolü ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi olarak açõklanõrken, 2001 yõlõnda Özbekistan’õn da dahil olmasõ ile birlikte, adõ Şanghay İş- birliği Örgütü olarak değiştirildi ve oluşum kendine yeni hedefler belir- ledi. 2005 yõlõnda Hindistan, İran, Mo- ğolistan ve Pakistan’õn da gözlemci statüsüyle de olsa dahil olmasõyla bir- likte örgüt, dünyanõn en büyük or- ganizasyonlarõndan biri haline geldi. Aynõ yõl yapõlan Bişkek zirvesinde de, “güvenlik için enerji işbirliği” ör- gütün yeni hedefi olarak belirlendi. Bunun gerekçesi ise, kanõtlanmõş petrol rezervlerinin yüzde 17.5’i ile kanõtlanmamõş olanlarõn büyük bö- lümünün, dünya doğalgaz rezervle- rinin de yüzde 50’sinden fazlasõnõn bu örgüt üyeleri arasõnda yer almasõ olarak açõklandõ. Örgüt ABD’ye karşõ ilk ciddi adõ- mõ ise 2005’te attõ. ŞİÖ’nün 2005 zir- ve toplantõsõnda, ABD’ye Orta As- ya’daki askeri varlõğõna son verme çağrõsõ yapõldõ. Bunun üzerine, Öz- bekistan’daki ABD askerleri ülkeyi terk etmek zorunda kaldõ. Bu da ŞİÖ’nün NATO ülkelerine verdiği ilk rahatsõzlõk olarak değerlendirildi. Bunun yanõ sõra bu yõl içerisinde gerçekleştirilen ŞİÖ askeri tatbikatõ da, ABD ve NATO’da büyük kaygõ uyandõrdõ. Tatbikata, Rusya’dan 2 bin, Çin’den 1600 ve diğer örgüt ülkele- ri Kazakistan, Kõrgõzistan, Özbekis- tan ve Tacikistan’dan toplam 2 bin as- keri personel katõldõ. NATO ise, Şanghay İşbirliği Ör- gütü’nün 2005 yõlõnda belirlediği he- deflere karşõlõk olarak, “enerji yol- larının güvenliği”nin sağlanmasõ konusunu 2006’da NATO’nun ön- celikli hedefleri arasõna, 2008 Bükreş Zirvesi’nde ise temel hedefi olarak saptadõ. Bu durum özellikle Rusya ve Çin’de büyük sõkõntõ yaratõrken, bu yaklaşõm, iki örgüt arasõnda yeni bir kutuplaşmanõn gerçekleşeceğini gös- terdi. Çin’in yõllõk petrol ithalatõ yakla- şõk 200 milyon ton olarak bildirilir- ken, tüketiminin ise 400 milyon ton civarõnda olduğu belirtiliyor. Çin’in bu tüketim değerlerinin hõzla yük- selmesi de beklenirken, ülkenin önü- müzdeki 2 yõl içerisinde dünyanõn en büyük petrol tüketicisi olmasõ bek- leniyor. Çin petrolün büyük bölü- münü ise, Afrika, Kafkasya ve Or- tadoğu’dan alõyor. Çin, doğalgazõnõn ise neredeyse tamamõna yakõnõnõ Rusya, Türkmenistan, İran, Özbe- kistan ve Hazar bölgesinden sağlõyor. Bu da Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Çin için oldukça önemli olduğunu or- taya koyuyor. Rusya ile Çin arasõn- daki doğalgaz ticaretinin de yõllõk mil- yarlarca m³ olduğu ifade ediliyor. Bu miktar Çin’in ihtiyacõna göre değiş- tiği için her yõl artan bir miktar ortaya çõkõyor. Rusya Şanghay İşbirliği Örgü- tü’nün Avrupa’ya açõlan kapõsõ olma özelliği taşõyor. Türkmenistan, Öz- bekistan, Hazar ve İran doğalgazõnõn tamamõna yakõnõ Rusya üzerinden Avrupa’ya açõlõyor. Bu da NATO ül- kelerinin tamamõna yakõnõnõn do- ğalgazõnõ ŞİÖ ülkelerinden aldõğõnõ ortaya koyuyor. Gözlemciler üye olacak Gözlemci olan Hindistan, İran, Moğolistan ve Pakistan’õn bu yõl içe- risinde ya da önümüzdeki yõl ger- çekleştirilecek ilk ŞİÖ toplantõsõnda asõl üyeliğe kabul edilmeleri bekle- niyor. Bu da nüfus bakõmõndan dün- yanõn en büyük örgütü haline gelecek olan ŞİÖ’yü NATO karşõsõnda ol- dukça güçlü hale getirecek. NATO ile ŞİÖ’nün yakõn süreçte karşõ karşõya gelmesine kesin gözüyle bakõlõrken, bunun temel nedeninin enerji olduğu vurgulanõyor. NATO’nun 2008 Bükreş zirvesinde ŞİÖ ülkelerinin sahip olduğu enerji yollarõnõn güvenliğini sağlamayõ kendine yeni hedef olarak belirlemesi de kutuplaşmayõ hõzlandõrõyor. ŞİÖ TEMKİNLİ YAKLAŞTI Yeni denge arayõşõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şanghay İşbirliği Örgütü’nden (ŞİÖ) Moskova yönetimine çõkan temkinli destek, çok kutuplu düzene yönelişte yeni denge arayõşlarõnõ da ortaya koydu. Kafkasya’daki gelişmeler nedeniyle ABD ve AB’nin başõnõ çektiği kõnama ve baskõ politikasõnõn hedefi durumuna gelmiş olan Moskova yönetimi, ŞİÖ’den çõkan karar ile rahat bir nefes alma fõrsatõnõ buldu. Ancak Çin’in Sincan, Tibet ve Tayvan’a ilişkin sorunlarõ gerekse ABD ile yoğun ekonomik ilişkileri nedeniyle Rusya’nõn Güney Osetya ve Abhazya’yõ tanõma kararõna destek vermekte çekinceli davranmasõ, Moskova yönetiminin atmõş olduğu son adõmõ boşta bõraktõ. Rusya, Kafkasya’daki son gelişmelerin ardõndan yüzünü Doğu’ya çevirirken, Moskova’nõn Asyalõ müttefikleri ile ŞİÖ toplantõsõ yeni bir dönemin başlangõcõ olarak değerlendiriliyor. 2001 yõlõnda Batõlõ ülkelerin ve NATO’nun bölgedeki etkinliğine karşõ Çin, Rusya, Kazakistan, Kõrgõzistan, Tacikistan ve Özbekistan’õn kurduğu ŞİÖ’nün Tacikistan’da yapõlan zirvesinden Rusya’nõn Kafkasya’da izlediği politikalara tam destek çõkmamasõna karşõn, bu zirvenin ABD’nin başõnõ çektiği tek kutuplu düzenin yerini çok kutuplu düzene bõrakmasõnda önemli bir dönüm noktasõ olduğu yorumlarõ ağõrlõk kazanmaya başladõ. ‘Onay’ ifadesi yok Ortak açõklamada, “Rusya’nın bölgede barış ve işbirliğine destek için aldığı faal rolü destekliyoruz” ifadesine yer verilmesine karşõn Moskova yönetiminin Güney Osetya ile Abhazya’nõn bağõmsõzlõklarõnõ tanõma kararõna onay verilmedi. Bildirinin Moskova yönetimi açõsõndan en kritik bölümünü de ŞİÖ ülkelerinin her ülkenin tarihi- kültürel geleneklerine saygõ ilkesi ile devletin birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasõ çabalarõna bağlõlõğõn teyit edilmesi cümlesi oluşturdu. Bire bir Gürcistan adõnõn anõlmamasõna karşõn bu cümle, Sincan, Tibet ve Tayvan sorunu yaşayan Çin’in toprak bütünlüğü, siyasi birliğine yönelik hassasiyetinin yansõmasõ olarak değerlendirildi. Çok kutuplu düzene doğru Zirvede İran’õn tam üyeliği de ele alõndõ. İran ve Hindistan gibi gözlemci statüsünde bulunan ülkelerin bundan sonra ŞİÖ bakanlar toplantõsõna davet edilmesi ve örgütün genişlemesine dair siyasi, ekonomik, hukuki konularõ inceleyecek çalõşma grubu oluşturulmasõ kararõ, başõnõ ABD’nin çektiği tek kutuplu düzene karşõ yeni bir güç odağõnõn netleşmeye başladõğõnõ gösterdi. Rusya’nõn zirvede Afganistan’õn yeniden yaplandõrõlmasõ konusunda ŞİÖ’nün rolünün güçlendirilmesini istemesi de dikkat çekti. Hatta Rusya, ŞİÖ himayesinde Afganistan konferansõ düzenlenmesini de istedi. Diğer ülkeler de buna olumlu yanõt verdi. ABD’nin önemli ölçüde güç bulundurduğu Afganistan’da ŞİÖ’nün etkinlik sağlamasõ durumunda, Washington yönetiminin Orta Asya’daki en önemli sõçrama tahtalarõndan biri devre dõşõ kalmõş olacak. Rusya, yüzünü Doğu’ya çevirirken, Moskova’nõn Asyalõ müttefikleri ile ŞİÖ toplantõsõ yeni bir dönemin başlangõcõ olarak değerlendiriliyor. Rusya’ya ticari misilleme yapılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, Rusya’nõn gümrük kapõ- larõnda Türk TIR’larõnõn engellen- mesiyle patlak veren krizde misille- me yapma kararõ aldõ. Devlet Baka- nõ Kürşad Tüzmen, 1 Eylül Pazar- tesi gününden itibaren Türkiye olarak Rusya’ya karşõ önlem paketinin uy- gulamaya konulacağõnõ açõkladõ. Irak Planlama ve Kalkõnma Baka- nõ Ali Baban ile beraberindeki heyetle makamõnda görüşen Tüzmen, gö- rüşme sõrasõnda gazetecilerin günde- me ilişkin sorularõnõ yanõtladõ. Tüz- men, Rusya’ya ticarette yaşanan so- runlara ilişkin sorular üzerine, Rus- ya’nõn gümrük kapõlarõnda Türk TIR’larõnõ herhangi bir neden ol- maksõzõn başka ülkelere yapõlmayan bir şekilde engellediğini anõmsatarak, bu engellemelerin tamamõyla Türki- ye açõsõndan Dünya Ticaret Örgütü kurallarõna aykõrõ olduğunu ve bu en- gellemelerin “tarife dışı engel” kap- samõna girdiğini söyledi. “Bu tip uygulamalarla karşıla- şıldığı için biz de kendi tedbirler pa- ketimizi uygulamaya koyuyoruz, pazartesi gününden itibaren bun- ları göreceksiniz” diyen Tüzmen, Rusya’nõn Türkiye için bir numara- lõ ticaret ortağõ ve aynõ zamanda stratejik ortak olduğunu kaydetti. Bu nedenlerden dolayõ Rusya ile ilişkilerin çok daha iyi bir şekilde de- vam ettirilmek istendiğini, karşõlõklõ bağõmlõlõklar bulunduğunu anlatan Tüzmen, yalnõzca Türkiye’nin Rus- ya’ya değil, Rusya’nõn da Türki- ye’ye bağõmlõlõğõnõn bulunduğunu ve Türkiye’nin Rusya’nõn ihracatõn- da 5. büyük ülke olduğunu dile ge- tirdi. Türkiye’nin petrolde yüzde 40, doğalgazda yüzde 60 oranõnda Rus- ya’ya bağõmlõ olduğunu dile getiren Tüzmen, ancak Rusya’nõn da ihraç pazarlarõ bağlamõnda ve Türkiye’nin transit ülke konumunda bulunmasõ ne- deniyle Türkiye’ye karşõ bağõmlõlõk- larõ bulunduğunu söyledi. Bakan Tüzmen, şöyle devam etti: “Dolayısıyla biz de karşı tarafta yapılan uygulamaların aynısını mütekabiliyet esasından hareketle uluslararası bütün anlaşmalara uygun bir şekilde ve karşılıklı an- laşmalarımıza da uygun bir şekil- de etap etap aynı şekilde uygula- yacağız. Türk ihraç ürünlerine Rusya’da neler uygulanıyorsa biz de aynı şekilde Rusya’nın ihraç ürünlerine aynı şeyleri uygulaya- cağız. Gönül ister ki şu kısa süre- de anlaşma sağlayabilelim ve her- hangi bir sıkıntı olmadan ticaret- te zenginleşme noktasında bera- berce buluşalım.” Bu durumu Rusya-Gürcistan ça- tõşmasõnda Rusya’ya destek veril- memesine bir misilleme olarak gör- mek istemediğini kaydeden Tüzmen, Rusya’nõn Dünya Ticaret Örgütü’ne girmesine Türkiye’nin daha önce desteği olduğunu anõmsattõ ve “Son gelişmeler Türkiye’nin verdiği des- teği gözden geçirmemize neden ol- du” dedi. Dört aşamalı planBAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Rusya Genelkurmay Başkan Yar- dõmcõsõ General Aleksandır Nogovıtsin’in “Ka- radeniz savaş gemisi kaynıyor. Montrö Antlaş- ması’na göre azami süre olan 21 günün dol- masını bekliyoruz. NATO gemileri Karade- niz’den çıkmazsa, bunun sorumlusu Türkiye olur” yönündeki sözleri, Dõşişleri Bakanlõğõ ve Ge- nelkurmay Başkanlõğõ’nõ harekete geçirdi. Söz konusu gemilerin Karadeniz’de Montrö Sözleş- mesi’nde öngörülen 21 gün sõnõrõnõ aşmalarõ du- rumunda ne yapõlmasõ gerektiği masaya yatõrõlõr- ken, dört aşamalõ bir eylem planõ gündeme geldi. Moskova yönetiminin, NATO ve ABD gemile- rinin Karadeniz’de kalõş süresi konusunda so- rumluluğu Türkiye’ye yõkmaya çalõşmasõ Ankara’yõ harekete geçirdi. 1936 tarihli Montrö Sözleşmesi içinde bu so- rumluluğun Türkiye’nin üzerinde olacağõna ilişkin bir düzenleme bulunmamasõna, kõyõdaş olmayan ül- kelerin gemilerinin Karadeniz’de 21 günden faz- la kalmasõ durumunda neler yapõlacağõna ilişkin her- hangi bir madde yer almõyor olmasõna karşõn, Dõş- işleri Bakanlõğõ ve Genelkurmay Başkanlõğõ, “Ge- miler 21 gün sonunda Karadeniz’den çıkmaz- sa ne yapılmalı” sorusunun yanõtõnõ aramaya başladõ. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet’in sorularõnõ yanõtlayan deniz hukukçusu emekli Kurmay Yar- bay Ali Kurumahmut, kõyõdaş olmayan gemile- rin kalõş süresini aşmalarõ durumunda benimsen- mesi gereken olasõ yaklaşõmlarõ şöyle özetledi:  Arõza ve kaza gibi herhangi bir zorunlu neden olmaksõzõn 21 günlük sürenin aşõlmasõ durumun- da Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne taraf devletle- rin Ankara’daki büyükelçileri durumdan derhal ha- berdar edilir.  Diplomatik yollardan söz konusu duruma iliş- kin Karadeniz’de 21 günü aşan gemilerin bayra- ğõnõn bağlõ olduğu ülkelere bildirim yapõlõr ve yi- ne diplomatik yolla gemilerin derhal Karade- niz’den ayrõlmasõ istenilir. Böylece sözleşmenin ih- lal edildiği diplomatik yollardan resmen kayda ge- çirilmiş olur.  Eğer söz konusu ülkelerin, Karadeniz’e çõk- mak için bekleyen bir başka gemisi varsa o gemi- nin boğazlardan geçişi konusunda “gereği yapıl- maz”, yeniden, ilgili ülkelere zamanaşõmõ ihlali ya- põldõğõ anõmsatõlõr.  Türkiye’nin gözetiminde 72 yõldan bu yana ti- tizlikle uygulanan Montrö Sözleşmesi’nin ihlaline sebebiyet veren gemilerin, Karadeniz ve Türk Boğazlar bölgesindeki bir limanõ ziyaret talebi red- dedilebilir. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Irak Planlama ve Kalkınma Bakanı Ali Baban ile görüşmesinin ardından bir basın toplantısı düzenledi. (AA) NATO’ya ait gemiler geçen günlerde Boğazlar’dan geçmişti. TALAT’IN TEMASLARI Son kozlar ele alındı Ankara ile KKTC makamlarõnõn hazõrladõğõ plana göre, kurulacak başkanlõk konseyinde 7 üyenin yer almasõ ve 3 yõlda bir 1 Türk’ün Kõbrõs Cumhuriyeti’nin başkanlõğõnõ yapmasõ öngörülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KKTC Cumhurbaşkanõ Mehmet Ali Ta- lat’õn Ankara temaslarõnda 3 Eylül görüş- mesi öncesinde son kozlar ele alõndõ. Ankara’nõn Talat’a görüşmelerde özel- likle başkanlõk sta- tüsü ve konseyi konusunda geri adõm atmamasõ tavsiyesinde bulunduğu belirtildi. Ankara ile KKTC makamlarõnõn hazõrladõğõ plana göre, kurulacak başkanlõk konseyinde 7 üyenin yer almasõ ve 3 yõlda bir 1 Türk’ün Kõbrõs Cumhuriyeti’nin başkanlõ- ğõnõ yapmasõ öngörülüyor. Rumlar ise temsil sistemi doğrultusunda Rum baş- kan, Türk başkan yardõmcõsõ olmasõ konu- sunda çalõşmalar yapõyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgi- lere göre, Talat’õn Ankara temaslarõnda kapsamlõ görüşmeler sürecinde neler ya- põlmasõ gerektiği konuşuldu. Ankara ve KKTC kapsamlõ görüşmelerin 10 gün sü- receği tahmininde bulunurken buna göre de bir takvim hazõrlandõ. Takvime göre, KKTC’nin en tartõşmalõ konulardan baş- layarak daha az sõkõntõ yaratan unsurlar üzerinde durmasõnõn öngörüldüğü belirtil- di. Rum lider Dimitris Hristofyas ile 3 Eylül’de gerçekleştirilecek görüşmede ilk üzerinde durulacak konu da başkanlõk sis- temi ve konseyinin yapõsõ olacak. Bu ko- nu ile ilgili olarak Türk tarafõnda yapõlan çalõşmalarda büyük oranda Annan Pla- nõ’nõn üzerinden gidildiği belirtilirken yö- netim biçimi konusunda Zürih ve Londra anlaşmalarõnõn esas alõndõğõ kaydedildi. Buna göre, devletin kurucu eyaletleri ta- rafõndan seçilen başkanlardan Rum olan 3 yõl ,Türk olan ise 1 yõl boyunca “Kıbrıs Cumhuriyeti Federe Devleti”nin baş- kanlõğõnõ yapacak. Başkan Türk ise yar- dõmcõsõ Rum, Rum ise yardõmcõsõ Türk olacak. Heyette toplam 7 üye bulunacak ve 4’ü Rum 3’ü Türk olacak. Annan Planõ’nda federal yönetimin ba- şõnõn Başkanlõk Konseyi olmasõ öngörülü- yordu. 6 Rum ve 3 Türk üyeden oluşacak Başkanlõk Konseyi’nde 10 ay Türk üye, 10 ay da Rum üyenin başkanlõk yapmasõ ve başkan yardõmcõlarõnõn her zaman di- ğer kurucu eyaletten olmasõ söz konusuy- du. Konseyde veto hakkõ bulunmuyordu. Bu nedenle Rum üyelerin çoğunluğu ne- deniyle Türk tarafõnõn istemlerinin ger- çekleştirilmesinin zor olacağõ ifade edili- yordu. Rum tarafı tam tersini istiyor Ancak Güney Kõbrõs Rum Yönetimi, bu tutumu kabul etmek istemiyor. AB kay- naklarõndan edinilen bilgilere göre, Rum- larõn gerçekleştirdiği çalõşmalarda, bir Türk’ün başkanlõk yapmasõ öngörülmü- yor. Nüfus yoğunluğunun yüzde 80’e yüzde 20 Rumlardan yana olmasõnõ kul- lanmaya hazõrlanan Hristofyas yönetimi, Türk tarafõnõn sadece başkan yardõmcõlõğõ yapmasõnõ öngörüyor. Bu nedenle görüş- melerde yönetim biçiminin büyük sõkõntõ yaratacağõ vurgulanõyor. Olumsuz sonuç... Öte yandan Ankara, görüşmelerden olumsuz sonuç çõkmasõ durumunda ataca- ğõ adõmlarõ da planlamaya başladõ. Buna göre, Türk tarafõ görüşmelerden herhangi bir sonuç alõnamamasõ durumunda, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a hem Türkiye hem de KKTC adõna birer mek- tup göndererek KKTC’nin tanõnmasõ sü- recini başlatmasõnõ isteyecek. Atama ve terfiler yayımlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlõ Kuvvetleri’nde (TSK) 30 Ağustos 2008 tarihinden itibaren geçerli olacak terfi ve atamalar Resmi Gazete’nin dünkü sayõsõnda yayõmlandõ. Resmi Gazete’de, Jandarma Genel Komutanõ Orgeneral Sebahattin Işõk Koşaner’in Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ’na, Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ Kurmay Başkanõ Orgeneral Avni Atila Işõk’õn Jandarma Genel Komutanlõğõ’na, 2. Ordu Komutanõ Orgeneral Hasan Iğsõz’õn Genelkurmay 2. Başkanlõğõ’na, Deniz Kuvvetleri Komutanlõğõ Denetleme ve Değerlendirme Başkanõ Tümamiral Atilla Kezek’in de Sahil Güvenlik Komutanlõğõ’na atanmasõna ilişkin kararlar yer aldõ. Genelkurmay Başkanlõğõ ve Dõşişleri Bakanlõğõ ‘21 gün sorunu’nu masaya yatõrdõ Bakan Tüzmen, Türkiye’nin önlem paketini 1 Eylül’den itibaren uygulamaya koyacağõnõ belirterek ‘Rusya’nõn gümrük kapõlarõndaki uygulamasõ tarife dõşõ engel kapsamõnda’ dedi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle