Katalog

CMYB C M Y B 18 AĞUSTOS 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 İstanbulEmniyeti’nindinlediğitelefontutanaklarõvefotoğraflarErgenekoniddianamesindeyeraldõ Şüpheliler sõkõ takip altõndaİstanbul Haber Servisi - Ergene- kon iddianamesinin eklerinde bulu- nan tutanaklar ve fotoğraflardan İs- tanbul Emniyet Müdürlüğü birimle- rinin, şüphelileri uzun süre sõkõ ta- kip altõnda tuttuğu anlaşõlõyor. Tu- tanaklarda şüphelilerin takip edil- me korkusuyla sürekli etrafõ göz- lediklerine de dikkat çekiliyor. Tutanaklara göre telefon dinlemelerinden, 10 Kasõm 2007’de emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile silah ve Ku- ran üzerine ettirdiği yeminle tanõnan Kuvayõ Milliye Der- neği eski Başkanõ emekli Al- bay Fikri Karadağ’õn Sul- tanahmet’teki Türk Dün- yasõ Vakfõ’nda buluşa- caklarõ bilgisi ediniliyor. Vakfa giren takip ekibi, içerde gruplar halinde sohbet edildiğini gözlü- yor ama.. Karadağ ve Küçük’ü göremiyor. 13 Kasõm 2007 günü Fikri Karadağ’õn, te- lefon dinlemelerinden, Kadõköy’deki İDO iskelelerinde halen tutuklu bulu- nan Alpaslan Abdulkadir ile buluşa- cağõnõn öğrenilmesi üzerine görevli polisler takibe başlõyor. Karadağ ve Alpaslan, feribot ile Beşiktaş’a geçi- yorlar. İETT otobüsüyle Şişli’deki 35. Noter’e geliyorlar. Burada Mahmut Kuz isimli bir şahõsla buluşup sohbet ettikten sonra dõşarõ çõkõyorlar. ‘KARADAĞ’IN TAKİP EDİLME KUŞKUSU Tutanakta, “şahısların kendileri- nin birileri tarafından takip edilip edilmediğini anlamaları için sürekli etrafına bakındıkları ve şüpheli ha- reketler sergiledikleri görülmüş...” ifadeleri yer alõyor. Karadağ’õn Os- manbey Metro girişi ve Harbiye kav- şağõnda kullandõğõ ankesörlü telefon- lar kaydediliyor ve yazar Orhan Pa- muk’u öldürmek için tetikçi olarak tutulduğu iddia edilen Selim Akkurt’u aradõğõ tespit ediliyor. 27 Kasõm 2007’de gazeteci Güler Kömürcü, emekli generaller Musta- fa Ethem Erdağı, Recep Rıfkı Du- rusoy ve tekstilci İbrahim Kefeli’nin öğle saatlerinde Nişantaşõ’ndaki Şam- dan Restoran’a giriş çõkõş fotoğraflarõ iddianamenin eklerinde yer alõyor. İddianamede 29 Kasõm 2007’de gazeteci Güler Kömürcü ve Recep Rõfkõ Durusoy’un Tevfik Yaman- türk’e ait olan Yeniköy’deki bir vil- laya giriş-çõkõş saatlerine ilişkin tuta- nak ve fotoğraflarõ da bulunuyor. 30 Kasõm 2007’de Veli Küçük’ün Ba- ğõmsõz Türk Ortodoks Patrikhane- si’ni ziyareti bilgisi üzerine çevrede tertibat alõnõyor ve giriş çõkõş fotoğ- raflanõp, filme alõnõyor. 1 Aralõk 2007’de Sultanahmet’teki Türk Dün- yasõ Araştõrmalarõ Vakfõ’nda düzen- lenen bir konferansta Küçük, Kuvayõ Milliye Derneği eski başkanõ Fikri Karadağ’õn bir araya geleceği bilgisi üzerine polis çevrede tertibat alõyor. Veli Küçük’ün cipiyle, Karadağ’õn vakfa ait minibüsle ayrõlõşlarõ fotoğ- raflanõyor. 6 Aralõk 2007’de Veli Küçük’ün Sultanahmet’teki Türk Dünyasõ Araş- tõrmalarõ Vakfõ’nda Abuzer adlõ bir şahõşla buluşacaklarõ bilgisi üzerine ekipler takibe başlõyor. Veli Kü- çük’ün giriş ve çõkõşlarõ fotoğraflanõr- ken buluştuğu şahsõn yüzü şemsiye taşõmasõ nedeniyle görülemiyor ve fotoğraflanamõyor. 2 Ocak 2008’de Türk-Ortodoks Kilisesi Basõn Sözcü- sü Sevgi Erenerol, avukat Kemal Kerinçsiz, Fikri Karadağ ve Mah- mut Güçer’in Şişli’de bir handa bu- lunan 35. Noter’de buluşmalarõ da iz- lenip fotoğraflarõ savcõlõğa sunuluyor. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon dava dosyasõnda, Megakent ve Kavaklõkent Konut Yapõ Kooperatifleri üzerinden yapõlan yolsuzluk soruşturmasõna ilişkin Binbaşõ Zeki Bingöl ta- rafõndan hazõrlandõğõ belirtilen bir rapor yer alõ- yor. Sanõk Halil Behiç Gürcihan’a ait belge- ler arasõnda bulunan raporda, Süleyman De- mirel’den Mesut Yılmaz’a dek birçok devlet görevlisinin arazi yolsuzluğundan menfaat te- min ettiği iddia ediliyor. Büyükçekmece Cumhuriyet Savcõsõ Mehmet Tiftikçi’nin talimatõ gereği hazõrlanan faaliyet sonuç raporu olduğu belirtilen raporun sonunda “1 Haziran 2004’te Jandarma Binbaşı Ze- ki Bingöl” yazõyor. Bingöl’ün, 2002 yõlõnda DGM kapsamõnda başlatõlan yolsuzluk soruş- turmasõnõn devamõnõ yürütmekle görevlendi- rildiği, pek çok çevrenin, özellikle jandarma- nõn, her fõrsatta soruşturmanõn kesilmesi için değişik metotlar uyguladõğõ belirtiliyor. Rapora göre, arazi yolsuzluğu belediyeler vasõtasõyla gerçekleştiriliyor ve son derece büyük men- faatler sağlanõyor. Hâkim ve savcõlarõn, üst dü- zey bürokratlarõn da bu menfaatten öyle ya da böyle bir şekilde pay aldõklarõ, yolsuzluğun hâ- lâ devam ettiği belirtilerek “Ucuza alınan ara- ziler müteahhitlere kat karşılığı verilerek hiçbir bedel ödenmeden villa ev ve daire sa- hibi olmaktadırlar. Arsa ofisi, belediyeler, kolluk görevlileri ve adliye mensupları maalesef bu yolsuzluğun içinde menfaat sa- hibi olmuşlardır” deniliyor. MEVZUATA AYKIRI VERİLDİ İleriki aşamada uluslararasõ sorunun yaşa- nacağõ, sanayi bölgesindeki birçok tesisinin de mevzuata aykõrõ olarak arazilerinin verildiği kaydedilerek, Hadõmköy Yolu üzerindeki Met- ro ve Tatilya gibi yerlerin bunlara birer örnek olduğu ifade ediliyor. Beylikdüzü Belediye- si’nin kurulduğu günden beri aldõğõ kararlarõn tamamõnõn iptal edildiğini, ancak sorumlularõn gündeme getirilmediği belirtilerek, savcõlõkça verilen kovuşturmaya yer olmadõğõ yönünde- ki kararlarõn da dosya üzerinden ve belediye- cilerin beyanlarõ doğrultusunda alõndõğõ vur- gulanõyor. Soruşturmayõ yürüten Büyükçek- mece Emniyet Müdürü ve altõ polis memuru- nun, Cumartesi gecesi saat 00:00’da Başbakan Mesut Yılmaz’õn emri ile yolsuzluğa karõşan Vali Erol Çakır ve İstanbul Emniyet Müdü- rü Hasan Özdemir tarafõndan görevlerinden alõndõklarõna dikkat çekiliyor. Arazi yolsuzlu- ğunda Ahmet Özal’õn da menfaat temin etti- ği kaydedilerek, şöyle devam ediliyor: “Alkent 2000 villalarında 280 adet villa Milli Savunma Arazisi’ne inşa edilmiştir. Or- general Teoman Koman Yakuplu da kaçak in- şaat yaptırmaktadır. Aygaz dolum tesisinin arazisi Milli Savunma Bakanlığı’ndan dev- rinde Orgeneral İsmail Hakkõ Akansel men- faat temin etmiştir. Orgeneral Çevik Bir, Te- pekent Villa İnşaatı’nın perde arkasında ol- makla beraber, 560 dönüm Hazine arazisi gasp edilmiştir. Yakuplu Limanı’nda Taşı- macılık Kooperatifi Başkanı Mehmet Kah- raman ise Jandarma Bölge Komutanlığı ta- rafından Diyarbakır’dan getirilmiş ve uyuş- turucu işinde kullanılmaktadır.” DEMİREL’İN AKRABALARI Erol Çakõr’õn usulsüz ihalesi olduğu, kendi vali yardõmcõlarõna cinsel tacizde bulunduğu ile- ri sürülüyor. Olayõ soruşturan mülkiye mü- fettişlerine bu konuyla ilgili herhangi bir ev- rak verilmemesi yönünde talimat verildiği kaydedilerek, Anakent belediyelerinin AB ül- kelerinden aldõğõ kredilerden komisyon adõ al- tõnda menfaat temin ettikleri, bu kayõtlarõn Ha- zine Dõş Ticaret Müsteşarlõğõ’nda olduğu be- lirtiliyor. Süleyman Demirel’in akrabalarõnõn arazi yolsuzluğunda menfaat temin ettikleri de ifade edilerek, İl Jandarma Komutanlõğõ’ndan bazõ albaylarõn menfaat temin ettiklerine dik- kat çekiliyor. Bu konuda Jandarma Genel Komutanlõğõ’nõn yaptõğõ soruşturmadan bir sonucun alõnamadõğõ, suç delillerinin saklan- dõğõ dile getirilerek, Kavaklõ Beldesi’ndeki pa- ravan kurulan kooperatiflerle, hâkim ve sav- cõlar, üst düzey bürokratlar ve emniyetten müdür seviyesindeki görevlilerin menfaat te- min ettiği, Ankara DGM Başkanõ Orhan Tı- raşoğlu ve İstanbul 1 No’lu DGM Mahkeme Başkanõ Nurettin Ak ile çõkar amaçlõ suç ör- gütünün organik bağõnõn olduğu iddia ediliyor. HSYK Başkanõ ve bazõ Yargõtay mensupla- rõnõn bu çete mensuplarõyla fotoğraflarõnõn ele geçtiği, bazõ hâkimlerin nakit para aldõklarõnõn tespit edildiği belirtilerek, İstanbul Cumhuri- yet Başsavcõsõ’nõn aynõ çeteyle fotoğraflarõnõn tespit edildiği kaydediliyor. HÂKİMLER ÇETE İLE Çetenin bazõ elemanlarõnõn Başbakan ile çok yakõn ilişkide olduğu, iddialarla ilgili belgelerin Büyükçekmece Cumhuriyet Savcõsõ Mehmet Tiftikçi’ye ve İl Jandarma Komutanlõğõ’na tes- lim edildiği belirtiliyor. Büyükçekmece İlçe Jandarma Komutanlõğõ’na bağlõ karakol in- şaatõnõn da soruşturma konusu olan belediye ve kooperatif tarafõndan yapõlmasõna dikkat çe- kilerek, “Yolsuzluğa adı karışanların isim ve makamları, işlem yapacak kolluk ve adliye mensuplarını son derece korkutmaktadır. Bu isimleri zabıtlara geçirmeyi bırakın, te- laffuz etmekten dahi kaçınmaktadırlar. So- ruşturmanın Silahlı Kuvvetler rencide ola- cağı düşüncesiyle kapatılacağını değerlen- dirmekteyim” deniliyor. Bingöl’ün bu ne- denlerle jandarma teşkilatõndan istifasõnõ iste- diği metinde, soruşturma kapsamõnda mülakat yapõlan isimler de şöyle sõralanõyor: İçişleri Bakanõ Abdülkadir Aksu, eski İç- işleri Bakanõ Sadettin Tantan, Korgeneral Hakkı Kılıç, Murat Aksu, Emekli İstanbul Vali Yardõmcõsõ Ata Aksoy, Emekli Vali Yardõmcõsõ Turgut Fırat, eski MHP İstanbul Milletvekili Mehmet Serdaroğlu, Yurt Partisi Genel Başkan Yardõmcõsõ Soysal Algan, Em- niyet Müdürleri Turgut Pehlivan, Orhan Taşan, Gündüz Memiş, Hüseyin İslanoğlu, Kontrolör Ahmet Taş, Büyükçekmece Mal Müdürü, Gürpõnar Belediye Başkan Vekili Ve- littin Küçük, Yakuplu Belediye Başkanõ Ce- mal Kahraman, Esenyurt Belediye Başkanõ Gürbüz Çapan, Kõraç Belediye Başkanõ Son- nur Yalnızoğlu, Ali Çelebi, Ali Fatinoğlu, sa- nõklar eski İstanbul İl Spor Müdürü İrfan Ka- rakaş ve ANAP Fatih İlçe Başkanõ Osman Dinç. İstanbul Haber Servisi- Er- genekon iddianamesinde sağlõk sorunlarõ nedeniyle ordu ile ili- şiği kesilen uzman çavuş Mu- hammet Yüce, Coşkun Çalık ve Selim Akkurt arasõnda ge- çen telefon konuşmalarõna da- yanarak Orhan Pamuk, Seba- hat Tuncel, Ahmet Türk, Feh- mi Koru, Osman Baydemir’e yönelik suikast planlarõ yapõldõ- ğõ öne sürüldü. Ergenekon iddianamesinde yer alan telefon konuşmasõ ka- yõtlarõna göre, Muhammet Yü- ce, 01.01.2007’de Kurmay Al- bay Mehmet Fikri Karadağ’a “sevmediği için” DTP’nin her- hangi bir binasõnõ bombalamayõ düşündüğünü söyledi. Yüce, Karadağ’õn da kendisine “iste- diğimiz zaman yapacağız” de- diğini ancak zaman belirtmedi- ğini kaydetti. İddianamede, Yü- ce’nin Ergenekon örgütünün provokatif bir terör eylemi ola- rak Kuvayõ Milliye Derne- ği’ndeki yapõlanmasõnõ havale ettiği Orhan Pamuk, Fehmi Ko- ru, Ahmet Türk, Osman Bayde- mir ve Sebahat Tuncel’in öldü- rülmelerine ilişkin hazõrlõk ha- reketleri aşamasõnda yer aldõğõ öne sürüldü. 15.09.2007’de Yüce’nin Ak- kurt’a telefonda, Fehmi Ko- ru’nun Karadağ ile çok uğraştõ- ğõndan bahsederek “Komutan, onu biz indiririz dedim. Seba- hat Tuncel’i de indirelim de- dim. Siz gerisine karışmayın dedim, siz sadece bize yolu gösterin dedim” sözlerine yer verildi. 29.09.2007 tarihinde Muhammet Yüce’nin görüşme- sinde özetle: “...Ben şimdi bi- zim Fikri Abay ile görüştüm de, beni aradı, bu Ankara’da Sebahat var ya o cezaevinden çıkan Tunceli’li... Şimdi bir hâkim varmış, bir avukat varmış, onlarla da beni görüş- türecek... Bir de İstanbul’da biri varmış o da maddi destek sağlayacak diyor, gidin ona diyor...” dediği kaydedildi. DİNK’İN KATİLİNE ÖZENMİŞLER Akkurt ile Yüce arasõnda ge- çen başka bir telefon görüşme- sinin önemli bölümleri şöyle: Akkurt- “Ağca gibi oluruz ha”. Yüce- “Başka bir şey de- diğin. Orhan Pamuk’u diye- yim a..na koyam.” Dink cina- yeti ile ilgili gazete de çõkan ha- berlerden bahseden Yüce- “Ogün’ün hesabında trilyon varmış...Ya a..na koyam bun- lar Dink’i hallettiler hiçbir si..m olmadı, ne akrabalar ne çevreleri hepsi kahraman ol- du çıktı a..na koyam. Biz ona diyekki gelin biz Orhan’ı dö- kek.” 02.10.2007 tarihinde Yü- ce’nin, Coşkun Çalõk’a gönder- diği mesajda “Allah izin ederse Orhan Pamuk’u kurban bay- ramından sonra İstanbul’da konferansı varmış, gece 2 gibi toplantı çıkışı halledecez. İlk başta 2 trilyon alacaz... Ama sonuçta kesin yakalanacaz, bunu bil ” yazdõğõ kaydedildi. Şüphelilerin takip edilme korkusuyla sürekli etrafõ gözlediklerine de dikkat çeken Ergenekon iddianamesinde yer alan tutanakta “Şahõs- larõn kendilerinin birileri tarafõndan takip edilip edilmediğini anlamalarõ için sürekli etrafõna bakõndõklarõ ve şüpheli hareketler ser- giledikleri görülmüş...” ifadeleri yer alõyor. Arazi yolsuzluğu iddianamede Ergenekon dava dosyasõnda yer alan ve Binbaşõ Zeki Bingöl tarafõndan hazõrlandõğõ belirtilen raporda Süleyman Demirel’den Mesut Yõlmaz’a birçok devlet görevlisinin arazi yolsuzluğundan menfaat temin ettiği iddia ediliyor Telefonda suikast planlarõ SEDAT PEKER’İN TELEFON KAYITLARI HADEP’e karşõ seçim hilesi İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn avukatlara yeni dağõttõğõ belgeler arasõnda, halen çete suç- larõndan hükümlü olan ve Ergenekon davasõndan da yargõlanacak olan mafya lideri Sedat Peker’in 1999 yerel seçimlerinde Mersin’de HADEP’e karşõ nasõl seçim hilesi yaptõklarõnõ anlatan tele- fon kayõtlarõ bulunuyor. Peker görüşmesinde, “Geçen seçimleri bili- yorsunuz, Mersin’i, be- lediyeyi HADEP kazan- dı, bir türlü bu engel- lendi.. engelledik bu- nu...” diye konuşuyor. İstanbul Emniyet Mü- dürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlü- ğü’nün 9 Nisan 2003 tarihinde kaydettiği görüşmede, Sefer isimli bir şahõs aranõyor ve “Reisimiz görüşecek bir saniye” deni- lerek telefon Sedat Peker’e veriliyor. Peker kendisine komplo kuranlara, “Be- nim ismim bu coğrafyada sizin torunları- nızdan sonraki nesillerde bile anılacak, ama siz yaptıklarınızla Bolu beyi olarak yerinizi hazırlıyorsunuz” diye haber gön- derdiğini anlatõyor. ‘HADEP’İ ENGELLEDİK’ Sefer’in “Pişmanlık Yasası’ndan” ya- kõnmasõ üzerine Peker şunlarõ anlatõyor: “..kurmayı düşündükleri Kürt devletinde denize açılan bölge olarak Mersin’i görü- yorlar.. geçen seçimleri biliyorsunuz, Mersin’i, belediyeyi HADEP kazandı; bir türlü bu engellendi.. engelledik bunu...” Sefer “evet” diyor ve Peker şöyleri söylü- yor: “Ama yasal olarak HADEP kazan- mıştı, şimdi diyorsun ki bu yasadan fay- dalananları Mersin’e aileleriyle beraber yerleştireceğim.. dağdan inen 12 kişi var, 12 kişi de dümenden.. cezaevlerinden çı- kan 2 bin kişi var; bir de diyordu ki PKK, bu aftan sonra ortalığı kan gölüne döndürürüz, af çıkarmayın öyle yapma- yın ya mantar tabancası bile patlatmıyor adamlar; abi bu adamlar rahatsız değil ki, 2 bin kişi aileleriyle beraber onar kişi- den eder 20 bin kişi, Mersin’e gidip hem oradaki halkı bilinçlendirip iyi bir PKK’lı konumuna getirecekler hem de oradaki bir dahaki belediye seçimlerinde tamamen ele geçirecekler.” ‘DEVRİMCİLERİN CHE’Sİ VARSA MİLLİYETÇİLERİN PEKER’İ VAR’ Sefer ise aynõ yolda devam etmesini söy- leyip “Nasıl bugün devrimciler Şekuvar- yayı (Che Guevara) örnek alıyorlar yarın Türkiye’deki insanlar da milliyetçiler de diyecek ki Türkiye’ye sahip çıkan insan- lar işte ben Sedat Peker’i örnek alıyo- rum.” HADEP sayõm işlemlerinde yasadõşõ uy- gulamalar yapõldõğõ gerekçesiyle sonuçlara itiraz etmiş ama sonuçlar değişmemişti. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruştur- masõ kapsamõnda Ankara’da gözaltõna alõnan ve 15 Ağustos Cuma günü tutuklanan Jİ- TEM’in kurucularõndan emekli Albay Arif Doğan’õn, Eskişehir Belediye Başkanlõğõ’na Genç Parti’den aday olan Bülent Orakoğ- lu’na Sedat Peker’in yaptõğõ seçim yardõ- mõnda aracõ olduğu iddialarõ basõnda yer al- mõştõ. 2004 yõlõnda mafya lideri Sedat Peker’e yapõlan “Kelebek operasyonu” sõrasõnda eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanõ Bü- lent Orakoğlu’na ait telefon dinleme kayõtla- rõndan Eskişehir’de yerel seçimlerde beledi- ye başkanlõğõ adaylõğõ sõrasõnda Sedat Pe- ker’in bir adamõ tarafõndan yüklü miktarda para yatõrdõğõ bilgisi edinildi. Hürriyet gaze- tesinde 3 Kasõm 2004’te yayõmlanan haberde Orakoğlu şu açõklamayõ yapmõştõ: “Eskişe- hir’de belediye başkanlığına aday oldu- ğum son yerel seçimde kampanyama yar- dım bulmak için JİTEM’in kurucusu emekli Jandarma Albay Arif Doğan’a baş- vurdum. Bu parayı yatıran kişinin kim ol- duğunu araştırabilirdim.” Bu açõklama üzerine Arif Doğan, Hürriyet gazetesi muhabirlerine “Parayı ben gönder- dim kardeşim. Ona yardım teklifini yapan benim... Biz de eşimizi dostumuzu devreye soktuk. Ha bana kimdir bu eş dost derse- niz. Bunu hatırlamıyorum” dedi Sedat Peker’den seçim yardõmõ Hrant Dink Orhan Pamuk Ogün Samast Ağca Sedat Peker Veli Küçük