Katalog

CMYB C M Y B 18 AĞUSTOS 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk AYDINLANMA EMRE KONGAR Demokrasi mi, İslamcılık mı, Faşizm mi? Anayasa’ya göre: Türkiye Cumhuriyeti “Demokratik, Laik ve Sosyal bir Hukuk Devleti”… İktidar yanlısı medyaya göre: Türkiye küreselleşiyor… Dünyayla bütünleşiyor… Avrupa Birliği yolunda emin adımlarla yürüyor… Reformlar yapıyor… Daha da çağdaşlaşıyor… Daha da uygarlaşıyor… Demokrasiyi daha da geliştiriyor… AKP iktidarı bütün bu gelişme ve değişmele- rin öncüsü… Anayasa’ya göre: Türkiye Cumhuriyeti “Demokratik, Laik ve Sosyal bir Hukuk Devleti”… Olup biten gerçeklere göre: Yolsuzluk başını aldı gidiyor… Gün geçmiyor ki bir yerel yönetim skandalı pat- lak vermesin… Dişli ve dişsiz, ama mutlaka dokunulmazlık zırhıyla korunan milletvekilleri her türlü yolsuzluğun içinde… Yolsuzluklar karşısında iktidar ise sessiz… Yolsuzluk iddialarına konu olanlar arasında zaten AKP yöneticileri başı çekiyor… Üst düzey AKP yöneticilerinin, kimisi yirmili yaş- larda, kimisi daha da genç olan çocukları, internet- te mal alıp satıyor, ithalat yapıyor; hatta armatör bi- le olanlar var… Maşallah, hepsi girişimci, hepsi başarılı… İhale yasası, elliden fazla değişikliğe konu oldu… İhalelerde, bırakın AB standartlarını, “Türk usulü” denetim olanağı bile kuşkulu… Belediyeler sadece yolsuzluklarla gündemde de- ğil… Evlenen çiftlere, İslam ilmihalleri dağıtıyorlar… İçinde erkeğin karısını dövebileceğinin yazdığı, do- kuz yaşındaki kız çocuklarıyla evlenilebileceğinin söy- lendiği kitapçıklar… Bütün bunlar yetmiyor… Eli sopalı belediye zabıtaları dükkân basıp, esnafı döverek terbiye ediyor… Sosyal devlet çökertiliyor… Paran varsa çocuğun iyi eğitim görebilir… Zenginsen iyi sağlık hizmeti alabilirsin… Paran yoksa, çocuğunu Kuran kursuna gönder, üstüne para al… Bina çöker de çocuğun meleklere kavuşursa, “Şe- hit oldu” diye teselli edilirsin… Dar ya da sabit gelirliysen, hastane sırasında bek- lerken ölürsen, paran yetmediği için tetkik yaptıra- maz, ilaç alamaz ya da rehin kalırsan, ne gam… Nasıl olsa “Türkiye çağdaşlaşıyor, küreselleşiyor, uygarlaşıyor, daha da demokratikleşiyor”… Hukuk devleti hak götüre… Resmen bir milyon kişinin, gayri resmi olarak kim bilir kaç milyon insanın telefonu dinleniyor… Özel yaşamlar gazetelerde televizyonlarda devlet eliyle teşhir ediliyor, iftiranın, çamurun bini bir para… İnsanlar bırakın telefonla konuşmayı, arkadaşla- rıyla dertleşmeye bile korkuyor… Sabahın erken saatinde kapı çalınınca, “Acaba gö- türmeye mi geldiler” endişesi yaygın… İktidarı eleştirme hakkı yok… Çünkü çeteci diye hapse atarlar… Her lokantada içki içilemez… Her bakkaldan içki satın alınamaz… Büyük market zincirleri birçok kentte içki rafları- nı kaldırdı… Sporcular, şortla geziyor diye dayak yiyor… Mahalle baskısı her yerde kol geziyor… Bir yabancı devlet başkanı konuk geliyor: İstanbul iki gün felç… Cankurtaranlara bile geçiş yasak… Hastalar, trafikte beklerken yolda ölüyor… Havaalanına giren, çıkan yollar kapalı… “Küreselleşen Türkiye”nin havayolu bağlantıları ke- siliyor… İçerdeki ve dışarıdaki seyahatler, işler, toplantılar güme gidiyor… Anayasa’ya göre: Türkiye Cumhuriyeti “Demokratik, Laik ve Sosyal bir Hukuk Devleti”dir… Gerçeklere göre: Bu rejimin adı “Demokrasi” midir? “Ilımlı İslam” mıdır? “Şeriat” mıdır? Yoksa düpedüz, bildiğimiz “Faşizm” midir? Kararı siz verin. [email protected]; www.kongar.org 03.02’de bu kez yürekler sallandõ Yurt Haberleri Servisi - 17 Ağus- tos Parkõ’ndaki Deprem Anõtõ’nda Yalova Belediyesi ile Müftülük tara- fõndan düzenlenen anma etkinliğine yaklaşõk bin kişi katõldõ. Gece boyunca Deprem Anõtõ’nda bekleyen Yalova- lõlar, kaybettikleri yakõnlarõnõn adla- rõnõn yazõlõ olduğu anõtõn mermer kai- delerinin üzerine çiçekler bõraktõ. Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği (MAG) üyeleri de meşaleli yürüyüş düzenledi. Depremin mey- dana geldiği saat 03.02’ye kadar göz- yaşlarõ içinde okunan dualara eşlik eden Yalovalõlar, bir dakikalõk saygõ duruşunun ardõndan dağõldõlar. Yalo- va Belediye Başkanõ Barbaros Bini- cioğlu, bazõ kesimlerin, depremden hâ- lâ ders çõkarmadõğõnõ ifade etti. Bini- cioğlu’nun konuşmasõ bazõ kişiler ta- rafõndan alkõşlanõrken, bir grup va- tandaş da “Niye alkışlıyorsunuz? Burası propaganda yeri mi?” diye tepki gösterdi. Adapazarõ’nda Atatürk Bulva- rõ’ndaki saatin önünde toplanan yak- laşõk 50 kişilik grup, saat 03.02’de dep- remde hayatõnõ kaybedenler anõsõna saygõ duruşunda bulundu. Moloz yõ- ğõnlarõnõn arasõnda kalan 12 yaşõnda- ki kõzõ Tuğba’yõ yitiren acõlõ anne Fir- devs Akgül (45), kõzõnõn fotoğrafõna ve oğluna sarõlarak ağladõ. Acõlarõnõn halen taze olduğunu anlatan Akgül, şöyle konuştu: “Biz iki katlı bir ev- de otururken yolun karşısındaki 5 katlı apartman yıkıldı üzerimize. Bi- na korkusu nedeniyle halen pre- fabrikede yaşıyorum. Benim dev- letim bana bir konut vermedi.” BAKAN HÜSEYİN ÇELİK: İhale yasasõ çürük bina yapõmõnõ önleyecek İstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik, ihale yasasõnda değişiklik ya- põlarak müteahhitlerin kâr amacõyla çürük bi- nalar yapmasõnõn önüne geçileceğini söyledi. İstanbul Valiliği’nin düzenlediği anma prog- ramõ ile depreme hazõrlõk ve acil müdahale alt- yapõ çalõşmalarõ konulu toplantõ dün İl Afet Yar- dõm Merkezi’nde projeye destek veren çeşitli bakanlõk ve birimlerin katõlõmõyla gerçekleşti. İstanbul Valisi Muammer Güler, valilik öncülüğünde hayata geçirilen “İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi” kapsamõnda İstanbul çapõnda risk ta- şõyan 874 okuldan 700’e yakõnõnõn güçlendiril- me çalõşmalarõnõn tamamlandõğõnõ belirtti. Va- li Güler, afet anõnda elektronik altyapõnõn güç- lendirilmesi konusuna hõz verildiğini söyledi. Ba- yõndõrlõk ve İskân Bakanõ Faruk Nafiz Özak Türkiye’deki mevcut yapõ stokunun büyük bir kõsmõnõn dayanõksõz olduğuna dikkat çekti. İç- işleri Bakanõ BeşirAtalay da, Sivil Savunma Ge- nel Müdürlüğü, Acil Durum Merkezi ile Afet İş- leri Genel Müdürlüğü’nün bir çatõ altõnda top- lanarak çalõşmalara hõz verileceğini belirtti. İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanõ Kadir Topbaş, İstanbul’daki yaklaşõk 1 milyon 200 bin binanõn yüzde 57’sinin ruhsatsõz olduğunu belirterek “İstanbul’un yarısının yıkılıp yeniden inşa edilmesi gereki- yor” dedi. İBB tarafõndan, 1999 depre- minin 9’uncu yõldönümü anma etkinlikleri kapsamõnda gerçek- leştirilen “Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Projeleri” başlõklõ sergi dün İçişleri Baka- nõ Beşir Atalay, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İBB Baş- kanõ Topbaş’õn katõldõğõ bir tö- renle açõldõ. Saraçhane’deki Baş- kanlõk Binasõ’ndaki törenin açõ- lõşõnda konuşan Topbaş, birinci derece deprem bölgesinde bulu- nan İstanbul’daki tüm konutlarõn yapõ standardõnõn geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Topbaş, “Kentsel Dönüşüm Yasası’nın” hazõrlanmamõş olmasõnõ da eleş- tirdi. Topbaş, Karayollarõ Genel Müdürlüğü’nden İBB’ye dev- redilen viyadük ve köprülerin güçlendirilmesi için de Dünya Bankasõ’ndan 100 milyon dolar kredi alõnacağõnõ belirtti. ‘Her Şeyin Bittiği Yerden’ KOCAELİ (Cumhuriyet) - Marmara depreminde 27 saat enkaz altõnda kalan Sami Dündar’õn yaşadõklarõndan esinlenerek, Ezel Akay’õn yöneteceği, başrolünü Okan Bayülgen’in oynayacağõ, Türk-Yunan ortak yapõmõ “Her Şeyin Bittiği Yerden” adlõ sinema filminin çekimlerine başlandõ. Çekimler öncesi film için eski SEKA İzmit İşletmesi alanõnda hazõrlanan platoda düzenlenen basõn toplantõsõnda konuşan Akay, sete giren herkesin korkuya kapõldõğõnõ, sağa sola bakmaya pek cesaret edemediğini söyledi. GÖLCÜK (Cumhuriyet) - Gölcük Donanma Komutanlõğõ’nda da depremde yaşamõnõ yitiren 420 kişi için anma programõ düzenlendi. Donanma Komutanlõğõ Kurmay Başkanõ Tümamiral Bülent Bostanoğlu’nun deprem anõtõna çelenk sunmasõ, saygõ ateşi ve İstiklal Marşõ’nõn okunmasõnõn ardõndan deprem şehitleri ile ilgili konuşmalar yapõldõ. Konuşmalarõn ardõndan aileler, çocuklarõnõn adlarõnõn yazõldõğõ Deprem Anõtõ önünde gözyaşlarõna boğuldu. Acõlõ ailelerin bir kõsmõ mermere yazõlõ isimleri okşarken, bir bölümü de çiçek bõraktõ. Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği ile İnşaat Mühendisleri Odasõ Genel Merkezi de “Depreme Duyarlõlõk Yürüyüşü” gerçekleştirdi. Yürüyüşe TMMOB Genel Başkanõ Mehmet Soğancõ, İnşaat Mühendisleri Odasõ Genel Başkanõ Serdar Harp ve Türkiye’nin dört bir yanõndan gelen inşaat mühendisleri ile TMMOB üyesi mimarlar katõldõ. Gölcük Belediyesi ile Gölcük Arama Kurtarma Derneği (GESOTİM) ise Kavaklõ Sahili’nde kurulan platformda ayrõ bir program gerçekleşti. Donanma’da gözyaşlarıyla anma GÖLCÜK YALOVA ADAPAZARI B üyük Marmara depreminde yaşamõnõ yitirenler, felaketin 9. yõldönümünde gece saat 03.02’de gözyaşlarõyla anõldõ. Topbaş: İstanbul’un yarõsõ yõkõlmalõ PROF. DR. GÖRÜR UYARDI Marmara’daki stres her geçen yõl artõyor ÖZLEM GÜVEMLİ İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Marmara’daki Kuzey Anadolu Fay Hattõ’nda (KAF) 1999’da meydana gelen dep- remlerin yarattõğõ stresin her geçen yõl arttõğõna dikkat çekerek TOKİ’nin uyguladõğõ konut edin- dirme sisteminin kenti depreme hazõrlamak için kullanõlabileceğini söyledi. Görür, “TOKİ 2-3 yılda 300 bin bin konut yaptı. Depremden bu- güne geçen 9 yılda 5-6 yüz bin konut yapabi- lir, İstanbul depreme hazır bir kent olabilir- di. Bunun için kaynağa da ihtiyaç yok” dedi. Görür, İstanbul’da yarõn deprem olsa zeminin çürük olduğu Küçükçekmece, Büyükçekmece, Maltepe, Tuzla, Pendik, Eminönü ve sahil kesi- minde büyük yõkõmlar olacağõnõ vurguladõ. Bo- ğaziçi Üniversitesi’nin yaptõğõ deprem senar- yosuna göre beklenen depremde kentte 40-50 bin binanõn yõkõlacağõnõn tahmin edildiği anõmsatan Görür, bu rakamõn çok düşük olduğunu söyle- di. 100 binin üzerinde binanõn yõkõlabileceği tah- mininde bulunan Görür, “İstanbul’da 1.2 mil- yon bina var. Buna 1 milyon diyelim. Binaların yüzde 90’ının sağlam olduğunu insanları öl- dürmeyeceğini düşünelim. O zaman 900 bin bina sağlam 100 bina çürük. 100 bin binanın da yüzde 50’sinde insanların öleceğini dü- şünsek 200 bin insan ediyor. BÜ’ün senar- yosuna göre 50 bin can kaybı olacak. Bu müm- kün değil. Baskı nedeniyle çok minimize edil- miş. Hasar daha büyük olacaktır” dedi. TOKİ depreme uyarlanabilir İstanbul’un depreme hazõr olmadõğõnõ bir kez daha yineleyen Görür, yurttaşlarõn hazõrlõk sü- recinden tamamen dõşlandõğõnõ vurguladõ. Dep- reme hazõrlõk çalõşmalarõnda TOKİ’nin örnek alõnmasõ gerektiğine dikkat çeken Görür, ku- rulmasõ gereken sistemi şöyle anlattõ: “TOKİ her türlü olanaksızlığına karşın ar- kasında hiçbir gücün olmamasına karşın arz talep nedeniyle, rant nedeniyle siyasi çıkar için 100 binlerce konutu üretmeyi beceriyor. Varsalayalım TOKİ’nin arkasında rant ya da siyasi çıkar değil halkın can güvenliği olsun. İstanbul’da olası depremde en fazla darbeyi alacak semtlerin daha güvenli hale getirilmesi ya da daha güvenli yerlere taşınması TO- Kİ’nin amacı olsun. TOKİ’yi, banka sektö- rünü, müteahhitlik sektörünü teşvik ederek bir çatı oluşturulabilir. Uluslararası kredi alı- nabilir. Depremi bekleyen bir kentte inşaat sektörü bu kadar çok ev yapıp satabiliyorsa neden bunun felsefesine depremi oturtmadı- nız? Hükümete aklına gelmiyorsa buradan bu sistemi hayata geçirmesini öneriyorum.”