29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2008 CUMA 6 HABERLER BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Orkestra ve Deha Batı müziğini sevenler, onun özellikle Röne- sans’tan başlayarak attığı büyük adımlarını da iyi bilirler. O müziği yaratanlar, konçertolarını ve sen- fonilerini, orkestraların sağladığı enstrüman ve me- lodi zenginliğinden yararlandılar. Batı müziği, en başta bu bütünü temsil eder ve evrenseldir. Orkestra şefinin, bu olağanüstü teknik ve or- tamdaki rolünü hatırlamamak mümkün mü? Belleklerimizde onlar da yer almıştır. En son aramızdan ayrılmış olan Herbert von Karajan’ı nasıl unutabiliriz? Bu büyük usta, nice yeteneğin arasından ele- nerek ve yetkinleşerek bir doruğa çıkıp oturmuştu: Berlin Filarmoni Orkestrası’nın başıydı. Almanya’da, daha nice böyle usta şef vardır ve Almanya’daki müziksel zenginliği temsil ederler. Batı dünyasında, yalnız Almanya’da değil hep- sinde, bütün müzik alanında bir yarışma sürerken, orkestraların başına geliş de bir tekelle tıkanmaz, üstün yetenekler de ondan beslenir. Yenileşir ve yetkinleşirler. Bizde gördüğümüz nedir? Batı müzik dilini başa alıp ulusal ruh ve sesi onunla işlemek, Cumhuriyet’le bir devlet politikası olmuştur: Batı’ya, gençlerin işlenmesi için yol- lanması; “Türk Beşleri”nin ortaya çıkması; Batı’dan getirilen uzmanlara Devlet Konservatuvarı ile Devlet Operası’nın kurdurulması akla ilk gelen ye- niliklerdir. Cumhuriyet’in köklü kurumlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’dır (CSO). Görevi de, “çok sesli” Batı ve Türk müziğini tem- sil etmek ve yurtta yaymaktır. Sevinçle görüyoruz ki, bu çığır, ülkemizde, dev- letin yanı sıra belediyelere, kimi üniversite ve özel kurumlara da yayılıyor: Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası, Bilkent Senfoni Orkestrası, Şiş- li Belediye Senfoni Orkestrası, Borusan Senfoni Orkestrası akla ilk gelen kuruluşlardır. Ülkemizde senfoni orkestra şefliği, işte bu zengin ortamda ortaya çıkacak ve sonunda da, bileğinin hakkı olarak Cumhurbaşkanlığı Senfo- ni Orkestrası’nın (CSO) başına geçecektir. Ne var ki, ortamı bozan gelişmeler görüyoruz. İşte, 14 Haziran 2008 günlü Hürriyet’te, gaze- teci Umur Erdem’in Ankara’dan verdiği haberde şunlar var: “30 Aralık 2006’da İzmir Devlet Sen- foni Orkestrası’ndan, Gürer Aykal’dan boşalan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Ge- nel Müzik Direktörlüğü’ne ve Şefliğine getirilen Gökmen, Kasım 2007’de Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından vekâleten Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne atandı. 12 Mayıs’ta Genel Müdürlük asaleti onaylanan Gök- men, CSO’daki görevlerini bırakmayarak, bu kez orkestradaki çalışmalarını vekâleten yürütmeye de- vam etti.” Gazeteci sürdürüyor: “Hacettepe Üniversitesi Konservatuvar ve Orkestra Şefliği Ana Sanat Da- lı Öğretim Üyeliği görevini de sürdüren Gökmen, Doğuş Grubu’nun kurduğu Doğuş Çocuk Senfo- ni Orkestrası’nda genel sanat direktörlüğü ve şef- liği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu Ce- mal Reşit Rey Senfoni Orkestrası’na ise danışman şeflik yapıyor.” Dahası, “Yıl içerisinde Bilkent Senfoni Orkestrası gibi farklı orkestralarda konuk sanatçı olarak sah- ne alan Gökmen, Zehra Yıldız Kültür ve Sanat Vak- fı’nın ise mütevelli heyeti üyeliğini sürdürüyor. Gök- men, Ankara ve İstanbul Müzik Festivallerinin ise danışma kurulu üyesi.” Böylece, “Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni, orkestra şefi Rengim Gökmen’in sekiz görevi aynı anda yürüttüğü or- taya çıktı. Gökmen, Genel Müdürlüğe asaleten atanmasına rağmen diğer görevlerinden vazgeç- memiş” durumda. Ne bu? Gökmen, Hürriyet’in konuyla ilgili soruyu ya- nıtlarken, “Benim asıl işim orkestra şefliği. Bir kon- ser yönetiyorum, hayatımı alır. Onun çoğu bana onursal olarak verilen unvanlar” demiş. Hayır! Gerçek şu: Rengim Gökmen, Avrupa’da hiçbir orkestra şefinin düşleyemeyeceği ayrıca- lıklardan yararlanıyor. Daha da çirkin olanı, “fırsatçı” AKP’ye yakınlığı, Abdullah Gül ve Ertuğrul Gü- nay’la yakın temasları sayesinde tüm orkestrala- rı eline geçirmiş bulunuyor. Dahası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile uzlaşmayan bir tekelcilik de var: Gökmen, sa- dece kendisi ve kendi seçtiği kişilerle devlet or- kestralarını yönetebiliyor. Niçin? Cumhurbaş- kanlığı Senfoni Orkestrası, ülkedeki bütün yete- neklerin buluşması gereken bir yerdir; ve deha da varsa, işte bu toplayıcılıktadır. MİT’in, iddianame açõklanmadan önce savcõlõğõ sahte belgeler konusunda uyardõğõ ortaya çõktõ SahtebelgeleriddianamedeANKARA/İSTANBUL (Cumhu- riyet) - Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten savcõ Zekeriya Öz’ün arala- rõnda gazetemiz yazarõ Uğur Mumcu cinayetinin de bulunduğu dönemin fa- illi meçhul cinayetlerine ilişkin sahte belgeleri MİT’in uyarõsõna karşõn id- dianameye aldõğõ ortaya çõktõ. Ergenekon soruşturmasõnda bu kez de MİT’in uyarõsõna karşõn savcõlõğõn MİT’e aitmiş gibi düzenlenen sahte belgeleri bile bile iddianameye alma- sõ tartõşma yarattõ. İddianameye giren “Uğur Mumcu cinayetinin failleri hakkında” başlõklõ, 1993 tarihli bel- gede, teşkilatõn antetli kâğõdõna, eski MİT Müsteşarõ Sönmez Köksal im- zasõ kullanõlarak, CIA denetiminde İs- rail’de eğitim gören bir timin Uğur Mumcu ve Mehmet Ali Birand’õ öl- dürme göreviyle Türkiye’ye geldiği belirtilmişti. İddianameye giren, yine antetli ve eski MİT Müsteşarõ Sönmez Köksal imzalõ belgede ise, Uğur Mum- cu suikastõnda İran İstihbarat Bakan- lõğõ SAVAMA’nõn bazõ kollarõnõn kullanõldõğõ konusu yer almõştõ. İd- dianamedeki bu belgelere dayanõlarak başta Taraf gazetesi olmak üzere özel- likle dinci basõnda günlerce haberler yapõlmõş, Mumcu cinayetinin failleri konusunda farklõ bilgiler yayõmlan- mõştõ. Mumcu’nun MOSSAD tara- fõndan öldürüldüğü dile getirilmişti. Oysa MİT’in daha iddianame ortaya çõkmadan önce 9 Mayõs 2008 tarihinde bu belgelerin sahte olduğunu savcõya bildirdiği ortaya çõktõ. MİT Müste- şarlõğõ tarafõndan İstanbul Cumhuriyet Savcõlõğõ’na gönderilen yazõda belge ile ilgili olarak şöyle deniliyor: “İlk belgede geçen imzanın doğ- ru olduğu ancak başka bir belgeden alınarak bu yazının altına monte edildiği, MİT Müsteşarlığı olarak, yasal görevimiz gereği çeşitli Ba- kanlık/kuruluşlarla antetli kâğıt kullanılarak yazışma yapıldığı, bu itibarla Müsteşarlığımıza ait antetli kâğıtların Müsteşarlık dışından da temin edilerek fotokopi ile boş kâ- ğıt haline getirilip kullanılmasının mümkün olduğu, belge olduğu öne sürülen yazılardaki sayıların Müs- teşarlığımızca kullanılan sistem ile ilgisinin bulunmadığı, makama hi- tap tarzının Teşkilatımızın yazışma kurallarına uymadığı hususları be- lirlenmiş olup, dezenformasyon ol- duğu anlaşılan çalışmalardan ilki hakkında Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı’na 10/02/1993 günü ve 135489 sayılı not verilmiştir. Ayrı- ca dokümanla ilgili olarak Müste- şarlığımızca 16.05.2000 tarihli ya- zımız ile Adalet Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Anı- lan dezenformasyon çalışmasının Uğur Mumcu suikastının gerçek- leştirildiği tarih itibarıyla, faillerin tespitine ilişkin hedef saptırmak amacıyla ortaya çıkartıldığı izleni- mi edinilmiştir.” İran gazetesinden alınmış Savcõlõğa gönderilen yazõda “Söz konusu yazı ile ilgili olarak yapılan incelemede, İran’da yayınlanan mu- hafazakâr eğilimli ‘Cumhur-õ İslami’ gazetesinin, 2 Mayıs 2000 tarihli sa- yısında Mumcu cinayetinin faille- rinin bulunmasına ilişkin operasyon çerçevesinde, Türk basınında İran aleyhine çıkan yazılara atfen ‘Tür- kiye ve İsrail istihbarat örgütlerinin İran aleyhine faaliyet yaptõklarõnõ ka- nõtlayan belge’ başlığı altında MİT kaynaklı olduğu iddia edilen, resmi görünüm verilen bir yazı yayın- landığı belirlenmiştir” denildi. ‘Sabancı Center’ belgesi MİT’in yalanladõğõ bir diğer belge ise MİT antetli “Sabancı Center” bel- gesiydi. Belgede, katiller Mustafa Duyar, Fehriye Erdal ve İsmail Ak- kol’un, Türk istihbarat birimlerince kullanõldõğõ, DHKP-C örgütünün ci- nayeti para karşõlõğõ üstlendiği, cina- yeti Susurluk kazasõnda ölen Abdul- lah Çatlı, eski İstanbul Emniyet Mü- dür Yardõmcõsõ Hüseyin Kocadağ ile Kõdemli Yüzbaşõ Hüseyin Pepe- kal’õn organize ettiği ve Pepekal’õn suikastçõ olarak Sabancõ Center’da cinayetin işlendiği 25. katõn kamera- larõnca da görüntülendiği iddia edili- yordu. “MİT, Medya ve Ajan Ga- zeteciler” başlõklõ 40 sayfalõk rapor- da da, bazõ gazetecilerin isimleri sõra- lanarak, CIA ve MİT gibi çeşitli is- tihbarat örgütleri adõna çalõştõklarõ öne sürülüyordu. MİT Müsteşarlõğõ 9 Mayõs tarihli yazõsõnda bu belgelerin de sahte olduğuna dikkat çekerek “MİT Müsteşarlığı’nca bu tür bir dokümanın hazırlanmadığını” be- lirtmiş. MİT’in belgelerin sahte oldu- ğuna ilişkin yazõsõna karşõn, savcõlõk iddianamede bu belgelere yer verdi. Bunlara dayanõlarak da basõnda gün- lerce yayõn yapõldõ. Ömer Elma, ‘Son nokta’ operasyonu kapsamõnda tutuklanarak cezaevine konulmuştu Kendini yaktığı iddia edildi TBB BAŞKANI ÖZOK: HAYAL ÜRÜNLERİ İDDİANAMEYE GİREMEZ Türkiye Barolar Birliği Başkanõ Özdemir Özok, MİT’in sahteliğine ilişkin yanõtõnõn gelmesine kar- şõn belgeleri dosyaya alan savcõya “‘Belgelerin sah- te olduğuna ilişkin yanõtõ aldõğõnõz halde belgeleri ne- den iddianameye koydunuz?’ diye sormak lazım” dedi. Savcõnõn şüpheli gördüğü her konudaki belge- yi iddianamesine koyabileceğini vurgulayan Özok, “Bunları değerlendirebilir. Ama hayal mahsulü belgeler iddianameye giremez. İnsanların leke- lenmeme hakkı var: Masumiyet hakkı var. Bu haklar uluslararası belgelerde, sözleşmelerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da, bizim anayasamızda da hüküm altına alın- mıştır” dedi. Dayanaksõz ve yeterli delil olmadan id- diada bulunulmasõnõn haksõzlõk olduğunu anlatan Özok, “Eğer tersi yapılırsa insanların lekelenmeme hakkı ihlal edilmiş olur. İki sene sonra beraat eder- se bu insanlar ne olacak?” diye konuştu. KOCAELİ (Cumhuriyet) - İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi’nce geçen yõl düzenlenen “Son Nokta” adlõ çete operasyonunda tutuklanan Ömer Elma’nõn (31), konulduğu Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde kendini yakarak intihar etmeye kalkõştõğõ belirtildi. Koğuşta kendini yaktõğõ ileri sürülen Elma’nõn kollarõnda, göğsünde, sõrtõnda ve yüzünde ikinci derece yanõklar oluştu. Elma’nõn olay anõnda düşerek, başõnõ çarptõğõ, bu nedenle kafa travmasõ geçirdiği de iddia edildi. Elma, Kocaeli Üniversitesi Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ. Polis tarafõndan geçen yõl düzenlenen “Son Nokta” adlõ operasyonda cinayet, yaralama, silahlõ saldõrõ, haraç alma, gasp, adam kaçõrma ve uyuşturucu ticareti yapmak suçlarõndan 16 kişi tutuklanmõştõ. Hatay’da, arazisine baz istasyonu kurulmasına izin ve- ren yurttaşın evini taşladıkları iddia edilen 25 kişi göz- altına alındı. Merkeze bağlı Küçük Dalyan beldesinde, mahallelerine baz istasyonu kurulmasını istemeyen va- tandaşlar eylem yaptı. Eylem sırasında baz istasyonu ku- rulması için çalışma yapan aracın geçişine izin verme- yen gruptakilere polis müdahale etti. Eylem yapan grup- takiler, daha sonra arazisine baz istasyonu kurulması- na izin verdiği bildirilen İ.Y’nin evinin önünde toplan- dı. Gruptakilerin evi taşlamaya başlaması üzerine po- lis ekipleri tekrar müdahalede bulundu. Ekiplerin mü- dahalesi sırasında bir kişinin yaralandığı, 25 kişinin göz- altına alındığı kaydedildi. Yetkililer, olayla ilgili soruş- turmanın sürdürüldüğünü bildirdiler. Baz istasyonu eylemi: 25 gözaltı İstanbul Haber Servisi - Ergenekon davasõ- nõn tutuklu sanõğõ İşçi Partisi (İP) Genel Başka- nõ Yardõmcõsõ ve Ulusal Kanal Genel Yayõn Yönetmeni Ferit İlsever’in eşi Ufuk İlsever, tetkikler için Cerrahpaşa’ya getirilen İlsever’e ilişkin tutulan raporda, vücudun diğer bölgele- rinde olumsuz bir durum tespit edilmediğini, ancak akciğerdeki kitlenin halen mevcut oldu- ğunun rapor edildiğini belirtti. İlsever’in sağlõk raporunu görmediğini ancak kendisine söylenen sonuçlarõn bu yönde olduğu- nu belirten Ufuk İlsever, önceki raporlarla bir- likte Cerahpaşa’da tutulan raporun da Edirne’ye gönderileceğini, burada konsey görüşmesi son- rasõnda akciğerdeki kitlenin ameliyat gerektirip gerektirmediğine karar verileceğini açõkladõ. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda Milli Çözüm dergisi çevresine yönelik operasyonda gözaltõna alõndõktan sonra serbest bõrakõlan Or- man Mühendisleri Odasõ Marmara Şube Baş- kanõ Prof. Dr. Uçkun Geray’õn da bacak tutul- masõ şikâyetiyle üç gün önce İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldõrõlarak yapõlan ameliyatõnõn başarõlõ geçtiği birkaç gün hasta- nede tutulacağõ belirtildi. T E D A V İ L E R İ S Ü R Ü Y O R İlsever karar bekliyor Gerayameliyatoldu TEŞEKKÜR Yokluğuna alõşamayacağõmõz çok sevgili kardeşimiz FERİHA PULAT’õn vefatõ nedeniyle; rahatsõzlõğõnõn başõndan itibaren tüm emeği geçenlere, defin törenine katõlan meslektaşlarõna, Vakõflar, çeşitli kurum ve kuruluşlarõn yönetici ve mensuplarõna, öğretim üyelerine, öğrencilerine, akrabalarõmõza, kardeşlerimize, büyük acõmõzõ bizlerle paylaşan, evimize ziyarete gelen, hayõr kurumlarõna bağõşta bulunan, bizleri hiç yalnõz bõrakmayan hakikatli dostlarõmõza en içten duygularõmõzla teşekkürlerimizi sunarõz. AİLESİ Bekir Şerife Girgin’in kõzõ, Osman İlkkurşunlu’nun kõymetli eşi,Turgut, Şule, Tülay İlkkurşunlu’nun sevgili anneleri, Şahan, Melek, Tan ve Can’õn büyükanneleri NECMİYE İLKKURŞUNLU 13 Ağustos tarihinde vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet, yakõnlarõna başsağlõğõ dileriz. Ailesi T.C. KOCAELİ 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULUN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2008/291 TAL. SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULUN DURUMU: SATIŞ ŞARTLARI: Kocaeli Kocaeli Çõnarlõ mah. 1778 par- selde 398,00 m2 Bahçeli ev olarak kayõtlõ, üzerinde zemin katõ bir daire, birinci katõ ve ve çekme katõ olma üzere üç katlõ bina mevcuttur. Zemin kat 100 m2, birinci kat konsol çõkmalarla bir- likte 110 m2, çekme kat 60 M2 olmak üzere 270 m2 kullanõm alanlõdõr. Çekme kat ile birinci kat dubleks kullanõmlõdõr. Bilir- kişi tarafõndan 176,557,00 YTL kõymet takdir edilmiştir. İMAR DURUMU: Mak %40, üç kat, bahçe mesafesi 5, kom- şu mesafesi 3 M’dir. İkiz ayrõk nizam olup, zemin etüdü zo- runludur. 1- Satõş 13.10.2008 Pazartesi günü, saat 14.30- 14.40 ara- sõnda Kocaeli Adliyesi I. kat 3. İcra Müdürlüğü adresinde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõy- metin %60'õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuu- nu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla 23.10.2008 Perşembe günü, saat 14.30 -14.40 arasõnda ve aynõ yerde ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilememişse, gayrimenkul en çok artõranõn taah- hüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet so- nunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artõrma be- delinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40'õnõ bulmasõ ve sa- tõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan faz- la olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma mas- raflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2- Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alcõ istediğinde 10 günü geçmemek üze- re mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflarõ ile %18 KDV alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, hususiyle faiz ve mas- rafa dair olan iddialarõnõ, dayanağõ belgeler ile on beş gün için- de dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4- İhaleye katõlõp, daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan, tüm alõcalar ve kefilleri, teklif et- tikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer za- rarlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul ola- caklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kal- maksõzõn, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5- Şartname, ilan tarihinden iti- baren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup, masrafõ ve- rildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir 6- Satõ- şa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ ka- bul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin yuka- rõda yazõlõ dosya numarasõyla Müdürlüğümüze başvurmalarõ , İcra İflas Kanunu’nun 127. maddesi gereğince, tapu siciline ka- yõtlõ bulunan alakadarlarõnõn tapuda kayõtlõ adreslerine gönde- rilen tebligatõn bila tebliğ gelmesi, kayõtlõ olmamasõ halinde iş bu ilanõn tebliğ mahiyetinde olduğu, başkaca bilgi almak iste- yenlerin yukarda dosya numarasõ yazõlõ dosyaya müracaatlarõ tebilğ ve ilan olunur. 06.08.2008 (*) İlgililer tabirine irtifak hak- kõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 44828) SON SALDIRILAR DA İNCELENİYOR Ergenekon’da üçgözaltıdaha İstanbul Haber Ser- visi - İstanbul Cumhuriyet Savcõlõğõ tarafõndan yü- rütülen Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda İs- tanbul ve Ankara’da dü- zenlenen bir operasyonda emekli Albay Arif Doğan ile 2 kişi gözaltõna alõndõ. Beykoz’da Doğan’a ait olduğu ileri sürülen bir evde yapõlan aramada Jİ- TEM’in arşivi olduğu id- dia edilen bir kamyon do- lusu gizli belge, 280 el bombasõ ile silah ve mü- himmat ele geçirildiği ile- ri sürüldü. Dava kapsa- mõnda aranan AKP Balõ- kesir Milletvekili Turan Çömez ile emekli Tuğ- general Levent Ersöz hakkõnda da “yakalama kararı” çõkartõldõ. İddianamesi 14 Tem- muz’da açõklanan ve İs- tanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan ka- bul edilen Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda dün İstanbul ve Anka- ra’da yeni operasyonlar yapõldõ. 280 el bombası iddiası Ankara’da yapõlan ope- rasyonda JİTEM’in ku- rucularõndan olduğu ileri sürülen emekli Albay Arif Doğan Ankara’da gözal- tõna alõnarak İstanbul’a getirildi. İstanbul’da ise isimleri açõklanmayan iki kişi daha gözaltõna alõndõ. İstanbul’un Beykoz ilçesi Çavuşbaşõ beldesinde Al- bay Doğan’a ait olduğu iddia edilen bir evde ya- põlan aramada JİTEM’in arşivi olduğu bildirilen bir kamyon dolusu gizli belge ile 2 adet Kalaşnikof marka tüfek, 1000 adet mermi, boş kovanlar ve yaklaşõk 280 adet el bom- basõnõn ele geçirildiği ile- ri sürüldü. 7 klasör belge daha Soruşturmayõ yürüten savcõlõğõn, dava kapsa- mõnda İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne, da- ha önceden sunulan 442 klasör dõşõnda 7 klasör daha belge sunduğu öğ- renildi. Mahkemenin DVD formatõndaki bu bel- geleri inceledikten sonra çoğaltarak taraf avukatla- rõna dağõtacağõ kaydedil- di. Soruşturmayõ yürüten özel yetkili savcõlõğõn, İs- tanbul’da ABD Konso- losluğu’na yönelik saldõ- rõ, Güngören’deki bombalõ saldõrõ ve Üsküdar’daki havan topu saldõrõsõnõn Ergenekon soruşturma- sõyla ilgili olabileceği id- diasõyla inceleme başlat- tõğõ öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle