03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Soruşturmada 13 aydır iddianame yok ancak kamuoyımun taradığı isimlerden yüze yakın gözaltı ve bir ölü var Ergenekon'un ağırbilançosuİslaııbul Ilaber Servisi - lddiaııa- mesi 13 aydır tamamlanamayan Er- genekon Operasyonu'nda bugüne dek yüzün üzerinde kişi gözaltına alın- dı, 58 kişi tutuklandı, bir kişi dc ha- yatını kaybetti. Hukııkçuların, "adil yargılanma ve savunma hakkının engellennıesi" nedeniyle eleştirdiği bir gözaltı süreci daha sona erdi. An- cak iddianamenin ne zaman açıkla- nacağı, yeni bir gözaltı dalgasınm da- ha yaşanıp yaşanmayacağı hâlâ me- ıak konusu. Ergenekon soruşturması, 12 Hazi- ran 2007 tarihinde Ümraniye Çakmak Mahallesi'ndeki bir gecekondunun ça- tısıııa gizlcnnıiş 27 el bombasının bu- lunmasıyla başladı. El bombalannm bulunduğu evin sahibi Mehmet De- mirtaş gözaltma alındı. Onun veıdi- • Ergenekon soruştunnası, 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye Çakmak Mahallesi'ndeki bir gecekondunun çatısina gizlenmiş 27 el bombasının bulunmasıyla başladı. Operasyonda bugüne dek yüzün üzerinde kişi gözaltma alındı, 58 kişi tutuklandı, bir kişi de hayatını kaybetti. ği ifadeler doğrultusunda emekli Yüz- başı Muzaffer Tekin ve emekli Ast- subay Oktay Yıldırım, Ali Yiğit ve evin sahibi Mehmet Demirtaş. 'terör örgütü üyesi olınak" ve 'tehlikeli patlayıcı nıadde bulundurmak' suçlarından tutuklandı. Bombalann sahibi olmakla suçlanan ve Agos gazetesi yöneticilerine kar- şı açılan davalara da müdahil olmaya çalışan emekli Astsubay Oktay Yıl- dmm'ın tutuklanmasıyla genişleti- len soruştumia, gazeteci Tuncay Gü- ney'in ifadeleri doğrultusunda "Er- genekon terör örgütü" soruştunna- sma dönüştü. Doç. Necip Hablemi- toğlu, îbrahim Çiftçi'nin öldürül- mesi, Danıştay baskını dosyalan da bıı soruşturma nedeniyle genişletildi. Operasyon kapsamında bugüne ka- dar aralannda kaınuoyunun yakından tanıdığı gazetemiz lmtiyaz Sahibi tl- han Selçuk, Ankara temsilcimiz Mustafa Balbay, eski 1Ü Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu gibi isimlerin de bulunduğu 100'den faz- la gözaltı oldu. İP Genel Başkanı Do- ğu Perinçek, yazar Ergun Poyraz, emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un da aralannda bu- lunduğu 58 kişi tutuklanarak ceza- evine konuldu. Tutııklanan 58 şüp- helinin "Ergenekon terör örgütü üyesi olduğu, halkı hükümete kar- şı silahlı isyana tahrik ettiği, devlete ait gizli belgeleri bııluıulurduğu" ileri sürüldü. Paşalara hapis istemi Tolon ve Eruygur'un neden tu- tuklandığı da resmen açıklandı. Emekli orgenerallerin TCK'nin 312 ve 314. maddesinin birinci fıkrası uyarınca tutuklanmaları istendi. TCK'nin 312. maddesi, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cum- huriyeti Hükünıetini ortadan kal- dırmaya veya görevlerini yap- masını kısınen veya tamamen en- gellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis ce- zası verilir" hükmünü içeriyor. 314. nıadde de "silahlı örgüt kurnıak ve yönetmek" suçıuıu dü- zenliyor. Tolon vc Eruygur'un tu- tııklu yargılanmalarının nedeni ise Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Tutuklama Nedenleri" başlığını taşıyan 100. maddesinin sekiz ve do- kuzuncu fıkraları. Bu maddeler "Devletin Güvenliğine Karşı Suç- lar ve Anayasal Düzeııc vc Bu Dü- zenin lşleyişine Karşı Suçlarda" zanlıların tutuklu yargılanmalarını öngörüyor. Altı operasyonda 58 tutuklu Ergenekon'da sona doğru 1 Temmuz 'daki operasyonlarda aralannda gazetemizyazarı Mustafa Balbay, ATO Başkanı Sinan Aygün ve emekli orgeneraller Eruygur ile Tolon 'un da bulunduğu 21 kişi gözaltma alındı Ergenekon soruştumıasında son gözaltılara kadar düzenlenen 5 büyük operasyonda 48 kişi tutuklanmıştı. Bir yılı aşkın süredir hazırlanamayan iddianamenin bölüm bölüm iktidara yakın basın kuruluşlannda yayımlaıımaya başladığı günlerde bir gözaltı dalgası daha yaşandı. 1 Temmuz Salı sabah 06.30 sıralannda Ankara, Istanbul, Trabzon, Erzurum ve Antalya'da yapılan operasyonlarda aralannda Ankara temsilcimiz Mustafa Balbay'ın da bulunduğu 21 kişi gözaltma alındı. Yine iktidara yakın gazetelerde gözaltılar yapılmasaydı 7 Temmuz'da darbe olacağı yönünde haberler yer aldı. lddiaya göıe 6 Temmuz'da 20 ilde gerçekleştirilecek Hukııka Saygı" mitinglerinde halk ve polis çatışacak, ertesi gün de ordu yönetimc el koyacaktı. 6 Temmuz günü tüm bu asılsız iddialara karşın kararlaşhnlan mitingler kararlaşünlan şekilde gerçekleştirildi. Mitinglerde kimsenin bumu kanamadığı gibi ertesi gün de "beklenen askeri darbe" gerçekleşmedi. Okkır yaşamını yitirdi Gözaltma ahnanlann polis ve savcılık ifadelerinin alınıp hukuki sürecin tamamlandığı pazar günü sabaha karşı operasyonun 2. dalgasında gözaltma alınıp tutııklanan ve cezacvindc akciğer kanscri olan Kuddusi Okkır 6 Temmuz'da hayatını kaybetti. Okkır, 6. dalga operasyonun yapıldığı 1 Temmuz günü ağırlaşan sağlık sorunlan nedeniyle tahliye edilmişti. 6. gözaltı dalgasının gün gün kronolojisi de şöyle: 1 Temmuz Salı: Ergenekon So- nışturmasmı yürüten savcılann ta- linıatı ile sabah saat 06.30 sırala- rıııda aralannda gazetemiz Ankara Temsilci Mustafa Balbay, ATO Başkanı Sinan Aygün, emekli Or- general Hurşit Tolon, ADD Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Erguygur, Erol Mütercimler, Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi'nin de bulunduğu 21 kişi gözaltma alındı. Aygün'ün ofisinde, ADD Kadıköy Şubesi'nde, Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi'ndc aramalar yapıldı. Zanlılar, sorgu- lanmak üzere tstanbul'a getirildi. 2 Temmuz Çarşamba: Anka- ra'daki aıamalarda el konulan ev- raklar, bilgisayarlar ve bir pompa- lı tüfek Istanbul Emniyet Müdür- lüğü'ne getirildi. Balbay, polise ifade vemıcyeccğini, susma hakkını kullanacağını bildirdi. Gözaltma ahnanlar avukatları ile görüşmeye başladılar. Sağlık kontrolü için Ad- li Tıp Kurumu'na götürüldülcr. 3 Temmuz Perşembe: Gözaltma ahnanlar polis tarafından sorgu- lanmaya başladı. Kelepçelenerek gözaltma alınan Halka ve Olayla- ra Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi, Hamza Demir, Muhammet Mu- rat Avar, Siyanıi Yalçın ve İP Ön- cü Gençlik Başkan Yardımcısı Tunç Akkoç seıbest bırakıldı. Bar- baros Hayrettin Altıntaş tutuk- landı. 4 Temmuz Cuma: Susma hak- kını kullanarak emniyette ifade venneyen Sinan Aygün, Mustafa Balbay, emekli Orgeneral Şener Eruygur, emekli Albay Atilla Uğur, ADD Kadıköy Başkanı Birol Ba- şaran, Prof. Ercünıent Ovalı, Kemal Aydm, Neriman Aydın, yazar Erol Mütercimler, Îbrahim Özcan, Dur- muş Ali Özoğlu ve emekli Tüm- amiral llkcr Güven adliyeye sevk edildi. Işlemler geç saaflere kadar süıdü. Sabaha karşı Aygün, Özcan, Başaran ve Uğur tutuklanarak ce- zaevine gönderildi. Türk Gençlik Birliği kurııcu başkanı Adnan Türk- kan ile Erol Mütercimler savcılık sorgulanndan sonra bırakıldı. Prof. Ercüment Ovalı 20 bin YTL kefa- let karşıhgında rutuksuz yargılan- mak üzere serbest bırakıldı. 5 Temmuz Cumartesi: Mustafa Balbay, emekli Tümamiral Güven ve Neriman Aydın serbest bırakıl- dı. Osman Gürbüz, Dunııuş Ali Özoğlu ve Kemal Aydın tutuklan- dı. Emekli orgeneraller Tolon ve Eruygur'un savcılık sorguları sıra- sında gözaltı süresi dolmasına kar- şın tutuklanmaları istemiyle mah- kemeye sevk edildiler. 6 Temmuz Pazar: Saat 02.00 sı- ralannda Tolon ve Eruygur hak- kında tutuklama karan çıktı. Eski Jandarma Genel Komutanı Eruygur ile eski 1. Ordu Komutanı Tolon, 03.00 sıralannda adliyeden ayn minibüslerle Mctris Cezaevi'ne teslim edildi. kindOperosyon (19 Haziron 2007) Tutuklananlor: p Ton» « Sefo, M » Emekli Asîsuboy Oktey Yrfdinrn Muzaffef Şenocok Eski polis mmanı Aydın Yüksek lyodamı Kuddusî Okkır BekirÖztürk FuotErmis Ismoil Yıldız YoîOf&gönPoyraî Asumon Özdemir Istanbul Üniversitesi eski rektötû Prof. 0 İP Genel Boşkan Votrfımcist Ferit Tutuklononbf: işçi Potiisi Genei Boskonı Ooğu Perinçek ymdıması Ferit Ikever Serhan Bolluk Adnon Akfırat Hoyoti özcon | HoB Behiç Gördhon. EriiOperosyon :(210tak2008) Tutuklononlar: Em ög tsiû YDzto^ı lekertya Özttitk Eski llzmon Çavuş Mubammet fOce susurtukhökümHisOSoıniHoşton ENTERNET / MEHMETSUCU [email protected] Geçen hafta bizim açımızdan hareketli ve şaşırtıcı geçti. Ankara Büro temsil- cimiz sabahın erken saatlerinde gözal- tma alındı ve Istanbul'a getirildi. Istan- bul Emniyeti'nde avukatlarımızla konu- şan Sevgili Mustafa Balbay, gözaltın- da bulunma nedenini bilmediği için susma hakkını kullanacağını söyledi. Balbay, Savcı Öz'e gönderdiği mektupta da savcı veya yargıç önünde ise tüm so- ruları yanıtlayacağını bildirdi. Balbay, susma kaıarına neden olarak daha ön- ce gözaltma alınan kişilerin sözlerinin çarpıtılarak medyaya sızdırılmasını gös- terdi. Balbay'ın ne kadaı haklı olduğu- nu daha sonıa hep birlikte gördük. Balbay serbest bırakılınca da hepimiz çok sevlndlk. Balbay'ın Istanbul Emniyeti'nde '7/han Ağabey'in uzun saçlı ve küpeli polisi ne- rede?" diye sorması bile bir anda ga- zetelere yansıdı. Mustafa Balbay ifade vermeyi reddedince bu kez işin maga- Bir Polisi İtibar Ediyorum zin kısmı hemen medyaya sızdırıldı. Nitekim aynı günkü gazetelerde ATO Başkanı Sinan Aygün ile polisler ara- sında ilginç diyalogların yaşandığını öğrendik. Gazetelerde hemen hepsinde aynı tümcelerle yer alan ifade şöyle: "Ay- gün 'e, polis aracında evindeki kasasın- dan çıkan 3 milyon Avro'yu hatııiatan bir polis, 'Sayın başkan Atatürk'ü sevdiğini söylüyorsun ama kasandaki paraların üzerinde Atatürk yok' diyerek takıldı." Çok utacık bir olay, iki kişinin ara- sında geçen esprili bir konuşma diye- rek bakılabilir. Ama kazın ayağı öyle de- ğil. İki kişi arasında geçen bir konuş- manın muhataplarından izin alınmadan medyaya aktarılması var. Yani kişilik haklarının çiğnenmesi, iletişimin açık- lanması, özel bilgilerin izinsiz aktarıl- ması var. Onlarca aydır ne ile suçlandığını da- hi bilmeyen sanıkların olduğu bir ülke- de yaşıyoruz. Acayip bir gözaltı ve tu- tuklama zinciri sürüp giderken sen de uğraşacak bunu mu buldun diyenler ola- cak. Bu söylediklerimiz basit gelebilir ama demokrasinin olmazsa olmazları- dır. Bu kadar basit bir olay üzerinde bi- le durmak demokrasinin bu ülkede ye- şermesini isteyen aydının sorumluluğu olmalıdır. En ufak hak ihlalinin bile he- sabı sorulmalıdır ki Türkiye sürüklendi- ği bu bataktan çıkabilsin. Işte demok- ratım diyen iktidara fırsat. Polis aracının içinde sadece Aygün ve polisler var. Şimdi soralım bakalım bu bilgi nereden geldi. Ya da kim bir kısım medyaya sızdırdı. Ve biz buna nasıl ina- nacağız. Polisin görevi, gözaltma aldı- ğı insanı koruyup kollayarak savcıya tes- lim etmek midir? Yoksa gözaltma aldı- ğı insanı aşağılamaya çalışıp bir de bunu medya ile paylaşmak mıdır? Devlet memurlan demeç veremez, bil- gi sızdıramaz, bu suçtur. Soruşturma- nın gizliliği ihlal edilmiştir. Soruşturma ile ilgili gizlilik ve kısıtla- ma kararı varken soruşturmada görev alan bir devlet memurunun (polislerin) bu bilgileri sızdırması, hem soruşturmanın gizliliği kararına aykırıdır hem de dev- let memuru olması nedeniyle basına de- meç ve bilgi vermeleri belli kurallara ta- bidir. Bunların hiçbiri gözetilmemiştir. Si- nan Aygün'ün kasasından çıkan para- nın soruşturma ile ilgisinin olmadığı da bilinmektedir. Böyle bir konuda soruş- turma ile ilgili olmayan konuların bası- na servis edilmesi kişilik haklarına aykın olduöu gibi şüpheli aleyhine kullanılması da AIHM'nin kararlarına göre suçtur. Şimdi buradan bir suç duyurusunda bulunalım: Sinan Aygün'ü polis aracına koyup götüren polislerden biri bu suçu işlemiştir. Işlediği suçun cezasını da çek- mek zorundadır. Nasıl ben sıradan bir yurttaş olarak işlediğim kabahat ve suçların bedelini ödüyorsam (kırmızı ışıkta geçmek bile olsa) o aracın içinde bulunan polislerden bu sözleri sızdıran her kimse hem mesleğine ihanet etmiştir, hem de suç işlemiştir. Bu polisin kim ol- duğunu Emniyet Müdürlüğü'nün bildi- ğine eminim. Eğer araçtaki diğer polis- ler de bunu biliyor ama arkadaşlarını ko- ruyorlarsa suç toplu olarak işlenmiştir. Umarım Emniyet Müdürlüğü aman canım böyle ufak tefek işlerle uğraş- mayalım diyerek olayı görmezden gel- mez. Yasa yasadır ve uyulması gere- kir. Bu polisin soruşturulması gerek- mektedir. DUZ YAZI ORHAN BİRGİT Bir Garip Olmiiş Diyelei1 .. Adı: Kuddusi. Soyadı: Okkır. Doğum Yıh: 1948 Ölüm Tarihi ve Sebebi: 5 Temmuz 2008 sa- baha karşı. Akciğer kanseri, beyin ve kemik me- tastazı. Beyinde urlar. Türk kamuoyu, kendi yurttaşlarından,fizik-ma- tematik öğreniminin yanı sıra işletme yüksek lisansı da yapmış ve bir danışmanlık şirketi sahibi Kud- dusi Okkırı, ünlü Ergenekon operasyonu dola- yısıyla medyada yer alan haberlerden tanıdı. Okkır'ın, KOBl'lerie ilgili olarak yaptığı çalışmalan, AKP'nin eski Ticaret ve Sanayi Bakanı Ali Coşkun ile paylaşarak sektöre yararlı olmaya ça- lışan, tek çocuklu ve Erenköy'de bir kira evinde oturan mütevazı gelirli bir işadamı olduğunu, 20 Haziran 2007 tarihinde evini basan polislerce göz altına alındığını da o arada öğrendi. Kuddusi Okkır'ın o tarihten bu yana 1 Temmuz 2008'e kadar sırasıyla Bayrampaşa, Tekirdağ E Tipi ve Edirne F Tipi cezaevlerinde tek kişilik bir hücrede ne için gözaltma alınıp tutuklandığını öğ- renmeden kaldığını, geçirdiği bunalım nedeni ile kusma ve konuşmama belirtileri ile hastanelerle cezaevleri arasında götürülüp getirildikten neden sonra da daha geçen hafta 1 Temmuz 2008 sa- bah! alelacele tahliye edilerek Edirne Tıp Fakül- tesi Hastanesi'ne bırakıldığını da. Bütün bu süreç içerisinde Sabriye Okkır, eşi adına tam dört kez sağlık durumu göz önüne alı- narak salıverilme isteyen dilekçeler vermiş. Ama dördünde de yüz geri edilmiş. Devlet baba, eline geçirdiği o azılı Ergenekon zanlısını kanser de olmuş olsa salıvermemiş! Ve kaçınılmaz bir son ile o hastanenin bir oda- sında konuşamaz, sevgili eşinin uyarılarına göz- leri ile bile tepki veremez bir durumda 5 Temmuz sabaha karşı öldü de, aziz Türk medyası tıpkı Gu- antanamo Adası'nda olup bitenleri anımsatan bu çağdışı uygulamayı haberyapabildi. Yoruma ge- rek yoktu. Zira Kuddusi Bey'in tavana dikilmiş göz- leri içindeki tarifsiz acıyı yüzüne yansıtan o ger- gin durum her şeyi gösteriyordu. Sakıncalı grup fotoğrafı Ölümün, Bakırköy Müdafaai Hukuk Derne- ği'nin sanırım beş yıl önce düzenlenmiş bir ye- meğinde Ergenekon sanıklanndan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile çekilmiş bir grup fotoğrafı yü- zünden "devlet baba"nın çelik pençesi ile örse- lenen Kuddusi Okkır için tam bir kurtuluş olduğu söylenebilir. Ergenekon soruşturmasını pompalayarak o soruşturma için kamuoyunu hazırlamakla gö- revlendirilmiş yandaş gazetecilerin düzdükleri hayali senaryolar arasında, Kuddusi Okkır'ın ör- gütün kasası ya da finansörü olduğunun da bu- lunduğunu öğreniyoruz! Oysa yayımlanan o araş- tırma haberi, bu talihsiz vatandaşımızın, arkasın- da büyükçe bir Bağ-Kur borcu bıraktığını, eşinin tutuklamasından sonra Erenköy'deki kira evini bo- şaltarak Yalova'ya taşınmak zorunda kaldığını öğ- reniyoruz. Sabriye Hanım, günlerdir bu acı sonun hesabını kimin vereceğini araştırıyor. Arkada bırakılan on- ca borç nedeni ile Kuddusi Bey'in cenazesinin Edimeli gazetecilerin araya girmesi üzerine Edir- ne Belediyesi tarafından Istanbul'a bedelsiz nak- ledildiğini cenazenin önceki gün Yalova'nın bir kö- yünde toprağa verildiğini de izlemiş, okumuş ol- malı herkes. Sadece o nakil ve defin haberleri bile 7 Tem- muz günü yani dün ülkenin birçok yerinde ka- muoyunu sarsacak kalkışmalaryapacağı bildiri- len örgüt ile ilgili balon haberlerin asılsızlığını ol- duğu kadar rahmetli vatandaşın da aslında faz- la tanışı bulunmadığını da ortaya koyuyor. Yunus ne demişti? Yunus Emre'nin "Bir garip öldü diyeler/ Üçgün- den sonra duyalar/ Soğuk su ile yuyalar/ öyle ga- rip bencileyin" dizelerini anımsatacak hazin bir so- nuçtur bu. Sabriye Okkır, eşinin son anına kadar çaldığı ka- pıların, o arada TBMM Insan Hakları Komisyo- nu'nun da yanıt vermemesi üzerine şimdi AlHM'ye gitmeye hazırlanıyor. Avrupa Mahkemesi'nin vermesi olası ceza Türkiye'yi belirli bir parayı davacıya ödemekle so- nuçlanabilir. Yani hepimizin vergilerinden oluşan birtazmi- nat. Ya bu vurdumduymazlığın düzenleyicileri. Yü- rütenler. Sorumsuz davrananlar. Onlar kime ve ne- reye hesap verecekler? CHP'nin de MHP'nin de DSP ve DTP'nin de, hatta bağımsız milletvekillerinin de ortak bir so- ruşturma önergesi bir an önce Meclis Başkanlı- ğı'na verilmelidir. O soruşturma AKP çoğunluğu tarafından geri çevrilecektir doğru. Ama ret oyu verenlerin adları tutanaklara geçeceği için, se- çim zamanı bu katil olayına dolaylı destek vermiş oldukları tescil edilecektir. Sadece seçmenlerine değil, öteki dünyada hesap vermeleri, rahat uyuyabilmelerini sağiama açsından sözde demokrat, sözde insan hakları- na saygılı AKP milletvekillerine bu olanak tanın- malıdır. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Kuddusi Okkır" sorusu I ANKARA (ANKA) - CHP tstanbul Milletvekili Çetin Soysal, Ergenekon soruşturması kapsamında yargıç önüne çıkarılmaksızın bir yılı aşkın bir süre turuklu kalan ve dün kanserden yaşamını yitiren Kuddusi Okkır'la ilgili Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in yamtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Soysal, Bakan Şahin'e, "Kuddusi Okkır'ın cenazesi gazetecilerin girişimleri neticesinde belediyenin ücretsiz araç tahsis etmesi ile kaldınlmıştır. Bu konuda Adalet Bakanlığı'nın sessiz kalmasının nedeni nedir?" diyc sordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle