Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 2008 SALI 10 I I A.L>rjl\İjJbj.l\ [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR 555K'dan 777K'ya! "Ergenekon Davasını" ya da "Üm- raniye Soruşturmasını" yürüten Cum- huriyet Savcısı Zekerîya Öz'e önem- li bir ipucunu iletmek istiyorum! öz o günleri bilmez! Ama emekli meslek- taşlarından öğrenebilir. Kara gözlük- lü DP Genel Başkanı ve Başbakan Adnan Menderes'i devirmek için 27 Mayıs 1960 öncesinde Ankara'da çeşitli gösteriler yapılır, halk sokağa dökülürdü. Gösteriler çeşitli "code (şif- re)" adlar taşırdı. En ünlüsü "555K" idi. Yani 5. ay olan mayısın 5'inde, saat 5'te, Kızılay'da buluşulacak, demek- ti. 0 gün göstericiler büyük bir balık da yakalamışlardı. Menderes, makam araba- sıyla gösteri yerinden ge- çerken "istifa" çığlıkları ara- sında tartaklanmış, üç haf- ta sonra da devrilmişti. Şimdi iktidar yanlısı bası- na sızan haberlerden öğ- rendiğimize göre, emekli orgenerallerin, ATO Başka- nı Sinan Aygün'ün, Anka- ra temsilcimiz Mustafa Bal- bay'ın çatısı altında buluş- tukları "Ergenekon Terör örgütü {ETÖ)", "7 Temmuz Kaos (7TK)" gününü hedef olarak saptamış! "7TK" günü (yani dün), "555K"deki gibi yalnız An- kara'da değil, 40 kentte izin- siz gösterilerle gerilim tır- mandırılacakmış. Bugünün karagözlüklü AKP Genel Başkanı ve Başbakan Re- Adnan Menderes Tayyip Erdogan cep Tayyip Erdoğan'ın istifası hay- kırılarak, 27 Mayıs gibi bir askeri mü- dahaleye ortam yaratılmış olacaktı! Bu olaylarda varlığı hiç duyulmayan temel istihbarat örgütü MIT'in rolü hakkında tek satır okumadığımız için bu yanlış istihbaratı MlT'e mal ede- meyiz. Öz'e bu ihbarı kimin verdiğini bilmiyoruz. Bildiğimiz öz'ün yanıltıl- dığıdır! Olay doğru, ama şifre yanlış! Doğrusu "555K"ye nazire olarak "777K" olacaktı! Yani 2007'inin 7. ayı- nın 7 günü kaoş yaratılacaktı! Bu nedenle Ümraniye'deki gece- konduya 27 el bombası, Aygün'ün bü- rosundaki banyoya Glock marka ta- banca konulmuştu. "777K"n\n gelip çattığı gün insanlar sokağa döküle- cekti. Eski Jandarma Komutanı, Mil- li Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şener Eruygur, orduevindeki dairesinde gizlediği bas- ton biçimli tek atımlık tabancasını da "kalaşnikof" niyeti ile kuşandıktan sonra "£TÖ"nün başı olarak, seçeceği yüzlerce TV kanalından birinde darbeyi açıklayacaktı! Böylece 22 Temmuz se- çimi yapılmayacak, AKP'nin iktidar, Abdullah Giil'ün de cumhurbaşkanı olması da önlenecekti! 12 Haziran 2007'de Ümra- niye'deki gecekonduda el bombaları bulununca, 25 gün sonrası için planlanan "777K" harekâtı yattı! Demokrasi yırt- tı! Dolayısıyla basına sanki bu yılmış gibi yansıyan "7 Temmuz Kaos" şifresi yanlış çözümlendi. "£TÛ"de, ulus- lararası terör örgütleri El Kai- da, Khmer Rouge, El Cihad, 17 Kasım, Abu Nidal, İRA, Ja- pon Kızıl Ordu, Hamas, Hiz- bullah, PKK, Bask, DHKP/C arasında tarihteki yerini aldı! Sonra ne oldu? 27 el bombası "imha" edildi. ETÖ'nün bir terör örgütü oluşunun en önemli kanıtı da masaldaki gi- bi "yandı bitti kül oldu!" Bombalann patlatıldığı açık- lanmadan önceki yazımızda ne demiştik: "Adnan Men- deres'in DP'si döneminde polisler muhaliflerin ceplerine, evlehne, bürolanna esrarkoyup bu dü- zenleme ile yarattıkları suçluları içeri atarlardı. Artık esrar yerine Aygün olayında olduğu gibi 'terörist' suçla- ması ile yargılamak için bürosundaki banyoya Glock tabancası çok önce- den konuluyor, şanslı birrastlantı so- nucunda iki ay önce bulunup polise bildiriliyor. Glock yerine, düzenbazla- rın balonu patlıyor. Eğer tabanca o günkü aramada bulunsaydı ne ola- caktı? Aygün, ruhsatsız terör silahı Glock ile '1 numaralı terörist' damgası yemeyecek miydi? Yoksa Ümrani- ye'deki el bombaları da mı böyle to- humlandı?" Ne dersiniz? Anlayışsız Gelinler! 29 Haziran'da işadamı Rahmi Koç Hürriyet'e "Sakallı, bıyıklı adam katiyen almam. Kirli sakal da sev- mem. Her gün tıraş olacak bir ke- re. Blucin de giyilmez. Kadmlarda mini giyemez." dedi. Başbakandan bir hafta boyu tepki gelmedi. Bu arada ETÖ terö- ristleri gözaltına alındığında Ay- gün hakkında 4 Temmuz'da bu köşede şöyle yazdık: "O bir asker değil. Gazeteler- de yazılar yazsa da, sonuçtabiriş adamı. Aygün'ün gözaltına alm- ması Istan- bul'daki 'Bizans Sermayesine' önemli bir ileti... 'Bu kez sizlere dokunmadık, Anka- ra'dan bir işadamını aldık... Ayağı- nızı denk alın. Yoksa sıra size de ge- lir!' Bugüne değin Koçlar, Saban- cılar, Doğanlar, Şahenkler, özye- Rahmi Koç ve Tayyip Erdoğan ğinler, Karamehmetler, TÜSlAD'çı- lar hâlâ kendilerine karşı güçlendi- rilen 'Yeşil Sermaye'n/n desteğin- deki iktidarın gerçek niyetini algıla- yamadılar. 'Bizans Sermayesi', Ay- gün olayını çok iyi irdelemelidir." Erdoğan, Koç'a bir hafta sonra ve yazımızın çık- tığı gün "Bunlar ayrımcılığın ta kendisidir. Bu- gün dünyanm neresinde böyle ilkel anlayış var?" sözleri ile tepki gösterdi. Aygün olayı ile "kızım sana söylüyo- rum, gelinim sen anla" diye uyarıl- mışlardı ama Koç anlamamış- tı! Yargıtay, bıyıklı işçi istemeyen patronu haklı bulmakla kalmamış, ihbar ve kıdem tazminatını bile ödetmemişti. Ama Koç'un işe al- madığı bir adam, Türkiye'de baş- bakan olmuştu! Eskiden Rus, Şimdi ABD Elçiliği! Ispanya Büyükelçisi Luis Filipe Fer- nandez de la Pena 1 Temmuz'da ve- da toplantısı düzenledi. O gün Anka- ra'da, gözdağı gözaltılan yapılmıştı. El- çinin bahçesinde gazeteciler, yaban- cı diplomatların kuşatması altındaydı. Kuşkusuz Balbay'dan dolayı "Cum- huriyet" çalışanı olarak en gözde (!) ga- zeteci bendim! Yabancı diplomatlar, Ankara'da olup bitenleri başkentleri- ne rapor edebilmek için, sanki savcı Balbay'ı sorgularcasına beni sorgu- luyorlardı. Hiç olmazsa açık hava- daydık. Çevremizde güzel bayanlar vardı. Elimizde bol buzlu viski ka- dehleri bulunuyordu. Balbay'a kıyas- la çok ama çok şanslıydık! 3 Temmuz'da Belarus Ulusal Gü- nünde de durum değişmedi. O ak- şam, ABDBüyükelçiliği, "Özgürlük Günü" kutlamasını bir gün öncesi- ne almıştı. İki yıldır Amerikalılar, beni ulusal günlerine çağırmaz ol- muşlardı. İyi ki çağırmıyorlardı, yok- sa günün birinde Balbay gibi ABD Büyükelçiliğinde ne yaptığımın he- sabını vermek zorunda kalabilir- dim. Eskiden, gazetecilere Emni- yet'in 1. Şubesinde, Rus Büyükel- çiliği'ne neden gittiği sorulurdu! Eski diplomat, şimdi yüce yargıç Osman Paksüt ABD Elçiliğinde ne yaptığının hesabını versin bakalım! Paksüt, yatsın kalksın kendisini "te- lekulak kurbanı" olarak ETÖ ile işbir- liğinden gözaltına alınmadığına şük- retsin. Paksüt gazetecilere "AB, (AKP'nin kapatılması konusunda) 'müzakereleri askıya alırız', diyor. Psikolojik harekât yürüterek tersyön- de şaşırtma yapıyorlar. Samimi olarak Türkiye'yi AB'ye almak istemiyorlar. 'Bakın parti kapattılar, artık görüşmeye gerek yok', demeyegetiriyorlar."gi- bilerden konuşmuş. Bu köşenin yazarı bu görüşü yıllardır dile getiriyor. 1963'te zamanın 6 üye- si ile "Ankara Protokolü"nün imza töreninde oradaydı. Türkiye ilk aday- dı. Bugün AB'ye 27 ülke üye oldu. Tür- kiye hâlâaday... 2007 seçiminden önce Brüksel'de açıklanan olası tarih 2014 idi. AKP'nin durumu izlenecek, demekti. Son gözaltı olaylarından çok önce Ge- nişlemeden Sorumlu Komisyon Baş- kanı Olli Rehn "Türkiye'nin AB üye- liği (Cumhuriyet'in 100. yılından), 2023'ten önce teknik anlamda ola- naksız görülüyor!" dedi. Yine "çıkmaz ayın son çarşambası" demek değil de ne? Paksüt'ün dediği gibi, eğer AKP'nin kapatılırsa, AB için sudan bir bahane olacak... Bellek Yanılgısı Bir bellek yanılgısı olarak ilhan Selçuk'a 12 Eylül sonrasında Ziver- bey Köşkü'nde işkence yapıldığını yazmışım. 12 Mart sonrası olacaktı. Oysa o günleri bilen bir kişi olarak, başta Nadir Nadi ve Selçuk'la birlikte 11 kişi Istanbul'da gazeteden uzak- laştırılınca, ben de Ankara'da istifa et- miştim. Selçuk'tan ve okurlardan özür dilerim. Kalp ameliyatı ile yeni üyemiz İlhan Ağabey'e "Fermuariar Kulübüne" hoş geidin, diyoıum. Kore Savaşı sırasında 100 bin güneyli solcunun kurşuna dizildiği ortaya çıktı ABD katliamı seyretmiş Dış Haberler Servisi - ABD'li yet- kililerin, 1950'li yıllardaki Kore Savaşı sırasında Güııey Kore askerlerince yüz bin kadar solcu siyasi mahkûmun kurşuna dizilmesine göz yumduğu or- taya çıktı. 50'lerin ortalarında Güney Kore hü- kümcti tarafından yapılan katliama ilişkin belgeler üzcrinde 2 yıldır çalı- şan Güney Kore'deki "Hakikat ve Uz- laşma Konıisyonu", Güney Kore as- kerlerinin, ABD yetkililerinin de ona- yıyla ilerleyen Kuzcy Kore ordusuna katılmalannı engellemek için öldür- düğü kişilerin sayısının yüz bini bul- duğunu bildirdi. Öldürülenlerin toplu mczarlara gömüldüğünü bildiren ko- misyon, bu ay sonunda toplu mezar- lardaki kazı işlemlerine yeniden baş- • 50'li yıllarda yaşanan, Türkiye'nin de asker gönderdiği Kore Savaşı'nda güneyli solcu siyasi mâhkûmlarm kurşuna dizilerek toplu mezarlara gömüldüğü anlaşıldı. Güney Kore'de 2 yıldır çalışan "Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu"nun raporunda ABD yetkililerinin 100 bin kişinin öldürüldüğü katliama seyirci kaldığı belirtildi. si'ni yasadışı ilan etnıişti. Güney Ko- rc'de 1948'de iktidara gelen ve tüm solcu siyasi faaliyetleri yasaklayan Syngman Rhee yönetiminin, savaş ön- cesi ve sonrasında hapse attığı on bin- lerce solcuyu, dalga dalga yapılan in- fazlarda öldürdüğü sanılıyor. layacağını açıkladı. Komisyon, üye- lerinden tarihçi Jung Byung-joon, "En önemli şey, ABD'lilerin bu in- fazları durdurmamış olmasıdır. Suç mahallindeydiler ve fotoğraflar çe- kip raporlar yazdılar" dedi. ABD ve Sovyetler Birliği'nin 1947'de Kore'yi kuzey ve güney ola- rak ikiye bölmesinden sonra, Gü- ney'deki ABD askeri hükümcti güneyli komünistlerin partisi Kore İşçi Parti- Amerikan belgeleri Üst düzey ABD'li danışmanlardan Yarbay Rollins S. Emmerich, daha sonra ABD ordusu tarihçileri için yaz- dığı gizli notta, Haziran 1950'de ast- larından birinin kendisine bir Güney Kore alay komutanmın Busan'daki hapishanede bulunan 3500 komünist şüpheliyi kuzey ordulanna katılmala- rını engellemek için kurşuna dizmeyi planladığını söylediğini kaydetti. ABD Ulusal Arşivleri'ndeki belgeye göre Emmerich, bu tür katliamlara "göz yu- mulamayacağım" söyledi, ancak da- ha sonra ABD'nin "Güney Kore as- kcrlerinin hapishanedeki mahkûm- ları makineli tüfeklerle vurmasına izin verdiği" bildirildi. Komisyona gö- re, katliamlarla ilgili ortaya çıkarılan ilk belge olarak görülen 78 sayfahk ra- por, ABD ordusunun bu tür katliamlara izin verdiğini açıkça gösteriyor. Kâbil kana bulandı Afganistan'm başkcnti KâbiPde, Hindistan Büyükclçiliği'nin girişinde düzenlenen intihar saldırısında aralarında çocukların da oldtığu en az 41 kişi öldü, 141 kişi yaralandı. İntihar eylemcisinin, bumba yüklü kanıyonunu Içişleri Bakanlığı binasının tam karşısında yer alan büyükelçiliğin kapısına çarpması sonucu, sivillerin yani sıra Hindistan askeri ataşesi, bir diplomat ve büyükelçilikte görevli iki koruma öldü. Saldırı, I aliban rejiminin devrildiği 2001 yılından bu yana başkent KâbiPde gerçekleşen en kanlı saldırı oldu. Olayın sorumluluğunu henüz üstlenen olmadı. (Fotoğraflar: AFP) SÜNNt LİDER ÖLDÜRÜLDÜ Irak'ta ABD destekçileri hedefte Dış Haberler Servisi - Irak'ın başkcnti Bağdat'm güneyinde, ABD ile iş- birliği yapan Sünni aşi- rctlcre bağlı Uyanış Ko- mitesi'nin Iskenderi- yc'deki lideri öldürüldü. Irak polisi, Iskenderi- yc'deki Uyanış Komitesi Başkanı Ali Abdülrıza el Bedri'nin, önceki gün ABD güçleriyle yaptığı görüşmeden sonra aracı- na yerleştirilcn bomba- nın patlaması sonucu ya- şamını yitirdiğini açıkla- dı. Anbar'da dün Uyanış Komitesi üyelerinin bu- lunduğu kontrol noktası- na düzenlenen intihar sal- dınsında da 9 kişi yara- landı. ABD vc Irak güç- leri, son dönemde ülkcde şiddetin azaldığmı ve El Kaidc'nin gücünü kırdık- larını öne sürüyor. ABD ve Irak hüküme- tinin, işgalin ardından es- ki Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin döne- minden kalan doğal uran- yumu bir Kanada firma- sına sattığı bildirildi. Hü- kümet sözcüsü Ali Dab- bağ, 550 ton uranyum- dan, Irak ve bölgeye po- tansiyel zararlan ve çev- reyi kirletmesi nedeniy- le kurtulma kararı aldık- larını savunurken, kara- rın Irak'taki savaş orta- mnıda uranyumun "yan- lış ellere" geçmesüıi en- gelleme amacı taşıdğı bclirtiliyor. Saddam'ın nükleer programının merkezi olan Tuvaitha'da depolanmış 550 ton uran- yumun herhangi bir zen- ginleştinne işleminden geçirilmemiş olduğu ve silah olarak kullanıla- mayacağı kaydedildi. ABD, îrak işgali önce- sinde Saddam'ın nükleer silah üretmeyi amaçladı- ğuu öne sürmüştü, ancak işgalin ardından bu ko- nuda bir kanıt buluna- mamıştı. TEŞEKKUR Ameliyatımı başarıyla gerçekleştiren, Saym Doç. Dr. ABDÜLKADÎR POLAT ve ekibine teşekkürlerimi sunarım. TAMER DAĞLIOĞLU Elmek: [email protected] Faks:0312.442 79 90 HENDEK İCRA DAİRESİ TAŞ1NMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya no: 2005/699 Esas Satılmasına karar verilen taşınmazui cinsi, niteligi, kıymeti, adedi. önemli özellikleri: TAŞ1NMAZ1N TAPU KAYD1: Sakarya ilı Hendek llçesi Şeyhler 1 Köyünde kaiıı Tapunun ü ada 1196 parsel sayısında kayıtlı 2188,00 M2 yüzölçüınünde KÂVAKL1K cinsinde laşınmaz. TAŞINMAZ1N HALİHAZİR DURUMU: Taşınmaz Uıpıı kayıtlannda KavaklUc cinsinde göriinii- yor ise de üzerinde iki katlı 13.Ü0* 55.00 mı ebatlannda 715 m2 laban alaıılı betonarme künıes var- dır. Binanın yıpranraa payı % 15'tir. TAŞ1NMAZ1N İMAR DURUMU: Belediye imarplanı dışmda Şeyhlerköyündedir. TAŞ1NMAZIN MU11AMMEN KIYMETİ: Taşınmazın arsa değeri ve üzerindeki yapı ile birlikte toplam muhammen kıymeıi 382.154.00.-YTL SAT1Ş GÜNÜ VE SAATİ: I.SaüşGünü 19.08.2008 Saat: 14.05-14.15 2. Satısj günü 29.08.2U08 Saat: 14.05-14.15 SaüşŞartlan; 1-Saöş 19/08/2008 günü saat 14.05'den 14.15'e kadar Hendek lcra Müdürlügü'nde açık ammıa suretiyle yapılacaktır, Bu artımıalarda tahmin edilen değerin %60'ını rüçhanlı alacak- lılar vaısa alacaklan toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhödü sakll kalmak şartıyla 29/08/2008 günü aynı yer ve saaılerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bn amnnada da ıiiçlıaıılı alacaklıların alacağını, tahmin edilen değerin "îı 40'nı ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2- Antınnaya iştirak ede- ceklerin tahmin edilen değerin %20'si ııispetinde pey akçesi veya bu miktara kadar İıanka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere sü- re verilebilir. KDV. ihale damga lıarcı, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harç ve masrafları alı- cıya aittir. Biriknıiş emlak vergi borçları, Tellaliye resnıi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu haıç- ları saıış bedelınden ödenır. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3- Ipotek salıibi ala- caklılar ile diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle feiz ve giderlere dair olan iddmhınm dayaıuığı belgeler ile (I5)gün içinde dairemize bıldınneleri lazımdır. Aksi takdirde haklaıı tapu sıcıli ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bıtakılacaktır. 4- Satııj bedeli. lıemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra vc Iflas Kaııunu'nıııı 133'üncü maddesi gcıeğincc ihale fes- hedilir. İki ihale aıasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefıllcri mesul tutulacak ve hiçbir lıük- me haceı kalnıadan kendilerinden lalısil edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmcsi için dairede açık olup gideı ı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir ömeği göndeı ilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin ijartnanıeyi gömıüij ve nıünderecatını kabul etmiş sayılaeaklaıı, başka lıil- gi almak isteyenlerin 2005 / 699 Esas sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze baş vurmaları ilan olunur. (I.I.K. m.126) (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 37328 VEFAT Baromuzun 31447 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT ELA KURT vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 08.07.2008 Salı günü (bugün), Ankara Karşıyaka Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı'na defhedilecektir. Merhumeye Tann'dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. ÎSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI VEFAT Baromuzun 2180 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT ŞÎNASÎ CİNGÎZ vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 08.07.2008 Salı günü (bugün), Erenköy Galippaşa Camii'nde kılınacak ikindi namazını müteakip Küplüce Mezarlığı'na defnedilecektir. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. ÎSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI