Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 TEMMUZ 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Birleşik Metal-Iş'e göre asgari ücret, temel harcama kalemlerinde yüzde 20 ile 30 arasında alım gücü kaybetti
Ucretli enflasyona yineyenikEkonomi Servisi - DİSK'e bağ-
lı Birleşik Metal-İş Sendikası'nın
araştirmasma göre asgari ücret te-
mel harcama kalemleri karşısında
yüzde 30 aluıı gücünü kayberti. Bir-
leşik Metal-Iş Sendikası, temmuz
zamlan yapılırken asgari ücretin
alım gücüııde yaşanan kaybın dik-
kate ahnmadığını belirterek ek
zam yapılmasını istedi.
Sendikanın Araştırma Dairesi
Uzmanı F. Serkan Öngel tara-
fından TÜİK madde fıyatlan ve-
rileri ve Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlığı istatistikleri esas
alınarak yapılan araştırmarun so-
nuçlan şöyle:
• Birleşik Metal-lş Sendikası, temmuz zamlan yapılırken
asgari ücretin alım gücünde yaşanan kaybın dikkate
alınmadığını belirterek ek zam yapılmasını istedi.
• Asgari ücretli temel harcama
kalemleri karşısında temmuz ayı
ücret artışına rağmen yüzde 3O'a
varan erime yaşadı.
• Asgari geçim indirimi dışa-
nda bırakıldığmda asgari ücretli
Aralık 2007 tarihinde aldığı net
419 YTL'lik ücreti ile, 129 kilo pi-
rinç alabilirken bugün net 456
YTL'lik ücreti ile 89 kilo rMrinç
alabiliyor. Bu hesaba göre pi-
rinçte alım gücü kaybı 40 kiloyıı
bulurken asgari ücretlinin oransal
olarak reel kaybı yüzde 33 düze-
yine ulaşıyor.
• Asgari ücretlinin kayıp ya-
şadığı tek ürün pirinç dcğil, Ara-
lık 2007'ye göre asgari ücretli
maaşı ile 65 kilo bulgur, 250
gramlık 135 ekmek, 27 kilo ayci-
çeği, 25 kilo mısırözü yağı daha az
alabiliyor. Kuru fasulyede kayıp
25, mercimekte 20 kilo. Söz ko-
nusu ürünler karşısında asgari üc-
retlinin yaşadığı reel kayıp yüzde
20 ile 30 arasında değişiyor.
• Enerjifiyatlanndakiarnşlarda
reel olarak ciddi alım gücü kay-
bına neden oluyor. Elektrik ve do-
ğalgazda yaşanan fıyat artışlan
mutfakta canı yanan asgari ücret-
liye ikinci bir eziyet haline geliyor.
•/ Asgari ücret açlık vc yok-
sulluk sının altında belirlenirken
temmuz ayında yapılan günlük
66 kuruşluk zamla asgari ücret-
li, 130 gr pirinç, 1 ekmek, 130
gram kuru fasulye, 96 gram mı-
sırözü alabiliyor. Alım gücündeki
trajik düşüşe karşın, asgari üc-
retliye yapılan günlük 66 kuruş-
luk artış, asgari ücretlinin sıkın-
tısını ve kayıplannı gidermedi.
MADDE FİYATYTL
Hayret, bütün suç
'dava 'da imiş
• Devlet Bakanı Şimşek, ekonomideki bütün
olumsuz gelişmeleri AKP'ye kapatma davasına
bağlayıp 100 milyar dolarlık fatura kesti.
Ekonomi Servisi - Devlet
Bakanı Mehmet Şimşek,
son dönemde Türkiye eko-
nomsinde yaşanan tüm olum-
suzluklann faturasını AKP'ye
açılan kapatma davasına kes-
ti. Anadolu Ajansı'na bir de-
meç veren Şimşek, "Eğer bu
iç siyasi belirsizlik olıııa-
saydı, Türkiye dışarıdald
krizden eıı az etkilenen ül-
keler arasında yer alacak-
tı, çünkü ekonomimiz nor-
malleşme sürecine girmiş-
ti" dedi.
Şimşek, özetle şunlan söy-
ledi:
*^ Türkiye'de faizler mart
ayı itibanyla yüzde 17 düze-
yinde idi. Kapatma davasırun
ardından yükselerek bugün
yüzde 22.5 civanna çıktı.
Yani kapatma davasının ar-
dından faizler 5.5 puan artış
gösterdi. Faizlerdeki bir pu-
anltk artışın Hazine'ye ge-
tirdiği ilave yük 3.5-4 milyar
YTL, öyleyse, iç siyasi be-
lirsizliğin, risk primi artışı ve
faizlerdeki yükselişle Hazi-
ne'ye getirdiği ilave yük yak-
laşık 20 milyar YTL düze-
yindedir.
• Siyasi belirsizlikler ne-
deniyle ÎMKB'de kote edilen
şirketlerin değeri 80 milyar
dolar düştü. Tahvil piyasa-
srnda çok ciddi yabancı çıkı-
şı yaşandı. Siyasi belirsiz-
likler nedeniyle inşaat sektö-
riinde, tüketimde ve yatınm-
larda bir yavaşlama ortaya
çıktı.
• Eğer bundan sonra, si-
yasi belirsizlik azalırsa, fa-
izler yeniden Türkiye'nin
hak ettiği gerçek sevıyelere
gerileyecek, ertelenmiş rü-
ketim ve yatınm harcamala-
n yeniden başlayacak ve eko-
nomik büyüme canlanacak.
Biz dış gelişmelerden o kadar
çok olumsuz etkilenmeyiz,
asıl olumsuz etki iç gelişme-
lerden kaynaklanıyor.
• Ekonomik büyüme ilk
çeyrekte iyi çıktı. Aııcak iç si-
yasi gelişmeler ve belirli
orandaki dış gelişmeler ne-
deniyle, ikinci çeyrekte bü-
yüme yavaşlayabilecek. Yi-
ne de ilk çeyrekteki ekono-
mik büyümenin, tüm yıla
olumlu etkisi olacak.
Pirinç
Bulgur
Ekmek
Ayçiçekyağı
Mısırüzü ya{ı
Kunı(uOİ>V
Merclmsk
Br»
Dojjaigu
ASBARIÛCRET
Aralık
2007
3.24
1.69
1.69
4.13
4.61
3.63
3.35
405 00
0.61
419,00
Tımmuz
2008
5.15
2.50
2.13
6.11
6.93
5.02
4.32
429.71
0.7 ?
456.00
ARTIŞ ORANI
%
58.83
47.93
26.04
47.94
50.33
38.29
28.9(5
6.10
18.07
OYAKBANK ÎSMİ TARÎH OLDU
ING ordudan
çekiliyor
I YENİISIM YENİ SLOGAN - Türkiye'de bundan son-
» ' raki dönemde ING olarak yola devam edeceklerini ve ye~
ni sloganlarını
u
Gücünüze güç katar" olarak belirledik-
lerini ifade eden Hakan Eminsoy, "Beş yıl içinde pazar pa-
\ ıın iki katına, şube sayısını 600'ün üzerine çıkarmayı ve
2 bin 500 kişiye istihdam sağlamayı hedefliyoruz" dedi.
BANK
Ekonomi Servisi -
Oyakbank'ı satm alarak
Türk bankacılık sektörü-
ne giren Hollanda kökenli
ING grubu, Türkiye'deki
faaliyetlerine ING Bank
ismiyle dün itibanyla baş-
ladı.
ING Bank Türkiye Genel
Müdürü Hakan Eminsoy,
duzenlenen basın toplantı-
smda yaptığı konuşmada,
Oyakbank isminin artık
ING Bank olarak devam
edeceğini söyledi. Türk Si-
lahlı Kuvvetleri mensup-
larının maaşlarının öden-
mesiyle ilgili sözleşmelerin
yılbaşından itibaren bit-
meye başladığını belirten
Eminsoy, "Bizdeki maaş-
ların yüzde 6O'ı başka
bankalar tarafından alın-
dı. Geri kalan yüzde 40'ın
da önümüzdeki aylarda
başka bankalar tarafın-
dan alınacağını düşünü-
yoruııı. Askeri birlikler-
deki uydu şubelerimizin
yarısını kapattık" dedi.
Toplam mevcut 352 şu-
bede bankanın kimliğinin
ING Bank olarak değişti-
ğini kaydeden Eminsoy,
tabcla değişikliğinin arka-
sındaki kurumsal değişim
ve dönüşümün 6 ay gibi bir
sürede tamamlandığını
kaydetti. Eminsoy, bundan
sonra yeni bir sayfa açıldı-
ğını ve çok daha büyük
bir güçle Türkiye'ye ve
müştcrilcre hizınet etmeyc
devam edeceklerini aktar-
dı. Global çalkantılara da
işaret eden Eminsoy, bunun
Türkiye'ye olası muhte-
mel etkilerine karşı ING
Grubu'nun bankacılık gü-
cünü arkalanna aldıklarını
ve buna yönelik hazırlık
yaptıklannı söyledi. Böyle
bir ortamda bile ING Gru-
bu'nun Türkiye'ye güven-
diğini ve buradaki yatın-
mını genişletmek istediği-
ni belirten Eminsoy, "Tür-
kiye ING Grubu için ya-
lırını yapmayı planla-
dıkları ülkelerin başın-
da yer alıyor" diye ko-
nuştu.
2
3
i.
5
7
8
9
10
55
Tiırkıye 55. sırada
Kişi başına
Ülkeler GSYH (Dolar)
Liiksemburg
Norveç
Katar
Irlanda
Isvlçre
Danimarka
Izlanda
Isveç
Finlandiya
Hollanda
Türkiye 1
117.231
97.808
95167
66.815
64^636
63.898
62.153
54.500
51.807
51.657
(7*10738
Gelirşişti, Türkiye listeyegirdi
Ekonomi Servisi - Türkiye
lstatistik Kurumu'nun (TU-
ÎK) milli gelir rakamlannı he-
saplama yöntemi ve kapsamda
güncelleme yapmasının ar-
dından Türkiye, kişi başına
yurtiçi gelirde 10 bin doları
aşan ülkeler listesinde 55. sı-
rada yer aldı.
AA'nın haberine göre kişi
başı gelir açısından zengin ül-
kelerin çoğu Avrupa kıtasmda
bulunuyor. Uluslararası Para
Fonu'nun (IMF) 2008 yılı tah-
minine göre, kişi başına yurti-
çi geliri 10 bin doları aşan 57
ülkedcn 31'i Avrupa'da. Kişi
başına gayri safı yurtiçi hasıla
(GSYH) açısından en zengin
ülkeler sıralamasında 117 bin
231 dolar gelirle başı Liik-
semburg yer alıyor.
Dünyanın en büyük ekono-
misi olan ABD ise kişi başına
zenginlikte 46 bin 541 dolarla
ancak 16. sırada yer alıyor. Di-
ğer G-8 (gclişmiş 8) ülkele-
rinden Kanada 15., lngiltere
17. olabildi. Rusya isc 51. sı-
raya yerleşebildi. Afrika'nın en
zengin ülkesi Libya ise 12 bin
703 dolarla kişi başına gelir ba-
kımından dünyada ancak 50.
sırada yer alıyor.
Tek ürün tek ntarka satma dönemi bitti
Ekonomi Servisi - Rekabet Kuru-
mu'nun "Dikey Anlaşmalara İlişkin
Grup Muafiyeti Tebliği"nin geçiş süre-
si olan bir yılın dolmasıyla, temmuz ayı iti-
banyla hâkim durumdaki teşcbbüsler için
yeni dönem başladı.
Bundan sonraki süreçte firmalann sadece
kendi ürünlerinin satılmasını şart koşan
sözleşmelerin yanı sıra indirim, bedelsiz
ürün, kota getirmek gibi uygulamalar da
artık yasak. Dikey anlaşmalara yönelik po-
litikada yeni dönemde, pazar payı yüzde
40'ın üzerinde olan fınnalann rekabeti sı-
nırlayıcı dikey anlaşmalannın otomatik ola-
rak muafiyetten yararlanmalannın önüne
geçilmiş olacak. Dikey anlaşmalara yönelik
yeni politika döneminden öncelikle hak-
lannda karar alınan bira, yüksek alkollü iç-
kiler, gazlı içecekler, dondurma ve hazır
cips pazarlarında faaliyet gösteren teşeb-
büsler etkilenecek.
MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukm@superonline.com
Yabancılara mülk satışına belirli
şartlarla izin veren Tapu Kanunu'nda
değişiklik yapan kanun Meclis'ten
geçti. Cumhurbaşkanı'nın onayı ile
yürürlüğe girecek. Bu yasa ile ya-
bancı gerçek kişiler ve tüzel kişiler, ka-
nunun öngördüğü şekilde Türkiye'de
gayrimenkul ve sınırlı ayni hak sahibi
olabilecekler.
Yabancıya mülk satışına taraf olan-
lardan başı çekenler bankalar, gayri-
menkul yatırım ortaklıkları, TOKİ gibi
kuruluşlar bundan korkmamamızı be-
lirterek Ispanya'da yabancıya satılan
2.5 milyon villayı örnek gösteriyorlar.
Kalıcı yatırımlar için bu şart diyorlar ve
şu hesabı yapıyorlar; "700 milyar do-
lar/100.000 usd=1 milyon birim gayri-
menkul demektir. Bunu satarsak alsa-
na gayhsafi milli hasılanın beşte biri.
Eğer gayrimenkul birim sayısı veya fi-
yatı anarsa Ispanya'nın elde ettiği ge-
liri biz niye etmeyeiim?"
TOKİ, Çanakkale'den Hatay'a ka-
darki sahil bandında yabancılara öz
gü villa kentler projesine başlıyor.
Milli Emlak'a ait yerlerde bu projeleri
gerçekleştirecek.
Yabancıya mülk satışının serbestli-
Yabancıya Satmadığımız Sadece Toprağımız Kalmıştı
ğini öteden beri savunanlar Avru-
pa'daki Türklerin sahip oldukları gay-
rimekulleri örnek veriyorlar. Alman-
ya'daki Türkiye Araştırmalar Merke-
zi'nin (TAM) 2004 araştırmasına göre
Avrupa ülkelerindeki 3 milyon 830
bin gurbetçinin yüzde 20'si mülk sa-
hibi olmuş ve hiçbir engelle karşılaş-
mamış. AB ülkelerinde Türk kökenli-
lerin oturduğu toplam 955 bin hane-
nin 190 bini gurbetçilerin kendilerine
ait olduğunu, savunmalarına dayanak
yapıyorlar. Ayrıca Bayındırlık ve Iskân
Bakanı'nın tespiti de ilginç: "Siz Al-
manya'ya gideceksiniz.. 2 bin camiya-
pacaksınız.. 100 bin de ev alacaksınız;
adam gelip Türkiye'de konut yapacak.
Korkmamak lazım. Bizim korkacak bir
şeyimiz yok. Türkiye büyük bir ülkedir.
Mütekabiliyet esaslanna göre yapılıyor."
Bu yasaya karşı çıkanlar da şu ge-
rekçeleri ileri sürüyor:
- Bu, istismara yol açar. Yap-işlet-
devret modeli ile bu yasanın boşlu-
ğundan yararlanılarak çok yer yaban-
cılara peşkeş çekilir.
- Askeri yasak bölgelerle ilgili karar
yetkisinde asker by-pass edilmekte-
dir. Askeri alan olabilecek yerler ya-
bancıya satılabilecektir.. ki bu vahim
birdurumdur.
- Satılmayan hiçbir şey kalmamıştı.
Toprak satışı ile ekonomik işgal, fizi-
ki işgalle anlam kazanıyor.
Peki yasa neler getiriyor? Ona bir
bakalım.
Yabancı şirketlerin durumu
Yabancı yatırımcı tüzel kişiliğe sahip
şirketlerin Türkiye'de kurdukları veya
iştirak ettikleri şirketler, anasözleş-
melerindeki faaliyet konularını yürüt-
mek için gayrimenkul satın alabile-
cekler ve sınırlı ayni hak temin edebi-
lecekler ve kullanabilecekler. Burada
herhangi bir sınırlama yoktur. Burada
faaliyette bulunma ve yabancı sermaye
getirme şartı aranmaktadır. Ayrıca
yabancı tüzel kişiliğe sahip şirket Tür-
kiye'de şirket kurmadan veya iştirak et-
meden gayrimenkul edinemeyecektir.
Ancak faaliyette kullanılmayan gayri-
menkuller ne olacak, belli değildir. Bu
nedenle, çıkarılacak yönetmelikte bu
tür esasların net biçimde ortaya kon-
ması gerekir.
Yabancı gerçek ve tüzel kişilerin
mülk edinmesi
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile
kendi ülkesi kanunlanna göre kurulu tü-
zel kişi şirketler merkez ilçe ve ilçeler
bazında, uygulama imar planı ve mev-
zii imar plan sınırları içerisinde kalan
toplam alanların yüzölçümünün yüz-
de onuna kadar kısmında taşınmaz ile
bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı ay-
ni hak edinebilirler.
Yabancılann satın alamayacakları
alanlar
Yabancı gerçek kişiler ile kendi ül-
ke mevzuatına göre kurulmuş tüzel ki-
şi şirketlerin taşınmaz mal satın ala-
mayacakları alanları belirleme yetkisi
Bakanlar Kurulu'na aittir.
Enerji, tarım, maden, sit, inanç ve
kültürel özellikleri nedeniyle korun-
ması gereken alanlar, özel koruma
alanları ile flora ve fauna özelliği ne-
deniyle korunması gereken hassas
alanlarda ve stratejik yerlerde kamu ya-
rarı ve ülke güvenliği bakımından ta-
şınmaz ve sınırlı ayni hak edinemeye-
cekleri alanlan, ilgili kamu kurum ve ku-
ruluşlarının tescile esas koordinatlı
harita ve planları içeren teklifi üzerine
Bakanlar Kurulu belirleme yapacaktır.
Askeri yasak bölgeler ile özel gü-
venlik alanlarında taşınmaz satışı
Yabancı sermayeli Türk şirketlerinin
bu bölgelerde taşınmaz mal alımları iz-
ne tabi olacaktır.
Sevgili okuyucular, yasanın derin-
lemesine incelenmesi sonucunda bir-
çok boşluk içerdiğini görüyorsu-
nuz.Yap-işlet-devret modeli ile yasa-
nın sınırlayıcı hükümleri bertaraf edi-
lebilecektir. Alan sınırlaması hesapla-
rı nasıl yapılacaktır, denetimi nasıl
olacaktır, bunlar belirsizdir. Üstelik
TOKİ Başkanı'nın dediği gibi Ege ve
Akdeniz sahil bandı yabancılann vil-
lalarıyla dolacak ve bu bize milyar do-
larlar kazandıracak mı, bu da belir-
sizdir. Satacağımız yüzde 10 alan ile
beklediğimiz milyar dolarlar gelmezse
ne olacak? Acaba ekonomik bağım-
lılık toprak satışı ile pekişmiş olmaya-
cak mı?
İŞÇİNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
İnsanlık Sınavı
Insanların, siyasal, toplumsal örgütlenmelerin,
insanlık, ilke sınavından otomatik geçtikleri kimi ge-
lişmeler vardır... Yaşamım boyunca Alman Naziz-
minin soykırımından geçmiş kimi Yahudi kökenli si-
yasi liderler ve bireylerin, ayni türden soykırımı eği-
limi, yetmedi eylemleri içinde olmalarını sorgulayıp
durmuş, bu çarpıcı çifte standardın ötesinde ikile-
mi kendi kendime açıklayamamışımdır... Lübnan'da
Hamas'ı hedef almış olsa da atılacak bombaların Is-
railli çocuklara imzalatılmasını gösteren fotoğraf ka-
releri bu nedenle beni farklı incitiyor. Hele de yanında,
adı geçen bombardımanda ölmüş Lübnanlı çocuk
cesetlerinin görüntüleri yer almışsa...
Insanın, onun biryansıması olan örgütlenmeleri-
nin, gerçekten ilkeli, insan hakları, evrensel hukuk,
insanca paylaşım kriterlerine bağlı kalmaları, şu ağız-
lara sakız yapılmış insan hakları, demokrasi, öz-
gürlükler savunuculuğunda sorumluluklarının gereğini
yerine getirebilmeleri sanılandan zor bir zanaat. İn-
sanlık tarihi hem bireyler, hem de örgütlenmeler öl-
çeğinde onur verici, bir o kadar da yüz kızartıcı ör-
neklerle doludur.
Yanlış anlaşılmasın, bireyin, örgütlenmelerin, zor-
lu günlerde kahramanlık sınavını başarı ile aşmak zo-
runda oldukları gibi bir savla karşınıza çıkmıyorum;
en kestirmeden işkenceye dayanamayıp konuşan,
arkadaşlarına, ülkesine, davasına ihanetle suçla-
nanları hiç ayıplamaya, yargılamaya kalkışmadım.
Korkmak bireyler ve toplumlar için zaaf sayılsa da
insanca, yaşama güdüsüyle beslenen bir duygu.
Ancak 12 Eylül DİSK davası yargılamasında
mahkeme güvenliğinden sorumlu bir yargıcın, ta-
mamen sadistçe bir duygu ile, çok soğuk duruşma
salonunda, tuvalete gitmek zorunda olan, yaşını ba-
şını almış insanların izin isteyen, çekinerek kalkmış
parmaklarına saatlerle yanıt vermemesini hiç anla-
yamamışımdır. Hele de bir duruşma sonrası ayni yar-
gıcın besbelli çok otoriter, kendisinden epeyce iri-
ce karısının kullandığı araçta iki elinin arasında be-
beğini tutuşunu gördükten sonra, "özelyaşamında-
ki ezikliğin acısını mı çıkanyor?" sorusunu sormak-
tan kendimi alıkoyamamışımdır.
•••
Şimdilerde Ergenekon davası bağlantılı tartış-
malarda, insanlık sınavından geçiş halleri çok canımı
acıtıyor; Türkiye'ye sivil darbe ile ılımlı Islam donu
biçmeye çalışan emperyal çıkar odağı ekseninde
misyon üstlenmişler canımı acıtamaz. Ancak geç-
mişinde aydınlanmacı, insan hakları, demokrasi, sol
kriterlerle toplumsal yaşamın içinde yer almış, be-
deller ödemiş insanların, değerleri olduğuna inan-
dığım insanların son hallerini gerçekten açıklaya-
mıyorum.
Demokrasinin, insan haklarının evrensel değer-
lerinde hep çamura yatmış, emperyal çıkarların ni-
metlerinden çok fazla pay aidıkları için de sözde sa-
vundukları insan hakları kriterlerine yamuk bakmış,
algılama, bilinç eksikliği içinde kalmış, gelişmiş bi-
reyci, çıkarcı egolarına teslim, emperyal kültürün hiz-
metlisi, ABD emperyal kültürünün hizmetlisi aydın-
lar, siyasiler, gazeteciler zaten gündemimizin dı-
şındalar. AB'nin insan hakları, paylaşım kriterlerine
bağlı geçinen siyasileri, aydınları, gazetecilerinde-
ki 1980'ler sonrası hızlı yamulma üzücü ve düşün-
dürücü.. Sosyalist Entemasyonal'e biçimsel olarak
üye AB'nin sol partileri ve siyasilerinin, öne çıkan ay-
dınlarının, emperyal çıkarlar adına, piyasa ekono-
milerine biyat etmiş olarak insanlığa, dünyanın do-
ğal dengelerinin yok edilişine, sosyal devlet, pay-
laşımdan tümden sapılmasına, sosyal dampinge, sa-
vaş suçlarına, emperyal işgallere başrollerde suç or-
taklığı yapmalarını sorguluyorum.
Türkiye'ye dönük olarak da çifte standartlı, ikiyüzlü
çıkışlarının hesabını vermek zorunda olduklarını
düşünüyorum.
En çok da kendi ülkemin, geçmişini bildiğim ay-
dınları ve örgütlerindeki yamulmanın, gerçek insan
hakları, demokrasi kriterleri, yaşadığı, bireyi olduğu
ülkesinin insanına, çıkarlarına bağlılığında.. satış çiz-
gisinin ötesinde yer alışın artık deşifre edilmesi, sor-
gulanması zorunluluğuna inanıyorum... Hemen al-
tını çizmeli, elbette pek çok insan Ergenekon davası
üzerinden yapılan spekülasyonlar karşısında, Su-
surluk benzeri, darbeler için set çekici, ders verici
bir dava ve operasyonla karşı karşıya olduğumuza
inanabilir. Buna inanmak, bu türden bir çetenin çö-
kertilmesini istemek başka, suçunu bilmeden, id-
dianamesini öğrenemeden bir yılın üstünde hapis-
te kalıp kanserden ölen insanın insan hakları ihlali-
ne, hukukun çiğnenmesine karşı durmamak başka.
Hele de AKP'nin kapatma davasında savcının söz-
lü açıklamasını yaptığı günle çakıştırılmış, gizli örgüt
operasyonu mantığı ile çatışmalı, iktidar karşıtlan için
intikam, siyaset, kasıt kokan, yine hukuk, insan hak-
ları ihlalleri zinciri oluşturan yeni tutuklamalar için,
"nihayet" sözcüklü sevinç çıkışları utanç verici. 12
Mart'İar, 12 Eylül'ler sürecinde darbeler hukukunun
mağduru olmuş aydın gibi aydın bildiğimiz insanların,
hukuk katliamı içerikli operasyon için "geç kalmmış "
sözcüğü ile yorum yapmaya kalkışmaiarı çok baş-
ka. Gerçekten utandırıyor, can acıtıyor...
soner@cumhuriyet.com.tr
AnadoluJet: Rötarlar
bizden kaynaklanmıyor
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Hava-
yollan'nın yan kuruluşu olarak geçen 23 Ni-
san'da Ankara merkezli sefeıierine başlayan Ana-
doluJet'te son günlerde yaşanan rötarlann Antal-
ya hava trafığinde yaşanan yoğunluktan kaynak-
landığını söyleyen AnadoluJet Bölgesel Uçuşlar
Başkanı Sami Alan, "Rötar ortalamamız 18 da-
kikadır. Elimizde olmayan nedenlerle yaşanan
aksakhğın giderilmesi için de çabalıyoruz" de-
di. Alan, "THY'nin Ankara merkezli Anado-
luJet proejesinde başarı yakalandı" diye konuşfu.
(Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ)