Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18TEMMUZ2008CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Uluslararası Almada Tiyatro Festivali 25. yılında
Değişen ve değişmeyen sahne
ZEYNEP ORAL
ym
Uluslararası Almada Tiyatro Festi-
vali'nden gelen çağrıda "Beden dili ve
sahne uygulamalan" konusunda bir ko-
lokyum yapılacağı beliıtiliyor ve tüm ko-
nuşmacıiardan kendi ülkelerinden yola
çıkarak konuşmalan istcniyordu... Kolla-
n sıvadım, hazırlığımı yaptım ve kendimi
Almada'da buldunı!
SuLARDA YANSIMALAR
Almada, Lizbon'un karşı kıyısı... Tejo
Nehri'nin biryanı Lizbon, öte yanı Almada.
Gemiler vızır vızır, on dakikada geçiliyor.
Lizbon'un lstanbul'la benzerliği dillere kli-
şe olmuştur: Haliç, tepeler, yokuşlar, dar
sokaklardan sulara bakış, kaldınm taşları,
tramvay vb... Gcl gelclim onlann deniz vc
nehiıle banşık yaşamlan, sulardan rayda-
lanışlan bizi çok gerilerde bırakıyor...
Nelıir sanki dev bir ayııa... Sulardan yan-
sıyan her iki kentin silueti, Almada'ya te-
peden bakan dev lsa heykeli... Ama, san-
ki Portekiz'in tüm tarilıi, edebiyatı, şiiri,
müziği de her an gelip geçiyor önünüzden,
gözlerinizden, yüreğinizden... Fadolann
hiiznii, Atlantik'e açılan kumsallarda ko-
şuşan çocuklann neşesi de yansıyor su-
lardan...
Minik gemiler dışında, iki yakayı bir-
leştiren iki köprü seçeneğiniz var. Bir za-
manlar Salazar Köprüsü diye anılan, Ka-
ranfil Devrimi'yle adı "25 Nisan Köp-
rüsü" olan, iki kath asma köprü... Sala-
zar adınrn her yerden kaldırılması, dikta-
törün toplum vicdamnda cezalandmlma-
sı, lanetlenmesi de yansıyordu nehrin su-
laıından...
Ikinci seçenek Vasco de Gama Köprü-
sü... Bugüne dek gördüğüm belki de en
müthiş "saııal eseri"! Asıl mesleği mü-
hendislik olup, bence tam bir büyücü ve mi-
mar, heykeltıraş, ressam Katalan sanatçı
Santiago Caratrava'nın eseri! Yükselip
alçalan, kıvnlıp dolanan bir şiir... 17 küsur
bizi inandıran; insanm değişime direncini
eleştiren ve yüreklere dokunan bir göste-
riydi...
B>
kilometrclik, Avrupa'nın en uzun köprü-
sü... 1998'de Expo - Dünya Fuarı'yla
kentin çehresinin nasıl değiştiği de yansı-
yordu sulardan...
Artık karşı yakaya, Almada'ya geçebi-
lirim...
G E U N DE KISKANMAYIN!
Uluslararası Almada Tiyatro Festivali
25. yılını kııtluyordu. Almada Belcdiye-
si'nin, Portekız Kültür Bakanlığf nın ve
sponsorlann sağladığı olanaklarla gerçek-
leşiyordu. Başlangıcında, Almada Tiyat-
ro Topluluğu'nun işgüzarlığı ve dünyaya
açılma tutkusu yatıyoıdu.
Hükümetler, bakanlar, belediyc baş-
kanlan değişse de, 25 yıldır hiç fıre ver-
meden, niteliği düşünneden gerçekleşe-
bilmesini festival yöneticisi Joaquim Be-
nite üç öğeye bağlıyordu: 1) Bu küçük
kentin kültüıe vcrdiği önem... 2) Farklı kül-
türlerle ilişkilerin ve iletişimin sağladığı ge-
lişim ve yaratıcılığa verdiği güç... Festival
için her katmanda sağlanan çalışma se-
ferberliği ve dayanışma...
Gclin de şimdi kiskanmayin! Biz kos-
koca Istanbul'da Tiyatro Festivalimizi her
yıl sürdüremedik, iki yılda bire indirdik!
(Değil Lizbon ve Almada'nm, bütün ül-
kenin Portekiz'in nüfusu, tstanbul nüfu-
sundan daha az oysa! En iyisi bir üst pa-
ragrafi yeniden okuyun!)
Festival programında Portekiz'den on-
larca, Almanya, Şili, Küba, ttalya, lspan-
ya, Fransa ve Lübnan'dan birer oyun var-
dı. Oyunlar henı Lizbon hem Almada'da
sunuluyordu. Hiçbirinde çeviri yoktu.
Benim dört güne sığdırabildikJerim için-
de en etkileyici iki prodüksiyon, Alman-
ya ve Şili'dcn gclenlerdi.
Berliner Enseble'ın Peter Zadek'in çok
yalın ama dâlıiyanc rejisiyle sunduğu "Pe-
er Gynt" oyunu bir tiyatro ziyafetiydi. lb-
seıı'in eserini yönetmen, hem cleştiriyi,
hem satiri, hem doğaya dönüşü vurgulayan
bir yonımla salıneye taşıyordu. Bomboş
sahnede yerden bir kanş yükseklikteki
yeşil bii" kıvnın, uçsuz bucaksız dağlan; bir-
kaç tahta iskemle evleri, köyleri; titreşen
mavi bir kumaş, gölleri, nehirleri canlan-
dırmaya yctiyordu... Serüven peşinde ko-
şan, daldan dala konan, lıaylaz ve bencil Pe-
er Gynt rolünde Uwe Bolıın, şeytan tüyü-
ne sahip aııti-kahramanda; ve ona sonuna
dek arka çıkan iki kadmda Angela Wink-
ler (annesi) ve Anette Renneberg (ebedi
âşık Solveig) muhteşemdiler.
Şili'den gelen Jaime Lorca topluluğu-
nun sunduğu "Güliver", Jonathan
Svvift'in eserinden yola çıkarak oyuncu ve
yönetmen Jaime Lorca'nın yazdıği, kuk-
lalarla oyuncuyu buluşturan bir oyun... Gü-
liver'in Liliputlar ülkesindeki serüvenle-
ri... lnsanın insana zulmünü, lıainliğini ama
aynı zamanda sevginin, dayamşmanın gü-
cünü gösteren; müziği ışığı, rengi, insan se-
sini olağanüstü bir biçimde kullanan, mi-
nicik bir Liliput ile dev Güliver'in aşkına
>EDEN DİLİ VE TİYATRO
Gelelim kolokyuma... Oralarda, 'Er-
genekon'u bilen yok, ben de rahat rahat ko-
nuştum!
"Beden dili ve sahne uygulamalan"
konuşmamı, Türkiye'den üç sanatçının
çalışmalanndan yola çıkarak hazırlamıştun.
Doğrudan tiyatro disiplininden gelen
Şahika Tekand, dans disiplininden gelip,
tiyatro için de koreografı yapan Zeynep
Tanbay ve dans disiplinini sonuna dek zor-
layan Aydın Teker... Üçü de benim için
sahneyi, beden dilini ve düşünceyi har-
manlayan; dansçı, tiyatrocu, plastik sanatçı,
tasanmcı ve filozof yanı olan sanatçılar...
Bu son tstanbul Tiyatro Festivali'nde
Şahika Tekand kcndi yazdığı ve yönettiği,
Stiidyo Oyuncuları'yla sunduğu "Ka-
raıılık Korkusu" nda, beş oyuneunun is-
keınlelcrinden neredeyse hiç kalkmadan be-
den ve yüz düini, ışık, ritim, söz, tavır, eda,
bakış, mimik, tekrar, geriye dönüş, koşul-
landınlma ile nasıl etkin kılınabileceğini
göstermişti bize.
Yine aynı festivalde Aydın Teker'in
Ayşe Orhon'la sunduğu, insan bedeniy-
le bir müzik enstrümanının bütünleşme-
sinden öte anlamlar taşıyan "Hars" adlı
eseri, mimariyi, müziği, kinetik tasanmı,
sinerjiyi sahneye taşıyan eşsiz bir dene-
yimdi.
Zeynep Tanbay'ın hem kendi toplulu-
ğu hem Dostlar Tiyatrosu'yla çalışmala-
n, Nâzım Hikmet'in şiiri, Ruhi Su'nun
türküleriyle dansı; "İskemle" adlı eserle
Bosna'ya düşen bombayı ya da gözaltın-
da, hapiste, Mamak'ta ya da Guantana-
mo Kampı'ndaki işkenceyi sahneye taşı-
ması salıneyi dönüştürebiliyordu...
Üçünden verdiğim ömckler ilgiyle kar-
şılandı. Almada Festivali onlan dört göz-
le bekler oldu...
Özetle, günümüzde tiyatro Stanislavs-
ki ve Brecht'ten bu yana çok değişti ve de-
ğişiyor... Değişmeyen ise yaratıcı güç...
Zeynep@zeyneporal.com
Faks: 0212.257 16 50
KEDt GOZU
VECDISAYAR
Küçük Mutluluklar
Mutlu olmanın hiç de kolay olma-
dığı bir ülkede yaşıyoruz. Ideallerin
yerine çıkarların egemen olduğu,
kamplaşmanın zirve yaptığı bir top-
lumda... Sıcak mı sıcak biryaz. Or-
talık öylesine tozduman ki, bırakın
doğru yanıtları bulmayı, doğru soru-
ları sormayı bile beceremiyoruz. Çe-
tecilerden, darbecilerden hesap so-
rulabilecek mi? Yoksa yaşadıklanmız,
hayatımızı belirleyen o "büyük"güç-
lerin sahnelediği oyunun yeni bir
perdesi mi? Rol sırası biten aktörle-
rin sahneden indirilmesi operasyonu
ile mi karşı karşıyayız? Siviileşmeden,
demokratikleşmeden söz açanları
suçlamak yerine, gerçekleri örten
sır perdesinin kaldırılması için toplu-
mu dayanışmaya çağırmak daha
doğru değil mi? Yeterince darbe, ye-
terince "faili meçhul" görmedik mi ?
Kültür-sanat alanı da, bu karma-
şadan payını alıyor elbette. Bir yan-
da "entelektüellerden yeterince ya-
rarlanamıyoruz" diye yakınan Erge-
nekon belgeleri, öte yanda Ergene-
kon'la hesaplaştığını iddia ederken,
aydınlara karşı duyulan geleneksel
korkudan kendini kurtaramayan bir
yönetim. Bir bakıyorsunuz, bir bele-
diye başkanı Latife Tekin'i "Paranı
ben verdim, iktidanmız aleyhinde
konuşamazsın" diye susturmaya kal-
kışıyor. Frankfurt Kitap Fuarı'na "Nâ-
zım Hikmet Oratoryosu" yerine -ma-
liyeti daha uygun olduğundan- "Yu-
nus Emre Oratoryosu" "tayin ediliyor".
Bir başka gün, Nedim Gürsel sor-
guya çağrılıyor. "Allahın Kızlan" adlı
kitabında din eleştirisi yaparak, "ka-
mu banşını bozmak"\a suçlanıyor.
Kısacası, herkesin derdi aynı: Söz
dinleyen, itaatkâr entelektüeller ara-
nıyor... "Sahibinin sesi" olamıyor-
san, seni bu topraklarda kimse iste-
miyor!
•••
Bu alacakaranlık ortamda bunalan
Istanbullulara sanat etkinlikleri rahat
bir nefes aldırıyor. Istanbul Uluslar-
arası Caz Festivali'nin son günlerini
yakalayabildim bu yıl. Yasmin Levy
konseri, Nina Simone'ye saygı kon-
seri ve Dianne Reeves-AI Jare-
eau'lu görkemli bir kapanış. Istan-
bullu müzikseverlerin bu etkileyici
konserlerin hakkını vermesi, me-
kânları tıka basa doldurması güzel-
di de, Levy ve Nina Simone tribute
konserlerinde ses düzeni birfelaketti.
Istanbul'un en ünlü ses firmalarından
biri nasıl böyle bir iş çıkarır anlaşılır
gibi değildi.
Yazın gelişiyle, sanatsal etkinliklerin
Istanbul'un ötesine açılmasına tanık
oluyoruz. Hemen her kentimiz, kül-
tür ve sanat festivalleri düzenleyerek,
Anadolu'nun kurak sanat yaşamına
bir ölçüde nefes aldırıyor. Bunlardan
bir bölümü her zamanki panayır an-
layışını sürdürüyor. Bir bölümü ise eğ-
lenceden çok, nitelikli kültür-sanat et-
kinliklerine yer ver vermeyi seçiyor.
Didim'de gerçekleşen "Meandros
Festivali", Olüdeniz Kültür ve Sanat
Festivali, Akşehir'de "Nasreddin Ho-
ca Festivali", bunlardan birkaçı. Hiç-
birini izleyemedim ne yazık ki, yurt-
dışında olduğumdan. Şunu söyle-
meden geçemeyeceğim: Kültür ve
Turizm Bakanlığımız, Mevlana'nın
800. yılına verdiği önemi, "Nasreddin
Hoca'nın 800. V///"ndan esirgedi.
Oysa, bu fırsatla uluslararası planda
mizahımızı (ve özeleştiri geleneğimi-
zi) tanıtmak bize çok puan kazan-
dırmaz mıydı? Kuşkusuz, yeni birta-
nıtım politikasına ihtiyacımız var.
Kültürümüzü-sanatımızı dünyaya ta-
nıtmak için yola çıkacaksak, "or-
yantalist" bakış açısının açmazla-
rından kurtulmamız şart.
•••
Akdeniz'de küçük bir tur yaptım ay
başında. Barcelona, Avignon, Arles
ve Marsilya'daki yaz şenliklerine bir-
kaç günlüğüne de olsa uğrama şan-
sım oldu. Izlediklerimi bir başka ya-
zıda anlatırım, ama şu kadarını söy-
leyeyim: Kamunun kültür-sanata ba-
kışı konusunda son derece güzel ör-
nekler bu şenlikler. Bütçelerinin bü-
yük bölümü (yüzde 80'ler civannda)
Kültür Bakanlığı, eyalet yönetimi ve
belediye bütçelerinden karşılanıyor.
Yönetimleriyse tam anlamıyla özerk.
(Yani, parayı veren düdüğü çalmıyor!)
Festival programları popülizm kok-
muyor. Sanatsal üretime destek ol-
mak, hemen her festivalin ana he-
defleri arasında. Her kent, kendini
dünyaya kültür ve sanatla tanıtmak
için ciddi bir yarışa girmiş. Her fes-
tivalin farklı, özgün bir kimliği var. Fes-
tivallere destek veren komisyonlar, si-
yasal yönlendirmeden uzak, pro-
fesyonel ölçütlerle çalışıyor.
Anlayacağınız, daha epeyce yol var
önümüzde. Sivilleşme, demokratik-
leşme sürecinden de hiç bağımsız
değil.
vecdisayar@yahoo.com
_BODRUM/BİTEZ -
McnuelaHote!Bodrumun incisi Bitez koyundo, dostlar arasında özlenen tatil keyfi fırsatı
Denize stftr özenle dlzayn edilmiş ktımsnl plajı. Kottforlu tam donammh odaUtr
botanih babçesini andtran doğasıyla
ntavi veye$ilin bütünleştiği tatil cennetidir...
20 Yth ttşktıı kattteti vegüleryüzlü bizmeti ile
özetüi ve titiz bazırUınmtş mutfağu..
Ücretsiz biiltür turları
Kablasuz intemel
Ücretsiz otogar servisi
§
Kredi Kartına Taksit Imkanı
kahvallı
tnasanızdw
O T E L İ M İ Z E AİT T E K N E Y L E ÜCRETSİZ T E K N E T U R L A R I
Tel: 0252.363 79 04 GSIYI: 0533.722 81 81 Daha fazla bilgi için: http://www.manuelahotel.com
Bitez / Bodrum
Bitez koyunda
denize 75 m.
nıesafede
yeşillikler içinde
aüe otell..
tam pansiyon
Manuela Hotel
plajına sadece
5 dakika ve
Manuela Hotel'deki
bütün aktiviteler.
Odalarda;
TV, Klima, Ketle
Ücretsiz otogar servlsi
Gün boyu çay, kahve
sular ücretsiz.
Kredi kartuıa
taksit imkaııı
TEMMUZ AYI
KİŞİ BAŞI: 68 YTL
Rezervasyon ve bilgl İçin; Tel: 0252.363 79 04 - 0533.722 81 81
Her şey dahil sistemimizde sabah kahvaltısı, oglen yetnegi,
akşam yemeği, beş çayı vepasta ikratnı, gün boyu (08.00-22.00)
alkollü ve alkolsüz limitsiz içecekler mevcuttur
Özelplaj, havıızlarda şezlong, şemsiye ücretsizdir.
14.07-03.08
04.08 - 24.08
25.08 - 07.09
08.09 - 30.09
94 YTL. KIşl Başı
99 YTL. Kişl Başı
74 YTL. Kişl Başı
49 YTL. Kişi Başı
Batı Karadeniz kıyısında fındık, kestane ve ıhlamur
ağaçlarıyla igiçe, Ankara ve Istanbul'a 3 saat uzaklıkta.
okurlarına öxel indiriml
BODRUM
• Denize sıfır, özel plaj
• Açık ve kapalı restaurant
• Alakart restaurant
(deniz ürünleri, balık çeşitleri, et çeşitlejji
• Snack bar
• Klimalı odalar
• Yarım pansiyon açık büfe yemek
• Temmuz-Ağustos ayları
günlük kişibaşı 70 YTL
• Kredi kartı ile ödeme yapılır
• Kablosuz internet
• Demokratik sivil toplum örgiitü üyelerine
Cumhurİyet okurlarına özel indirim.
• 0-6 Yaş Ücretsiz (1 Çocuk)
6-12Yaş%50indirimli
(Rezervasyon:
Tol: 0 252 387 90 45
Fax: 0 252 387 71 30
www.gundoganoennetmotal.com
HOT€LMAVİD€NİZrtJRUNÇ • MARMARİS
ÖZEL PLAJ, DENİZE SIFIR, YÜZME HAVUZU, ÇOCUK HAVUZU, HAVUZBAR. ODALARDA; KUMA, TELEFON, Tv, FÖN MAKİNASI.
15 T E M M U Z - 3 1 AĞUSTOS ERKEN ÖDEME KAMPANYASI
Kişi başı Tam Pansiyon Plus/Gece S l S d k i d İ â â 5 S
üiKişi başı Tam Pansiyon Plus/Gece Sınırlı Sayıdaki odaİârımızâ5gece ve üzeri
İOO.-YTL konaklamalarda Nakit ödemede %15
* «8ün açık büfe yemek. Vemeklerd.ki alkollüı içeteklfr dnhll. İndİrİm Veya 2-12 TakSİt İmkcllll
Fiyatlarımız iki kişilik oılnıl.ı kişi başı i(indir.
Aynı odada 3'uııui kişi (2 12 yaş) %50, (12 ynı üstü) %2S indirimlidir.
0-2 yaş ücretsitdir.
REZERVASYON Tel: 0(252)4767190-91 info@hotiHm.ivideniz.com www.hotelmaviduniz.com
T.C. HENDEK İCRA DAİRESİ'NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI
Dosya no: 2007 /l 199 Esas
Satılmasına karar verilen taşınmazııı cinsi, niteliği, kıytneti, adedi, önemli özellikleri: TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: Sakarya ili, Hendek tlçesi Başpınar Malıallesi, Kavlantarla mevkiinde kain, Tapunun 737 Ada, 68 Parsel sayısında kayıtlı 276.00 M2 yüzölçümünde BAHÇELİ AHŞAP EV cinsinde ta-
şuimaz, TAŞrNMAZTN HALİHAZIRDURUMU: Taşinmaz üzerinde 92,00 M2 olunna alanina sahip tek kath Marailya tiirii kircmitle örtülü otunna çatlll, ahşap yıgma bina bulunmaktadır. Binanın dış ceplıesi boyalı olup, bakımlı vaziycttedir. Bina 31-40 yıllık yaş grubunda, eskime payı %40'lır. Paısei iize-
rindc komşıı parselde kurulu bulunan kereste atölyesinin devamı olarak kullanılan 50,00 m2 alanlı basit sundurma mevcuttur. Parsel ilçe merkez yeıieşik alan içinde olup, yol, su, elektrik gibi altyapısı tamamlanmış durumdadır. TAŞINMAZIN ÎMAR DURUMU: Belediye imar planı içerisinde ayrık nizam 2
kat yapılaşmaya müsaadelidir. TAŞINMAZIN MUHAMMEN KIYMETİ: Taşınmazın arsa değeri ve üzerindekı yapılarla birlikte toplam muhajnmen kıymeti 38.346,00.-YTL'dir. SATIŞ GÜNÜ VE ŞAATt: 1. Satış Giinü 19.08.2008, Saat: 15.20- 15.30 2. Satış günü 29.08.2008 Saat: 15.20- 15.30
Satış Şartları: 1- Satiij 19/08/2008 günü, saat 15.20'den 15.30'a kadar Hendek lcra Müdürlügü'nde açık artımıa suretiyle yapılacaktır. Bu artırmalarda talımin edilen değerin % 60'ını rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan toplamını ve satış giderlerinı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çık-
mazsa en çok arttıranın taalıhüdü saklı kalnıak şartıyla 29/08/2008 günü, aynt yer ve saatlerde ikinei artımıaya çıkarılacaktır. Bu artınnada da rüçhanlı alacaklıların alaeağını.tahmin edilen değerin %40'ını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihalc olunur. 2- Artlırmaya iştirak edeceklerin tah-
min edilen değerin %20'si nispetinde pey akçesi veyabu miktara kadar banka leminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçnıemek üzere süre verilebilir. KDV. ihale damgaharcı, alıcı adma tahakkuk edecek 1/2 tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş emlak
vergi borçlan, lellaliye rcsnıi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bcdelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3- tpotek sahibi alacaklılar ile diğcr ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzcrindeki haklan, özellikle taiz ve giderlere dair olan iddialannı, dayanağı belgeler ile (15) gün
içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi taktirde haklan tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bııakılacaktır. 4- Satış bedeli, hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, lcra ve Iflas Kanununun 133'üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizdcn alıcı ve
kefılleri mesul nıtulacak ve lıiçbir hükme hacet kalmadan kendilerınden tahsil edilecektir S-Şartname, ilan larihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6-Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görınüş ve münderecatını kabul et-
ıııiş sayılacakları. başka bilgi almak isteyenlerin 2007/1199 Esas sayıh dosya numarası ile müdürlügümüze baş vurmalan ilan olunur. (t.l.K. nı. 126) (*) llgililer tabirine iıtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 39017)