04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 TEMMUZ 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 11 BüyükŞeytan'ın Iran'la flörtü 1979'dan beri Iran'la diplomatik ilişkisi bulunmayan ABD, gelecek ay Tahran'da menfaat bürosu açacağını ilan edecek. Son gelişmeler, ABD'nin politikasında büyük değişim olarak değerlendiriliyor Dış Haberler Servisi - ABD'nin lran'ın baş- kenti Tahran'da bir menfaat bürosu acacağı, ko- nuyla ılgilı açıklamanın gelecek ay yapılaca- bildiriliyor. îngiltere'de yayınılanan The Guardian gaze- tesinin haberine göre ABD böylece 1979'dan be- ri ilk kez Tahran'da diplomat görcvlendirecek. Iran Cumhurbaşkanı Mahnıud Ahmcdincjad, geçen salı günü yaptığı açıklamada, ABD iste- diği takdirde bıı ülkeyle diplomatik ilişki ku- rulabileceğini söylemişti. Ahmedinejad, Ame- rikan medyasında yer alan ABD'nin menfaat bü- rosu açma planlanna ilişkin, "Henüz resıııi bir taleptc buİunulmuş değil, ancak böylc bir is- teğe olumlu yaklaşırız" demişti. ABD ise önceki gün tran'ın nükleer progra- mıyla ilgili olarak yann Cenevre'de yapılacak müzakcrelere dışişleri bakan yardımcılann- dan \Villiain Burns'ü göndereceğini bildirmişti. Cenevre'deki müzakereler Avrupa Birliği (AB) Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Tem- silcisi Javier Solana ile tran Ulusal Yüksek Gü- venlik Konseyi Genel Sekreteri ve Nükleer Baş- müzakereci Said Celili başkanlığında gerçek- leştirilecek. ABD yönetimi, lran'la müzakere- ler için Tahran'ın uranyum üretimini durdurması önşartından vazgeçtiğini de açıklamıştı. fici ülke arasında son dönemde bilim, spor ve kültür alanındaki yakınlaşmalar da dikkati çekiyor. Amerikan Ulusal Basketbol Ligi (NB A), yaz turnuvasına katılması için ilk kez Iran Milli Olimpik Basketbol Takımı'nı davet etti. ABD sinemalannda gösterilen Iran film- lcrindcki artış ve festivallerde Iran fılmlerinin ödüllendirilmesi, Amerikan Oftalmoloji Aka- demisi'nin, Iranlı bilim adamı Muhsin Azer- mina'ya ödül vermesi diğer örnekler. Artan gerginlik sonrası... Son gelişmeler ABD yönethninin Iran poli- tikalarında büyük bir değişimin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Tahran'da açılacak menfaat bürosuyla, büyükelçilik düzeyindeki diplomatik ilişkiye giden yolun yansı aşılmış olacak. ABD'nin tutumunda görülen değişim, Israil'in tran'ı vunnak için hazırlık yaptığı yo- lundaki haberler ve lran'ın füze dencmeleriy- le tırmanışa geçen gerginliğin ardından geldi. 1979'daki Iran lslam devriminin ardından ABD'nin Tahran Büyükelçiliği'nc düzenlenen baskından sonradiplonıatlar 198l'ekadar,444 gün rehin turulmuştu. ABD, 1979'da diploma- tik ilişkinin kesilmesiyle, lran'daki çıkarlarını, tsviçre'nin Tahran Büyükelçiliği aracılığıyla gö- zetiyor. lran'ın da Pakistan'ın Washington Bü- yükelçiliği'nde bir menfaat bürosu bulunuyor. A BD'Lİ HADLEY VE İRAN DIŞİŞLERÎ BAKAN1 ANKARA'DA ; . . ; . . . . . . . . ,,.._... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . - . ...... . . ^ . .. .. , , . . r . : . .. ; . „ , • . ; . , . . . ... • . , •- .. ., ,, , , . . . . . ; . , ; . - - • ; ! - -. 1.. ' ! " ' - ; - 1 i ^ 4 - - ! ' • •'. - « Türkiye devrede mi? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tahran ile Was- lıington arasında buzlar giderek crirkcn, ABD Başkanı George Bush'un Ulusal Güvenlik Da- nışmanı Stephen Hadley'in hafta sonunda Cenevre'de ya- pılacak görüşmclerden hemçn önce Ankara'da temaslarda bulunması ve dün de Iran Dış- işleri Bakanı Manuçehr Mut- teki'nin Türkiye'ye gelmiş ol- ması, "tsrail-Suriye görüş- melerinde olduğu gibi Tür- kiye üzerinden yeni bir dip- lomatik süreç mi yürütülü- yor?" sorusunu gündeme getirdi. Dışişleri Bakanı Ali Babacan da "Türkiye'nin tüm taraflarla iyi diyalo» içindc olan bir ülke olması, Türkiye'ye aslında bu diyaloğu kolaylaştırıcı bir görev de yüklüyor. Biz de tüm taraf- larla olan görüşmelerimizi süı - dürüyoruz" diyerek, Türkiye'nin devrede olduğu mesajını verdi. Hadley Anka- ra'da dün ilk olarak, Babacan ile bir araya gel- di. Babacan da- ha sonra yaptığı açıklamada, lran'ın nükleer programının şu anda dünyanın dört bir köşe- sinden takip edildiğini ve Ortadoğu'da başlıca ele alınan konulardan bi- ri olduğunu belirtti. Mutteki'nin de Türkiye'yi zi- yaretine dikkat çeken Babacan, doğal olarak nükleer programın da gündem maddelerinden biri ola- cağını ifade etti. Babacan, Mııt- tcki'ye herhangi bir mesaj iletip iletıncycceğinin sonılması üzeri- Hadley'e ABD'nin Ankara Büyükelçisi VVilson eşlik. etti. (AA) ne şunları söyledi: "Biz dostumuz olan 6 ülkey- le ve yiııe dost ve komşu tran'la vakm diyalog halindeyiz. Sayın Solana ile Paris'te görüştüm. Biz bu paketin bütün veçheleri üzerinde her iki tarafla da gö- rüşüyoruz, görüşlerimizi akta- rıyoruz. Bu konunun diyalog yoluyla çözümlenmesinde Tür- kiye, taraflar Türkiye'den ne bekliyorsa yapmaya hazır. Kal- dı ki son bir aydır yoğun bir şe- kilde temaslarıımz sürüyor." Hadley, daha sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Hadley, ABD hükü- metinin 9 Temmuz'da ABD'nin Istanbul Başkonsolosluğu'ndaki saldında Başkonsolosluğu koru- yan Türk hükümetine müteşekkir olduğunu belirterek, aynı za- tnanda ABD hükümeti adına sal- dında hayatını kaybeden polisle- rin ailelerinc başsağlığı diledi. T) j . Dünya Gençlik Günü JL ÛVCl KOYISGVI... kutlamalarınabaşkanhketmek •* için Sydney'de bulunan Papa 16. Benediktus farklı ülkelerden gelen ve sayıları 150 bini bulan genç Katolikler tarafından "rock yıldızı" gibi karşılandı. Lüks yatından indikten sonra kurşun geçirmez özel aracıyla konuşma yapacağı yere giden Papa, dini ayinden çok konser dinlcmeye gelmiş gibi görünen gençlere tüketim toplumunu eleştirdi ve popüler kültürün kötülüklerini anlattı. Papa, modern toplumdaki kötülükleri hedef alırken, Dünya Gençlik Günü organizatörlcri, etkinliğe gençlerin katılımını arttırabilmek için popüler kültürün araçlarına başvurdu. Papa ayrıca kilisenin bir köşedc durup laikliğin topluma hükmetmesine izin vermeyeceğini söyledi. (Fotoğraf: AP) BOYÜKELÇİLER TOPLANDI Fransa 'ya sert tepki istemi MAHMUT GURER ANKARA - Ankara'da "Türk Dış Politikası, Yönelimler ve Öncelikler" konıılu toplantıda bir araya gelen büyükclçiler, Yunanistan ile kıta ve hava sahası konulan, Kıbns Rum Kesimi ile de petrol arama konusunda yaşanan somnlann tek bir paket halindc Avrupa Adalet Divanı'na götürülmesini istediler. Büyükelçiler bunun'yanı sıra AB yolunda Türkiye'nin önünü tıkayan Fransa'ya daha sert tepki gösterilmesi gerektiğini de vurguladılar. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye görc, toplantılarda AB'nin stıatejik hedef olduğu, müzakere sürecinde de amacın "karılım"ın dışında herhangi bir şey olamayacağı ifade edildi. Bu kapsamda en çok Frausa'mn tutuınunun konıı edildiği öğrenildi. Paris yönetiminin Türkiye karşıtı tutumu nedcniyle refornı sürecinin hızlanamadığını belirten büyükelçiler, bu ülkeye yönclik hükümet bazındaki tepkilerm sertleşmesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardılar. Toplantıda ayrıca AB ile ilişkilerde "uygulama sıkıntısma" da dikkat çekildiği öğrenildi. Büyükelçiler, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'ye yönelik eleştirilerin birçoğunun gerçeği yansırmayan sebeplerden kaynaklandığının altını çizerken, bu oluşum ile iletişimin arttınlmasının zonınlu bir hal aldığı görüşünü ifade ettiler. Toplantıda Kıbns konusu da değerlendirilirkcn, "Soruna adadaki gerçekler, yerleşmiş BM parametreleri temelinde kalıcı ve adil çözüm bulunmasını teminen BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet nıisyonu çerçevesindc, kapsamlı müzakerclcre bir an önce başlanması" gerektiğinin altı çizildi. AB kapsamında gerçekleştirilen toplantılarda bir diğer önemli ıınsur ise Türkiye'nin Yunanistan ile yaşadığı kıta sahanhğı, hava ve kara sahası sorunlan, 12 adanın silahsızlandınlması konulan ile Kıbns Rum Kesinıi'nin gcçtiğimiz yıl başlattığı Doğu Akdcniz'deki pctrol arama çalışmalan oldu. Bu kapsamda büyükelçiler her iki durumun da Türkiye'nin AB sürccine ciddi zaıar vereceğini belirterek hem Yunanistan, hem de Kıbns sorunlannın bir paket halinde Avrupa Adalet Divanı'na götürülmesini istediler. Öz canımız ÖZCAN KESGEÇ yitirişimizin birinci yılında özlem ve sevgiyle anıyoruz AİLESİ Türkiye'nin Çevre Dergisi Abone olmak için www.yesiliz.net TMA j CUMOK OLUŞUMLARINA ÇAĞRI ULUSUN EGEMENLİĞİNE, HUKUKA, İNSANIN EN TEMEL HAKKI OLAN DİRENME HAKKINA SAHİP ÇIKARAK, CUMHURİYETİMİZİ SAVUNACAĞIZ. BİR DARBE SÖYLENCESİ İLE SİVİL DARBEYİ TAMAMLAMALARINA İZİN VERMEYECEK; AYAĞA KALKARAK, TOPYEKÛN ULUSÇA DİRENECEK, ATATÜRK'ÜN SESİNİ YÜKSELTECEĞİZ. 19 TEMMUZ 2008 GÜNÜ SAAT: 11.00de ATATÜRK VE DEMOKRASİ MİTİNGİNDE diğer DKÖ.Yurtsever Örgütler ve Yurttaşlarımız ile birlikte KADIKÖY İSKELE MEYDANI'NDAYIZ. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ! CUMOK OLUŞUMLARI: Adana, Afyon, Akhisar, Alanya, Alaşehir, Altınoluk, Amasya, Anamur, Antakya, An- talya, Ardahan, Artvin, Aydın, Ayvalık, Babaeski, Bafra, Bandırma, Bergama, Bod- rum, Bolu, Bozcaada, Bozüyük, Burdur, Burhaniye, Bursa, Çan, Çanakkale, Çar- şamba, Çerkezköy, Çivril, Çorlu, Datça, Denlzli, Didim/Akbük, Dikili, Dlyarbakır, Edirne, Edremlt, Elblstan, Eskişehlr, Erzin, Erzincan, Erzurum, Fethlye, Flnlke, Fo- ça, Gaziantep, Gelibolu, Gemlik, Gerze, Giresun, Gönen, Isparta, Inebolu, Inegöl, Is- kenderun, Istanbul, Izmlr, Karabük, Karacabey, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseıi, Kdz. Ereğli, Keşan, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaell, Konya, Köyce- ğlz, Kuşadası, Kütahya, Lüleburgaz, Malatya, Marmaris, Mersin, Milas, Muğ- la, Nevşehir, Niğde, Ordu, Orhangazi, Polatlı, Rlze, Safranbolu, Salih- II, Samsun, Saray, Silifke, Slnop, Sivas, Soma, Sorgun, Şereflikoçhisar.Taşeli, Tekirdağ, Tokat, Turgırtlu, Türkoğlu, Urfa, Ur- la, Uzunköprü, Van, Vize, Yalova, Zonguldak. ANMA Sevgili eşim ve biricik annemiz HATİCE ŞAHİN ölümünün 1 .yıl dönümünde seni hasretle anarken, dualarımızdasın... Himmet, Rasim, Ruhi, Mehmet, Mustafa Turhan ŞAHİN SİVAS VALİLİĞI VE KÖYLÜLERİMİZİN BİRLİKTE YAPIMINI GERÇEKLEŞTİRDİĞI İÇME SUYU ŞEBEKESİNİN AÇILIŞTÖRENİNE BAŞTA ÜYELERİMİZ VE KÖYLÜLERİMİZ OLMAK ÜZERE TÜM HALKIMIZ DAVETÜDİR. 20 TEMMUZ 2008 PAZAR / SAAT:12:00 YER: SİVAS-DİVRİĞI-YAĞBASAN KÖYÜ ALİ BABA HİZMET BİNASI YAĞBASAN KÖYLÜLERİ EĞİTİM-KÜLTÜR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞI YAĞBASAN KÖYÜ MUHTARLIĞI BİLGİ İÇİN :0346 433 10 47-0532 412 61 43 BIÇAK SIRTI EROLMANİSALI Ergenekon; Küresel Çatışmanın Türkiye'deki Kod Adıdır, Aynen Tiirban Gibi... Yaşamakta olduğumuz inanılmaz olaylar "ye- ni küresel darbelerin Türkiye'ye yansımalarıdır". - Soğuk savaş sonrasında ABD ve AB'nin kü- resel politikalannda Ortadoğu ve Türkiye yaşamsal bir önem taşıyor. - Ortadoğu'daki en önemli ülke olan Türkiye bir laboratuvar gibi işlenip hazırlanıyor. Türkiye'nin ta- mamen denetim altına alınması Kürdistan, Iran ve Suriye politikaları bakımından önem taşıyor. - ABD, Ingiltere ve Israil'in öncülüğünde "Tür- kiye'de olması istenenler", 199O'lı yıllarda plan- lanmış, yazılmış ve uygulanmaya başlanmış. Tabii, içerdeki işbirlikçilerle birlikte. - Ancak ortada engeller var; TSK direnç göste- riyor. Kendilerine "ulusalcı cephe adını veren" cum- huriyetçi, Atatürkçü, laik, sosyal hukuk devletini ve demokrasiyi savunan çok geniş bir kesim var. Üniversitelerde, sokakta, iş ve işçi çevrelerin- de, bürokraside, köyde, kentte 80 yıldır oluşmuş bir yaşam tarzı var. Bunlar ulusalcı cepheye des- tek vehyorlar. - Istanbul'da, Ankara'da, Izmir'de, Antalya'da, Manisa'da, her yerde milyonlar meydanlara ko- şuyor. "Ne ABD ne AB, bağımsız Türkiye" diye- rek yeri göğü çınlatıyorlar. Güney Amerika'daki- ni anımsatan gelişmeler görülüyor. - Bütün bunlar ABD ve AB'nin Ortadoğu ve Tür- kiye politikalarına ters düşüyor. Batı'nın planlarının yürümesi için bu direncin ve engellerin temizlenmesi isteniyor. ABD ve AB'nin küresel egemenlik girişimlerine karşı yalnız Güney Amerika'da değil, Asya'da 2001 yılından beri Şanghay Işbirliği örgütü gelişi- yor. Çin, Rusya, Hindistan yanlarına aldıkları Tür- ki Cumhuriyetlerle yoğun stratejik ilişki içindeler. ABD ve AB'nin Ortadoğu politikasına karşı çı- kıyorlar. - Türkiye'de halk, siyasal partiler, asker göz ucuyla bu gelişmeleri görüyor. Bir de, "Batı'nın Türkiye üzerindeki planlarına bakıyor"; bu iş böyle yürümez diye tepki gösteriyor. Yoldaki taşların temizlenmesi... TSK başta olmak üzere, Batı'nın Türkiye üze- rindeki "kampanyasına" karşı çıkanların temiz- lenmesi, sindirilmesi gerekiyor. Küresel çatışmanın Türkiye ayağında ortaya çı- kan bu sorunun temizlenmesi "kampanyasına" ve- rilen ad, Ergenekon'dur. Işin özüne uygun Batı'nın çok dogru ve kendine göre çok haklı olarak koy- duğu bir isimdir. "Ergenekon, Cumhuriyet, Mustafa Kemal, ba- ğımsızlık, devrimler ya da özgürlük" hiç fark et- mez, hepsi de aynı kapıya çıkar. Bu kapı işbirlikçilerin ekmek kapısı değildir; bu kapı bağımsızlığa, özgürlüğe, Cumhuriyet dev- rimlerine, sosyal nukuk devletine, katılımcı de- mokrasiye giden bir "duruşun yoluna açılır". Emperyalizme karşı mücadeleyi simgeler. Işte bunun için, - Büyük Ortadoğu Projesi'ne karşı çıkanların, - AB'nin Türkiye'yi tek yanh bağlayarak, "bek- leme odasında iğrap etmesini istemeyenlerin", - Batı tekellerinin piyasayı, tarımı, sanayiyi iş- gal etmesine direnerek, "sosyal hukuk devletini savunanlann", "bir kampanya ile" tasfiye edilmeleri gerekiyordu. Fay hattındaki Türkiye Soğuk savaş sonrasında Batı kapitalizmi ile "di- ğerleri" arasında bir çatışma yaşanıyor. Bu ça- tışmada Türkiye, fay hattının üzerinde bulunuyor. Kırmızı çizginin bir yanında bölge ülkelerinin sı- nırlarını, rejimlerini kendilerine göre değiştirmek isteyenler var; öbür tarafta buna karşı çıkan ulu- salcılar, halkçılar, sosyal devleti ve katılımcı de- mokrasiyi savunanlar bulunuyor. Ergenekon, küresel çatışmanın Türkiye'deki kod adıdır. Işgalciler dün de; işbirlikçi dincilerle anlaşarak Mustafa Kemal'e karşı fetva çıkarmadılar mı? Ingilizle anlaşan dünkü şeriatçılar, Mustafa Ke- mal'e karşı "neleriddia etmişlerdi"? Bugünkü "iddia"n\n dünkünden farkı var mı? www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali AB ııyeligini referanduma bağlıyor ' Ara Formül' Fransız Senatosu'ndan geçti Dış Haberler Servi- si - Fransa Seiıatosu Genel Kurulu, Türki- ye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini referan- duma bağlayan yasa için geliştirilen "ara formül"ü kabul etti. 125'e karşı 162 oyla kabul edilen ara for- mül, AB'ye yeni katı- lımlar için otomatik re- ferandumu genel kural olarak getiriyor. Fransa Ulusal Mecli- si'nden geçtikten sonra dün Senato'da oylanan değişiklik, yoğun iti- razlarm ardından kabul edildi. Oylama önce- sinde değişikliğc karşı çıkan Sosyalist Parti (PS) senatörleriyle ikti- dardaki Halk Birliği Hareketi (UMP) sena- törleri söz alarak ko- nuyu tartıştılar. Sosyalist senatör Ali- ma Boumedine-Thi- erry'nin, "Bu yasa, Türkiye gibi ilişkileri- ıni/i çok iyi tutmamız gereken bir ülkeye yö- nelik bir hakaret sa- yılır" şeklindeki sert açıklaması, UMP sena- törlerince eleştirildi. Oylamada sosyalist, komünist ve yeşil se- natörler değişikliğe ret oyu verirken, önerge, iktidara bağlı senatör- lerin oylanyla kabul edildi.Değişiklik, AB'ye üyelik aşaması- na gelen ülkelere Fran- sa onayını zorunlu re- feranduma tabi tutuyor, ancak bu zorunluluğun kaldınlmasma, Ulusal Meclis ve Senato üye- lerinin 5'te 3'ünün talep etnıesi durumunda izin veriyor. Anayasa değişiklik paketinin tamamı son kez 21 Temmuz'da Par- lamcnto-Senato birle- şik oturumunda son kez oylanacak. Önerge bu oylamada yeteri kadar oy alırsa yasalaşacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle