Katalog

25 HAZİRAN 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ergenekon yorumu • BRÜKSEL (AA) - DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Ergenekon soruştumıası konusunda, "Eğer derin devletçilik oynayan varsa üzerine gidilmelidir" dedi. Alman Friedrich-Ebert Vakfi'nda "Türkiye'deki mevcut siyasi durum" konulu bir konuşma yapan Sezer, "1970'lerde Türkiye'de kontrgerillanın varlığını komuoyuna ilk duyuran kişi Bülent Ecevit idi. Biz kontrgerillanın üzerine hep gittik" diye konuştu. "Her türlü darbeyc ve derin devlet örgütlenmesine karşı çıktıklarını ve karşı durmaya devam edeccklerini" anlatan Sezer, Ergenekon operasyonu kapsammda yaklaşık bir yıl önce tutuklanan kişilerin hâlâ nıahkeme önüne çıkanlnıamış olnıasından kaygı duyduklannı ifade etti. AKP kamp kuracak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP'nin önceki günkü Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısmda, Başbâkan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi'ne sunulacak sözlü savunmayla ilgili bilgi verdi. Çiçek, 1 Tenımuz'da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nm sözlü açıklanıa yapacağını anımsatarak, "Savunmamızı da bu acıklamaya göre şekillendireceğiz. fddialara tek tek yanıt vereceğiz" göriişünü dile getirdi. Erdoğan'ın hafta sonu boyunca hukukçu milletvekilleriyle birlikte savunmayla ilgili olarak kamp yapacağı öğrenildi. Yedek subay duyupusu • ANKARA (ANKA)- Milli Savunnıa Bakanlığı, 323'üncü dönem olarak, Ağustos 2008 Yedek Subay Celbinde sevke tabi yedek subay aday adaylannın test ve mülakatlannın, 01-25 Ağustos tarihleri arasında yapılacağını duyurdu. Genel Sekreterlik'ten yapılan acıklamaya göre, söz konusu dönemde sevke tabi olan yedek subay aday adaylan, 1-31 Temmuz tarihleri arasında bulunduklan yere en yakın askerlik şubesinden sevk evrakını alacak. kurulları • ANKARA (AA)- Yüksek Seçim kurulu (YSK), bazı ilçelerde yeni seçim kurulu oluşturulmasma, bazı ilçelerde seçim kurulu sayısının arttınlmasına, bazı ilçelerde de seçim kurulu sayısının düşürülmesine karar verdi. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Smırlan lçerisinde llçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un yayımlanarak yürürlüğe ginnesinden sonra, Türkiye Istatistik Kurumu'ndan temin edilen kesin nürus sayım sonuçları, ilçelerin coğrafi konumlan ve mülki bütünlükleri göz önüne alınarak söz konusu karar alındı. CHP lideri, Fırat'ın 'travma' saptamasına tepki gösterdi, 'Oproje sayesinde o koltuktasın' dedi Baykal: Rövanş istiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal, "Atatürk devrimleri toplumda travma yarattı" diyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat'ın sözlerini "Ata- türk'ün modernleşme pro- jesine karşı, geçmişle rövanş arayışını sürdürme müca- delesi" olarak değerlendirdi. CHP lideri Baykal, grup toplantısının başmda ulusal takımı kutlarken "Bu başarı Türkiye'ye ilaç gibi geldi" dedi. Ekonomik durumu eleş- tiren Baykal, "AKP eljnde devlet borca batmıştır. Özel- leştirmede balayı dönemi bitti, bedelini ödeme nokta- sına gelindi. GAP boynu bü- kük bir halde. AKP 6 yıl bo- yunca temelini atıp bitirdiği bir enerji tesisini devreye sokamamıştır" açıklamasını yaptı. AKP'li Fırat'ın tartışma ya- • Fırat'ın sözlerini, Atatürk'ün modernleşme projesine karşı yürütülen mücadelenin bugüne yansıması olarak nitelendiren Baykal, "Evet, şu anda tespit yaptı. Yanlış olmuştur, deme noktasına henüz gelmediniz" dedi. Baykal, TÜSlAD'ın anayasa konvansiyonu önerisine tepki gösterirken de "Bu ortamda sıfırdan yeni anayasa olmaz. Önce nasıl bir toplum olmak istiyoruz buna karar vereceğiz" diye konuştu. ratan sözlerini "çarpıcı, ibret verici" diye nitelendiren Bay- kal, şunları söyledi: "Kinıse kendisine haksızlık yapmasın. Çok doğru söylemiştir. Ola- yın özü budur. 'Hesaplaşma isteniyor' 1920'lerde ortaya çıkan modernleşme projesinin is- tismarı anlayışına dayanan, o tepkiler doğrultusunda geç- mişle bir rövanş arayışını sürdürme özlemleriyle bes- lenen bir mücadeledir bu- gün karşı karşıya bulundu- ğumuz. Kinıse kendi kendini aldatmasın. Fırat, ben iyidir kötüdür demedim, tespit yap- tım, diyor. Evet, şu anda tes- pit yaptı.. Yanlış olmuştur, deme noktasına henüz gel- mediniz. Türkiye köklü bir değişim programı uygula- mıştır. Bu kolay olmamıştır. Birileri bu uygulamaya olum- suz bakmışlardır. Yer yer haksızlıklar da, zorlamalar da yapılmıştır. Bunlar birik- miş, toplumda iç isyanlar bu temelin üzerinden tahrik edil- miş, suikastlar bu temelden yola çıkarak deııeıııııiş. Tür- kiye çok partili sürece ge- çerken, bunları geride bı- raktık, anlayışıyla yola çık- mıştır. Ama görüyoruz ki olay o kadar ınasuın değil. O hesaplaşma hâlâ sürdürül- mek isteniyor." Başbâkan Recep Tayyip Er- doğan'ın "Her 10 Kasım'da yaygara kopanyorlar" "Tür- kiye'nin yarınında artık Ke- malizme yer yok" benzeri sözlerini anımsatan CHP lide- ri, "40'ını aşmış bir insan bunları söyledikten sonra ömrünün kalanını hangi an- layış doğrultusunda sürdii- rür? Gömlek değiştirdim, la- fı bunu izah etmeye yarar nu? Yanuş neredcydi, bunlan konuşmak gerekmez nıi? O DTPDAVASI Savcı sözlü açıklanıa yaptı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçın- kaya, Demokratik Top- lum Partisi (DTP) hak- kındaki kapatnıa davasın- da, Anayasa Mahkemesi heyetine yanm saat süren sözlü açıklama yaptı. DTP hakkındaki kapat- nıa davasında işleyen sü- reç kapsammda, Yalçın- kaya, sözlü açıklamada bulunmak üzere dün saat 10.00'da geldiği Anayasa Mahkemesi'nden saat 10.30'da aynldı. Anayasa Mahkemesi'ne arka kapı- dan giren Yalçınkaya, yi- ne arka kapıyı kullana- rak binadan çıktı. DTP yetkilileri ise söz- lü savunmalannı 16 Eylül Salı günü yapacak. Bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri top- layacak Anayasa Mahke- mesi raportörü, esas hak- landaki raporunu hazır- layacak. Bu işlemler sü- rerken gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı, gerekse davalı DTP ek delil veya yazılı ek sa- vunma verebilecek. Raporun, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesi- ne dağıtılmasmın ardın- dan, Anayasa Mahkeme- si Başkanı Haşinı Kılıç toplantı gününü belirle- yecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. Anayasaya göre, bir siya- si partinin kapahlmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, ka- patma karan için mahke- menin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART AKP Genel Başkan Yardımcısı Fırat "Atatürk devrimleri travma yarattı. tıı- saıılardan bir gece içinde kıyafetlerini, dillerini değiştirmeleri istendi" dedi. BÖYLE OLMUYO ARKADAŞLAR... YAŞADIĞIMIZ TRAVMAYI Bİ DE ONLARIN ANLAOIĞI DİLLE YAZALIM... ARAPCA YANÎ !.. [email protected] projeden en çok yararlanan- lar, işbaşında olanlardır. O proje başarılı olduğu için scn oradasın. Boynundaki kra- vatla sen bunu söylüyorsun. Çağdaş yaşam tarzını sonu- na kadar kullanarak o sözle- ri, siyasi istismarını yapmak için kullanıyorsun" göriişünü dile getirdi. 'Milletin bir sınavı daha var' Baykal, TÜSlAD'ın anaya- sa konvansiyonu önerisine tepki gösterirken de şu görüş- leri dile getirdi: "Yepyeni bir anayasa diyenlerin bir kısını bilinçli, bir kısnıı kullanılı- yor. Daima öyle olmuştur. Iran'da da Humeyni solcu- lan, TUDEH'i kuUandı. Bir- denbire çok şaşırtıcı çcvre- lcrden yeni anayasa talebi ortaya atıldı. lyi niyetle, Türkiye'nin çağdaş dünya- ya, laikliği koruyan, yargı bağımsızlığını güvence aitma alan, insan hak ve özgürlüklerini güvence altına almış özlemiyle söylediklerine kuşku yok. Ama şimdi yapıla- cak anayasa değişikliği- nin böyle bir anayasaya bizi götüreceğini zan- netmek için insanın ne olması gerekir? Bu or- tamda her şey olabilir, ama sıfırdan yeni ana- yasa olmaz. Böyle bir ortamda güvenceleri sağlayan bir anayasa düşünülemez. Önce bu işi sonuçlandıracağız, nasıl bir toplum olmak istiyoruz buna karar ve- receğiz. Kendi tarihi- mizle, hukukumuzla, milletimizle, siyasileri- mizle hesaplaşacağız. Türkiye çağdaş, laik bir devlet nıi olmak istiyor; yoksa Humeyni bozun- tusu bir Ortadoğu tslam devleti nıi olmak isti- yor? Bunun kararını hep beraber alacağız. Biz bu karan Kurtuluş Savaşı'nda almıştık. Sonra bozmak isteyen- ler oldu. Şimdi bir kez daha sınav var sevgili milletim. Bir kez daha biz çağdaş toplum olma iradesini, bizde bu ira- denin olmadığını söyle- yenlere karşı ispat et- mek zorundayız. Tür- kiye'yi kolayca teslim alamayacaklarını bil- meleri lazım." 'Atatürk'le niye uğraşıyorsunıız?' Hollanda 'da 'kapatma davası' için taraftar arayan AKP'li vekiller bir Türk'ün bu sorusuna yanıt veremedi, ama hergörüşmede ülkelerini şikâyet etmeyi sürdürdü AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM tnsan Haklan Ce- zaevleri Alt Komisyonu, geçen hafta AKP'li Başkan Zafer ÜsküFün başkanhğında Hol- landa'ya gidcrek, orada yaşayan Türk va- tandaşlannın cezaevlerinde karşılaştığı so- runlarla ilgili incelemelerde bulunurken, diğeryandan da kapatma davasıyla ilgili na- bız yokladılar. Görüşmeler sırasında, AKP'li alt komis- yon üyeleri, Lahey sokaklannda hiç bekle- medikleri bir tepkiyle karşılaştılar. Hollan- da'da yaşayan bir Türk, AKP lilere "Ata- türk'ün cumhuriyetini ne hale getirdiniz? Atatürk'le niye uğraşıyorsunuz" diye- rek tepki gösterdi. AKP'li üyeler bu tepki- ye yanıt vermeyerek, olay yerinden uzak- laşmayı tercih ettiler. Ziyarette ikinci gerginlik konusu ise AKP'li üyelerin, görüştükleri Hollandalı muhataplanna, partileri hakkmdaki kapatma davasıyla ilgili görüşleri konusunda ısrarlı sorular yöneltmelerinden kaynaklandı. He- yetle yemekte bir araya gelen Hollandalı par- lamenterler, kapatma davasını doğru bul- madıklannı ilettiler. Yemeğin AKP'lilerin ısrarlı sorulan üze- rine "AKP'nin kapatma davası müzake- resine" dönüşmesi, alt komisyonun muha- lefet partili üyelerini rahatsız etti. Heyette yer alan CHP Sıvas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, Hollanda parlamentosundaki Türk asıllı milletvekili Coşkun Çörüz'ün odasında AKP'li komisyon üyeleriyle tartışh. AKP'lilere her gittikleri yerde Türkiye'yi şi- kâyet ettikleri uyansında bulunan Özdemir, "Türkiye'deki iç meseleleri yabancılarla tartışmak doğru değil" dedi. Özdemir'in tepkisine rağmen, Amsterdam Belediye Başkanı ile yapılan görüşmede de konu yine kapatma davasma geldi. Havanın yine gerileceğinden endişe eden Komisyon Başkanı Zafer Üskül devreye girerek, siya- si partilerin kapatılmasmın doğru olmadığını söyledi. Üskül, "Ancak Türkiye'de hukuk işliyor, mahkeme süreci devam ediyor" di- yerek havayı yumuşattı. DP GENEL BAŞKANI SÜLEYMAN SOYLU 'Siyasetihûlallerle tokatyedV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, "Türkiye'de si- yasetin, ihtilaller ve muhtıralarla tokat yediğini" belirterek, "Türki- ye'nin nitelikli insanlarını tasfiye eden 12 Eylül'ün generalleri, sokak sokak gezecekler, AKP'den Tür- kiye'yi kurtaracaklardır" dedi. Soylu, geçen yıl DP ismini alan DYP'nin kuruluşunun 25. yıldönümü nedeniyle, Ankara Dedeman Otel'de düzenlenen törene katıldı. DYP mis- yonunun, "askeri müdahalelere, muhtıralara, modern ve postmo- dern darbelere maruz kaldığını" belirten Soylu, "1982 Anayasası, Türkiye'de merkez sağı devreden çıkaran en önemli unsurlardan biridir. 1982 Anayasası, bugünkü iktidarın temellerini atan, mer- kez sağın yetişnıiş insanlarını dev- re dışına bırakarak 'Siz kusurlu- sunuz, sizi siyasetin içinde bırak- mayacağız' diye ortaya çıkan bir anlayışın ürünüdür." GENÇ-SEN'ÎN KAPATILMAKİSTENMESÎNE TEPKÎ 'Bu deligömleğinigiymeyiz' Istanbul Haber Servisi- Türkiye Devrimci Işçi Scndikalan Federas- yoııu (DİSK) Genel Başkanı Süley- man Çelebi, Öğrenci Gençlik Sen- dikası'na(GENÇ-SEN)2821 sayı- lı Sendikalar Yasası'na dayandınla- rak açılan kapatma davasını anım- satarak "2821 ve 2822 sayılı yasa- lar deli gömleğidir. Biz bu deli gömleğini giymeyeceğiz" dedi. Çelebi, tstanbul valiliği tarafindan GENÇ-SEN'e açılan kapatma da- vasına ilişkin olarak, DİSK Genel Merkez binasında basın toplantısı dü- zenledi. Davanın tarafı olduklannı belirten Çelebi "Parti kapatma tartışnıalarının yapıldığı günlerde kendisine demokrasi isterken sen- dikaları kapatanlara, Avrupa Sos- yal Şartı'nı ve özeüikle İnsan Hak- ları Evrensel Beyannamesi'ni ha- tırlatıyoruz. DİSK çatısı altında faaliyet gösteren EMEKLİ-SEN ve GENÇ-SEN'in sendikal örgüt- lenme ve faliyetlerine en geniş desteği vereceğiz" dedi. POLİTİKA GtnVLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Devlet AKP'nin Çiftliği Gibi... ANKARA - AKP 2002 yılında iktidara geldi. 2002 seçimlerinde AKP yüzde 35 oranında oy alırken DSP, ANAP, MHP ve RP Meclis dışında kaldı. 2002 seçimleri Bülent Ecevit'i, Devlet Bah- çeli'yi, Mesut Yılmaz'ı politika sahnesinden çek- ti... Bülent Ecevit yaşamını yitirdi, Tansu Çiller si- yaseti bıraktı... Mesut Yılmaz 2007 seçimlerinde Rize'den ba- ğımsız milletvekili seçildi, Devlet Bahçeli MHP'yi Meclis'etaşıdı... AKP, 2007 seçimlerinde yüzde 47'yle iktida- ra gelince şaşırdı... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Ozcan olmuştu... Üniversiteler artık onlarındı... Tarikatçı yapılanma ivme kazanmaya başla- dı. Yargı, Milli Eğitim, sağlık ve polis örgütü el- lerindeydi... AKP "merkez bir parti" olmak için yola çık- mamış mıydı? Evet!.. Mesut Yılmaz geçen hafta Avrupa Parlamen- tosu Yeşiller Grubu'nun çağrılısı olarak Stras- bourg'a gitti ve orada konuştu... Yılmaz, toplantı öncesi gazetecilere çok önemli bir açıklama yaptı: "AKP altın fırsatı kaçırdı. Merkez olabilme şansını yitirdi. Özellikle son seçimden sonra iz- lediği politikayla, Cumhurbaşkanı seçimi, arka- sından YÖK Başkanı ataması, türban mesele- sini genel özgürlüklerden ayırarak öncelikli olarak Türkiye'nin gündemine getirmesi, üniversiteler- le, yargı organlarıyla çatışmaya girmesiyle bu şansınıkaybetti..." Dinci medya ve AKP'nin tosuncukları, Mesut Yılmaz'a dört koldan saldırıya başladılar... Nedeni açık!.. Mesut Yılmaz, AKP'nin din eksenli bir siya- set yaptığını söyledi, Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada... Mesut Yılmaz gibi ben de parti kapatılmasını içime sindiremiyorum... Peki, AKP nasıl bir yol izledi 2002'den 2008'e kadar... Tarikat şeyhlerine, şıhlarına ödün vererek, müritlerini çok önemli kurumların başına getire- rek... Başbâkan, "Velev ki türban siyasi simge" di- yerek... ••• Iki gündür Ankara'daydım, bugün Istanbul'a dönüyorum... Başkentte siyasetin aktörleri "AKP'nin kapa- tılıp kapatılmayacağını" konuşuyor, Mesut Yıl- maz'ın "Siyaset boşluk kaldırmaz" demesini tartışıyor... Acaba yeni bir siyasal oluşum olur mu? Böyle bir arayış 2007 seçimlerinden önce de vardı amaolmadı... Ankara'dan ayrılırken karamsarlığım daha da arttı... AKP'nin kapatma davasının ardından "hu- kuk, yargı, demokrasi ve siyaset" adına yaşa- nanlar Türkiye için olumsuzdu. Yargı görevini yerine getirirken devletin çatısı- nı oluşturanlar, "hukukun üstünlüğü", "hukuk devleti" ilkelerine uygun davranışlar sergileme- di. AKP "tarikatların şemsiyesi" altında yaşam bulan "Milli Görüş gömleğini" çıkarmamış bir parti olduğunu her konuda kanıtlıyor. Sabahattin Önkibar Yeni Çağ gazetesinde "AKP'nin 10 milyar dolarlık gıda bankalan rezale- f/"ni anlatan yazısı "Bir Türkiye gerçeği" olarak karşımıza çıkarken CHP ve MHP neden bu ko- nuda sessiz kaldı? AKP'nin, Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. mad- desinin 10. bendiyle 89. maddesinin 6. bendini değiştirip 40'ın üzerindeki vakıf ve derneğin, kendi yandaşlarına devlet kesesinden para akıttığı gerçeğini önkibar anlartı... Avrupa Deniz Feneri, Kanal 7'nin para havu- zuydu, tokatçılar şimdi Frankfurt Cezaevi'nde... Deniz Feneri bir ay kadar önce Pakistan'da onuncu okulunu açtı; Devlet Başkanı Müşerref, Deniz Feneri yöneticilerini konutunda ağırladı. ••• Kaynağı nedir havuzu dolduran paraların? Mehmetçik Vakfı'na yüzde beş vergi indirimi uygulanırken "Deniz Feneri", "Kimse Yok mu", "Insani Yardım Vakfı", "Hızır Vakfı" gibi kuru- luşlara vergi muafiyeti yüzde yüz... Bunlar Nakşi, Fethullahçı örgütler... Tarhana, bulgur, peynir, fasulye, yağ, şeker, kömür devletin kasasından çıkıyor, dinciler yandaşlarına dağıtıyor... Toplam 10 milyar... Sanki devlet, babalarının çiftliği... [email protected] Faks numaramız: 02126 343 72 69 HİKMET ÇETİNKAYA 68'DEN 78'E SANCILIYILLAR KUŞATILMIŞ SOKAKLAR Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın öyküsü Yeryüzünün en yaşlı, engin bir tarihe sahip ülkelerinden biri Türkiye için, 1965 1978 yılları arasını kapsayan bir tarih kesiti nedir ki, sadece Türkiye'nin yazgısını ele almaya başlayanların yetiştiği dönem olması ötesinde. Hikmet Çetinkaya'nın neşlerini vurdugu "Sancılı Yıllar- Kuşatılmış Sokaklor", Türkiye'nin bir dönemine damgasını vuran olay ve olguların tarih bilinciyle incelenmesidir. 0.212 5121172 GUNIZİ YAYINCILIK [email protected]