Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2008 ÇARŞAMBA
HABERLER
Bahçeli: Cumhuriyetle sorunlu ve kavgalıgeçmişinin hıncını bu hezeyanlarla dışa vurmuştur
Tırat'ın sözleriyüz karası'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
>- MHP Genel Başkanı Devlet Bah-
çeli, Atatürk devrimlerini "trav-
ma" olarak nitelendiren AKP Genel
Başkan Yardımcısı Dengir Mir
Mehmct Fırat'ın, "Cumhuriyetle
kavgalı geçmişinin hıncını" dışa
• vurduğunu söyledi. Bahçeli, Fırat'ın
i sözlerinin "her yönüyle yüz kara-
sı ve utanç vesilesi" olduğunu be-
lirtti.
Bahçeli, partisinin grup toplantı-
sıııda yaptığı konuşmada Türkiye'nin
girdiği siyasi kriz sürecinde 100 gü-
rıü geride bıraktığmı söyledi. Böyle
bir kriz sürecinde sivil toplum kuru-
luşlannın krizden çıkış sürecine kat-
kı sağlayacak açılımlar yapması ge-
rektiğine dikkat çeken Bahçeli, isinı
vennedenTÜSİAD'a yüklcndi. Bah-
çeli, "Bu yapılmaksızın, sivascl
sahnesinde yaşananların adı doğ-
• MHP lideri Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmada
TÜSlAD'ın siyasilere yönelik toptancı suçlamalarda bulunduğunu belirterek
sorunun adının doğru konulması gerektiğini belirtti. Atatürk devrimlerinin
travma yarattığım savunan AKP'li Fırat'tan "Türkiye Cumhuriyeti devletinin
kuruluş esaslarına meydan okuyan bu şahıs" olarak bahseden Bahçeli,
Erdoğan'ın da kendi geleceği için ülkeyi feda etnıeye hazır bir siyasetçi
haline geldiğini söyledi.
ru konulmaksızın, bunları 'kör
dövüş' olarak nitelendirmenin ve
sorumluluk açısından muhatapla-
rını açıkça belirtmeden birçok si-
yasetçinin vahim bir 'akıl tutulma-
sı' yaşadığını söyleyerek anonim ve
toptancı suçlamalarda bulunmanın
fikri namus ve vicdan tutulması
olacağı unutulmamalıdır" dedi.
Bugüne kadar kişisel ve kurumsal
çıkar hesaplanyla Türkiye'nin her
alanda kriz ortamma sürüklenmesi-
ne ses çıkannayanların "nannıslu bir
vicdan muhasebesi" yapması ge-
rektiğini belirten Bahçeli, anayasanın
"bir toplum sözleşmesi belgesi"
niteliğinde olması için nıümkün ola-
bilecek en geniş uzlaşma ile yeni-
lenmesi gerektiğini söyledi. Ancak bu
sürecin siyasi istikrar dönemlerindc
başlatılmasının daha uygun olacağı-
nı kaydeden Bahçeli, şu görüşleri di-
le getirdi:
"Bugün içinden geçtiğimiz kriz
ortamında, kapsamlı anayasa de-
ğişiklikleri için vazgeçilmez öıı-
şart olan siyasi istikrardan bahse-
dilemeyeceği ortadadır. Hal böy-
leyken, siyasal ve toplumsal mu-
tabakatı sağlamak için ilk adım
olarak, anayasa değişikliği öneri-
siyle ortaya çıkmak ve bunun ABD
ve AB'den alınan ve Türkiye'nin
bünyesine yabancı konvansiyon
modellerini tartışmaya açmak, ol-
sa olsa basiret ve öngörü tutulma-
sı olarak görülecektir."
Bahçeli, konuşmasında, Atatürk
devrimlerinin Türk toplumu üze-
LLRDOĞAN'IN 'ÇEKİL'E TEPKİSt
'MHP, çaresiz
ve kendine
güvensiz'
• Kendisine, "Başbakan bir bilen olarak
kenara çekilsin" çağnsında bulunan MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye sert
eleştiriler yönelten AKP lideri Erdoğan, bazı
siyasetçilerin yargı sürecinin sonuçlanmasını
beklemeden, şimdiden yargısız infaz
yaptıklarını söyledi. Erdoğan Bahçeli'yi CHP
1
tarzı siyaset yapmakla suçladı.
ANKARA (Cumhuri-
• yet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
kendisine "Bir bilen ola-
rak kenara çekil" çağnsı
yapan MHP Genel Başka-
nı Devlet Bahçeli'yi CHP
tarzı siyaset yapmakla suç-
larkcn, "Bu, çaresizliğin ve
kendine duyulan güven-
sizliğin bir (e/ahüriidüı"
-dedi.
- Erdoğan, dün partisinin
grup toplantısında, gün-
demdeki konulara ilişkin
• değerlendirmelerde bulun-
du. Avrupa Futbol Şampi-
£
yonası'nda mücadcle eden
Ulıısal Takıın'a bugün ya-
pacağı yan final maçında
başanlar dileyen Erdoğan,
. zafer kutlamaları sırasında
silalı kullanılmaması çağ-
nsmdabulundu. Hiçbirse-
' vinciıı ve zaferin insan ha-
yatından daha önemli ol-
madığını, şiddetiıı gerekçesi
ve mazereti olamayacağını
vurgulayan Erdoğan, "Ya-
salarımız bunu sııç say-
dığı gibi, böyle bir kaba-
lık, hatta magandahk, iıı-
sanlığa da sığmaz" diye
konuştu.
Kendisine "Başbakan
bir bilen olarak kenara
çekilsin" çağnsında bulu-
nan MHP Genel Başkanı
' Bahçeli'ye sert eleştiriler
yönelten Erdoğan, bazı si-
yasetçilerin yargı süreci-
nin sonuçlanmasını bekle-
meden, kendilerini Anaya-
sa Mahkemesi'nin yerinc
koyup şimdiden yargısız
infaz yaptıklarını, hesap
1
kestiklerini ve siyaseti tan-
zim edecek teklifler getir-
diklerini söyledi.
Böyle bir anlayışı, hukuk,
siyaset ve milletin vicdanı-
nın kaldınnayacağını bc-
; lirten Erdoğan, şu görüşle-
|ri dile getirdi: "Kim bun-
lar? Partisini yüzde
18'lerden yüzde 8'e dü-
şüren, seçim sonrasında
'siyaseti bırakıyorum' de-
yip, yeniden sahneye çı-
kan siyaset erbabı. Hani,
milletten kırmızı kart gö-
ren, milletten 'kenara çe-
kil' talimatı alan aıııu ye-
rinden kımıldamayanlar
var ya, işte onlar söylüyor
bunları. Demokratik si-
! yasette kiıniıı kenara çe-
kileceğine, kimin ülkeyi
yöneteceğine nıillet karar
verir, nıillet. Siz kim olu-
yorsunuz? Bu yetkiyi size
kim veriyor? Eğer nıillet
size böyle bir yetkiyi ver-
mişse, aldığın oy ortada.
Demek ki böyle bir yctkin
yok. Sen böyle bir şeyi na-
sıl ağzına alırsın'.' Bu bir
defa siyasi etikten tama-
men uzak olma anlayışı-
dır. Önce siyasi etikten bir
nasibinizi alın. Eğer biri-
leri kenara çekilecekse,
bunu söyleyecek olan da
millettir. Sizin öylc bir
yetkiniz de yok. Partisine
10 puan kaybettirip Mec-
lis dışı bırakan bu h'derler,
'çekiliyorum' dedikleri
halde dönüp dolaşıp yine
sahne aldılar."
Antidemokratik eğilimler
ve vesayetçi yaklaşımla-
nn, dayatmacı projelerin, si-
yasetin normalieşmesinc
değil, anormalleşmesine
hizmet ettiğini belirten Er-
doğan, "Siz rakibinizin
bileğini bükecek bir si-
yaset yapamayacaksınız,
daha başarılı bir perfor-
mans gösteremeyeceksi-
niz, milletin gönlünde yer
edinemeyeceksiniz, ondan
sonra 'önümüzden çeki-
lin' ricasında bulunacak-
sınız. Siyaset, rakipleri-
nizden ricada bulunarak,
merhamet dileyerek ya-
pılmaz" dedi. MHP'nin
CHP tarzı siyaset yürüttü-
ğünü ileri süren Erdoğan,
bunun çaresizliğin ve ken-
dine duyulan güvensizli-
ğin bir göstergesi olduğunu
savundu.
Tuzla tersanelerinde ya-
şanan ölümlere de değinen
Erdoğan, geçmiş hükümet-
leri suçladı. Benzer kaza-
ların en gelişmiş ülkelcrdc
bile yaşandığını kaydeden
Erdoğan, son 5 yılda sek-
törün istihdam ve kapasite
bakımmdan yüzde 400 ora-
nında büyüme kaydettiğini,
bu nedenle sıkıntılar ya-
şandığını söyledi. Bu ter-
sanelerüı son 5 yılda yapıl-
madığını belirten Erdoğan,
"Burada eğer siyasi istis-
mara gidilirse, bunun al-
tından farklı dönemlcr
çıkar" diye konuştu.
tsim vermeden Tuzla'da
eylem yapan DlSK'i eleş-
tiren Erdoğan, işyerinde
yetkisi ohnadığı halde ba-
zı kişilerin sağdan soldan
toparlamalarla gösteriler
yaptığını söyledi.
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
"Beni New York Times'teki sözlerimden dolayı eleştirenler Devrim Kanunları'nı
okudulaısa, Meclis'in ortasında eşek gibi anırırım."
namikzafer@yahoo.com
rinde travma yarattığım söyleyen
AKP Genel Başkan Yardımcısı Den-
gir Fırat'a da tepki gösterdi. Fı-
rat'ın beyanlannın yüz kızartıcı ve
utanç vesilesi olduğunu ifade eden
Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi:
"Türkiye Cumhuriyeti devle-
ti'nin kuruluş esaslarına meydan
okuyan bu şahıs; Türkiye'de bu-
gün yaşanan kaosun sorumlusu
olarak Atatürk dönemini suçla-
mak cüretini göstermiş ve üııı-
metten milli devlete geçiş sürecini
bir travma olarak nitelendirerek,
cumhuriyetle sorunlu ve kavgalı
geçmişinin hıncını bu hezeyanlar-
la dışa vurmuştur. Burada temel
sakatlık, bugünkü krizle cumhu-
riyetin başlangıç yılları arasında
kurulmaya zorlanan sebep-sonuç
ilişkisidir. En büyük özelliği, söy-
lediklerini sıkışınca inkâr eden
bir siyaset anlayışının temsilcisi
olan bu kafanın bu yöndeki çaba-
ları, çirkin yüzlerini artık sakla-
yamayacakür."
'Erdoğan, kendisi için ülke-
yi fedaya hazır'
Hakkında kapatma davası açılan
AKP yöneticilerini, başta Başbakan
Tayyip Erdoğan olmak üzere sağ-
duyulu hareket etmeye çağıran Bah-
çeli, ancak bu parti yönetiminin kişi-
sel hesaplarla hareket ettiğini söyle-
di. Başbakan Erdoğan'ın bu süreçte
milli irade ve rejim değil, "kendi der-
dine düşmüş siyasetçi görüntüsü"
çizdiğüıi belirten Bahçeli, kendi siyasi
geleceğini kurtarmak için Türkiye'yi,
demokratik rejimi ve partiyi feda et-
meye de hazır olduğunu söyledi. Er-
doğan'ın bağımsız aday olma arayı-
şma girmesinin arkasında kendini
kurtarma psikolojisinin yattığmı kay-
deden Bahçeli, "Başbakan'ın hazır
olduğunu söylediği alternatif plan-
ların tümü, kendisini kurtarmayı
amaçlamaktadır" diye konuştu.
Kaparmaya karşı AKP'ye yaptığı
"kloıılama" önerisine bu parti yö-
netimince gösterilen tepkiyi de eleş-
tiren Bahçeli, "Başbakan ve arka-
daşlarının buna gösterdikleri asa-
bi tcpki, durumun vahametini
fark edemediklerini ve şahısları
kurtarmak için rejimin geleceğini
ipotek altına almak basiretsizliği-
nin tesirinde olduklarını ortaya
koymuştur" dedi.
'Yeni anayasa yapılmalı'
AKPM'de hazırlanan taslak karar metninde, AKP hakhndaki davanın, Türkiye 'nin
yeni bir anayasaya her zamankinden dahafazla ihtiyaç duyduğunu gösterdiği belirtildi
Haber Merkezi - Avrupa
Konseyi Parlamenterler Mecli-
si'nin (AKPM) Avrupa Konse-
yi üyesi ülkelerin yükümlülük-
lerini izlemekle görevli Denetim
Komisyonu taranndan hazırlanan
ve "Türkiye'de demokratik
kurumların işleyişi: Son geliş-
meler" başlığını taşıyan taslak
karar metninde, AKP'ye karşı
açılan kapatılma davasının Tür-
kiye'nin yeni bir anayasaya her
zamankinden daha fazla ihtiyaç
duyduğunu gösterdiği görüşü
dile getiriliyor. Taslakta, Tüi'ki-
ye için izleme süreci mekaniz-
masının gerekirse yeniden baş-
latılabileceği vurgulandı.
Taslak metinde, Anayasa
Mahkemesi'ne baskı uygulan-
'KAPATMA KARARI MÜZAKERELERİ ETKİLEMEZ'
GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Türkiye - Avrupa Birliği Karma Parlamento
Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, AKP'nin kapatılmasına AB ül-
kelerinin bir reaksiyon göstereceğüıi ancak bunun müzakere sürecini etki-
lemeyeceğini söyledi. Gaziantep'te temaslarda bulunan Lagendijk, "Hü-
kümeti yöneten bir partinin kapatılması, bizim için anlaması gerçek-
ten çok güç. Eğer böyle bir durum olursa, AB'den güçlü bir tepki
olacaktır. Aıııa ben bunu kullanarak müzakere sürecini durdurmayı
ya da ertelemeyi düşünenlere katılmıyorum" diye konuştu.
maması gerektiği belirtilmekle
birlikte, mahkemeden AİHM
kararlan ve Venedik Komisyo-
nu'nun siyasi partilerin yasak-
lanmasıyla ilgili tavsiyeleriyle
uyunılu hareket etmesi isteniyor.
Taslakta, 1980 askeri darbesinin
izlerini taşıdığı söylenen mevcut
anayasa ve siyasi partiler kanu-
nunun, Avrupa standartlanyla
tam anlamıyla uyumlu hale ge-
tirilmesi gerektiği de belirtiliyor.
Raportör, Denetim Komisyo-
nu'ndan, 2004 yıhnda siyasi de-
netimden çıkanlan ve "dene-
tim sonrası sürece" dahil edilen
Türkiye ile diyaloğu yoğunlaş-
tırmasını, başta yeni anayasa ol-
mak üzere Türkıye'deki demo-
kratik kurumlarm işleyişiyle il-
gili gelişmeleri yakından takip et-
mesini ve eğer gerekiyorsa Tür-
kiye için denetim sürecini yeni-
den başlatmasını da istiyor.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Çapalara, Darbelere
ve Cambazlara Dair...
Geçen hafta gerçekleştirilen, ODTÜ 7. Uluslararası
llişkiler Konferansı'ndaki en ilginç tartışmalardan bi-
ri, bence Prof. Davudoğlu'nun katıldığı panelde ya-
şandı. Davudoğlu ile paneli paylaşan değerli aka-
demisyen ve yazarların (Mustafa Aydın, llter Tu-
ran, Ali Karaosmanoğlu, Soli Özel, Ahmet Evin)
hiçbiri kesinlikle, günün moda deyimiyle "darbeci
kamptan" değildi ama yine de adeta söz birliği et-
miş gibi, AKP'yi. hem de şiddetle eleştirdiler. De-
ğerli panelistlere göre, AKP I. dönemdeki tutumu-
nu değiştirmiş, verdiği sözleri yerine getirmemişti...
AKP'nin'çapaları'
AKP hükümetinin I. döneminden başlamak üze-
re, performansını, vaatlerini bağladığı "iki çapa" ol-
duğu başka panellerde de birkaç kez vurgulandı.
Bu çapalar IMF ve Avrupa Birliği süreciydi.
AKP'yi destekleyenlere göre birincisi, ülkede eko-
nomik istikrarı garanti altına alırken, ikincisi siya-
si istikrarla "demokratikleşme" sürecine güçlü bir
zemin sağlıyordu.
AKP'nin II. döneminde, bu çapalann yerinden çık-
tığı görülüyor. Diğer bir değişle "çapa" metaforuna
sadık kalırsak, AKP yönetimindeki Türkiye gemisi
şimdi kayalıklara doğru sürüklenme tehlikesiyle kar-
şı karşıyadır. Panelistler, AKP'nin özellikle AB üye-
liği sürecini boşladığını, ülke içinde siyasi istikran ko-
ruyamadığını düşünüyorlardı. Soli özel "Isteryar-
gıçlardan isterAKP'den yana olun, bunlann ikisi de
otoriter eğilimleri temsil ediyor" diyordu; AKP II. dö-
neminde giderek daha otoriter bir yönetim sergili-
yordu.
Gerçekten bu iki çapa son derecede önemli. IMF
ülkeye yabancı kredi girişini özendiriyor, böylece Tür-
kiye borç köpüğü üzerinde yüzmeye devam ede-
rek tüketimi körüklüyor, "biz refah getirdik" iddia-
sını besliyordu. Şimdi IMF çapası işlevini kaybetti.
Patlayan kredi köpüğü, ülkenin ekonomik zaafları-
nı oryaya koydu. Enflasyon, işsizlik, dış açık...
Faizler resmi veya gayri resmi olarak artıyor. Tüketim
geriliyor, bunu ekonomik yavaşlama izleyecek. Bu
gerçeklerden kaçış yok. Oyleyse AKP uygulama-
larından hoşnutsuz olanların sayısının artması ka-
çınılmaz. Baksanıza yıllardır, AB çapasıyla "refah"
içinde yaşayan Irlandalılar, ekonomik koşullar de-
ğişmeye başlayınca, "eskiyi unutup", büyük bir "nan-
körlükle" AB sürecine hayır deyiverdiler.
AB çapasına gelince; AKP bu çapayı, ülkede si-
yasal Islamın hareket alanını genişletmek, ulus
devletin merkezi yapısını zayıflatmak için kullanı-
yordu. Bu arada sosyal hakları tırpanlayarak, ("ye-
ni-ortaçağlar" tartışmalarında gündeme gelen bir
gözlemden yararlanırsak) ülkeyi bir vatandaşlartop-
lumundan, "sadaka-dilencilik" toplumuna doğru
sürüklüyordu.
Irlanda'nın "hayır" oyu, bu "çapanın" zemini olan
üyelik sürecini artık fiilen gündemden çıkartmıştır.
Merkel ve Sarkozy, Lizbon Anlaşması oimadan Hır-
vatistan bile birliğe alınamaz, diyorlar (FrankfurterAll-
gemeine Zeitung, 20/06, Le Monde, 21/06). Çek
Cumhuıiyeti'nin ve Polonya'nın Lizbon Anlaşması'na
karşı olduğu düşünülürse anlaşmanın gerçekleşmesi
olanaksızlığı görülür. Bu arada birlik süreci ekono-
mik açıdan da tehlikeli bir döneme giriyor. AB Mer-
kez Bankası'nın para politikası, "zeytinyağı kuşa-
ğından" büyük tepki çekiyor, Berlusconi'nin ağzı-
nı bozmasına yol açıyor (Daily Telegraph, 23/06/08).
Almanya'da halkın, gidrek yalnızca kendi ülkelerinde
basılan Avro'lan kullanmak istemeye başlaması (Da-
ily Telegraph 13/06/08), para birliğine güvenin sar-
sıldığını gösteriyor.
Aslında bir üçüncü "çapa" daha var. O da
ABD'nin Ortadoğu politikası. AKP dış politikasını bu-
na uyumlu tutmaya büyük gayret göstererek,
ABD'nin siyasi desteöini yedeğine aldı. Ancak
AKP sıkıştıkça siyasal Islamın Yahudi düşmanlı-
ğı açığa çıkıyor. İkincisi; Israil'in veya ABD'nin
Iran'ı vurmaya hazırlandığına ilişkin işaretler ve
yorumlar artıyor. Bu yeni konjonktür AKP'nin Or-
tadoğu çapasını da yerinden sökecek gibi görünüyor.
Hadi Rubin "tetikçidir" diyelim, peki ya Internatio-
nal Herald Tribune'ün yorumcularından Roger Co-
hen'in yargı sürecine destek veren yazısına
(23/06/08) ne demeli?
Bu koşullarda AKP ve destekçileri açısından
safları korumak giderek zorlaşıyor. Birleştirici fan-
tezi olarak, "türban = demokrasi" denklemi zayıf-
ladı, özellikle 1 Mayıs'tan ve dinleme rezaletlerinden,
tabanda başlayan dönüşümlerin ayırtına varılmaya
başlanmasından sonra. Bu nedenle giderek daha
çok, yükselen bir sesle darbe tehlikesi dile getiri-
liyor. "Darbeye bak darbeye" çağrıları, "beyazyü-
rüyüşler" dikkatleri AKP'nin iç ve dış politikasının,
ekonomik modelinin iflasını, seçkinlerinin devlet eliy-
le zenginleştiklerine ilişkin iddiaları, "sivil toplumda"
yaşanan dönüşümleri gizlemekten başka bir ama-
ca hizmet etmiyor. CHP'nin iktidarsızlığıyla oluşan
muhalefet boşluğunu bir an ewel doldurmak ge-
rekiyor. Yoksa "cambaza bakcambaza" taktiği ba-
şarılı olacak.
erginy@tr.net
http://erginyildizoglu.blogspot.com
4 ay önce serbest bırakılan örgiit üyeleri farklı cezalar aiabiiecek
Belçika, DHKP-C üyelerini
yeniden yargılayacak
BRÜKSEL (AA) - Belçika'da
Yargıtay, dört ay önce serbest bı-
rakılan terör örgütü DHKP-C üye-
lerine ilişkin adli karan bozarak sa-
nıklann yeniden yargılanmasına
karar verdi. Anvers Temyiz Mah-
kemesi'nin kararını bozarak
DHKP-C'yi "terör örgütü, suç
örgütü ve çete" olarak niteleyen
yüksek mahkeme, terör örgütünün
ve üyelerinin Belçika dışında iş-
lediği suçlardan da bu ülkede yar-
gılanabileceğini belirtti. Bugüne
kadar alınan kararlar geçerliliğini
yitirdiği için sanıklar daha farklı
cezalara çarptınlabilecek.
Anvers Temyiz Malıkemesi, 7
Şubat 2008 taıihli son karannda,
DHKP-C üyesi sanıklan serbest bı-
rakırken bu kişilerin ve bağlı bu-
lundukJan örgütün Belçika dışın-
daki eylemlerini dikkate almayı da
reddetmişti. Mahkeme, gıyaben
yargılanan terör örgütünün başı
Dursun Karataş ile Zerrin Sarı.
Şükriye Akar ve Bahar Kim-
yongür'ü beraat ettirmişti. Firar-
da bulunan terörist Fehriye Erdal,
2 yü tecüli hapis ve 1230 Avro pa-
ra, Musa Asoğlu 3 yıl tecilli hapis
ve 1230 Avro para, Kaya Saz da
21 ay tecilli hapis ve 1230 Avro
para cezasına çarpnnlmışn. Anvers
Temyiz Mahkemesi, önceki ka-
rarlann aksine, DHKP-C'yi "terör
örgütü" olarak nitelemeyi de red-
detmişti. Savcılık ise sanıklann
Belçika içinde ve dışında işledik-
leri suçlan hatırlatarak, bunlan
görmezden gelen karann kabul
edilemeyeceği görüşüyle yeniden
yargılama istemişti.