07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHÜRİYET 25 HAZİRAN 2008 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Yargıya Dıştan Karışmak KOSKOCA Türkiye Cumhu- riyeti, Avrupa Konseyi ile Avru- pa Birliği arasına düşürülüp çıl- gına çevrilmek üzere oradan oraya koşturulan bir devlet du- rumuna mı sokulmuştur? Ço- cukların körebe oyununda ol- duğu gibi, gözleri bağlanıp ne- reye gideceğini, kimi tutup kime tutunacağını bilemeyen ve so- nuçta parçalanıp batmaya mec- bur tutulan bir siyasal varlık mı- dır bizimki? Yarın, Avrupa Konseyi'nin Parlamenterler Meclisi olağan- üstü toplanıp Türkiye'yi ele ala- rak kapatma davasını görüşe- cek. Türkiye yeniden "denetim altında tutulan ülkeler" katego- risine sokulacakmış. Yani, o meclisin üyeleri, görüşmeler- den sonra tek tek ya da gruplar halinde buraya gelip gidecekler, bir "raportör" Ankara'ya ahret soruları sormakla görevlendiri- lecek, bir yığın ülke üyesi rapo- run şurasına burasına bir şeyler eklemek için seferber olacak. Üye olduğu günden beri ken- di ülkesini eyalet devletlerine bölmek amacıyla çırpınan ve sonuçta Meclis'e başkan seçi- len Ispanyol Lluis Maria de Puig, "Türk demokrasisinin iş- leyişine bakacağız, kapatma da- vasından Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi'ne ve Venedik Ko- misyonu ilkelehne uygun birka- rar bekliyoruz" buyurmuş. "Sü- ren birdavaya kanşmak olmuyor mu bu" diye sorulunca, "Yok, iç işlerinize karışmak değil, yar- dım etmek istiyoruz" demiş. Sevsinler. Bir suçüstü davası görül- mekteyken TBMM'de sanığa yardım amacıyla görüşme açıl- dığını düşünün; olacak iş mi? Ulusal yargı işlerken uluslarara- sı bir meclisin görüşme yap- masından daha açık bir müda- hale olur mu? Maksat, hep aynı: Içteki bö- lünmüşlügünü kullanıp Türki- ye'yi zayıflatmak, şaşkına çe- virmek, şaşkınlığından yararla- narak kendilerinin çıkarları yö- nünde bir şeyler yapmak. Üye- ler açısından da, bir "Şark se- yahati"ne daha çıkmak. Böyle bir sinik açıdan bakın- ca, kırkı aşkın Avrasya ülkesin- den o meclise gelen üyeler bir- kaç kategoriye ayrılabilir. Tuzu kuru Kuzeyliler, Iskan- dinavlar ve Finler olarak, so- runsuzluktan canları sıkıldıgı için başkalarının sorunlarıyla ilgilen- meyi pek severler. Ingilizler, Fransızlar ve Almanlar, dünya çapındaki çıkarları Güneydoğu Avrupa ve Ortadoğu söz konu- su olunca keskin bir yarışa dö- nüştüğünden Türkiye'nin iç so- runlanna çok duyarlıdırlar. Yunan ve Ermeni delegeler, malum davalarını her fırsatta kusmaya devam ederler. Orta Avrupa ve Balkan toplumları ise hâlâ Os- manlı döneminden kalma kom- plekslerin etkisi altındadırlar. Türkiye kendi yargısına mu- sallat olan bu çabalara kar- şı sessiz mi kalacak? CHP mil- letvekili Birgen Keleş, "Davasü- rerken böyle toplantı düzenle- nemez" dedi. Aynı görüşün, bü- tün delegasyonca benimsenip toplantının boykot edilmesi ve bu patavatsızlığa karşı resmi bir devlet tepkisinin ortaya kon- ması gerekmez mi? Sürüp giden uyuzluk zilletine artık son ver- menin zamanıdır. [email protected] Telefon Dinleme... Yeni TCK özel hayatın gizliliğine önem vermiş, bu alana tecavüzleri suç olarak düzenlemiştir. Bu nedenle, ceza yargılaması alanında başan elde etmek amacıyla çıkılan yolda yasalara aykın davranarak kişilerin özel hayatlannın gizliliği ihlal edildiğinde, buna ncden olanlann cezalandınlmalan da büyük önem taşır. P r o f . D r . E r d e n e r Y U R T C A N Istanbul Üniversitesi Y erleşik deyimiyle tclcfon din- leme ülkemızin son günlerde- ki temel konusudur. Yazının çerçevesi ile sınırlı kalarak neyin hukııka uygun, neyin hukuka aykın olduğunu ortaya koymak fay- dah olacaktır. Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) "Haberleşme araçlannın dinlemeye alın- ması" terimi telefon dinleme olarak ifade edi- len kavramın teknik hukuktaki ismidır. Ha- berleşme olanaklannın hızla yayıldığı bir dö- neınde, yabancı ülke yasalarında bu yönde düzenlemelerin yaptldığı görülmektedir. Bu düzenlemelerde teknik gelişmcler karşısın- da haberleşme araçlan arasına katılan bütün araçlar aynı kapsamda mütalaa edilmektedir. Bu çerçevede telefon, teleks, telefaks, telsiz yoluyla haberlcşmeler, bu yönteme konu ola- bilecektir. Bu haberleşme araçlan, bir olayın yargı- lanmasıyla ilgili delil kaynağı olmak niteli- ğini taşıdığında, ceza yargılaması alanında bunlardan faydalanılacaktır. Ancak bu nok- tada öteki yargılama önlenılerinde olduğu gi- bi, gerçeğin ortaya cıkanlması ile kişiye ta- nınan hak ve özgi'ırlüklerin birlikte mütalaa edilmesi ve bu çerçevede bir değerlendir- menin yapılması gerekecektir. Bu değerlendinne en iyi biçimde yasa ko- yucu tarafından anayasada yer alan kurallar ve öteki yasal düzenlemelerin göz önünde bu- lundurulması ile yapüabilecektir. Anayasa 22. maddesinde haberleşme özgürlüğünü dü- zenler. Bu konudaki temel ilke haberlcşme- nin gizliliğidir. Bunun istisnalarmı yasalar be- lirler. CMK'nin 135'inci maddesine göre, bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmalarda, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeple- rinin varlığı halinde dinleme yapılabilir. Bu konuda en önemli nokta şudur: Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada, başka su- rette failın belirlenememesi veya delil elde etme imkânının bulunmaması halinde ancak bu yola başvurulabilir. Madde bu niteliğiy- le, yedek bir normdur. Delillere ve sarukla- ra başka yol ve yöntemlerle ulaşılabildiğin- de, bu madde uygulanamaz. Yabancı ülke- lerde olduğu gibi, CMK'de de dinleme an- cak yasada sayılan suçlarda mümkündür. Ceza yargılamasımn temel bir niteliği, yar- gılama mekanizmasının önce bir noktadan hareketle işe başlaması, yasa çerçevesinde iş- leyen süreçte konunun biçimlenmesidir. Durum böyle olunca, olayın akışı içinde, ge- rek suçlanacak kişiler, bunlara yapılacak suç- lamalar ve elde edilen deliller değişebile- cektir. Bu değişme, kesin olarak uygulana- cak normlara ve sonuçlara yansıyacaktır. Dinleme uygulandığında, elde edilen ve- rilere ve delillere göre, CMK'de yer alan suç- lann söz konusu olmadığı anlaşıldığında, iki şey yapılması gerekir. llkin, bu kayıtlar yok edilir. lkinci olarak bu deliller, 135. mad- de kapsamında yer almayan bir olayın yar- gılamasında kullanılamaz, çünkü hukuka aykın yolla edilmiş bir delil söz konusudur. Türk hukukunun anayasal bir ilke (AY, m.38) durumuna getirdiği bu sonuç, bu de- lilin yargılamada kullanılmasına ve hüknıe esas alınmasına engeldir. tletişimin tespiti, kayda alınması ve ceza yargılamasında kullanılması, Baü ülkeleri hu- kuklannın da düzenledikleri bir konudur. Bu konu birkaç açıdan önem taşır. llkin toplu- mun kamu düzenini yakından ilgilendiren suçlar açısından, yargılamanın sağlıklı bir te- mele oturtulması ve gerçeğin ortaya çıka- nlmasını sağlama amacı bu yolla mümkün olabilir. Bu nedenle bu kavramın ve getirdiği yöü-, temlerin uygulanabilecekleri suçlann yasa- larda tek tek sayılması bir rastlantı değildir. Bu liste (yerleşik deyimle: katalog suçlar) bir açıdan da suçlann önemini gösterir. Huku- kumuzda gerek CMK'de gerek MİT Yasa- sı'ndaki yaklaşım bunun bir göstergesidir. Öte yandan, bu alanda gözden kaçınla- mayacak olan bir tespit şudur: Telefon din- leme, kişinin haberleşme özgürlüğü ile dev- letin suçla mücadele amacı ve kamu düze- nini sağlama hedefi kavramlannuı karşılık- lı geldiği bir bölgedir. Bu nedenle neyin mümkün olacağının, neyin mümkün olma- yacağrnın belirlenmesi zor bir konudur. Bu çizginin iyi biçimde çizilmesi kaçuulmazdır. Dikkatten kaçınlmaması gereken temel ilke şudur: Toplumda yaşayan kişiler kuşkuya düşmeleri nedeniyle özgürlüklerini kullan- mazlarsa, bu toplum bireyin huzur içinde ya- şadığı bir toplum olamaz. Son günlerde ül- kemizde yaratılan ortamda, kişilerin elleri te- lefonlardan kaçıyorsa, bu konuda hatalar var demektir. Başka alanlarda da bu dengenin iyi kurulması şarttır. Örnek: Önleme araması top- lumda kamu düzeninin kurulması ve esen- liğin sağlanması için şarttir. Ancak bunun öl- çüsü doğru konulamadığı ve insanlann ev- lerinden dışan çıkmadıklan bir toplumda, hu- zurdaiı söz edilemez. Özgürlüklerin kulla- nılamadığı bir toplum, bireyi ön planda mü- talaa eden bir toplum olamaz. Ülkemizde bu konudaki normlar düzeyinde bir sorun yoktur. Normlar çağdaş yaklaşıma uygundur. CMK ve ona bağlı olarak MÎT Ya- sası'ndaki hükümler, Alman hukukunda bu- gün yürürlükte olan hükümlerdir. Bu konu- da, hukukun her alanında olduğu gibi, uy- gulama önem kazanır. Bir başka anlatımla, yasalann verdiği yetkilerin ne ölçüde huku- ka ve yasalara uygun kullaruldığı, konuya damgasını vurur. Bu işin satırbaşlan bellidir: Yasada açık- ça telefon dinleme yönteminin ikincil bir araç olduğu belirtilmiştir. Deliller toplamrken başka yol ve yöntemlerle sonuç alınamadı- ğı takdirde ancak bu yola başvurulabilir. Uy- gulamada bunun ön planda mütalaa edilmesi şarttır. Öte yandan, soruşturma ve yargılama konusu bir olayın katalog suçlar içinde yer alıp almadığının değerlen- dirilmesi de büyük önem ta- şır. Bilmek gerekir ki, bu konuda yapılacak bir hata ve yöntemlerde yapılan ha- talar, bu yolla elde edilen delillerin hukuka aykın de- lil olmalan ve yargılamada kullanılamamalan sonucu- nu ortaya çıkanr. Anaya- samızınongördüğü oir ilke olarak. bugün artık ülke- mizde hukuka aykıjj delil- lere dayanarak yargılama yapılamaz ve hüküm kuru- lamaz. Bir başka nokta şudur: Yeni TCK özel hayatın giz- liliğine önem vermiş, bu alana tecavüzleri suç olarak düzenlemiştir. Bu nedenle, ceza yargılaması alanında başan elde etmek amacıy- la çıkılan yolda yasalara aykın davranarak kişilerin özel hayatlannın gizliliği ih- lal edildiğinde, buna ne- den olanlann cezalandınl- malan da büyük önem taşır. YEŞİLMAĞAZALARI: İSTANBULTOPKAPI (212481 9363).MASLAKDOĞUŞCENTER(212285 7400) KOZYATAĞI CARREFOUR KARŞISI (216 574 55 58), BEYÜKDÜZÜ MİGROS AVM (212 852 02 63) OUVIUM OUTLET CENTER(212 415 90 85),GÜNGÖREN KALE AVM (212 502 61 49), PENDİK DUMANKAYA İŞ MERKEZİ (216 379 18 92). ANKARA BİLKENT CENTER(312 266 12 55), ESKİŞEHİR MUTTALİP CO. (222 231 16 86), İZMİT OUTLET CENTER (262 335 36 82), GEBZE ATATÜRK CO. (262 642 12 10) ÇORLU E 5 KARAYOLU (282 686 63 71), DİYARBAKIR BABİLAVM(412 237 63 80) EDİRNE KİPAAVM (284 236 41 97) VE YETKİÜ SAT1Ş NOKTALARINDA... Hush Puppies Bellek... Abdıdlah TEKtN Bir dost meclisinde bundan önceki kül- tür bakanının adı so- ruldu. Khnse anımsayama- dı, ama "çok uyuyan kişi" yaklaşımıyla -ismi buluna- madan- hatırlanır gibi oldu. Demek ki kültür bakanlığı yapmış bir "zat" birçok kişinin belleğinde yer edi- nememişti. Başka bir yak- laşımla, Sayın Bakan -uyu- mayı hariç tutarsak- bel- lekte yer edineceği bir ey- lem ve söylemde bulun- mamıştı. Oysa o koltukta oturan nice insan var ki hep sev- gi ve saygı ile anılırlar, unutulmazlar. Ahmet Ta- ner Kışlah bunlardan biri- dir. Kışlah'dan Tevfik Fikret'e uzatılacak çizgide nice erdem anıtı bu ülkenin onuru olarak yansır. Ne var ki imparatorluk- tan cumhuriyete uzanan çizgi üzerinde bu tür ışıklı beyinler, bu tür aydınhk insanlar çoğu kez kenara iti- lip ıskalanmış, uyuyan adamlar koltuklara oturtul- muştur. Mehmet AkiFin "tek dişi kalmış canavar" diye nitelediği Batı emper- yalizminin egemenliği hep bu ıskalama yüzünden göz- lenmiş, dahası günümüzde de gözlenmektedir. AB'nin içişlerimize kanşıp bizi yönlendirmesi, IMF'nin ekonomimize ışık tutması, gözlenen en canlı ve en seçkin örneklerden biridir. PENCERE Futbolun F'si... Futbolu Türkiye'ye 19'uncu yüzyılın sonunda Ingilizler getirmişler; ardından Izmir'de ve Istan- bul'daki azınlıklar bu işe merak sarmışlar... Ingilizlerin Türkiye'de ne işi varmış diye sora- caksınız... O dönemde Osmanlı, Ingilizin avucu- nun içindeydi... 20'nci yüzyılın başında ilk Türk futbol takımı ku- rulmuş, ama, Saray oyuncuların kimisini sürgü- ne göndermiş... Sonradan Türklerin de futbol oynaması lkinci Abdülhamit yönetimince hoşgörüyle karşılan- mış... 18'inci yüzyılın başında Ingiltere'de icat edilen bu marifet bugün dünyayı sardı... Peki, anlamı ne futbolun?.. • Portekiz'i çok uzun süre yöneten faşist dikta- tör Salazar'ın ünlü deyişi unutulamaz... Demiş ki: "- Ben ülkeyi üç F ile elimde tuttum: Fado, fi- esta, futbol..." Fado, bir tür Portekiz türküsü; fiesta, bitmez tü- kenmez bayram tutkusu; futbol, bildiğimiz top oyunu... Futbolun sicilinde halklar adına iyi şeyler yazı- h değil... Yine de vazgeçilemez bir hastalık olarak yı- ğınların damarlarında futbol sevgisi salgın gibi... En gelişmiş toplumundan en yoksul ve geri kal- mışına dek futbol da futbol... • Futbolun gelişmemiş ülkelerdeki işlevi ilginç... Vaktiyle Brezilya'dan Ârjantin'e dek Latin Ame- rika'da futbol, toplumların psikolojilerini okşayıp, üstün ülkelere karşı ezilmişliklerini unutturan bir içerikle halkları oyalamıştı.. Bugünkü Türkiye'de durum ne?.. Amerika marifetiyle "llımlı Islam Devleti Mo- deli"ne oturtulmak istenen, Cumhurbaşkanlı- ğından Başbakanlığına ve hükümetine dek bu yol- da tesettürü öngörüp kadının başını bağlayan bir ülkede "futbol zaferleriyle tarihyazan" toplumsal çılgınlığın kökenindeki ruh hali neyi vurgulu- yor?.. • "llımlı Islam Modeli"ri\ mi?.. Ama, bu adıyla sanıyla bir "milli" takım... Ne takımı?.. "Türkmilli takımı..." Yalnız gazetelerin manşetlerine göz ucuyla bak- mak olayı yaratan ruh haletinin itici gücünü vur- guiamayayeter... Birkaç çarpıcı örnek: "Türk mucizesi..." (Milliyet) "3'üncü Türk mucizesi" (Akşam) "ölümsüz Türkler..." (Posta, Takvim) "Asil kan böyle çökertti" (Tercüman) "Türk damgası" (Sabah) Türklerin, Türklüğün, milliliğin, milliyetçiliğin medyada olağanüstü vurgâianmasinı bu köşeye sığdırmak olanaksız... * a Medya en libosundan en dincisine dek tüm kö- şecileriyle futbola sardı; bilinçaltında köpüren il- ginç psikolojiyle meşin topun yuvarlaklığına ki- şiliğini teslim eden edene... Ya halk?.. Halkımız?.. Türk halkı?.. Itilen, kakılan, aşağılanan, horgörülen, sömü- rülen halkın başkaldın özlemi futbolla eyleme dö- nüştü... Halk hiç olmazsa futbolla dış dünyaya "Ben de varım" diyor; içerde ise "Türkmili takımını" des- teklemekte sonuna dek buluşuyor; Islamcılar bi- le bu yolda dinciliği bırakıp Türkleşiyorlar... • Bu akşam Almanya ile hesaplaşacağız... Yenilgi mi?.. Yengi mi?.. Şu Türklerin ne yapacağı hiç belli olmuyor... Yalnız futbolda mı?.. SERVER TANlllİ DİN VE POLİTlKA "Lalk Barış'ın Dostları ve Düşmanlan Server Tanilli bu kitabmda laiKliğin Baü'daki ve ülkemizdeki gelişim süreçini derinlemesine inceliyor; gttnümiiz koşullarında laikliği ortaçağ karanlığına karşı koruma görevinin altını çiziyor. Of Cumhuriyet V KitaplarıAlKlA ALFA DAÛITIM 02122724516 ıziüiisıo www.cumhuriyetkitaplari.com M«rk«: Prof Nurellin Mazhar öklel Sokak No: 2 Şişll Tel: 0 212 343 72 74 Ankıra Şube: Atatürk Bulvarı No-125 Kat 4 Bakanlıklaı Tel: 0 312 419 50 20 hmlr Şube: H. Ziya Bulvarı 1352. Sokak No 2/3 Pasaport Tel: 0 232 44112 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle