03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2008 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI T U R K I Y E Istanbul PB 28 Sinop Edirne 26 Adana B 35 PB 31 Samsun 25 Mersin B 31 Kocaeli Y 29 Trabzon Y 23 Diyarbakır B Çanakkale PB 32 Giresun Y 24 Şanlıurfa B izmir B 34 Ânkara PB 29 Mardin B Manisa B 36 Eskişehir PB 26 Siirt B Aydın Denizli _B 39 Konya PB 27 Hakkâri PB B 35 Sıvas 23 Van Zonguldak Y 25 Antalya B 37 Kars ÇjAçık ç f ^ Parçalı bulullu Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marma- ra'nı kuzeydoğusu, Ka- radeniz.lç Anadolu'nun kuzeydoğusu, Doğu Anadolu'nun kuzeyi ile Van çevreleri sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek.Hava sıcaklığı; do- ğu bölgelerde 2-4 de- rece azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Berlin 30 Moskova Helsinki Stockholm Y 16 Budapeşte PB 30 20 Madrid PB 32 Londra 22 Viyana B 31 Amsterdam PB 23 Belgrad Brüksel B 31 Paris \ 25 Soyfa B 29 Y 28 Roma B 27 Bonn 19 Atina B 31 Münih Y 20 Zürih Y 32 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B PB B PB PB Y A 34 30 37 26 29 19 36 Bulutlu , Çok bulutlu G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Oysa daha değişik, ama kuşku yok, ulusal gururu- muzu okşayan, siyasal, ekonomik, sosyal onca sıkıntı içindeki topluma hiç değilse bir gün, bir 24 saat her şeyi unutturan -neden itiraf etmeyelim- beklenmedik bir sonuçla ulusun yüzünü güldüren, gururumuzu ateş- lendiren sonuçları yansıtan başlıklar bulamıyoruz. Galibiyetten sonra 11 futbolcumuz arasında fark gö- zetmek yerine, kimilerini de yıldız yapıyor, yere göğe sığdıramıyoruz. Genç Arda bir örnek. Başlıklarda ta- kımına bedel bir övgüyle yer aldı. Bu övgülerin etkisi altında kaldı ve bir önceki maç- ta gösterdiği ustalığı, son maçta kişisel davranışlar- la sergilemek için kullandı. Takıma hayat veren oyuncularımızın hemen hepsi cezalı. Hırvatistan maçında cezalılar kafilesine Tun- cay, Arda, Emre Aşık da katıldı. Bugünden yannı düşünmüyoruz ve "yedekte görev bekleyen çocuklann" bir mucize yaratacağını umu- yoruz. Bütün bu olumsuzluklar başan işareti vermiyor, ama Mustafa Denizl! gibi bir futbol adamı, "Şu anda bi- zim takımın ruh halinde hiçbir ekip yok. Bu Almanya, Türkiye'yi rahat geçebilirim diye düşünebilir mi? Mümkün değil. Bu Almanya, Hırvatistan'dan çok mu daha iyi, asla. Bu takım bu yolu kısaltmayacak, uza- tacak" diye yazdığına göre... her şeye karşın, takıma hayat veren motorlann cezalı duruma düştüğü bir maç- ta Almanya'yı 25 Haziran'da yenmemiz bir olasılık de- ğil, kesin! Ulusal takımın eksik oyunculaıia Almanya karşısında alacağı bir galibiyet, asıl anlamda mucizeyi yaratmış olacak. Ya bu maçı yitirirsek... Medyamız tarihi mağlubiyet diye bir başlık kullanacak mı? ••• RTE'nin tribünde beraberlik golüyle ayağa fırlaması, acaba hangi duyguların eseri? Ulusal bir kıvanç mı, hükümetinin başarılarına ulusal takımtn başarı kattı- ğını ifade eden siyasal bir sevinç mi?.. Kişisel bir he- yecanı yansıtan bir hareket mi? Kestirmek güç. Ama yeri geldiğinde Çek maçından sonra AKP grubunda yaptığı konuşmada son on beş- yirmi dakikayı siyasal direnmeye bir örnek gibi gös- terdiği dikkatealınırsa... hettıangi birvesileyle biryer- de sağladığı istikrar sayesinde futbolumuzun da zir- veye ulaştığını söyleyebilir. Toprağı bol olsun, bir zamanların Ispanya diktatö- rü Franco'nun dizginleri ele geçirdiği günlerde ilk işi 40 bin, 50 bin kişilik stadyumlar yapılmasını emretmek oldu. Halkın sosyal sorunlar çıkarmasını engelle- mek, stadyumlarda bağırarak, boşalarak siyasetten uzak kalmasını sağlamak için! Otuz-kırk yıl önce tek başına iktidar sahibi bir II- derden dinlemiştim; halkı siyasetten uzak tutabilmek için o da Franco gibi büyük stadyumlar yapmayı dü- şünüyordu, ama bu düşünü gerçekleştiremedi. Turgut Ozal'ın kel, yer yer toprak futbol alanlarını çimletmesine, yeşil bir halı görüntüsü vermesine ön- ayak olması, medyamızda ve halk dilinde hayli zaman konuşulan, yazılan konulardan biriydi. Bu arada ulusal maçlan beleş izleyenleryine gazete sütunlarında yer alıyor. Beleşçiler takımı eş dost, ak- raba, gazete yöneticileri... Kimilerini Futbol Fede- rasyonu götürüyor, kimilerini de holdingler... Bu ne- denle federasyon veya holdinglerie ilgili eleştirilere pek rastlanmıyor spor sayfalarında... Bir zamanların Hürriyet'in sahibi Haldun Simavi'yi anımsıyorum. Dış gezilere, davetlere (beleş) katılımı ke- sinlikle yasaklamıştı. Gazetenin izlemesi gereken is- ter spor, ister siyasal olayı gazete adına izlemek ge- rekiyorsa... uçak biletleri alınır, yeterinden fazla dö- viz cebine konulur ve gazete bu olayı bu koşullarda izlerdi. Haldun Simavi'nin bu duyarlılığı hertürlü masrafı kar- şılanan resmi davetle olaya giden bir gazetecinin... da- vet sahibi, ister devlet kurumu, ister kişi olsun, onun etkisinde kalarak haberi, yorumu yazacağı kaygısın- dan kaynaklanıyordu. Ya şimdi... Ulusal bir maçı herhangi bir nedenle be- leş izleyememekten hayıflanan, yakınanlar var med- yamızda... AKP ilçe bfnasında patlama • HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde, AKP ilçe binasında meydana gelen patlama, maddi hasara yol açtı. Şemdin- li'de Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan AKP ilçe binasında, önceki gece patlama mey- dana geldi. Patlamada, ilçe binası ve içindeki malzemeler zarar gördü. AKP Hakkâri 11 Başka- nı Osman Kızılban, emniyet müdürlüğü ekipleri- nin olayla ilgili incelemeyi sürdürdüğünü ifade etti. Emniyet müdürlüğü yetkilileri de olayla il- gili soruşturmanın sürdürüldüğünü, patlayıcı tü- rünün belirlenmesine çalışıldığını belirttiler. • İktidar... AÜ BULUNMAZ • Baştarafı 2. Sayfada olduğu yazmıyoı ama biz laikliğe aykırılık nedeniyle yargılaıuyoruz" diyen. Anayasa Mahkemesi karar- lannın Meclis taranndan "askıya alınmasına" yöne- lik "bireysel fHdr" ve önerilerle zihninin gerisinde- ki hukuk tanımaz "demokrasi" kabulünü açığa vuran. Vcrdiği savunmayla "laikliğin yaşam biçimi olma- dığına dair" görüşünü benimsetmeye çabalayan. Bir iktidar düşünün... "Uzlaşmayı", "herkesin kendisiyle aynı çizgiye gelmesi" şeklinde yorumlayan. "Öz- gürlüğü" ise, ortaya attığı tasarılar ve sunduğu "çö- züm" önerilerinin, sorunsuz ve sorumsuzca; engelle karşılaşmaksızın hayata geçirilmesi adına, her şeyin sı- nırsızca ve ölçüsüzce yapılabilmesi olarak algılayan. "Demokrasi"den, tek sesin egemenliği ve tek adam yönetimi sonucunu çıkaran... Aslında her şey ortada: Tüneli geçene kadar, trene "demokrasi" diyen ve den- mesini isteyen bir iktidarla yüz yüzeyiz. Sonrası ma- lum... Bir iktidar düşünelim hep birlikte; bugünü ve ya- nnı da. Ve ardından bir kez daha düşünelim... t/J~\ Sulu kar , Gök gürültülu Yıldırma operasyonu Son 1 yılda hakkında 5 soruşturma açılan DENETDE Başkanı Atılay Ergüven'in Anıtkabir ziyaretinde özel deftere yazdığı yazı da incelendi İLHAN TAŞCI ANKARA - Yolsuzlukla sa- vaşımın önde gelen isimlerinden DENETDE Gcnel Başkanı Atı- lay Ergûven, yolsuzluklann art- tığı yönündeİci açıklaması ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ aleyhine açtığı tazminat davası- nın ardmdan hakkmda gelen im- zasız, ihbarsız mektuplarla so- ruşturma kıskacına alındı. Ergüven hakkında "Mesai sa- atlerinde yerinde bulunmadı- ğı, başkanhğını yaptığı derne- ğe gittiği" iddialanm içeren im- zasız ihbar mektubu gerekçe gösterilerek soruşturma başla- tıldı. Soruşturmanın dayanağını oluşturan 1 Mayıs 2007 tarihini taşıyan mektubun, yazımından bir hafta önce, 24 Nisan'da ba- kanlıkça işleme konuhnası dik- kat çekti. Mesai saatlerinde DE- NETDE'ye gitmekle suçlanan Ergüven'in AKP'nin teftiş ku- rullannı kaparmaması gerektiği yönündeki faaliyetleri de soruş- turma konusu edildi. Bu çerçevede Ergüven'in zi- yaret ettiği partiler arasında AKP de yer aldı. Ergüven'in dönemin AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'u ziyareti de soruştur- ma kapsamına alındı. Ergüven'in 30 Nisan 2007 tarihinde Anıtka- bir ziyaretinde özel deftere yaz- dığı yazı da incelendi. Ergüven incelenen yazısında, "...Son za- manlarda hak etmediğimiz ııy- gulamalann mağduru konu- nıııııa getirilerek, geçim ve ge- lecek kaygısma düşürülmüş olsak da devletimizi ve Cum- huriyet imi/i hedef alan yıkıcı, bölücü, irticai unsurlann geçim ve gelişim kaynağı olan yol- suzluklarla mücadelemiz yıl- madan devam edecektir...." değerlendirmesini yapmıştı. Ergüven'in, Kızılay Genel Başkanhğı'nca Başbakan Tayyip Erdoğan'a madalya verilmesi törenüıe katıhnası da soruşru- ruldu. Ergüven hakkmdaki so- ruşturmadan sonuç çıkmaması üzerine müfettişler değiştirildi. Ergüven'in demek fâaliyetlerinin cezalandınlamayacağı yönün- deki soruşturma raporu 5 kez ge- ri gönderildi. Sonunda bakanlığın izni ol- madan faaliyet yürüttüğü grek- çesiyle Ergüven'e aylıktan kes- me cezası verildi. Son 1 yılda hakkmda 5 soruşturma açılan Ergüven, 12 Haziran'da Akda- ğı'ın imzasıyla görevden almdı. ABD DIŞÎŞLERİ BAKANI 'Kririçözmek Türkiye'nin sorunu' ElKaide operasyonu: 11 gözaltı Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, yurtdışında cihat bölgeleri ile ilişkili El Kaide örgütüne yönelik yapılan operasyonda 11 kişiyi gözaltına aldı. Di- yarbakır Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden yapdan açık- lamaya göre şahısların evlerinde ve işyerlerinde yapılan aramalarda bir Kalaşnikof, bir tabanca, 57 fışek, 3 şarjör, hard disk ve çok miktarda ör- gütsel yayın ve doküman ele geçirildi. Gözaltına alınanlar adliyeye sevk edilirken, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü ifade edildi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Tunce- li'nin Pülümür ilçesinde güvenlik güçleriyle gir- dikleri çatışmada öldürülen 3 PKK'liden "An- dok" kod adlı Bülent Turan'ın cenazesi Diyar- bakır'da toprağa verildi. Yeniköy Mezarhğı'nda- ki törene katılan grup terör örgütü lideri Abdul- lah Öcalan lehine slogan attı. Grup, cenazenin defhedilmesinin ardmdan, Sento Caddesi üzerin- de bulunan BİM mağazasının camlannı taşladı. Saldında maddi hasar meydana geldi. ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Tür- kiye'de AKP'ye yönelik kapatma davasına ilişkin anlaşmazlığa "karış- mayacaklan" mesajını verirken, iktidar partisi ile ilişkilerinin "mü- kemmel" olduğunu söyledi. ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşların- dan Dış Ilişkiler Kon- seyi'nde (CFR) konuşan Rice, ABD'nin Türki- ye'de demokratik ku- rumları desteklemeyi sürdürmesi gerektiğini söyledi. AKP kapatma davasına yönelik soruyu yanıtlayan Rice, şöyle konuştu: "Biz ne ya- pabiliriz? Bence Tür- kiye'deki demokratik kurumları destekle- meyi sürdürmeliyiz. Besbelli, Türkiye'de davaya yönelik yaşa- nan kriz ya da anlaş- mazlığa karışmayaca- ğız. Bu Türkiye'nin çözeceği bir mesele. Ama bence Türkiye'de reform ve laik demok- rasi için yüksek sesle konuşmalıyız." Türkiye'de demokra- si konusunda Avru- pa'nın önemli rolü ol- duğunu söyleyen Rice, "Eğer Türkiye'ye AB'ye katılma konu- sunda adil bir şans ve- rilmezse hem Avrupa lu-ııı de ABD bedclini ödeyecektir" dedi. Ri- ce, AKP'nin Kürtlere, yoksul ve kırsal bölge- lere ve dindar insanlara ulaştığını söyleyerek "Türkiye'de laik de- mokrasi önemli, an- cak dindar insanlar da ülkenin bir parçası" diye konuştu. Rice, AKPüeOrtadoğu,Irak, Afganistan konulannda mükemmel ilişkileri ol- duğunu da dile getirdi. Kendisine "Ortado- ğu'da demokrasinin neye benzeyeceği" so- rusunun sorulduğunu söyleyen Rice, "Bence bu, Türkiye'ye ben- zer" yanıtını verdi. Ri- ce, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile her görüş- tüklerinde küresel bir gündem üzerinde çalış- tıklarmı, çünkü Türki- ye'nin bir NATO müt- tefiki olmasmın yanı sı- ra artık gerçek bir küre- sel ortak haline geldiği- ni de sözlerine ekledi. AL GÖZÜIVI SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK [email protected] Alü yıl Amerika'yı ve de dünyayı kasıp kavuran "Sex and the City" dizisiyle ilgili ilk zılgıtı mesleği psikolog kızımdan yemiştim, "Bu dizi kadınlar ve erkekler hakkın- da çok şey söylüyor" dediğimde, "Hayret anne" demişti, "bu mo- dern bir külkedisi masalı seni bi- le etkiledi ya, pes doğrusu"... Düşününce ona hak vermiştim, hafta içi tam da bu konuda yazma- yı düşünürken, Milliyet gazetesi köşeyazan Ece Temelkuran, da- ha iyisi yazılamayacak bir yazıyla çı- kıp geldi, bana da bu mükemmel ya- zıyı sizlere aktarmak düştü. Teşek- kürler Ece ve tabii teşekkürler kızım Dünya. Ece söze şöyle başlıyor: "Bu yazı hiç sanmadığımz bir yere çıkabilir; sakın şaşırma- yın!Sex and the City'ye gittik. Yeni bir Külkedisi tarifidir yapı- lan: Camdan pabucunun parası- nı kendi veren! Beninı bu lîlm hakkmdaki 'saptamam' budur. Yeni Külkedisi'nin mesleğinin kö- şe yazarlığı olmasına dikkat iste- rim. Fakat elbette camdan pa- buçlar giymeye müsait bir tür köşe yazarhğı... Bu sebepten ola- cak, tîlmin baş karakteri Carrie hakkında kimi tartışmalar cere- yan etti pazar eklerinde süregiden fikir hayatımızda. Hakikaten ba- ğunsız kaduı kültü evlUiğe kurban mı edildi, yoksa aşkta gurur yok Camdan Pabuçiar, Kandan Pabuçlar mudur, evlenmeli mi evlenme- meli mi, erkeklere nasıl eziyet edilmeli, yoksa hiç edilmemeli mi, onlar da mı insan, gibi gibi gibi... Oysa filnı o kadar hafil" ki haki- katen hiçbir şey düşünnıeden baş- layıp bitirebilirsiniz. Zaten nihai anıaç da bu: Kusursuzca tasar- lanmış bir seyran yerine bakı- yorsunuz ve hooop alevler, du- manlar, boncuklar, renkler, kıı- maşlar, payetler, markalar, rek- lamlar, öpüşmeler derken, başla- dığı gibi bitivcriyor film. Geriye ise camdan pabucunu kendisi satın alan ama yine de o pabucu bir prensin elinden giymek isteyen Amerikanyalı bir modern za- manlar prensesi kahyor. Bi/.im pabuçlar Amerikanyah prensesler ayrı. Ama buralarda bizim gördüğü- müz pabuçlar camdan değil. Ni- yeyse, pabuçlar üzerine düşü- nünce, pabuçlar üzerinden... Biz buralarda bambaşka pabuçlarla ilgileniyoruz. Bizim pabuçların çoğunun altı delik. Yerde yatıyor sahibi, kanlar içinde, bu yüzden görebiliyorsun, altı delik. Hrant'ın- ki gibi... Altı delik olması yet- mezmiş gibi, bazdarının da sa- hipleri ölmüş oluyor. Tuzla'da ölen işçilerin ayakkabıları şimdi hangi kapılann önünde duruyor? Ölecek başka işçiler mi alıyor o ayakkabıları? Acerel, Desa ve Yörsan işçilerinin önleri açılmış ayakkabıları... Onlar kimsenin görmediği bir grev için fabrika ka- pılarında bekliyor. Namus cina- yetinde öldürülmüş Güldünya'nın ayakkabılan... Ölümden kaçarken giydiği ayakkabıları şimdi başka ve küçük kı/lar ölüme yakalan- mamak için giyiyor. Kenelerin ısırdığı çocuklann kırda bırakıp öldükleri ayakkabılar... Kır çi- çekleri hücum ediyor onlara. Terlikler ve çocukları Dört yıl oldu, hatırlıyor musu- nıız? 12 yaşında, yakından ateş edilerek öldürülen Uğur Kay- maz'uı terUkleri vardı ayağmda. O her şeyi anlatan, her şeyi görmüş olan ve kimsenin duymak isteme- diği terlikler... Fotoğrafi akunızda mı? 19771 Mayıs'mda Taksim'de öldürülen ve öldürülmekten kaçan insanların sokakta bıraktıkları ayakkabılar. 2008 1 Mayıs'ında püskürrülen kııını/ı boyadan kıp- kırrnı/ı olmuş ayakkabılar. Şehrin neresine gitse kınnızı lekeden ta- nınacak, tanındığı anda mıhla- nacak ayakkabılar, yoksulların ayakkabıları...Kski bir hikâyede değil, hâlâ koltuk altına alınıp okula kadar öyle taşman köy öğ- rencilerinin ayakkabıları. O ayak- kabdardan görünen et ve başör- tülerinden hiç görünmeyen saç... Saç yerine etten bahsetmekten korkan 'tabansız' ülkem. Pabuçların hatıraları Bir Ayakkabı Müzesi kurul- ınalı bu ülkede. Herkesi ve her şe- yi ayakkabılar anlarmab. Beyoğ- lu'nda plastik terlikle gezen fahi- şe erkek çocuklan ve onları satan sivri burunlu ayakkabüı babala- n... Öldürülmüş gençlerin ayak- kabılan... Hrant'uı alü delik ayak- kabısı... Uğur Kayttıaz'uı terlikleri, toplu mezarlardan çıkanlan faüi meçhullerin çürük ayakkabıları, ölıııek istemedikleri bir savaşta öl- müş askerlerin kaulı postaUan... Bir Ayakkabı Müzesi kurulmah bu ülkede ve pabuçlar sahipleri- nin başlarına geleni anlatmah. Yamru yumru. kaıılı, delik, epri- miş, yırük, korkmuş, kaçmış, ya- kalanmış, devrilmiş, bağırmış, duyulmamış, gömüimüş, vurul- muş, unutulmamış, unutulmuş bütün ayakkabılar için bir nıiize kurulmah." (*) Ece Temelkuran 'm 20 Hazi- ran Cuma günü Milliyet gazetesin- de yayımlanan yazısımn başlığı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada bana yapılamaz, yüzde 47 oy alan partiye böyle dav- ranılmaz" demeçleri veriş... 2- Durumu usul usul sindiriş, devamında karan ve- ren makama yükleniş... 3- Ayaklar birazcık suya erdikten sonra, hücuma geçiş ve üstünlük sağlama arayışına giriş. 4- Içe dönüp, "Aman dağılmayalım. En ufak çat- lama bizi dağıtır" telaşıyla bütünlük gösteriş. 5- Dışa dönüp, "Kimse gideceğimizi, pes edece- ğimizi sanmasın. Bu sürecin sonrasında da bir vanz" naraları atış. 6- Her adımın devamında dış desteği sağlamlaş- tırmak için her şeyi yapış, açık-gizli her ödünü veriş. Yukarıdaki davranış biçimi 9 aydır defalarca ser- gileniyor... Bu gidişle birkaç kez daha yinelenecek... •*• Dış destek konusunu aynca sütuna yatıralım... AB ve ABD'den gelen haberler başlıkta vurgula- dığımız gibi "dalgalı"... ABD, her anlama gelebilecek açıklamalar yapmaya özen gösteriyor. Işte size standart bir ABD açıklaması: Türkiye, demokrasisinigiderek güçlendirmekte olan bir ülkedir. Her türlü bunalımdan çıkmasını sağlaya- cak demokratik mekanizmalara sahiptir. Hukukun üs- tünlüğü ilkesiyerleşmiştir. Yüksek mahkeme halkın si- yasal tercihlerini dikkate alarak karannı vermelidir..." Bu açıklamadan herkes istediği sonucu çıkarabi- lir. ABD'nin bu ye benzeri durumlarda dünyanın her ülkesi için değişmeyen davranış biçimi şudur: Ülke içinde duruma hâkim olan kimse, ağırlıklı ola- rak onun yanında yer almak! AKP, bunu ne ölçüde anlıyor, bilemiyoruz! AB ise kendisine çekidüzen vermekten Türki- ye'ye nasıl bakacağına karar veremiyor. Daha doğ- rusu netlik ayannı yapamıyor. Bunda bir etken de Tür- kiye'ye bakarken dürbünü ters çevirmesi! AB dönem başkanı denge sağlamaya çalışıyor: "Kapatma davası iç işiniz, AB süreci ayndır..." Avrupa Parlamentosu (AP), AB ile hiç ilgili olma- dığı halde, AKP fetvasına girişiyor: "AKP kapatılırsa, AB kapısı da kapanabilir..." ••• Bütün bu dalgalanmaları nasıl yorumlayacağız? Anadolu'da bir söz vardır: El elin eşeğini türkü çığıra çığıra arar! Ne AB ne ABD, Türkiye'nin içinde bulunduğu du- ruma "kendisini doğrudan ilgilendiren, kaygı verici bir süreç" gibi bakar... Sadece şu açıdan Türkiye ile ilgilenır: Bu ülke hangi hale gelirse ne sonuç çıkar, bu du- rum beni nasıl etkiler? Çıkarlarım ne olur? Batı'nın çıkarı nasıl bir Türkiye'dir? Ortadoğu'daki tüm gerilimlerin parçası olmuş, ılımlı Islam söyleminin laboratuvarı bir ülke mi, iç ba- rışı sağlam, çağdaş uygarlık ve demokrasi değerle- rini benimsemiş-hedeflemiş bir ülke mi? Bize göre ikinci şık orta vadede Batı'nın da yara- rına... Batı, kendisine adeta kul-köle olmuş bir AKP'yi iz- lerken büyük zevk alıyor olabilir, ama bu yapının Tür- kiye'yi götüreceği yer, Erdoğan'ın çok sevdiği yarı illegal Ortadoğu liderlerinin düşlediği yer olacaktır. Şu değerlendirmeyle noktayı koyalım: Bütün bu dış etkenler ikincildir, asıl olan Türkiye'nin iç dinamiklerinin toplamıdır! ankcum @ cumhuriyet.com.tr Darbeye Karşı 70 Milyon Adım' • Istanbul Haber Servisi - DTP, SDP, Küre- sel Eylem Grubu, Lambda Istanbul ve Amar- gi'nin de aralannda bulunduğu çok sayıda parti ve demokratik kitle örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu, "Darbeye Karşı 70 Milyon Adım" hareketi, Taksim Tünel Meydanı'ndan Galatasa- ray'a kadar yürüdü. Sanatçı Zeynep Tanbay, Tür- kiye'nin çok renkli ve kültürel bir coğrafyada bu- lunduğunu belirterek "Farklıhğımızı zenginliğe dönüştürmemizden korkanlar, bizi tek tipleştir- meye çalışanlar bugüne kadar aramıza duvarlar ördü. Bugün burada toplanan insanlar ilk kez dar- belere karşı birleşilebileceğini gösterdi. Istan- bul'un ortasında atılan bu adımlar 70 milyona ulaşıncaya kadar devam edecek" dedi. Başkan Gül'e yolsuzluk suçlaması • SÖRT (Cumhuriyet) - Siirt Belediyesi'nin DTP'li Belediye Meclisi üyeleri, belediyenin altya- pı çalışmalannda yolsuzluk yapıldığı ve buna yetki- liler tarafından göz yumulduğu iddiasıyla Belediye Başkanı Mervan Gül ve ekibi hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Savcılık çıkı- şı basın açıklaması yapan DTP'li belediye meclisi üyesi Mehmet Kaysı, uluslararası ihale kurallanna göre yüklenici firmanın dış kaynaklı krediyle ger- çekleştirdiği altyapı işinin yüzde 30'undan fazlasını taşeronlaştıramayacağına dikkat çekerek "Ancak herkesin bildiği gibi işlerin tümü Belediye Başkanı Mervan Gül'ün akrabası olan Kazım Gül'ün Akman adlı şirketi tarafından yapılmaktadır" dedi. I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle