Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 HAZİRAN 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhurlyet.com.tr 19
34 hekimin gencecik üç fidanın idam kararım onaylamalanna inanmıyor, inanamıyorum!
'Rosenberglerkurtanldı'
KULE
CANBA
SUNAY AKIN
Hipokrat yemini etmiş bir hekim milletveki-
li seçildiğinde, Meclis'te bir insanın idamı oy-
lanırken elini ölümü onaylamak için kaldırabi-
lir mi?.. Ya da şöyle soralım, milletvekili ohnuş
bir hekim, idam cezasına "evet" dediğinde, he-
kimlik mesleğinden istifâ etmiş sayılmaz mı? Bu
sorulan Faik Çelik'in "Öaç Kokulu Kitap" ad-
lı eserini okurken sordum, kendi kendime... Ina-
namadım!... Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hü-
seyin Inan'ın idam cezalan Meclis'te oylanır-
ken 34 hekimin "evet" yönünde oy kullandığı-
na inanamadım!!!... Insan hayatını kurtarmak, bir
insanı daha çok yaşatmak için yemin etmiş, yü-
reği insan sevgisiyle dolu, mesleklerin en say-
gını olan hekimlik sıfatını almış bir insan (34 de-
ğil, sadece l'inden söz ediyorum!) nasıl olur
da cellatlığı onaylayabilir?.. Bir hekim can ahna
heveslisi olabilir mi?.. Kendisi de bir hekim olan
ve çok sevdiğim Faik Çelik'in kitabından öğ-
rendiğim bu utanç verici bilgi karşısında şu yar-
gıya vardım: Masum üç genç insanın öldürül-
mesinden daha korkunç olan, 34 hekimin gen-
cecik üç fidanın idam karannı onaylamalandır!..
Geride bıraktığımız yüzyılda ülkemizde ve
dünyada pek çok masum insan idam cezasına
çarptınldı ve bu resmi cinayetler ne yazık ki iş-
lendi... Rosenbergler'in katledilişi bu idamla-
rın en trajedik olanıdır... Tam 55 yıl önceydi...
Juliııs Rosenberg'in kansı Ethel'e yazdığı 9
Mayıs 1951 tarihli mektuptaki şu sözleri, neden
idam cezasına çarptınldıklan sorusunun yanıtı-
nı banndırmaktadır: "Hakkımızda verilen acı-
masız karar, halkııı siyasal tutuklular için ağır
hapis, hatta ölüm cezalan verilmesini doğal
karşüamasını kolaylaştırmak, insanların zih-
nini, insan zihni olmaktan çıkarıp onları
hayvanlaşnrmak için başlaülmış olan atom sa-
vaşının bir parçasıdır. Bu, ilerici Amerikalı-
lar arasında bir korku felci yaratmak gibi al-
çak bir amaca da hizmet etmektedir. Yurt-
taşlarımız vakit çok geç olmadan uyandırıl-
malı, insan kanından oluşan nehirleri çağdaş
yetkin ve bilimsel yollarla akıtmaya giden bu
îaşist yasaları yürütmeye başlayan savaş ağ-
larının sinsi planlan su yüzüne çıkanlmahdır
istanbuVun da artık baleyarışması var
Kültür Servisi - Devlet Opera ve Bale-
si'nin düzenlediği 1. tstanbul Uluslararası
Bale Yarışması, 8-13 Eylül tarihleri ara-
sında tstanbul'da yapılacak.
The Marmara'da düzenlenen basuı top-
lantısına Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Ren-
gim Gökmen, Vali Yardımcısı Cıımlıur
Güven Taşbaşı, lstanbul Kültür ve Sanat
Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Çola-
koğlu, koreograf Mehmet Balkan, balet
Tan Sağtürk ve Nilay Yeşiltepe de katıl-
dılar. Bu yıl Türk balesinin 60. yaşını kut-
ladığım söyleyen Gökmen, bu yanşmayı
düzenlerken valiliğin ve 2010 Avrupa
Kültür Başkenti projesinin hazırlayıcısı
olan İKSV adına Çolakoglu'nun büyük
destekleri olduğunu belirtti. Bu yarışma-
nın tstanbul için çok önemli bir fırsat ol-
duğunun altını çizen Çolakoğlu, yarışma-
nın Avrupa'nın sayılı bale yanşmalannın
arasından sivrilerek tstanbul'un tanıtımına
katkısı olacağım belirtti.
lstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin katkı-
lanyla Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda
yapılacak yanşmanın onur konuğu bale ve
dans dünyasının önemli ismi Maya Plisets-
kaya olacak. DVD seçmeleri için son baş-
vuru tarihi 15 Temmuz olan yanşmanın se-
çici kurulu Bordeaux Balesi Direktörü
Charles Jude, Münih Ulusal Balesi başöğ-
retmeni Konstanze Vernon, Viyana Staa-
toper koreografı Evelyn Teri, eski Belçika
Kraliyet Balesi Direktörü Robert Denvers,
Star Dance Balet Foundation Direktörü Sa-
kiko Arai, Fransız dans eleştirmeni Celi
Barbier, Dance for You magazin editörü
Mihaela Vieru, Macar Konservatuvan Di-
rektörü György Szakaly, koreograf Meh-
met Balkan, eski Devlet Opera ve Bale
Genel Müdürü Meriç Sümen Kanan ve
balerin Evinç Sunal'dan oluşuyor. Pek çok
kategoride ödülün bulunduğu yanşmanın
büyük ödülü, 6000 Avro ile lstanbul Grand
Prix ödülü. Türk balesinin kurucusu Dame
Ninette de Valois adına Jüri özel ödü-
lü 'nün de verileceği yanşmada, Dance Eu-
rope Magazin de bir dansçıya Yükselen
Dansçı Ödülü'nü verecek. (Ayrıntıh bilgi
için: artisticdirector@istanbulballetcompe-
tition / www.istanbulballetcompetition.org)
ve bu işe hemen başlanmahdır! Şimdi! Bu-
gün!.."
Kaybeden Rosenberg çifti değil, tüm insanlık
oldu. İnsan kanından oluşan nehirler 1950'li yıl-
larda giderek güçlendi, sömürgeciliğe öriilen ben-
di yıkarak 2000'li yıllara taştı... Oysa, Julius Ro-
senberg umudunu hiç yitirmemişti... Infaz gü-
nünden 18 gün önce şunlan yazmıştı kansı Et-
hel'e: "Bu davayı bütün muhaliflere siyasal
baskı yapma aracı olarak kullanmak isteyen
bazı gözü dönmüşlerin isteklerine uyuluyor.
Ancak yöııetiıııdeki bazı sorumlu kişilerin, hü-
kümette bulunan daha sorumlu unsurlann bu
çılgınlığı engelleyeceği, yaşamımızı kurtara-
cağına olan inancınu yitirmedim. Başımızı kıl
payı kurtarabiliriz gibi geliyor bana..."
Yargıç Kaufman'ın saptadığı infaz günü 18
Haziran 1953'tür... Ve o gün, Rosenbergler'in
14. evlilik yıldönümlerini kutlayacaklan gün-
dür!!!... Julius Rosenberg'in umutlan kurtaramaz
iki sevgiliyi... Sadece, evlilik yıldönümlerinde
katledilmelerinin tepkisinden korkularak, infaz
bir gün sonrasma, 19 Haziran'a ertelenir! ln-
fazdan 8 gün önce, 11 Haziran'da Ethel Rosen-
berg, avukatlan Manny'e yazdığı mektupta
yalvanr adeta: "Ne olur, bir şeyler yap Manny.
Evlenme yıldönümümüzde idam edilmek gi-
bi büyük bir acımasızlığı yapabileceklerini ak-
lıın almıyor. Çünkü ben ne de olsa, insan gi-
bi görünen, insan gibi konuşan, ama aslında
sadist birer şeytandan başka bir şey olmayan
kişilerin varlığına inanmayacak kadar yu-
muşak yürekli bir kişiyim!"
Büyük bir senaryonun kurbanları
Ne garip, Deniz Gezmiş ve arkadaşlannın
idam edilmelerine onay verenler arasında he-
kimlerin de bulunduğuna benim de aklım al-
mıyor!.. Hiçbir hekimin bu "acımasızhğı" ya-
pacağına inanmıyor, inanamıyorum!...
Rosenbergler Rus casusu olmakla suçlandılar
ve öldüriildüler... Yıllar sonra, mahkemeye
sunulan delillerin doğru olmadığı, Rosenberg-
ler'in büyük bir senaryonun kurbanı olduklan gün
ışığına çıktı!.. Ethel ve Julius Rosenberg'in kat-
ledilişi gazetelerimizde şu haberle duyuruldu:
"İdam. Türkiye saatiyle sabaha karşı 2'de in-
faz edildi..." Anday'ın şiirinde infaz anını an-
lattığı kıta, kıtalar arası saat farkının kurbanı ol-
muştur!.. Çünkü, Rosenbergler, akşam saat 8'i
birkaç dakika geçe öldürülmüşlerdir!.. Son ana
kadar, Başkan Eisenhower'a sunulan infazın er-
telenmesine dair dilekçenin kabul edileceği
umut ediliyordu. Öyle ki, gazeteler iki manşet
hazırlamışlardı: "Rosenbergler idam edildi" ve
"Rosenbergler kurtanldı"...
BİR DATÇA BELEDİYESI ETKINUGIDIR
"USTAYASAYGI"
DATÇA 3. SİNEMA GÜNLERİ
HÜLYA KOÇYİĞİT
28 HAZİRAN - 5 TEMMUZ 2008
DATÇA AMFİ TİYATRO
DATÇA FİLMİ
Datça Belediyesi Kültür Merkezi Saat: 16:00
"HÜLYA KOÇYİĞİT FİLM AFİŞLERİ SERGİSİ"
Tarih: 28 Haziran (açılış) saat:18:00
Yer: Datça Belediye binası
GALA GECESİ ETKİNÜĞİ
Katılımcılar
Berhan Şimşek, Cihan Ünal, Halit Akçatepe
Halit Refığ, Hülya Koçyiğit, Menderes Samancılar
Mustafa Altıoklar, Nehir Erdoğan, Nur Sürer
Orhan Alkaya, Tarık Akan
Tarih: 28 Haziran 2008
Saat: 21:00
Yer: Datça Amfi Tiyatro
^ T'
0 0 8
4. DURSUN AKÇAM KÜLTÜR VE SANAT GÜNLERİ
Ardahan'da 'aydınlanma
meşalesV yandı
1
FİLM GÖSTERİMLERİ
29 Haziran 2008
Hababam Sınıfı Merhaba
30 Haziran 2008
Karılar Koğuşu
Temmuz 2008
Firar
2 Temmuz 2008
Almanya Acı Vatan
3 Temmuz 2008
Kurbağalar
4 Temmuz 2008
Bez Bebek
5 Temmuz 2008
Herhanai Bir Kadın
Film gösterimleri her akşam saat 21:30 da
gerçekleştirilecektir.
SPONSORLAR VE KATKIDA BULUNANLAR
EFES"
l'ıK.n
ıBiRGüiiı Cumhuriyet
3
g
I
cınemascope birikimMedya
reklarn vo lanıtım humotlöii
SELDA GÜNEYSU
ARDAHAN - Dursun Ak-
çam Kültür ve Sanat Vak-
fi'nca, Cilavuz Köy Enstitü-
sü mezunu, eğitimci - yazar
Dursun Akçam'ın fıkir ve
düşüncelerini yurttaşlara an-
latmak amacıyla düzenlenen
"4. Dursun Akçam Kültür
ve Sanat Günleri" başladı.
Ardahanlılan bir araya getiren
etkinlik öncesinde, etkinlikte
konuşmacı olarak yer alan
öğretim üyeleri, Ardahan gi-
rişinde dâvul zurnayla karşı-
landılar. Dursun Akçam Kültürevi'nde
gerçekleştirilen etkinliklerde, Cilavuz
Köy Enstitüsü mezunu, eğitimci -
yazar Dursun Akçam'ın fıkir ve dü-
şünceleri anlatılıyor. Etkinliğin ilk
gününde konuşan Dursun Akçam'ın
oğlu yazar Dr. Alper Akçam, kapatı-
lan Köy Enstitüleri'nin önemine de-
ğindi. Etkinlikte konuşan Ardahan
Valisi Selim Cebiroğlu, kapatılan
Köy Enstitüleri'nin geçmişte bir kül-
tür ordusu yarattığını vurguladı. Köy
Enstitüleri'nin insana yatırım yaptığı-
nı ve insana yapılan yatınmlann hiç-
bir zaman boşa gitmeyeceğinin altını
çizdi. Konuşmalann ardından Beykent
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Oğuz Makal'ın hazırladığı, "Mer-
haba Tiyatrocu Çocuklar" adlı bel-
gesel izlendi.
Etkinliğin ikinci gününde de Dursun
Akçam'ın eserlcrindeki dil özellikle-
ri masaya yatınldı. Katkas Universitesi
öğretim üyeleri Erdoğan Karaşah,
Zarife Şişman Karaşah, Ali Özgür
Soylu ve Levent Şit, Dursun Ak-
çam'ın kitaplannda yöresel dil özel-
liklerinin tümünün aynntılanyla gö-
rülebileceğini vurguladılar. Süleyman
Demirel Universitesi öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Oktay Köse, Mehmet
Akif Universitesi Eğitim Fakültesi öğ-
retim Görevlisi Semra Eren ve Mimar
Sinan Universitesi Güzel Sanatlar Fa-
kültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Firdevs Gümüşoğlu da Köy Enstitü-
leri'nin önemini anlatan konuşmalar
yaptılar. Öğretim görevlisi Semra Eren
konuşmasında, Cilavuz Köy Enstirülü
eğitiınci - yazar Dursun Akçam'ın mü-
cadcleci kimliğinin bugünkü öğrenci-
lere örnek teşkil ettiğini vurguladı.
Etkinlikte ayrıca Ardahan halkının
rol aldığı ve yazar Alper Akçam'ın,
Dursun Akçam'ın aynı adlı cserinden
oyunlaştırdığı "Kanhdere'nin Kurt-
ları" adlı oyun sahnelendi. Etkinlik
bugün Türk halk müziği sanatçısı Tol-
ga Çandar'ın vereceği konserle ve
Dursun Akçam'ın köyü olan Ölçek
Köyü'ne düzenlenecek gezi ile son
bulacak.
UI7I I İMTFPMFTF TTNETADSUe telefonla
ni£.L.I U* I ^nnii^ I t- yada
jnte
rnetten, hızlı ve kı
* UI7I I DA Çl/1 IDII a
^one
°^un
> sinema, konser,
fliL.L.1 DMpVUr\U tiyatrobiletiniziinternettenalın.
DEVRİ BAŞLADI!
2GB USBbellek
hediye!
444 0 375
www.ttnet.net.tr
TTNETTÜRKIYE'NIN INTERNETI
ESİNTİLER
ZEYNEP ORAL
Başbakan ve Bakanlar
İstanbul'a Gelmesin!
Başlık sizi şaşırtmasın... Yanlış anlaşılmasın... Ina-
nın içimde hiçbir kötülük yok! Samimiyetle ve be-
nimseyebileceğim en iyi niyetle söylüyorum: Lütfen
Başbakan ve bakanlar İstanbul'a gelmesin!
Gelmesinler. Mecbur olmadıkça gelmesinler. Hele
hele bir açılış için, bir kurdele kesmek için, bir tören-
de şöyle bir boy göstermek için, bugüne dek defalarca
söylediklerini, bu kez farklı bir mekânda, spot ışıkla-
rının altında söylemek için hiç gelmesinler... Inanın,
değmez... Istanbul'da yaşayanlara yazık. Onlara,
kendilerine yazık!
Onlar İstanbul'a gelip de, bir yerden bir yere gide-
cek olduklarında, tüm yollar dakikalar öncesinden ke-
siliyor ya, işte o süreç zarfında... Zaten sorunlu olan
lstanbul trafiğinin tam felç olup işkenceye dönüştü-
ğü zamanda... Onların geçecekleri ana caddeler boş
kalsın diye, yan sokakların, ara sokakların cehenne-
me dönüştüğü anlarda... Başbakan ya da bir bakan
geçecek diye ambulanslara bile izin verilmediği du-
rumlarda... O "büyük zevat" geçecek diye yoldan ge-
çiş hakkı gasp edilmiş vatandaşların söylediklerini bir
duysanız, dehşete kapılırsınız! Küfreden, sayıp söven,
bela okuyan, lanet eden... yani millete yazık, ama on-
ca küfrü, laneti yiyen, onca öfkeye maruz kalan, yol-
dan geçecek olana da yazık!
Dünyanın hiçbir yerinde böylesi görülmemiştir! He-
le bizdeki gibi yarım saat öncesinden yolların kesildi-
ğini ben hiçbir ülkede görmedim! 70'li yıllarda kimi Af-
rika ülkelerinde olurdu, sonradan onlar da vazgeçti-
leri Bu, bize özguanlaşılan! Millete ne kadar eziyet çek-
tirilirse, yoldan geçecek olanın önemi o denli artıyor
galiba... Yani öyle sanılıyor...
Inanıyorum ki, bu rezilliğe, bu gaspa neden, kraldan
çok kralcı geçinen işgüzarlar! önemli zevata yolu aç-
makla görevlendirilenler! Başbakan ya da herhangi bir
bakanın "Ben şuraya gideceğim, yolları kesin, bütün
trafıği altüst edin, milletin anasını ağlatın, yeter ki ben
duraksamadan yoldan geçeyim" dediğini sanmıyorum.
Hele şimdi Toptaş açıkladı ya, yaz ayları boyunca
hem viyadükler güçlendirilecek, kavşaklar yapılacak
hem de Ulaştırma Bakanlığı Fatih Sultan Mehmet Köp-
rüsü'nü yenileyecek, dolayısıyla trafik daha beter
arapsaçına dönecek diye... Bari hiç olmazsa yaz ay-
ları boyunca şu ayrıcalıklı ve öncelikli hazretler İstan-
bul'a gelmeyiversinler!
Alice Harikalar Diyarında
"Lütfen söyler misiniz bana, buradan ne yana gi-
debilirim?"
"Bu, gitmek istediğin yere bağlı" dedi Kedi.
"Neresi olursa olsun, önemi yok" dedi Alice.
"O zaman ne yana gitsen olur" dedi Kedi.
Alice, sözünü açıklamak amacıyla "Yeter ki birye-
re varayım" diye ekledi.
"Tabii vanrsın" dedi Kedi, "yürümektenyılmazsan bir
yere vanrsın elbet".
Iş Bankasfnın kampanyası var ya: Hani kamesini her-
hangi bir Iş Bankası şubesine götüren çocuğa Levvis
Carroll'un "Alb HarikalarDiyannda" krtabı armağan edi-
lecek... Bu kampanyayı duyduğumdan beri Alice ile
Kedi'nin konuşması aklımdan çıkmıyor...
Acayip, tuhaf yaratıklar, bilinmeyen öyküler, konu-
şan hayvanlar, canlanan cisimlerle karşılaşan Alice'in
muhteşem serüvenleri, hiç kuşkusuz ona sonsuz bir
özgüven kazandırırken, okurun da düş gücünü hari-
ka bir biçimde çalıştırır...
Bu kitabı çocukken okuyanlara benim bir önerim ola-
cak: Bir de büyüyünce okuyun. Farklı tatlar, farklı eleş-
tiriler, farklı sorgulamalaryakalayabilirsiniz...
Küçük bir sondaj yaptım: Istanbul'dan çok, öteki
kentlerdeki şubelerde kitaplara daha çok rağbet var-
mış! lstanbul şımarıklığı mı desem, lstanbul ilgisizliği
mi, bilemedim...
Anneler-babalar, haydi çocuklannızı kameleriyle bir-
likte kitaplannı almaya yollayın. Bakarsınız Alice ile ko-
nuşan kediler, tavşanlar, kitabı okuyan tüm çocuklarla
konuşmaya başlar... Hani hiç de fena olmaz!
"Alice Harikalar Diyannda"y\ okumak gerek. En azın-
dan, yürümekten yılmazsan bir yere varacağımızın bi-
lincine varmak için...
e-posta: zeynep@zeyneporal.com
faks:0212 25716 50
2 GB USB bellek hediye kampanyası, 9 Haziran - 31 Temmuz 2008 arasında geçerlidir
Foto Kandiye'nin 'Bir Zamanlar Fethiye' adlı
sergisi açüdı. (Fotoğraf: ŞENGÜL DURUCU)
Ölüdeniz 'de
capcanlı birfestival
Kültür Servisi - Ölüdeniz Belediyesi tarafın-
dan düzenlenen 5. Ölüdeniz Kültür ve Sanat
Festivali geçen hafta çarşamba günü Ölüdeniz
Sanatevi'nde Foto Kandiye'nin 'Bir Zamanlar
Fethiye' adlı sergi açılışıyla başladı. Açılışına
Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Ölüde-
niz Belediye Başkanı Keramettin Yılnıaz ve
Zülfü Livaneli'nin babası emekli savcı Sabri Li-
vanelioğlu'nun da katıldığı festivalde Türk halk
müziği sanatçısı Bedia Akartürk konser verdi.
Turistlcrin de ilgiyle izlediği festival, Türk ve In-
gilizlerden oluşan Türk halk oyunlan ekibinin
sunduğu gösterilerle renk-lendi. Hisarönü Pazar
Yeri'nde gerçekleştirilen festivalin ikinci gününde
gazetemiz çizeri Kamil Masaracı, karikatürist
Ercan Akyol ve mizah yazan Cihan Demirci
mizahseverlerle 'Mizahçı Gözüyle Türkiye' adlı
bir söyleşi gerçekleştirdi. Ahmet Selçuk Ilkan
ve Sunay Akın'ın yoğun ilgi gören tek kişilik
gösterilerinin yani sıra Ezginin Günlüğü ve
Grup Laçin'in de şarkılarını seslendirdiği festi-
val, bugün Suavi konseriyle sona crccek.
i