03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 19 34 hekimin gencecik üç fidanın idam kararım onaylamalanna inanmıyor, inanamıyorum! 'Rosenberglerkurtanldı' KULE CANBA SUNAY AKIN Hipokrat yemini etmiş bir hekim milletveki- li seçildiğinde, Meclis'te bir insanın idamı oy- lanırken elini ölümü onaylamak için kaldırabi- lir mi?.. Ya da şöyle soralım, milletvekili ohnuş bir hekim, idam cezasına "evet" dediğinde, he- kimlik mesleğinden istifâ etmiş sayılmaz mı? Bu sorulan Faik Çelik'in "Öaç Kokulu Kitap" ad- lı eserini okurken sordum, kendi kendime... Ina- namadım!... Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hü- seyin Inan'ın idam cezalan Meclis'te oylanır- ken 34 hekimin "evet" yönünde oy kullandığı- na inanamadım!!!... Insan hayatını kurtarmak, bir insanı daha çok yaşatmak için yemin etmiş, yü- reği insan sevgisiyle dolu, mesleklerin en say- gını olan hekimlik sıfatını almış bir insan (34 de- ğil, sadece l'inden söz ediyorum!) nasıl olur da cellatlığı onaylayabilir?.. Bir hekim can ahna heveslisi olabilir mi?.. Kendisi de bir hekim olan ve çok sevdiğim Faik Çelik'in kitabından öğ- rendiğim bu utanç verici bilgi karşısında şu yar- gıya vardım: Masum üç genç insanın öldürül- mesinden daha korkunç olan, 34 hekimin gen- cecik üç fidanın idam karannı onaylamalandır!.. Geride bıraktığımız yüzyılda ülkemizde ve dünyada pek çok masum insan idam cezasına çarptınldı ve bu resmi cinayetler ne yazık ki iş- lendi... Rosenbergler'in katledilişi bu idamla- rın en trajedik olanıdır... Tam 55 yıl önceydi... Juliııs Rosenberg'in kansı Ethel'e yazdığı 9 Mayıs 1951 tarihli mektuptaki şu sözleri, neden idam cezasına çarptınldıklan sorusunun yanıtı- nı banndırmaktadır: "Hakkımızda verilen acı- masız karar, halkııı siyasal tutuklular için ağır hapis, hatta ölüm cezalan verilmesini doğal karşüamasını kolaylaştırmak, insanların zih- nini, insan zihni olmaktan çıkarıp onları hayvanlaşnrmak için başlaülmış olan atom sa- vaşının bir parçasıdır. Bu, ilerici Amerikalı- lar arasında bir korku felci yaratmak gibi al- çak bir amaca da hizmet etmektedir. Yurt- taşlarımız vakit çok geç olmadan uyandırıl- malı, insan kanından oluşan nehirleri çağdaş yetkin ve bilimsel yollarla akıtmaya giden bu îaşist yasaları yürütmeye başlayan savaş ağ- larının sinsi planlan su yüzüne çıkanlmahdır istanbuVun da artık baleyarışması var Kültür Servisi - Devlet Opera ve Bale- si'nin düzenlediği 1. tstanbul Uluslararası Bale Yarışması, 8-13 Eylül tarihleri ara- sında tstanbul'da yapılacak. The Marmara'da düzenlenen basuı top- lantısına Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Ren- gim Gökmen, Vali Yardımcısı Cıımlıur Güven Taşbaşı, lstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Çola- koğlu, koreograf Mehmet Balkan, balet Tan Sağtürk ve Nilay Yeşiltepe de katıl- dılar. Bu yıl Türk balesinin 60. yaşını kut- ladığım söyleyen Gökmen, bu yanşmayı düzenlerken valiliğin ve 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesinin hazırlayıcısı olan İKSV adına Çolakoglu'nun büyük destekleri olduğunu belirtti. Bu yarışma- nın tstanbul için çok önemli bir fırsat ol- duğunun altını çizen Çolakoğlu, yarışma- nın Avrupa'nın sayılı bale yanşmalannın arasından sivrilerek tstanbul'un tanıtımına katkısı olacağım belirtti. lstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin katkı- lanyla Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yapılacak yanşmanın onur konuğu bale ve dans dünyasının önemli ismi Maya Plisets- kaya olacak. DVD seçmeleri için son baş- vuru tarihi 15 Temmuz olan yanşmanın se- çici kurulu Bordeaux Balesi Direktörü Charles Jude, Münih Ulusal Balesi başöğ- retmeni Konstanze Vernon, Viyana Staa- toper koreografı Evelyn Teri, eski Belçika Kraliyet Balesi Direktörü Robert Denvers, Star Dance Balet Foundation Direktörü Sa- kiko Arai, Fransız dans eleştirmeni Celi Barbier, Dance for You magazin editörü Mihaela Vieru, Macar Konservatuvan Di- rektörü György Szakaly, koreograf Meh- met Balkan, eski Devlet Opera ve Bale Genel Müdürü Meriç Sümen Kanan ve balerin Evinç Sunal'dan oluşuyor. Pek çok kategoride ödülün bulunduğu yanşmanın büyük ödülü, 6000 Avro ile lstanbul Grand Prix ödülü. Türk balesinin kurucusu Dame Ninette de Valois adına Jüri özel ödü- lü 'nün de verileceği yanşmada, Dance Eu- rope Magazin de bir dansçıya Yükselen Dansçı Ödülü'nü verecek. (Ayrıntıh bilgi için: artisticdirector@istanbulballetcompe- tition / www.istanbulballetcompetition.org) ve bu işe hemen başlanmahdır! Şimdi! Bu- gün!.." Kaybeden Rosenberg çifti değil, tüm insanlık oldu. İnsan kanından oluşan nehirler 1950'li yıl- larda giderek güçlendi, sömürgeciliğe öriilen ben- di yıkarak 2000'li yıllara taştı... Oysa, Julius Ro- senberg umudunu hiç yitirmemişti... Infaz gü- nünden 18 gün önce şunlan yazmıştı kansı Et- hel'e: "Bu davayı bütün muhaliflere siyasal baskı yapma aracı olarak kullanmak isteyen bazı gözü dönmüşlerin isteklerine uyuluyor. Ancak yöııetiıııdeki bazı sorumlu kişilerin, hü- kümette bulunan daha sorumlu unsurlann bu çılgınlığı engelleyeceği, yaşamımızı kurtara- cağına olan inancınu yitirmedim. Başımızı kıl payı kurtarabiliriz gibi geliyor bana..." Yargıç Kaufman'ın saptadığı infaz günü 18 Haziran 1953'tür... Ve o gün, Rosenbergler'in 14. evlilik yıldönümlerini kutlayacaklan gün- dür!!!... Julius Rosenberg'in umutlan kurtaramaz iki sevgiliyi... Sadece, evlilik yıldönümlerinde katledilmelerinin tepkisinden korkularak, infaz bir gün sonrasma, 19 Haziran'a ertelenir! ln- fazdan 8 gün önce, 11 Haziran'da Ethel Rosen- berg, avukatlan Manny'e yazdığı mektupta yalvanr adeta: "Ne olur, bir şeyler yap Manny. Evlenme yıldönümümüzde idam edilmek gi- bi büyük bir acımasızlığı yapabileceklerini ak- lıın almıyor. Çünkü ben ne de olsa, insan gi- bi görünen, insan gibi konuşan, ama aslında sadist birer şeytandan başka bir şey olmayan kişilerin varlığına inanmayacak kadar yu- muşak yürekli bir kişiyim!" Büyük bir senaryonun kurbanları Ne garip, Deniz Gezmiş ve arkadaşlannın idam edilmelerine onay verenler arasında he- kimlerin de bulunduğuna benim de aklım al- mıyor!.. Hiçbir hekimin bu "acımasızhğı" ya- pacağına inanmıyor, inanamıyorum!... Rosenbergler Rus casusu olmakla suçlandılar ve öldüriildüler... Yıllar sonra, mahkemeye sunulan delillerin doğru olmadığı, Rosenberg- ler'in büyük bir senaryonun kurbanı olduklan gün ışığına çıktı!.. Ethel ve Julius Rosenberg'in kat- ledilişi gazetelerimizde şu haberle duyuruldu: "İdam. Türkiye saatiyle sabaha karşı 2'de in- faz edildi..." Anday'ın şiirinde infaz anını an- lattığı kıta, kıtalar arası saat farkının kurbanı ol- muştur!.. Çünkü, Rosenbergler, akşam saat 8'i birkaç dakika geçe öldürülmüşlerdir!.. Son ana kadar, Başkan Eisenhower'a sunulan infazın er- telenmesine dair dilekçenin kabul edileceği umut ediliyordu. Öyle ki, gazeteler iki manşet hazırlamışlardı: "Rosenbergler idam edildi" ve "Rosenbergler kurtanldı"... BİR DATÇA BELEDİYESI ETKINUGIDIR "USTAYASAYGI" DATÇA 3. SİNEMA GÜNLERİ HÜLYA KOÇYİĞİT 28 HAZİRAN - 5 TEMMUZ 2008 DATÇA AMFİ TİYATRO DATÇA FİLMİ Datça Belediyesi Kültür Merkezi Saat: 16:00 "HÜLYA KOÇYİĞİT FİLM AFİŞLERİ SERGİSİ" Tarih: 28 Haziran (açılış) saat:18:00 Yer: Datça Belediye binası GALA GECESİ ETKİNÜĞİ Katılımcılar Berhan Şimşek, Cihan Ünal, Halit Akçatepe Halit Refığ, Hülya Koçyiğit, Menderes Samancılar Mustafa Altıoklar, Nehir Erdoğan, Nur Sürer Orhan Alkaya, Tarık Akan Tarih: 28 Haziran 2008 Saat: 21:00 Yer: Datça Amfi Tiyatro ^ T' 0 0 8 4. DURSUN AKÇAM KÜLTÜR VE SANAT GÜNLERİ Ardahan'da 'aydınlanma meşalesV yandı 1 FİLM GÖSTERİMLERİ 29 Haziran 2008 Hababam Sınıfı Merhaba 30 Haziran 2008 Karılar Koğuşu Temmuz 2008 Firar 2 Temmuz 2008 Almanya Acı Vatan 3 Temmuz 2008 Kurbağalar 4 Temmuz 2008 Bez Bebek 5 Temmuz 2008 Herhanai Bir Kadın Film gösterimleri her akşam saat 21:30 da gerçekleştirilecektir. SPONSORLAR VE KATKIDA BULUNANLAR EFES" l'ıK.n ıBiRGüiiı Cumhuriyet 3 g I cınemascope birikimMedya reklarn vo lanıtım humotlöii SELDA GÜNEYSU ARDAHAN - Dursun Ak- çam Kültür ve Sanat Vak- fi'nca, Cilavuz Köy Enstitü- sü mezunu, eğitimci - yazar Dursun Akçam'ın fıkir ve düşüncelerini yurttaşlara an- latmak amacıyla düzenlenen "4. Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri" başladı. Ardahanlılan bir araya getiren etkinlik öncesinde, etkinlikte konuşmacı olarak yer alan öğretim üyeleri, Ardahan gi- rişinde dâvul zurnayla karşı- landılar. Dursun Akçam Kültürevi'nde gerçekleştirilen etkinliklerde, Cilavuz Köy Enstitüsü mezunu, eğitimci - yazar Dursun Akçam'ın fıkir ve dü- şünceleri anlatılıyor. Etkinliğin ilk gününde konuşan Dursun Akçam'ın oğlu yazar Dr. Alper Akçam, kapatı- lan Köy Enstitüleri'nin önemine de- ğindi. Etkinlikte konuşan Ardahan Valisi Selim Cebiroğlu, kapatılan Köy Enstitüleri'nin geçmişte bir kül- tür ordusu yarattığını vurguladı. Köy Enstitüleri'nin insana yatırım yaptığı- nı ve insana yapılan yatınmlann hiç- bir zaman boşa gitmeyeceğinin altını çizdi. Konuşmalann ardından Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Makal'ın hazırladığı, "Mer- haba Tiyatrocu Çocuklar" adlı bel- gesel izlendi. Etkinliğin ikinci gününde de Dursun Akçam'ın eserlcrindeki dil özellikle- ri masaya yatınldı. Katkas Universitesi öğretim üyeleri Erdoğan Karaşah, Zarife Şişman Karaşah, Ali Özgür Soylu ve Levent Şit, Dursun Ak- çam'ın kitaplannda yöresel dil özel- liklerinin tümünün aynntılanyla gö- rülebileceğini vurguladılar. Süleyman Demirel Universitesi öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oktay Köse, Mehmet Akif Universitesi Eğitim Fakültesi öğ- retim Görevlisi Semra Eren ve Mimar Sinan Universitesi Güzel Sanatlar Fa- kültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Firdevs Gümüşoğlu da Köy Enstitü- leri'nin önemini anlatan konuşmalar yaptılar. Öğretim görevlisi Semra Eren konuşmasında, Cilavuz Köy Enstirülü eğitiınci - yazar Dursun Akçam'ın mü- cadcleci kimliğinin bugünkü öğrenci- lere örnek teşkil ettiğini vurguladı. Etkinlikte ayrıca Ardahan halkının rol aldığı ve yazar Alper Akçam'ın, Dursun Akçam'ın aynı adlı cserinden oyunlaştırdığı "Kanhdere'nin Kurt- ları" adlı oyun sahnelendi. Etkinlik bugün Türk halk müziği sanatçısı Tol- ga Çandar'ın vereceği konserle ve Dursun Akçam'ın köyü olan Ölçek Köyü'ne düzenlenecek gezi ile son bulacak. UI7I I İMTFPMFTF TTNETADSUe telefonla ni£.L.I U* I ^nnii^ I t- yada jnte rnetten, hızlı ve kı * UI7I I DA Çl/1 IDII a ^one °^un > sinema, konser, fliL.L.1 DMpVUr\U tiyatrobiletiniziinternettenalın. DEVRİ BAŞLADI! 2GB USBbellek hediye! 444 0 375 www.ttnet.net.tr TTNETTÜRKIYE'NIN INTERNETI ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Başbakan ve Bakanlar İstanbul'a Gelmesin! Başlık sizi şaşırtmasın... Yanlış anlaşılmasın... Ina- nın içimde hiçbir kötülük yok! Samimiyetle ve be- nimseyebileceğim en iyi niyetle söylüyorum: Lütfen Başbakan ve bakanlar İstanbul'a gelmesin! Gelmesinler. Mecbur olmadıkça gelmesinler. Hele hele bir açılış için, bir kurdele kesmek için, bir tören- de şöyle bir boy göstermek için, bugüne dek defalarca söylediklerini, bu kez farklı bir mekânda, spot ışıkla- rının altında söylemek için hiç gelmesinler... Inanın, değmez... Istanbul'da yaşayanlara yazık. Onlara, kendilerine yazık! Onlar İstanbul'a gelip de, bir yerden bir yere gide- cek olduklarında, tüm yollar dakikalar öncesinden ke- siliyor ya, işte o süreç zarfında... Zaten sorunlu olan lstanbul trafiğinin tam felç olup işkenceye dönüştü- ğü zamanda... Onların geçecekleri ana caddeler boş kalsın diye, yan sokakların, ara sokakların cehenne- me dönüştüğü anlarda... Başbakan ya da bir bakan geçecek diye ambulanslara bile izin verilmediği du- rumlarda... O "büyük zevat" geçecek diye yoldan ge- çiş hakkı gasp edilmiş vatandaşların söylediklerini bir duysanız, dehşete kapılırsınız! Küfreden, sayıp söven, bela okuyan, lanet eden... yani millete yazık, ama on- ca küfrü, laneti yiyen, onca öfkeye maruz kalan, yol- dan geçecek olana da yazık! Dünyanın hiçbir yerinde böylesi görülmemiştir! He- le bizdeki gibi yarım saat öncesinden yolların kesildi- ğini ben hiçbir ülkede görmedim! 70'li yıllarda kimi Af- rika ülkelerinde olurdu, sonradan onlar da vazgeçti- leri Bu, bize özguanlaşılan! Millete ne kadar eziyet çek- tirilirse, yoldan geçecek olanın önemi o denli artıyor galiba... Yani öyle sanılıyor... Inanıyorum ki, bu rezilliğe, bu gaspa neden, kraldan çok kralcı geçinen işgüzarlar! önemli zevata yolu aç- makla görevlendirilenler! Başbakan ya da herhangi bir bakanın "Ben şuraya gideceğim, yolları kesin, bütün trafıği altüst edin, milletin anasını ağlatın, yeter ki ben duraksamadan yoldan geçeyim" dediğini sanmıyorum. Hele şimdi Toptaş açıkladı ya, yaz ayları boyunca hem viyadükler güçlendirilecek, kavşaklar yapılacak hem de Ulaştırma Bakanlığı Fatih Sultan Mehmet Köp- rüsü'nü yenileyecek, dolayısıyla trafik daha beter arapsaçına dönecek diye... Bari hiç olmazsa yaz ay- ları boyunca şu ayrıcalıklı ve öncelikli hazretler İstan- bul'a gelmeyiversinler! Alice Harikalar Diyarında "Lütfen söyler misiniz bana, buradan ne yana gi- debilirim?" "Bu, gitmek istediğin yere bağlı" dedi Kedi. "Neresi olursa olsun, önemi yok" dedi Alice. "O zaman ne yana gitsen olur" dedi Kedi. Alice, sözünü açıklamak amacıyla "Yeter ki birye- re varayım" diye ekledi. "Tabii vanrsın" dedi Kedi, "yürümektenyılmazsan bir yere vanrsın elbet". Iş Bankasfnın kampanyası var ya: Hani kamesini her- hangi bir Iş Bankası şubesine götüren çocuğa Levvis Carroll'un "Alb HarikalarDiyannda" krtabı armağan edi- lecek... Bu kampanyayı duyduğumdan beri Alice ile Kedi'nin konuşması aklımdan çıkmıyor... Acayip, tuhaf yaratıklar, bilinmeyen öyküler, konu- şan hayvanlar, canlanan cisimlerle karşılaşan Alice'in muhteşem serüvenleri, hiç kuşkusuz ona sonsuz bir özgüven kazandırırken, okurun da düş gücünü hari- ka bir biçimde çalıştırır... Bu kitabı çocukken okuyanlara benim bir önerim ola- cak: Bir de büyüyünce okuyun. Farklı tatlar, farklı eleş- tiriler, farklı sorgulamalaryakalayabilirsiniz... Küçük bir sondaj yaptım: Istanbul'dan çok, öteki kentlerdeki şubelerde kitaplara daha çok rağbet var- mış! lstanbul şımarıklığı mı desem, lstanbul ilgisizliği mi, bilemedim... Anneler-babalar, haydi çocuklannızı kameleriyle bir- likte kitaplannı almaya yollayın. Bakarsınız Alice ile ko- nuşan kediler, tavşanlar, kitabı okuyan tüm çocuklarla konuşmaya başlar... Hani hiç de fena olmaz! "Alice Harikalar Diyannda"y\ okumak gerek. En azın- dan, yürümekten yılmazsan bir yere varacağımızın bi- lincine varmak için... e-posta: [email protected] faks:0212 25716 50 2 GB USB bellek hediye kampanyası, 9 Haziran - 31 Temmuz 2008 arasında geçerlidir Foto Kandiye'nin 'Bir Zamanlar Fethiye' adlı sergisi açüdı. (Fotoğraf: ŞENGÜL DURUCU) Ölüdeniz 'de capcanlı birfestival Kültür Servisi - Ölüdeniz Belediyesi tarafın- dan düzenlenen 5. Ölüdeniz Kültür ve Sanat Festivali geçen hafta çarşamba günü Ölüdeniz Sanatevi'nde Foto Kandiye'nin 'Bir Zamanlar Fethiye' adlı sergi açılışıyla başladı. Açılışına Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Ölüde- niz Belediye Başkanı Keramettin Yılnıaz ve Zülfü Livaneli'nin babası emekli savcı Sabri Li- vanelioğlu'nun da katıldığı festivalde Türk halk müziği sanatçısı Bedia Akartürk konser verdi. Turistlcrin de ilgiyle izlediği festival, Türk ve In- gilizlerden oluşan Türk halk oyunlan ekibinin sunduğu gösterilerle renk-lendi. Hisarönü Pazar Yeri'nde gerçekleştirilen festivalin ikinci gününde gazetemiz çizeri Kamil Masaracı, karikatürist Ercan Akyol ve mizah yazan Cihan Demirci mizahseverlerle 'Mizahçı Gözüyle Türkiye' adlı bir söyleşi gerçekleştirdi. Ahmet Selçuk Ilkan ve Sunay Akın'ın yoğun ilgi gören tek kişilik gösterilerinin yani sıra Ezginin Günlüğü ve Grup Laçin'in de şarkılarını seslendirdiği festi- val, bugün Suavi konseriyle sona crccek. i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle