03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE HABERLER DUTVYADA BUGUN AL1 SIRMKIN Bush'tan Demokrasi Dersi Almak... PARİS - Başkan Bush, Amerikan Federal Matv kemesi'nin Guntanamo'daki terörtutuklularına ya- pılan uygulamaların yasalara aykırı olduğu yö- nündeki kararını, 12 Haziran'da, Avrupa'ya veda gezisinin Roma durağında aldı. Karar, 1903'te Küba'dan kiralanmış olan top- raklar üzerinde bulunan Guantanamo Üssü'nde de Amerikan Anayasası'nın kurallarının geçerli oldu- ğunu belirtmekte, aynı zamanda "Yasalar ve ana- yasanın hükümleri, olağanüstü durumlarda da yürürlükte olup uygulanmak üzere kabul edilmiş- lerdir" demektedir. Guantanamo Üssü'ndeki tutukluların da sivil mahkemelerde yargılanma, bu aradatutukluluk- larına sivil hâkimler önünde itiraz etme haklarının bulunduğu belirtilen bu karar üzerine, Guantana- mo tutuklularına sivil mahkemeye başvurarak serbest kalma olasılığı doğuyor. Hemen belirtelim ki, Bush yönetimine ağır bir darbe olan bu karar, yüksek mahkemenin bu yön- deki ilk girişimi değil. Daha önce, Haziran 2004'te "Bush'a karşı Re- sul" davasında da Federal Mahkeme, savaş ha- lindeki düşmanların da tutuklanmalarına sivil hâ- kim önünde itiraz etme hakkına sahip oldukları yö- nünde karar vermiş, bunun üzerine VVashington Federal Mahkemeleri'ne tutukluluğa itiraz baş- vuruları yapılmış ve ilk kez olarak Guantanamo tu- tukluları avukatlarıyla görüşme olanağına kavuş- muşlardı. ••• Hemen belirtelim ki, Fransız gazetelerinin büyük bölümünün manşetlerinden verilen 12 Haziran ka- rarıyla Bush yönetimine büyük darbe indirmiş olan yüksek mahkeme, iki yıl önce yine haziran ayın- da, o sırada başkanlık kampanyasına bile başla- mamış olan Cumhuriyetçiler'in adayı McCain'e de aynı şeyi yapmış ve onun önergesiyle yasalaşan, "Detainee Traitement Act."te öngörüldüğü şekil- de tutukluların haklarının kısıtlanamayacağını söylemişti. Obama'nın başkanlık kampanyası sırasında sözünü edeceğini sandığım bu karar acaba McCain'i ne şekilde etkileyecek dersiniz? Tutucu seçmenlerin "teröre karşı mücadele" ko- nusunda çok duyarlı oldukları, bu gibi durumlar- da insan hakları "habeas corpus" gibi mülahaza- ları bir yana bıraktıklarını da unutmamak gerekir. Yüksek mahkemenin 12 Haziran tarihli kararı- nın dörde karşı beş oyla, ucu ucuna kabul edildiğini de unutmayalım. Karara muhalif kalan yargıçların bazıları, örneğin Scalia, muhalefet şerhlerinde, "ka- rarın hâkimlerin terörle mücadele alanında kendi- lerini milli iradenin yerine koymaları sonucunu do- ğuracağı için, yanlış olduğunu" belirtmiştir. Başkan Bush da, kararı öğrendikten sonra yaptığı açıklamada muhalefet şerhi koyan dört yar- gıcın görüşlerini tümüyle paylaştığını söylemiştir. • • • Yalnız burada bir noktayı da özellikle vurgula- mak gerek. Başkan Bush, açıklamasında yüksek mahkemenin kararına saygılı olduklarını ve uy- gulama alanında ne yapılması gerekiyorsa, ya- pacaklarını özenle vurgulamıştır. Ne kadar ilginçtir ki, Bush'un açıklamasından bir gün önce, Fransız gazetelerinde, Başbakan Er- doğan ile ilgili bir haber vardı. Bu haberde belir- tildiği gibi, Tayyip Bey Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerini aştığını söylüyor, buna dayanan parti- nin en bağnazları da yeni bir anayasa değişikliğiyle, yüksek mahkemeyi saf dışı bırakmak istiyorlardı. Doğrusu ya Başkan Bush'a "demokrat" sıfatı- nı yakıştırabilecek bir gözlemciye rastlamak güç hatta olanaksızdır. Ama, Tayyip Bey'in Anayasa Mahkemesi'nin da- ha önce AİHM tarafından da onaylanmış olanla- ra uygun türban ile ilgili dokuza iki çoğunlukla al- dığı kararı karşısındaki tavrı ile Başkan Bush'un Amerikan Yüksek Mahkemesi'nin kararı karşısın- daki tutumu karşılaştırıldığında, Amerikan Baş- kanı'nın desteğini hiç eksik etmediği Erdoğan'a oranla epeyce demokrat olduğu, Tayyip Bey'in George W. Bush'tan alacağı dersler olduğu söy- lenebilir. Çağımızda, bir politikacının düşebileceği en kö- tü durumlardan birinin de, Bush'tan demokrasi der- si alma konumunda olması değil midir, ne dersi- niz? [email protected] Vakit'in Ankara bürosuna haciz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Basın Konscyi Başkanı Oktay Ekşi'nin açtığı taz- minat davasmı kaybeden dinci Anadolu'da Vakit gazetesinin Ankara bürosıında bulunan bilgisayarlar haczcdildi. Vakit'in tazminatı ödememcsi nedeniyle haciz işlemi gerçekleş- tirildi. lcra memurlan gazeteye dün öğle sa- atlerinde gelerek haciz işlemini gerçekleştir- di. Haciz işlemleri sırasında, Vakit gazetesi çalışanlanyla görevli memurlar arasında tar- tışma yaşandı. Görevli memurlar, Vakit'in Ankara bürosundaki 5 bilgisayar ve 1 faks makincsine cl koydu. Vakit gazetesi Ankara Teınsilcisi Serdar Arseven bugün konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyecck. AN A VA TANparasız kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anavatan Partisi, yaşadığı maddi sıkıntıyı aşmak için ge- nel merkezin de bulunduğu alanı kiralamaya karar vcrdi. Partiden yapılan açıklamada, "MKYK toplantısıııda, partinin ınali ihti- yaçlarıııa iliskiıı dcğeıicndirmclcr yapılmış ve bu konudaki öneriler masaya yatırılmış- tır. Paıti «eııcl nıerkczinin bulunduğu alanın kiralama yüntcmiyle değerlendirilmcsi lııısu- sunda fıkir biıiiğiııe varılmıştır" denildi. AKP'ııin hukukçuları partiııin kapatılabileceği hesabını yaparak Erdoğan'ı kurtaracak tezlere ağırlık verdiler Siyasi yasak sıkıntisı• Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu savunmada partinin kapatılabileceği öngörüsünü yapan AKP, AlHM'nin FP kararlannı ömek göstererek Erdoğan'a yasak getirilmemesi gerektiğini dile getirdi. EMİNE KAPLAN ANKARA - AKP, Anayasa Mah- kemesi 'ne sunduğu esasa ilişkin sa- vunmada, parti kapatılsa bile Başba- kan Tayyip Erdoğan başta olmak üzere 71 kişiye 5 yıllık siyasi yasak ge- tirilnıeınesi gerektiğini savundu. Av- rupa Insan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) FP davasında Merve Ka- vakçı ile Nazh Uıcak'ın 5 yıllık siyasi yasağmı "ölçülü ve orantılı" bul- madığına dikkat çekilen savunmada, AKP'nin kapatılması dummunda Er- doğan ve milletvekillerinc siyasi ya- sak gctirilmesinin AİHM içtihatlan- na aykırı olacağına dikkat çckildi. Savunmada, bu konularda öne çıkan bazı görüşler şöyle: • AİHM içtihadına görc partimi- zin kapatılması mümkiin değildir. KILIÇ: KARAR İÇİN TARİH VERMEK MÜMKÜN DEĞİL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, AKP'nin kapatılması istemiyle açılan davanın karara bağlanma tari- hiyle ilgili bugünden, "Temnıuz ayı- nın başı, ortası, sonu" demenin müm- kiin olmadığını belirtti. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da- vanın temmuz ayı sonunda bitcceği söylemi ile bir mahkeme üyesinin ya- bancı bir diplomata temmuz sonunda kararın verileccği yönündeki açıkla- masına dayandınlan haberlere, Anayasa Mahkemesi Başkanı 'ndan açıklama geldi. Kılıç, ne kendisinin ne de üye- lerin davanın ne zaman ve nasıl kara- ra bağlanacağı konusunda bir öngörü- de bulunamayacağını vurgulayarak şu değerlendirmcyi yaptı: "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı sözlü açık- lama, davalı parti sözlü savunnıa ya- pacak. Daha sonra raportör çalış- nıalarını yaptıktan sonra heyet ola- rak bir değerlendirme yapacağız. Onun için bugünden, davanın ka- rara bağlanma tarihiyle ilgili 'tem- muzun başı, ortası, sonu' demek müm- kiin değil. Bu konuda kamuoyunda yer alan değerlendirmelerin Anayasa Mahkemesi ile ilgisi yok." AlHM'in siyasi parti mensuplanmn ifadeleri ile ilgili olarak çizdiği tek sınır "şiddete teşvik"tir. Bir siya- si partinin sınırlandırılması ancak yöneticilerinin "siyasi araç ola- rak siddet kullanımını" savun- nıalan durumunda söz konusu ola- bilir. Partimiz mensuplannın ka- patma davasına konıı olan sözleri- nin hiçbirisi, kin, nefret veya şiddet söylemi içennemektcdir. • lddianamede AKP'nin önceki ba- zı partilerin devamı olduğunun ilcri sürülmesi vc sık sık AlHM'nin Re- fah Partisi karanna atıf yapılması da, birbiriyle ilgisiz konulann ilgiliymiş gibi gösterilmesidir ve bu anlamda tam birhedefsaptırmaömeğidir. Or- tada birbirinden tamamen farklı iki si- yasi parti vardır. AlHM'nin RP ka- rarmın isabetlı olup olmadığı bir ya- na, bu kararla partimiz hakkındaki da- vanın hiçbir benzerliği yoktıır. İlk ola- rak AİHM, RP'nin kamuoyu yokla- malanna göre sürekli yükselişte ol- duğunu ve tek başına iktidara gelme olasılığının yüksek olduğunu belirt- miştir. Mahkemeye göre, tek başına iktidara gcldiğinde bu partinin de- mokrasiye aykırı bir "toplum mo- deli"ni hayata geçinnesi ihtimali vardır. Bu ncdenle, "demokrasiye aykırı politikaları ve söylemleri" 17-20 Haziran 2008 tarihleri arasında yıldızlı ürünler %50'ye varan avantajlarla sepette! olan bir siyasi partinin iktıdan ele ge- çirerek, parlamentoda istediği ka- nunlan önennesini beklemek gerek- memektedir. Oysa mevcut davada, AKP'nin iktidan tek başına ele ge- çirmesi vc programını hayata geçir- mc şansını elde etmesi diye bir durum söz konusu değildir. • Partilcrinin kapatılması sonucu haklarında 5 yıl parti yasağı getirilen Nazlı llıcak, Merve Kavakçı ve Meh- met Sılay'ın başvuruları üzerine, 2007 yılında AİHM, sözleşmede ko- runan serbest seçim hakkının ihlal cdildiğine karar vermiştir. AlHM'nin bu kararlanna göre, anayasanın mil- letvckilliğinin düşmesi ve 5 yıllık parti yasağı sonuçlannı doğuran hü- kümleri siyasi parti mensuplan bakı- mından oldukça ağır bir yaptınm ön- görmektedir. Tüm bu kararlardan da anlaşılacağı üzere, AİHM siyasi par- tilerin kapatılmalan sonucu kapatmaya neden olarak gösterilen kişiler hak- kıııda uygulanan milletvekilliğinin düşmesi ve 5 süreyle herhangi bir par- tinin kurucusu, üyesi, yöneticisi vc de- neticisi olamaması şeklindeki yaptı- nmlan izlencn meşru amaçlarla oran- tısız, dolayısıyla demokratik toplum- da gereksiz bulmuştur. A KP FARKI Ahşverîşin en çeşitlisi, en keyiflisi. MIGROS Dava süred hızlandı İLHAN TAŞCI ANKARA - AKP hakkında 2002'de açı- lan ilk kapatma davasını 6 yıldır sonuçlandırama- yan Anayasa Mahkeme- si'nin son davada 1-3 Temmuz için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçın- kaya ile partiye sözlü açıklama ve savunma günü vermesiyle kapat- ma davası süreci hız ka- zandı. AKP hakkındaki ka- patma davasında sözlü açıklama ve savunma günlerinin bclirlenme- siyle bugüne değin gö- rülmemiş hızla önemli bir aşama kaydedildi. 21 Mayıs 1997 tarihinde Refah Partisi'nin kapa- tılması istemli dava yak- laşık 8 ay sonunda so- nuçlanmıştı. Fazilet Par- tisi hakkındaki 7 Mayıs 1999'da açılan dava ise yaklaşık 2 yıl 1 ay so- nunda 22 Haziran 2001'de karara bağlan- mıştı. Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınka- ya'nın AKP'nin 400 say- fayı aşan esasa ilişkin savunmasını da değer- lendireccği sözlü açıkla- ma steno ile kaydedile- cek. Steno çözümleri de hem Yargıtay Başsavcı- lığı'na hem de AKP'ye gönderilecek. AKP de Başsavcı'nın açıklama- ları ışığında sözlü sa- vunmasını yapacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı, dosyanın kapsamlı olması nede- niyle 1 Temmuz'da söz- lü açıklamanın yetiştire- lemediği gerekçesiye Anayasa Mahkeme- si'nden ek süre isteyebi- lecek. Yargıtay Başsav- cısı 'nın davada karar ve- rilinceye kadar tüm aşa- malarda ek jddianame ve delil sunma olanağı da bulunuyor. Yargıtay Başsavcısı'nın normal süreç işlerken hazırla- yacağı olası bir ek id- dianame kapatma dava- sı sürecini uzatacak. Çünkü ek iddianame üzerine esasa ilişkin mü- talaadan, sözlü açıkla- maya kadar pck çok aşa- ma yeni durum için de geçerli olacak. |
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle