22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Şairler Toplumun Bilincidir Gelin, bugün de şairlerimizi dinleyelim: Aldı, Orhan Veli Kanık: "Neler yapmadık şu vatan için Kimimiz öldük Kimimiz nutuk söyledik" • "Bu düzen böyle mi gidecek Pireler filleri yutacak Yedi nüfuslu haneye Üç buçuk tayın yetecek" • "Şu kavga bitse dersin Bakmasam dersin Yorulmasam dersin Uykum gelmese dersin Ölsem desene." *•• Aldı, Oktay Rifat: "Ve dünya kadar nutuk Ve dünya kadar ferman Gene köylümüzün elinde kara sapan Gene halkımız yarı aç yarı tok Perişan." *•• Aldı, Melih Cevdet Anday: "Dün iki katlıydı Bugün üç katlı Derken Dört katlı beş katlı altı katlı Yükseliyor efendim yükseliyor Memleket yükseliyor." • •• Aldı, Ümit Yaşar Oğuzcan: "Çalarsaat Kes sesini Ne kadar çalsan nafile Biz bir daha uyanmamak üzere uyuduk." ••* Aldı, Fethi Giray: "Ankara'nın taşına bak Gözlerimin yaşına bak Kaldır da başını bir sabah vakti Etnografya müzesinden Memleketin haline bak." • •* Aldı, Cahit Irgat: "Halkın azını aldatırsınız Herzaman Halkın çoğunu aldatırsınız Zaman zaman Ama halkın tümünü Hiçbir zaman Hiçbir zaman" ••• Aldı, Aldanır: "Yaşasın Kazandınız bu partiyi de Oyun üstüne oyun Mars üstüne mars Her elde en güç kapıları açtınız Yok ustalığınıza diyecek Ne güzel de geliyor zarınız Memleket gibi hep yek Vatan gibi düşeş Millet gibi gele." • • • Aldı, Attilâ llhan: "Elsiz ayaksız bir yeşil yılan Yaptıklannı yıkıyorlar Mustafa Kemal Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler Çün buyurdun kesenleri astılar Sen uyudun asılanlar dirildi Mustafam, Mustafa Kemal'im." • • • Şairler her zaman toplumun önündedirler. Dün de, bugün de, yarınlarda da!.. îktisatçılar ve Türkiye Türkiye'de, yaklaşık son 20 yıldır, hükümetlerin ekonomi politikaları anlamında çok açık bir kökten sağcı/neoliberal tercihi vardır. Bu yüzden teknik anlamda iflas etmiş bir ülkenin geleceği ipotek altına almarak ekonomi politikaları yürütülmektedir. Doç. Dr. YUNUS AKSOY Birkbeck, Londra Üniversitesi D ünyadaki genel neoklasik ikti- sının fiyatı olaıı reel faizler buııu ödemek için sat yönelimine uygun olarak Türkiye önce 24 Ocak 1980 soıırası uygıılamaya başladığı mal ve hizmctler libcrallcşmc- si politikası vc ardından özclliklc I989 yılı 32 nutnaralı kanun hükmündc kararnamc ara- cılığı ilc uygulamaya koyduğu konvcrtibili- te ve buna bağlı rinansal liberalleşme politi- kası sonrası sürdürülemez borç/faiz dinami- ğine girmiştir. 1994 ve 2001 yıllannda boyutlu fmansal krizler yaşanmıştır. IMF destekli sta- bilizasyon politikaları, değişik siyasi iktidarlar aracılığı ile, Türkiye'de teknik anlamda oluş- muş olan itlas şartlarına karşın var olan sis- tenıi korumak ve derinleşrimıek yönünde uy- gulamalan ile gelişmeye devam etmiştir. Halen, Türkiye 2001 sonrası borç ve özellikle faiz ödemelerini sürdürebilmek için, üç teniel yöntem uygulamaya devam etmektedir. Birinci uygulama, Türkiyc'nin faiz dışı büt- çe fazlası yaratabilmek için, bir yandan ver- gi gelirlerini arttınnaya çalışması, diğer yan- dan zaten bütçe içerisinde borç/faiz ödcme- si yanında detay boyutlarda olan reel kamu harcamalarını, mali disiplin adı altında, sis- tenıatik olarak azaltmaya çalışmasıdır. Bun- lar arasında allyapı ve halen özelleştirilme- miş KİT yatırımlannın kesilmesi veya azal- tılması, yeni sosyal güvenlik kanununun çe- şitli sosyal hakları özellikle gelecek kuşak- lar için budaması, ömeğin AB bütçesinin var- lık nedeni olan tanna sübvansiyonlarının kı- sılması veya kaldırılması (şeker, tütün gibi), yani devletin lemel ödevlerinin reel anlam- da budanması sayılabilir. lkinci olarak, Türkiye'nin tarihinde gö- rülmemiş boyutlarda borç-faiz ödemesi/var- lık takası uygulamasıdır (kamu tekclini ço- ğunlukla özel tekele çcvircn özellcştirmeler, mal ve arazi satışı, 2/B kanunu, madencilik imtiyazlan vd.). Üçüncü uygulama ile Tür- kiye, dünyada halen var olan en yüksek reel faiz karşılığı borçlanmaya devam etmektedir; ne yazık ki ortalama büyüme oranı iflas ve li- kidite riskini içeren risk primi ile oluşan or- talama reel faiz oranını bir türlü geçeme- mektedir. Bunun anlamı gelecekte, kuşaklar sonra, üretecek kesımlerin üretimini şu an lıa- yatta olan yurtiçi vc yurtdışı fınans piyasa- larına taahhüt etmcktir. Bu durumun özeti şudur: Türkiye, iflas cşi- ğini geçmişbir ülkeolaraktoplunılararası ve gelecekten günümüze kuşaklar arası reel net kaynak transferi yapmaktadır. Sorunun tanımı gerekli olan reel büyümenin sürekli olarak üzerindc ise ülke teknik olarak iilas eder. Türkiye bu noktayı artık geçmiştir. Uygıı- lanan politika bütününün neoklasik makro- iktisatta iki boyutu vardır. Birinei boyutu, şu anda hayatta olan ve vcrgi ödcycn toplum ke- simlerinden yurtiçi ve yurtdışı fınans sektö- rüne yapılan reel kaynak transferidir. lkinci boyutu ise Türkiye'nin, gelecekte üretecek ve vergi ödeyecek kesimlerin üretimini taahhüt ederek, gelecekten günümüze, yani kuşaklar arası reel kaynak transferine yönelmesidir. Durunı 1998 sonrası Rusya veya 2002 son- rası Arjantin'den farklıdır. Bu ülkeler, borç- lannın ve özellikle faiz yükümlülüklerinin en azından bir bölümünü ödemeyi reddetmişler veya yeniden düzenlemişlerdir. fktisatçının sorunu Türkiye'nin borç/faiz sorunu temelde Tür- kiyc'nin dönemler arası bütçesine uyma- masından kaynaklanmaktadır. Neoklasik ik- tisat teorisine göre bir ülkenin her dönem denk bütçc politikası uygulamasına gerek yoktur. Ülkenin dönemler arası tüketim eğılimi, dö- nemler arası üretim eğiliminin üzerinde ise fiyatı dünya şartlannda belirlenen faizler ile ülke borçlanabilir. Eğer ülkenin borçlanma- Türkiye ise borç/faiz yükümlülüklcrine karşılık, varlık takasına geçmeyi ve çoğu ya- şamsal önemde olan kamu harcamalarını terk ctmcyi tercih etmiştir. Türkiye gelecek- te üretecek kuşaklar için ayırması gereken kaynaklan, yurtiçi veya yurtdışında fınans pi- yasasında aktif günümüz kuşaklarına aktar- maya lam anlamıyla angaje olmuştur. Bu bir tercihtir. Üzerinde düşünmekte yarar var. 2001 sonrası dönemde ABD Merkcz Bankası'nın gevşek para politikası nedeniyle Amerikan Dolan'nın sürekli değerkaybet- mesi, Japonya'daki son on beş yılda oluşan özel duiTim ve fınans piyasalannın sofısti- keleşmesi, türev piyasalan aracılığı ile dünya yüzcyinde sıra dışı boyutlarda fmansal likidite ve neredeyse her türlü fıyatta küre- sel anlamda oluşan fmansal balonlar yarat- mıştır. Kanaatimize göre, Türkiye de, bu dönem- de, yinc her ülke gibi, özelde reel faiz taah- hütleri aracılığı ile bu likidite fazlasından ser- maye akımları aracılığı ilc fazlasıyla payını almış; borcun çcvrilmesi için gereken ekstra dış finansman konusunda bir sorun yaşama- mış; oluşan reel faiz oranlannın çok altında da olsa reel anlamda büyümüştür. Doların sü- rekli değer kaybetmesi yine de halen dünyada en yüksek seviyelerde olan enflasyon oranı- nı bile düşünnesine yardımcı olmuştur. Diğer bir anlamda uluslararası likidite, gcrçck sorunlann üstünü örten bir nevi kor- tizon ctkisi yaratmıştır Türkiye ve diğer ba- zı ülkelerde. ABD kaynaklı şimdilerde yeni oluşmaya başlayan konjonktür ise farklı bir konjonktürdür. Kanımızca asıl sorunlanyla karşılaşma anlamında gerçeklik testi olacaktır Türkiye için. Bü- sosyal bilim olarak iktisadın, temel uğ- raşı alanı insan vc toplunıdur. Günümüzde akademik iktisatçıların önemlice bir bölü- mü, başka analitik yöntemler yanında, çe- şitli sorunlan anlamak, sorunlara çözüm öne- rilcri getircbilmek için kcndi hayat tercih- leri yönünde (ideoloji) ve varsayımlar altında 1 lıayali olabilecek en anlamlı şckilde modellemeye" çalışırlar. tktisadi araştır- malarbu noktada dcrin siyasi, ideolojik ya- şam tercihlerini içerir. Şu anda dünya çapında neoklasik iktisat öğ- retisi ve buna bağlı matematiksel modelleme, dünyanın belli başlı çoğu üniversitesinde öğ- rencilere temel iktisadi düşünme/araştırma yöntemi olarak aktanlmaktadır. Matematik ve istatistiği bir araç olarak insan vc toplum ya- ranna kııllanmak elbette olumludur ve önem- lidir. Herhangi bir iktisadi savı ortaya koyma anlamında, test edilebilir bir iddiayı ortaya çı- kamıasında iktisat modellemccilerine yar- dımcı olan bir araçtır matematik kullanımı; bu anlamda matematik ve istatistik (ekono- metri) siyasi anlam taşımaz. Belki daha önemlisi matematiksel modelleme iktisadi te- mel bilim yapmaz. Herhangi bir modeli de- ğişmez bir gerçeği yansıtıyonnuşçasına sun- mak, aklı başmda hiçbir iktisatçının yapma- yacağı bir sığlıktır. Burada söylenmck istenen, iktisadi mo- dellerden çıkan her sonucun yaşamla ilgili si- yasi dağılım tercihlerini (piyasa ve sosyal plancı ütopyalan) yansıttığıdır. Herhangi bir iktisatçı, modclini, siyasi vc hayat tcrcihlc- rinden yalıtılmış matematiksel mutlak bir so- nuçmuş gibi ortaya koyar ve buna bağlı ekonomi politikası önerirse, ya ne söylediğini bilmiyordur ya da cn hafıf deyişiyle toplumu yanıltmaya çalışıyordur. Diğer bir deyışlc, işin temelinde iktisadi tartışmalar elbette ki si- yasidir. Kanımızca, Türkiye'de bilinçli veya bi- linçsizce birinci, yani kapitalist, ütopya, re- kabet ve küreselleşme fetişızmi ile, mutlak ve ulaşılabilir gerçekmiş gibi sunulmakta, kök- ten sağcı/neoliberal politikalaıia, dağılımla il- gili son direnç noktalan da kınlarak vahşi ka- pitalızme doğıu hızla yol alınmaktadır. Sonuç Türkiye'de, yaklaşık son 20 yıldır, hükü- metlerin ekonomi politikaları anlamında çok açık bir kökten sağcı/neoliberal tercihi var- dır. Bu yüzden teknik anlamda iflas etmiş bir ülkenin geleceği ipotek altına alınarak eko- nomi politikalan yürütülmektedir. Ülkemizde uzun bir dönemdir ve son dö- nemlerde hızlanarak şekillenen piyasa feti- şizmi ile çok boyutlu kaynak transferi ya- şanmaktadır. Eksik rekabetle çalışan, çok bo- yutlu bilgi sorunları içcrcn, herhangi bir gc- lişmiş ülkede mutlaka müdahale cdilccek vc artık yağma düzeni adı vcrilcbilecek bir po- litika bütünü aracılığı ile, gelecekten günü- müze ve reel anlamda üreten kesimlerden vu,r: tiçi ve yurtdışı fmans kesimicrınc kaynak transferi bütün lıızıyla devam etmektedir. Ta- rihi, doğası ve su kaynaklap özclleştiril- mekte veya yok edilmekte olan, nüfusu artan ve hâlâ genç ölen bir ülkede, minimal sosyal güvenliğin olmadığı, üretenlerin örgütlü, sendikalı olarak haklarını savunamadıklan, bir ülke veya bir köle/sadaka toplumu terci- hidir Türkiye'nin tercihi. Bu tercihte, emek- çiler, sosyal politikalar, çocuklar, yaşlılar, çev- rc, tarih vc belki dc en önemlisi gelccck ku- şaklar yoktur. Kanımızca dağılımla ilgili düşünmenin ve konuşmanın; belki daha önemlisi gelinen noktada iktisatçılann vic- danlanyla yüzleşmesinin zamanı artık gel- miştir. Beğendiğîniz evî kaçırmayın. 500 YTL'den başlayan taksitlerle hemen ahn* HİKMET ÇETİNKAVA IUDA/i m 1,1 10KKABAZ 1994-2008... 14 yıllık üir siireç... Dinci kuşatma, ABD emperyalizmi! Nereden nereye geldik? Tiim bu soruların yanıfı "Yobaz ve Hokkabaz'ın gözlerinln içinde ve parmaklarının ucunda... HİKMET ÇETİNKAYA AMERİKAN MIZIKACILARI ABD'nin Biiyük Orladoğu Projesinden yeşil sernıayenin yükselişine, ulus devlet karşıtlığmdan kanlı PKK vahşetine uzanan bir siireci anlatıyor bu kitap. Bir Türkiye iotoğralını izlerken ülkenin kimler tarafından nereye siirüklendiğini görüyorsunuz. AiKİA Yaym-Dağılını 0212272 4i 4İİ Mcrkcı: Anknra Şubc: Izmir Şube: ALFA DAöITIM I21ÎS11530Î c<Cumhuriyet Kitapları www.cumhuriyetkitaplari.com Prol. Nurellın Mazhar öklel Sokak No: 2 Şlşli Tel: 0 212 343 12 U Alalütk Bulvaıı No: 125 Kat: 4 Bakanlıklar fel 0 312 419 50 20 H. Ziya Bulvatı 1352 Sokak No 2/3 Pasaporl Fel 0 232 44112 20 U FlNANSBANK'tan hemen ev aldıran Taksiti Düşük Mortgage. 500 YTL'den başlayan taksitlerle artık istediğiniz evi alabilirsiniz. Taksiti Düşük Mortgage'la bütçenize uygun taksit planını seçin, evinize hemen yerleşin. 500 YTL kredinin ilk iki yılı için uygulanacak taksit tutarıdır. Farklı vade seçenekleri ve kredi ttıtarlarmda bu taksit değişebilecektir. Sizin içln hangisi kolaysa: www.finansbank.com.tr / 444 0 900 Beğendigim evi almak kolay! ^KFlNANSBANK'tan Mortgagek , Cumhuriyet Kitapları etkinlikleri 16-22 Hazıran 2008 Perşembe TUNCAY MOLLAVEİSOĞLU bu: 18.30-20.00 Cumartesi İLHAN TAŞC1 Imza: 18.30 20.00 FAİK BULUT t 18.30-20.00 ızs 18.30-20.00 Etkinlikler Sultanahmet Parkı'ndadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle