23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Memecan Cemal Nadir: "Kız çocuklarını türbanlı çizen hükümet karikatüristi Salih Memecan'ın kızı Zeynep ne zaman tesettüre girecek!" D E N I Z S O M Elektronik posta: denizsom6cumhuriyet.com.tr www.denizsom.com Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60 - RTE, sporu da siyasete bulaştırmış... "Kale direkleri süngümüz, toplar güllemiz!" Gökçek: "Arsenik önemli değil." Doğru... Sizdaha etkilisiniz! Humeynici T. Doğan Özdinç: "Hazreti Muhammet'i unutup Humeynici olan bayan, Atatürk'ü sevse ne olur, sevmese ne olur!" Beyaz Yaşar Şengel:"' Cüppeli Ahmet, Bodrum'da güneşlenirken eşinin çarşafla oturmasını eleştirenlere: Size ne; demek ki hoca 'beyaz' seviyor!" HAVACILIK sektörünü yakından izleyen bir dostumuz "Geçenlerde Türkiye özel Sektör Havacılık Işletmeleri Derneği Başkanı Yavuz Çizmeci, havacılık sanayinin içinde bulunduğu sıkıntılar ve özellikle petrol zammı dolayısıyla ortaya çıkan olumsuzluklar nedeniyle şikâyetlerini bildirdiği Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ın yanından büyük bir müjde ile döndü" diyerek söze girdi ve şunları anlattı: "Müjdeli habere göre artık finansal uçak kiralamadaki KDV oranı yüzde 1 'e düşürülüyordu. Böylece pazar payını arttırmak isteyen özel havacılık şirketlerinin önü açılmış olacaktı. Ama aklımıza bir kuşku düştü, yüzde 1 konusunu düşünmekten kendimizi alamadık. Yüzde 1 oranı en son galiba tarımsal araç kiralamada geçerli iken Maliye Bakanı tarafından ilk önce yüzde 18'e çıkarılmış Jet sonradan yüzde 8'de karar kılınarak çiftçi, eşeğini kaybedip sonra bulanların heyecanı ile sevindirik edilmişti. Bu arada KDV oranı hâlâ yüzde 1 olan yakut, elmas, pırlanta gibi ziynet eşyaları'nın aklımıza Başbakan'ın yakın dostu Atasay Kuyumculuk sahibi Cihan Kamer'i getirmesi içimize bir kuşku düşürdü. Acaba ne olabilirdi? Sorumuzun yanıtı fazla gecikmedi ve bir Atasay grup şirketi olan MyJet Bölgesel Hava Taşımacılık pazarlama müdürü Ekmel Çizmecioğlu, 2011 yılına kadar Eclipse 500 modeli 120 adet hafif jet uçağı alarak hava taksi taşımacılığı yapacaklarını açıkladı. Hayırlı olsun ne diyelim; Başbakan'a ne kadar yakınsan KDV o kadar uzak oluyor. Kuşkusuz birilerinin aklına 'Yahu bu kadar uçaklık iş var mı bu ülkede' diye bir soru gelebilir. Işe ne gerek var kiralarsınız uçakları yüzde 1 KDV ile ölü parasına, sonra devredersiniz. Bu uçakları imal eden fabrika ve uçakların da incelenmesine hiç gerek kalmaz. 'Acaba şirketin sahibi, ortakları ve yurtiçi bağlantıları kim? Yoksa yine batık bir şirket mi kurtarılıyor? Yakında kokusu çıkar' bile demezsiniz! Koku deyince; THY'den koparılırcasına ayrılan THY Teknik'in, eskinin ünlü uçak motoru üreticisi şimdilerinin uçak motoru yapmaktan vazgeçerek sadece motor bakımı gibi yatırıma gerek duyulmayan işlerde faaliyet gösteren Pratt-Witney ile yaptığı ortaklık anlaşması akla geliyor. Mali açıdan zorda olan çokuluslu şirket ne de güzel desteklenmişti!" Gidiş Vahdi Bingöl: "Bu tren yoluna devam edecekmiş. Tahran'a mı, Riyat'a mı; nereye gidiyor?" SESSİZ SEDASIZ (!) Koltukta oturmanın yaygarası AKP'Lİ Müslüman Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, yılan hikayesine dönen Konut Edindirme Yardımı geri ödemelerinin ne zaman yapılacağı sorulunca "1987'den bu yana istatistik yapmamışsınız, son noktaya gelmişsiniz, bir ay geciktı diye yaygara koparmamak lazım" dediği için Timur Demirel de şöyle diyor: "Bakan, bu sözleriyle gerek kendisinden önce gerekse altı yıldır iktidarda olan AKP'nin devlet ciddiyeti, çalışma yöntemi, halkı ve halkın isteklerini dikkate alma konularındaki yaklaşımına yönelik çok net bilgi vermiş! Şimdi kendisine sorulacak bir soru daha var: Acaba benzeri bir durum, içinde olmak için çok heves edilen Avrupa Birliği'nin bir ülkesinde örneğin Ingiltere'de olsa ve hükümetin bir bakanına benzeri soru soruduğunda 'Bu kadar düzensizlik içinde sizin devlete emanet ettiğiniz paraları geri ödemeye çalışıyoruz. Altı yıldır da iktidarız ama biz bir sistem kurmamışız. Ha bir ay önce ha bir ay sonra. Daha ne istiyorsunuz' anlamına gelen bir cevap verseydi o bakan hâlâ koltuğunda oturur muydu?" Yüksek Yerilim Hattı erdincutku@yahoo.com Newsweek: "AKP işine gelince liberal..." Demokrasinin İşini bitirinceye kadar! Yargıdan Kaçılmaz! ALPASLAN BERKTAY AKP'nin kapatılması davası Anayasa Mahkemesi'nin önün- dedir. Yargıtay Başsavcısı Ab- durrahman Yalçınkaya da bu davada anayasal görevini yapmaktadır. Yargının ise tar- tışılamaz bir saygınlığı ve do- kunulmazlığı vardır. Tam da bu en can alıcı an- da Anayasa Mahkemesi Baş- kan Vekili, izlenmekte olduğu- nu bildiriyor; izleyen arabada- kilerin de polis oldukları orta- ya çıkıyor. Kurulun öbür üye- leri de benzer tedirginlik ve ger- ginlikler yaşıyor. Devletin gü- venlik güçlerinin yargıyı koru- makla mı, kovalamakla mı gö- revli oldukları bir türlü anlaşı- lamıyor. AKP hükümeti ve ba- şındaki kişi yargıya yapılan bu baskı olaymın dışında mıdır? Anayasa Mahkemesi'nin önün- de sakallı, takkeli, çarşaflı ve de tekbirli ortaçağ görüntülerine, yargıya meydan okuyan Baş- bakan sahnelerine kadar varan Cumhuriyet ve hukuk karşıtı tepkiler, dosyalara ne tür ka- nıtlar eklemeyi amaçlıyor? Yargıdan kaçılmaz, kaçıla- maz. Kaçan, suçluluğun tela- şı içindedir. Yargı, meşruiyetin, yozlaşmanın güvencesidir. Yargının kestiği parmak da acımaz. Onunlaçatışan, bindiği dalı keser, meşruiyetini yitirir. Yargının görevini engellemek, düdüklü tencerenin düdüğünü tıkamaktır. Buna yeltenen, so- nucuna katlanır. • • * AKP yargılanacaktır. Bun- dan kaçış yoktur. Kendine gü- venen, tuzu kuru olan, suçlu- luk telaşıyla bin bir dereden su getirip bunu engellemeye ça- lışacağına, "Buyrun yargıla- yın!" deyip dosyalarını sonuna dek yargı denetimine açar. Kuşkusuz, bunu yapacak yü- reği varsa.. • • • Dini siyasete alet edenler, la- iklik kavramını yozlaştırarak akıl ve bilim yolunu kapatma- ya çalışanlar, Bizans entrika- larının daniskasını parmak ısır- tırcasına yapmakta, kavram karmaşası yaratarak her şeyi kılıfına uydurmaktadır. Gerici- lik, bölücülük, işbirlikçilik çok gerilerde kalmış olmalı iken, bir karşıdevrim ile hortlatılmış bu- lunmaktadır. Cumhuriyet Dev- rimi'nin getirdiği yargı ise bu anti Cumhuriyet, anti Atatürk- çülük, karşıdevrimin karşısın- datarafsız değil, taraftır; geri- ci ve işbirlikçilere karşı Atatürk Cumhuriyeti'nin tarafındadır ve Cumhuriyet'in kimliği de- ğiştirilemez. Aslında, temel- deki ana sorun da budur. • • • Bu Cumhuriyetin temelinde devrimlerin en büyüğü, akıl ve bilim devrimi vardır ve bu dev- rim, karşıdevrime, onun geri- ciligine, ılımlı Islamına, şeriatı- na geçit vermeyecektir! Kendi hesabını verememiş olanlar, Çankaya'da da olsalar, uzlaştırıcı rolüne çıkmaz. Yar- gıyla pazarlık da yapılmaz. Ba- ğıra çağıra da olsa, kimse yar- gılanmaktan da kaçamaz! Yargıya meydan okuyanlar, Cumhuriyete de meydan oku- maktadır ve önümüzdeki, "Ol- mak ya da olmamak" dava- sıdır. Cumhuriyetin tüm güçleri, "dahili ve harici bedhahlar"a karşı yargıyı desteklemek zo- rundadır! Çünkü yargıyı des- teklemek, meşruiyeti, bağım- sız, laik, gerçekten demokra- tik Atatürk Cumhuriyeti'ni, ka- ranlıklara karşı aydınlıkları des- teklemektir! KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak@yahoo. com. tr _A ^ — ^ ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracl@mynet.com HARBİ SEMİHPOROY T.C. DENİZLİ (2) SULH HUKUK MAHKEMESİ SAT1Ş MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İZALEYİ ŞÜYU YOLU İLE SATIŞINA KARAR VERİLEN TAŞINMAZ SATIŞ İLANI DOSYA No: 2008/6 Satış Denizli, Merkez Atalar mh. 29 ada, 7 parsel sayılı 481,75 M2. arsa içinde zemin+1 kat+çatı kat, zenıin ve 1. katlarda 70'er M2 alanlı iki- şer adet daire, çatı katında 28 M2 alanuıda ekmek evi olarak kullamlan, yaklaşık 45 yılltk bina bulunan taşınmaz bu haliyle 148.802,50 YTL bedelle, Denizli Adliye binasındaki lzalc-i Şüyuu Satış odasında açık ihale ile satışı yapılacaklıı. Satış Peşin para iledir. Alıcı islerse bir kez ve 10 günü geçmemek üzcıc süre verilebilir. KDV., tellaliye, tapu harcı ve damga vergisi alıcıya aittir. 1-1. SATIŞ1N: 08.09.2008 günü, saat;13:30-13:40, arasında yapıla- caktır. Bugün verilen fiyatlar Muhammen bedelin % 60'ını ve satış mas- raflannı karşılamadığı veya alıcı çıkmadığmda: 2. SATIŞIN: 18.09,2008 günü, aynı yer ve saatlerde olmak üzere Muhammen bedelin % 40'ını vc satış masraflarını geçmek kaydıyla İHALE EDILECEKTİR. Satışa katılmak isteyenlerin Muhammen bedelin % 20'si kadar nakit ya da nıilli bir bankadan leminat mektubunu ibraz ettikleri takdirde sa- tışa katılabilirler, satışa katılanlar şartnaıııe içeriğini aynen kabul etmiş sayılacaklardır. 3-lpotekli alacaklılarla tcra alacaklılann, diğer ilgilılerin taşınmaz üzeıindeki haklannı, faiz ve masrafa ait iddialannı belgeleriyle 15 gün içinde satış müdürlüğüne bildirmeleri, Daha fazla bilgi almak isteyenlerin, Satış müdürlüğümüzün 2008/6 satış dosyasma müracaat etnıeleri, satışa ginnek isteyenlerin satış gün ve saatinde satış mahallinde hazır bıılunmalan ilan olunur. 05.06.2008 (Basın: 33545) (JİLEK İ KAPAR? öm&rTuncer'e.. VERME, blAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BILGİN PEK bE GENÇMİŞSİN EVLA T. BEN ŞEVTAN TAŞLARKEN.. YA 5EN? hetiyatrosu@mynet.com KOT TAŞLARKEN.. turggy fifekçi'ye grmağon.. TARİHTE BUGÜN MJMTAZ ARIKAN 19 Iluziran www.mumtaz-arikan. com ! i-•: 1 UZAY İSTASYONIARINA ÛOĞRU.. 197O'TE Si/SÜA/, SOVYETLEf! BİBÜĞİ'NİN UZAy A/Z4CI "SOYUZ 9" /C4ZAkiİST/<ISJ'/4 GERJ DÖMMÜŞni. ANORIAN MİKOLAY£V VE VİrAÜ SEVASrİKANOV AOU KOZMOMOTTAfS., 17 <SÜfJ 16 SAAr S9 MKİ- tSEMİNİ (y^BO) ASTy3OMO7~LAI2IM/AJ 13 <SlJAJ 18 SA4T SS OAK/lt^Lft: /eEKO&UNLI &-4 K/iÇM/fTV. "SOYISZ 9", UZUM Süeei-I UZAy yaLCUCUKCAEI - N/N KOZMOAJOTZA& ÛZ£&İAIP>EK.i ETK/l-E&AIİN İNCELENOİdf; DÜNYANIN TeOL.OXÎK VE <ZO6&4- Fİ yAPlS'YCA /i-Glt-f AieAÇrtfSMALAtSIA/ Y4P/C- P/6l S/ff SEF£&İ W**fift4ıMıy OLuyOSDU. UZMAMLA&, ir SoyUZ 3"(JfJ, ÜZAY IS7?*SyoMCı4- R(NA DOĞKU ArfLArtfŞ f/V ÖMEA4U /4O/A* OL- DUZ ÇİZGİ İJMtT ZİLELİ 57. Alay Arıburnu'nda savaş gittikçe daha kanlı oluyordu... 27. Alay'ın Tabur Komutanı Halis Bey gençlerin yö- netiminde kalan sağ kanadın direnebileceğinden kuş- kuya düştü. Yardım için geldi. Yüzü sapsarıydı. Teğ- men Mucip, nedenini çok çabuk anladı. Sol kolunun kumaşı gittikçe kızarıyor, avcuna kan doluyordu... - Yaralanmışsınız, efendim. - Gelirken oldu. Mucip, "Sıhhiye" diye seslenecekti, komutan sus- turdu: - Sus, asker yaralandığımı duymasın!.. Mucip'in yanında kaldı. Gençleri yalnız bırakmak is- temediği belliydi. Düşman sağ kanadın arkasına do- lanırsa 27. Alay'ın tümü tehlikeye düşerdi. Mucip, "Komutanım" dedi, "deneyimsizliğimizgörevibaşar- maya engel değil. Içiniz rahat olsun. Bize ve askere güvenin!" Komutan zorlukla ayakta durmaktaydı. "Peki" dedi, "Gidiyorum, ama buradan kesinlikle ge- ri çekilmeyeceksiniz. Geriye ancak hepinizin öldüğü- nü bildiren bir haberci gönderebilirsiniz. Anladın mı?" - Evet, efendim!.. ••• Savaş gittikçe acılaşmaktaydı... Anzaklar geriden sürekli yardım alıyordu. Makine- li tüfeklerinin sayısı da arttıkça artıyordu... Mucip'in bölüğü ise durmadan kan kaybetmekteydi. Takviye gelmemişti. Yollanacak asker yoktu demek ki! Bö- lükte çalışan 50 tüfek kalmıştı. O da gittikçe azal- maktaydı. Az sonra 35'e düşecekti. Mucip, "Galiba geriye, ölmek üzere olduğumuzu bildirecek haberci- yi göndermenin zamanı geldi" diye düşündü. Içi acıy- la doldu, taştı. ölmek sorun değildi. Sorun, görevi ya- rım bırakmaktı. Başaramamış olmaktı. Işte, sindiril- mesi zor olan buydu. ...Alay Komutanı'nın emir eri, bir erin bile geri çe- kilmemesi gerektiği emrini ilettikten sonra ekledi: - 57. Alay'dan bir tabur geldi... Sizi takviye edecek!.. Sevinçten kalbiduracaktı. Kurtulmuşlardı... Ha- yır, vatan kurtulmuştu!.. Yıl kadar uzun gelen bir süre sonra bölüğün arkasından sağ açığına doğ- ru, yüzleri tunçtan dökülmüş, uzun süngülü mu- cize adamlar, hayal gibi akmaya başladılar... Bo- rularhücum havası vurdu. Taarruz başladı. Biraz sonra Türk askerlerine özgü savaş çığlıkları le- kesiz Arıburnu göğünü dolduracaktı: - Allah Allah Allah Allah... Herkes fedai, herkes kahraman, herkes büyük- tü.. Tarihin en eski milletlerinden biri, ateşten ge- çerek, kan içinde, bir daha uyumamak, benliğini unutmamak, kandırılmamak, sömürülmemek, öl- memek üzere çığlık çığlığa diriliyordu... ••• Sevgili Turgut Özakman'ın "Diriliş - Çanakkale 1915" romanını boğazımda kocaman bir yumruyla, karşı konulması mümkün olmayan bir büyük hüzün, minnet, saygı, sevgi duygularıyla ve de büyük bir gu- rurla, adeta su içer gibi okudum... Yukarıdaki bölümü dönüp dönüp bir kez daha okurken, hayır adeta içerken hep orada olmak, o tunç yüzlü kahramanların yanı başında olmak isteğiyle tu- tuştum... Hersatırında "ahh" dedim, "insanlar bunu görmeli, bu inanılmaz vatan sevgisine, bu müthiş di- rilişe tanık olmalı..." - Ve dileğim gerçekleşti!.. Türk sinema tarihinin en yüksek bütçeli filmi için düğmeye basıldı!.. Saran Yapım, Turgut özakman'la el ele verdi ve ölümsüz 57. Alay'ı beyazperdeye ak- tarmak üzere kolları sıvadı... Sevgili Özakman'ın ön- derliğinde bir senaryo grubu çalışmalara başladı bi- le. Diğer taraftan projenin yaratıcısı, Saran Holding Yapım Bölümü Sorumlusu Serkan Balbal prodüksi- yon çalışmalarını baş döndürücü bir hızla sürdürüyor. Yönetmen ve oyuncular titizlikle araştırılıyor. Öyle ki, örneğin Anzak komutanım oynaması için Avustralya- lı Mel Gibson ya da Russel Crovve'a teklif götürül- mesi bile düşünülüyor!.. Kısacası, Türk seyircisi ya- kın tarihinin dönüm noktası olan Çanakkale Sava- şı'nın ölümsüz 57. Alayı'nı (tabii diğer kahramanları, özellikle 27. Alay'ı da) yakında beyazperdede büyük bircoşkuyla izleyebilecek. Ben bu projeye emek ve- renlere, Sevgili Turgut Özakman'a, sabah akşam 57. Alay'la yatıp kalkan Sevgili Serkan'a ve böylesine bü- yük bir bütçeyi gözünü kırpmadan ortaya koyan Sa- dettin Saran'a yürekten teşekkür ediyorum.. - Çorbada birazcık tuzum olduğu için kendime de teşekkür ediyorum tabii!.. e-posta: umitzileli@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: -| 1/ Bulgaris- tan'da yaşayan t! - bir Türk toplu- 3 luğu. II Cennet / bahçesi... Cim- nastıkte, ellcr 5 üzerinde hava- 6 ya kalkmaya y verilen ad. 3/ Karaman'ın Er- 8 menck ilçesin- 9 de, Türkiye'nin en uzun magaralann- dan bin. 4/ Kurnaz, açıkgöz... Ödünç ver- me. 5/ Islandığı za- man kolayca biçinı- lendirilebilen yumu- şak ve yağlı toprak... Yapısına girdiğı söz- cüğe "kendi kendine" anlamı katan yabancı önek. 6/ Rütbesiz as- ker.., Ortaçağ Avrupasrnda. bir senyörün bir vasala verdiği toprak ya da bir başka mal. II tri ve boru bi- çiminde beyaz ya da san renkli çiçeği olan bir süs bit- kisi... Tatlı sularda yaşayan bir tür gelincik balığı. 8/ Bir cetvel türü... Yaylı bir çalgı. 9/ Osmanlı devle- tınde saray örgütünde inşaat işlerinden sorumlu yö- netici. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yıkanılan yer, hamam. 2/ Asya'da bir ülke... Ça- lıştığı sanat alanında başarı gösteremeyen, yeteneksiz sanatçı. 3/ Raf... Polonya halkından olan kımse. 4/ Gözleri görmeyen... Bir işi yerinc getirme. 5/ Temiz, iffetli.. Bir nota. 6/Nişastalı tanelerin suyla kaynatı- larak bulamaç kıvamına getirılmiş dıınımu... Ûzün- tü, ıstırap. II Âşık olmaktan duyulan korku. 8/ Bir kumar aracı... Şafak doğmadan önceki alaca karan- lık. 9/ Boru sesi... Arhka'da yaşayan, bacaklan be- yaz çizgili bir hayvan. I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle