24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2008 PAZARTESİ 8 DIŞ BASIN dishab@cumhuriyet.com.tr ABD ordusu, 1950'de dağıülan 4. Filo'yu gelecek ay itibanylayeniden harekete geçiriyor Latin Amerika'ya savaş mesajı RAULZIBECHI 1 emmuzun ilk günlerinde ABD ordusu 4. Filo'yu yeniden aktive edecek. Gerekçe "tcroriznıle ve yasadışı hareketlerle savaş". Böylece Venezüella ve bölge ülkelerine bir "mesaj" gönderiliyor. Bunun uzun soluklu bir planın ilk aşaması olduğundan söz cdiliyor. Geçen mart ayında Kolombiya'nın Ekvador topraklanndaki FARC gerilla kampına saldınsımn bölgeyi sarsan etkisi süper gücün zayıflaınasına ve işbirlikçilerinin de dışlanmasına neden olmuştu. 25 Nisan'da Pentagon'dan yapılan açıklamada 4. Filo'nun, (1943'te Karayipler ve Güney Amerika'ya yönelik Nazi denizaltıları tehdidine karşı kurulmuş ve 1950'de dağıtılmıştı) ABD'nin bölgedeki bağlaşıklanna karşı sorumluluğunun bir göstergesi olarak hizmet cdeceği bclirtilmişti. 1 1 tıçak gemîsî Filoya Koramiral Joseph D. Kernan'ın komuta edeceği, Florida Mayport'ta üsleneceği ve Miami'deki Güney Komutanlığı'na bağlı olacağı da açıklanmıştı. 4. Filo her birindc nüklcer dcnizaltı olan on bir uçak gemisinden oluşuyor. Pentagon'un karan Güney Amerika'daki belirli bir gerilim anına ve hammadde pazanndaki uç değişkenliklerin olduğu bir döneme denk düştü. Unutmayalım ki ABD'nin petrol gereksiniminin üçte biri Venezüella, Meksika ve Ekvador'dan sağlanmakta. Bu da, gezegenin bu birincil ülkesinin ekonomik ve askeri üstünlüğünü sürdürebilmesi için bölgenin ne kadar stratejik bir önem taşıdığını gösteriyor. lmparatorluk bölgede uğradığı bir dizi yenilgiden ötürü zor durumda: Paıaguay'da Fernando Lugo'nun başkanlık seçimini kazaııması, Brezilya vc Vcnczüella'nın girişimiyle yakmda kunılacak olan Güney Amerika Savunma Konseyi, Ekvador'da Başkan A r rtık bölgede 60'lar ve 70'lerde olduğu gibi belli bir sınıfın ayncahklannı korumak için darbe yapmaktan söz edilmiyor. Şimdilerde her şey tümüyle farkh: Bölgenin ve dunyanın haritası değiştirilmeye çalışılıyor. güçlendirmek tek seçcneği. Ancak 4. Filo şovu yalnızca bir uyan değil, aynı zamanda bir tehdit de... Chavez yaşlı imparatorluğun artık kimseyi korkutamayacağım söylese de ABD, Bolivya'daki son olaylann gösterdiği gibi Latin Amerika'da hâlâ kriz yaratacak kapasiteyc sahiptir. Bu And ülkesinde, Venezüella'da yapılan "yanhşlardan" ders alınarak (devrimci sürecin daha çok güçlenmesine yarayan 2002 darbesinin başansızhğı gibi) uzun zamandan bcri planlanan bir oyun sahneye konuluyor. Bolivya'da Venezüclla'dakinin tersine daha az radikal, ama darbe kadar yıkıcı bir özerklik hareketi başlatıldı. Aslında Başkan Morales'in de projesinde özerklik var; ancak muhalefet, kendi niyetleri için kullanıyor. Toplumsal hareketler ve sivil toplum yerine Santa Cruz oligarşisinin çıkarlarını gözeten ve Morales hükümetinin başlattığı dönüşümleri durdunnayı amaçlayan bir özerklik istemi. Sonuçta bu süreç en azından ülkeyi bir yönetim krizine sürükleyebilir ve Morales'i dönüşüm programından ödünler vermeye ya da bir iç savaşı ve bölünmeyi önlcmck için çekilmeye zorlayabilir. Şimdi, ABD'li coğrafyacı David Harvey'in düşüncelerini dikkatle incelemek gerekir. Harvey'e göre neoliberalizm, varhklann birikimi ile karakterizedir.. yani bir başka deyişle kamu varlıklanna, işletmelerine ve hatta devletlere el koyma hakkını kendinde görür. Yakm zamanda ırguç olarak neoliberalizm" başhklı yazısında Harvey, 60'h yıllarda başlayan devrimci hareketlerin tehdit ettiği smıf iktidarını yenileyebilmek için sürekli kriz üretilir vc neolibcral reçeteler uygulanır diyor. Bu krizler değişik biçimlerde olabilir: 1973'te Şili'de olduğu gibi bir hükümet darbesi, Irak'ta olduğu gibi bir işgal ya da 1975'te New York'ta olduğu gibi sendika mücadelesini yenilgiye uğratan iflas tehdidi l yürüttüğü süreç, Mercosur'u (güney ortak pazan) birinci dünya ülkelerinin ekonomilerine daha az bağımlı hale getiren Brezilya gibi bir ülkenin ekonomik bağımsızlığı en belirgin olanlan. Bütün bunlara, Haiti'deki son ayaklanmalar, Bolivya'daki egemenlik anlaşmazhklan, Arjantin'de büyük patronlann Başkan Cristina Fernandez'e karşı saldırgan tutumlan gibi bölgede istikran bozacak etkenleri de ekleyebiliriz. Bütün bu panorama karşısında ve yiyecek fıyatlannda olağanüstü artışa neden olan spekülasyonların beslediği dengesizlik ortammda 4. Filo'nun yeniden aktive edilmesi ABD'nin bölgcyc havadan ve denizdcn müdahaleye hazırlandığını düşündürüyor. Gerçekten Afganistan ve Irak başarısızlıkJanndan sonra Pentagon bir kara harekâtını göze alamaz. Bu nedenle bölgeyi kontrol cdcbilmek için deniz ve hava araçlannı Kesin olan bir şey var ki, varlıklann biriktirilmesi şiddet (maddi, sembolik vcya her ikisi birlikte) olmadan olmaz. Tümüyle antidemokratik dikey bir toplum modeli yapısı gerekir. Artık bölgede 60'lar ve 70'lerde olduğu gibi belli bir sınıfın ayncahklannı korumak için darbe yapmaktan söz edilmiyor. Şimdilerde her şey tümüyle farkh: Bölgenin ve dunyanın haritası değiştirilmeye çalışılıyor. Ulusötesi şirketler ve lmparatorluk, doğal zenginliklerin olduğu yerlerdeki halkı topraklanndan sürüyor ya da tek tip ürün yetiştirip satacağı topraklar anyor. Bunun için rüşvet veya zor kullanarak kendisini rahatsız edcn hükümetleri süpürüyor. 4. Filo da bu düzeneğin bir parçası. Ispanyolcadan çeviren: Engitt Demiriz (Telesur, Venezüella 5 Mayıs) International Herald Tribune 11 Haziran 2008 Ukrayna, Rus fılosuna kapıyı gösteriyorVLADÎMÎR KRA VÇENKO Kiev, bir tarafta iç politikadaki ardı arkası gelmez krizlerle boğuştuğu, bir taraftan da Rusya'nın tchditlerine maruz kaldığı bir sırada, pek çok kimsenin beklemeyeccği bir adım atarak. Rus Karadeniz Filosu'nun 2017'den sonra Ukrayna topraklanndan çıkanlmasına yönelik bir adım attı. Ukrayna yönetimini bu yönde adım atmaya sevk eden Moskova Belediye Başkanı Yuriy Lujkov'un Kınm'ın Sivastopol kentine gelerek burada Sivastopol'ün Rusya'ya ait olduğunu söylemesi miydi, yoksa Rusya'nın Ukrayna yönetiminin Holodomor (Ukraynalılann Stalin döneminde maruz kaldıkları ve milyonlarca kişinin hayatını kaybettiği büyük açlık - ç.n.) ve lkinci Dünya Savaşı'ndaki Ukrayna milliyetçi örgütlerine yönelik gösterdiği tcpkiler mi bunda rol oynadı, burası henüz belli değil. Fakat, sonuçta Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko, 20 Mayıs tarihinde, Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Kurulu'nun kararıyla, "Ukrayna'nın bir deniz devleti olarak gclişimine yönelik atılması gereken adımlar" adlı karanıamcyi imzaladı. Bu bclgedc devlet başkanı, bakanlar kuruluna, iki ay içinde, Rus Karadeniz Filosu'nun Ukrayna topraklannda geçici olarak üslenmesine ilişkin anlaşmanın, süresinin dolduğu 2017'den sonra yenilenmesini önleyen bir kanun çıkartma taliınatı verdi. Ukrayna'nın iç politik durumunu göz önünde bulundurursak, bu kanunun bu parlamento tarafindan kabul edilip edilmeyeceği belli değil. Fakat bu kararnamenin, Kiev yönetiminin Moskova'ya karşı, Karadeniz Filosu konusundaki ciddiyetini gösterdiğinden hiç kuşku yok. Zaten Rus diplomatlar da bu konudaki rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. Moskova yönetimi hâlâ Ukrayna'da hükümetin değişmesi durumunda, yeni hükümetle bu konuda anlaşabileceklerini, yani Karadeniz Filosu'nun Sivastopol'de konaklamasını 2017'den sonraki tarihlere de uzatabileceklerini Moskova yönetimi hâlâ Ukrayna'da hükümetin değişmesi durumunda, yeni hükümetle anlaşabileceklerini, yani Karadeniz Filosu'nun Sivastopol'de konaklamasını 2017'den sonraki tarihlere de uzatabileceklerini umuyorlar. Ruslann 2017'den sonra da Kırım'da kalmak isteyeceklerini bazı Rus yetkililer, dolaylı yoldan da olsa dile getiriyor. Oysa, taraflann anlaşmayı feshetme haklan var. umuyorlar. Ruslann 2017'den sonra da Kınm'da kalmak isteyeceklerini bazı Rus yetkililer, dolaylı yoldan da olsa dile getiriyor. Oysa, taraflann anlaşmayı feshetme haklan var. Bundan da öte, Rus Karadeniz Filosu'nun Sivastopol Üssü'nü terk etmesi konusundaki teknik güçlükleri düşünecek olursak, Sivastopol Üssü'nün tahliyesi konusunun anlaşmanın süresinin dolmasına yakm bir zamanda dile getirilmesi, büsbütün sıkıntı yaratır. Bu nedenle Ukrayna yönetiminin Ruslann Sivastopol'ün tahliyesi konusunu şimdiden gündemlerine almış olması, gayet yerinde bir karardır. Bu, Rusya'nın da işine gelir. Fakat Moskova'da kimse konuya bu açıdan bakmak istemiyor. Rusya'nın NATO'daki temsilcisi Vladimir Rogozin, açıkça "Karadeniz filosu hiçbir yere gitmeyecek" dedi. Oysa, Ruslar geçen yıllarda, Rusya'nın Karadeniz sahilindcki Novorosisk kentini yeni üs noktası haline getinne çalışnıalarma başladılar. Fakat Novorosisk, Rus Donanması'nın yeni üssü olsa bile, Ruslar, Sivastopol Üssü'ndeki bayraklannı indinneye niyetli değiller. Zira Sivastopol Üssü'ndeki Rus bayrağı, onlar için her şeyden önce, Rusya'nın Ukrayna'daki varhğının simgesi. Yani, Ruslar bütün savaş gemilerini Novorosisk'teki yeni üslerine de taşısalar ve Sivastopol'de sadece bir tek köhne hücumbot bile kalsa, Sivastopol Üssü'nü terk etmek istemeyecek. Rusya'da, Lujkov'un dışında da pek çok devlet ve siyaset adamı, Karadeniz Filosu'nun Sivastopol'den çıkarılmaya çalışılması durumunda Rusya'nın Kınm'ın statüsünü gündeme getireceğini ve buna tamamen haklannın olduğunu söylüyor. Mesela, Rusya parlamentosunun üst kanadının başkanı Sergey Mironov, Sivastopol'ün Rusya'ya verilmesi gerekeceğini söylüyor. Peki bu sözlerin belli bir ağırlığı var mı? Aslmda bunlann fazla ciddiye alınacak tarafı yok, çünkü şu anki Rusya siyaseti, hükümetin parlamentonun kararlannı ciddiye aldığı 1993 yılındaki Rusya siyasetinden çok farkh. Rusya yönetimi, parlamentonun kararlannı, sadece bir tehdit unsunı olarak kullanıyor. Evet, Rusya Sivastoporün statüsünü resmi yoldan gündeme getirmeyebilir. Peki, söylendiği şekilde Rusya, Ukrayna Dostluk ve Işbirliği Antlaşması'nı feshetmeye kalkar mı? Kanaatimce. bu da pek mümkün değil. Zira, yönetim mekanizmasınm Putin'den Medvedev'e geçmekte olduğu ve iç politika konularıyla uğraştığı böyle bir dönemde Rusya, dış politikada kendi imajını zedeleyecek böyle bir adımı atamaz. Kiev örtiem almalı Pek çok kişi, Ukrayna'nın Rus Karadeniz Filosu konusunda ısrarcı olması durumunda Rusya'nın Ukrayna'ya -enerji gibi- çeşitli yollardan baskı uygulayabileceğüıden bahsediyor. Oysa, böyle bir durumda Ukrayna da Ruslann işini zorlaştıracak önlemler alabilir. Mesela, Rus askerlerinin Kırım topraklanndaki hareket özgürlüğüne kısıtlamalar getirebilir, Sivastopol'de görev yapacak Rus askerlerin Ukrayna makamlan tarafindan kaydedilmesi güçleştirilebilir. Dolayısıyla, Ukrayna'nın Rus fılosunun 2017'den sonra burada kalamayacağını kcsin bir şekilde göstermesi ve bu konuda gereken önlemleri şimdiden alması gerekiyor. Rusçadan çeviren: Deniz Berktay (Zerkalo Nidjeli haftalık gazetesi, Ukrayna, 6 Haziran) DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ "Açlığı Önlemek İçin Tarımda Yeni Model Şart' Eski BM beslenme hakkı özel raportörü -şu an- da BM Irısan Hakları Komisyonu Danışma Ko- mitesi üyesi- "Günümüz dünyasında açlıktan ölen her çocuk cinayet kurbanıdır" diyen, açlıkla sa- vaşın önde gelen isimlerinden Isviçreli bilim ada- mı Jean Ziegler'in Tarım ve Gıda örgütü'nün (FAO) haziran başında Roma'da düzenlediği kon- ferans sırasında Fransız L'Humanite gazetesinin (04.06.08) Cenevre özel muhabiri Ramine Aba- die ile yaptığı, özellikle gelişmekte olan ülkeler- de tarımın çöküşü, gıda fıyatlannın tavana vuruşu ve dünyadaki açlık sorununun daha da artarak vahim boyutlara ulaşmasının ardındaki neden- leri sergileyen ilginç söyleşiyi aktarıyoruz: "Günümüzdeki beslenme krizi somut olarak ne anlama gelmektedir?" - Bu krizden önce FAO'ya göre dünyada aç- lık çeken ve yetersiz beslenen insanların sayısı 854 milyona ulaşmaktadır. Bu, anlamsız olduğu kadar canice trajedi, açlığın bu yapısal ürkünçlüğü yıllardır sürmekte ve sadece geçen yıl altı mil- yondan fazla çocuğun açlıktan ölüp gitmesine yol açmış bulunmaktadır. Yine FAO'ya göre ge- zegenimiz bugünkü nüfusun iki katını, yani 12 mil- yar insanı besleyebilecek zenginliktedir. En çok yokluk çekenler, ki bunlann büyük bölümü kent- lerde yaşamaktadır, zaten sınırlı gelirlerinin yüz- de 80 ila yüzde 90'ını beslenmeye ayırmak zo- rundadırlar. Bu oran zengin ülkelerde yüzde 10 ila yüzde 15 dolayındadır. Bugün gıda madde- lerinin fiyatlarında görülen büyük artışların baş- lıca kurbanları, sözü edilen toplumların en yok- sul kesimleridir. Bir yılda, 2007 Şubat-2008 Şubat arasındaki dönemde insanlığın büyük bölümünün temel gıdası olan pirincin fiyatı yüz- de 74, buğdayın yüzde 130 artmıştır. Bu birtra- jedidir ve yeni de değildir. Onlarca yıldan bu yana Uluslararası Para Fo- nu (IMF), Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Ör- gütü'nün gelişmekte olan ülkelere tarımsal üre- timlerini kahve, pamukgibi dışsatıma yönlendi- ren yapısal uyum planları dayatmalarıyla bu ül- kelerin gıdaya dönük tarımları desteksiz bırakıl- mıştır. Buna karşılık zengin ülkeler kendi tarım- larına sağladıkları devasa sübvansiyonlarla, yoksul ülkelere ihtiyaçları olan gıda maddeleri- ni kendilerinden ithal etmelerini, bunun daha ucu- za mal olacağını ileri sürerek dayatmışlardır. Ör- neğin Mali gibi bir ülke, 380 bin ton pamuk ih- raç etmekte, buna karşılık gıda gereksiniminin yüzde 82'den fazlasını ithal etmektedir. Yıllar bo- yu dayatılan bu modelde yoksul ülkelerin gıda it- halatları tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Halklarını doyurmak için çok sayıda Batı Afrika ülkesi (Ma- li, Senegal...) ya da Haiti... gıda ihtiyaçlarının yüz- de 80'ini ithalatla karşılar duruma getirilmişler- dir. Dünya gıda fiyatlarındaki büyük artışlar ise en çok bu ülkelerin yoksul insanlarını vurmuştur. • • • Yoksul ülkeler bugün yirmi yıldan bu yana da- yatılan yanlış tarım politikalarının bedelini öde- mektedirier. Ama dünya gıda fiyatlarındaki bu kor- kunç artışların yeni iki nedeni var. Birincisi spe- külasyon, ikincisi ise bioyakıtlar. Geçen yılın so- nunda patlak veren taşınmaz krizinin finans pi- yasalarında yarartığı bunalım, riskli yatırım fon- larını, tarım ürünleri de dahil olmak üzere ham- madde pazarlarına yöneltmiştir. Büyük bölü- münün fiyatlarının ve hacimlerinin saptandığı Şi- kago Borsası'nda konuyla ilgili işlemler, 2000 yı- lındaki 10 milyar dolar düzeyinden, geçen ay (Ma- yıs 2008) 175 milyar dolara ulaşmıştır. Dahası alım-satımların büyük bölümü muazzam kârlar sağlayan yedi-sekiz uluslararası şirket tarafindan denetlenmektedir. Nisan ayında Dünya Banka- sı'nın ekonomi uzmanları, tarım fiyatlarındaki pat- lamanın yüzde 37'sinin kaynağında spekülatif oyunların bulunduğunu saptamışlardır. BM Kal- kınma ve Ticaret Konferansı'na (CNUCED) gö- re ise spekülasyonların payı bu tahminin iki ka- tıdır. • • • Fiyat artışlarının ikinci nedeni bioyakıtlardır. Beslenme ile ilgili sorunların vahim boyutlara ulaş- tığı günümüzde başta mısır olmak üzere muaz- zam miktarlarda hububat bioyakıta dönüştürül- mektedir. Sadece Birleşik Amerika'da geçen yıl toplam hasatın üçte birine eşit 138 milyon ton mısır bioyakıta dönüştürülmüştür. Benimsenen hedef ise 150 milyar litre bioyakıttır. Avrupa Bir- liği'nde de aynı eğilim mevcuttur. 2020'de top- lam yakıt tüketiminin yüzde 10'unun bioyakıttan sağlanması planlanmıştır. Bunun vahim sonuç- ları ise ortadadır: Bir Avrupa aracının yakıt de- posuna konulan 50 litre bioyakıt için 300 kilogram mısır gerekmektedir. Bu ise Afrikalı ya da Mek- sikalı bir yoksul çocuğun tam bir yıl beslenme- si için gerekli gıdayı ifade etmektedir! Daha açık bir deyişle, insanlar açlıkla savaşırken gıdadan bioyakıt üretmek insanlığa karşı suç işlemekle eş- değerdedir. IMF'nin iki numaralı yetkilisine gö- re, gıda fiyatlarının aşırı yükselmesinin sorumlusu yüzde 40 bioyakıtlardır. Bioyakıtların çevre açı- sından yararı elbette ki inkâr edilemez. Ama bu yöndeki üretimin Güney'in yoksul köylülerine ya- rarı tartışmalıdır. Bu yüzden BM'ye önceliğin gı- daya verilmesi ve gıdadan bioyakıt üretiminin beş yıl yasaklanmasını önerdim. Bu gerçekleşirse spekülasyonlar sınırlı kalacaktır. Ayrıca tarımsal kökenli gıdaların fiyatları borsalarda değil, üre- tici ve tüketici ülkeler arasında anlaşmalarla be- lirlenmelidir. Rezerv stokları ve fiyat istikran ise beslenme sorununun çözümünde yararlı olabi- lecektir. Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası kuruluşlar ve kuşkusuz hükü- metler bu konuda temel paradigmaları değiştir- meliler ve mutlak önceligi gıdaya, beslenmeye dönük tarıma vermelidirler. KIZILTEPE ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN ESASNO: 2006/211 Davacı TEİAŞ Gcncl Müdürlüğü tarafindan açılan kamulaştınııa bedelinin tespiti ile tescil davasınm yapılan yargılama sırasında Yargıtay 5. HD.sinin 2005/5074 Esas 2005/7380 Karan ile bozulan mahkcmemizin yukarıda esası belirtilcn dosyasının duruşma günü aşağı- da adlan yazılı buiunan kişilcrin adresleri bulunamaması nedeniyle dunışnıa gününün ilan yolu ile tebliğine karar veıilmiştir. Yapılan adres tespili tahkikatlarında davalılardan Faik TEKÇE, Meral AKBULUT, Hamit ÇETİNKAYA, Hilmiye GÜMÜŞHAN, Davut DURMUŞ, Melımel Münevvcr HAKİOĞLU, Ali DAŞ, Mehmct Beşir SÜMER, Hasan OLGAÇ, Cuma TEKÎN, Cesur KOPTEKİN, Emine TEKİN, Veysi ÖZMEN, Ömer URAL, Tayfun ÇELİK, Muzaffer YERSEL, lbıahim SOLMAZ, lbrahim KORKUT, Ayten TAŞÇ1, Hansi BAŞTAŞ, Fahri AKSOY, Abdo KAYA, Esat AYD1N, Ayşc AYAYDIN, Filiz AKJN. Salih ŞAHKULUBEY, Abdullah ELİK, Nebıhe ARIKAN, Hüseyin ÇAKMAZ. Hacci AKPINAR, Hasan UÇMAK, Necmettin ERDEM, Yahya BOZDAĞ. Nedim KAPLAN. Servet KURUL, Şeyhmus MUNGAN, ŞcrcfÖNEN, Mustafa ASLAN, Abdulkadir ÇAK1RCA. Davut GOK, NevvafERGlN, tbrahim KA- RAHAN, Bışar ARAŞ, Mehmet ÇAKIRCA, Ahmet ARSLAN. Mchmet YAĞMURKARDEŞ, Ismail KARPAR, Nazan DENİZ, Semra ÖZERGİN, Hasan AY, Serap ERTEN, Yusuf ÖZMEN, tbrahim İLDEM, Zeki AKIN. Mehmet NAİR, Ahmet ERTEN. Aysel YÜKSEL, Fidan ŞAHKULUBEY, Melahat BULUT, Gülseren DURMUŞ, Şeyhmus DURMUŞ, Gülfıdan GÜNEŞ. Şükriye ASLAN, Nural YÜCEL. Sabahat ÖZTEN. Emel BABAOĞLU. Nemıin YÜKSELOĞLU, Memduh KARACA, Abdurrahman ŞAHKULUBEY, Zeki AKŞOY, Seyfı Y1LMAZ, Aysel ACAR'uı tebligata yarar açık adresleri tespit edilenıediğinden ilan yolu ile tebliğine karar verilmiştir. Karar gereğince gazete ilanmdan 15 gün sonra duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği hususu ilanen tebliğ olunur. 04.04.2008 NOT:DURUŞMA GÜNtl: 27.06.2008 DURUŞMA SAATİ: 15.20 Basın: 23485
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle