Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ö
K.ULTUR K O L E J İ
"Kalem yazma aracı değil, düşünme aracıdır."
Türkçe
- 7 -
Açıklama
Bu tür çalışmalarla hem bildiklerimizi gelen (D, Y, B) imcelerinden birini yaz-pekiştirmiş, unuttuklarımızı anımsamış,
hem de bilmediklerimizi öğrenmiş
olacağız. Bu çalışmanın amacı sınav
değil öğretimdir.
Bir insanın kendi kendini denetlemesi
kadar yararlı bir değerlendirme yoktur.
Eğitimde bu tür çalışmalara "Öğrenirken
ölçen, ölçerken öğreten yöntem." denir.
Aşağıda, bir soru köküne dayalı
yargılardan kimileri doğru, kimileri
yanlıştır. Alıştırmayı okuyunca soru
kökündeki yargının sonundaki ayraç içine
arak yanıtlayın. (D), soru kökünde verilen
yargının doğruluğunu; (Y) yargının yanlış
olduğunu gösterir. Bölümceden soru
kökündeki yargının doğruluğu, yanlışlığı
hakkında kesin karar veremediğiniz du-
rumlarda da alıştırmayı bilmiyorum
anlamına gelen (B) imcesiyle yanıtla-
mayın. Bir kişinin bilmediğini bilmesi,
doğruya giden yolu bulabileceğini gös-
terir. Ayrıca alıştırmanın doğruluğuna,
yanlışlığına ilişkin yanıtınızı defterinize
kesinlikle kısaca yazın. Kalem yazma
"doğru, yanlış, bilmiyorum anlamına aracı olmaktan çok düşünme aracıdır.
ürkçe- 7
sevinciyle bağınyorlar, küçükler yüriimekte olduğu gibi,
şarkı söylemekte de geri kalıyorlar, eğlenceli bir kanşıklık
oluyordu. Tabur sokaklardan geçerken pencereler
kapanıyor, kadın başlan sarkıyor, dükkânlardan satıcılar
çıkıyordu."
11. Bu bölümcedc öğrencilcrin bayram yerindcn
dönüşleri anlatılıyor. ( )
12. Bölümcenin birinci tümcesinde geçen "diiçüldii"
sözcüğünün yerine "girildi" sözcüğü koııabilir.
ı.
"O sabah, anaokulunun bahçesinde olağanüstü bir
ivecenlik (telâş) ve canlıhk vardı. Öğrenci Bayramı
günüydü. İlk ve ortaokul öğrencileri küme kiime marşlar
söyleyerek sokaklardan geçiyor, kentin uzak eğlence
yerlerine gidiyorlardı. En ihtiyar öğrencisi altı yaşında
olan bu anaokulunun o kadar uzaklara götürülınesine
olanak yoktu. Onlar bayramlannı -kendi minimini ve
paytak adımlanyla- yinni dakika çeken bir dere kenannda
yapacaklardı."
1. "O sabah anaokulunun bahçesinde
büyük bir canlıhk varmış." tömcesi, "bayram
gibi" sözcüklcriyle tamamlanabilir. ( )
2. İlk ve ortaokul öğrencileri bayram yerine
gidiyorlar. ( )
3. Öğrenciler okul bahçesinde marşlar söylüyorlar.
( )
4. Bölümcenin dördüncü tümcesinde geçen "ihtiyar"
sözcüğünün yerine "yaşlı" sözcüğü konabilir.
( )
5. Bölümcenin son tümcesindeki "onlar" adıhnın
yerine "ilk vc ortaokul öğrencileri" sözcûkleri
konabilir. ( )
II.
"Bahçe renk renk elbiselerle canlı bir çiçek
dönınüşrü. Erkek çocuklar yeni potinlerini siliyor, kızlar
birbirlerinin saçlarını düzeltiyor, çözülmüş kuşaklannı
bağlıyor, düğmelerini ilikliyorlardı. Altı yaşında var yok
bir kız, merdivenin basamağına otunnuş, dört yaşuıdaki
bir öksüz arkadaşının gömleğindeki söküğii dikmeye
çahşıyordu.
6. Bölümcenin ilk tümcesindeki boşluğa "bahçesine"
sözcüğü konabilir. ( )
7. Bölümcenin son tümcesinde bütün çocukların
büyük bir bayram hazırlığı içinde olduklan
anlaşıhyor. ( )
8. Bölümcenin son tümcesindeki iki sözcük "kesin
olmayan" anlamında kullanılmış. ( )
9. Bu bölümcede sevincin, neşenin yanında
yardımseverlik anlamı da var. ( )
10. Bu bölümceden şu dört görüş çıkarılabilir: 1.
bayram scvinci; 2. bayram hazırlığı; 3.
yardımlaşma, 4. üzüntü. ( )
III.
"Sonunda hazırlık bitti, topluca yola düşüldii. Bir
elleriyle taburda arkadaşlarının ellerini tutuyorlar,
ötekileriyle de renkli paketler, küçücük sepetler içinde
yiyeceklerini, oyuncaklarını taşıyorlardı. Sokaklarda
fazla gürültü olmasın ve düzen bozulmasm diye
öğretmenler çocuklara marş söyletmeye başlamışlardı.
Büyükler, gö'ğüslerinin bütün kuvveti, kalplerinin bütün
13. Bölümcenin ikinci tümcesinde geçen "clleriylc"
sözcüğüyle aynı anlanıa gelen iki sözcük daha
kullanılmış. ( )
14. Küçük öğrcnciler, iki bakımdan büyüklerden
ayrılıyorlar. ( )
15. Bölümcenin son tümcesinde bir sözcük yerinde
kullanılniamış, o sözcüğün yerinde tanı tersi
anlamında bir sözcük kullanılmalıydı. ( )
YANITLAR
1. (D) Doğru. Gerçekten burası bugün bir bayram
yerine benzetilebilir.
2. (Y) Kentin uzak eğlence yerlerine gidfyorlar.
3. (Y) Marşlar okul bahçesinde değil, sokaklarda
söyleniyor.
4. (D) Yaşlı ihtiyar sözcûkleri aynı anlama gelir.
5. (Y) Konamaz, çünkii "onlar" burada anaokulu
öğrencilerinin yerine kullanılmış.
(D) Bu lu'mcedeki boşluğa "bahçesine " sözcüğü
konabilir.
(Y) Yanlış, bütün çocukların bayram hazırlığı içinde
olduklarmı son tümceden değil, ikinci tümceden
anhyoruz.
8. (D) Bu tümcedeki "varyok" sözcûkleri kesin
olmayan anlamında kullanılmıştır.
9. (D) Doğru, bunu son tümceden anhyoruz.
10. (Y) Bu bölümceden ilk üç görüş
çıkarılabilir, "üzüntü" çıkarılamaz.
11. (Y) Bayram yerinden dönüşleri değil, bayram yerine
gidişleri anlatılıyor.
12. (D) Düşüldii sözcüğü ile girildi sözcüğü bu tümcede
aynı anlama geldikleri için konabilir.
13. (Y) İki sözcük değil, "elleriyle" sözcüğüyle aynı
anlama gelen sadece bir sözcük, "ötekileriyle "
sözcüğü kullanılmış.
14. (D) Küçükler, büyüklerden yüriimekte de, şarkı
söylemekte deyeterince beceri gösteremiyorlar.
15. (D) Son tümcedeki "kapanıyor" sözcüğünün yerine
"açılıyor" sözcüğü kullanılmalıydı.
b.
7.
celil.altin@kultur.k12.tr
ÎKEK
İSTANBUL
KÜLTÜR
EĞİTİM
KURUMLARI
Alevi örgütleri, Erdoğan 'ın danışmanhğından
istifasını 'Malumun ilanı' olarak değerlendirdi
'Çamuroğlu
kullanıldı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP'nin "sözde Alevi açılımı"nm
öncüsü Reha Çamuroğlu'nun, açılı-
mın sonuçsıız kaldığını belirterek Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da-
nışmanhğından istifa etmesi, Alevi
örgütlerince "Malumun ilanı" olarak
değerlendirildi. Çamuroğlu'nun "AKP
tarafından kullanıldı-
ğını" belirten Alevi ör-
gütleri temsilcileri, "Re-
ha Çamuroğlu, AKP'ye
gitmekle, Alevi toplu-
mundaki kredisini bi-
tirdi. Bundan sonra ya-
pacağı, düşkünler oca-
«ıııııı kapısını çalmak
olur" dedi. Alevi toplu-
munun önde gelen kuru-
luşlannın başkanlannın
konuyla ilgili yorumlan
şöyle:
gitti oradaki iklimi gördü... Aslında en
başından beri beyhude bir çabaydı, bu-
nu anladı. Ama Reha gibi birikimli bir
arkadaşımızın ne olacağını çok daha
önceden görmesi gerekiyordu. Şimdi bu
Alevi açılımı iflas etti. Zaten en ba-
şrndan beri iflas edeceği de belliydi. Ya-
şananlar, hem Reha hem AKP hem de
Aleviler açısından
önemli bir deneyim ol-
du. Bu yollar, çıkmaz
yollar görüldü... Bun-
dan sonra Reha'nın ya-
pacağı da, eğer yolu dü-
şerse, bizim bazı ocak-
lanmız vardır, bunlardan
"düşkünler ocağı"nın
kapısını çalmak olur.
i A KP'DEN
MALEVILERE
HAYıR GELME2'
FEVZİ CÜMÜŞ (Pir
Sultan Abdal Kültür
Derneği Başkam): Biz
baştan beri AKP'nin sa-
mimi olmadığını, onlann
inanç özgürlüğünün tür-
banla sınırlı olduğunu
söyledik. Reha Çamu-
roğlu aracıhğıyla, Alevi-
leri AKP'ye devşirmek
istediler, ama işe yara-
madı. Gelinen nokta ma-
lumun ilanı. AKP'den
Alevilere hayır gelmez.
Reha Çamuroğlu,
AKP'ye gitmekle, Alevi
toplumundaki ve Alevi
örgütlenmesindeki kre-
disini bitirdi. Pişmanlığı
ya da istifası, bu kredile-
ri ona tekrar vermez.
• Alevi örgütleri Re-
ha Çamuroğlu'nun,
Başbakan Erdo-
ğan 'ın danışmanh-
ğından istifa etmesi-
ni 'Malumun ilanı"
olarak değerlendirdi
AKP'nin 'sözde açılı-
mının, sonuçsuz kal-
dığını belirten Alevi
örgütleri, "Reha Ça-
muroğlu, AKP tara-
fından kullanıldı.
AKP'ye gitmekle, Al-
evi toplumundaki
kredisini bitirdl
Bundan sonra yapa-
cağı, düşkünler oca-
ğının kapısını çal-
mak olur" dedi.
£ AÇILIMI İFLAS ETTİ'
ALİ BALKIZ (Alevi Bektaşi Fede-
rasyonu Başkam) : Reha Çamuroğlu,
«DİATETMEYİ
DÖĞRENİR'
ERCAN CEÇMEZ
(HacıBektaş VeliAna-
dolu Kültür Vakfı Baş-
kam) : Reha Çamuroğ-
lu kullanıldı, karşılıklı
bir ahşveriş yaptılar
AKP'yle... AKP'nin
Alevi açüımının tutma-
yacağı bir gerçekti; bu-
nu Reha Çamuroğlu'nun
kendisi de biliyordu.
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'ı ve yanındakiler
için suçlamaları sadece
bahane. AKP içindeki
misyonunu tamamladı
ve kendisini Alevi top-
lumuna affettirmeye ça-
hşıyor. Ama böyle bir
şey asla olamaz, işe de
yaramaz. Alevi toplu-
munun ondan zaten bir
beklentisi yoktu, bun-
dan sonra da yok. İstifa
edip gelse, "Sizin için
gittim, uğraştım, ama olmadı" dese
de artık bir işe yaramaz. Alevi toplu-
munun dokusuna aykırı işler yaptığı-
nı kendisi de biliyordu. Şimdi AKP'ye
hizmet etmekten başka çaresi yok. Bi-
at partisinde biat etmeyi öğrenecektir.
TÜRKSAT 3A BAŞARIYLA FIRLATILDI
ANKARA (ANKA) - Türkiye'nin 5. uydusu TürksatSA uydu-
sıı Fransız Guyanası 'ınlaki Kourou Uzay Merkezi'nden başany-
lct fırhıtıldı. 200 nıilyon dolara mololan Tiirksat 3A uydusu dtıluı
küçük çanaklaiia hizmet alnuı iıııkânı sağlayaaık ve tclevî:yon ya-
yincilığının yani sını internet, ses ve veri akuırıınhın da daha hiz-
lı olııcak. 20yü boyıınca hizmet vermesi beklenen Tiirksat 3A uy-
dusu UebirlikteAvrııpa, Ortadoğu, Kıızey Afrika, Orta Asya veÇin
kapsama alanıııa girecek, Tiirksat 3A uydusu 30 Mayıs 'ta ııydıı-
ııuıı yazılıınında yaşanan sorıuı ııedeııiylefırlatılamamısU. Fırlatına I •
sonrası açıklaıııalar-
da hıılıııiiin L lustınna
Bakaıtı Biııali Yıldı-
rım, "2014'e ıızaya
sönderilecek olan
Türkvtıt 5.4 'nııı proje-
si ve yapınıı Ue tuına-
men Türkiye 'deyapıU
ınasını hedefliyoruz *
dedi.
TUNCELÎ BELEDÎYE BAŞKANISONGÜL EROL ABDlL
'Doktor, hâkim yerine
korucu kadrosu aymazhk'
TUNCELİ (Cumhu-
riyet) - Tunceli Belediye
Başkaru Songül Erol Ab-
dil, lçişleri Bakanlığı'nca
kente 1400 korucu kad-
rosu verilmesine tepki
gösterdi. Abdil, "Tunce-
lili gençler hâkimlik, sav-
cılık, doktorluk, mü-
hendislik kadrosu bek-
lerken korucu kadrosu
verilmesi aymazlıktır"
dedi.
Tunceli Belediyesi
Konferans Salonu'nda dü-
zenlenen basın toplantı-
sına birçok siyasi parti
ve sivil toplum örgütünün
temsilcisi ile 200 kadar
vurttaş katıldı. DTP'li Be-
lediye Başkanı Abdil, ko-
ruculuk sistemini "kar-
I
deşi kardeşe vurdurma
politikası" olarak tarum-
layarak "Bu sistem Tun-
celi'de tutmayacak ve
Aleviler silah almaya-
cak" diye konuştu.
Abdil, şunları söyledi:
"Üniversite mezunu
gençlerimiz, eğitimci,
mühendis, sağhkçı, hâ-
kim, savcı gibi uzmanuk
kadroları beklerken,
kardeşini öldürmek için
silah teklif edenler sizle-
ri gözden çıkarnııştır.
1400 korucu kadrosu-
nu sizlere uygun gör-
müşler. Okuryazar ora-
nı Türkiye'nin en yük-
sek bölgesine boğaz tok-
luğuna silah teklif et-
mek aymazlıktır. Biz
Aleviler ve demokrat-
lar, kanı ve katliamı
Çorum'da, Maraş'ta,
lıele hele diri diri yakıl-
ma vahşetini Sıvas'ta
yaşadık. Gücünü bu zih-
niyetten alan bugünkü
iktidar, birlikte ölme-
miz için koruculuk adı
altında oyun tezgâhla-
maktadır."
Abdil, Cumhurbaşkanı
Gül ve Başbakan Erdo-
ğan'a da, "Benim iıısa-
mma silah teklif edenler!
Siz evlat acısı nedir bilir
misiniz? Bilemezsiniz!
Çünkü; sizin çocukla-
rımz ABD'de okur, ko-
lcjlerde okur ve en kısa
zamanda da tacir olur"
diye seslendi.
GEÇMİŞTEN
GELECEGE
ORHAN
Tersaneler n Hali...
"Kapıldım gidiyorum
zesiyle başlayan şarkı,
ni ve AKP'nin durumun
Itiraf edeyim ki şu anda
tecisini, ne de makamın
Ama makamı için bir
ül Ervah" olmalı. Türkç
llği" olarak çevirebiliriz.
Anayasa Mahkemesi
tılması davası konusund
tamamen duygusal(l)
yazma hakları olduğu
tartışmaya dayalı AKP'
sanların yaşama haklar
masına örtü çekilme
"Ruhlann dinginliği" dem
ahtımın rüzgârına" di-
on günlerin Türkiye'si-
özetlemeye yetiyor. -
ne söz yazannı, ne bes-
anımsıyorum.
ahminim var. "Rahat-
e de "Ruhlann dingin-
ararı ve AKP'nin kapa,-
gönül(!) birliği içinde ve-
arak akıllarına geleni
inananların yarattığı
yaşatma çabaları, irir
n ellerinden alınmış ol-.
çin yetip de artıyor.
kle yanlış nitelemiş ola-
bilirim. Görüntüye baka'sanız galiba "Ruhsuz-
luğun dinginliği" demeliydim.
Sevgili meslektaşlarım UmurTalu ile Güngör
Uras olmasa, yaygın medya kapsamındaki
okurlann, tersanelerde olup bitenlerden, yiten ya-
şamlardan ve çevrilen dolaplardan bilgilenme
şansı sanırım olmayacaktı.
Özelleştirmecilerin, kamunun yıllarla oluştur-
duğu birikimleri eşe dosta peşkeş çekerek pa-
lazlanmasına katkı sağlacığı "acımasız liberal eko-
nomi" sonunda iş kazalainı ve dolayısıyla ölüm-
leri de tepe noktalarına laşıdı.
Tuzla'daki tersanelerdon nerdeyse her gün bif
iş kazası ve ölüm haberi geliyor.
Istanbul'da gemi yapmı ve bakımı için oluş-
turulmuş kurumların tarihi neredeyse fetihle
başlıyor. ,•
Cumhuriyet dönemince de önce Deniz Bank,
ardından da Denizcilik B înkası olarak görev ya-
pan ulusal kuruluşun şemsiyesi altında örgüt-
lenmiş olan tersaneler, özelleştirmecilerin "tu-ka-
ka" ilan etmelerinden bı
dönüş-tü.
Tersanelerin kamu kurıi uşu olduğu dönemden
ölümle sonuçlanAn kaza
lamalarıma karşın anım:
çok az ve seyrek olduğı
Deniz Kuvvetleri Komu'
haberlerini, bütün zor-
ayamıyorum. Belki de
için.
anlığı Tersanesi'nde de
benzer kazalaryaşanmıyor. Çünkü, disiplin ve iş
güvenliği yok sayılmıyor
Ama özel tersaneleri
olan "önce iş güvenliği"
dan işe başlama" gibi sö
de kalıveriyor. Yasa ve
duvarlarına yazılmış
ya da "Baretini takma-
lemler ne yazık ki söz-
mevzuatın zorunlu kıl-
dıklarının tümü de bu y.ızılarla sınırlı.
Siparişleri bir an önce
düşürme hırsının cereme
ödüyorlar. İş güvenliği önl
tim çalışmaları da insanlar gibi üretim giderlerl-
ni azaltma isteğinin kurfcanları arasında.
teslim ederek maliyeti
ini çalışanlar canlarıyla
smleri ve meslek içi
Tersaneleri yasalar ve
yönünden denetlemekl
Sosyal Güvenlik Bakanlıgı'nın ne yaptığı ise bl-
linemiyor. "Denetlenseydi böyle mi olurdul"
sorusu da bu nedenle y<
* • •
Sayıları taşeronlarda çalışanlarla 35 bin dola-
yında olduğu belirtilen tersane işçilerinden, sa-
yıca az olan bir başka ça
maş taşlayıcılan".
Moda değişikliklerine
üretimini artık bilgisayar
miyor. Bu cümlenin üretim yönünden tercüme-
si şöyle: Dalgalı üretimi ancak işçiler yapabiliyor.
Bunun sonucu da şu: Işç
kullanılan kumları yutacal
ciğerlerine çekecekler.
Meslek hastalıkları da
Ölüm doğal karşılanacal
• • •
Yaşama ve işçi sağlığ
le önem verilmeyen bir ü
müş olmamız pek az kiş
lendirilen milletvekillerinin
saneciliğin sanayiciliğe d
ne yaptıklarını öğrenme
Oysa, Uluslararası Ça
uyulmasını zorunlu kıldığı kurallar ortada. Bilgi-
sayar devrinin söylemiy
Parayı, çalışanları sömürmeden kazanmanın
yolu ise sadece insanlıktan geçiyor.
oerinc@cumhuriyet.com.tr
yana ölüm işyerlerine
<endi koyduğu kurallar
görevli Çalışma ve
nıtsız kalıyor.
şma grubu da "kotku-
uygun taşlanmış kot
makineler de becere-
ler yeniden taşlamada
lar ve nefes alırken ak-
yeniden hortlayacak.
bir sonuç olacak.
na, para hırsı nedeniy-
ke durumuna düşürül-
nin içini acıtıyor.
Tersanelerin durumunu araştırmakla görev-
aklına ilk gelen de, ter-
jnüştüğü ülkelere gidip
oluyor.
şma örgütü'nün (ILO)
a "Bir tık kadar yakın".:
SENLIK
MERKE2LERDEN OTOBÜSLER KALDIRILACAKTIR.
Bilgl: 0212.251 68 61 - 0537.856 05 69 .