29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ HABERLER DÜNYADA BUGUN ALt SİRMEN Nafile Gezide Nafile Çağrı Amerikalılar, artık süresini tamamlamış yeniden seçilmeyecek olan ve yerine gelecek kişiyi bekler- ken günleri sayılı olan, kamuoyunun kendisinden çok, yerine gelecek yeni kişiyle ilgilendiği Başkan- lara "topal ördek" diyorlar. Bu hafta başında, giderayak son Avrupa gezisi- ne başlayan Geoge W. Bush "topal ördek" deyi- mine tümüyle uyuyor. Bu durumda gezisinin de pro- tokol ve folklor dışında pek fazla önem taşımadığı görülüyor. Bush'un gezisini nafile kılan yalnız içinde bulun- duğu "topal ördek" konumu değil. Aynı zamanda Başkan bizzat kendi politik tutumuyla ABD'nin po- pülaritesini Atlantik'in bu yakasında son derecede düşük bir düzeye indirmiş bulunuyor. Fransa'nın sağcı gazetelerinden Le Figaro son sayfada yayımlanan başyazısında aynen şunları söy- lüyordu: "George W. Bush'un bu hafta veda ziyaretini yap- tığı Avrupa çok nadiren kendini bir Amerikan baş- kanına bu kadar uzak hissetmiştir. Teksas edalı bu adam, birbirini izleyen tekyanlı güç gösterilerinden oluşan politikasıyla Atlantik'in bu yakasında endişe verici boyutlara ulaşmış olan anti-amerikanizmin yük- selme nedenidir." Gerçekten de, yalnızca hiçbir meşru dayanağı ol- mayan Irak savaşı bile Bush'u günümüzün en se- vilmeyen politikacısı halinegetirmeyeyeterdi. Bu- na bir de küresel ısınma karşısındaki umursamaz, bigâne tavrını ekleyince, diğer nedenleri sıralama- ya bile gerek kalmıyor. • • • Bush, Almanya ile devam edecek olan çok du- raklı Avrupa gezisine, AB dönem başkanlığını 1 Tem- muz'a dek yürütecek olan Slovenya Başbakanı Ja- nez Japsa ile Ljubljana'da görüşerek başladı. AB Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso'nun da bulunduğu karşılama töreni sırasında, Avrupa- lı yetkililer, ABD'ye Marshall planının eski kıtanın ona- nlmasına ve AB'nin oluşmasını sağlayacak altyapının inşa edilmesine katkılarını dile getirerek, çiçek at- tılar. Başkan Bush ise özellikle Iran konusundaki kay- gılarını bir kez daha açıkladı ve "bu ülkeyi dünya ba- rışı için tarif edilemeyecek kadar büyük bir tehlike olarak" niteledi. Başkan Bush Iran'a karşı alınması gereken ön- lemleri ekonomik alanda genişletmek ve mollaları nükleer projelerinden vazgeçirmek için Paris, Londra ve Hamburg'da büroları bulunan Melli Bankası'nın buradaki faaliyetlerine son verilmesini de önerdi. Bush bu çağrılarıyla AB üzerinde bir baskı oluş- turarak, Mollalar Rejimini köşeye sıkıştırmaya ça- lışıyor. Unutmayalım ki, Avrupa diplomasisinin ba- şı Solana yarın Tahran'ı ziyaretinde, bu ülke yö- neticilerine "işbihiğinigeliştirme alanında, yeni öne- riler ve açılımlar" götürecektir. ••• ABD'nin Avrupalı gönülsüz ortakları, bu konuda işi yokuşa sürmekte ve diplomatik bütün yollann de- nenmesi gerektiğini, henüz bu aşamanın sonuna ge- linmediğini; gerisinin, kritik diplomatik eşik aşıldık- tan sonra düşünülebileceğini söylüyorlar. Başkan'ın, seleflerine oranla çok daha Amerikancı bir çizgide olan Merkel ve Sarkozy'den de daha değişik yanıtlar almayacağını görmek için kâhin ol- maya gerek yok. Başkan Bush, Ljubljana konuşması sırasında, eko- nomik ve demokratik reformlannı övdüğü Türkiye'nin (Türkiye derken Tayyip Erdoğan iktidarını kastet- tiğinden hiç kuşkunuz olmasın!) AB'de yer alması- nı istediğini de büyük açıklıkla dile getirdi, böylelikle de nafile gezisine bir de nafile çağrı eklemiş oldu. Bush'un ziyaretinden birkaç gün önce, Bavyera'da bir araya gelerek, çevre ve atmosfere salınacak kar- bon miktarlarındaki düzenlemeleri görüşmüş olan Merkel ve Sarkozy'nin Türkiye'nin üyeliği konu- sundaki açık ve katı tutumları göz önünde bulun- durulunca, Bush'un çağrılarının hiç etki yapmaya- cak olmasına şaşmamak gerekir. Yanlış anlaşılmasın, AKP iktidarının Türkiye'de- ki politikasını Merkel de, Sarkozy da destekliyorlar. Bu destek, resmi demeçlerde kullanıldığı gibi Er- doğan politikasının Türkiye'yi demokrasi yolunda iler- letmesinden değil, gerçekte açık pazar haline gel- mesini engelleyecek öğeleri tasfiye etmesinden kay- naklanıyor. işin gerçeği şu ki, böyle bir politika ile Avrupa'nın desteğini sağlayabilirsiniz, ama onun içinde yer ala- mazsınız. [email protected] SÎNOP'TA PROTESTO EDÎLDÎ Erdoğan: Olan bitene aldırmıyoruz CENGİZ DEMİREL StNOP - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın Sinop programı sırasında nükleer kar- şıtlan ablukaya alındı. Kentte nükleer santral kurulması girişimleri- ıü protesto etmek iste- yen 30 kişi gözaltına alındı. Erdoğan, ko- rtuşmalan sırasında Sa- bahattin Ali'nin Sinop Gezaevi'nde yazdığı "Aldırma Gönül" şii- rinden dizeler okudu. Partisi tarafından Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan'ı pro- testo etmek isteyen nükleer santral karşıtı 80 kişilik gruba polis müdahale etti. "Nük- leere inat yaşasın ha- yat" sloganı atan ey- lemcilerden Sinop Nük- leeer Karşıtı Platform Sözcüsü Hale Oğuz ve ADD Başkanı Yalçın Oğuz'un da aralannda bulunduğu 30 kişi göz- altına alındı. Erdoğan ise mitingde kapatma davasıyla ilgili konuş- mamayı tercih etti. Erdoğan, "Millete sırtını dönenin, vatan diye millet diye bir derdi yoktur. Bizim onlarla, öyle anlayış- larla işimiz yok. Ne demiş şair 'Başın öne eğilmesin aldırma gö- nül aldırma.' Gerçi biz olan bitenlere aldır- mıyoruz. Gülüp geçi- yoruz. Yeterki bu mil- letin başını öne eğme- sinler, bizim tek der- dimiz o" dedi. Kulislerde, AKP'nin kapatılması durumunda sandığın kaçınılmaz olacağına dikkat çekiliyor îbre seçimedönüyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP'nin kapatılması durumunda erken seçimin kaçı- nılmaz olacağına dikkat çeki- lirken erken seçimin de partinin kapatılacağı tarihe göre sonba- har ya da 2009 yılının ilkbaha- nnda olabileceğine işaret edili- yor. AKP'nin bu süreçte Baş- bakan Tayyip Erdoğan'ı ya- saklılıktan kurtarabilmek ama- cıyla anayasa değişikliği için muhalefetle tüm uzlaşma yolla- rını arayacağı dile getiriliyor. Başbakan Erdoğan'a brifing ve- ren savunma ekibi ise kapat- mayla ilgili esas savunmayı pa- zartesi günü Anayasa Mahke- mesi'ne sunmayı planlıyor. AKP ile ilgili kapatma dava- sı süreci ilerlerken, kulislerde, partinin kapatılması durumuna göre olası senaryolar da tartışıl- maya başlandı. AKP kulisle- rinde, partinin kapatılması du- rumunda bir erken seçimin ka- çmılmaz olacağı dillendiriliyor. Partiyle ilgili kapatma dava- sının açıldığı günlerde Anayasa Mahkemesi'nin, 39 milletveki- lini siyasi yasaklı ilan etmesi du- rumunda bir ara seçimin gün- •AKP kulislerinde, partinin kapatılması du- rumunda bir erken seçimin kaçınılmaz olacağı dillendiriliyor. Anayasa Mah- kemesi'nin, 39 milletvekilini siyasi yasaklı ilan etmesi durumunda bir ara seçimin gündeme gelebileceği belirtilirken; Erdoğan'ın siyasi ya- saklı olduktan sonra bir ara seçime giremeyeceği yönündeki iddialar- da ibrenin erken seçime doğru kaydığı dile getiriliyor. deme gelebileceği belirtilirken; Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğ- lu'nun Erdoğan'ın siyasi ya- saklı olduktan sonra bir ara se- çime giremeyeceği yönündeki görüşünü açıklaması üzerine ib- renin erken seçime doğru kay- dığı dile getiriliyor. Erken seçim ya da ara seçimin tarihinin de tamamen partinin kapatılacağı tarihe göre netle- şeceği kaydediliyor. Erdoğan'ın siyasi yasaklı ol- ması durumunda, bir ara ya da erken seçime bağımsız aday olarak katılmasına kesin gö- züyle bakıhyor. Ancak Erdo- ğan'ın bağımsız olarak seçilse bile dışarıdan başbakan olup olamayacağı, bu konuda Cum- hurbaşkanı Abdullah Gül'ün tavrının ne olacağı şimdiden tartışıhyor. AKP'nin kapatıl- ması durumunda yeni kurulacak partinin emanetçi liderinin kim olacağı, Erdoğan'ın perde geri- sinden yeni partiyi yönetip yö- netemeyeceği ise partinin en büyük sıkmtılan arasında yer alı- yor. AKP'nin, partinin kapatılma- sından önce ya da sonra özellikle Erdoğan'ı kurtarmak için bir anayasa değişikliği yapmak için muhalefetle her türlü uzlaşma yoluna gidebileceğine işaret edi- liyor. AKP, anayasanın 69. mad- desindeki "Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kuruculan dahil üyeleri, Ana- yasa Mahkemesi'nin temelli kapatmaya ilişkin kesin ka- rarının Resmi Gazete'dc ge- rekçeli olarak yayımlanma- sından başlayarak 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetiçisi olamazlar" hükmünün değişti- rilmesini ya da tamamen kaldı- nlmasım istiyor. Yüksek mahkcmenin yetkilerine tırpan AKP yönetimi, bu süreçte tür- banla ilgili anayasa değişikliği- ni iptal eden Anayasa Mahke- mesi'nin yetkilerini de yine bir anayasa değişikliğiyle daralt- mak istiyor. AKP, bu öneriyi gündeme getirmek için TBMM Başkanı Köksal Toptan'm li- derlerle gelecek hafta yapması planlanan zirveyi bekliyor. Yalçınkaya'nın Baykal'la görüştüğü iddialannın gerçekdışı olduğu açıklandı Başsavcılıktaıı yalanlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrah- man Yalçınkaya'nın Danıştay'ı ziyareti sırasında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüştüğü yönündeki haberle- rin "gerçekdışı" olduğunu bildirdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Yal- çınkaya ile Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cı Vekili Kublay Özkan'ın, Danıştay Başkanhğı'na seçilen Mustafa Birden, Danıştay Başkan Vekilliği'ne seçilen Semra Kayır ve Danıştay 2. Daire Baş- kanhğı'na seçilen Kamuran Erbuğa'ya, önceden alınan randevu uyannca nezaİcet ve kutlama ziyareti gerçekleştirdiği ifade edildi. Açıklamada, "Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcısı ile Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcı Vekili'nin Danıştay Baş- kanı, Başkan Vekili ve Daire Başka- nı'nı ziyareti haber konusu yapılacak ise basın meslek ilkeleri gereğince zi- yaret olduğu gibi aktarılmalı, değişik başlıklarla çarpıtılıp içeriği ve sonucu tamamen yanlış şekilde topluma ger- çekdışı bilgi verilmemelidir" denildi. Sakarya Cad. No: 156, 35330 Balcova - IZMIR • Tel; (232) 279 25 25 • Faks: (232) 279 26 26 www.lzmlrekonoml.eı)u. CHP lideri Baykal: Erdoğan hn seçime ihûyacı var • Baykal, Cumhurbaşkanı Gül'ün AKP hakkında kapatma davasının açıldığı tarihi "Türkiye'nin siyasi bir çalkantıya girdiği gün" diye anmasını 'sanık psikolojisi' şekliride yorumladı. Erken seçim olasılığıyla ilgili olarak da Baykal, "Seçime AKP'nin değil, dokunulmazlık zırhı olmadan uzun süre ayakta kalma şansı olmayan Başbakan Erdoğan'ın ihtiyacı var" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP li- deri Deniz Baykal, dün CNN Türk'te kendisi- ne yöneltilen sorulan yanıtladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kapatma da- vasıyla ilgili sözleri anımsatılarak yöneltilen bir sora üzerine Baykal, şunlan söyledi: "Bu, kapatma davasına muhatap olan in- sanların savunma tavrıdır. 14 Mart bir baş- langıç mı, sonuç nıu? Dava açılmadan önce yapılan yanlışlıklan, Türkiye'yi sıkıntıya so- kan yanhşhkları tespit edemezseniz, sadece da- vanın açılmasını Türkiye'yi karıştıran bir ey- lem gibi algılarsanız sanık psikolojisinin öte- sine geçcmemişsiniz demektir. 14 Mart'tan ön- ce sanki Türkiye güllük gülistanhkü. Birisi de çıkıp, Türkiye'nin karışması senin cumhur- başkanı seçilmenle başladı, diyebilir. Bu, öbür hükümden de yanlış olmaz. Belki de onun sonucu olarak Cumhurbaşkanı ken- dinden beklenen işlevi yerine getiremez ha- le gelmiştir. Orada bir taraf var artık." Baykal, Başbakan Erdoğan'ın olası birkapatma karan durumunda erken seçimi gündeme alma- sıyla ilgili sorular üzerine de şu görüşleri dile ge- tirdi: "Anayasa Mahkemesi hangi karan alır- sa alsın parlamentoda bir çoğunluk proble- mi olmayacak. Bir seçime gidüirse, bu co- ğunluğun oradan tekrar gelmesi de mümkün değil. Seçime AKP'nin ihtiyacı yok. Sayın Er- doğan'ın dokunulmazlık zırhı olmadan uzun süre ayakta kalma şansı goVünmüyor. Seçim sadece Sayın Başbakan'ın kişisel korunma ih- tiyacı dolayısıyla gündeme; getirilmiştir. Bu- nun Türkiye'ye bir bedeli olacak. Maddi, si- yasi." Baykal, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "AKP klonlansın" önerisiyle ilgili olarak "Parla- mentoda yeterince AKP var. Açıkça AKP'li var, AKP'li olmadan aynı doğrultuda katkı yapanlar da var" dedi. Baykal, bir başka so- ru üzerine seçimden kaçmadıklannı, ama seçi- min neden gündeme getirildiğini özellikle AKP milletvekillerine anlattıklannı kaydetti. Baykal, Anayasa Mahkemebi'ni hedefalan yet- ki tartışmalanyla ilgili soruya "Yetki kısıtla- nıasını yapan anayasadır. O anayasa da yüz- de 90 küsur oyla kabul edilmiştir. Millet de- miştir ki, parlamentoya; her istediğini ta- sarrufu yapabilirim zannetjme, senin değişti- remeyeceğin maddeler var... Bütün tartışma değiştirilemez madde konseptinclen doğu- yor, buna ihtiyaç var mı, yok nıu? Bu, bu maddeleri sevip sevmediğimi/le ilgili. Işin esa- sı laiklik tartışmasıdır, şu anda hukuk ınukuk tartışmıyoruz. Laiklik işlesin mi işlemesin mi, laiklik delinsin mi delinmesin mi.. onu tartı- şıyoruz" yanıhnı verdi. Baykal, Yeni Şafak gazetesinin manşetinde yer alan "Makam odasında ay ıküstü zirve" ha- berini de yalanladı. Baykal, Danıştay'da, Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya ile görüşmediğini behrterek, "Ne gi- derken bir karşüaşma söz konusu oldu, ne yol- da, ne merdivenlerde, ne ö/.el kalemde, ne de odada" yanıtını verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle