22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 2008 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Y 23 Sinop Edirne Y 21 Adana B 28 Samsün 21 Mersin Kocaeli _Y 23 Trabzon Y 20 Diyarbakır PB Çanakkale Y 24 Giresun Y 20 Şanlıurfa PB Izmir PB 29 Ankara Manisa PB 30 Eskişehir Aydın 23 Mardin 22 Siirt PB PB PB 33 Konya Denizli PB 29 Sıvas 21 Hakkâri PB 19 Van PB Zonguldak Y 20 Antalya PB 30 Kars Yurdun iç, kuzey ve do- ğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu; Marmara'nın güney ve doğusu, Kara- deniz, İç Anadolu, Doğu Akdeniz, Göller Yöresi, Doğu Anadolu'nun ku- zey ve batı kesimleri ile Tekirdağ ve Atyon çev- releri sağanak ve gök gürültülü, sağanak ya ğışlı, diğer yerler az bu- lutlu ve açık geçecek. DIŞ MERKEZLER Oslo B 25 Berlin PB 30 Helsinki B 23 Budapeşte PB YStockholm B 24 Madrid Londra B 24 Viyana .11 23 Y 26 Amsterdam B 20 Belgrad Y 27 Brüksel Paris 24 Soyfa 25 PB 26 Roma PB 22 Bonn PB 24 Atina PB 26 Münih PB 21 Zürih 26 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Sam Y B Y B Y PB Y PB B 19 33 22 A\ 23 33 19 38 ?9 0Açık Parçalı bulutlu ^ Çok bulutlu ' Yagmuriu GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı I. Sayfada Sine-i millete gitmekten, yeni bir anayasa serü- veni başlatarak yeni bir bunalımın kapılarını zorla- maya kadar türlü çeşit söylemler, öneriler, hatta tehditler... Son umutları TBMM Başkanı Köksal Toptan'dı. Anayasa Mahkemesi'ne, türban yasağını savunan- lara saldıran bir konuşma yapmasını, partileri Yük- sek Mahkeme kararını yok sayacak içerikte yeni bir yasa yapmaya çağırmasını istediler. Bir de baktılar ki, Meclis Başkanı oralı değil. 1960'tan sonra kurulan Cumhuriyet Senatosu gibi Türkiye'de yaşanan siyaset anlayışına göre gerek- siz bir Meclis görüşünü tazelemiş, piyasaya sürü- yor. Baktılar ki, Anayasa Mahkemesi'ni AKP'li mantı- ğına köşut biçimde eleştirmekten öteye geçmiyor. Baktılar ki, güvendikleri dağa kar yağmış. Meclis başkanlarının açıklamalarını, çaresiz kal- mışlara özgü duygusal bir davranışla karşıladılar. Cumartesi, pazar... Iki gün tek seçici genel baş- kanlarının güvendikleri üstün zekâsının salı günü (bugün) AKP grubunda içine diiştükleri yargı aç- mazından nasıl kurtulacaklarını içeren konuşması- nı bekliyorlar. RTE de partisinin güvenini boş çıkarmamak için hafta sonu evine kapandı, iki gün derin derin dü- şündü. Öyle bir açmaz içinde ki, yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal! Çare? Ikide bir söylediğini yinelemek: Bizzz, çık- tığımızzzz yoldaaa yürümeyeee devam edeece- ğizzz. Kimse biziii alıkoyamazzz! Gelsin alkışlar, kalsın türban hasreti bir başka ba- hara! ••• RTE'nin hemen her sorunun çözümünde çarşaf- layan siyaset dehasını küçümsemeyelim. Bir de ba- karsınız bugün Türkiye'yi yine üç-beş ay bunalımlar içine sürükleyecek, tartışmalarla uğraştıracak akla en son gelmesi olası bir öneri ile karşımıza çıkabi- lir. RTE'de olmaz, olmaz yok! Her olmaza olur diye bakan bir anlayış egemen. Şakşakçısı da bol, yala- kası da... Sonucu yine hüsranla bitecek bir öneriye karşı uyarılara kulaklar kapalı. Hep böyle olmadı mı? Hangi sorunu diyalogla çözümleme yolunu seç- ti? Zaten sıkıştığı zaman ana muhalefetle diyalog- dan söz eden, ama kafasına uygun çıkış yolu bu- lunca sırtını dönüp giden bir siyaset adamıyla ko- nuşarak sorunlara çare bulmak olanaksız. Adamın her soruna karşı çıkardığı, cepheye sür- düğü piyadeler yine sahnede. Vakıf adı altında başı türbanlı, yüzü sakallı ve ka- fası dünyaya kapalı grupları sokağa salıverdi. Anayasa Mahkemesi önüne kara bağlı çelenk bı- rakan, yüzleri çirkin, vicdanları uygar dünya ger- çeklerine karşı, kadınlı-erkekli bir avuç mürteci: "Biz 9 kişinin kulu değiliz. Allah'ın kuluyuz. Allah'ın emir- lerini yerine getiririz. Inançlarımızı yok sayan bir ka- rarı asla kabul etmeyiz" diye bağırıyorlar. Eğitim alanında daha geniş özgürlük isteyen gençlere sopalı, gazlı önlemlerle karşı çıkan polis... yobazın azgın saldırılar içeren sloganlarına ve ey- lemlerine aynı hiddeti, şiddeti göstermiyor. Aşıl sıkıntımız nedir biliyor musunuz? Devlet için- deki etkili kurumların ne olduğunu, kime hizmet et- tiğini bilememek! 68 'liler buluştu 68'liler Birliği Vakfı, Türkiye'deki 68 kuşa- ğının 4O.yılı nedeniyle Sultanahmet Armada Otel'de "68'in 40. yılında tam bağımsız Türki- ye için, enıpeı yali/ınc, faşizmc ve gericiliğe karşı birlik, dayanışma ve mücadele" yeıneği dü- zenlcdi. Geceye aralannda çeşitli siyasi parti tem- silcilcrinin yanı sıra, gazetemiz yazarları Orhan Bursalı, Oktay Ekinci, Şükran Soner, Prof. Dr. Coşkun Özdemir ve 68'liler katıldı. 68'liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan yaptığı ko- nuşmada Türkiye'nin 68'i aratan siyasal ve top- lumsal olaylardan geçtiğini belirterek "Bizlere bu süreçte çok büyük sorumluluk düşüyor. 68'liler olarak emperyalizme, faşizmc ve geri- ciliğe karşı mücadelemiz bütün cephelerde sü- recek" dedi. (Fotograf: ALİ AÇAR) Babasını öpemedi Istanbul Haber Servisi - Çete üyesi olduğu id- diasıyla 22 aydır tutuklu olan babası Mustafa Ge- zer'i öpmek isteyen 7 yaşındaki O.B.'ye jandar- ma görevlileri izin vemıedi. llköğretim birinci sınıf öğrencisi O.B., davası gö- rülecek olan babasını görnıek üzere Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne geldi. O.B. cezaevi aracmdan indirilen babasını görünce "Baba, baba. İzin ve- rin bir kere öpeyim" diye koşarak adliyenin bah- cesine geldi. Polis barikatını geçen O.B. tam ba- basına sanlırkenjandarma tarafindan yakalandı. Oğ- luııun ağladığını gören Mustafa Gezer ise "22 ay- dır görmüyorum. Ne olur izin verin, bir kere öpeyim" diye isyan etti. Yaşı kücük olduğu için du- ruşma salonuna ahnmayan O.B. babasına sarıl- masına izin verilmeyince ağladı. K.ı.lı BM eliyle Kürdistan • Baştarafı 1. Sayfada 5 Haziran 2008 tarihli olan beş sayfahk raporda, "Kürt böl- gesiyle" diğer bölgeler arasında "vatandaşların serbest dolaşı- mından" söz edildi. Bunun da bölgesel Kürt yönetiminin getir- diği yasal düzenlemeden kay- naklandığına vurgu yapıldı. Oysa, federal sistemle yöneti- len ülkelerde vatandaşların serbest dolaşımı bir koşula bağlanmı- yor. Bu durum ancak, iki ayrı devlet arasında düzenlenebili- yor. Bu nokta De Mistura'nın Kürtleri ayrı bir devlet ve siyasal yapı gibi algıladığını gösterdi. De Mistura raporunda Kürt yönetiminin "Kürtleştirme" de dahil olmak üzere bugüne kadar uyguladığı bütün politikaları "nıakul ve makbul" sayması, buna karşın merkezi yönetimin, uygulamalann olumsuzluklannı sürekli gündemde tutma çabası dikkat çekti. Raporun açıklanmasından son- ra gündeme getirilen itirazlar, De Mistura'nın bölgelerdeki in- sanlarla görüşmediğini ortaya koydu ve ihtilaflı olduğu ileri sü- rülen bölgelerdeki toprak ve ara- zi aidiyeti dikkate alınmadı. Tarafsız değil Raporun, "Irak devletinin geçnıişinde ihtilaf kavramının ne anlanıa" geldiği veya "han- gi bölgeler üzerinde ve kiıııler arasında ihtilaf yaşandığı" araş- tınlmadan hazırlanması dikkat çekti. Raporun sadece Kürtlerin genişleme amaçlı talep ettikleri Irak topraklannı kapsaması De Mistura'nın güvenilirliğini ve ta- rafsızlığını ortadan kaldırdı. Çünkü tarih boyunca bölgede hiçbir zaman "Kürdistan" diye bir devlet kurulmadığı, bu "var- hğın" sonradan feshedilip veya işgale uğrayarak başka ülkeye bağlanmadığı dikkate ahndığm- da, Kürt taleplerinin BM nezdinde hiçbir hukuksal dayanağı da bu- lunmuyor. Bu durum, "Velev ki böyle bir haklı talep olsa bile, bu durum diğer gruplara ve devletlere de benzer hak kazandırır. Irak devleti kurulurken Erbil Ker- kük'e bağlı bir kazaydı ve ye- ni devlette il haline getirilmiş ve Irak 14 ilden oluşmuştur. Bu durum Saddam dönemine ka- dar devam etmiştir. Saddam Irak'ı 18 ile çıkarmıştır. 2003 tarihine kadar yapılan illerin idari sınır düzenlemeleri yüz- lercedir. Hepsi mi ele alına- cak?" sorusunu gündeme getir- di.Irak'ta federal sistemin etnik te- meller üzerine kurulu olmaması nedeniyle raporun hangi temellere dayanarak çözüm üretmeye ça- lıştığı netleşmezken böyle bir durumda Türkmenler, Asuriler ve hatta Şebek veya Yezidilere de benzer bir hakkm doğması sonu- cunun ortaya çıkması gerekecek. Tezler boşa çıkıyor Raporda Telafer de ihtilaflı bölge olarak kabul edildi. Tela- fer'in yüzde yüz Türkmen yo- ğunluklu olmasına karşın "kim- ler arasında ihtilaf yaşanmak- ta olduğu" sorusu ise yanıtsız kaldı. Plan, ihtilaflarm çözülme- si kriterleri arasına Irak'taki 2005 seçimlerinin sonuçlannı da alarak şaibeli olan seçim sonuçlannı meşrulaştırdı. Bu durum, Kcrkük konusunda Türkiye'nin en sağlam tezlerinin boşa çıkması tehlikesini güçlendirdi. Yeni sistem nedeniyle öğrenciler artık 5. sınıftan itibaren dershanelere gitmeye başlıyor MEB dershanelere mahkûm etti ZEYNEP ŞAHİN ANKARA - Milli Eğitim Ba- kanlığf nın (MEB) yeni ortaöğ- retime geçiş modeli, daha ilk yı- lında eğitim sistemini bütünüyle dershanelere odaklı hale getirdi. Öğrenciler, ilk merkezi sınavlanna 6. sınıfta girecekleri için, artık 4 ya da 5. sınıftan itibaren dersha- nelere gitmeye başlıyor. Bir yan- dan dershane pazan büyürken, di- ğer yanda velilerin bütçesi zorla- nıyor; firsat eşitsizliği ise giderek derinleşiyor. MEB, ortaöğretime geçişte 8. sınıfta Ortaöğretim Kurumları Öğreııci Seçme Sınavı'na (OKS) girilmesini öngören modeli de- ğiştirdi. Buna göre bu yıl 8. sınıfta okuyan öğrenciler, önceki gün son kez OKS'ye girdi. Yeni siste- min en önemli ayağı ise Seviye Belirleme Smavlan (SBS) olacak. Bu smavlar, ilk kez bu yıl 6. ve 7. smıf öğrencilerine uygulanacak. SBS 6. sınıflar için 21 Haziran Cumartesi, 7. sınıflar için ise 22 Haziran Pazar günü yapılacak. MEB yeni modelini, "okul ba- şarısım ve okulun önemini art- ırmak, dershane bağımlılığını azaltmak" amaçlı olarak ka- muoyuna sundu. Ancak en baştan bu yana eğitimcilerin yaptığı uya- nlar haklı çıkarak, dershane ba- ğımlıhğı daha da artn. OKS'ye ha- zırlanmak için 7. ya da 8. sınıfta dershaneye gitmeye başlayan öğ- renciler, artık 6. sınıftan itibaren merkezi sınavlarla tanışacağı için dershaneye de dalıa erken gidiyor. Öğrenciler, 4 ve 5. sınıftan iti- baren dershanelere yazılır ya da özel ders almaya başlarken, orta- ya çıkan olumsuzluklar şöyle sı- ralanıyor: u0 Dershane pazan giderek büyüyor. Bir yandan mevcut ders- haneler SBS nedeniyle yeni sı- nıflar açıp yeni programlar baş- latırken, diğer yandan yeni ders- haneler açılıyor. v0 Veliler, birçok ihtiyacın- dan kesinti yaparak çocuklannı dershaneye gönderiyor. v0 Çocuklar, daha 6. sınıfta, sı- nav stresini de yaşamaya başlıyor. Test çözmeye ve dershanelere Seviye Belirleme Sınavlan ilk kez bu yıl 6. ve 7. smıf öğrencilerine 21- 22 Haziran tarihlerinde uygulanacak. aynlan zaman nedeniyle çocuklar ne okuldaki derslerine ne de ken- dilerini geliştirmeye yönelik her- hangi bir etkinliğe gerekli zama- nı ayırabiliyor. *> MEB dershane bağımlılığı- nı azaltmayı hedeflediğini savu- nuyor ancak SBS, diğer merkezi sınavlar gibi en fazla "neti çı- karmaya" yönelik bir model ol- duğu için, öğrenciler bol test çö- zerek sınav pratiği edinmek isti- yor. Okulda müfredat ancak ye- tiştirildiği için sınavlara hazırhk amacıyla öğrencilere fazladan bir zaman kalmıyor. Dolayısıyla ad- res dcrshaneler oluyor. v0 Ailelerin ekonomik gelirle- rinin kısıtlı olınası nedeniyle, öğ- rencilerin tamamı dershaneye gi- demediği, özel ders alamadığı için firsat eşitsizliği giderek bü- yüyor. Kendi çabasıyla sınava hazırlanmaya çalışan öğrenci ile dershanelere giden öğrenciler ara- sındaki farkın yanı sıra devlet okullan ile özel okullardaki öğ- rencilerin donanım açısından fark- lıhğı da bir başka sorunu oluştu- ruyor. Özellikle lngilizcc sorula- rında, özel okul öğrencilerinin daha avantajlı durumda bulun- duğu uyansı yapıhyor. BAKAN ÇELlK'lN AÇIKLAMALARI TEPKÎ ÇEKTl 'Amaç, velilereşirinlik y HtCRAN ÖZDAMAR İZMİR - Hafta sonu yapılan OKS'nin ar- dından Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, "Halk dershanekolik olmuş maalesef. Ço- cuklarınızı dershaneye göndermeyin kar- deşinı. Anne-baba olarak destek vereceğiz, ama çocuğu cendereye sokmak yanlış" söz- leri eğitimcilerin tepkisini çekti. Eğitimciler, ba- kanın şikâyet ettiği sistemi AKP hükümetinin oluşturduğunu vurguladılar. Eğitim-Iş Genel Başkanı Yüksel AdıbeUi, hü- kümetin kendini iktidar olarak görmediğini be- lirterek "OKS, son sıml'a giden öğrencilerimiz için geçerliydi. Öğrenci sekizinci sınıfta ders- haneye gidiyordu. Değişen sistemle birlikte öğ- rencilerimiz altıncı sınıftan itibaren dersha- nelere gitmeye başlayacak. Bakanhk, şikâyet etme yeri değil, çözüm yeridir." dedi. Çelik'in açıklamalannın görüntüden ibaret olduğunu belirten Adıbelli şunlan söyledi: "Bakan, sıra- dan bir vatandaş gibi açıklama yapıyor. Bu açıklamalara karşı sadece insana gülerler di- yebiliyorum. Bu sistemi belirleyen onlardır. Ayaküstü yapılan açıklamalarla velilere şirin gözükmek isteniyor. Asd veliler şimdi ders- hanekolik olacak. 6.7. ve 8. sınıfta öğrencile- rimiz dershaneye yönelecek. Dar gelirli aile- lerimiz yemeyecek, içmeyecek çocuklannı dershaneye gönderecek." 1.5 milyon YTL: 480069 100binYTL: 349471 25binYTL: 157715 MİLLİ PİYANGO ÇEKİLDİ 5000 YTL: 1000 YTL: 447185 324856 150 YTL: 054169 138746 186047 232494 274690 316990 362285 390085 402751 427278 475985 500761 554802 598429 649943 005778 054667 158849 193650 234387 290505 328812 367235 394511 404190 433668 478745 508122 566652 600856 654483 008321 060031 174279 200920 255721 294305 340452 368873 395532 412322 435075 481742 509788 579550 604115 666208 032814 088678 178226 207904 266072 298415 341308 372378 398639 413422 442891 491303 542120 580017 615993 667042 040934 103669 181199 212466 272514 305213 352812 376040 400048 419653 447534 492463 552514 583667 628495 673217 041443 132876 183190 220590 274534 316078 355867 383224 402190 419869 460618 497425 554316 594140 640636 674581 553541 555881 560483 562687 562803 563256 566495 570567 572200 573805 587463 590314 592120 596908 597336 604430 604802 607513 684687 689646 691152 692393 693785 607812 608313 610154 612061 615859 617769 100 YTL: 009785 028044 031133 036222 042424 622222 624322 652609 664937 671317 675546 045972 054206 057071 057315 057957 058656 699187 063653 064482 069589 076837 077613 082067 80 YTL: 02284 02478 02652 04477 06601 07094 092127 094762 101331 103155 103533 103812 08634 08966 09763 11694 11765 13971 14842 104234 107417 113602 114416 118671 121142 15056 16054 17120 19232 20100 20682 20856 123631 127266 139517 143726 148023 152606 2 2 6 51 23416 24023 25870 26824 30303 31346 154249 162194 162777 166321 166575 166641 31480 32303 33201 33269 33764 34071 43938 185187 185307 189815 195723 196811 200078 47316 47864 47963 48146 50449 51265 51646 206010 208162 209360 209504 212272 217581 53404 56054 56890 57338 58186 58946 60000 220617 228886 229022 239097 244219 249646 60751 61681 63683 64597 65506 65979 67955 250395 257786 260095 263002 264250 268016 70086 72377 72493 73866 78029 78201 78325 268930 281155 291480 294269 294939 303827 79228 80204 81275 83813 84368 86988 87192 304472 305402 310377 311655 339822 352333 87522 90093 91423 91509 93349 93385 93486 353640 359695 361306 370912 374573 388492 93539 96028 97477 98703 393874 395528 402839 408066 411510 411668 40 YTL: 0021 0146 0423 0929 2092 2232 2965 412947 415768 422782 426750 428117 438824 3175 328O 3721 3848 4296 4434 5771 6063 6999 447039 458745 462971 463132 465564 470468 7566 7763 8562 9348 471143 487886 489731 497248 501222 505062 30 YTL: 029 048 113 147 263 306 442 448 527 516009 522912 523586 527108 531287 533494 725 927 959 533633 533756 536898 544891 545282 547919 20 YTL: 10 41 64 96 97 Amortl:2ve5 -jy^v Sulu kar > Gök gürültülü GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada AKP de aynı yolun yolcusu ama, önemli bir farkla: Oluşturduğu medya gücünün de desteğiyle, seçenek olabilecek partileri ve hareketleri zayıf- latıyor. Bununla da yetinmiyor, işine gelmeyen devlet kurumlarını da eritmek ya da bitirmek için her şeyi yapıyor. AKP'li Adalet Komisyonu Baş- kanı Ahmet lyimaya'nın soyadıyla ters önerisi bunun bir örneği. Ankara kulislerinde sorulan sorulardan biri şu: AKP'nin karşısına güçlü bir seçenek çıkabilir mi? Soruyu biraz daha açmak gerekirse; mevcut partiler içinde AKP'ye rakip olabilecek var mı, yoksa yeni arayışlar bu sonucu verir mi? AKP, geldiği kökü kuruttu. Erbakan'ın Saadet Partisi, çekirdek bir kulüp havasında. Bu çekir- dekten güçlü filizlerin yükselmesi zor. Zira, tari- katlar ve cemaatler imanın yanı sıra paranın da tadına vardı. AKP, o kökün üstüne, genleriyle oy- nanmış ürünler örneği, bambaşka bir yapı oluş- turdu. ••• AKP kendi köküne seçim barajı suyu dökmek- le kalmadı, merkez sağı da bitirdi. AKP'nin mer- kez sağ kökenlileri, yerlerini beğendiklerinden ya da başka gidecek yer bulamadıklarından olsa gerek, kalmaya devam ediyorlar. Merkez sağın iki partisine gelince... ANAVA- TAN ve DP'nin başında bulunan genel başkanlar sanki şöyle bir görev almışlar: Bizden artık bir şey olmaz. Merkez sağda ha- reket yaratabilecek kişilerin çıkmaması için bizim genel başkanmış gibi görünmemizde fayda var. Kapıları tutalım ki, başka biri girip AKP'nin karşı- sına rakip olmaya kalkmasın. Biz, partilerimizi AKP'ye zarar vermeyecek kadar yüzde 1-2'lik oylarda tutalım; böylece hem merkez sağ varmış gibi olsun hem de yokmuş gibi AKP yürüsün! Her iki lideri de kutluyoruz... Görevlerini başa- rıyla yürütüyorlar. Böylesine "soylu mumlar" nereye kadar kendi- sini genel başkan olarak kabul ettirir, kestirmek zor. MHP'nin iç gündeminde de şu soru var: Siyasi yelpazede geleneksel yerimizi genişle- tebilir miyiz? Soruya şu yanıtı veriyorlar: AKP'ye oy veren kesimi kendimize çekersek, olabilir... Bunun için, AKP'nin kullandığı politik malze- meleri elinden almak ve bunları MHP'leştirerek dönüştürmek istiyorlar. Bize göre bu yol, MHP'yi AKP'nin kapsama alanı içinde tutmaktan başka bir işe yaramaz. ••• Girişteki iki şıktan birincisinin yarısını analiz et- tik... Olası yeni hareketleri ve sol seçenekleri ay- rıca sütuna yatıracağız... Ikinci şıkka geçelim... Başta dokunulmazlıklar olmak üzere çeşitli ne- denlerle Meclis'teki tüm denetim yolları işlevini yitirdi, elde bir tek Anayasa Mahkemesi kaldı. Mahkeme de bu işlevini yerine getirmekte karar- lı görünüyor. AKP gibi tek parti iktidarlarında partinin iç de- netim yolları da önemlidir. Ama bu AKP'de yok... Birinci şıkkı AKP'nin içine uyarlamak gerekirse; partide Erdoğan'ın seçeneğinin olmadığı konu- şuluyor. Gül, Köşk'te kendini kollamakla meşgul... Arınç, ağzını tutamıyor, partiyi nasıl tutacak! Toptan? Toptan'ın çıkışları, ileride olası bir "liderarayı- şına" dönük olmasın! ankcum@cumhuriyet.com.tr AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK DüşveAlfabe • Baştarafı Arka Sayfada Şimdi dünyanın en güzel denizlerinin birinin ma- visinde düş kuşu olmak için bir araya geldik. Sayımız çok az olabilir ama hiç kuşkunuz olmasın, bu deli denizin deli kızlan dalgalan aşıp bizim düşlerimi- zi ağaç alnnda uyuyan çok yaşlı bir adama, darıs eden bir genç çifte, beşiğinde sallanıp duran küçük bir be- beğe bile ulaştırabilirler. Ve işte 0 zaman yepyeni bir dünyanın bütün dil- lerinde yepyeni bir alfabe yazmaya başlayabiliriz, adı barış ve aşk olan. Neşenin asla unutulmadığı bir alfabe. Bir ses duymaya başlamadınız mı? Şöyle dedi su: ben deniz olduğumda deniz kızlannın şarkılanyla ben sarhoş olurum ve 0 zaman şamatacı yunuslar bir koşu tuttururlar, zıplaya hoplaya atlarlar dalgaların üstünden başım döner ve mutluluk gelir beni bulur. Fabrikaya eşekli protesto • FETHİYE (Cumhuriyet) - Fethiye'nin Yeşil Üzümlü beldesinde kurulmak istenen çimento fabrikasına karşı beldede yaşayan yabancılar eşekli protesto gösterisi düzenlediler. Üzümlü köylülerinin eylemine destek veren yabancılar, üstünde, "Hayır çimento, hayır yeni ev almak", "Üzümlü benim evim, yeşili muhafaza edelim" yazılan asılı eşekle birlikte yürüyüşe katıldılar. 2007 yılınm Eylül ayından bu yana fabrikanın kurulmaması için mücadele eden köylüler, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu- nun yenilenmesini istiyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle