22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHÜRİYET 30 MAYIS 2008 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 24 Sinop Edirne B 21 Adana B 31 PB 27 Samsun 20 Mersin Kocaeli PB 25 Trabzon 19 Diyarbakır PB Çanakkale PB 23 Giresun Y 19 Şanlıurfa PB izmir PB 30 Ankara PB 23 Mardin PB Manisa Aydın _B 32 Eskişehir PB 23 Siirt PB Denizli B 34 Konya B 24 Hakkâri B 32 Sıvas PB 20 Van Zonguldak PB 23 Antalya B 31 Kars Yurdun kuzey ve doğu kesiınleri parçalı ve çok bulutlu, Orta Karaderliz kıyıları. Doğu Karade- niz ile Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı ve Van çev- releri kısa süreli sağa- nak ve gök gürültülü sağanak yagışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklı- ğı kuzey kesimlerde bi- raz artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B PB B Y Y Y Y Y 24 17 25 17 20 20 21 24 Berlin B 29 Moskova Budapeşte B 30 Aşkabat Madrid Y 22 Astana Viyana Belgrad _B 28 Taşkent Soyfa Roma B JV[ Bakû 28 Bişkek 25 Tiflis Atina PB 30 Kahire Münih 30 Zürih Y 23 Şam 0Açık Parçalı bulutlu Bulutlu k Çok bulutlu Yağmurlu GUNCEL aJINKYTAKCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada Altı yıldır ülkeye yerleşmiş kuralları, gelenekleri yıkan ve yıkmaya çalışan AKP iktidarı. Daha önceki benzer olaylardan sonra son skandal, dinleme gerçeğine noktayı koydu. Kamuoyu CHP Genel Merkezi'nin dinlendiğine inanıyor. Ama şu soruya yanıt aranıyor, araştırılı- yor: Kim veya kimler tarafından?.. Kuşkusuz CHP haklı. Zira genel sekreterin oda- sındaki konuşmaları bina dışından dinleyecek ye- tenekte araç ve gereçler ancak devletin kimi bi- rimlerinde, Emniyet'te, Jandarma'da bulunuyor. ••• Dinleme olayları ve olanakları yeni değil. Sov- yetler zamanında Moskova Büyükelçiliği'nde müsteşar olarak görev yapan rahmetli Semih Günver, bana karşı bir binaya yerleştirilen alet- lerle büyükelçiliğin örneğin -6. Cumhurbaşkanı- Büyükelçi Fahri Korutürk'ün çalışma odasının dinlendiğini anlatmıştı. "Peki ne yapıyordunuz, ne önlem alıyordunuz" diye sorduğumda çoğu za- manki muzip gülüşüyle, "Herhalde Sovyet hükü- metine bizi dinliyorlar, odanın içini fotoğraflıyorlar diye şikâyet edecek değildik. Büyükelçiliği hükü- mete bağlı birimler dinliyordu" demişti. Ne tür önlem aldıklarını sordum, şöyle yanıtla- dı: "Konıtürk ile mahrem kalması gereken konula- n bahçede görüşüyorduk". Bu örneğe bakarak Baykal ile Sav'a; bundan böyle görüşmelerini parti bahçesinde yapmaları- nı mı salık versek acaba? Şimdilik adları ve konumları açıklanmayan çe- teleşen "kimi dinci örgütlerde" de bu araç ve ge- reçler bulunabilir. Din örtüsü altında dinci çetelerin oluşmasını ve devlet içinde etkili duruma gelmelerini kim sağla- dı? Dinci AKP iktidarı! Müslümanlara, din kuruluşlarına daha çok öz- gürlük diye diye devleti tepelediler... • •• CHP lideri Deniz Baykal'ın parti genel sekrete- ri odasının dinlendiğinin kanıtlanmasından sonra, "Devlet içinde yuvalanmış birileri dinliyor, sonra dinci birgazeteye servis yapıyor" diyor, eleştiri ok- larını dinlemeden sorumlu hükümete yöneltiyor. Ana muhalefetin suçlamalarına karşı hükümet- ten ve iktidar partisinden gelen yanıtları dikkatle okumak ve irdelemek gerekiyor. Içişleri Bakanı ile her şeyi bilen, her konuda aşı- rı fanatik partici ikinci adam DMM Fırat, her ikisi, iktidarı savunuyor, dinlemeyi hükümetin gerçek- leştirdiğini reddediyor ve fakat: Yasadışı dinlemelerin olduğunu, olabileceğini itiraf ediyorlar. Şimdi bu efendilere sormak gerekiyor. Siz ne- siniz? Devleti yöneten, her istediğini yapan, ulus- tan yetki aldığını söyleyerek burnundan kıl aldır- mayan iktidar değil misiniz? Yasadışı kimileri ana muhalefeti dinlemeye cü- ret ediyorsa; sizin göreviniz, bunları; "devlet için- de yuvalanan" veya dinleme gücünü nereden al- dığı şimdilik bilinmeyen gizli örgütleri ortaya çı- karmak başlıca göreviniz değil mi? Hükümet dinlemiyordiyeceksin... sanki gerçe- ği açıklayarak görev yapmış gibi dinleyenlerin devlet dışında olabileceğini söyleyerek işin için- den sıyrılacaksın. Kimi kandırıyorsunuz? "Teknolojik olanaklar devlet içinde yerleşmiş belli çetelerin aracılığıyla bir kısım vatandaşlara, (tabii şimdi de siyasal partilere) karşı sistematik olarak kullanılmaktadır". Baykal'ın sözünü ettiği çeteler devlet kurumları içinde, devlet içinde bu iktidar sayesinde rahatça çalışan kimi örgütler olabilir. ••• Güne damgasını vuran bir başka olay; başba- kanlarının gözdesi, yanından ayırmadığı, ABD'de çocuklarının eğitimini emanet ettiği, yazları tatili- ni kıyı kenti evinde yaptığı Remzi Gür'ün rüşvet vermekten 10 ay hapse mahkûm olması ve... sa- ğa sola namus, erdem, rüşvet alan da veren de Allah indinde makbul değildir nutukları atan, rüş- vetin belgesi olmadığını söyleyen RTE'nin gıkı çıkmıyor. Üstelik Remzi Gür, 11'incinin seçilmesine oy vermesi için bir CHP milletvekiline rüşveti AKP grup başkanvekilinin odasından öneriyor. AKP Genel Başkanı ve Başbakan olan zatın bu girişimlerden haberi olmadığı düşünülebilir mi? Remzi Gür rüşvetin de belgesi olduğunu kanıt- ladı. Teşekkürler! Siyasi Yasaklılık... Sabih KANADOĞLU Onursal Yargıtay Cumhnrivet Başsavcısı • Baştarafı 2. Sayfada C- Anayasanın 84'ün- cü maddesinde, millet- vekilliğinin sona erdi- rilmesi durumunda kı- sıtlamanın süresi gös- terilmemiştir. 69 ve 84'üncü nıaddeler ayrı hııkuksal konu ve ku- rallan düzeıılemektedir. 69'uncu maddede yer alan sürenin kiyas yo- luyla 84'üncü madde için uygulanması ola- naklı değildir. Bu ne- denle milletvekilliği so- na erdirilen kişi hakkın- da anayasanın 69'uncu ve 2820 sayılı yasanın 95'inci maddelerinde öngörülen yasaklar kıış- kusuz uygulanacaktır. Ancak sona erdirilen milletvekilliği, sadccc seçildiği dönemle sınır- lıdir. Zamanında veya erken bir milletvekilliği genel seçiıninde bağını- sız aday olmasını önlc- yecek hiçbir yaptınm yokrur. Yüksek Seçim Kıırulu'nun 19.9.2002 gün ve 610 sayılı kara- n da bu doğrultudadır. Ancak yukarıda yazı- lı nedenlerle, aynı dö- nem içerisinde yapılacak bir ara seçinıde aday olabümeleri olanaklı de- ğildir. A n a y a s a d a , 03.10.2001 gün ve 4709 sayılı yasa ile yapılan değişikliklerde, gerekli özenin ve amaçlanan uyumun gözetiLmenıesi, ilerde yeni tartışmalara ve benzer garabetlerin oıtaya çıkmasına neden olacaktır. Kermese de din bulaştı Ilim ve îhsan Sosyal Yardımlaşma Derneği, tstanbul'un göbeğinde duvarlara, işyerlerine astığı duyurularda kadmları ve erkekleri farklı saatlerde çağınyor AYKUT KÜÇÜKKAYA AKP'nin iktidara gelmesinin ar- dından dinci demekler şeriata duy- duklan özlemi yaptiklan etkinlikJer- lc gideriyorlar. tstanbul'un göbeğin- de, Cihangir'de dinci bir denıeğin du- varlara, işyerlerine astığı duyuru afi- şi "harem-selamlık"ı farklı bir bo- yuta taşıdı. Dinci denıck haziran ayı- nın başinda düzenleyeceği beş günliik kemıese kadınlan ayn, erkekleri ay- n saatlerde çağınyor. 2003 yılmda ku- rulan Ilim ve lhsan Sosyal Yardım- laşma Denıeği 4-8 Haziran 2008 ta- rihlcri arasıııda 5 gün boyunca "Fi- ruzağa Kafeterya"da demekyaranna kermes düzenleyecek. Demek üyeleri Cihangir'de birçok işyerinin, bakka- lın caınına "Kermese Davet" afişle- ri astı. Bazi işyerleri afişlcri as- mazken, derneğin afışleri Cihan- gir'de duvarlan "süslemeye" başla- dı. Afişte, "Gıdadan giyime, el sa- natlarından çeyize, hediyelik eşya- lardan süs eşyalarına, ev eşyala- rından çocuk giysilerine... her tür- lü eşyalann sergilendiği derneğimiz yararına düzenlediğimiz kermesi- mize katılımlarınızı bekliyoruz" denilerek şu ifadeye yer verildi: "Saat 09.00-19.00 arası bayanla- ra, saat 19.00-23.30 arası erkekle- re açıktır..." Firuzağa Canıii altmdaki bir kafe- teryada yapılacak kermesin afişinde yer alan telefon numarasını çeviri- yoruz. Karşımıza çıkan kişi, telefo- numuzdan ve sorulannıızdan rahatsız oluyor. Konuşmamızdan afişte yer alan telefonıın kafeteryanm tclefonu olduğunu anlıyoruz. Ismini vemıek- ten kaçınan kişi, işyerinin yetkilisi ol- madığını belirterck, kermes için işyeri sahibinin kafeteıyayı kiraya verdiği bilgisini aktararak telefonu kapatıyor. Cihangir'in ara sokaklannda duvar- lan süsleyen afişin bazı işyerlerinde asılı, bazılannda asılı olmadığını göriiyoruz. Afişleıin üç kişi tarafından asıldığını gördüğünü ve kendi işyerinc ise asmaya izin vennediğini belirten bir işyeri sahibi, "Böyle harem-se- laıulık bir kermesin Cihangir'de düzcnleniyor olması bana ilginç geldi. Acaba kermesin afişini işye- rine asanlar, bu ayrıntıyı gördü mü?" sözleriyle tepki gösteriyor. KERMESE DAVET...gıdadan giyime el sanatlanndan çeyize hediyelik eşyalardan sîis eşyalanna ev e^yalarından çocuk giysilerine... her ttirlü eşyaların sergilendigl derneğimiz yararına düzenlediğimiz kermesimize katılınılarınızı bebliyoruz. Teşekfeür ederiz. KERMESİN YAPILACAĞITARİH 04 -05-06-07-08 HAZİRAN 2008 SAAT 09.00 -19.00 ARASI BAYANLARA SAAT 19.00 - 23.30 ARASI ERKEKLERE AÇIKTIR. KERMESİN YAPILACAĞI YER: FİRUZAĞA KAFETERYA FİRUZAĞA MAH, PALAŞKA SK. NO: 131/1 (FİRUZAĞA CAMİİ ALTI) ÇWTlT 'rAp| |l Tf '*7J$W* Ankaralılara haber vermeden 3 hafta Kızılırmak suyu içiren başkana tepki yağdı: Gökçek halkı 'denek' yaptı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Anka- ra Anakent Belediye Başkanı Melih Gök- çek'in, başkentlilcre ha- bersizce 3 haila boyun- ca Kızılımıak suyunu kullandırması konu- sunda Tüketici Hakları Demeği (THD) yargıya başvurmaya hazırlanır- ken, Gökçek'e tepki yağdı. CHP Genel Baş- kan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Ankaralıların "kobay" yapıldığını söylerken, Çankaya Be- lediye Başkanı Prof. Muzaffer Eryılmaz "Ooğacak her sağlık sorununun nedeni Gökçek'tir" dedi. Daha önce Kızılır- mak suyunu analiz eden sivil toplunı örgütleri, suda yüksek oranda sül- fat olduğunu, nıiktan az da olsa arscnik vc si- yanür gibi zehirler bu- lunduğuuu saptamıştı. Once makineler sonra insanlar... Çalışnıayı yapan sivil toplum kuruluşlarmdan Kimya Mühendisleıi Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ceren Örten, suda "arıtılması oldukça güç" derecede siilfat bıılunduğunu anımsattı. Örten, bunun kireçlen- nıcye yol açacağını ve ilk etapta bozulacak elektrikJi eşyalarla, bo- rulardaki kireçlenmclcr nedeniyle, maddi zarar oluşturacağını kaydetti. Orta vc uzun vadcde sülfatın sağlık sorunla- nna yol açacağını dile getiren Örten, suda ay- nca yüksek oranda cı- va olduğunu kaydetti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ise tepkisini, "Bu, gay- ri ciddi, Ankara hal- kının kobay yerine ko- nulduğunu güstercn bir açıklama. Ankara halkı kobay yerine ko- nularak üzerinde de- neme yapılabilir mi?" sözleriyle dile getirdi. Çankaya Belediye Başkanı Eryılmaz da "Dünyanın hiçbir me- deni ülkesinde böyle bir yönetim rezaleti, vurdumduymazlık, böyle bir başıboşluk görülmez. Yapılan, in- sana hakarettir. Hiç- bir bilimsel kriteri dik- kate almadan insaııla- ra nc olduğu belli ol- ınayaıı suyu içirmek sadece Gökçek'e ya- kışan bir davranıştır; en hafıf deyimle ke- pazeliktir" dedi. Gökçek suç işlcdi THD Başkanı Tur- han Çakar, füketicile- rin hakJarını ihlal edcn Gökçck'in suç işledi- ğini belirtti. Çakar" "Belediye başkanı ola- rak görevini gerekti- ği gibi yerine gerire- ınemiş, yetkisini su- iislinıal etmiştir" dedi. Tükclici Denıekleri Fe- derasyonu Başkanı Ali Çetin de Ankaralıla- rın iradeleri dışında "denek" olarak kulla- nıldığını vurguladı. Çe- tin, "İnsanlaı ı denek olarak kullanmak ağır bir insanlık su- çudıır ve bu suçu iş- leyenler hesap vere- cektir" diye konuştu. "Dün >a SigarasızGünü"nedeniyle lıbbi Oııkoloji Derneği'nin düzenlediği basın toplantısında konuşan Prof. Sevil Bavbek, sigaranın tüm kanserlerin yüzde 30'undan sorumlu olduğunu, yılda 1 nıilyon 400 bin kişinin ölünıünc yol açtığını, Türkiye'de ise 15 nıilyon kişinin sağlığını tehdit cttiği- ni söyledi. Prof. Ahnıet Denıirkazık da kapalı alanlarda başlayan sigara yasağıııı anım- satarak "Tiyrakilcrden cn az §00 bin kişinin sigarayı bırakaeağını düşiinüyoruz" di- ye konuştu. Güngören Belediycsi Gençlik Meclisi üyeleri de sigaraıun zararlarına dikkat çekmek amacıyla etkinlik dü/.eııledi. Etkinlik kapsamında bir tabut dolusu sigara ve çaknıak temsili olarak gömüldii. Güngören Belediye Başkanı Yücel Kara- maıı. sigaraya karşı yürütülen her türlü nıücadcleyi desteklediklcrini söyledi. Bele- diye sağlık ekipleri, sigarayı bırakmak isteyenlerin nikotin ölçünıünü yaptı. Ankara'nın suyu hâlâ kirliI Yerel yönetimler 1998 yılında da içilmeye uygun olmadığı kanıtlanan Kızılınnak suyunun temizlenmesi için gerekli adımlan bir türlü atmadı SELDA GÜNEYSU ANKARA - Ankara Anakent Be- lediye Başkanı Melih Gökçek'in, "Suyumuz son derece sağlıkh" di- yerek savunduğu ve 21 gün önceden başkentlilcre haber venncden içirdi- ği Kızılırmak suyunun kirli olduğu bilgisi yeni değil. Suyun kirliliği 1998 yılında da kanıtlanmıştı. Dönemin CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, 1998'de, Çevre Bakanı tmren Aykut'un yanıtlaması iste- miyle TBMM'ye sonı önergesi ver- nıişti. Aykut, soru önergesinde yö- neltilen "Kızılınnak'ta kirlilik öl- çümleri yapılıyor mu? Sonııçları nelerdir" sonısıma şu yanıtı vennişti: "Bakanlığımız tarafından 1991 yılında, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanhğı'na 'Kızılımıak Havzasrnda Yüzcysel Sulann Kir- lenme Dummunun lncelenmesi ve Kalite Sınıflarınm Tespiti' amacıy- la bir proje yaptırılmıştır. Proje ve- rilerine göre Kızılırmak'taki kir- lenme ileri boyutlarda görülmek- tedir. Mevcut kirlenme miktarla- rı ise bölgelere göre değişim gös- termektedir. Örneğin, Kırıkka- lc'ye kadar nehir suyu daha te- mizken, Kırıkkale'den itibaren kirlilik artnıaktadır. Seyrelme ne- deniyle Karadeniz'e döküldüğü noktada kirlilik tekrar azalmak- tadır. Ayrıca GEF-Karadeniz Çev- re Programı çalışmaları netice- sinde hazırlanan 'Teşhise Dayah Tanı Analizi'ne göre Kızılırmak Nehri; Karadeniz'e dökülcn biyo- lojik oksijen ihtiyacının (BOİ) yüz- de 0.76'sını (6680 ton/yıl), toplam askıda katı maddenin yüzde 0.91'ini (490 bin ton/yıl), inorganik azotun yüzde 10.35'ini (4730 ton/yıl), fosforun yüzde 0.65'ini (2465 ton/yıl) taşımaktadır." Aykut aynca "Kızılırmak'a boş- altılan sanayi atıkları var mıdır? Varsa hangi yerleşim birimlerin- deki hangi kuruluşlar, atıklarını arıtmadan Kızılırmak'a boşalt- maktadır" sonısıma da şu yanıtı ver- mişti: "Kızılırmak Nehri'ne atık- su deşarj eden fabrikaların sayısal dağılımı şöyle: Sıvas ilinde (ilçeler dahil) 10 fabrika; Kırşehir ilinde 1 fabrika; Avanos ilçesinde 3 fabri- ka; Kayseri ilinde 40 fabrika; Kı- rıkkale ilinde 9 fabrika." CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, 1998'den bu yana Kı- zıhrmak suyunun temizlenmesi yö- nüııde gerekli adımlann atıldığına inanmadığını söyledi. Ateş, "Ko- ııuyla ilgili 2004'te Ankara Valili- ği'nin de bir raporu bulunuyor. En son valilik de suyun kirli olduğu- nu belirtmişti. Valilik o günden sonra bir daha da Kızılırmak su- yuyla ilgili bu türlü bir toplantı ger- çckleştirmedi. Bana göre değişen bir şey yok. Su hâlâ kirli. Meslek örgütlerinin raporları da bu du- ruma işaret ediyor" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Insanın en temel haklarından haberleşme özgür- lüğü, dikta dönemlerini aratmayacak derecede teh- dit altında. CHP Genel Merkezi'nin dinlenmesi olayını da içi- ne alarak son dönemdeki dinlemeleri üç açıdan ir- deleyelim: 1- Dinleme olayı. 2- Dinlenen konuşmanın medya tarafından ya- yımlanmasi. 3- iktidarın, olanlar karşısındaki tutumu. Sıralamayı oluş biçimine göre yaptık ama, vahim- lik reytingi tersten başlıyor. Telefonların hangi nedenlerle ve nasıl dinlenece- ği yasalarla belirlenmiş. Bunun dışındaki tüm dinle- meler yasadışı. Ancak olayın bu yönünü çoktan aş- tık. Telefon ve ortam dinleme yoluyla elde edilen bil- gilerin psikolojik savaşın en önemli malzemesi ola- rak kullanıldığı bir ortamda yaşıyoruz. ••• Telefon dinlemeleri eskiden de var mıydı? Evet... Ancak önceki dönemlerde dinlenen telefonlardan elde edilen bilgiler bugünkü kadar densizce ka- muoyunun önüne atılmazdı. CHP dinlenmiş... Diyaloglar metne dökülmüş... Ya- zılı bir organ aracılığıyla ilan ediliyor... Bu duruma ilişkin pek çok benzetme yapılabilir ama, ilk aklımıza gelen şu: Eve giren hırsız, çaldığı malları ertesi gün ilanen du- yuruyor! Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye'de oluyor. Medyanın bir bölümü artık her türlü yasadışılığın, kural dışı davranışın sergilendiği kanunsuz birbölge haline geldi. özellikle kökten AKP'ci medyanın öyle bir yayın anlayışı var ki, yukarıdaki benzetmenin ar- kasını getirmek gerekirse; neredeyse hırsızın çaldı- ğı malların değerli olduğunu iddia edip, ev sahibine nereden buldun diye soracaklar! Mahkemeden izin alınarak yapılan dinlemelerin bi- le medyaya yansıması yasak. Bu yasak belli yayın or- ganları tarafından delinmeye devam edildiğine göre akla şu soru geliyor: Acaba Türkiye'de medya, yasanın uygulanacağı or- ganlar -uygulanmayacağı organlar diye ikiye mi ay- rıldı? ••• AKP'nin tutumu bize göre, aktardığımız ilk iki şık- tan çok daha çirkin. Önceki telefon dinlemelerinde AKP'den gelen tepkiler hep şu yönde oldu: "Dinleme sırasında yapılan konuşmalar doğru mu yanlış mı, muhataplan açıklasın!" Adamın evi soyulmuş; evinde neden değerli eşya bulunduruyorsun, diye hesap soruyorlar! CHP olayında Densiz Bir Kırat aynı tavrı sergiledi! AKP'liler diyor ki; bu olaylarla bizim bağlantımız yok. Asıl o vali CHP'ye neden gitmiş, onu söylesin! lyi, o zaman telefonlardan sonra seyahatler de iz- lemeye alınsın! AKP izin vermezse, gidilmesin... Böylesi olaylarda faili bulmak için şu sorunun ya- nıtı etkili olabilir: Bu kimin işine yarıyor? Soruyu çengelli bırakıp, iki soru daha soralım: 1 - Bugüne kadar dinlenen ve ifşa edilen kişiler as- ker, yargı mensubu, akademisyendi. Buna muhale- fet partisi eklendi. Bunların ortak paydası AKP ikti- darına mesafeli oluşlarıydı. Bu rastlantı mı? 2- Bunca telefon konuşması ortaya çıkıyor da; ne- den bir AKP'linin ihale ya da kadrolaşma telefonu çık- mıyor? Tam bir k-ara rejim ortamındayız! ankcum@cumhuriyet.com.tr 5 KÎŞİ GÖZALTINDA Izmir'de bombalı eylem önlendi İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro) - Izmir'e bom- balı eylem yapmak amacıyla gelen tcrör örgü- tü üyesi, 500 gram A-4 tipi plastik patlayıcı ve bombayı atcşlemede kullanılan düzenekle ya- kalandı. Polis ekiplerince terör örgütü üyesi F.Y. (29) ile evine gittiği Kadifekale'deki ağa- beyi S.Y. (36) ve kendisine emniyet ve askeri- yeye ait noktalarda yaptıkJarı keşifte yardımcı olan A.S'nin de aralannda bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı. Üzerinde "Hasan Yağmur" adına düzenlcnmiş sahte kimlik ele geçirilen F.Y'nin 10 yıldır örgüt kamplannda, askeri, siyasi ve bomba eğitimleri aldığı, örgüt adına da çeşifli eylemlere katıldığı tespit edildi. 'TEFTİŞLE UĞRAŞMASINLAR' Bakan Atalay'dan belediyelere koruma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tçişleri Ba- kanı Beşir Atalay, belediye başkanlarının se- çilmiş kişiler olduğunu belirterek çok sayıda teftiş ve yargıyla uğraşmalannı istemediğini söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda, belediyelere genel bütçe vergi gelir- lerinden pay aynlmasına ilişkin teklifin tümü üzcrindeki görüşmeler tamamlandı. Atalay, milletvekillerinin, mahalli idarclcrin dene- timleriylc ilgili eleştirileri üzerine, "Belediye başkanları seçilmiş kişiler. Çok da teftişle, yargıyla uğraşsınlar istemcm" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle