Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHÜRİYET 30 MAYIS 2008 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 24 Sinop
Edirne
B 21 Adana B 31
PB 27 Samsun 20 Mersin
Kocaeli PB 25 Trabzon 19 Diyarbakır PB
Çanakkale PB 23 Giresun Y 19 Şanlıurfa PB
izmir PB 30 Ankara PB 23 Mardin PB
Manisa
Aydın
_B 32 Eskişehir PB 23 Siirt PB
Denizli
B 34 Konya B 24 Hakkâri
B 32 Sıvas PB 20 Van
Zonguldak PB 23 Antalya B 31 Kars
Yurdun kuzey ve doğu
kesiınleri parçalı ve çok
bulutlu, Orta Karaderliz
kıyıları. Doğu Karade-
niz ile Kars, Ardahan,
Iğdır, Ağrı ve Van çev-
releri kısa süreli sağa-
nak ve gök gürültülü
sağanak yagışlı, diğer
yerler az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaklı-
ğı kuzey kesimlerde bi-
raz artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
PB
B
Y
Y
Y
Y
Y
24
17
25
17
20
20
21
24
Berlin B 29 Moskova
Budapeşte B 30 Aşkabat
Madrid Y 22 Astana
Viyana
Belgrad
_B 28 Taşkent
Soyfa
Roma
B JV[ Bakû
28 Bişkek
25 Tiflis
Atina PB 30 Kahire
Münih 30 Zürih Y 23 Şam
0Açık Parçalı bulutlu Bulutlu k
Çok bulutlu Yağmurlu
GUNCEL aJINKYTAKCAYUREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Altı yıldır ülkeye yerleşmiş kuralları, gelenekleri
yıkan ve yıkmaya çalışan AKP iktidarı.
Daha önceki benzer olaylardan sonra son
skandal, dinleme gerçeğine noktayı koydu.
Kamuoyu CHP Genel Merkezi'nin dinlendiğine
inanıyor. Ama şu soruya yanıt aranıyor, araştırılı-
yor: Kim veya kimler tarafından?..
Kuşkusuz CHP haklı. Zira genel sekreterin oda-
sındaki konuşmaları bina dışından dinleyecek ye-
tenekte araç ve gereçler ancak devletin kimi bi-
rimlerinde, Emniyet'te, Jandarma'da bulunuyor.
•••
Dinleme olayları ve olanakları yeni değil. Sov-
yetler zamanında Moskova Büyükelçiliği'nde
müsteşar olarak görev yapan rahmetli Semih
Günver, bana karşı bir binaya yerleştirilen alet-
lerle büyükelçiliğin örneğin -6. Cumhurbaşkanı-
Büyükelçi Fahri Korutürk'ün çalışma odasının
dinlendiğini anlatmıştı. "Peki ne yapıyordunuz, ne
önlem alıyordunuz" diye sorduğumda çoğu za-
manki muzip gülüşüyle, "Herhalde Sovyet hükü-
metine bizi dinliyorlar, odanın içini fotoğraflıyorlar
diye şikâyet edecek değildik. Büyükelçiliği hükü-
mete bağlı birimler dinliyordu" demişti.
Ne tür önlem aldıklarını sordum, şöyle yanıtla-
dı: "Konıtürk ile mahrem kalması gereken konula-
n bahçede görüşüyorduk".
Bu örneğe bakarak Baykal ile Sav'a; bundan
böyle görüşmelerini parti bahçesinde yapmaları-
nı mı salık versek acaba?
Şimdilik adları ve konumları açıklanmayan çe-
teleşen "kimi dinci örgütlerde" de bu araç ve ge-
reçler bulunabilir.
Din örtüsü altında dinci çetelerin oluşmasını ve
devlet içinde etkili duruma gelmelerini kim sağla-
dı? Dinci AKP iktidarı!
Müslümanlara, din kuruluşlarına daha çok öz-
gürlük diye diye devleti tepelediler...
• ••
CHP lideri Deniz Baykal'ın parti genel sekrete-
ri odasının dinlendiğinin kanıtlanmasından sonra,
"Devlet içinde yuvalanmış birileri dinliyor, sonra
dinci birgazeteye servis yapıyor" diyor, eleştiri ok-
larını dinlemeden sorumlu hükümete yöneltiyor.
Ana muhalefetin suçlamalarına karşı hükümet-
ten ve iktidar partisinden gelen yanıtları dikkatle
okumak ve irdelemek gerekiyor.
Içişleri Bakanı ile her şeyi bilen, her konuda aşı-
rı fanatik partici ikinci adam DMM Fırat, her ikisi,
iktidarı savunuyor, dinlemeyi hükümetin gerçek-
leştirdiğini reddediyor ve fakat:
Yasadışı dinlemelerin olduğunu, olabileceğini
itiraf ediyorlar.
Şimdi bu efendilere sormak gerekiyor. Siz ne-
siniz? Devleti yöneten, her istediğini yapan, ulus-
tan yetki aldığını söyleyerek burnundan kıl aldır-
mayan iktidar değil misiniz?
Yasadışı kimileri ana muhalefeti dinlemeye cü-
ret ediyorsa; sizin göreviniz, bunları; "devlet için-
de yuvalanan" veya dinleme gücünü nereden al-
dığı şimdilik bilinmeyen gizli örgütleri ortaya çı-
karmak başlıca göreviniz değil mi?
Hükümet dinlemiyordiyeceksin... sanki gerçe-
ği açıklayarak görev yapmış gibi dinleyenlerin
devlet dışında olabileceğini söyleyerek işin için-
den sıyrılacaksın. Kimi kandırıyorsunuz?
"Teknolojik olanaklar devlet içinde yerleşmiş
belli çetelerin aracılığıyla bir kısım vatandaşlara,
(tabii şimdi de siyasal partilere) karşı sistematik
olarak kullanılmaktadır". Baykal'ın sözünü ettiği
çeteler devlet kurumları içinde, devlet içinde bu
iktidar sayesinde rahatça çalışan kimi örgütler
olabilir.
•••
Güne damgasını vuran bir başka olay; başba-
kanlarının gözdesi, yanından ayırmadığı, ABD'de
çocuklarının eğitimini emanet ettiği, yazları tatili-
ni kıyı kenti evinde yaptığı Remzi Gür'ün rüşvet
vermekten 10 ay hapse mahkûm olması ve... sa-
ğa sola namus, erdem, rüşvet alan da veren de
Allah indinde makbul değildir nutukları atan, rüş-
vetin belgesi olmadığını söyleyen RTE'nin gıkı
çıkmıyor.
Üstelik Remzi Gür, 11'incinin seçilmesine oy
vermesi için bir CHP milletvekiline rüşveti AKP
grup başkanvekilinin odasından öneriyor.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan olan zatın bu
girişimlerden haberi olmadığı düşünülebilir mi?
Remzi Gür rüşvetin de belgesi olduğunu kanıt-
ladı. Teşekkürler!
Siyasi Yasaklılık...
Sabih KANADOĞLU
Onursal Yargıtay Cumhnrivet Başsavcısı
• Baştarafı 2. Sayfada
C- Anayasanın 84'ün-
cü maddesinde, millet-
vekilliğinin sona erdi-
rilmesi durumunda kı-
sıtlamanın süresi gös-
terilmemiştir. 69 ve
84'üncü nıaddeler ayrı
hııkuksal konu ve ku-
rallan düzeıılemektedir.
69'uncu maddede yer
alan sürenin kiyas yo-
luyla 84'üncü madde
için uygulanması ola-
naklı değildir. Bu ne-
denle milletvekilliği so-
na erdirilen kişi hakkın-
da anayasanın 69'uncu
ve 2820 sayılı yasanın
95'inci maddelerinde
öngörülen yasaklar kıış-
kusuz uygulanacaktır.
Ancak sona erdirilen
milletvekilliği, sadccc
seçildiği dönemle sınır-
lıdir. Zamanında veya
erken bir milletvekilliği
genel seçiıninde bağını-
sız aday olmasını önlc-
yecek hiçbir yaptınm
yokrur. Yüksek Seçim
Kıırulu'nun 19.9.2002
gün ve 610 sayılı kara-
n da bu doğrultudadır.
Ancak yukarıda yazı-
lı nedenlerle, aynı dö-
nem içerisinde yapılacak
bir ara seçinıde aday
olabümeleri olanaklı de-
ğildir.
A n a y a s a d a ,
03.10.2001 gün ve 4709
sayılı yasa ile yapılan
değişikliklerde, gerekli
özenin ve amaçlanan
uyumun gözetiLmenıesi,
ilerde yeni tartışmalara
ve benzer garabetlerin
oıtaya çıkmasına neden
olacaktır.
Kermese de din bulaştı
Ilim ve îhsan Sosyal Yardımlaşma Derneği, tstanbul'un göbeğinde duvarlara,
işyerlerine astığı duyurularda kadmları ve erkekleri farklı saatlerde çağınyor
AYKUT KÜÇÜKKAYA
AKP'nin iktidara gelmesinin ar-
dından dinci demekler şeriata duy-
duklan özlemi yaptiklan etkinlikJer-
lc gideriyorlar. tstanbul'un göbeğin-
de, Cihangir'de dinci bir denıeğin du-
varlara, işyerlerine astığı duyuru afi-
şi "harem-selamlık"ı farklı bir bo-
yuta taşıdı. Dinci denıck haziran ayı-
nın başinda düzenleyeceği beş günliik
kemıese kadınlan ayn, erkekleri ay-
n saatlerde çağınyor. 2003 yılmda ku-
rulan Ilim ve lhsan Sosyal Yardım-
laşma Denıeği 4-8 Haziran 2008 ta-
rihlcri arasıııda 5 gün boyunca "Fi-
ruzağa Kafeterya"da demekyaranna
kermes düzenleyecek. Demek üyeleri
Cihangir'de birçok işyerinin, bakka-
lın caınına "Kermese Davet" afişle-
ri astı. Bazi işyerleri afişlcri as-
mazken, derneğin afışleri Cihan-
gir'de duvarlan "süslemeye" başla-
dı. Afişte, "Gıdadan giyime, el sa-
natlarından çeyize, hediyelik eşya-
lardan süs eşyalarına, ev eşyala-
rından çocuk giysilerine... her tür-
lü eşyalann sergilendiği derneğimiz
yararına düzenlediğimiz kermesi-
mize katılımlarınızı bekliyoruz"
denilerek şu ifadeye yer verildi:
"Saat 09.00-19.00 arası bayanla-
ra, saat 19.00-23.30 arası erkekle-
re açıktır..."
Firuzağa Canıii altmdaki bir kafe-
teryada yapılacak kermesin afişinde
yer alan telefon numarasını çeviri-
yoruz. Karşımıza çıkan kişi, telefo-
numuzdan ve sorulannıızdan rahatsız
oluyor. Konuşmamızdan afişte yer
alan telefonıın kafeteryanm tclefonu
olduğunu anlıyoruz. Ismini vemıek-
ten kaçınan kişi, işyerinin yetkilisi ol-
madığını belirterck, kermes için işyeri
sahibinin kafeteıyayı kiraya verdiği
bilgisini aktararak telefonu kapatıyor.
Cihangir'in ara sokaklannda duvar-
lan süsleyen afişin bazı işyerlerinde
asılı, bazılannda asılı olmadığını
göriiyoruz. Afişleıin üç kişi tarafından
asıldığını gördüğünü ve kendi işyerinc
ise asmaya izin vennediğini belirten
bir işyeri sahibi, "Böyle harem-se-
laıulık bir kermesin Cihangir'de
düzcnleniyor olması bana ilginç
geldi. Acaba kermesin afişini işye-
rine asanlar, bu ayrıntıyı gördü
mü?" sözleriyle tepki gösteriyor.
KERMESE DAVET...gıdadan giyime
el sanatlanndan çeyize
hediyelik eşyalardan sîis eşyalanna
ev e^yalarından çocuk giysilerine...
her ttirlü eşyaların sergilendigl
derneğimiz yararına düzenlediğimiz
kermesimize katılınılarınızı bebliyoruz.
Teşekfeür ederiz.
KERMESİN YAPILACAĞITARİH
04 -05-06-07-08 HAZİRAN 2008
SAAT 09.00 -19.00 ARASI BAYANLARA
SAAT 19.00 - 23.30 ARASI ERKEKLERE AÇIKTIR.
KERMESİN YAPILACAĞI YER: FİRUZAĞA KAFETERYA
FİRUZAĞA MAH, PALAŞKA SK. NO: 131/1 (FİRUZAĞA CAMİİ ALTI)
ÇWTlT 'rAp|
|l Tf
'*7J$W*
Ankaralılara haber vermeden 3 hafta Kızılırmak suyu içiren başkana tepki yağdı:
Gökçek halkı 'denek' yaptı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Anka-
ra Anakent Belediye
Başkanı Melih Gök-
çek'in, başkentlilcre ha-
bersizce 3 haila boyun-
ca Kızılımıak suyunu
kullandırması konu-
sunda Tüketici Hakları
Demeği (THD) yargıya
başvurmaya hazırlanır-
ken, Gökçek'e tepki
yağdı. CHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Yılmaz
Ateş, Ankaralıların
"kobay" yapıldığını
söylerken, Çankaya Be-
lediye Başkanı Prof.
Muzaffer Eryılmaz
"Ooğacak her sağlık
sorununun nedeni
Gökçek'tir" dedi.
Daha önce Kızılır-
mak suyunu analiz eden
sivil toplunı örgütleri,
suda yüksek oranda sül-
fat olduğunu, nıiktan
az da olsa arscnik vc si-
yanür gibi zehirler bu-
lunduğuuu saptamıştı.
Once makineler
sonra insanlar...
Çalışnıayı yapan sivil
toplum kuruluşlarmdan
Kimya Mühendisleıi
Odası Ankara Şubesi
Yönetim Kurulu Üyesi
Ceren Örten, suda
"arıtılması oldukça
güç" derecede siilfat
bıılunduğunu anımsattı.
Örten, bunun kireçlen-
nıcye yol açacağını ve
ilk etapta bozulacak
elektrikJi eşyalarla, bo-
rulardaki kireçlenmclcr
nedeniyle, maddi zarar
oluşturacağını kaydetti.
Orta vc uzun vadcde
sülfatın sağlık sorunla-
nna yol açacağını dile
getiren Örten, suda ay-
nca yüksek oranda cı-
va olduğunu kaydetti.
CHP Genel Başkan
Yardımcısı Yılmaz Ateş
ise tepkisini, "Bu, gay-
ri ciddi, Ankara hal-
kının kobay yerine ko-
nulduğunu güstercn
bir açıklama. Ankara
halkı kobay yerine ko-
nularak üzerinde de-
neme yapılabilir mi?"
sözleriyle dile getirdi.
Çankaya Belediye
Başkanı Eryılmaz da
"Dünyanın hiçbir me-
deni ülkesinde böyle
bir yönetim rezaleti,
vurdumduymazlık,
böyle bir başıboşluk
görülmez. Yapılan, in-
sana hakarettir. Hiç-
bir bilimsel kriteri dik-
kate almadan insaııla-
ra nc olduğu belli ol-
ınayaıı suyu içirmek
sadece Gökçek'e ya-
kışan bir davranıştır;
en hafıf deyimle ke-
pazeliktir" dedi.
Gökçek suç işlcdi
THD Başkanı Tur-
han Çakar, füketicile-
rin hakJarını ihlal edcn
Gökçck'in suç işledi-
ğini belirtti. Çakar"
"Belediye başkanı ola-
rak görevini gerekti-
ği gibi yerine gerire-
ınemiş, yetkisini su-
iislinıal etmiştir" dedi.
Tükclici Denıekleri Fe-
derasyonu Başkanı Ali
Çetin de Ankaralıla-
rın iradeleri dışında
"denek" olarak kulla-
nıldığını vurguladı. Çe-
tin, "İnsanlaı ı denek
olarak kullanmak
ağır bir insanlık su-
çudıır ve bu suçu iş-
leyenler hesap vere-
cektir" diye konuştu.
"Dün
>a
SigarasızGünü"nedeniyle lıbbi
Oııkoloji Derneği'nin düzenlediği basın
toplantısında konuşan Prof. Sevil Bavbek,
sigaranın tüm kanserlerin yüzde 30'undan sorumlu olduğunu, yılda 1 nıilyon 400 bin
kişinin ölünıünc yol açtığını, Türkiye'de ise 15 nıilyon kişinin sağlığını tehdit cttiği-
ni söyledi. Prof. Ahnıet Denıirkazık da kapalı alanlarda başlayan sigara yasağıııı anım-
satarak "Tiyrakilcrden cn az §00 bin kişinin sigarayı bırakaeağını düşiinüyoruz" di-
ye konuştu. Güngören Belediycsi Gençlik Meclisi üyeleri de sigaraıun zararlarına
dikkat çekmek amacıyla etkinlik dü/.eııledi. Etkinlik kapsamında bir tabut dolusu
sigara ve çaknıak temsili olarak gömüldii. Güngören Belediye Başkanı Yücel Kara-
maıı. sigaraya karşı yürütülen her türlü nıücadcleyi desteklediklcrini söyledi. Bele-
diye sağlık ekipleri, sigarayı bırakmak isteyenlerin nikotin ölçünıünü yaptı.
Ankara'nın suyu hâlâ kirliI
Yerel yönetimler 1998 yılında da içilmeye uygun olmadığı kanıtlanan
Kızılınnak suyunun temizlenmesi için gerekli adımlan bir türlü atmadı
SELDA GÜNEYSU
ANKARA - Ankara Anakent Be-
lediye Başkanı Melih Gökçek'in,
"Suyumuz son derece sağlıkh" di-
yerek savunduğu ve 21 gün önceden
başkentlilcre haber venncden içirdi-
ği Kızılırmak suyunun kirli olduğu
bilgisi yeni değil. Suyun kirliliği
1998 yılında da kanıtlanmıştı.
Dönemin CHP Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateş, 1998'de, Çevre Bakanı
tmren Aykut'un yanıtlaması iste-
miyle TBMM'ye sonı önergesi ver-
nıişti. Aykut, soru önergesinde yö-
neltilen "Kızılınnak'ta kirlilik öl-
çümleri yapılıyor mu? Sonııçları
nelerdir" sonısıma şu yanıtı vennişti:
"Bakanlığımız tarafından 1991
yılında, Ankara Üniversitesi Fen
Fakültesi Dekanhğı'na 'Kızılımıak
Havzasrnda Yüzcysel Sulann Kir-
lenme Dummunun lncelenmesi ve
Kalite Sınıflarınm Tespiti' amacıy-
la bir proje yaptırılmıştır. Proje ve-
rilerine göre Kızılırmak'taki kir-
lenme ileri boyutlarda görülmek-
tedir. Mevcut kirlenme miktarla-
rı ise bölgelere göre değişim gös-
termektedir. Örneğin, Kırıkka-
lc'ye kadar nehir suyu daha te-
mizken, Kırıkkale'den itibaren
kirlilik artnıaktadır. Seyrelme ne-
deniyle Karadeniz'e döküldüğü
noktada kirlilik tekrar azalmak-
tadır. Ayrıca GEF-Karadeniz Çev-
re Programı çalışmaları netice-
sinde hazırlanan 'Teşhise Dayah
Tanı Analizi'ne göre Kızılırmak
Nehri; Karadeniz'e dökülcn biyo-
lojik oksijen ihtiyacının (BOİ) yüz-
de 0.76'sını (6680 ton/yıl), toplam
askıda katı maddenin yüzde
0.91'ini (490 bin ton/yıl), inorganik
azotun yüzde 10.35'ini (4730
ton/yıl), fosforun yüzde 0.65'ini
(2465 ton/yıl) taşımaktadır."
Aykut aynca "Kızılırmak'a boş-
altılan sanayi atıkları var mıdır?
Varsa hangi yerleşim birimlerin-
deki hangi kuruluşlar, atıklarını
arıtmadan Kızılırmak'a boşalt-
maktadır" sonısıma da şu yanıtı ver-
mişti: "Kızılırmak Nehri'ne atık-
su deşarj eden fabrikaların sayısal
dağılımı şöyle: Sıvas ilinde (ilçeler
dahil) 10 fabrika; Kırşehir ilinde 1
fabrika; Avanos ilçesinde 3 fabri-
ka; Kayseri ilinde 40 fabrika; Kı-
rıkkale ilinde 9 fabrika."
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Yılmaz Ateş, 1998'den bu yana Kı-
zıhrmak suyunun temizlenmesi yö-
nüııde gerekli adımlann atıldığına
inanmadığını söyledi. Ateş, "Ko-
ııuyla ilgili 2004'te Ankara Valili-
ği'nin de bir raporu bulunuyor. En
son valilik de suyun kirli olduğu-
nu belirtmişti. Valilik o günden
sonra bir daha da Kızılırmak su-
yuyla ilgili bu türlü bir toplantı ger-
çckleştirmedi. Bana göre değişen
bir şey yok. Su hâlâ kirli. Meslek
örgütlerinin raporları da bu du-
ruma işaret ediyor" dedi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Insanın en temel haklarından haberleşme özgür-
lüğü, dikta dönemlerini aratmayacak derecede teh-
dit altında.
CHP Genel Merkezi'nin dinlenmesi olayını da içi-
ne alarak son dönemdeki dinlemeleri üç açıdan ir-
deleyelim:
1- Dinleme olayı.
2- Dinlenen konuşmanın medya tarafından ya-
yımlanmasi.
3- iktidarın, olanlar karşısındaki tutumu.
Sıralamayı oluş biçimine göre yaptık ama, vahim-
lik reytingi tersten başlıyor.
Telefonların hangi nedenlerle ve nasıl dinlenece-
ği yasalarla belirlenmiş. Bunun dışındaki tüm dinle-
meler yasadışı. Ancak olayın bu yönünü çoktan aş-
tık. Telefon ve ortam dinleme yoluyla elde edilen bil-
gilerin psikolojik savaşın en önemli malzemesi ola-
rak kullanıldığı bir ortamda yaşıyoruz.
•••
Telefon dinlemeleri eskiden de var mıydı?
Evet...
Ancak önceki dönemlerde dinlenen telefonlardan
elde edilen bilgiler bugünkü kadar densizce ka-
muoyunun önüne atılmazdı.
CHP dinlenmiş... Diyaloglar metne dökülmüş... Ya-
zılı bir organ aracılığıyla ilan ediliyor...
Bu duruma ilişkin pek çok benzetme yapılabilir ama,
ilk aklımıza gelen şu:
Eve giren hırsız, çaldığı malları ertesi gün ilanen du-
yuruyor!
Böyle bir şey olabilir mi?
Türkiye'de oluyor.
Medyanın bir bölümü artık her türlü yasadışılığın,
kural dışı davranışın sergilendiği kanunsuz birbölge
haline geldi. özellikle kökten AKP'ci medyanın öyle
bir yayın anlayışı var ki, yukarıdaki benzetmenin ar-
kasını getirmek gerekirse; neredeyse hırsızın çaldı-
ğı malların değerli olduğunu iddia edip, ev sahibine
nereden buldun diye soracaklar!
Mahkemeden izin alınarak yapılan dinlemelerin bi-
le medyaya yansıması yasak. Bu yasak belli yayın or-
ganları tarafından delinmeye devam edildiğine göre
akla şu soru geliyor:
Acaba Türkiye'de medya, yasanın uygulanacağı or-
ganlar -uygulanmayacağı organlar diye ikiye mi ay-
rıldı?
•••
AKP'nin tutumu bize göre, aktardığımız ilk iki şık-
tan çok daha çirkin.
Önceki telefon dinlemelerinde AKP'den gelen
tepkiler hep şu yönde oldu:
"Dinleme sırasında yapılan konuşmalar doğru mu
yanlış mı, muhataplan açıklasın!"
Adamın evi soyulmuş; evinde neden değerli eşya
bulunduruyorsun, diye hesap soruyorlar!
CHP olayında Densiz Bir Kırat aynı tavrı sergiledi!
AKP'liler diyor ki; bu olaylarla bizim bağlantımız yok.
Asıl o vali CHP'ye neden gitmiş, onu söylesin!
lyi, o zaman telefonlardan sonra seyahatler de iz-
lemeye alınsın! AKP izin vermezse, gidilmesin...
Böylesi olaylarda faili bulmak için şu sorunun ya-
nıtı etkili olabilir:
Bu kimin işine yarıyor?
Soruyu çengelli bırakıp, iki soru daha soralım:
1 - Bugüne kadar dinlenen ve ifşa edilen kişiler as-
ker, yargı mensubu, akademisyendi. Buna muhale-
fet partisi eklendi. Bunların ortak paydası AKP ikti-
darına mesafeli oluşlarıydı. Bu rastlantı mı?
2- Bunca telefon konuşması ortaya çıkıyor da; ne-
den bir AKP'linin ihale ya da kadrolaşma telefonu çık-
mıyor?
Tam bir k-ara rejim ortamındayız!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
5 KÎŞİ GÖZALTINDA
Izmir'de bombalı
eylem önlendi
İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro) - Izmir'e bom-
balı eylem yapmak amacıyla gelen tcrör örgü-
tü üyesi, 500 gram A-4 tipi plastik patlayıcı ve
bombayı atcşlemede kullanılan düzenekle ya-
kalandı. Polis ekiplerince terör örgütü üyesi
F.Y. (29) ile evine gittiği Kadifekale'deki ağa-
beyi S.Y. (36) ve kendisine emniyet ve askeri-
yeye ait noktalarda yaptıkJarı keşifte yardımcı
olan A.S'nin de aralannda bulunduğu 5 kişi
gözaltına alındı. Üzerinde "Hasan Yağmur"
adına düzenlcnmiş sahte kimlik ele geçirilen
F.Y'nin 10 yıldır örgüt kamplannda, askeri,
siyasi ve bomba eğitimleri aldığı, örgüt adına
da çeşifli eylemlere katıldığı tespit edildi.
'TEFTİŞLE UĞRAŞMASINLAR'
Bakan Atalay'dan
belediyelere koruma
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tçişleri Ba-
kanı Beşir Atalay, belediye başkanlarının se-
çilmiş kişiler olduğunu belirterek çok sayıda
teftiş ve yargıyla uğraşmalannı istemediğini
söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo-
nu'nda, belediyelere genel bütçe vergi gelir-
lerinden pay aynlmasına ilişkin teklifin tümü
üzcrindeki görüşmeler tamamlandı. Atalay,
milletvekillerinin, mahalli idarclcrin dene-
timleriylc ilgili eleştirileri üzerine, "Belediye
başkanları seçilmiş kişiler. Çok da teftişle,
yargıyla uğraşsınlar istemcm" dedi.